28 Nisan Pazar 2024
2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı arşivinde yer alan 'Atatürk' belgesi İsrail’in Mescid-i Aksa ve Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından sosyal medyada paylaşılmaya başlandı

İçişleri Bakanlığı arşivlerinde yer alan belgede, 1937 temmuzunda Bombay Chronicle adlı gazetede Mustafa Kemal Atatürk’e atfen "Filistin'e el sürülemez, Kemal Paşa Avrupa'yı ihtar ediyor" başlıklı makale yer alıyor. Yazıda Atatürk'ün, "Türkler mukaddes topraklarda, yabancı hakimiyetine tahammül etmeyecek" dediği vurgulanıyor. ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ "Arapların arasında mevcut karışıklığı ve hoşnutsuzluğu, kimse bizim kadar bilemez. Biz, vâkıa birkaç sene Araplar'dan uzak kaldık. Şimdi kendimize kâfi derecede güvenip kudretimizi bildiğimiz için, İslâmiyet'in mukaddes yerlerinin, Musevilerin ve Hristiyanların nüfuzu altına girmesine mâni olacağız. Buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmiyeceğiz. Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslâmiyete lâkayt olmakla ittiham edildik; fakat bu ittihamlara rağmen, Peygamber'in son arzusu, mukaddes toprakların İslâmiyet hâkimiyetinde kalmasını temin için kanımızı dökmeye hazırız. Cedlerimizin Selâhaddin'in idaresi altında mücâdele ettikleri toprakların yabancı hâkimiyeti altında bulunmasına müsaade etmiyeceğimizi beyân edecek kadar Allah'ın inâyetiyle kuvvetliyiz." Bombay Chronicle'de yer alan yazı dönemin İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'nın imzası ile arşive alınmıştı.

2 yıl önce

'Özür'e özel belge

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İsmet İnönü'nün 27 Mayıs öncesi yaptığı darbe tehdidi içeren açıklamalarını hatırlatmasının ardından, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in öncülük ettiği çarpıtma girişimi Yassıada tutanaklarına takıldı. Özel, İnönü'nün Meclis kararıyla tutanaklardan çıkarılan konuşmayı hiç yapmadığını iddia ederken, o ifadeler Yassıada belgelerinden çıktı. KOMİSYON BELGESİ Yassıada davalarının soruşturma eklerinde ortaya çıkan ifadeler, aynı dönemde Meclis'te bulunan gazeteci kökenli Demokrat Parti milletvekili Mithat Perin'in tuttuğu notlar arasında bulundu. Yassıada Tazminat Komisyonu evrakları içinde yer alan daktilo ile yazılmış konuşma, "Cumhuriyet Arşivleri, Yassıada Fonu, 19 no.lu kutu, 55 no.lu gömlek, sıra 1, evrak 1'de, Merkez Soruşturma Kurulu'nun 03.08.1960 tarih ve 809 sayılı 4 No.lu Tali Soruşturma Kurulu'na gönderdiği yazının eki 7. Sırası'nda" yer aldı. CEZA GETİREN KONUŞMA Cumhurbaşkanı Kararı ile kurulan Yassıada Tazminat Komisyonu'nun incelediği evrakların tasnifi sırasında ortaya çıkan belgenin, Mithat Perin tarafından tutulan 3 sayfalık notların daktiloya çekilmiş hali olduğu belirlendi. Belgelerde İsmet İnönü'nün 12 birleşim Meclis'ten geçici olarak çıkarılma cezası verilmesi sonrasında anılan konuşmayı yaptığı ifade edildi. İnönü'nün, Meclis'ten çıkarılmadan önce yaptığı ve tutanaklardan çıkarılan konuşmada şu ifadeler yer aldı: AÇIKÇA DARBE TEHDİDİ "Buraya gelirken dışarıda Meclis binasını kuşatmış bir tabur asker gördüm. Başlarında bir genç binbaşı vardı. Siz benden korkuyorsunuz. Benden korkuyorsunuz ama dışarıya getirdiğiniz askerlere kumanda eden binbaşıdan da korkuyorsunuz. Korktuğunuzu, ona güvenmediğinizi isbat etmek için size şöyle bir teklifim var. Çağırın binbaşıyı beni alıp götürmesini söyleyin bakalım emrinize itiat edecek mi? Size bunun aksi bir teklifim de var. Binbaşıyı ben çağırayım ve Meclisi feshettireyim. Bunu ister misiniz? Siz böyle inanmadığınız insanlarla bir ihtilalin bastırılacağına inanmakla bir kerre daha hatalı bir yola sapmış bulunuyorsunuz. İhtilal olacak ve siz bundan kurtulamayacaksınız."

2 yıl önce

FETÖ'cülerin hazırladığı 15 Temmuz’u karartma belgeselinde Kılıçdaroğlu ve Baykal’a kumpas detayı

Yurt dışında firari olarak yaşayan FETÖ'cü hainler, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili bir propaganda belgeseli hazırladı. Darbe girişiminin 'tiyatro' ilan edildiği, cuntacılara direnen halkın ise 'vahşi topluluk' olarak gösterildiği belgeselde FETÖ'nün medya ayağının önde gelen isimlerinden; Bülent Korucu, Cevheri Güven, Tarık Toros, Levent Kenez, Adem Yavuz Arslan ve Sevinç Özarslan'ın konuşmaları yer aldı. Kılıçdaroğlu belgesele konuşmuş gibi yayınlandı Bir diğer FETÖ üyesi Bedrettin Uğur'un hazırladığı belgeselde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz’dan bir yıl sonra başlattığı Adalet Yürüyüşü sürecinde verdiği röportajdan bir kesit de yer alıyor. Kılıçdaroğlu belgesele konuşmuş gibi kurgulanan bölümde, CHP lideri şunları söylüyor: “Erdoğan’ın bir kariyeri yok ki. Diktatörlerin kariyeri mi olur? Darbecilerin kariyeri mi olur? 20 Temmuz’da sivil darbe yaptılar. Şu anda Türkiye bir darbe süreci içinde.” Kaset kumpasçısı Güven ile Kılıçdaroğlu ‘tiyatro’da buluştu 15 Temmuz’u karartma belgeselinde firari FETÖ’cülerden Cevheri Güven’in sözleri dikkat çekiyor. 15 Temmuz’un hükümet tarafından kurgulandığını söyleyen Güven devamında Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘kontrollü darbe’ teziyle örtüşen ifadeler kullanıyor. Cevheri Güven, Deniz Baykal’ı kurulan kaset kumpasının medya ayağını yöneten isim olarak biliniyor. Deniz Baykal’ın görüntülerini yayınlayan Habervaktim.com sitesinin sahibi Yener Dönmez, kaset kumpası davasında verdiği ifadede Cevheri Güven’in ismini vermişti. Dönmez ifadesinde görüntülerin kendilerine Cevheri Güven tarafından ulaştırıldığını ve kendisini ile sabaha kadar birkaç kez görüştüklerini itiraf etmişti. Cevheri Güven 3 Kasım 2015’te Nokta dergisinin kapak haberi nedeniyle ‘Halkı Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı bir isyana tahrik’ suçlamasıyla tutuklandı. 29 Kasım 2015’te tahliye olan Güven ardından Türkiye’den firar etti. FETÖ’nün sözcüsü Norveçli Lorentzen ve Henri Barkey bağlantısı FETÖ’cülerin belgeseline konuşan Jorgen Lorentzen ismi dikkat çekiyor. Norveçli gazeteci ve film yönetmeni Lorantzen, Türk yapımcı Nefise Özkal Lorantzen ile evli. Firari FETÖ’cülerin yayın organlarında sık sık demeçleri yayınlanan Jorgen Lorantzen, Pensilvanya’daki terörist Fetullah Gülen’in 15 Temmuz’un arkasında olmadığını savunuyor. Bu doğrultuda sık sık demeçler veren Lorentzen 15 Temmuz akşamı Türkiye’de olduğunu açıklamıştı. Lorentzen çifti 2019 yılında FETÖ’nün tezlerini destekleyen bir de belgesel yayınladı. Norveç’in başkenti Oslo’da gösterimi yapılan belgeseli salonda izleyen isimler arasında eski CIA danışmanı Henri Barkey de vardı. Fetullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan Osman Kavala ve yakalama kararı bulunan eski CIA danışmanı Henri Barkey hakkında hazırlanan iddianamede, Barkey'in 15 Temmuz darbe girişiminde rol aldığı belirtilmişti. 15 Temmuz’dan önce sık sık Türkiye’ye gelen Barkey’in 3 Temmuz 2016'da Türkiye'den çıktığı ve 15 Temmuz 2016 günü sabah saatlerinde darbe girişimini takip etmek amacıyla Türkiye'ye tekrar giriş yaptığı da iddianamede yer almıştı.

2 yıl önce

ABD "11 Eylül" dosyalarını yeniden gözden geçirerek gizli tutulan belgeleri kurbanların aileleriyle paylaşacak

Biden yönetimi, 11 Eylül terör saldırıları ile ilgili dosyaların yeniden gözden geçirileceğini ve ABD hükümetinin gizli tuttuğu belgelerin kurbanların aileleriyle paylaşılacağını açıkladı. ABD Adalet Bakanlığı, 11 Eylül kurbanlarının ailelerine saldırılara ilişkin daha fazla bilgi verileceğini duyurdu. 11 Eylül terör saldırılarının kurbanlarının aileleri geçen hafta ABD Başkanı Joe Biden'a bir mektup göndererek saldırılara ilişkin bazı belgelerin gizli tutulmaya devam edilmesi durumunda Biden'dan bu yıl 20. yıl anma törenlerine katılmamasını istemişti. ABD hükümeti, Suudi Arabistan hükümetinin saldırılardaki rolüne ilişkin belgeleri gizlemekle eleştiriliyor. Kurbanların ailelerinden yüzlerce kişi saldırılarda "Suudi Arabistan'ın rolü olduğu" iddiasıyla bu ülkeye dava açmıştı. Suudi Arabistan ise 11 Eylül saldırılarında rolü olduğu iddialarını reddediyor. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada ise Biden, "Yönetimim yasa gereği maksimum düzeyde şeffaflık sağlama konusunda kararlı." ifadesini kullandı. Joe Biden, Adalet Bakanlığının ABD hükümetinin daha önce gizli tuttuğu belgeleri yeniden gözden geçirme ve kurbanların aileleriyle paylaşmaya yönelik adımı memnuniyetle karşıladığını belirtti. ABD'de 11 Eylül 2001'deki terör saldırılarında, 4 yolcu uçağı kaçırılmış, uçaklardan ikisi İkiz Kuleler'e çarpmıştı. Kaçırılan bir diğer uçak başkent Washington'da Pentagon'u hedef alırken dördüncü uçak ise F-16'lar tarafından Pensilvanya kırsalında düşürülmüştü ve yaklaşık 3 bin kişi saldırılar sonucu hayatını kaybetmişti.

2 yıl önce

Miçotakis'in Türkiye'ye yönelik sözlerine Erdoğan'dan sert tepki: Nankörlüktür! Belgeler elimizde

Cumhurbaşkaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Başbakanı Orban ile basın toplantısı düzenledi. Macaristan'la 9 anlaşmanın imzalandığı toplantının ardından Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in mülteci sözlerine sert tepki gösterdi ve ABD'nin Dedeağaç'a askeri sevkiyatıyla ilgili kritik mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde; Sayın Başbakan, değerli heyet üyeleri kıymetli basın mensupları sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Macaristan Başbakanı ve heyetini Ankara'da ağırlamaktan bahtiyar duyuyorum. Bugün dost ve müttefik Macaristan'la 2019 yılında kurduğumuz Yüksek stratejik konseyinin 5. toplantısını yaptık. Uluslararası ve bölgesel konularda görüşlerde bulunduk. Ekonomik ilişkilerimiz her geçen gün gelişiyor. Ticaret hacmimiz 4 milyar dolar diyor. İlk etapta ikili ticaret ilişkisinde 6 milyar doları hedefliyoruz. Değerli dostumun ve Macar makamlarının desteğiyle bu hedeflerin üstüne çıkacağına inanıyoruz. Türkiye olarak biz de Macar yatırımcılara her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz. Türk ve Macar girişimcilerin Afrika kıtasındaki ortak yatırımlarını taktirle karşılıyoruz. Ülkelerimiz arasındaki dostluk anlaşmasının yürürlüğe girişinin 100. yılı münasebetiyle 2024 yılı Türkiye-Macaristan Kültür yılı olarak kutlayacağız. 2016 yılında Macaristan'da yakalanan tarihi eserin bugün Türkiye'ye kavuşmasına yardımcı oldu. Macar dostlarımız tarafından sergilenen bu işbirliğinin başka ülkelere de örnek olmasını temenni ediyorum. Yarın Türk Konsey Zirvesi'ne Orban da katılacak. Stratejik ortağımız Macaristan'la Türk Konseyinin yanı sıra diğer platformlarda yürüttüğümüz işbirliğini daha ileriye taşımak da kararlıyız. Bizim için Yassıada olan, şimdi ise Demokrasi ve Özgürlükler Adası koyduğumuz bu güzel adamızda ilk toplantımızı yapacağız. Yarınki toplantıya bu yüzden milletçe çok önem veriyoruz. Stratejik ortağımız Macaristan'la buna başlayacağımız bize ayrı bir güç katmaktadır. Bize her desteği veren Orban'a teşekkür ediyorum. Üyelik için verdikleri destekleri her zaman anacağım. MİÇOTAKİS'İN MÜLTECİ KRİZİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALARI.. Zira Türkiye'de toplam mülteciye baktığımız zaman 5 kişiye ev sahipliği yapıyoruz. Bunun 4 milyonu yakını sadece Suriye. 5 milyona yakın mülteciyi ev sahipliği yapan ülkeye, "Mülteci sorunu Türkiye'den kaynaklanıyor" demek nankörlüktür. Biz kapıları açarsak Yunanistan ne yapar bilemem. Ege'de Akdeniz'de mültecilerin botlarını şişleyerek onları ölüme mahkum eden Yunanistan'dır. Çoluk çocuk demeden, botları şişleyerek, bazen kıyı emniyet oradan süratle gererek batıran, insanları ölüme mahkum eden Yunanistan. Neyi konuşuyor bunlar. Tamamı ile Miçotakis ve avanesi de dürüst davranmıyorlar. Dürüst davranmadıkları için de bölgede güven telkin etmiyor. Elimizde bütün belgeler var. Kayıtları var. Nasıl Ege'de Akdeniz'de düzenli düzensiz göçmenleri nasıl ölüme terk ettiklerinin belgeleri var elimizde. Dünyayı aldatabilirsiniz ama Türkiye'yi aldatamazsınız. "ABD'NİN ÜSSÜ HALİNE GELDİLER" Maalesef Dedeağaç'la ilgili konuda, aslında Dedeağaç bir üs değil. Yunanistan'ın kendisi şu anda ABD'nin bir üssü noktasına gelmiştir. Şu anda Yunanistan'ın içerisindeki ABD üslerinin sayısını ben saya saya bitiremedim. Şöyle hepsini bir araya toparladığınız zaman, ortaya öyle bir tablo çıkıyor ki; Yunanistan'ın kendisi adeta ABD'nin bir üssü gibi. Böyle bir tablo var. O da harita üzerinde bir belge. Dedeağaç bunların içerisinde sadece ufak bir bölge. Bütün bunlar neden yapılıyor, neden yapılıyor. Biz bunu tabii gerek Biden'la gerek ilgililerle Savunma Bakanım, Dışişleri Bakanım sorduğunda dürüst davranmıyorlar. Kaçamak cevap veriyorlar. Ve kendilerine seçtikleri komşu yanlış bir komşu. Üs olarak da Ege'de Yunanistan'la takındıkları bu tavır doğru değil. Düşünün biz NATO üyesiyiz, ABD NATO üyesi, Yunanistan NATO üyesi. Ama NATO üyeleri olarak Amerika en çok destek veren olduğuna göre, e biz niye birbirimize düşüyoruz. NATO üyeleri içinde gerek asker sayısı itibarıyla, gerek mali destek itibarıyla Türkiye, ABD'den sonra ilk 7 içerisinde yer alan bir ülkedir. Yunanistan'ın böyle bir durumu yok. Çok gerilerde. Fakat biz kendimize inanıyoruz. Kendimize güveniyoruz. Ve bu bölgenin biz sigortasıyız.

2 yıl önce

Rezaletin belgeleri ortaya çıktı! CIA çalışanları küçük çocukları böyle istismar etmiş

Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası (FOIA) davaları aracılığıyla yüzlerce dahili CIA raporunu elde eden BuzzFeed News, bazı raporlara yansıyan rezaletlerden birini kamuoyuyla paylaştı. 2004'ten 2019'a kadar uzanan belgeler ve bunlara erişim elde etmek yaklaşık on yıl sürdü. Belgelerde en az 10 CIA çalışanının çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarına karıştığı, belge ve kanıtlara rağmen yalnızca birinin suçla itham edildiği tespit edildi. CIA REZALETİ GİZLEDİ Belgelere göre, 10 CIA görevlisinden biri "iki yaşında kimliği belirsiz bir kız çocuğunu istismar etti" ve altı yaşındaki bir çocuğu da istismar ettiğini itiraf etti. Çalışan ajanstan kovuldu, ancak hiçbir zaman suçlanmadı. İkinci bir çalışanın, kurbanların anneleri tarafından kaydedilen çocukların videolarını satın aldığı iddia edildi. Bu olay istifasına yol açtı, ancak yine herhangi bir şekilde suçlama yapılmadı. Bir diğer, aslında gizli görevdeki bir çocuğu istismar etmeye çalışırken yakalandı. Yine hiçbir suçlamada bulunulmadı. BuzzFeed'e göre, çocuklara yönelik cinsel suçlardan fiilen suçlanan tek CIA çalışanı da gizli materyalleri yanlış kullanmaktan soruşturma altındaydı. İsmi açıklanmayan eski bir yetkili BuzzFeed'e, CIA'nın olaylarla dahili olarak ilgilenmeyi tercih ettiğini çünkü bir suçla suçlanan çalışanların "kaynakları ve yöntemleri açıklamaya zorlanabileceğini" söyledi. İLK BELGELER DEĞİL Bu, CIA'de çocuklara yönelik cinsel suç sorununun ve teşkilatın bununla dışarıdan ilgilenme konusundaki isteksizliğini gösteren belgelerin ilk yayınlanışı değil. 2015 yılında Vice News, CIA'in personeli tarafından işlendiği iddia edilen çocuk istismarı ve çocuk pornografisi suçları hakkında bilgi sahibi olduğunu gösteren FOIA talepleri aracılığıyla da belgeler elde etti.

2 yıl önce

Devletin karalanıp organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in övüldüğü 140 Journos belgeselinde Bülent Arınç başrolde

Friedrich Naumann Vakfı’nın Türkiye’deki medya projesi olan “140 Journos” kanalı firari suç örgütü elebaşı Sedat Peker için bir belgesel çekti. Suç örgütü elebaşının övüldüğü ve kahraman gibi gösterildiği belgeselde gazeteci İsmail Saymaz ve Bülent Arınç başrolleri paylaştı. “HER ŞEYİN SORUMLUSU ERDOĞAN’DIR” Firari Sedat Peker’in övüldüğü ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin karalanmaya çalışıldığı belgeselde Bülent Arınç, “Geldiğimiz noktada yaptıklarımızla bugün yaptıklarımız arasında çukurla tepe arasındaki farkı gösterebiliriz. Bunların muhatabı artık bugünkü sistemde sayın Cumhurbaşkanı”

2 yıl önce

İBB Sözcüsü Murat Ongun açıklama yaptıkça bataklığa saplamıyor… Yeniden göreve döneceği ilan ettiği Sevtap Ayman’ın gözaltı kararı belgesine ulaşıldı

Sabah Gazetesi’nin haberine göre; İBB Sözcüsü Ongun, paylaşımında Sabah'ın haberinde "tutukluluk" ibaresi geçmemesine rağmen olayı manipüle ederek vatandaşları yanıltmaya çalıştı. Birçok vatandaş Ongun'un paylaşımının altına "Tutukluluk ve gözaltını ayırt edemiyor musunuz?" şeklinde tepki gösterdi. 26 Kasım'da PKK/KCK terör örgütünün dağ kadrosuna eleman aktaran kişilerden olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Sevtap Ayman'ın, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi. Evindeki dijital materyallere el konulan Ayman hakkında, gözaltına alınmadan önce Haziran ayında tüm iletişim bilgilerinin tespiti için de bir karar çıkarıldığı öğrenildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Meclis'te yaptığı konuşmasında Ekrem İmamoğlu'nun başkanlığında belediyeye 33 bin kişi alındığını bunun 12 bininin güvenlik kayıtlarına bakıldığını, 557 kişinin PKK, DHKP-C, MLKP gibi örgütlerle bağlantılı olduğunu söyledi. Soylu, "İstanbul'a yaklaşık 33 bin kişi alındı ve bu 33 bin kişiden ancak 14 bin kişinin bilgisi bize intikal ettirildi ve 33 bin kişiden 12 bin kişiye ancak bakıldı, 455'inin PKK ve KCK kaydı var, 80'inin DHKP-C kaydı var, 20'sinin de MLKP kaydı var, 2'sini MKP kaydı var ve diğerlerinin de kayıtlarını her birinize gönderebilirim" ifadelerini kullandı. Buna karşılık İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da, "Ne demiş sayın bakan? 'İBB'de çeşitli terör örgütlerine mensup 575 kişi çalışıyor' dedi. Gelip o 575 kişiyi alacaklar sandım. Terör örgütü üyesiyse gelip tutuklayacak sonuçta. Yalanı konuş, iftirayı at, köşene çekil" dedi. O İSİMLERE ULAŞILDI Bakan Soylu'nun terör örgütleri ile bağlantılı olan kişilerin belediyede çalıştığını ve kayıtlarının bulunduğunu söylemesinin ardından o isimlere ulaşıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin iştirak şirketlerinden olan İstanbul Ağaç Peyzaj Eğitim Hizmetleri ve Hayvanat Bahçesi İşletmeciliği şirketinin PKK dağ kadrosunun şubesi gibi kullanıldığı tespit edildi. Burada çalışan Ömer K.'nin dağ kadrosuna 2013'de katıldığı, 2017'de de güvenlik güçleri tarafından yakalandığı öğrenildi. Aynı şirkette çalışan Mustafa K., İSPER'de çalışan Serbun Yurtsever gibi 7 isminde PKK ile bağlantılı olduğu ortaya çıkmıştı. Çıkan haberlerin ardından, İBB sözcüsü Murat Ongun, sosyal medya üzerinden, "'İBB'de 557 terör örgütleriyle ilişkili çalışan var' dendi. İncelemede 3'ü mevsimlik olmak üzere çalışanların hiçbirinin işe girişte adli sicil kaydına rastlanmadı. Bu konuda Emniyet birimlerince de herhangi bir bilgi paylaşımı yapılmadı" ifadelerini içeren bir paylaşım yaptı. KANDİL'E GİDİP ELEBAŞLARINDAN TALİMAT ALMIŞ İBB'ye PKK kadrosundan alınan yeni isimlere ulaşılmış ve bu isimleri kamuoyuna Sabah Gazetesi, "İmamoğlu ve sözcüsüne bir tokat daha" başlıklı haberiyle duyurmuştu. Haberden sonrasında sözcü Murat Ongun, sosyal medya hesabı üzerinden bir paylaşım daha yaparak, PKK/KCK dağ kadrosuna eleman temin ettiği için gözaltına alınan Sevtap Ayman'ı işe aldıklarını itiraf ederek, Ayman'ın yarın işe döneceğini açıkladı. Ongun, belediyenin iştiraki İSPER İstanbul Personel Yönetim A.Ş'de çalışan ve 26 Kasım'da PKK/KCK terör örgütü adına kırsal alana eleman aktarımı faaliyetlerinde bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Sevtap Ayman'ın gözaltına alınmasıyla ilgili herhangi bir yalanlama yapmazken, PKK/KCK terör örgütü adına kırsal alana eleman aktarımı faaliyetlerinde bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Ayman'ın, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi. Yargılaması tutuksuz devam edecek Sevtap Ayman hakkında, özel bir kolejde öğretmen olduğu dönemde terör örgütünü simgeleyen kıyafetlerle halay çekerek öğrencilere PKK propagandası yaptığı ihbarı üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da soruşturma başlatıldı. Sevtap Ayman'ın terör örgütü adına faaliyet gösteren şahıslarla irtibatlı olduğu ortaya çıktı. 2011-2012'de PKK'nın sözde üst düzey mensuplarından eylem talimatları almak için Irak'ın kuzeyindeki kamplara giderek PKK'lılarla yüz yüze görüşmelerde bulunduğu belirlenen Ayman'ın Irak'a giriş-çıkış kayıtları da tespit edildi. Sevtap Ayman'ın "@eylemdas" kullanıcı adıyla sosyal medya üzerinden örgütsel propaganda içeren paylaşımlar yaptığı da tespit edildi. HABERLERİ MANİPÜLE ETMEYE ÇALIŞTI İBB Sözcüsü Murat Ongun, paylaşımına çıkan haberlerde "tutukluluk" ibaresi geçmemesine rağmen olayı manipüle ederek vatandaşları yanıltmaya çalıştı. Ongun'un paylaşımı sonrasında birçok vatandaş, "tutukluluk ve gözaltını ayırt edemiyor musunuz?" şeklinde Ongun'a tepki gösterdi. EVİNDEKİ DİJİTAL MATERYALLERE EL KONULMUŞ Sevtap Ayman hakkında çıkarılan gözaltı talimatına ilk kez SABAH ulaştı. Ayman hakkında 25 Kasım'da çıkarılan gözaltına alma kararında kişiye ait adreste arama yapılmasına izin verilmesi ve aramalarda ele geçirilecek suç ve suç unsuru malzemeler ile şüphelilere ait dijital materyallere el konulması talimatı da yer aldı. "SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMA" ŞÜPHESİYLE 2016 – 2021 ARASINDAKİ HTS KAYITLARI İSTENMİŞ Öte yandan, Sevtap Ayman hakkında 25 Kasım'da çıkarılan gözaltı kararı öncesinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlaması şüphesiyle 1 Haziran 2021'de 2016 – 2021 yıllarını kapsayacak şekilde arama, aranma, SMS ve baz kayıtları dahil tüm iletişim bilgilerinin tespiti için de bir karar çıkartıldığı da öğrenildi.

1 2 3 4 5 6 7