03 Mayıs Cuma 2024
1 yıl önce

HDP'ye bakanlık verileceği iddiası... Devlet Bahçeli: Teröristlerin tıpkı belediyeler gibi bakanlıklara yerleşmesi demektir

İşte Bahçeli'nin açıklamasından önemli satırbaşları:

Bursalı kardeşlerimizin yanı sıra Çanakkaleli, Bilecikli, Yalovalı kardeşlerimize hoş geldiniz diyorum. Geçen hafta Sivas muazzam bir açık hava toplantısına şahit oldu, birilerinin uykuları kaçtı. Geride kalan günlerde Sivas açık hava toplantımıza bilen de bilmeyen de devamlı konuştu, tartıştı. Bu ne ki daha bir şey değil. Gördükleri göreceklerinin yanında hiçbir şey değil. Türkiye’nin kendilerinden ibaret olmadıklarını idrak etmek zorunda kaldı, bütün hesapları alt-üst oldu. Cesaretiniz varsa Sivas’tan sonra Bursa’ya bakın. Bakın da vatan sevdası, bayrak sevdası nedir görün. Bizim anketlerimiz maaşa bağlanmış şirketler değil, A’dan Z’ye Türkiye’dir. İman varsa imkan vardır. İrade varsa ihanet tutunamayacaktır. Zafer sabredenlerin inananların sadık yâridir. Öyle bir cevap veriniz ki 7 düvel ne oluyor Bursa’da diye endişeye kapılsın. "ARAMIZDA AYRIK OTU BULUNDURMAYACAĞIZ" Aramızda ayrık otu bulundurmayacağız, saflarımızı sık tutacağız. Mutlaka Allah’ın izni ile başaracağız. Taviz vermeyeceğiz, mutlaka kazanacağız. Cumhuriyet’in 100. yılında cumhurun zaferine ulaşacağız. Sözümüz sözdür, kararımızın da sonuna kadar arkasındayız. Oyalanma anlayışında değiliz. Cumhurbaşkanı adayımız sayın Erdoğan’dır. Zillete karşı aynı mevzideyiz, Türkiye düşmanlarına karşı aynı cephedeyiz. Vatansız millet neyse Türkiye’nin karşısına geçmiş zillet ittifakı da odur. Zillet partileri ile ulaşılacak bir gelecek yoktur. Karanlık zihniyet açısından bir farkları yoktur. Bu ittifakın çatısını alev almıştır. Paçası tutuşan Kılıçdaroğlu 'inadına beraber olacağız' demiştir. Beraberlik inançla olur, inatla değil.

HDP'YE BAKANLIK VERİLECEĞİ İDDİASI

Ahtapotun 6 ayağı bellidir, diğer iki ayağı HDP ile emperyalizmin ana unsurlarıdır. Zillet İttifaı’nın içinden en azında dürüst açıklamalar yapanlar da vardır. HDP’nin desteği ile büyükşehirleri kazanan belediler şimdi HDP’ya bakanlık açıklaması yapmaktadır. Bu zillete Türk milleti izin veremez. CHP’nin adımı taktikseldir, kurnazca bir manevradır. Gizli ajandaları, gizli gündemleri HDP ile ittifak kurmaktır.  HDP'ye bakanlık vermek demek, teröristlerin tıpkı belediyeler gibi bakanlıklara da yerleşmesi demektir. "KILIÇDAROĞLU'NUN KHK SÖZLERİ ABD'YE VERİLMİŞ GÜVENCEDİR"

Hiçbir projeleri, en küçük hazırlıkları yoktur. Masanın altında üstünde yer alan her parti profilinin görünüşü başkadır. Bunlar hala aday kim onu tartışıyorlar. Bursa’dan söylüyorum Zillet İttifakı kaostur. Zillet İttifakı boş boş konuşup gündemi doldurmasınlar. Türkiye’nin düşmanlarının elini eteğini öpmeden aday çıkaramazlar. Kılıçdaroğlu’nun KHK sözleri ABD’ye verilmiş güvencedir. ABD Başkanı Biden’dan onay almadan adayımız budur diyemezler. Zillet İttifakının vaadi Türkiye'yi siyasi istikrarsızlık dönemine geri döndürmektir. Utanmayan yüzden, kalp inciten sözden, tütmeyen bacadan, ikiyüzlü dosttan, vermeden alan elden, gerçekleri çarpıtan siyaseti de rabbim cümlemizi korusun.

1 yıl önce

CHP’li belediyeleri haraca bağlayan İYİ Parti’li: Bedri Yaşar

Gazeteci Barış Yarkadaş, İyi Partili bazı isimlerle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulunmuş, İyi Partililerin HDP'lilerin oylarıyla ihaleler aldığını belirtmişti. TV100 ekranlarında Gürkan Hacır'ın sunumuyla yayınlanan Taksim Meydanı'nda konuşan Yarkadaş, "Tek tek biliyorum bana söyletmesinler. Beni konuşturmasınlar." açıklamasını yapmış ve tartışmanın fitilini ateşlemişti. Yarkadaş, bu açıklamadan sonra yine TV100'de Erdoğan Aktaş ile Sağlı Sollu programında İyi Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar'ın, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden aldığı 107 milyon liralık ihaleyi gündeme getirdi. İyi Partili Andican: Ben olsam belediyelerden veya kamudan ihale almam Yarkadaş bu durumun etik olmadığını belirtirken, konuya ilişkin yeni bir açıklama geldi. İyi Parti İstanbul Milletvekili Ahat Andican, "Cevabım gayet açık ve net. Ben olsam milletvekili olarak herhangi bir belediyeden veya kamudan ihale almam. Etik açısından almam." dedi. "Milletvekiliyim diye faaliyetlerine ara verecek halim yok" Andican'ın sözleri sonrası gözler, İyi Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar'ın ne diyeceğine çevrildi. Kendisiyle ilgili ifadelere Medyatava aracılığıyla cevap veren Yaşar, "Orada şahsi alınan bir şey yok. Milletvekili olarak zaten bu işleri takip etmiyorum. Buradaki konu; şirketten ayrılmışız, şirket ticari hayatına devam ediyor. Yani benim olup olmamamla bir alakası yok. 400 kişi olan bir şirket… Ben milletvekiliyim diye faaliyetlerine ara verecek halim yok. Milletvekillerinin şahsi olarak iş yapmasını ben de onaylamıyorum." dedi. "Bunda garipsenecek bir şey yok, bunu böyle algılamak lazım" Yaşar konuya ilişkin sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunda garipsenecek bir şey yok. Bunu böyle algılamak lazım. Siyasi kimliğini ihaleler konusunda kullanan bir yapıyı asla ve asla tasvip etmiyoruz. Dolayısıyla bu alınan ihale, konsorsiyumda alınan bir ihale… Yani kamuya açık, rekabetin olduğu bir ihale. Ben şahsi olarak zaten bu işlerde bulunmuyorum. Ben kamu ihalelerine giren biri değilim. Bunu ayırt etmek lazım. Meclis’te 100’ün üzerinde kürsüye çıkmış biriyim. Milletvekilinin yapması gerekenleri, fazlasıyla yaptığıma inanıyorum. Bugün Cumhurbaşkanı’nın da damadı Savunma Sanayii’nde. Ben bundan bir sıkıntı duyuyor muyum? Hayır. Çünkü daha iyisini yapsın, daha güzelini yapsın…"

1 yıl önce

CHP’li belediyeler PKK istihdam bürosuna mı dönüştü? Mersin, İstanbul, İzmir…

CHP’nin arasına mesafe koyamadığı PKK ile olan gönül bağı, CHP’li belediyeleri PKK’nın istihdam merkezi haline getirdi. Kandil’de eğitim almış teröristlerin istihdam edildiği İstanbul, Mersin, İzmir gibi CHP’li belediyeler kamu güvenliği için tehdit haline geldi. MERSİN KANDİL’İN İSTİHDAM MERKEZİ OLDU Geçtiğimiz ay İçişleri Bakanlığı, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri personeli arasında 33 kişinin PKK/KCK, 5 kişinin FETÖ/PDY ve 2 kişinin de Hizbullah terör örgütü mensubu olduğu gerekçesiyle gözaltına alındığını, 14 kişinin adli makamlarca tutuklandığını ayrıca PKK/KCK terör örgütü içerisinde faaliyet yürütmekte iken ölen ya da terör suçlarından tutuklu/hükümlü bulunan şahısların yakınlarından 33 kişinin halen Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde çalıştığını açıklamıştı. MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz ise , ‘Türkiye için milli güvenlik sorunudur’ dediği Vahap Seçer’in geciktirilmeksizin Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığından el çektirilmesi gerektiğini ifade etmişti. https://twitter.com/olcaykilavuz/status/1573396660570521604?s=46&t=sVBa3qfPISRbuQ6yIZZyIA İBB’DE PKK OPERASYONLARI Mersin’den hemen önce ise yine CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yapılan PKK operasyonları Türkiye gündemini sarsmıştı. Kandil’de silahlı eğitim almış teröristlerin ve PKK’nın sözde Diyanet oluşumu DİAYDER hocalarının İBB’de işe alındığının ortaya çıkması üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından İBB’ye soruşturma başlatılmıştı. TERÖRİSTLER İBB’DEN YAKA PAÇA ALINDI İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) Sosyal Hizmet Uzmanı olarak görev alan 30 yaşındaki Şafak Duran‘ın, terör örgütleriyle bağlantısı tespit edildi. Duran’ın bu bağlantısı ise 2016 yılında Şırnak’ta PKK/KCK terör örgütü üyelerinden elde edilen dokümanlardan belirlendi. PKK KAMPINDA SİLAH TUTTU Dokümanlarda Duran’ın kırsal alanda elinde uzun namlulu silahla çekilmiş fotoğrafları ve diğer teröristlerle beraber yer aldığı kareler görüldü. İBB BİNASINDA GÖZALTINA ALINDI Gelişmelerin üzerine harekete geçen güvenlik güçleri geçen aylarda İBB’ye ait olan bir binaya operasyon düzenledi. Terörist Duran, çalıştığı binada gözaltına alınarak emniyete götürüldü. İZMİR BÜYÜKŞEHİRDE PKK’LI YÖNETİCİLER CHP ile PKK’nın istihdam işbirliğini gözler önüne seren bir olay da İzmir’de yaşanmıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde Sosyal Projeler Dairesi’nde görev yapan ve silahlı terör örgütü PKK/KCK’nın mali yapılanmasında yöneticilik yapan Mustafa Demir, İzmir’de saklandığı evde geçtiğimiz ay yakalanmıştı. Mustafa Demir, Diyarbakır’da HDP yönetimindeki Kayapınar Belediyesi’nde Başkan Yardımcılığı ve Özel Kalem Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 2013’te yapılan KCK operasyonuyla gözaltına alındı ancak serbest bırakıldı. Devlet memuru kadrosunda olan Demir, 2019 seçimlerinden sonra Çiğli Belediyesi’ne geçiş yaptı. Bu süreçte Ekim 2019’da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i de ziyaret eden Demir, fotoğraflı bir paylaşım yaparak, “Güleryüz ve samimiyetinden dolayı başkanımıza teşekkürler” notunu düştü. Demir, 2020 yılı sonlarında Büyükşehir Belediyesi’ne transfer oldu. Teknisyen olduğu belirtilen Demir, Sosyal Projeler Daire Başkanlığı’nda görevlendirildi. ‘KARAYILAN TALİMATI’ Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada yapılan ilk açıklamada, terör örgütü adına ekonomik-mali alan yapılanmasına bağlı olarak banka hesap hareketleri ve MASAK analiz raporları, tanık beyanları, dijital araştırma sonuçları ve HTS analiz raporlarının incelendiği kaydedilmişti. Zanlıların, terör örgütünün gerek örgütsel faaliyetlerinde kullanılmak gerekse de öldürülen ya da yaralanan terör örgütü mensuplarının ailelerine yardımda bulunmak amacıyla örgüt adına mali kaynak temin ederek örgütsel faaliyette bulunduklarına dair deliller elde edildi. Şüphelilerin PKK/KCK’nın ekonomik yapılanmasında yer aldıkları, örgüt adına kara para akladıkları ve örgüt elebaşlarından Murat Karayılan’ın talimatlarıyla hareket ettikleri de iddialar arasında yer aldı.

1 yıl önce

Aylık 600 bin TL HDP'li belediyeler aracılığıyla Kandil'e gidiyor

HDP’li Milletvekillerinin bir görevi daha soruşturma kapsamında deşifre oldu. Kobani olaylarına ilişkin Ankara merkezli başlayan soruşturmada PKK’nın mali yapılanmasına kadar uzandı. PKK'nın elde ettiği parayı, Kandil'deki Murat Karayılan'a milletvekilleri ya da özel kuryeler aracılığı ile aktardığı tespit edildi. 895 SAYFALIK İDDİANAME HAZIRLANDI Kobani olaylarına ilişkin HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da arasında bulunduğu sanıklarla ilgili Ankara merkezli yürütülen Kobani soruşturmasında, gizli tanık ve şüphelilerin ifadeleri doğrultusunda PKK'nın finans yapılanması deşifre oldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ahmet Altun'un yürüttüğü soruşturmada Ankara Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin yaptığı operasyonla yakalanan 18'i tutuklu 89 sanık hakkında 895 sayfalık iddianame hazırlandı. Soruşturmada, PKK'nın HDP'li belediyeler ve milletvekilleriyle kurdukları finans yapılanmasının adeta röntgeni çekildi. 10 yıllık mali verilen incelenmesi sonucu PKK'nın mali yapılanmasında yer aldıkları belirlenen aralarında PKK elebaşı Murat Karayılan ile HDP'li belediye başkaları ve milletvekillerinin de bulunduğu 91 şüpheli hakkında adli işlem başlatıldı. Aralarında talimat veren PKK elebaşlarından Murat Karayılan'ın ve HDP'li eski belediye başkanları ile milletvekillerinin de olduğu 89 sanık hakkında 'Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme' ile 'Terör örgütü propagandası yapmak' suçlarından 27,5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. GELİR GİDER KAYNAKLARI DÜZENLİ BİÇİMDE DENETLENİYOR İddianamede, PKK'nın finans faaliyetlerine ilişkin olarak, örgütün finans yönetiminin ilk dönemlerde elebaşı Abdullah Öcalan'ın bizzat kendisi ve kontrolündeki Merkez Komite ve bu komiteden görevlendirilen bir üye tarafından kontrol edildiği ancak zaman içerisinde örgütün ihtiyacına ve kaynaklarına göre daha karmaşık hale geldiği anlatıldı. Örgütün 'Ekonomik ve Mali Sistemine' ilişkin, ekonomi ve maliye komitesinin koordinesinde ve bütçe sistemi içinde yıllık bir planlamayla yürütüldüğü, mali alana ilişkin, maliye komitelerinin her alanda örgütlendiği, tüm çalışmaların bu komitelerde merkezileştirilmesi ve denetim kurulu oluşturularak her alanda tüm gelir-gide kaynaklarının düzenli biçimde denetlendiği aktarıldı. ÖRGÜTÜN KAYNAĞI KAÇAKÇILIK, BAĞIŞ, ETKİNLİK VE PARAVAN ŞİRKETLER Örgütün mali yapılanmasında her türlü kaçakçılık, (uyuşturucu, akaryakıt, sigara, insan, silah, emtia) faaliyetiyle uğraştığı, çeşitli yolsuzluk suçları, sözde vergilendirme, haraç, hırsızlık, adam kaçırma vb. eylemlere başvurduğu, çeşitli adlar altında halktan para topladığı ve sosyal etkinliklerden para elde ettiği kaydedildi. İddianamede, illegal finans faaliyetlerinin kaçakçılık ve yolsuzlukların yanı sıra legal görünümlü faaliyetler, sosyal etkinlik gelirleri, paravan şirketler, kar amacı gütmeyen kuruluşlar ve basın yayın faaliyetlerinden de gelir elde edildiği ifade edildi. BİRİNCİ DERECE SORUMLU 'MURAT KARAYILAN' İddianamede yer alan Ulaş isimli gizli tanık ifadesinde, KCK Türkiye maliyesi ve HPG maliyesi yapılanmaları mevcut olup tüm bu maliye yapılanmalarından KCK yürütme konsey üyesi Cemal kod adlı Murat Karayılan'ın birinci derecede sorumlu olduğunu söyledi. KCK Türkiye mali yapılanmasının ikiye ayrıldığını söyleyen gizli tanık Ulaş, "Türkiye metropollerindeki çalışmaları HDP, DBP genel saymanı ve il saymanları, ayrıca görevlendireceği sağlam, örgüte bağlı, güvenilir kişiler oluşturur. Bu kişiler iş insanlarından bağış, yardım adı altında örgüt adına vergilendirme faaliyeti yürütür. Geçmiş dönemlerde iş insanlarından örgüt adına alınan bu paralar direkt vergilendirme adı altında toplanıyordu. 2000 yılından sonra yine örgüt adına alınan bu paralar bağış, yardım adı altında alınmakla birlikte toplanan bu paraların karşılığında herhangi bir makbuz verilmez" dedi.

1 yıl önce

Mansur Yavaş'ın su faturasını bahane ederek sırtını döndüğü vatandaşa AK Parti'li belediyeler sahip çıktı

CHP'li ABB Başkanı Mansur Yavaş, geçtiğimiz günlerde belediye meclisinin Ankara'da tüm su tarifelerine yüzde 50 indirim getiren kararını veto etti. Yavaş'ın suya indirim kararını veto etmesi sonrası yüzde 50 indirim yapılması teklifi yeniden kabul edildi. MANSUR YAVAŞ İNDİRİM KARARINI MAHKEMEYE TAŞIDI Gelişmenin ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden açıklama geldi. ABB'den yapılan açıklamada, söz konusu kararın mahkemeye taşınacağı ifade edilerek "Kanun dışı önergeyle su ücretlerine yüzde 50 indirim yapılmıştır. Zararın ekonomik koşullar nedeniyle daha da artması durumunda personel çıkartılmak zorunda kalınacaktır." denildi. SOSYAL YARDIMLAR KESİLDİ İndirim kararını mahkemeye taşıyan ve su faturalarını bahane ederek sosyal yardımları kesen Mansur Yavaş'a AK Parti'li belediyelerden cevap geldi. Yavaş'ın kestiği yardımlar için harekete geçen ilçe belediyeleri, yardımların kendileri tarafından yapılacağını açıkladı. "YARDIMLARIN KESİLMESİNİN SEBEBİ YENİ ALINAN 15 BİN PERSONEL" Çamlıdere Belediye Başkanı Hazım Caner Can, tarafından yapılan paylaşımda şu ifadelere yer verildi: "Sosyal yardımların kesilmesinin asıl sebebinin Ankara Büyükşehir Belediyesine alınan 15 bin personel olduğunun Ankaralılar tarafından bilinmesini isterim. Böyle bir yalan mazerete sarılmak da Mansur Yavaş ve ekibine yakışır. "YARDIMLARIN TAMAMINI BİZ KARŞILAYACAĞIZ" Çamlıdere Belediye Başkanı olarak Çamlıdereli hemşerilerimize Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin yapacağı yardımların tamamını karşılayacağımızın sözünü veriyorum. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin yapmış olduğu yardım listesi elimize geçer geçmez yardımlara başlayacağız"

1 yıl önce

İmar planlarını bile PKK onaylıyor! PKK itirafçısı HDP’li belediyeleri deşifre etti

Kobani olaylarının mali yapılanmasına yönelik soruşturmada örgüt içinden gelen itiraflar, HDP ile PKK arasındaki organik bağı bir kez daha ortaya koydu. İfadelere göre Kandil’in gönderdiği isimler, HDP’li belediyeleri fiili olarak yönetiyor. Plan bütçe planlamaları, ihaleler, imar değişikliklerinin tümü PKK’nın onayı sonrasında gerçekleştiriliyor. Soruşturma kapsamında ifade veren F.Ş. ve M.R.’nin ifadelerinde çarpıcı tespitler şöyle sıralandı. O GÖREV TERÖRİST KARDEŞTE PKK adına faaliyet yürütülen tüm ülkelerdeki paralar, KCK eş başkanlığının Kandil’deki Mali Alan Komitesi’ne ulaştırılıyor. Belediyelerin PKK’ya bağlılığı noktasındaki soruşturma görevi terör soruşturmasında cezaevinde bulunan eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın PKK saflarında bulunan terörist kardeşi Nurettin Demirtaş tarafından yürütülüyor. Demirtaş’ın bu kapsamda belediye çalışanları ile HDP’li siyasetçileri dahi sorguladığı ifadelerde yer aldı. İMAR PLANI BİLE KANDİL ONAYLI HDP, yönettiği belediyelerde yeni imara açılan yerler üzerinden elde ettiği yüksek miktarda geliri çeşitli yollardan “yasal kılıf” bularak PKK’ya aktarıyor. Bu kimi zaman olmayan ihale ödemesi, kimi zaman hiç yapılmayacak bir harcama kalemi üzerinden gösteriliyor. Belediyelerin imara açılması planlanan yer ile ilgili olarak o bölgenin belediye başkanı veya belediye başkan yardımcıları ile PKK’nın atadığı sözde “Mali Alan Komitesi Sorumlusu” birlikte hareket ediyor. Örgütün “alan sorumlusunun” yaptığı planlama doğrultusunda belediye tarafından “imar planları” kanuna uygun olarak düzenleniyor.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan CHP'li belediyelere: "Terör örgütlerine neler yaptıklarını açıklayacağım"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP’li Engin Özkoç’un eleştirileriyle ilgili, “Önümüzdeki hafta basın toplantısı ile açıkladığımda sizin söylediğinizin nasıl yalan olduğunu, belediyelerin terör örgütlerine nasıl peşkeş çekildiğini söylerim” dedi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) 2021 Yılı Kesin Hesap Kanun Teklifi, 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifi ve Sayıştay raporları görüşülüyor. Komisyonda milletvekillerinin bütçeye ilişkin görüş bildirildiği esnada söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un eleştirileri üzerine Bakan Soylu, geçen yıl yaptığı bütçe sunumunda bir değerlendirme ortaya koyduğunu hatırlatarak, “Bu değerlendirmeden sonra devletin işleyişi içinde elbette PKK’nın yönettiği belediyelere nasıl terör örgütleri sızdırılmış ve orayı yönetmişlerse acaba diğer belediyelerde de böyle bir durum söz konusu mudur diye yaptığımız değerlendirmede bir sonuca ulaştık” dedi. "HAFTAYA GÖSTERECEĞİM" Ardından Soylu, Terör Soruşturmaları (Belediyeler) yazılı kırmızı bir defter alıp havaya kaldırarak şunları söyledi: “Sonuç burada. Hiç kimseyi suçlamanın bir anlamı yok. Önümüzdeki hafta basın toplantısı ile açıkladığımda sizin söylediğinizin nasıl yalan olduğunu, belediyelerin nasıl terör örgütlerine peşkeş çekildiğini söylerim. Bütün belgeleri ile beraber Mersin Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Adana Seyhan Belediyesi, Ataşehir Belediyesi olmak üzere bütün belediyelerle ilgili terör örgütlerine neler yapıldığını göstereceğim. Hem anlaşma yapacaksın HDP ve PKK ile hem terör örgütlerinin üyelerini oraya koyacaksın hem de diyeceksin ki: Bunun suçlusu İçişleri Bakanlığıdır. Yok öyle.” Daha sonra Özkoç, Soylu’ya, “Neden haftaya açıklıyorsun, burada açıkla” diyerek tepki gösterdi. Bunun üzerine Soylu, “Sana o keyfi bu akşam yaşatmayacağım, önümüzdeki hafta yaşatacağım” dedi.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu CHP'li belediyelerdeki terör bağlantılarını tek tek açıkladı

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, "Bizim belediyelerimizde bir tek PKK'lı yok" sözlerinin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kırmızı dosyayı göstererek İstanbul ve Mersin Büyükşehir belediyeleri ile Adana-Seyhan, İstanbul Ataşehir belediyeleri dahil bütün belediyelerle ilgili terör örgütlerine neler yapıldığı açıklayacağını aktarmıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara'da belediyelerde yürütülen soruşturmalara ilişkin basın toplantısı düzenledi. Bakan Soylu, 2019-2022 arasında 74 belediyede terörle bağlantılı 88 soruşturma yürütüldüğünü, bunlardan 79’unun ise tamamlandığını belirtti. MERSİN'DE 28 GÖZALTI Soylu, "Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde en güncel haliyle, 2 adli operasyonda toplam 28 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 14 kişi hakkında kamu davası açılmış, toplam 4 kişi tutuklanmıştır. Kırsal terörist kaydı var, terör örgütüne yardım ve yataklık, alenen destek var, terör örgütü propagandası var, her şey var." açıklamasında bulundu. İBB'DE TERÖR BAĞLANTILARI İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ilk defa işe aldığı 15 bin 125 kişi hakkında hiçbir güvenlik soruşturması talep etmediğini ve değerlendirme komisyonu oluşturmadığını kaydeden Soylu "İstanbul Büyükşehir Belediyesinde işe alınan 1668 kişinin veya yakınının terör örgütü irtibatı/iltisakına dair kaydı ve adli kayıt bulunduğu belirlenmiştir. 1668 kişiden, incelemeye konu olanlar arasındaki 6'sının, PKK/KCK terör örgütü adına kırsalda silahlı faaliyet göstermiş olduğu belirlendi" açıklamasında bulundu. İşte Soylu'nun açıklamalarından satır başları; Onlarca ülkede FETÖ terör örgütlerinin okullarının kapatılması için devlet topyekün mücadele ortaya koyuyor. 15 Temmuz sonrasında FETÖ temizliği yaptık, yargıda, poliste, eğitimde neredeyse kamu kuruluşlarında FETÖ temizliği yaptık. En küçük belediye birimlerine kadar PKK temizliği yaptık. Belediyeler yerel hizmet birimleridir. Hem insan kaynağına hem mali imkanlarına temas eden alanlar olduğu için belediyeler terör örgütlerinin sızmak istediği alanlardır. Anayasanın 127. maddesinde diyor ki görevleriyle ilgili soruşturma açılan kişiyi İçişleri Bakanlığı uzaklaştırabilir.2. yasal dayanağımız ise Belediye kanununun 55. maddesidir. Belediyelerde iç ve dış denetim yapılır. Belediyenin işlemleri hukuka uygunluk açısından İçişleri Bakanlığı tarafından da denetlenir. 74 BELEDİYEDE 88 TERÖR SORUŞTURMASI İçişleri Bakanlığı'nın belediyelerle ilgili sorumluluğu vardır. MASAK uzmanlarıyla da soruşturmalarımızı elbette ki yapıyıoruz. Soruşturma 5 şekilde başlar. Birincisi vatandaşların ihbarı, ikincisi savcılığın soruşturması, üçüncüsü olağan kontrollerde, dördüncü olarak kamuoyuna yansıyan Haberler üzerine, beşinci de bakanlık tarafından res'en soruşturma başlatılır. 2019-2022 arasında toplam 74 belediyede 88 Soruşturma terör kapsamında yürütülmüştür. Bu soruşturmalardan 79'u tamamlanmış, 42 ön inceleme, 19 araştırma, 33 tevdii raporu, 2 inceleme, 3 form inceleme raporu düzenlenmiştir. 9 soruşturma ise halen devam etmektedir. Zaman zaman muhalefet partileri tarafından özellikle müfettiş gönderildiği, bu yolla baskı oluşturulduğu iddiaları dillendirilmektedir. Bu iddianın mesnetsiz olduğunu, tamamen de siyasi içerik taşıdığını, aslında devletin, aslında denetim mekanizmalarını etkisizleştirmeyi hedef aldığını veya Soruşturma sonucundaki yolsuzlukların aslında siyasi saiklerle ortaya konulduğunu ifade edebilmek için maalesef söylenen gerçekle ilgisi olmayan iddialardır. Hiçbir partiye ayrımcılık söz konusu değildir. "204 BELEDİYEDE ÖZEL TEFTİŞ YAPILDI" Devlet görevini yapmakla mükelleftir. 'Bütün CHP'li belediyelere teftişler geliyor' diyen bir anlayış söz konusu. Devleti itibarsızlaştırmayı maalesef bir çıkış noktası olarak görüyorlar. Özel teftişlerin sayısı AK Partili 72 belediyede, CHP'DE 57, MHP'de 19 belediyede olmak üzere 204 belediyede özel teftiş yapılmıştır. AK Parti'ye yapılan özel teftiş sayısı daha fazla. En önemli meselelerden birisi de devletin rehberlik görevi vardır. MERSİN'DE 54 KİŞİ TESPİT EDİLDİ Bakan Soylu, "Mersin Büyükşehir Belediyesine bağli şirketlerde toplam 54 kişinin terör örgütleriyle irtibat/iltisakli olduğu tespit edildi. Bunlardan 30 şüpheli hakkında "PKK/KCK veya FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olmak terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından verilmiş mahkeme kararları var; bazılarının ise yargılamaları sürüyor. 54 kişiden diğer 24'ün ise sözde değer ailesi olması açısından 1. ve 2. derece yakınları olan kişilerin PKK/KCK terör örgütünün dağ kadrosunda veya Avrupa ülkelerindeki yapılanması içerisinde yer aldığı; bazılarının güvenlik güçlerince sağ olarak ele geçirilmiş olduğu ve haklarında adli işlem yapıldığını anlaşıldı. Yani bu 54 kişiden 30 kişi doğrudan iltisaklı veya örgüt üyesi, 24 kişinin de 1. ve 2. derece yakınları örgüt üyesi veya iltisaklı kişiler, yani sözde "değer ailesi" olarak değerlendirilebilecek kişilerdir. Bu 54 kişi işe alınırken, geçerli mevzuat hükümleri uygulansaydı, bunları işe girmeleri mümkün olmayacaktı. Bu konuda sorumluluğu bulunan 21 kişi hakkında müfettişlerimizce 10 Ekim tarihinde hazırlanan raporu düzenlenmiş ve Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu" dedi. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Mersin Büyükşehir Belediyesi'nde 2 adli soruşturma yürütüldüğünün aktaran Bakan Soylu, şunları açıkladı: "PKK/KCK terör örgütü adına kırsal alanda silahlı eylem yaparken etkisiz hale getirilen örgüt mensuplarının 1. derece aile yakini olan, terör örgütü tarafından sözde değer ailesi olarak adlandırılan,sosyal medya hesapları üzerinden PKK/KCK terör örgütünü öven, elebaşının posteri altında fotoğraf çektirip paylaşan, terör örgütünün sözde bayrağını/flamasını paylaşan, kırsal alanda faaliyet gösteren terör örgütü mensuplarının silahlı olacak şekilde fotoğraflarını paylaşan, yapılan aramada terör örgütü elebaşına ve mensuplarına ait fotoğraf, video gibi materyaller ele geçirilen ve 2019 yılında gerçekleştirilen yerel seçimlerden sonra Mersin Büyükşehir Belediyesinde işe girdiği anlaşılan 10 belediye personeli, 15 Eylül tarihinde yapılan operasyonla gözaltına alındı. Bu 10 belediye çalışanından 2'sinin çocuklarının PKK/KCK kırsal alanında faaliyet gösterirken etkisiz hale getirildiği ve diğerlerinin 1. ve 2. derece aile bireyleri hakkında terör suçlarından işlem yapıldığı tespit edildi. Gözaltıların ertesi günü adli makamlara sevk edilen şüphelilerden 3'ü tutuklandı. 7 kişinin ise adli kontrol kararı ile yargılanmalarına devam ediyor. TERÖRİST CENAZESİNE KATILMIŞ Mersin Büyükşehir Belediyesindeki ikinci adli soruşturmada da 28 Eylül tarihinde PKK/KCK terör örgütünün propagandasını yapan ve terör örgütüne eleman temin eden, aralarında 18 belediye personelinin bulunduğu 20 kişi yakalanmış ve gözaltına alındı.Soruşturma kapsamında, Mersin Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanı Bedrettin Gündeş'in, terörist cenazelerine katıldığı, maddi destek sağladığı, terör örgütü propagandası yaptığı tespit edildi. Adli makamlara sevk edilen bu kişi tutuklamdı. En güncel haliyle, 2 adli operasyonda toplam 28 kişi gözaltina alınmış, bunlardan 14 kişi hakkında kamu davası açılmış, toplam 4 kişi tutuklandı. İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NDE PKK'LI ÇIKTI Bakan Soylu, İzmir Büyükşehir Belediyesindeki PKK'lıyı açıkladı. Bakan Soylu, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yürütülen adli soruşturmada, haklarında ifade ve teşhis bulunan PKK/KCK terör örgütü adına faaliyet yürüten kişilere yönelik başlatılan operasyonda gözaltına alınan 50 şüpheliden biri olan Mustafa Demir'in SGK kaydında, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığında tekniker olduğu yazıyor. Bu kişi gözaltına alındı ve sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine teslim edildi. Halen Sincan cezaevinde bulunuyor. Bu kişinin ayrıca, Kandil bölgesinde 15-20 Mayıs 2004 tarihinde, sözde PKK Korgra-Gel 2. Kongresi'ne katıldığı tespit edildi." İstanbul Ataşehir Belediyesiyle ilgili olarak açıklamasında Bakan Soylu, şunları aktardı: "Ataşehir Belediye Başkanlığının 01/01/2019 tarihinden itibaren; personel, imar, ihale, yapi ruhsatları ile işyeri açma ve çalışma ruhsatları iş ve işlemleri" ile ilgili olarak, özel teftiş yaptı. Bu özel teftiş kapsamında; "Ataşehir Belediyesi DHKP/C'ye çalışıyor" başlıklı haberler üzerine Mülkiye Müfettişliğince yürütülen incelemelerde; belediyede ve iştiraki olan Atabel ve Ataper adli şirketlerinde çalışanlardan toplam 125 kişinin silahlı terör örgütüne üye olmak, terör örgütü propagandası yapmak, silahla yağmalamak, silahla yaralamak, resmi belgede sahtecilik, hırsızlık, dolandırıcılık, tefecilik, cinsel taciz, göçmen kaçakçiliği, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal etmek, ticaretini yapmak ve kullanmak gibi suçlardan kayıtlarının bulunduğu tespit edildi. ATAŞEHİR BELEDİYESİNDEKİ TERÖRİSTLER 2019 yılından önce işe başlatılmış olan 16 çalışanın terör örgütleriyle irtibat ve iltisakinin olduğu, bunlardan 3 kişinin DHKP/C terör örgütüyle, 13 kişinin ise diğer terör örgütleriyle irtibat ve iltisakinin olduğu; 2019 yılından sonra işe başlatılan 13 çalışanın kendisi veya birinci derecede yakınlarını terör örgütleriyle irtibat ve iltisakinin olduğu, bunlardan 1'inin DHKP/C, 1'inin FETÖ, 7'inin PKK/KCK, 1'inin TKEP/lL, 1'inin TKPM/L, 1'inin MKP ve 1'inin El-Kaide ile irtibat ve iltisakinin olduğu tespit edildi. bu kişilerin Ataşehir Belediyesinin gizlilik içeren birimlerinde, cinsel taciz suçundan kaydı olan kişilerin ise kadın ve çocukların yoğun olarak bulunduğu alanlarda hizmet sunan Park ve Bahçeler Müdürlüğü, Kadın ve Aile Müdürlüğü gibi hassas birimlerde görüldü. Sorumluluğu bulunan görevliler ile ilgili olarak tevdi raporu düzenlenmiş ve bakanlığımca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu." İBB'DEKİ TERÖR BAĞLANTILARI "İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ilk defa işe aldığı 15 bin 125 kişi hakkında hiçbir güvenlik soruşturması talep etmemiş, değerlendirme komisyonu oluşturmamıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde işe alınan 1668 kişinin veya yakınının terör örgütü irtibatı/iltisakına dair kaydı ve adli kayıt bulunduğu belirlenmiştir. Söz konusu 1668 kişinin terör örgütlerine göre dağılımı şöyledir; FETÖ/PDY 875, PKK/KCK 432, DHKP/C 143, THKP/C 66, TKP/ML 64, MLKP 33, DEAŞ 3, El Kaide 1 ve diğer örgütler 51"

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11