17 Mayıs Cuma 2024
2 yıl önce

Türk Kızılayı, Rusya-Ukrayna krizinde acil insani destek için alandaki faaliyetleri artırmaya başladıklarını duyurdu

Kınık, sosyal medya hesabındaki paylaşımda, Ukrayna ve Rusya Kızılhaç başkanları ile görüşüp, mevcut durumu değerlendirdiklerini belirterek, "Çatışma alanlarındaki sivillerin ve yerlerinden edilenlerin korunması ve acil insani destek için alandaki faaliyetlerimizi artırıyoruz. Umarım aklı selim hakim olur ve masum insanlar bedel ödemez." ifadelerini kullandı. https://twitter.com/drkerem/status/1496858490824015879?s=21

2 yıl önce

AB ülkeleri, Rusya'nın saldırısı sonrası yardım talep eden Ukrayna'ya yardım malzemeleri göndermeye başladı

AB Komisyonundan yapılan açıklamada, Ukrayna hükümetinin sivil koruma yardımı talep ettiği, AB'nin bu kapsamda çeşitli malzemeleri göndermeye başladığı bildirildi. Gönderilenler arasında ilk yardım kitleri, koruyucu kıyafetler, çadırlar, itfaiye ekipmanları, jeneratörler ve su pompaları bulunduğu belirtildi. İki milyon parçadan oluşan yardımlar Slovenya, Romanya, Fransa, İzlanda, Avusturya, Hırvatistan, Almanya, İtalya, Litvanya, İspanya, Danimarka ve İsveç tarafından sağlanıyor. AB Komisyonu ayrıca Ukrayna'daki çatışmadan kaçan kişilerin korunması konusunda üye ülkeler ve Ukrayna'nın komşularıyla görüşmeler içinde olduğunu bildirdi. AB Komisyonunun Kriz Yönetiminden Sorumlu Üyesi Janez Lenarcic'in bu kapsamda Ukrayna'ya komşu ülkeler Romanya, Polonya, Macaristan ve Moldova'nın yetkilileriyle görüşmeler yaptığı kaydedildi. Bunun yanı sıra Moldova'nın AB Sivil Koruma Mekanizmasını harekete geçirerek göç yönetimi konusunda yardım talep ettiği belirtildi. Lenarcic, "Böyle bir zamanda Ukrayna'yı yalnız bırakmamak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Aynı zamanda ülkelerini terk etmek zorunda kalan Ukraynalılara koruma sağlanmasında destek vermek için komşu ülkelerle iş birliği içinde çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Bakan Nebati bizzat açıkladı: Birçok sektörde stok ve vergi incelemesi başladı

Hazine ve Maliye Bakanı Dr. Nureddin Nebati, temel gıda, temizlik ürünleri, otomotiv, çimento, gübre, hububat depolama ve antrepoculuk (lisanslı depo) gibi spekülatif fiyat hareketliliğinin veya stokçuluğun tespit edildiği sektörlerde saha denetimleri yapılarak, riskli mükelleflerin tespit edildiğini söyledi. Dünya Gazetesi'nin sorularını yazılı olarak cevaplandıran Bakan Nebati, Kur Korumalı Mevduat hesaplarında birikimin 539 milyar liraya ulaştığını, tüzel kişi müşteri sayısının ise 27 bin olduğunu bildirdi. Salgının ekonomi üzerindeki etkisi azalmaya başlamışken şimdi de Ukrayna krizi çıktı. Bu durum Türkiye ekonomisini ve uygulanmakta olan programı nasıl etkileyecek? Son 20 yılda yapılan reformlar ve uygulanan politikalar neticesinde; Türkiye ekonomisi geçmiş dönemlerdeki kırılganlıklarını azaltmış, güçlü kamu maliyesi ve bankacılık sektörüyle iç ve dış şoklara karşı önemli bir direnç geliştirmiştir. Nitekim bu dayanıklılık sayesinde, salgının tüm dünya ekonomilerini olumsuz etkilediği ve küresel ekonominin yüzde 3,1 oranında daraldığı 2020 yılında Türkiye ekonomisi yüzde 1,8 oranında büyüyerek Çin ile birlikte pozitif büyüme kaydeden iki ülkeden biri olmuştur. Küresel ölçekte tedarik zincirinde görülen aksamalar, salgın kaynaklı belirsizlikler ve hızla artan girdi fiyatlarına rağmen Türkiye ekonomisi 2021 yılında yüzde 11 oranında büyüyerek son 10 yılın en güçlü performansını göstermiştir. Böylece Türkiye açıklanan veriler itibarıyla G20, OECD ve AB ülkeleri arasında en fazla büyüme kaydeden ülke olmuştur. Yakın zamanda önemli ticaret ortaklarımız Rusya ve Ukrayna arasında tezahür eden vaziyetin insani ve toplumsal boyutta oluşturacağı yıkıcı sonuçlarının yanı sıra küresel ölçekte de bir dizi ekonomik olumsuzluğa neden olabileceği aşikârdır. Özellikle enerji ve tarımsal emtiada yaşanan fiyat artışlarının hâlihazırda yüksek seyreden küresel enflasyonist ortama ilave baskı yapması ve finansal piyasalarda oynaklıklara yol açması beklenmektedir. Bununla birlikte, küresel risk iştahının azalması ve uluslararası sermaye hareketlerinin daha da yavaşlaması tahmin edilmektedir. Bu küresel risklerle birlikte Rusya ve Ukrayna ile olan ekonomik ilişkilerimizin boyutu nedeniyle ülkemiz dış ticaret, turizm, enerji ve gıda sektörlerinde de etkilenebilecektir. Nitekim 2021 yılı itibarıyla söz konusu iki ülkenin ihracatımızdaki payı yüzde 3,9 iken, ithalatımızdaki payı yüzde 12,4'tür. Turizm açısından değerlendirildiğinde Rusya ve Ukrayna'dan ülkemize gelen ziyaretçilerin sayısının yaklaşık 7 milyon olduğu görülmektedir. Diğer taraftan, salgın sonrası dönemin en yüksek seviyelerine ulaşan petrol ve doğalgaz fiyatlarının gerek enflasyon gerek cari işlemler dengesi üzerinde olumsuz etkiler yapacağı değerlendirilmektedir. İlaveten, söz konusu ülkelerde önemli bir ağırlığı olan Türk müteahhitlik firmalarının süreçten olumsuz etkilenebileceği düşünülmektedir. Son olarak, iki ülkenin tarım ürünlerinde önemli ticaret ortaklarımız olması sebebiyle, tarım sektörünü etkileyebilecek gelişmeler de yakınen takip edilmektedir. Elbette bu risklerin ülkemiz ve diğer ülke ekonomileri üzerindeki etkileri, savaşın süresine ve boyutuna bağlı olarak değişebilecektir. Ekonomi yönetimi olarak, bütün bu gelişmeleri ve olası etkileri paydaş kurumlarımızla birlikte yakından takip ediyor ve söz konusu gelişmelerin ekonomik boyutlarını tüm alanlarıyla ele alıp değerlendiriyoruz. Örneğin; Fiyat İstikrarı Komitesindeki bakanlıklarımız ve kurumlarımız ile birlikte bu krizin etkilerini de değerlendirdik. Buna göre, gıda arz güvenliğinin sağlanması ve gıda ürünlerine erişimde sorun yaşanmaması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığımız Ukrayna'dan tarım ürünleri ithalatına ilişkin kolaylaştırıcı kararını uygulamaya koymuştur. Malumunuz, Türkiye Ekonomi Modeli uygulamaya aldığı finansal enstrümanlarıyla finansal piyasalardaki oynaklığı hızla ve önemli ölçüde gidermiş ve ekonomide güven ortamının devamlılığını sağlamıştır. Türkiye Ekonomi Modeli ile yatırıma, üretime ve ihracata odaklanarak, yüksek istihdam sağlayan katma değerli büyüme hedefimize ulaşmayı amaçlıyoruz. Bu çerçevede dengeli ve istikrarlı büyüme hedefine yönelik çalışmalarımızı önümüzdeki dönemde de kararlılıkla sürdüreceğiz. Ukrayna-Rusya krizinin de bu ekonomik modele olası olumsuz etkilerini de azaltmaya yönelik her türlü tedbiri almaya devam edeceğiz. İhracatta süren artışa karşın, ithalat daha hızlı artıyor, dış ticaret açığındaki genişleme, sürdürülen ekonomik program üzerinde baskı oluşturabilir mi? Türkiye Ekonomi Modeli ile temel hedeflerimizden birisi dengeli bir büyüme kompozisyonu ile birlikte cari dengede kalıcı iyileşme elde etmektir. Bu yolda da biliyorsunuz 2021 yılında önemli mesafe kat ettik. Güçlü büyüme ile birlikte cari açığın önemli ölçüde gerilediğini gördük. Diğer yandan, küresel konjonktürde meydana gelen olaylarla birlikte doğalgaz ve ham petrol başta olmak üzere enerji fiyatlarında önemli yükselişler olmuştur. Bu durum Ocak ve Şubat aylarında ithalat faturamızda hızlı artışa neden olmuştur. Öte yandan sanayi üretimi ve ihracattaki olumlu görünüm nedeniyle enerji hariç ara malı ithalatı da artış göstermiştir. Bununla birlikte, ihracat performansının kuvvetli seyri ile enerji hariç dış ticaret açığında iyileşme görülmektedir. Nitekim, 2021 Şubat ayında yıllıklandırılmış enerji hariç dış ticaret açığımız 26,3 milyar dolar iken, Şubat 2022 itibarıyla yıllıklandırılmış enerji hariç dış ticaret açığı 5,0 milyar dolara gerilemiştir. Bölgemizdeki politik istikrarın yeniden tesis edilmesi durumunda, tedarik zincirlerindeki problemlerin çözülmesi ve küresel enerji fiyatlarındaki normalleşmeye bağlı olarak önümüzdeki dönemde dış ticaret ve cari işlemler dengesinde yeniden iyileşme eğilimi beklemekteyiz. "DÖVİZ KURUNUN GECİKMELİ ETKİSİ BEKLENİYOR" Enflasyon, tüketici fiyatlarında yüzde 50'yi, üretici fiyatlarında yüzde 100'ü aşmış durumda, enflasyonun bundan sonra nasıl bir seyir izleyeceğini düşünüyorsunuz? Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki makasın daralması mümkün mü? Enflasyonla mücadele en önemli önceliklerimizden birisir. Bu alanda gerek kısa vadeli gerekse orta ve uzun vadeli politika adımlarımızı hayata geçiriyoruz. Öncelikle fiyat istikrarını olumsuz etkileyen döviz kuru dalgalanmalarını engellemek üzere bir dizi enstrümanı hayata geçirerek önemli kazanımlar elde ettik. Son dönemde, gıda ürünlerinde KDV oranını yüzde 8'den yüzde 1'e, elektrikte ise KDV oranını yüzde 18'den yüzde 8'e indirdik. Söz konusu tedbirler enflasyonla mücadelede kararlığımızı göstermektedir. Diğer yandan, enflasyonun yapısal unsurlarına yönelik çalışmalarımızı ise Fiyat İstikrarı Komitesi bünyesinde ilgili kurumlarımızla birlikte sürdürüyoruz. Bildiğiniz üzere, salgın sonrası dönemde tüm dünyada enerji ve diğer emtia fiyatlarında görülen artışlar ve tedarik zincirlerindeki aksaklıklar küresel düzeyde enflasyonun artmasına neden olmuştur. Arz yönlü bu etkiler ülkemizde de hissedilmiştir. 2022 yılı genelinde maliyet yönlü baskılar, döviz kurunun gecikmeli etkisi, küresel enerji fiyatlarının etkileriyle enflasyonun yüksek seyretmesi beklenmektedir. Yılsonunda enflasyonun atılan kararlı adımlarla gerilemesini bekliyoruz. Enflasyonda düşüşü sağladığımız zaman TÜFE ile ÜFE arasındaki makas da daralacaktır. Önümüzdeki dönemde enflasyonun düşmesi noktasında disiplinli maliye politikasına da devam edilecek; ve tüm politikalarımızda paydaşlarımızla katılımcı yaklaşım sürdürülecektir. "İNDİRİMLERİN FİYATA YANSIMASINI YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ" Özellikle gıda ve enerji fiyatları kaynaklı enflasyonun indirilmesi konusunda, mevcut uygulananların dışında özel bir program uygulamayı öngörüyor musunuz? Ülkemizde özellikle gıda ve enerji fiyatları kaynaklı baskıların enflasyon üzerinde etkili olduğunu görüyoruz. Gıda fiyatlarındaki artışı kontrol altına almak için tarımsal üretimi desteklemek adına tarım desteklerini 25,6 milyar TL'den 29 milyar TL'ye çıkardık. Ayrıca, yakın zamanda gübre fiyatlarında indirim yaptık. Başta hububat ve yağlı tohumlar olmak üzere gıda ve hammadde arz güvenliğinin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla üretim aşamasından yurtiçi satış ve dış ticaret dahil tüm ticari aşamalarda gerekli tedbirlerin vatandaşlarımızın lehine uygulanması yönünde adımlar atacağız. 'Birlikten Berekete' isimli proje üzerinde çalışmalarımıza devam ediyoruz ve yakın zamanda hayata geçireceğiz. Bu projemizle, tüketicilerin belirli temel ürünlerde makul fiyatlarla ürünlere erişimini sağlayacağız. Ayrıca, başta vergi olmak üzere attığımız adımların fiyatlara yansımasını yakından takip edeceğiz. Piyasa gerçekleriyle uyuşmayan haksız fiyat ile mücadele edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bu kapsamda, Bakanlığımızca oluşturulan Enflasyonla Mücadele Timi ile firmalar yakından denetlenmekte ve piyasa dengesiyle uyuşmayan fiyat hareketleriyle ilgili yasal zeminde en sert önlemler alınmaktadır. "STOKÇU SEKTÖRLERDE RİSKLİ MÜKELLEFLER TESPİT EDİLİYOR" Fiyat artışlarıyla ilgili artırılan denetimlerin sonuçlarının ölçülmesine ilişkin bir mekanizmanız var mı? Bakanlık veri tabanında bulunan e-arşiv fatura, e-irsaliye ve benzeri elektronik belge verileri, mükellefler tarafından bildirilen veya Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından elektronik belgelerden faydalanılarak oluşturulan alış satış beyanları, mükelleflerin mali tabloları üzerinden yapılan analiz çalışmaları ile bakanlığımıza intikal eden ihbar ve şikâyetler hassasiyetle değerlendirilmektedir. Bakanlığımız analiz birimlerinde yürütülen bu çalışmalar akabinde fiyat artışlarının veya stokçuluğun gözlemlendiği sektörler bazında saha denetimleri ve fiili envanter çalışmaları yapılmaktadır. Temel gıda, temizlik ürünleri, otomotiv, mobilya, alkollü-alkolsüz içecek, çimento, ayakkabı, kozmetik, inşaat malzemesi, kağıt, plastik, kırtasiye, gübre, hububat depolama ve antrepoculuk (lisanslı depoculuk) başta olmak üzere spekülatif fiyat hareketliliğinin veya stokçuluğun tespit edildiği sektörler nezdinde fiili envanter, yoklama, izahat istenmesi gibi saha denetimleri yapılmak suretiyle riskli mükellefler tespit edilmektedir. Yapılan saha denetimlerine yoğun bir şekilde devam edilmekte olup, haksız fiyat artışları ve stokçuluğun önlenmesi adına ilerleyen dönemlerde de kararlılıkla sahada bulunulmaya devam edilecektir. Yürütülen bu çalışmaların değerlendirilmesi sonucunda vergisel yönden riskli olduğu tespit edilen mükellefler nezdinde cari yıl vergi incelemeleri de yapılmaktadır. "KKM'DE 539 MİLYAR LİRAYI AŞILDI, TÜZEL MÜŞTERİ SAYISI 27 BİN" 24 Aralık 2021 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Kur Korumalı Türk Lirası Vadeli Mevduat ve Katılma Hesapları enstrümanını hayata geçirdik. Vatandaşlarımızın büyük ilgi gösterdiği bu ürün, döviz kurlarında gördüğümüz istikrara önemli bir katkı sağlamıştır. 4 Mart 2022 itibariyle KKM hesaplarındaki toplam tutar 539 milyar TL'yi geçmiştir. Bu tutarın yüzde 57,3'ü (308,6 milyar TL) TCMB kapsamında dönüşümlerden, yüzde 42,7'si (230,5 milyar TL) Hazine kapsamındaki dönüşümlerden oluşmaktadır. 853 bini gerçek ve 27 bini tüzel kişi olmak üzere KKM hesapları toplamda 880 bin müşteri sayısına ulaşmıştır. Bu enstrüman ile amacımız kurdaki oynaklığı azaltarak istikrara kavuşturmaktı. Enstrümanın duyurulduğu tarihten itibaren bunu başardık. Bildiğiniz üzere Kur Korumalı Hesapları kademe kademe devreye aldık. İlk olarak gerçek kişilerle başladık, sonrasında bu uygulamaya altın hesapları ve tüzel kişileri de dahil ettik. Kur Korumalı hesaplar dışında da adımlar atıyoruz. 60 milyar TL'lik KGF paketlerini Şubat ayında duyurduk, yastık altı altınları ekonomiye kazandırmak için Altın Tasarruf Sistemini yürürlüğe aldık. Makroekonomik istikrarı sağlama konusunda gereken tüm adımları atma konusunda kararlıyız.

2 yıl önce

Dünyanın gözü Türkiye'de: Rusya-Ukrayna-Türkiye üçlü dışişleri bakanları toplantısı başladı

Türkiye ve dünya için tarihi bir gün yaşanacak. Antalya Diplomasi Forumu'nda, Ukrayna ve Rusya Dışişleri Bakanları görüşecek. 3'lü zirveye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da katılacak. Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Türkiye'nin ara buluculuğu ile bugün Antalya'da gerçekleştirilecek Rusya-Ukrayna-Türkiye üçlü dışişleri bakanları toplantısı için Antalya'ya geldi. Kuleba, görüşmeyle ilgili, "Çavuşoğlu sayesinde gerçekleşecek" demişti. LAVROV DA ANTALYA'DA Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Antalya'ya ulaştı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Kuleba arasındaki görüşmeye ilişkin Belek Turizm Merkezi'ndeki 5 yıldızlı bir otelde bir araya gelineceği açıklaması yapıldı. https://twitter.com/mevlutcavusoglu/status/1501812549318238214?s=21 ÖNCE BİREBİR GÖRÜŞME, ARDINDAN 3'LÜ ZİRVE Türkiye'nin arabuluculuğu ile Antalya'da düzenlenen Rusya-Ukrayna-Türkiye üçlü dışişleri bakanları toplantısı başladı. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, 3'lü zirveden önce Ukraynalı mevkidaşı Kuleba'yla bir araya geldi. TÜM DÜNYA TAKİP EDİYOR Antalya’daki üçlü zirve, Serik ilçesi Belek Turizm Merkezi’ndeki 5 yıldızlı Regnum Carya Hotel’de yapılacak. Zirveye ise dünyanın çeşitli ülkelerinden 334 gazeteci akreditasyon yaptırdı. Saat 11.00’de başlaması öngörülen üçlü zirve için basın mensupları sabasın erken saatlerinde otelin arka tarafındaki giriş noktasında akreditasyon kartlarını almak için sıraya girdi. 6’şarlı gruplar halinde otele alınan gazeteciler, kartlarını aldıktan sonra iki farklı arama noktasından geçerek medya salonuna alındı. Büyük ilgi gösterilen zirveyi takip eden gazeteciler bekleyişlerini sürdürürken, ülkelerinin televizyonları için canlı yayın gerçekleştiriyor. Öte yandan, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitri Kuleba’nın görüşme sonrasında ayrı ayrı basın toplantısı yapacağı belirtildi. https://twitter.com/mevlutcavusoglu/status/1501829063442378754?s=21

2 yıl önce

Avrupa ülkelerinde ayçiçek yağı krizi başladı

Rusya'nın Ukrayna topraklarına başlattığı askeri operasyon, 18'inci gününe girdi. Uzun bir süredir Rus birliklerle mücadele eden Ukraynalıların büyük bir bölümü farklı ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Milyonlarca Ukraynalı ülkesinden ayrılırken, kalanlar da ülkelerini Rus kuvvetlerine karşı korumak için çalışmalara katılıyor. Avrupa ülkelerinin ayçiçek yağı ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayan Ukrayna'daki bu durum, Almanya, İspanya gibi ülkelerde kriz başlangıcına neden oldu. AVRUPA ÜLKELERİNDE YAĞ KRİZİ Ayçiçek yağının yüzde 60'lık bir bölümünü Ukrayna'da ithal eden İspanya ve Almanya, halk talebini karşılayamayacak duruma geldi. İki ülkedeki süpermarketlerde de ayçiçek yağları sınırlı sayıda satılmaya başlandı. ALMANYA, AYÇİÇEK YAĞI TEDARİKİNDE SIKINTI YAŞIYOR Daha önce Rusya'dan alım yapan Almanya da, Rusya'ya uyguladığı yaptırım kararları neticesinde un ve yağ fiyatlarında yükselmeyle karşılaşmıştı. Almanlar, kriz nedeniyle yükselen fiyatlara karşı alışveriş telaşına düşerek stok yapmaya çalıştı. Almanya'nın en bilindik marketlerinden birinde müşteri başına en fazla 4 litre yağ alınabileceği söylense de yağ stoğu kalmadı. Açıklama yapan süpermarket zinciri, Ukrayna'daki savaş nedeniyle bu durumun sürmeye devam edeceğini açıkladı. İSPANYA'DA EN FAZLA BİR ADET 5 LİTRELİK YAĞ ALINABİLİR İspanya'da da durum Almanya'dakinden farklı seyretmedi. Süpermarket vitrinlerinde, "Ukrayna'daki durum nedeniyle ayçiçek yağı tedariğinde bazı sorunlar var. Bu nedenle alımlar müşteri başına günlük üç adet bir litrelik şişe veya bir adet beş litrelik şişe ile sınırlıdır. Özür dileriz." yazıları yer aldı. Ülkenin en büyük süpermarket zincirinin internet sitesinde yazan alım sınırı, analistler tarafından Ukrayna'daki savaşa bağlanıyor. SAVAŞ, AKARYAKITI DA OLUMSUZ ETKİLEDİ Dünyadaki yağ ihtiyacının yüzde 14'ünü karşılayan Ukrayna'daki savaş, aynı zamanda akaryakıt fiyatlarında da artışa neden oldu. İspanya ve Almanya'daki tedarikçiler, benzin fiyatları nedenyile maaliyette meydana gelecek artışın ürünlere de yansıyacağını ifade ediyor.

2 yıl önce

Almanya, Ukraynalı mültecilere yer açmak için geçici barınaklardaki Suriyeli, Afgan ve Afrikalı aileleri çıkarmaya başladı

Ukrayna krizi Batı'nın mülteci politikasındaki ikiyüzlülüğü gözler önüne serdi. Rusya'nın işgali sonrası Ukraynalıların önemli bir bölümü Avrupa Birliği ülkelerine sığınmayı tercih etti. Bu ülkeler de kapılarını Ukraynalılara sonuna kadar açtı. Fakat bu durum hâlihazırda Avrupa'da mülteci olan Ortadoğulu, Afrikalı ve Afgan mültecileri çıkmaza sürükledi. Almanya geçici barınaklardaki Suriyeli, Afgan ve Afrikalı aileleri çıkarmaya başladı. Danimarka ise Ukraynalı mültecilere yer açmak için "Suriye artık güvenli" diyerek yüzlerce Suriyeli mültecilerin oturma iznini geri çekti. Alman makamları Ukraynalı mültecilere yer açmak adına çok sayıda Suriyeli mülteci aileyi kaldıkları geçici barınaklardan çıkardı. UYARMADAN SÜRGÜN Yeni Şafak'ın haberine göre, Suriyeli aktivistler, yetkililerinin Suriyeli aileleri Almanya'da "Haimat" olarak adlandırılan geçici barınaklardan çıkararak önceden uyarıda bulunmadan sınır dışı ettiğini doğruladı. Nakledilen mülteciler zorla sürüldükleri yeni bölgede şartların çok kötü olduğunu ve küçük odalarda onlarca kişinin kaldığını söyledi. Aktivistler bu kararın sadece Suriyeli aileleri değil, Afgan ve Afrikalı aileleri de kapsadığının altını çizdi. Almanya, yaklaşık 780 bini Suriyeli olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinden yaklaşık iki milyon mülteciye ev sahipliği yapıyor. HAPİSHANEYE GÖNDERDİLER Mülteci ayrımı dalgası Danimarka'da da kendini gösterdi. Rusya'nın Ukrayna'ya savaş açmasından kısa bir süre sonra, Danimarka Göçmenlik Bürosu ülkedeki 98 belediyeden Ukraynalı mültecileri kabul etmelerini talep etti. Hükümet yetkilileri Ukraynalılara yer açmak için Suriye'nin bazı bölgelerinin güvenli olduğunu gerekçe gösterip yüzlerce Suriyeli mültecinin oturma iznini geri çekmeye başladı. Ukraynalı mültecilere açık kapı politikasını uygulayan Danimarka hükümeti, oturma izinlerini iptal ettiği yüzlerce Suriyeli mülteciyi hapishanelerde bir suçlu gibi bekletiyor. Aynı zamanda Danimarka, Esad güçleri tarafından öldürülme veya tutuklanma riskiyle karşı karşıya kalan mültecilere sığınma hakkı vermeyen ilk Avrupa ülkesi.

2 yıl önce

TOKİ'den yüzde 22 indirim: Konut, iş yeri ve arsa yatırımı yatırımı yapanlar için bugün başladı

TOKİ'nin yüzde 22 indirim kampanyası. Yeni ev sahibi olmak ve borcunu kapatmak mümkün. Başvurular başlıyor, 81 ilde... TOKİ tarafından konut ve iş yeri sahiplerine yönelik her yıl düzenlenen indirim kampanyası için tarih belli oldu. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nın (TOKİ) her yıl düzenlediği indirim kampanyası başlıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca (TOKİ), borcunu erken kapatıp tapusunu almak isteyen konut ve iş yeri alıcıları için her yıl yapılan indirim kampanyası bu yıl 22 Mart’ta başlayacak. Kampanyadan yararlanmak isteyen vatandaşlar 19 Nisan’a kadar başvuru yapabilecek. TOKİ, bu yıl borcunu peşin ödeyip tapusunu hemen almak isteyen konut ve iş yeri alıcıları için yüzde 22 oranında indirim yapacak. Ayrıca arsa alıcılarına ise yüzde 10 oranında indirim uygulanacak. Esnek ödeme ile yüzde 22 indirim Yüzde 22 indirim kampanyasından bütün borç bakiyesini kapatamayacak vatandaşlar da yararlanabilecek. Borcun tamamını kapatamayacak vatandaşlar borç bakiyesinin yüzde 25’inden az olmamak şartıyla yaptıkları peşin ödemelerde yüzde 22 indirim kampanyasından yararlanabilecek. Kampanyadan yararlanmak isteyen konut ve iş yeri alıcıları 22 Mart -19 Nisan 2022 tarihleri arasından ilgili bankaya başvuruda bulunabilecek. Bu tarihten sonra yapılacak borç kapatmalarında söz konusu indirim oranından yararlanılması mümkün olmayacak. Arsa alıcılarına yüzde 10 indirim Vatandaşlardan gelen yoğun talep nedeni ile geri ödemeleri devam eden arsa satışları için de yüzde indirim yapılacak. Kampanyadan yararlanmak isteyen vatandaşlar 22 Mart-14 Nisan 2022 tarihleri arasında başvurularını yapabilecek. Borcunu peşin ödeyip tapusunu hemen almak isteyen arsa alıcıları için yüzde 10 oranında indirim yapılacak. Kampanyadan geri ödeme taksitleri 2021 yılı Eylül ayının 30’uncu gününe kadar başlamış olan arsa alıcıları faydalanabilecek. Ödemelerini T.C. Ziraat Bankasına yapan alıcılar doğrudan bankaya başvuruda bulunabilecek ve borçlarını kapatabilecektir. Ödemelerini T. Vakıflar Bankasına yapan arsa alıcıları ise kapatmaya esas borç bakiyelerini İdareden öğrenebilecekler. Ayrıca 14 Nisan’dan sonra yapılacak borç kapatmalarında söz konusu indirim oranından yararlanılması mümkün olmayacak. İndirim kampanyasından yararlanma şartları İndirim uygulaması kapsamına alınan projelerdeki konut, iş yeri ve arsa alıcılarının başvuru tarihi itibarıyla TOKİ’ye ödemekle yükümlü oldukları aidat, taksit ve geriye dönük herhangi bir borcunun bulunmaması gerekiyor. Kampanyadan TOKİ tarafından satışları 2020 yılı sonuna kadar gerçekleştirilmiş ve geri ödeme taksitleri en geç 2020 yılı sonu itibarıyla başlamış olan konut ve iş yeri alıcıları yararlanabiliyor. Ayrıca kalan taksit sayısı 12 ve daha az olan konut, iş yeri ve arsa alıcıları indirim kampanyasından faydalanamayacak. Kampanyadan faydalanmak isteyen konut ve iş yeri alıcıları Gayrimenkul Satış Sözleşmesini imzalamış oldukları aracı bankalardan konut kredisi kullanabilecekler.

2 yıl önce

İBB'nin bakımsızlığa terkettiği İETT otobüsü kazalarının yanında metrobüsler de sık sık arızalanmaya başladı. Bugün de Bayrampaşa'da metrobüsten dumanlar yükseldi

İstanbullu için toplu taşıma son derece önem arz ederken, İBB'nin sorumsuzluğu yüzünden bu durum artık tehlikeli bir hal almaya başladı. METROBÜSTEN DUMANLAR YÜKSELDİ Beylikdüzü'nden Söğütlüçeşme yönüne doğru giden metrobüs Bayrampaşa'da arızalandı ve bir anda dumanlar çıkarmaya başladı. İçindeki yolcular büyük bir panik yaşarken büyük bir facianın kıyısından dönüldü. UZUN KUYRUKLAR Yaşanan olayın ardından metrobüs güzergahında uzun kuyruklar oluşurken vatandaşlar ise bu duruma tepki gösterdi.

1 2 ... 7 8 9 10 11 12 13 ... 26 27