08 Mayıs Çarşamba 2024
2 yıl önce

Kılıçdaroğlu’nun ‘dinlenme’ iddiası... Ömer Çelik: Bilgi, belge yok… Tipik bir fitne siyasetidir

İşte AK Parti Sözcüsü Çelik'in açıklamalarından satır başları: Bugün büyük oranda ekonomi ile sunumlara MKYK toplantımızı ayırıyoruz. Kapsamlı bir şekilde MKYK politikalarımızın değerlendirmeleri yapılacak. Diyarbakır annelerinin nöbeti devam ediyor. 33 anne evladına kavuştu. İnşallah hepsinin evladına kavuştuğu günleri görmeyi diliyoruz. 181 TERÖR EYLEMİ ENGELLENDİ Terörle mücadele konusunda bölgemizdeki son gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bazı ülkelerin savunma bütçesi adı altında terör örgütlerine ayrılan payları dikkatli bir şekilde takip ediyoruz. Kamuoyunun duyduğu, duymadığı toplamda 181 terör eylemi engellenmiştir. Bazı devletlerin bazı siyasi projeleri terör örgütleri vasıtasıyla hayata geçirmek için çirkin mücadeleyi sürdürdüğünü görüyoruz.Bölgede siyasi projelere karşı da mücadele veriyoruz. Bölgemizi demir kafeslere sokmaya çalışanlara karşı da güçlü bir iradedir. Petrol bölgelerine yerleşmeye çalışıyorlar. PYD/PKK/YPG terör örgütüne destek verenlerin DEAŞ'la mücadele adı altında hangi petrol bölgelerine yerleşmeye çalıştıklarını görüyoruz. Bu siyasi şebeke faaliyetlerine karşı kurumlarımız gereken değerlendirmeleri yapıyor. PKK da DEAŞ da bölgenin bütün halklarına, herkese düşmandır.   ERMENİSTAN'LA NORMALLEŞME SÜRECİ Cumhurbaşkanımız arşivlerin açılmasını, tarihçilerin çalışma yapmasını istemişti. Ermenistan, bu arşivlerin açılması meselesine yaklaşmadı. İkinci Karabağ savaşıyla işgalin sona ermesinden sonra Cumhurbaşkanımız ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev bir vizyon ortaya koydular. Saldırgan politikalardan vazgeçmesi kaydıyla Ermenistan'ın da dahil olabileceği söylendi. Bu bölge için de fırsattır. Cumhurbaşkanımızın en büyük hassasiyeti Azeri kardeşlerimizin bu normalleşme sürecine olumlu bakmasıdır. Sayın Aliyev olumlu baktğı için bölgedeki tansiyonu düşürmek için Türkiye bu adımları atıyor. Serdar Kılıç özel temsilci olarak atandı. İlk adım belki 2019'da kesilen Türkiye - Erivan charter uçuşları olabilir. Umarız ki Ermenistan işgalci politikalardan vazgeçer. YUNANİSTAN YALAN PROPAGANDASI İLE TÜRKİYE'Yİ SUÇLUYOR Hem Frontex'in ve Yunanistan'ın ortaya koyduğu geri itmeler göçmenleri ölüme itmektir. Silah sıkıyorlar, zıpkınla botları delmeye çalışıyorlar. Birçok ülke Yunanistan'a sessiz kalıyor. Yunanistan'ın saldırgan davranışı göç rotasının değişmesine yol açtı. İnsanlar daha büyük tehlikelerle karşı karşıya kalarak ölüme itilmiş oluyor. Yunanistan yalan propagandası ile Türkiye'yi suçluyor. Bizzat başbakan yapıyor bunları. Bunların hiç bir temeli yok. Göçmenlere yönelik yakalama yapmıyorlar. Sadece geri itmelerle kim varsa o botlarda Yunanistan onları kasten ölüme sürüklüyor. Halen bir tek eleştiri bile ortaya çıkmamıştır Yunanistan'la ilgili. UKRAYNA VE RUSYA ARASINDAKİ GERİLİM Böyle bir şeyin olmaması gerekir. Bölgede istikrarsızlığın kimseye faydası olmayacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız, arabuluculuk dahil her türlü yardımın bu sorunun çözülmesi için Türkiye tarafından ortaya konulabileceğini söylüyor. 12 Ocak 2022'te NATO ile Rusya konseyi bu durumu değerlendirecek. Karadeniz'in barış ve istikrarı ülkemiz için de önemlidir.  LİBYA'DAKİ SEÇİMLER Yakından takip ediyoruz. Maalesef başkanlık seçimleri ertelendi. Seçimlerin hukuki zemini için yeterli mutabakat sağlanamadı. Nihai aday listesi açıklanamadı. Başkanlık seçimleri için 24 Ocak tarihi öneriliyor. Gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine dair karar bulunmuyor. Türkiye başından beri adil, muteber seçimlerin yapılmasını destekliyor. Seçimlerle ilgili konuların hukuki süreçte karara bağlanması önemlidir. İnşallah kardeş Libya bu kıskaçtan çıkmanın yolunu bulacaktır. KORONAVİRÜS SALGINI Kovid vakaları ile ilgili hassasiyet artıyor. Omicron ülkemizde de var ve yayılıyor. Turkovac acil kullanım onayı aldı, seri üretime başladı. İlk aşılar Ankara'da depolara ulaştı. Türkiye'nin tam kapasite dünyadaki örmeklerden olumlu anlamında ayrışarak bu süreci yönetmesi, ailelerin sağlığının korunması, eğitimin devamı... Vatandaşlarımızın sağlık çalışanlarından duyduğu memnuniyet üst düzeydedir.  TÜM BÖLGEYE MESAJ Geçen yıl zor bir yıldı. Bu yıl da zorlukların devam ettiği bir yıl oldu. Geçen hafta sayın Cumhurbaşkanımız, Gaziantep'teydi, bugün de açılış gerçekleştirdi. Gaziantep'te aynı anda caminin temel atılışını ve cemevinin açılışını gerçekleştirdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın devletimizin başı olarak bu açılışları yapması tüm bölgeye bir mesajdır. Son derece önemli bir mesaj olduğunu değerlendiriyorum. Türkiye'de fay hattı yok, suni sarsıntılar oluşturmaya çalışıyorlar. Toplumsal bağışıklığımızın yüksek olması tüm bu girişimleri altüst ediyor. Bundan sonrasında da buna karşı hep beraber olacağız. İnşallah yeni yıl sağlık ve diğer açılardan hayırlar getirsin diyoruz.  KILIÇDAROĞLU'NUN 'TELEFONLARIMIZ DİNLENİYOR' İDDİASI İlk olarak benim hatırladığım kadarıyla 2018'de benzer cümleler söyledi. Bu sene belediye başkanlarının dinlendiğini söylüyor. 2018'den beri ne ortaya belge koyuyor, ne de savcılığa gidip suç duyurusunda bulunuyor. Bir partinin genel başkanının belli bir sınır içinde konuşması lazım. Kurumlara doğrudan suç teşkil eden yaklaşım atfetmek laubalilik anlamına geliyor. 'Beni dinliyorlar, MYK'yı dinliyorlar' dediğinizde bu tipik bir fitne siyaseti olur. Bu iddiasının arkasına hangi belgeyi koymuş. Çıkacak açıklayacak neye göre söylüyor, bu izlenime nasıl varmış. Bu söylediklerinin zemini yok. 2018'den bu yana iddiamın arkasına şu belgeyi koyuyorum dediğini duyduk mu? Böyle bir şey yok. Bu iyi sonuçlar doğuracak yaklaşım değildir.  CHP İLE HDP'NİN GÖRÜŞMESİ VE MİTHAT SANCAR'IN AÇIKLAMALARI Karşımızdaki ittifakın senaryosu her gün değişiyor. Bu bileşenlerin ne olacağı, adaylarının kim olacağı bizi ilgilendirmiyor. Sayın Kılıçdaroğlu geçenlerde 7 madde yayınladı. Bir sonraki cumhurbaşkanının kendi ittifaklarından olacağını söylüyor ve talimatlar veriyor. CHP'nin seçilmiş hükümetler üzerinde denetleme iktidarı arzusu her zaman vardır. Hayali cumhurbaşkanına talimat vermeye dönüştürdüler. Bu Türkiye'deki vesayet tarihi açısından yeni bir aşamaya tekabül ediyor. Kılıçdaroğlu, 'Bir sonraki aday ben olacağım, seçilirsem şunları yapacağım' da demiyor. CHP-HDP ikilisi açısından baktığımızda şöyle bir tablo var. Bir konuda anlaşıyorlar. Tezkereye karşı çıkıyorlar. Hem CHP hem de HDP karşı çıktı. Burada zeminleri olduğu görülüyor. Sonra Kılıçdaroğlu çıktı 'Kandil'i yıkacağız' dedi. Biz de dedik ki hem tezkereye karşı çıkacaksın hem de Kandil'i yıkacağım diyeceksin. Bu iki yapı nasıl ittifak kuracak. Biri Kandil'i yıkmaktan bahsederken diğeri de Kandil'in meşrulaştırılmasına gayret ediyor. Biz de bu şapkadan nasıl bir cin çıkacak diye bakıyoruz. Bu şapkadan cin çıkmaz, sadece cin çarpması çıkar. MİT bakın kamuoyu çok bilmiyor bunlar. Bu teşkilatın kendi çalışma kuralları var. Türkiye'nin güvenliğini sağlamak için operasyonlar gerçekleştiriyor. Bu teşkilat dünyanın sayılı teşkilatları arasına girdi. Türkiye için mücadele ederken şehit verdiğinde şehitlerini bile gizlice defnediyorlar. MİT'in Türkiye'nin demokrasisine göz dikenlere karşı aynı silahlı kuvvetler gibi nasıl operasyonlar yaptığını biliyoruz. Birisi MİT'e bu faaliyetleri yapamaz diye soruşturma açılmasını istiyorsa terör örgütüne destek vermek gibi bir anlayıştan geldiğini görüyoruz. Yüce Meclis'in vekilleri MİT'in faaliyetlerini tartışabilirler. Bu meşru bir alandır. MİT de demokratik denetimden kaçan bir teşkilat değil. CUMHURBAŞKANI'NIN BELEDİYE BAŞKANLARINA BARINAK ÇAĞRISI Sayın Cumhurbaşkanımız, Asiye kızımızın durumunu yakından takip ediyor. MKYK toplantısından önce son görüntülerini gördüğünü, hocalarla konuştuğunu, görüntüleri gördüğünde üzüldüğünü söyledi. 2002'teki seçimlere giderken o zaman Adana'da hayvansever dostlarımız gelmişlerdi, şu şu düzenlemeleri yaparsanız devrim olur demişlerdi. 2004'ten beri bunları yaptık, devrim niteliğinde çalışmalar yaptık. Her cana hürmet etmek lazım. O canların sağlığının korunmasını hassasiyetle takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız da sayın hanımefendi de birer hayvansever. Hayvan besliyorlar. Bir durum var, Asiye kızımızın başına gelenlere kadar, buraya emin olun şikayet yağıyor. Bu bir alan. Bunun düzenlenmesi lazım. İnsanlar tehlike ile karşı karşıya kalıyor. Çocukların ve yaşlıların zarar görmemesini temin etmeye çalışmak ve sokaktaki bu hayvanları sahipsiz bırakmamaya çalışmak. Bu olay bu şekilde devam ederse insanlarımızın canını koruma konusunda zaafa düşeceğiz. Birileri bu talimatları yerine getirirken hayvanlara dönük zalimane bir yaklaşım içine giriyorsa o da suçtur, gereğini yapıyoruz. Bazı çok kötü barınak türü düzenlemeler var. Burada hayvanların yaşaması mümkün değil. Barınak derken onları kastetmiyoruz. Sokak hayvanları sahipsiz değildir. Tamam işte sahipsiz değil. Yarın bir gün hedef olacaklar. Bu konuyu bir bilek güreşi konusu olmaktan çıkarmak lazım. Her türlü görüşe açığız biz. Cumhurbaşkanı bunu söyledikten sonra zalimane görüntüler ortaya çıktı diye yaklaşım doğru değil. Kastedilen şey gerçekten kaliteli, sağlık hizmetlerinin verilebildiği...

2 yıl önce

İstanbulluların kimlik bilgileri PKK’lıya emanet

CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) skandallar bitmiyor. İBB’nin Muhtarlıklar Müdürlüğü’nde sekreter olarak işe alındığı ortaya çıkan Sevtap A.’nın, PKK ile bağı tespit edildi. Vatandaşların kimlik bilgilerine rahatça ulaşabileceği bir konumda görev yapan Sevtap A., 26 Kasım 2021’de örgüt propagandası yapanlarla birlikte gözaltına alınıp adli kontrolle serbest kaldı. Sevtap A., verdiği ifadede daha önce PKK güdümündeki JİN Haber Ajansı’nda çalıştığını doğruladı. 2011-2012 yıllarında defalarca Irak’ın kuzeyindeki Kandil ve diğer örgüt kamplarına gidip elebaşlarıyla görüştüğü, talimatlar aldığı tespit edilen Sevtap A., Irak’a giriş-çıkışların akraba ziyareti olduğunu iddia etti. Sevtap A.’nın sosyal medyada örgüt propagandası, PKK elebaşı Murat Karayılan’ın açıklamaları ile Tunceli’de yol kesen teröristleri meşrulaştıran paylaşımlar yaptığı görüldü. İBB Muhtarlık Müdürlüğü, seçimlerden sonra işçi kıyımı ile gündeme gelmişti.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: " CHP'nin başındaki zatın bu eşkiyavari baskınlarla derdi, kamu kurumlarından bilgi almak değil, orada kaos ve kargaşa çıkarmak.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: ASKON'u kurulduğu günden bu yana yakından izliyorum. Ülkemizin önde gelen sivil toplum kuruluşlarından ASKON'un üyelerini ayrı ayrı tebrik ediyorum. Orhan Aydın kardeşimizin başkanlığında yeniden oluşan yönetim kuruluna rabbimden muaffakiyetler niyaz ediyorum. Güzide derneğimiz Anadolu'nun bağrından çıkıp önce bölgesinde sonra Türkiye'de ve nihayet dünya çapında büyük işlere imza atan iş insanlarımızı temsil etmektedir. Hakkı ve hakkaniyeti gözeterek büyütülen ASKON son dönemde de ilkeli tavrı ile farkını ortaya koymuştur.  Konumu, bereketi, potansiyeli, ekonomik ve sosyal iklimi ile her dönem insanlığın gözdesi olan Anadolu ASKON gibi sivil yapılar vasıtasıyla bu vasıflarını geleceğe taşımaktadır. Bunun için Anadolu Aslanları kavramını önemli görüyorum. Kuruluşundan itibaren derneğimizin yönetiminde hizmet eden, yürütülen çalışmalara katkı sağlayan herkese şükranlarımızı sunuyorum. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her hayırlı faaliyetinizde, gayretinizde sizlerin yanında olmayı sürdüreceğim. Türkiye olarak sarsıntının acı sonuçlarından kendimizi korumakla ve dünya 5'ten büyüktür diyerek çarpıklıklara itirazımızı dile getirmekle kalmadık, yeni küresel yönetim ve ekonomi sisteminde hak ettiğimiz yeri almak için de harekete geçtik. Artık tüm gücümüzü ve imkanlarımızı istihdam ve istikrar odaklı yeni ekonomimizi yerleştirmeye ve geliştirmeye tezkif ediyoruz. Üretim ve ihracat tarafında işler yolunda gidiyor. Bu süreçte önümüze sıkıntılar da çıkıyor. Son dönemde yaşadığımız önemli sorunlardan biri döviz kurundaki dengesiz dalgalanma ve fiyatlardaki fahiş artıştır. Bu iki sorundan döviz kurundaki dalgalanmayı kontrol altına aldık. Yılbaşından itibaren kurun bu hafta başındaki gibi makul seviyede istikrar kazanacağını değerlendiriyoruz. Amacımız hem iş insanlarımızı hem vatandaşlarımızı, 1 ay, 6 ay, 3 yıl sonrasını görebilecekleri yatırım ve tasarruf kararlarını verebilecekleri güven ve istikrar iklimine kavuşturmaktır. Bir defa şu ikiliyi unutmayacağız. Güven ve istikrar. Kuruluşumuzdan itibaren ekonomik anlayışımızı bu iki kavramın üzerine yerleştirdik. Kur üzerinden ülkenin ve milletin felaketi pahasına haksız kazanç sağlama niyetinde olanlar bunun bedelini ödemek mecburiyetinde kaldı. Yaşanan kayıplardan dolayı üzüntülüyüz. Ülkemiz ve milletimizin selameti için doğru olanı yapmak da boynumuzun borcudur. Faizlerin düşük, kurun istikrarlı ve yatırımların arttığı bir ortam inşa ediyoruz. Vatandaşlarımızdan açıkladığımız pakete uygun şekilde tasarruflarını kendi paramızda tutmalarını, tüm işlerini kendi paramızla yürütmelerini istiyorum ve tavsiye ediyorum. Türk Lirası bizim paramız, biz onunla hareket edeceğiz. Biz yok şu dövizmiş, bu dövizmiş bunlarla değil. Bir de hep söylüyorum, yine söyleyeceğim. Faiz aşağı faiz yukarı. Arkadaşlar artık lütfen bu işi kitabımızından bir defa çıkaralım. Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar. Bunu bilecek, buna inanacak bununla yolumuza devam edeceğiz.  Yılbaşından itibaren hem firmalarımızın, hem vatandaşlarımızın kendi paramıza dönüşü daha da hızlandıracaklarının işaretlerini görüyoruz. Alışverişi döviz üzerinden olmayan firmalarımıza da kendi paramız dışında finans aracı kullanmamalarını tavsiye ediyorum. Paketi açıkladığımızdan itibaren mevduatta dövizden kendi paramıza ciddi dönüş başlamıştır. Tüm imkanlarımızı yeni ekonomi modelini yerleştirmeye harcayacağız. Şimdi de son dönemde yaşadığımız gibi döviz kurunda yurt içi talepte kaynaklanan ani, sert, rasyonel temeli olmayan iniş çıkışlar yaşanmasını engelleyecek tedbirleri aldık, alıyoruz. Bütün bunları serbest piyasa ekonomisi kurallarından sapmadan küresel ekonomik sistemdeki güçlü bağlarına zarar vermeden yapıyoruz. Altını tercih eden vatandaşlarımızı ellerindeki bu değeri finans sistemimize dahil etmeye çağırıyoruz. Yastık altındaki 5 bin ton altının ne kadarını ekonomimize kazandırabilirsek gücümüz o derece artacaktır. Döviz kurunu yatay seyre geçirme ve altını sisteme kazandırma sistemini ne kadar hızlı yürütürsek enflasyonu ve fahiş fiyat artışlarını kontrol altına alma mücadelemiz de elimiz o derece güçlü olur. Bizim de değerler silsilemiz var dimi? Bu silsileye inanıyorsak biz batının kapitalist mantığıyla biz hareket edemeyiz. İsrail'e bir bakın. İsrail'i değerlendirin. Acaba İsrail kendi içinde faiz enflasyon ilişkisini nasıl değerlendiriyor. ABD'ye bakın. Faiz nerede enflasyon nerede? Almanya, Fransa... Faiz nerede enflasyon nerede? Kendi ülkemizde en yakın çevremizde bile bazı dostlar, arkadaşlar faizle hareket etmenin gerekli olduğunu savunacak duruma geliyorlar. Bu can bu tende oldukça iddia ile söylüyorum: Faiz sebeptir enflasyon neticedir. Hamdolsun bütçe tarafında herhangi bir sıkıntımız yok. Öngörülenden daha iyi gerçekleşmelerle yılı kapatıyoruz. İnşallah çok yakında bunu da göreceğiz. Kurdaki dalgalanmanın cazibesine kapılanlar nasıl bunun acı faturasıyla yüzleştiyse aşırı fiyata tevessül edenlerin durumu da farklı olmayacaktır. Yaptığımız son düzenleme ile kendi paramızın getirisini dövizdeki muhtemel kazançla eşleştirerek sıcak para hareketleri üzerinden yürütülen manipülasyonların önüne geçmiş oluyoruz. Kararlılıkla ilerlemekten, siyasi sabotajlarla, terör örgütleriyle, ambargolarla vazgeçilemeyenler, Döviz Kuru üzerinden bize silah göstermeye kalktılar. Ama başaramayacaklar. Bizim silahımız onlardan daha güçlü. Bizim silahımız Nas. Unutulmamalıdır. Dün vesayetle, terör örgütleriyle, darbecilerle yaptığımız mücadele mesele nasıl Tayyip Erdoğan şu parti bu parti meselesi değil, ülkenin bekası meselesiyse aynı mücadeleyi veriyoruz.  Bugün de ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden bir haline getirme mücadelemizi başarıyla sonuçlandıracağımızdan hiç endişeniz olmasın. Bunun nimetlerinden hep birlikte yararlanacağız. Hiçbir ayrım yapmaksızın her vatandaşımıza diyoruz ki, kendimizin ve evlatlarımızın geleceği için gelin büyük ve güçlü Türkiye hedefimizin ekonomi ayağında yürüttüğümüz tarihi mücadeleye destek olun. Kendi paramıza sahip çıkarak destek olun. Sinsi şekilde yayılan yanlış, art niyetli haberlere itibar etmeyerek destek olun. İşinize, gücünüze, ekmeğinize sıkı sıkıya sarılarak destek olun. Sanayiciyseniz makinelerinizi daha çok çalıştırarak destek olun. İhracat yapıyorsanız mevcut pazarları geliştirerek yeni pazarlar bularak destek olun. Turizmciyseniz önümüzdeki sezona iyi hazırlanarak destek olun. Ticaret erbabıysanız aldığınız sattığını ürünlerin fiyat dengesini yüksek kazanç hırsıyla değil kendinizin ve ülkenin uzun vadeli çıkarlarını gözetip belirleyerek destek olun. Biz milletçe bir olduğumuzda, iri olduğumuzda, diri olduğumuzda, kardeş olduğumuzda hep birlikte Türkiye olduğumuzda üstesinden geleceğimiz hiçbir mücadele ve engel yok.  (Kılıçdaroğlu) Kamu görevlilerini tehdit etmeyi, kamu kurumlarını basmayı, bir çeşit siyasi eşkıyalık yapmayı iyice alışkanlık haline getirdi. Önce Merkez Bankasından randevu istedi, randevu verildi. Kendisi brife edildi. Çıktı, yalan yanlış birçok şeyleri anlattı. Dürüst değil, kalibresi bozuk, cins, cibilliyet bozuk. TÜİK'ten randevu istedi, vermedi. Ne dedi? Siz imtihanı kaybettiniz. Niye? Merkez Bankası'na gittiniz, orada içeride başka dışarıda başka hareket ettiniz. TÜİK sır kurumdır, burada da aynı şekilde hareket edersiniz. Talebinizi iletin, biz size cevap veririz dediler. Geldiler TÜİK önünde gösteri yaptılar.  Helalleşme ve benzeri söylemlerle kendini demokrat göstermeye çalışırsa çalışsın, başında bulunduğu partinin genlerindeki faşistlik bir noktada böyle hortluyor. Kamu kurumlarına emrivaki ile gittiği için kapıda kalıyor. Bunun son örneğini MEB'de yaşadık. Aynı şekilde Meclis açıldıktan sonra da eğitimi görüşmek üzere komisyon üyeleri davet edilmiştir. Sadece CHP'li milletvekilleri iştirak etmedi. Bakanımız sık sık Meclis'e gidiyor. CHP'nin amacının MEB'e gidip, bakanla, bakanlık bürokrasisiyle görüşmek olmadığını göstermeye sadece bu örnekler bile yeterlidir. Bu eşkıyavari baskınlarla derdi bilgi almak değil, kaos ve karmaşa çıkarmaktır.  Devletin kurumlarına gidebilmek dürüstlük gerektirir, sende bu dürüstlük yok, sen adam değilsin. Merkez Bankası bağımsız değil diyor, Merkez Bankası seni kabul etti, sen bağımsız değilsin, senin ipinin kimlerin elinde olduğunu merak ediyorum. Halbuki genel başkanlık ve milletvekilliği sıfatını bir kenara bıraktım, herhangi bir vatandaş olarak istedikleri kuruma istedikleri zaman gidip diledikleri bilgiyi alma hakkına sahip olduklarını çok iyi biliyorlar. Ama dert başka olunca ortaya böyle can sıkıcı görüntüler çıkıyor. Kandil'i bombalayacakmış iktidara geldiğinde. Sen iktidara mı geleceksin? Kandil'dekilerle dirsek dirseğe, Ankara'dan İstanbul'a onlarla yürüyen sen değil misin? Onlar sana övgü yağdırdıkça zevkten 4 köşe oluyorsun. Kandil'dekiler sana övgü yağdırdıkça zevkten dört köşe oluyorsun. Sana nasıl güvenecekler ya. Mümkün mü? Eh şimdi de ittifakınız kurdunuz, bakalım bu ittifakla nereye kadar gideceksiniz?   

2 yıl önce

Bakan Bilgin'den önemli açıklamalar: 3600 ek gösterge için tarih verdi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, CNN Türk canlı yayınında gazeteci Hakan Çelik'in sorularını yanıtlıyor. Bakan Vedat Bilgin konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: "Pandemi olmasaydı da kalkınma süreci her zaman sorun yaratır. Ekonomik sorunların yoğunlaştığı dönemde Türkiye buna çok net cevap verdi. Türkiye sosyal hizmet alanlarından olağanüstü ve en etkin hizmetleri parasız. götürüyor. Avrupa ortalamasından çok yüksek. Avrupa salgın sürecinde sağlık konusunda döküldü. Biz o konuda çok iyiydik. Türkiye bu konuda güçlü bir ağa sahip. Asgari ücrette tarihte ilk defa yüzde 50 oranında bir artış gerçekleşti. Bu gerçekçi bir artıştır. ASGARİ ÜCRETLE İLGİLİ GERİ DÖNÜŞLER NASIL? Türkiye zor şartlarda asgari ücret artışını gerçekleştirdi. Bu tarihsel bir adımdır. Enflasyonun yüzde 30 olduğu seviyede yüzde 50 oranında bir artış gerçekleştirdik. Sayın Cumhurbaşkanımızın insiyatifiyle bu artışı geçekleştirdik. İşverene burada çok önemli bir destek verdik. Vergi muafiyeti sağladık. Türk ekonomisi hızla büyüyor. İlave istihdamın devam edeceği kanaatindeyim. 3600 EK GÖSTERGEDE SON DURUM 3600 ek gösterge yıllardır Türkiye'de konuşulur. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konunun halledileceğini söylemişti. Bunu ele aldık. Biz bunu yapmak mecburiyetindeyiz. Geri dönüşü yok bu işin. Bakanlık içerisinde çalışmamızı yaptık. 3600 ek gösterge çalışanların içinde bir düzenleme yapıyor ama esasen düzenlemeyi emekliliklerinde yapıyor. Bu çalışmayı biz bakanlık içerinde tamamladık. İkinci aşamada sendikalarla değerlendireceğiz. Kamunun diğer kuruluşlarıyla onlarla müzakere edeceğiz. Meclis'e ilk 6 ay içinde en geç Mayıs-Haziran'da intikal ettiririz. Bu yıl içinde tamamlanacak. Kadro hakları için çalışmalar yapıyoruz. 'KADRO HAKLARI İÇİN ÇALIŞMA YAPIYORUZ' Kamuda bir sorun daha var. Toplu sözleşmede çözülmesi gereken madde olarak ortaya koyduğumuz nokta sözleşmeli personeller. Sözleşmelileri kadrolularla benzer haklara sahip noktaya getireceğiz. Çok fazla statü var, karışık. Sadeleştireceğiz ve isteyenler için böyle bir çalışma yapıyoruz. Onu da bu yıl içinde bitireceğiz. Önümüzde ödev olarak duruyor. Meclis'e haziranda gelmiş olur. İstanbul'da bir işyerinde işçileri kapının önüne koymuştu. İşçileri yarın işe almazsanız çalışma izinlerinizi iptal ederim demiştim. Ondan sonra da başka bir sendika geldi. Sizin bu sözünüzü duyduk yanımızda olur musunuz dediler, çözmek üzereyiz. MEMUR MAAŞLARI Biz bu süreçte memurlarla ilgili önemli düzenleme yaptık. Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıyla ilgili memurlarımızdan da talep oldu. Tüm çalışanlarımızın gelirlerini Asgari Ücret dışında bırakınca memurlara 300 TL'ye yakın ek yapmış olduk. O konular çok açık. Asgari geçim indirimi kalktı diye memurlarda çocuk parası vs bunlar AGİ kapsamında değil memur statüsüyle ilgili kanunla düzenlenmiş. Alakası yok. Yanlış bilgi. O devam ediyor. Memurlar artış elde etti. Çocuk yardımı aile yardımından da mahrum olmadılar. Memurlara yüzde 31 civarı zam yapıldı. Enflasyonla ilgili rakam ortaya çıkınca 6 aylık zam yüzde 31 zam. Yıllık enflasyon yüzde 36. Temmuzda da zaten düzenleme yapılacak. Yüzde 3 puan refah payı artışı verildi. AGİ KALKTI MI? İşçi diyelim ki ücret alıyor. Tüm çalışanlar için basit açıklarsak sizden vergi almıyor. AGİ için gerekli gelir olması lazım vergiyi iade ediyorum diyor devlet. Ne vergi alıyoruz ne de vergi iade ediyoruz. AGİ tüm çalışanlar için. İşverenin verdiği vergiden devletin vergiyi iade etmesi. Memurlar açısından AGİ'nin dışındaki tüm ödemeler devam ediyor. EMEKLİ ZAMMI Emeklilerin en düşük rakamı 1500 liraydı, 1300-1200 olanlar da vardı. Bunu 1500 TL'ye çekmişti Sayın Cumhurbaşkanımız. Bunu bir de 2 bin 500 TL'ye çekti. Memur emeklilerine toplu sözleşme şartı olarak yüzde 31 artış gerçekleşmiştir. Memur zammını da emeklilerine yansıttığımızda emeklilerdeki artış yüzde 67'ye ulaşmıştır. Temmuzda yeniden düzenlenecek. 6 aylık bir artış bu. EYT AÇIKLAMASI Buradaki sorun yaş şartına takılanlar. Bu konuda AYM kararı var. AYM, yaş da bu işin şartlarından biri, yerine getirilmelidir diyor. Sigorta sistemi prime dayalıdır. Prim ödeyen insan ile emekli olan insan sayısı arasında bir oran var. Devlet düzenlemeleri yaparken, yasal değişiklikleri yaparken bunlar dikkate alınıyor. Bize haksızlık yapıldı diyorlar. Önümüzdeki çalışma programları içinde bunlar var. Aşama aşama sorunları çözüyoruz. Zaman veremem. Önceliğimiz şu anda emeklilerin haklarını geliştirmek.

2 yıl önce

İstihbarat bilgisini açıkladılar: Kazakistan'dan sonraki hedef Özbekistan

Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) üye ülkeleri, Kazakistan'daki olaylarla ilgili olağanüstü toplantı düzenlendi. Çevrim içi düzenlenen toplantıya, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yanı sıra Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Kırgızistan Bakanlar Kurulu Başkanı ve Cumhurbaşkanı İdare Başkanı Akılbek Caparov ve KGAÖ Genel Sekreteri Stanislav Zas katıldı. Tokayev, burada yaptığı konuşmada, Kazakistan'ın "geniş çaplı kriz" yaşadığını ve bunun Kazakistan'ın 30 yıllık bağımsızlık tarihindeki "en zor kriz" olduğunu belirtti. Ülkedeki olayların uzun süre hazırlandığını vurgulayan Tokayev, "Yıkıcı güçler, ülkede istikrarı baltalama ve düzensizlik yaratma yönünde defalarca girişimlerde bulundu." dedi. Tokayev, teröristlerin, devlet yapılarına saldırı düzenlediğini belirterek, "Kazakistan'a karşı saldırganlıkta, yabancı militanlar dahil teröristlerin yer aldığından eminim." diye konuştu. Olaylarda güvenlik güçlerinden 16 personelin hayatını kaybettiğini ve 1300'den fazla personelin yaralandığını aktaran Tokayev, "Maalesef, sivillerden ölenler var. Bunların sayısı belirleniyor. Ülke genelinde 1270 işletme zarar gördü. 100'den fazla alışveriş merkezi ve banka soyguna uğradı. Yaklaşık 500 polis aracı hasar gördü ve yakıldı. Büyük çapta maddi hasar görüldü. Özel hükümet komisyonu, bunun boyutunu değerlendiriyor." ifadelerini kullandı. "BU, KAOS BÖLGESİYLE İKTİDARIN ELE GEÇİRİLMESİ PLANIDIR" Tokayev, Kazakistan'daki olayları "darbe girişimi" olarak nitelendirerek, "Bu, bölgemizde kaos yaratılmasıyla iktidarın ele geçirilmesi planıdır. Kazakistan Güvenlik Konseyinin kolluk kuvvetleri ile özel servisleri, durumu terör tehlikesi ve saldırganlık eylemi olarak değerlendirdi." dedi. Ülkede anayasal düzenin sağlandığını belirten Tokayev, ülkenin güvenliğine yönelik tehlikenin önlendiğini ve yaklaşık 8 bin kişinin gözaltına alındığını söyledi. Tokayev, Kazak vatandaşların yönetimle barışçıl diyalog kurma yönündeki haklarını koruyacaklarını vurgulayarak, "Bununla birlikte, şiddet içeren aşırılık biçimlerini ve Kazakistan'a yönelik silahlı eylemleri sert şekilde engelleyeceğiz. Egemenliğimize ve toprak bütünlüğümüze yönelik teşebbüslere izin vermeyeceğiz. Kazakistan, uluslararası yükümlüklerini kesinlikle yerine getirecek." şeklinde konuştu. En kısa zamanda soruşturmanın tamamlanmasını umduklarını belirten Tokayev, soruşturma tamamlandıktan sonra terör saldırısına ilişkin kanıtları dünya kamuoyuna sunacaklarını kaydetti. Tokayev, ülkedeki durum nedeniyle üyesi oldukları Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütünden askeri yardım talebinde bulunduklarını, KGAÖ Kolektif Güvenlik Konseyinin kararıyla 2 bin 300 asker ve 250 teçhizatın konuşlandırıldığı bilgisini paylaştı. Tokayev, hükümetin, protesto gösterileri nedeniyle istifa ettiğini anımsatarak, yarın parlamentoya, yeni hükümet üye adaylarıyla ilgili listeyi sunacağını dile getirdi. PUTİN: "KAZAKİSTAN, ULUSLARARASI TERÖRLE KARŞI KARŞIYA KALDI" Rusya Devlet Başkanı Putin ise Kazakistan'daki protestolarda kullanılan bazı yöntemlerin, geçmişte Ukrayna'da da kullanıldığını savunarak, "Kazakistan'daki tehdit anlık protestocular değil, eline silah alan kişiler tarafından yaratıldı. Kazakistan, uluslararası terörle karşı karşıya kaldı. Bu silahlı ve yabancı merkezlerde eğitim almış tecrübeli çeteler dünyanın hangi noktasından geldiler?" dedi. Putin, Kazakistan yönetiminin, protestolar sırasında saldırganlıkla karşı karşıya kaldığını belirterek, "Kazakistan'daki durum yavaş yavaş normalleşiyor ve bazı kritik tesisler militanlardan tümüyle temizlendi." diye konuştu. Kazakistan'a gönderilen ve çoğunluğunu Rus askerlerin oluşturduğu KGAÖ güçlerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Putin, "KGAÖ güçlerinin Kazakistan operasyonu son derece doğru zamanlamayla yapıldı ve meşruydu. KGAÖ, potansiyelini, hızlı, kararlı ve etkili hareket etme yeteneğini gösterdi." dedi. Putin, KGAÖ ülkelerinin, "renkli devrim" senaryolarının uygulanmasına müsaade etmeyeceklerini gösterdiklerini belirterek, Kazakistan'da yaşananların KGAÖ ülkelerinin iç işlerine karışmaya yönelik ilk teşebbüs olmadığını söyledi. Kazakistan'daki KGAÖ güçlerinin "sınırlı" bir süre kalacağına işaret eden Putin, "Kazakistan lideri gerekli gördüğü sürece kalacaklar. KGAÖ barış güçleri, görevlerini tamamladıktan sonra Kazakistan topraklarından tümüyle çıkacaklar." ifadelerini kullandı. LUKAŞENKO: "GÖZLERİNİ ŞİMDİ ÖZBEKİSTAN'A ÇEVİRMİŞ DURUMDALAR" Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko da Kazakistan'daki protestocular arasında "teröristler" olduğunu belirterek, "Bu çok tehlikeli bir eğilim. Bunları kimin organize ettiğini ve bunlara kimin liderlik ettiğini anlamamız gerek." dedi. Kazakistan'da yaşananların komşu ülkelere de sıçrama ihtimali bulunduğunu savunan Lukaşenko, "Alınması gereken dersleri öncelikle Özbekistan'ın öğrenmesi gerekiyor. Aldığımız bilgilere göre (Kazakistan'ındaki protestoları organize edenler) gözlerini şimdi Özbekistan'a çevirmiş durumdalar." diye konuştu. KIZGIZİSTAN: TERÖRÜN HER TÜRÜNE KARŞIYIZ Kızgızistan Bakanlar Kurulu Başkanı ve Cumhurbaşkanı İdare Başkanı Akılbek Caparov, Kazakistan'ın "müttefik" olduğunu belirterek, terörün her türüne karşı olduklarını söyledi. Kazakistan'da barış ve düzenin sağlanacağı umudunu paylaşan Caparov, durumun gerginleşmesini engelleyecek çözümlere işaret etti. Kazakistan'a KGAÖ kapsamında 150 asker gönderme kararı aldıklarına dikkati çeken Caparov, bölgede ekonomik durumun korunması ve gümrüklerde mal geçişlerinde engellerin oluşmasına izin verilmemesi gerektiğini vurguladı. Tacikistan Cumhurbaşkanı Rahman ise terörle mücadele etme yönündeki girişimleri güçlendirme çağrısında bulunarak, Orta Asya'da uyuyan terör hücrelerinin var olduğunu belirtti.

2 yıl önce

TikTok yetkilileri Meclis'te milletvekillerini bilgilendirdi

TBMM Dijital Mecralar Komisyonu'nda sunum yapan sosyal medya platformu TikTok Türkiye'den sorumlu Kamu Politikaları Müdürü Emir Gelen, "Çocukların verileri ile ilgili olarak bir dizi uyum çalışması gerçekleştirdik. Platformumuzu yalnızca 13 yaş ve üzeri kişilerin kullanmasına izin veriyoruz. 13 yaşından küçük kişiler tarafından kullanıldığı tespit edilen hesapların silinmesi ve askıya alınması için de çeşitli mekanizmaları geliştirdik" dedi. TBMM Dijital Mecralar Komisyonu AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman başkanlığında toplandı. Komisyonda TikTok'un Ortadoğu, Afrika, Pakistan ve Türkiye'den sorumlu Kamu Politikaları ve Kamu İlişkileri Müdürü Farah Tukan, TikTok Türkiye'den sorumlu Kamu Politikaları Müdürü Emir Gelen, TikTok Kamu Politikaları Danışmanı Naz Değirmenci dinlendi. Tukan, TikTok'un politikalarına uymayan içeriklere karşı sert tutum takındıklarını belirterek, "Güvenlik merkezimiz aynı zamanda Türkçe dilinde de mevcut. Düzenli aralıklarla şeffaflık raporu yayımlıyoruz. TikTok, Türkiye'deki kullanıcılarımızla alakalı onların iyiliği ve refahının sağlanması konusunda ortaya bir taahhüt koymuştur. Bu kapsamda da 2022 yılında bu çalışmalarımızı sürdürerek geliştirme yönünde taahhüdümüzü tekrar ifade etmek isteriz" dedi. Tukan, çocukların istismar edildiği, kötüye kullanıldığı, zarar gördüğü bütün içeriklerin kaldırıldığını söyleyerek şunları söyledi: "Topluluk kurallarımızı oluştururken mümkün mertebe bütüncül bir yaklaşım benimsemeye özen gösterdik. İçinde bulunduğumuz, işlerlik gösterdiğimiz ülkenin yerel ve oraya özgü kurallarına, geleneklerine, kültürel ve sosyal normlarına saygı göstererek, şiddeti teşvik eden ya da şiddet içeren her türlü içeriğe karşıyız. Aynı zamanda nefret söylemi ve nefret içeren davranışlara ve içeriklere de izin verilmiyor. İnsanların davranışlarını etkileyen yasa dışı faaliyetler, insanların istismar edilmesi gibi her türlü girişime de asla izin verilmiyor. Şok eden, şiddet içeren, insanların acı çektiğini gösteren her türlü içerik ve intihara teşvik eden, intiharı gösteren, intiharı emsal teşvik eden her türlü içeriğe de izin verilmiyor. Bunları normalleştiren hiçbir içeriği barındırmıyoruz platformumuzda. Çocukların istismar edildiği, kötüye kullanıldığı, zarar gördüğü bütün içerikleri kaldırıyoruz." '13 YAŞINDAN KÜÇÜKLERİN HESAPLARI SİLİNİYOR'
 Gelen ise, verilerin gizliliği ve korunmasının kendileri için önemli bir konu olduğunu belirterek, "2016 yılında yasalaşan 6698 sayısı Kişisel Verileri Koruma Kanunu'na (KVKK) uyum kapsamında çeşitli çalışmalar gerçekleştirdik. Örneğin, TikTok'un gizlilik politikasını KVKK kapsamında yeniden güncelledik. Türkiye'de veri işleme faaliyetlerine ilişkin kişisel veri saklama ve imha politikası ile kişisel veri envanterimizi yine ilgili kanun gereğinde güncelledik. Çocukların verileri ile ilgili olarak bir dizi uyum çalışması gerçekleştirdik. Platformumuzu yalnızca 13 yaş ve üzeri kişilerin kullanmasına izin veriyoruz. Yaş kapısı dediğimiz mekanizmayı hayata geçirdik. 13 yaşından küçük kişiler tarafından kullanıldığı tespit edilen hesapların silinmesi ve askıya alınması için de çeşitli mekanizmaları geliştirdik" ifadesini kullandı. MİLLETVEKİLLERİNİN SORULARINI CEVAPLADILAR
 TBMM Dijital Mecralar Komisyonu'nda TikTok temsilcileri sunumlarının ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Emir Gelen, kısıtlılık şartlarına ilişkin içeriklerde yaş kategorilerine yönelik soru üzerine, "Sizin için' dediğimiz bir sekmemiz mevcut. Uygulamamızın içerisindeki bu bir özet akış aslında. Her kullanıcıya özgü çeşitli tercihleri yansıtan bir akış. Burada sistem kişiselleştirilmiş bir akış oluşturuyor ve bunun için çeşitli verileri topluyor. Bu verileri belirli bir algoritmadan işleyerek, kullanıcılara özelleştirilmiş bir içerik deneyimi yaşatıyor. Kullanıcıların beğendiği ve paylaştığı videolar, takip ettiği hesaplar, yayımladığı yorumlar ve oluşturduğu içerikler gibi bütün kullanıcı etkileşimlerini aslında hesaba katan bir havuz gibi düşünün. Bu havuzda bir denklem işletilerek sizin için denilen akış biriminde bu algoritma üzerinden en ilgi çekici içerikler kullanıcılarla paylaşılıyor" dedi. Gelen, kullanıcı bilgilerinin paylaşılmasına ilişkin, "Mahkeme kararı ve 5651 sayılı kanun neyi hükmediyorsa bizde onu yerine getiriyoruz. Bize savcılıktan, mahkemeden herhangi bir resmi yasal bir talep geliyorsa biz de orada bizimle ne paylaşılıyorsa, önce tabii ki hukuk birimimize gönderiyoruz. Onlar bu konuyu değerlendirip bütün şeylere en doğru şekilde yanıt vermeye çalışıyorlar" diye konuştu. Gelen ayrıca, 2021 yılında 93 milyon TL dijital hizmet vergisi ödediklerini, Türk kullanıcılarının verilerinin ABD ve Singapur'da saklandığını belirtti. TikTok'un Ortadoğu, Afrika, Pakistan ve Türkiye'den sorumlu Kamu Politikaları ve Kamu İlişkileri Müdürü Farah Tukan da, şeffaflık raporunun bir taahhüt olup olmadığına ilişkin soruya, "Bizler sadece topluluk kurallarını ortaya koymakla ve 'bu yasak bu yasak değil, şunu yapabilirsiniz bunu yapamazsınız' söylemlerde bulunmakla kalmıyoruz. Bu şeffaflık raporlarını yayımlamamızın amacı; eyleme geçtiğimizi göstermek. Raporlarımızın dört tane kategorisi var" yanıtını verdi. Bunun üzerine CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, "Bunlar yanıt değil açıklama. Burası TBMM olduğu için burada mutlaka bunları açıklayan, detaylandıran, şeffaf hale getirebilecek, sizi toplumda şeffaf olarak algılatacak yazılı açıklamalar yapmanız lazım. Bunlar sorularımızın yanıtları değil. Mali yapılarda şeffaflık yok. Hukuki yapılarda şeffaflık yok. Toplumun karşısında bir yapı getiriyorlar ama yapının dörtte üçünü göremiyoruz burada" dedi. Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı Hüseyin Yayman da, "Tuncay Özkan Bey'in söylediği bu şeffaflık meselesini çok önemsiyoruz. Siz bir özel şirketsiniz, buna saygı duyuyoruz ama burada sorulan soruların açık net bir şekilde cevaplarını bekliyoruz" diye konuştu.

2 yıl önce

Fırat Tanış kimdir? Ekrem İmamoğlu’nun eleştirmesiyle başlayan linç yağmuru… Sezen Aksu, Bilgin Gökberk, Cüneyt Özdemir detayları

Bugüne kadar, Sezen Aksu'nun ilk insan ve insanlığın ilk Peygamberi Hazreti Adem (a.s) ile Hazreti Havva validemize yönelik hakaretini savunarak destekleyen Cumhuriyet gazetesinin yazarı Bilgin Gökberk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çarpıtılan sözlerini köşesine taşırken, "Ekrem İmamoğlu'nun 'tiyatro' benzetmesine anında tepki verip artistlik yapan oyuncu tayfası, Sezen Aksu'nun 'dilinin kopartılması' konusunda arazi oldu. Bu boş beleş modelleri iyi tanıyoruz." ifadelerini kullandı. https://twitter.com/firattanis/status/1486619137770201089?s=21 Gökberk'in yazısına tepki gösteren Fırat Tanış, "Altılı bültenine çevirdiniz canım gazeteyi. Bu akılla mı her şey çok güzel olacak? Bu üslupla, bu seviyeyle mi 'ötekilerin' hakkını hukukunu korumaya talipsiniz?" diye sordu. https://twitter.com/firattanis/status/1486714779423035395?s=21 Günlerdir, "Sanatçı özgür olmalı" yaygarası kopararak Sezen Aksu'nun bir Peygambere yönelik çirkin sözlerini savunanlar, eleştiri kendilerine gelince, Fırat Tanış'ı hakaret yağmuruna tuttu. https://twitter.com/cuneytozdemir/status/1486764583771590656?s=21 Tanış'ın sözlerine Twitter hesabından cevap veren Cüneyt Özdemir de Fırat Tanış'ı "trol" olmakla suçladı.

2 yıl önce

Doğa Koleji, İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesinden ayrılarak İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesine katıldı

İstanbul Teknik Üniversitesi ETA Vakfı bünyesinde eğitim hayatını sürdüren Doğa Koleji, İstanbul Bilgi Üniversitesi iş birliği ile güçlü bir kurumsal altyapı kurmayı, anaokulundan üniversiteye uzanan uluslararası ve yenilikçi bir eğitim modeli ile yoluna devam etmeyi hedeflediği açıkladı. İTÜ Rektörlük Binası’nda yapılan törende bir araya gelen İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Parlakçı, Doğa Koleji’nin devir işlemini ortak bir açıklama ile kamuoyuna duyurdu. Açıklamada görüşlerine yer verilen İTÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu, İTÜ'nün 250 yıllık bilgi birikimi ve deneyimiyle Türkiye'nin en önemli akademik kurumlarından biri olduğunu belirterek, "Üniversitemiz bu birikimini paylaşarak Doğa Koleji’ne 3 yılda önemli katkılarda bulunmuştur. İstanbul Bilgi Üniversitesi ile yapılan iş birliği kapsamında Doğa Koleji’ni daha iyi noktalara taşımayı amaçlıyoruz. Bu iş birliğinin ülkemizin önemli bir değeri olan Doğa Koleji’ne hem ulusal hem de uluslararası ölçekte önemli olanaklar sunacağına, Doğa Koleji’nin bölgede daha etkili bir kurum olmasını sağlayacağına inanıyoruz. Bu anlaşmanın eğitim camiasına ve ülkemize hayırlı olmasını dilerim” ifadelerini kullandı. İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alpaslan Parlakçı ise Doğa Koleji’nin ülke çapına yayılmış 100’ü aşkın kampüsü, uzman akademik kadrosu ile Türkiye'nin önde gelen eğitim kurumlarından biri olduğunu aktararak, şunları kaydetti: "İstanbul Bilgi Üniversitesi olarak Doğa Koleji’nin daha büyük başarılara imza atması için heyecanla çalışacağız. ‘Okul için değil, yaşam için öğrenmeli’ mottosuyla 25 yılı aşkın zamandır eğitim veren üniversitemiz, Türkiye’nin en yenilikçi, özgürlükçü ve uluslararası üniversitelerinden biri olarak gerek ülkemizde gerek dünyada önemli bir yer edinmiştir. Üniversitemizin uluslararası akademik işbirliği yaptığı ABD’nin önde gelen üniversitelerinden Arizona State Universitesi’nin (ASU) K12 eğitim modeli Doğa Koleji ile kuracağımız yeni yapılanmanın rehberi olacaktır. Yapılan bu stratejik ortaklık doğrultusunda Doğa Koleji, akademik kadrosu ve öğrencileri ile Türkiye’nin tek uluslararası kurumsal akreditasyonuna sahip üniversitesi olan Bilgi’nin yüksek nitelikli akademik sisteminin bir parçası olacaktır.”

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11