05 Mayıs Pazar 2024
3 yıl önce

Washington Post: El-Mevla DEAŞ elebaşı olmadan önce hapishanede ABD için muhbirlik yapıyordu

Terör örgütü DEAŞ'ın yeni elebaşı Emir Muhammed Said Abdurrahman el-Mevla'nın, önceden Irak'ta bir hapishanede ABD'ye muhbirlik yaptığına dair detaylar ortaya çıktı. Washington Post gazetesinin gizli sorgu raporlarına dayandırdığı haberinde, Ebu Bekir El Bağdadi'nin Suriye'de düzenlenen baskın sonucu öldürülmesinin ardından DEAŞ elebaşı El-Mevla konusunda yeni bilgiler ortaya çıktı. El-Mevla'nın "M060108-01" koduyla Irak'ta tutuklu olduğu dönemde, ABD'li yetkililere Irak'taki o dönem El-Kaide'ye bağlı olarak faaliyet gösteren örgüt hakkında muhbirlik yaptığına işaret edilen haberde, El-Mevla'nın 2008'deki bir sorgu sırasında örgütün gizli merkezlerinin konumu konusunda detaylı bilgileri ABD'lilere verdiği kaydedildi. Ayrıca El Mevla'nın, o dönemde Irak'taki El Kaide'nin 2 numaralı ismi olan Ebu Kaşwarah'ın nerede olduğunu da ABD'lilere söylediği ve Kaşwarah'ın Musul'daki bir baskınla öldürüldüğü belirtildi. El- Mevla için "iş birlikçi" tanımlaması Haberde, ABD Savunma Bakanlığının (Pentagon) daha önce El-Mevla'nın muhbirlik yaptığına dair belgeler yayımladığı ancak bu yeni belgelerde daha detaylı bilgiler bulunduğu aktarıldı. Söz konusu raporlarda El-Mevla hakkındaki, "Tutuklu her seansta daha fazla iş birlikçi görülüyor. Tutuklu, örgütteki arkadaşları hakkında çok fazla detay veriyor." ifadesinin kullanıldığı belirtildi. El-Mevla'nın o dönem DEAŞ'a katılmak üzere gelen yabancılara karşı tutumuna da işaret edilen raporlarda, örgütün yeni elebaşının sorgular sırasında yabancılara karşı düşmanca tavrı olduğu vurgulandı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bizim bütün derdimiz, beklentimiz NATO'nun birlik ve beraberliğine, dayanışmasına güç katacak amasız fakatsız bir yaklaşımı Amerika'dan görmektir."

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: NATO Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere Brüksel'e hareket ediyoruz. İttifakın önümüzdeki 10 yıllık yol haritasını belirleyecek NATO 2030 sürecine ilişkin kararların alınacağı önemli bir zirveye iştirak edeceğiz. NATO, farklılaşan tehditler karşısında kendini güncellerken yeni şartlara da uyum sağlıyor. Afrin'deki Şifa Hastanesine yapılan terör saldırısı, PKK/YPG'nin nasıl kalleş ve vahşi bir örgüt olduğunu göstermiştir. Ülkemizde masumları, Suriye'de sivilleri, Irak'ta Kürt kardeşlerimizi katleden bu alçaklardan döktükleri her damla kanın hesabını soracağız. DÜZENSİZ GÖÇ Türkiye olarak sadece terörle mücadele etmiyoruz aynı zamanda doğu-batı yönünde yoğun bir düzensiz göç baskısına da maruz kalıyoruz. Biz kendi sınırlarımızı korurken NATO'nun sınırlarını da koruyoruz. İhtiyaç duyulan her dönemde ittifaka sağladığımız katkılar Türkiye'nin yeri konusunda mihenk taşıdır. Türkiye'nin ittifak içindeki rolünün daha da önem kazanacağına inanıyoruz. NATO Zirvesi sonrasında kardeşim Aliyev ile davetine icabetle Azerbaycan'a resmi bir ziyaret gerçekleştireceğim. Süreç içerisinde Azerbaycan Karabağ'da tarihi bir zafere imza atarak 30 yıllık işgale son vermiştir. 10 Aralık 2020'de Bakü'de düzenlenen Zafer Geçit Töreni'ni izlemiştim. Bu kez zaferin kazanıldığı topraklara gideceğiz. Şuşa'yı inşallah ziyaret edeceğiz. 16 Haziran'da A Milli Futbol Takımımızın Galler'le oynayacağı maçı da Aliyev ile izleyeceğiz. 17 Haziran'da düzenlenecek forumda Antalya'ya gelecek liderlerle görüşmeler gerçekleştireceğiz.  SORULAR ABD BAŞKANI BIDEN İLE GÖRÜŞME Sayın Biden'la bizim göreve geldikten sonraki bu yüz yüze ilk görüşmemiz olacak. Birinci derecede Türkiye - Amerika ilişkilerini şöyle bir masaya yatırtmamız gerekiyor. İçerde dışarda bir çok dedikodular oldu. Bunları geride bırakıp neler yapacağız bunları konuşmamız lazım. Görüşme alanımız çok geniş. Zira 24 Nisan bizler için maalesef bizler için çok çok olumsuz bir süreç oldu. Böyle bir yaklaşımı beklemezdik, bizleri ciddi manada üzmüştür. Bunu gündeme getirmeden geçmeyi doğru bulmamız mümkün değil. Türkiye rastgele bir ülke değil. ABD ile NATO'da müttefik bir ülke. İki müttefikin kalkıp da bu konuda NATO ile uzaktan yakından alakası olmayan Ermeniler konusunda böyle bir yaklaşıma girmesi bizleri rahatsız etmiştir, üzmüştür. Savunma sanayine yönelik masa üstünde kalan konular var. En önemlisi F35 konusudur. Türkiye ahdini yerine getirdiği halde sözleşmeye uymayan bir Amerika vardır. Ödemelerini yapmış Türkiye var, ciddi manada parça alma işlemini Türkiye'den yaptıkları halde yani 700 - 750 parçayı veren Türkiye var.  Bu arada Patriot'lar var. Biz de Rusya ile anlaşmaya gitmek suretiyle S400'leri aldık. Neyi yaparızı ikili görüşmede masaya yatırmakta fayda var. Derdimiz, beklentimiz NATO'nun birlik ve beraberliğine güç katacak, 'ama'sız ve 'fakat'sız bir yaklaşımı ABD'den görmektir. NATO'dan ülkemizin güvenlik hassasiyetlerini dikkate almasını bekliyoruz. ABD malum Afganistan'ı terk etmenin hazırlığı içinde. Oradaki süreci devam ettirecek güvenilir tek ülke malum Türkiye. Bu konuda arkadaşlarımız muhataplarına gereken cevabı verdiler. Onlar da bundan mutlular.  NATO Genel Sekreteri ile de görüşeceğiz. Bu süreçte Soltenberg olumlu yaklaşımda olmuş bir dostumuzdur. bu süreci devam ettiren bir dosttur. Ne gibi adımlar atarızı görüşme imkanımız olacak. MERKEZ BANKASI'NIN DÖVİZ REZERVİ Şu anda MB'nin döviz rezervi konusunda geldiğimiz nokta 100 milyar dolar seviyesine ulaşmış durumdayız. Ülkelerin kendi yerel paraları ile ticaretleri ve para takası anlaşması ile gerçekleşiyor. Yakın zamanda Çin'le önemli bir anlaşmayı yaptık. Daha önce Çin'le 2.4 milyar dolarlık swap anlaşmamız vardı. bu rakamı 3.6 milyar dolarlık bir anlaşmayla toplamda 6 milyar dolara çıkarmış olduk.  Bu Türkiye'nin sıçraması oldu. MÜSİLAJ İLE MÜCADELE  Dün akşam genelgeyi yayınladık. Marmara Denizi Eylem Koordinasyon Kurulu'nu kurduk. İki gün önce de YÖK'ün organizesi ile hocalarımızla bir araya geldik. Şu anda 77 noktada 1700 metreküp müsilaj temizlenmiş vaziyette.. Yoğun bir çalışma devam ediyor. 7/24 esasına göre çalışmalar devam edecek. Müsilajın incelemeler neticesindeki durumuna göre gübre olmaya müsaitse gübre olarak kullanılabilir. Bunların kararını kurulan ekipler verecek. Mesele burada oluşturmuş olduğumuz kurulun yapacağı hassas çalışmalar neticesinde verilecektir. Biraz zaman alacak ama bu işi inşallah başaracağız.  ABD GİBİ BİR ÜLKEDEN TÜRKİYE'NİN BEKLENTİLERİ KARŞILIĞINI BULDU DİYEMEM ABD ve ABD'nin liderleri ile yeni tanışan birisi değilim. Bush döneminden itibaren süreç içerisinde gerek sayın Obama ile olan sürecimiz var. Malum Trump'la olan sürecimiz var. Şimdi de Biden'la olan bir süreci yaşıyoruz. Bu süreç içerisinde de hepsiyle kötü günlerimiz oldu diyemem. Genelde çok çok başarılı çalışmalar yaptık. Bu çalışmalar esnasında ABD gibi bir ülkeden Türkiye'nin beklentileri karşılığını tam manasıyla buldu mu derseniz buldu diyemem. Temenni ederim ki bundan sonra bulalım. NATO içinde üzerine düşen görevi yerine getiren ülkelerden biri ilk 5'in içinde olmak kaydıyla Türkiye'dir.  Geçmişte Biden'ı evinde ziyaret etmek suretiyle bir çok görüşmelerimiz oldu. Obama'nın yardımcısı olduğu dönemde sık sık görüştüğümüz bir dostumuz. Umarız 24 Nisan'ı unutturacak adımları da atmış oluruz. 

2 yıl önce

İçişleri Bakanlığı: Eren-11 Operasyonları kapsamında 2 bölücü örgüt mensubu silahlarıyla birlikte etkisiz hale getirilmiştir

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle; “Eren-11 Operasyonları kapsamında, Bitlis-Hizan kırsalında, İl Jandarma Komutanlığına bağlı Jandarma Komando ve Jandarma Özel Harekat (JÖH) birliklerince J-İHA, J-SİHA ile Hava Kuvvetlerinin desteğinde icra edilen operasyonda, 2 bölücü örgüt mensubu silahlarıyla birlikte etkisiz hale getirilmiştir. Bölgede operasyonlara devam edilmektedir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.”

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu, "Dostlarımızla birlikte Türkiye'ye demokrasiyi getireceğiz" sözleri ile neyi kastetti?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu'nda düzenlenen 23 Haziran Demokrasi Şenliği'ne katılan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bütün Türkiye'de alacağımız çok yol var. Türkiye'ye gerçek anlamda demokrasiyi getireceğiz. Dostlarımızla beraber getireceğiz. Bunun mücadelesini veriyoruz." dedi. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasındaki "dostlarımız" ifadesi soru işaretleri uyandırırken, Türkiye'ye demokrasi getirme amacıyla kurulduğu ifade edilen ABD'deki Turkish Democracy Project (Türk Demokrasi Projesi) grubunu akıllara getirdi. YÖNETİMDE FİRARİ FETÖCÜ VE TÜRKİYE DÜŞMANI DA VAR "Türkiye'nin son zamanlarda demokrasiden uzaklaşması ve otoriterliğe dönüşmesine yanıt olarak oluşturulan, kar amacı gütmeyen, partizan olmayan uluslararası bir politika örgütü" olduğu ifade edilen ABD'deki Türk Demokrasi Projesi'nin başında eski CHP Milletvekili ve firari FETÖ'cü Aykan Erdemir bulunuyor. Turkish Democracy Project' ayrıca Türkiye düşmanı eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Mark D. Wallace, Joseph Lieberman, Süleyman Özeren, G.W.Bush'un kardeşi eski Florida Valisi Jeb Bush, İtalya'nın eski Dışişleri Bakanı Giulio Terzi di Sant'Agata gibi isimler üst düzey görev üstleniyor.

2 yıl önce

İmamoğlu'nun Vali Seddar Yavuz'a hakaret davasında karar: Mahkeme, İmamoğlu'nun Yavuz'a 20 bin TL manevi tazminat ile birlikte faizinin ödemesine hükmetti

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 5 Haziran 2019 tarihinde Ordu - Giresun Havalimanı'nda ekibiyle VIP'den geçerken bir tartışma meydana gelmişti. İmamoğlu'nun bu sırada eski Ordu Valisi Seddar Yavuz'a hakaret etmişti. İBB Başkanlığı seçimleri döneminde yaşanan olay nedeniyle İmamoğlu aleyhine açılan manevi tazminat davası sonuçlandı.  İstanbul 26. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 9. duruşması görülen davada mahkeme, İmamoğlu'nun Yavuz'a 20 bin TL manevi tazminat ile birlikte faizinin ödemesine hükmetti.  Vali Seddar Yavuz'un avukatı Resul Yılmaz, "İmamoğlu, Vali Yavuz’a 20 bin TL tazminat ile birlikte bu tutarın faizini ödeyecek" dedi.

2 yıl önce

AK Parti’den İçişleri Bakanlığı’ndan istifa ettiği iddia edilen Süleyman Soylu ile ilgili açıklama: Birlik ve beraberliğimizi bozamayacaksınız

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, yaptığı açıklamada, “Güne yeni bir YALAN ile uyandık, Kamuoyunu doğru bilgilendirme gecikmedi, Günün her vaktini milletimize hizmet için geçirme azmimizden VAZGEÇİREMEYECEKSİNİZ, Birlik ve beraberliğimizi BOZAMAYACAKSINIZ. dedi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Her ne kadar bizlerin burada sergilediği birlik, beraberlik, kardeşlik iklimi Amerika'da birilerini rahatsız etmiş olsa da, biz bu yolda kararlılıkla yürüyeceğiz."

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 47’nci yıldönümü törenlerine katılmak üzere bugün Lefkoşa’ya gelen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, KKTC Meclisi’nde vereceği ‘müjde’ merakla bekleniyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, merakla beklenen konuşmasında müjdeyi açıkladı. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Bugün bizim için çok ama çok anlamlı bir gün. Kıbrıs Barış Harekatı'nın 47'nci yıl dönümünde KKTC'de bulunmanın bahtiyarlığı içindeyim.  Bugün Türkiye ile KKTC arasındaki, gücünü şehitlerimizin kanlarından alan ebedi ve ezeli kardeşliğimizi tüm dünyaya isteseler de istemeseler de bir kez daha ilan ediyoruz. Yine bu ziyaret vesilesiyle ülkelerimiz için son derece önemli bazı müjdelerimizi kamuoyu ve dünya ile paylaşma fırsatı bulacağım.  Cumhuriyet Meclisi, Kıbrıs Türk'ünün azmini, iradesini ifade eden bir kurumdur. Cumhuriyet Meclisi, Kıbrıs davasına güç katmıştır. Kuruluşundan bugüne Kıbrıs davasını savunan tüm Meclis üyelerine buradan bir kez daha şükranlarımı ifade ediyorum. BUGÜNLERE BİRİLERİNİN İHSANIYLA DEĞİL BEDEL ÖDEYEREK GELDİK Kıbrıs davası gelecekte de sizlerin omuzlarında yükselmeye devam edecektir. Bu dava öksüz, garip, sahipsiz değildir. Kıbrıs davası büyük bir davadır. Bu dava, tarihiyle büyük, vicdanıyla büyük, mücadelesiyle büyük, 1974'te yazdığı kahramanlık destanıyla büyük bir milletin davasıdır. Kıbrıs davasının sahibi, yavru vatanıyla, anavatanıyla, büyük Türk milletinin tamamıdır. Bu davanın sahibi şehitlerimiz, gazilerimizdir. Bu dava için 1974'te ülkemizin dört bir yanından 498 Mehmedimizi şehit verdik. Kıbrıs Türk halkı 170 evladını kara toprağın bağrına emanet etti. Türkiye nasıl dünyanın en büyük şehitliği ise KKTC de her karışında bir kahraman yatan şehitler yurdudur. Biz burada özgürce nefes alabiliyorsak bunda en büyük pay bu toprakları şehitler yurdu yapan kahramanlara aittir. Bugünlere birilerinin ihsanıyla, lütfuyla değil bedel ödeyerek geldik. Bu topraklarda elde ettiğimiz her başarıyı çein mücadelelerin sonucunda adeta söke söke kazandık.  KARŞILARINDA KIBRIS TÜRK HALKININ ÇELİKTEN İRADESİNİ BULDULAR Haksızlık karşısında sessiz kalanlardan olmadık. Hukuksuzluklara eyvallah edenlerden olmadık. Başkalarına değil kendi bileğimizin gücüne güvendik. Sırtlarını dayadıkları güçlere güvenerek Kıbrıs Türkü'nü yok edeceklerini sananlar, karşılarında Kıbrıs Türk halkının çelikten iradesini buldular. BİZLERİN BURADA SERGİLEDİĞİ KARDEŞLİK AMERİKA'DA BİRİLERİNİ RAHATSIZ ETMİŞ OLSA DA... Kıbrıs davasının sancaktarlığını yapan tüm kurumların dayanışmasını güçlü tutması çok önemlidir. Kıbrıs davasını içerden çökertmek için yapılan hamleler de Kıbrıs Türk'ünün feraseti ile boşa çıkmıştır. Birlik ve beraberliğimizi hedef alan belli çevrelerin kardeşliğimize fitne mayası çalmasına müsaade etmeyeceğiz. Kimi gafillerin zehirli ayrılık oklarını Kıbrıs Türk halkının kalbine saplamasına fırsat vermeyeceğiz. Yaptığınız her çalışmada yanınızda olacağımızdan hiç şüpheniz olmasın. Her ne kadar bizlerin burada sergilediği birlik, beraberlik, kardeşlik iklimi Amerika'da birilerini rahatsız etmiş olsa da, biz bu yolda kararlılıkla yürüyeceğiz. Artık sıkıntı olmayacak derken Amerika'da birileriyle ortak mahfiller oluşturmak suretiyle yeniden ortalığı karıştırmayı çalışanları iyi biliyoruz. Yarınki konuşmamda da bunlara değineceğim. Adada kimin işgalci zihniyeti temsil ettiğini gayet iyi biliyoruz.  BİR 50 YIL DAHA KAYBETMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR 50 yılı aşkın süredir devam eden müzakereler bir sonuca ulaşamadı. Konuşulmadık konu kalmadı. Artık bizim bunlara inanmamız, bir 50 yıl daha kaybetmemiz mümkün değildir. Rum tarafının kendilerini adanın tek sahibi olarak görmeleri çözümsüzlüğü getirdi.  Adada iki ayrı devlet, iki ayrı halk var. Uluslararası toplum da bu gerçeği er ya da geç kabul edecek. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından Cenevre'de sunulan öneriye desteğimiz tamdır. Taviz vermeyiz, veremeyiz. Kıbrıs Türk'ünün önünde kurulmaya çalışılan tuzakları hep birlikte bozacağız. Aydınlık geleceğimizi de birlikte inşa edeceğiz. Rum tarafı Doğu Akdeniz'de Kıbrıs Türk halkının müktesep haklarını yok saymayı ısrarla sürdürüyor. Doğu Akdeniz'deki işbirliği alanlarını ele almak üzere AB'ye bölgesel bir konferans düzenlenmesini önerdim. Yapıcı teklifimize henüz yanıt alamadık. Bizim kimsenin toprağında, hakkında gözümüz yoktur. Niyetimiz gerginlik değil. Rum tarafının Kıbrıs Türk'ünün hakknı yok sayarak atacağı her adımın karşısında olduğumuzun altını çiziyorum.  MÜJDEMİ VERMEK İSTİYORUM Sizlere bir kaç gündür gündemde olan müjdemi vermek istiyorum. KKTC Cumhurbaşkanlığı'nın ne doğru düzgün Cumhurbaşkanlığı binası veyahut da doğru düzgün parlamento binası var. Bunu KKTC'ye yakıştırmıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki bina malum İngilizlere ait bir gecekondu. KKTC Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile ilgili adımın proje çalışmaları bitti ve inşasına da inşallah yakında başlıyoruz. Nerede başlıyoruz? Metehan bölgesinde TSK ile görüşerek 500 dönüm araziyi bu iş için tahsis ettik. Bu arazide külliyeleri yapacağız. Bir de muhteşem bir millet bahçesini orada yapalım, gerçekleştirelim. Devlet olmanın işte ifadesi budur. Bu projeyi hayata geçirerek, nasıl bir Kuzey Kıbrıs devleti varmış birilerinin görmesi lazım. Mimarımız güzel bir çalışma ile projeyi ortaya çıkardı. Bizzat ben de takip ettim. Ardından hemen işin statiklerine ve inşaatına gireceğiz. Fazla zamanımız yok. KKTC'nin ilan edildiği bu tarihi binanın da müze haline getirilerek yeni nesillere bırakılmasının isabetli olacağını düşünüyorum.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanlığı'ndan 'nefret söylemiyle birlikte mücadele' çağrısı

Dışişleri Bakanlığı'nın Twitter hesabından 10 yıl önce Norveç'te gerçekleşen ve 77 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili bir açıklama paylaşıldı.  Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "10 yıl önce bugün Norveç'in başkenti Oslo'nun merkezinde ve Utoya adasında, yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslam karşıtlığı adına bir terörist, 77 insanı hunharca katletti. Bu caninin nefret söylemine ve her türlü ayrımcılığa karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz." Ne olmuştu? Norveç'te 2011 yılında Oslo'daki başbakanlık binası önünde bir bombalı saldırı gerçekleşmiş, kısa süre sonra ise Utoya adasında bir siyasi partinin yaz kampına silahlı saldırı düzenlenmişti. Düzenlenen iki saldırıda 77 kişi hayatını kaybetmiş 242 kişi ise yaralanmıştı. Saldırıları düzenleyen Anders Behring Breivik, Norveç'i Müslümanlardan korumak için saldırıların gerekli olduğunu savunmuştu.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 11 12