03 Mayıs Cuma 2024
3 yıl önce

Kadıköy Belediyesi'nde işçiler greve başladı!

Kadıköy Belediyesi işçileri toplu sözleşme görüşmelerinde enflasyon oranında zam isterken, belediye yönetimi ise enflasyonun yarısının altında kalan bir zam önermişti. İşçiler önceden de duyurdukları gibi gece 00.01 itibarıyla belediye binası önüne grev pankartını astı. Öte yandan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, asgari ücret miktarının en az 3 bin 100 lira olması gerektiğini söylemiş ve belediye başkanlarına talimat vermişti.

3 yıl önce

Maltepe Belediyesi işçileri greve başladı

DİSK’e bağlık Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 2 No’lu Şubesi üyeleri, belediyenin Temizlik İşleri Şantiyesi’nde dün gece bir araya geldi. İşçiler, saat 00.00’da "Bu işyerinde grev var" yazılı pankartı şantiye girişine astı. Gece yarısından itibaren temizlik işleri dahil belediye çalışması durduruldu. CHP’li Kadıköy ve Kartal Belediyesi içişlerinin de aynı problemleri yaşadığı biliniyor.

3 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Karşımızdaki ittifak tel tel dökülmeye başladı

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Milletin rızasını esas almayı sürdüreceğiz. Kendisini şehrin ve milletin üstünde gören varsa yanlış yerde olduğunu bilmelidir. Kadim davamız dışında hiç kimse vazgeçilmez değildir. Ülkemizin 81 vilayetinin tamamında ulaşmadık tek bir insanımızı dahi bırakmayacağız.  Karşımızda 40 yamalı bohça misali oluşturulan ittifak, şimdiden tel tel dökülmeye başladı. CHP'nin gerçek yüzünü göstermek için kendilerini muhatap alıp cevap vermek durumunda kalabiliyoruz. Yapısı ve üslubuyla CHP diye bir partiye yer olmadığını görebiliyoruz. CHP yıllarca bu ülkenin vatandaşlarının bir bölümü Atatürkçülük, çağdaşlık gibi değerleri kullanarak istismar etmişti. Yaşadığımız bazı hadiseler buı partinin bağnazlıkta sınır tanımadığını yeniden ortaya çıkarıyor.  YENİ ANAYASA Bir süredir reform programları ile kamuoyunun huzuruna çıkıyoruz. İktidarda olmamıza rağmen reform gündemine en sıkı biz sarılıyoruz. Sessiz devrimler olarak nitelendirdiğimiz nice reformlarla ülkemizin çehresini değiştiren parti biziz. Milletimizin beklentisi olan nice düzenlemeyi hayata geçiren de biziz. Yargı Reformu Strateji Belgesi son dönemdeki en önemli hukuk düzenlemelerimin çatı belgesiydi. Salı günü İnsan Hakları Eylem Planımızı açıkladık. En önemli reform müjdesi yeni ve sivil anayasa hazırlama müjdesi olmuştur. Siyasi partilerden STK'lara, medyadan iş dünyasına kadar tüm kesimleri bu sürece yapıcı katkı vermeye davet ediyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak biz kendi hazırlıklarımızı yapacağız. Böyle bir sürecin 84 milyonun tamamını kuşatacak şekilde yürümesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Biz ülkemizin gelecek asrını düşünürken şehirlerimizi yeniden 30 yıl öncesine geri döndürmeye başladığını görmekten özellikle üzüntülüyüz. İstanbul ve İzmir başta olmak üzere CHP'nin yönetimindeki belediyeler yeniden çöp, çukur, çamur devrini hortlatmışlardır. Bir de utanmadan çalışıyoruz demezler mi? Seçimlerde bunlar yıkmaya geliyoruz derken siyasi bir değişimi kastettiklerini sanmıştık. Meğer bunlar şehirlerimizi yıkmaya geliyormuş. Çöp dağlarının yeniden ortaya çıkması yıkım değil de nedir? AK Parti'nin yönetimindeki herhangi bir belediyede ortaya çıksa yeri göğü yıkmak için hazır bekleyenlerin CHP'nin belediyelerinde kör kesilmesi... Bunların derdi ülkenin hukukunu savunmak değil. Marjinal ya da çarpık ideolojilerini toplumun tamamına dayatmaktır. Kendileri gibi düşünmeyen herkese küçümseyenlere meydanı bırakmadık, bırakmayacağız. Bunlarla mücadele ederken ülkemizi kalkındırma kararlılığından taviz vermeyeceğiz. Büyüme rakamımız yüzde 1.8 olarak açıklandı. Muhalefete sorsanız 'Battık' derler ama Türkiye zor şartlarda başarı hikayeleri yazmaya devam ediyor. 

2 yıl önce

Terör bitti huzur başladı: Muş'ta terörden temizlenen köylere dönüş başladı

Muş’ta 1993 yılında terör baskısı nedeniyle boşaltılan köylere büyükşehirlerden geri dönüşler devam ediyor. Devlet yatırımlarının sağlandığı merkeze bağlı Ulukaya, Ilıca ve Kayalısu köyleri huzura kavuşturuldu. Uzun bir aranın ardından köylerine dönerek inşaat çalışması başlatan vatandaşlar, yeniden tarım ve hayvancılığı canlandırmak için kolları sıvadı. Terör örgütü PKK tarafından tahrip edilen yol, su, elektrik ve altyapı gibi temel ihtiyaçlar yeniden devlet tarafından köylere ulaştırılıyor. Muş İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür, güvenlik güçlerince gerçekleştirilen başarılı operasyonlar sonucu bölgenin terörden arındırılmasıyla köylere dönüşlerin her geçen yıl artarak devam ettiğini söyledi. Yıllar sonra doğdukları dede, baba topraklarına dönen vatandaşların köylerde sıkıntı yaşamaması için gerekli altyapı ve temel ihtiyaç çalışmalarına devam ettiklerini aktaran Yentür, program dahilinde Kayalısu, Ilıca ve Ulukaya köylerinde başta yol olmak üzere eksikliklerin giderileceğini belirtti. Terör nedeniyle 1993 yılında köyü boşaltmak zorunda kaldıklarını anlatan Kayalısu Köyü Muhtarı Bilal Erez, 27 yıl sonra köye geri dönüşlerin başladığını söyledi. Mersin’den yeni gelen bir ailenin daha olduğunu aktaran Erez, “Bunların şu anda hem yolları hem de kendi imkanları ile evleri yapılıyor. Devletimizin bize vermiş olduğu elektrik, yol, su imkanlarından dolayı büyükşehirlerden geri dönüşler başladı. Güvenlik güçlerimizin yaptığı başarılı operasyonlardan dolayı güven ve huzur tekrar köyümüzde sağlandı. Devletimiz bize imkan verdikçe, gün geçtikçe köy nüfusu hızlı bir şekilde artıyor. Devletimiz Kayalısu köyüne güzel yatırımlar yapıyor. Geçen yılın yanı sıra bu yılda 3-4 mezramıza içme suyu, stabilize yol, asfalt yol imkanları sağlandı. Gün geçtikçe burada hayvancılık sayısı da artıyor. Devletimize minnettarız. Çok mutluyuz, çok huzurluyuz” dedi. 2 yaşındayken ailesiyle birlikte Mersin’e göç etmek zorunda kaldıklarını ifade eden 29 yaşındaki İkrami Yerlikaya da, “1993 yılında terör olayları nedeniyle köyümüzden göç etmek zorunda kaldık. Birçoğumuz farklı farklı metropol şehirlere göç etmek zorunda kaldı. Bugün 27 yıl sonra devletimizin ve güvenlik güçlerimizin sayesinde huzur ve güven yeri oldu burası. Bunun sayesinde köyümüze dönme fırsatımız oldu. Ben 2 yaşında buradan çıkmışken 27 yıl sonra buraya dönmek açıkçası bizi çok duygulandırdı. Burada devletimiz tarafından birçok yatırımın yapıldığına şahit olduk. Bundan da çok memnunuz. Geri döndüğümüz için büyükbaş-küçükbaş hayvancılık ve tarım sektöründe güzel çalışmalar yapacağımıza inanıyoruz. Geçmişte bu bölge hayvancılıkta önemli bir yermiş. Yine bu bölgenin tekrardan canlanacağına inanıyoruz. Muhtarımızın da desteğiyle inşallah burada güzel hizmetler olacaktır. 27 yıl boyunca gelmek bir hayaldi” diye konuştu. Ilıca köyü sakinlerinden İrfan Güner ise terör nedeniyle köyü boşalttıklarını ve şu anda köye yoğun bir dönüş olduğunu ifade etti. Hayvancılık yaptıkları için köyün içerisinden geçen derenin ıslah sorunu olduğunu kaydeden Güner, “Şu anda huzur ve güven devletimiz sayesinde yerinde. Allah devletimizi kadim etsin. Bize yol, elektrik ve su getirdi. Şu anda sadece elektrikte küçük bir problemimiz var, o da inşallah çözülecek. Köyümüzde şu anda yaklaşık 40 hane var ve yoğun bir dönüş söz konusu. Şimdilerde her yerde rahat uyuyabiliyorsun. Ormanda uyuyabiliyoruz. 1993 yılına benzemiyor. Çok rahatız. Akşam da nerede uyursan uyu. 1993’te kendi evimde uyuyamıyordum, şu anda rahatız” şeklinde konuştu.

2 yıl önce

Devlet Bahçeli: Zulüm 1453’de başladı diyenlerin soyu bozuk, sütü lekelidir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul'un fethinin yıldönümü nedeniyle Twitter üzerinden açıklama yaptı. Bahçeli'nin açıklaması şöyle: "Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla başlayan uzun Ortaçağ karanlığı İstanbul’un fethi ile sonlanmış, müteakiben Yeniçağ’ın kapıları açılmıştı. Fetihle birlikte yeryüzünün çehresi değişmiş, Türklüğün muzaffer ruhu aklın, adaletin ve ahlakın cihanşümul çağrısı haline gelmişti. Fetih bir istila, bir işgal, bir imha hareketi veya tevarüs edilen bir medeniyet birikimini yağma ve talan harabeliği değildir. Fetih, iman dolu gövdesiyle mücadele eden bir milletin gönül seferi, vicdan seferberliğidir. Çürümeye karşı taptaze ümitlerin dâhiyane sedasıdır. İstanbul’un fethinin yankıları hala devam etmektedir. Görülüyor ki, fethimizin onuruna fetretin ve nefretin zehrini bulaştırmak isteyenler oldukça faaldir. Bizans’ın köhneliğini rehber ve pusula yapanlar 568 yıldır girdikleri şizofren nöbetinde kabuslarla kıvranmaktadır. Ortaçağ alışkanlıklarından kurtulamayan, ilkel dürtülerinden arınamayan, ilkesiz ve iradesiz eğilimlerinden uzaklaşamayan iç ve dış odakların İstanbul’un fethine karşı tahammülsüzlükleri hiç kuşkusuz tedavisi imkansız klinik bir vaka, hatta bir zillet hastalığıdır. Dünyanın en büyük Türk kenti maalesef ehil ve emin olmayan, neye ve kimlere hizmet ettiği meçhul bulunan tehlikeli bir zihniyetin tasallutu altındadır. Kifayetsiz muhterisler İstanbul’un fetih mirasını ileriye taşımayacak kadar takatsiz, yükseltemeyecek kadar da taksirlidir. İstanbul, fethimizin düşmeyecek şehri, büyük Hakanımız Fatih’in dev emanetidir. Konstantinopolis sayfası şehit kanıyla mühürlenip kapatılalı 568 yıl olmuştur. Bu sayfayı tekrar açmaya heveslenmek tasfiye ve telini vatan evlatları için mecburi olan köksüz Bizans komplosudur. Bizans devleti tarihten silinmiş olsa da kokuşmuş hayaleti, zulmet hedefleri dolaşımdadır. İstanbul Türk-İslam medeniyetinin yüz akı, boğazın iki yanına tutunmuş incisi ve Türk milletinin iftiharıdır. İstanbul’suz Türkiye yetim, İstanbul’suz Türk-İslam alemi yalnız ve yuvasızdır. Efendimizin övgüsüne mazhar olmuş güzel komutanları, kutlu hünkarımız Fatih Sultan Mehmet Han’ı, manevi önderlerimizi, fethe memur edilmiş kahraman neferlerimizi rahmetle, minnetle, şükranla yad ediyorum. İstanbul Türk milletinin has bahçesi, coğrafyaların bayraktarıdır. Unutulmasın ki, zulüm 1453’de başladı diyenlerin soyu bozuk, sütü lekelidir. Çünkü 1453’de karadan yürütülen gemilerin, surları döven millet kudretinin eliyle İstanbul çekim alanı, cazibe merkezi olmuş, insaniyetin, merhametin, hakka ve hukuka hürmetin mührüyle sivrilmiştir. İstanbul sevdamızın sancağı, kabul edilmiş dualarımızın mükâfatı, zaferlerimizin kaynağı, umutlarımızın vahası, son yurdumuzun ebedi varlığıdır. Şairin dediği gibi; Bulanık akan sular durulacak yeniden, Gökyüzüne direkler vurulacak yeniden, Saâdet menziline varılacak yeniden, Çağlar üstü bir nizam kurulacak yeniden. Taksim Meydanı, İstiklal Caddesi ve Tarlabaşı Bulvarı’nın kesişim noktasında inşa edilen ve 1,5 asırlık bir hayali hakikatle buluşturan Taksim Camii’nin dün itibariyle resmen açılmasından büyük bir bahtiyarlık duyduğumu özellikle paylaşıyorum. Sembolik temeli 2017 yılının Şubat ayında atılan Taksim Camii’nin açık ve kapalı alanında 4 bin kişinin ibadeti mümkündür. İstanbul’a bir millet eserinin daha kazandırılması, inancımızın itibarına muazzam bir katkı sağlanması milletimizi sevince boğmuştur. Ayrıca bugün yerden yüksekliği 369 metre olan Avrupa’nın en büyük kulesinin hizmete sunulması bir diğer memnuiyet verici gelişmedir. Artık İstanbul’daki tüm radyo vericileri tek elde toplanarak İstanbul’un güzelliğine güzellik eklenecektir. Bu vesileyle Çamlıca Kulesi’yle birlikte Taksim Camii’nin yapımında ve hizmete açılmasında emeği geçen başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese teşekkür ediyor şükranlarımı sunuyorum. Fethimizin 568’inci yıl dönümü kutlu olsun diyorum."

2 yıl önce

Erdoğan-Macron görüşmesi başladı

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere Brüksel'deki NATO Karargahına geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da eşlik etti. Erdoğan ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, NATO Karargahı'nda bir araya geldi.  İki liderin görüşmesi basına kapalı gerçekleşiyor.

2 yıl önce

TRT Genel Müdürü İbrahim Eren açıkladı: Türkiye Eurovision için görüşmelere başladı.

Türkiye 2012 yılından beri Eurovision şarkı yarışması katılmıyor. Bu konu hakkında Milliyet gazetesi yazarı Ali Eyüboğlu’na konuşan TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren, ‘puanlama sistemi değişmeden katılmayacağız’ kararına halen sadık olduğunu belirtti. Eren, “Yönetim kurulumuz da hâlâ aynı kararda devam ediyor, ama bu arada ‘Eurovision’la da görüşüyoruz” açıklamasında bulunarak, yetkililerin uzun bir aradan sonra tekrar bağlantıya geçtiğinin haberini verdi. Avrupa Yayın Birliği'nin yeni Başdanışmanı Martin Österdahl’dan bahseden Eren, “Eurovision’un başına Kuzey Avrupa’dan çok iyi biri geldi. Bence bu sene çok başarılıydı. Uzun zaman sonra güzel bir yarışma yaptılar. Yeni gelenle bizim arkadaşlar görüşmeye başladı. Ne olur bilemem” dedi.  Türkiye, 1975'teki ilk çıkışından bu yana Eurovision'a 34 kez katıldı. 2012 yılında Can Bonomo’nun 'Love Me Back' şarkısıyla son kez yarışmaya katılan Türkiye, 2013 yılında puanlama sistemiyle ilgili haksızlıklar nedeniyle Eurovision’dan çekilmişti.

2 yıl önce

Normal hayata dönüşte yeni dönem başladı

İçişleri Bakanlığının 27 Haziran'da yayımladığı genelgeyle kademeli normalleşme sürecinin üçüncü etabında devam edecek ve sona erecek tedbirler kamuoyuna açıklandı. Bu kapsamda, ilgili genelge doğrultusunda saat 05.00 itibarıyla Türkiye'de Kovid-19 ile mücadeleye ilişkin yeni bir döneme geçildi. Buna göre, pazartesi-cumartesi günleri saat 22.00'den sabah 05.00'e kadar olan ve pazarları ise tam gün uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması ile sınırlama süresince uygulanan şehirler arası seyahat kısıtlaması sona erdi. Tüm iş yerleri, ruhsatlarındaki faaliyet konusuna göre ilgili idare tarafından belirlenen açılış­ kapanış saatleri çerçevesinde faaliyet göstermeye başlayabilecek. Kapalı yüzme havuzları hizmet verebilecek. Açık yüzme havuzları, 1 Haziran'daki genelgeyle faaliyete geçmişti. Taş ve kağıt oyunları serbest Sinema salonları, hamamlar, sauna ve masaj salonları ile eğlence mekanları gibi iş yerleri de müşteri kabul etmeye başlayacak. Kahvehane ve kıraathanelerde taş ve kağıt oyunlarına ilişkin kısıtlama kaldırıldı. Konser, festival, gençlik kampı gibi etkinlikler, açık alanlarda kişi başına 4 metrekare, kapalı alanlarda 6 metrekare yer bırakılarak düzenlenebilecek. Toplu taşımada yolcu sınırlaması kaldırıldı Şehir içi veya şehirler arası tüm toplu taşıma araçlarındaki yolcu sayısı sınırlandırmasına son verildi. Ayakta yolcu taşımak serbest hale geldi. 65 yaş ve üzeri vatandaşlar ile 18 yaş altı gençler ve çocukların şehir içi toplu taşıma araçlarını saat sınırlaması olmaksızın kullanabilmesi mümkün oldu. Kamu kurum ve kuruluşlarında uygulanan 10.00­-16.00 mesai uygulaması sona erdi ve normal mesai düzenine geri dönüldü. Sünnet, nişan ve kına gibi etkinlikler serbest oldu. Piknik ve mesire alanlarında mangal yakmak serbest hale geldi. Hiçbir iş yerinde nargile servisi yapılmayacak Restoran, lokanta, kafe gibi yeme içme yerlerine girişte ateş ölçümü, HES kodu sorgulama, maske takma tedbirlerine devam edilecek. Masalar arası mesafe 1,5 metre olacak, aynı masada oturan kişi sayısı ise sınırlandırılmayacak. Nargile salonu ve nargile kafeler kapalı olacak, konaklama tesisleri de dahil olmak üzere hiçbir iş yerinde nargile servisi yapılmayacak. Etkinliklere, Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberinde belirtilen kural ve esaslar ile temizlik, maske ve mesafe prensiplerine uyulmak kaydıyla izin verilecek. Nikah ve düğünlerde katılımcı sayısı sınırlanmayacak Nikah ve düğünlerde, kapalı yerlerde uygulanan kişi başına asgari 6 metrekare yer bulunması şartı devam edecek, katılımcı sayısı sınırlanmayacak. Nikah ve düğünlerde yiyecek ve içecek ikramı 15 Haziran'dan itibaren yapılabiliyordu. Bu uygulamaya devam edilecek ancak yeni dönemde bu etkinlikler sırasında canlı müzik dahil müzik yayınına saat 24.00'e kadar izin verilecek. Piknik ve mesire alanlarında metrekareye 4 kişi düşecek şekilde ziyaretçi planlaması yapılacak. Piknik alanlarında bulunan masaların arasında en az 3 metre mesafe bulundurulacak.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 26 27