06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

Süleyman Soylu: Kadın kaymakam sayısı 35'ti, şimdi 85. Yakında alacaklarımızla birlikte inşallah 100'ü aşacağız

Kadın Muhtarlar Derneği 3. Genel Kongresi'nde konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Size bir hikayemi anlatayım mı, İnşallah sayın cumhurbaşkanımız kızmaz. 2010 yılı seçimleri... Bir büyükşehir belediye başkanı adayımız listede kadınlara çok az yer vermiş. Nereden bilsin Cumhurbaşkanımızın kulağına gideceğini. Sayın Cumhurbaşkanımız toplantıda 'şu ilin listesini verir misiniz' dedi. Listede 1 erkek, 2 erkek, 3 erkek, 4 erkek, 5 erkek... '5 erkeğin adını çıkarıp kadın ekleyin' dedi. 'Bu listeyi kim yazdı' dedi." şeklinde konuştu..   İşte Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları: Size bir hikaye anlatacağım. Yıl 1947, yer Mersin'in bir Yörük köyü. Muhtarlar seçime girerler. Hükümetin desteklediği muhtar seçimi kaybedince jandarmalarla gelir. Türk tarihinin en büyük sandık mücadelelerinden biridir. Kadınlar direnir. Bazıları tutuklanır. 8 ay sonra mahkeme görülür. Hakim sorar siz kimsiniz de böyle bir şey yapıyorsunuz. Halime Hanım der ki, "Biz bu muhtardan çok çektik. Biz bu muhtarı yenmek için kendi aramızda örgütlendik ve karşısına bu adayı çıkardık. Biz 8 aydır cezaevindeyiz ve davamızın arkasındayız.' Türkiye'de tiyatronun ilk oynandığı köylerden bir tanesidir. Dünyanın her noktasına insan gönderen Mersin'i kucaklayan yiğit bir köydür. Bir muhtarlık seçiminde ortaya koydukları "Sandık namustur" sözünü bugüne taşıdıkları için hepsine şükranlarımı sunuyorum. İyi şeyler için kullandığımız bir cümle vardır; Allah sayılarını artırsın deriz. Aynı duayı kadın muhtarlarımız içinde yaptığımızı belirtmek isterim.   BU MÜLKİ İDARE HAYATINDA BİR DEVRİMDİR Kadın kaymakam alacağız. 15 Temmuz'a kadar kadın kaymakam sayısı 35'ti, şimdi 85. Yakında alacaklarımızla birlikte inşallah 100'ü aşacağız. Bu mülki idare hayatında bir devrimdir. Her birini yapana kadar canım çıkmaktadır. Mülki idareler bir yönetici okuludur. Devletin tüm kademelerine yönetici sevk eder. Her ile bir vali yardımcısı kadın olmasını çok isteriz. Sayın Cumhurbaşkanımızın da isteği o yönde.   117 kadın muhtarımız vardı, bugün ise kadın muhtar sayımız 1123'tür. Buradan bir çağrı yapmak istiyorum. Kadınlar mutlaka muhtar adayı olsunlar.   SOYLU CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İLE BİR ANISINI PAYLAŞTI Size bir hikayemi anlatayım mı, İnşallah sayın cumhurbaşkanımız kızmaz. 2010 yılı seçimleri... Bir büyükşehir belediye başkanı adayımız listede kadınlara çok az yer vermiş. Nereden bilsin Cumhurbaşkanımızın kulağına gideceğini. Sayın Cumhurbaşkanımız toplantıda şu ilin listesini verir misiniz dedi. Listede 1 erkek, 2 erkek, 3 erkek, 4 erkek, 5 erkek... 5 erkeğin adını çıkarıp kadın ekleyin dedi. Bu listeyi kim yazdı dedi. Ben hakkımı kadınlardan yana kullanıyorum dedi. Oluşturmak istediğimiz farklı bir iklim var. Sosyal alanda kadınların daha çok söz sahibi olmasının önünü açmak istiyoruz. Ayrıntılar birazdan…

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bizim Yeşilay'ımızla birlikte yürüttüğümüz mücadeledeki tek gayemiz ülkemize ve milletimize ruhu da bedeni de dipdiri nesiller kazandırmaktır"

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Tütün, alkol, madde, kumar, teknoloji gibi bağımlılık sorunlarının çözümü yolunda gayret gösteren Yeşilay'ımızın tüm yönetimine, gönüllülerine teşekkür ediyorum. Yeşilay Danışmanlık Merkezleri'nin toplam 104 noktada verdiği hizmetlerle her yaştan pek çok vatandaşımızın hayatın renklerini yeniden kazanmalarına katkıda bulunacaklarına inanıyorum. Bu merkezlerde verilen hizmetler geniş bir mücadele stratejisine dayanıyor. Bağımlılıktan kurtarılan insanlara sağlık güvencesinden istihdama geniş bir alanda destekler sağlanıyor. Böylece bu iradeyi gösteren insanların önlerinde adeta yepyeni bir dönemin kapıları açılıyor. Geniş bir ekibin içinde yer aldığı zahmetli mücadele sürecinin amacı bağımlılıktan kurtarılan insanların yeniden aynı yanlışa düşmelerini önlemektir. "DAİMA YEŞİLAY'IN YANINDA OLDUM" Her işimiz gibi bağımlılıkla mücadeleyi de insan merkezli yürütüyoruz. Ailelere, yetişkinlere, çocuk ve gençlere yönelik farklı programlarla yürütülen çalışmalar Yeşilay'ın bir asrı aşan misyonuna ne derece sıkı sıkıya bağlı olduğunu da işaret ediyor. Daima Yeşilay'ın yanında oldum, olmayı da sürdüreceğim. İçki, madde ve kumar bağımlılığı tüm kötülüklerin anasıdır. Tütün kullanımı hem kendimize hem çevremize zararlıdır. Teknoloji bağımlılığı bizi insan yapan vasıflarımızdan uzaklaştırıp gerçek olmayan bir dünyaya hapseder. Bu tür alışkanlıkların hiçbirinin ideoloji veya inançla ilgisi yoktur. Her kim bağımlılıklara güzelleme diziyorsa emin olun tek gayesi kendi zaaflarını, komplekslerini örtmektir. Bizim yürüttüğümüz mücadelede tek gayemiz ülkemize ruhu da bedeni de dipdiri nesiller kazandırmaktır. ERDOĞAN'DAN ANNE VE BABALARA İNTERNET VE SOSYAL MEDYA UYARISI Günümüzde internete erişimin fevkalade kolaylaşması ve sosyal medya platformlarının kontrolsüz şekilde yaygınlaşması eskiden beri bildiğimiz bağımlılıklara yenilerini eklemiştir. Teknoloji tabanlı bu yeni bağımlılık türleriyle de mücadele Yeşilay'ımızın sorumluluk alanına girmektedir. Öyle bir dönemdeyiz ki artık 1 yaşından itibaren tüm çocukların elektronik cihazlar karşısında saatlerce hipnotize olmuş gibi kaldığını görebiliyoruz. İnternette çocuklarımızın karşısına çıkabilecek alkol, sigara ve madde kullanımını, şiddeti ve cinselliği, her türlü sapkın görüntüyü, telkini engelleyebilmemiz gerçekten çok zor. Bu mecraların bir kısmı internet üzerinden çocuklarımıza ulaşıp onları her türlü istismara açık hale getiren kötü niyetli kişilere de fırsat veriyor. Çocuklara değer vermek, onların görüşlerini önemsemek mutlaka gerekli ve önemlidir. Ama bu durum onları kendi değerlerimizle donatarak sağlıklı ve bilinçli bireyler olarak hayata hazırlama sorumluluğumuzu ortadan kaldırmaz. Çocukların özellikle değişimini fark etmeyen veya fark ettiği halde müdahalede bulunmayan anne-babalar onların yaşadıkları felaketlerin ortağıdır.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Bahçeli Türk Dünyası Haritası ile birlikte poz verdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi kabul etti. Saat 14.10'da başlayan görüşme öncesi iki lider Türk Dünyası Haritası ile birlikte poz verdi. Görüşme basına kapalı devam ediyor.

2 yıl önce

AB'den Ukrayna'ya destek: Herhangi bir girişim karşısında bu ülkeyle birlikteyiz

Borrell, Letonya'nın başkenti Riga'da düzenlenen NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın Batı Balkanlar konulu oturumuna katılmak için geldiği konferans merkezinde gazetecilere açıklama yaptı. Batı Balkanlar'ın yanı sıra Ukrayna'nın da kendileri bakımından çok önemli olduğunu vurgulayan Borrell, "AB için Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliği her şeylin üzerindedir. Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini bozacak herhangi bir girişim karşısında kararlı ve güçlü şekilde bu ülkeyle birlikteyiz." dedi. Borrell, olası bir krizi önlemek gerektiğini belirterek "Ukrayna'ya karşı herhangi bir saldırganlığın karşılığı olacağını belirtmek için her şey yapılmalıdır." diye konuştu. Yüksek Temsilci Borrell, Batı Balkanlar ile ilgili olarak da son zamanlarda özellikle Bosna Hersek'teki bölücü söylemlerden endişeli olduklarını kaydetti. Bölgeyi istikrarlı kılmak için diyaloğun önemine işaret eden Borrell, Bosna Hersek'in tek bir ülke olmasını bozacak girişimlere karşı olduklarını bildirdi.

2 yıl önce

AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe: 2023 seçimlerinde zafer şarkılarını Cumhurbaşkanı Erdoğan'la birlikte söyleyeceğiz

Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Teşkilat Akademisi İstanbul Eğitim Programında konuşan Kabaktepe, gençlere, kadınlara, Türkiye ve dünyaya dair yapacaklarını ve gelecek tasavvurlarını gerçekleştirmek için tüm teşkilat kademeleri olarak var olmayı başarmaları gerektiğini söyledi. Bununla beraber tüm teşkilat olarak bir fikir, eylem ve söylem birliği içerisinde hareket etmeleri gerektiğini vurgulayan Kabaktepe, Teşkilat Akademisi programlarının sunacağı en büyük katkılardan birisinin de bu olacağını dile getirdi. İnsanları, inançları, yaşam tercihlerini ayırmadan AK Parti teşkilatları olarak İstanbul'da görünür olduklarını her daim göstereceklerini belirten Kabaktepe, "Dedik ki 30 milyon selam vereceğiz. Bunu herhangi bir şeyle söylemedik. Mesajlaşmak da, tokalaşmak da, kucaklaşmak da selamlaşmaktır. Ama en önemlisi sevgiyi, hüznü, geleceğin inşasını da paylaşmak da selamlaşmaktır diyerek tüm İstanbul'daki kardeşlerimize en az üç kez selam vereceğiz dedik. Bunu hesap ederek söylüyoruz. Cumhurbaşkanımızın İstanbul'daki il başkanlığı, başbakanlığı, cumhurbaşkanlığı döneminde de her zaman bize söylediği, bizim yapmamızı, gerçekleştirmemizi istediği en önemli eylem 'İnsanların gönlünü kazanın, insanımızın kapısını çalın. Çalmadık kapı, dokunmadık gönül, karşılıklı hisdaş olmadığınız kalp bırakmayın' söylemini en güzel şekilde bu 30 Milyon Selam projesiyle gerçekleştireceğiz." ifadelerini kullandı. Kabaktepe, sandık çalışmalarının önemine değinerek, 2023 seçimlerini kazanmak için yapmaları gerekenin sandıkta, mahallede, ilçede etkinliklerini eksiksiz yapıp, sonuna kadar çalışmak olduğunu belirtti. 2023 seçimlerine kadar en az geçmiş 20 yıldaki kadar çalışacaklarını dile getiren Kabaktepe, şöyle konuştu: "Birileri ne derlerse desin, nasıl hissederlerse hissetsin, Tayyip Erdoğan'sız hayallerinin muhal olduğunu 2023'te sandıkları patlatarak hep beraber göstereceğiz. Muhal, hayal edilemeyecek hayaller, gerçekleşmesi imkansızın ötesinde imkansız olan şey demek. Evet gerçekleşmesi imkansız olan Erdoğan'sız Türkiye hayaliniz muhal olacak 2023'te. Çünkü AK Parti var. Çünkü kadın kollarımız var. Çünkü gençlik kollarımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız var. Çünkü, Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderimiz var. Hepinizden il başkanınız olarak şunu istirham ediyorum. 2023 geldiğinde zafer şarkımızı hep beraber Cumhurbaşkanımızla birlikte söyleyeceğiz." İstanbul teşkilatı olarak yorulmadan çalışmalarına devam edeceklerini vurgulayan Kabaktepe, "2023 büyük zaferimiz, 2024 büyükşehir zaferimiz kutlu olsun." ifadelerini kullandı. AK Parti İstanbul Ar-Ge ve Eğitimden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kaan da gazetecilere yaptığı açıklamada, ekim ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı Teşkilat Akademisi'nin tüm Türkiye ile birlikte İstanbul'da 20 ilçede 4 bin katılımcıyla devam ettiğini bildirdi. Kaan, ocak ayından sonra ise 4 bin teşkilat mensubunun daha eğitimlere katılacağını aktardı. Sadece seçim ve motivasyon merkezli bir akademi düzenlemediklerini ifade eden Kaan, amaçlarının ayrıca teşkilatlarının tüm kademelerinin bir araya gelip uzman isimlerle hükümet ve belediyelerin daha iyi anlatılması olduğunu kaydetti. Programa, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Fatih Kacır, milletvekilleri ve teşkilat mensupları katıldı.

2 yıl önce

ABD ve PKK sivilleri birlikte katletti: Kırmızı ‘Öldürün' demekti

Yayımlanan yeni bilgilerle birlikte ABD'nin Suriye'deki sivil katliamları PKK'dan aldığı istihbartla gerçekleştirdiği gün yüzüne çıktı. Geçtiğimiz günlerde New York Times (NYT) gazetesinde yayımlanan bir raporda, ABD ordusunun Suriye'de sayısız sivil katliam düzenleyen gizli birimi Talon Anvil'ın (Pençe Örs) katliamları PKK/YPG'den aldığı istihbaratla gerçekleştirdiği belirtilmişti. Yine ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, istihbarat konusunda PKK/YGP ile işbirliği yaptıklarını itiraf etmişti. Gelişmeler üzerine 2015 yılında yine NYT'de yayımlanan başka bir haber yeniden gündeme geldi. Haberde istihbarat görevi verilen bir PKK'lı teröristin, GPS ile bombalanacak bölgeleri kırmızı nokta ile işaretlediği, PKK unsurlarını ise sarı nokta ile işaretleyip koruma altına aldığı belirtiliyor. TERÖR ÖRGÜTÜ YÖNLENDİRDİ New York Times gazetesinin Ağustos 2015 yılında yayımladığı bir rapor, PKK'nın katliamlarda nasıl bir rol aldığını ayrıntılı biçimde gözler önüne serdi. Raporda Talal Raman isimli bir teröristin, tablet bilgisayarla Google Earth üzerinden bombalanacak noktaları ABD'li yetkililere ilettiği belirtildi. ABD'nin o dönem sözde DEAŞ'la mücadele kapsamında oluşturulan koalisyon güçlerinde görev alan PKK'lı teröristin, bombalanacak noktaların GPS koordinatlarını kırmızı ile işaretlediği, PKK unsurlarını ise saldırıya maruz kalmaması için sarı ile işaretlediği kaydedildi. Haberde Raman'ın istihbaratı ile caminin yanında bulunan bir evin bombalandığı ifade edildi. Her saldırıdan önce geri sayım yapıldığı, PKK militanlarının bulundukları bölgelerden ayrılmamalarının sağlandığı ve ardından hedefin vurulduğu kaydedildi. PENTAGON İTİRAF ETTİ Pentagon'dan yapılan açıklamada, ABD güçlerinin PKK/YPG ile istihbarat konusunda iş birliği yaptığını itiraf etmişti. Bir toplantı sırasında, Pentagon'un terör örgütü PKK/YPG'den edindiği istihbarat bilgileriyle bölgedeki Arap nüfusuna yönelik gerçekleştirilen sivil katliamların eleştirilmesi üzerine Kirby, terör örgütünü savunmuştu. PKK/YPG'nin DEAŞ'a karşı sahadaki en büyük müttefikleri olduğunu belirten sözcü, ABD güçlerinin araziyi ve bölgeyi bildikleri için PKK ile işbirliği yaptığını ifade etmişti. KATLİAM HÜCRESİ Geçtiğimiz günlerde New York Times, ABD'nin Suriye'de sayısız sivil katliamda vur emrini veren hayalet birimini açığa çıkarmıştı. "Talon Anvil" isimli askeri hücre, sözde DEAŞ'a karşı mücadele görevi sırasında Amerikan Predator ve Reaper SiHA'larından atılan 112 bin bomba ile kadın çocuk gözetmeksizin birçok masumu katletti. Hayalet birimde çalışan askerlerin ifadesine göre,çoğu zaman, ABD'nin bölgede eğittiği ve askeri teçhizatla donattığı PKK/YPG unsurlarından alınan istihbarat raporları, sivillerin katledildiği, resmi kayıtlardan dahi gizlenen ölümcül saldırılara temel oluşturdu.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Afrika ile birlikte kazanmanın, kalkınmanın gayretindeyiz

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar... Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Sizlerin vasıtasıyla Afrika'nın dört bir yanındaki kardeşlerime sevgilerimi gönderiyorum. Medeniyetlerin beşiği, tarih ve kültür şehri güzel İstanbulumuza hepiniz hoşgeldiniz. Sizlerle yeniden biraraya gelmenin sevincini yaşıyoruz. Yapacağımız toplantı ve istişarelerin şimdiden ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Afrika halklarıyla kökleri 9. yüzyıla uzanan güçlü bağlarımız bulunuyor. Ortak tarihimizin izlerine Sudan'dan Libya'ya kadar kıtanın her köşesinde rastlıyoruz. İlişkilerimizde bir dönem adeta bir fetret devri yaşadığımız gerçektir. Kıtaya yönelik nobran bakış açılarını daima reddettik. "YATIRIMLARIMIZIN DEĞERİ 6 MİLYAR DOLARA ULAŞTI" Türkiye-Afrika ilişkilerini 16 yıl önce hayal bile edilemeyecek seviyelere getirdik. Kıta çapındaki yatırımlarımızın değeri 6 milyar dolara ulaştı. Afrika kökenli kardeşlerimizin ülkemizdeki yatırımları da giderek artıyor. "İKİLİ TİCARETİMİZİ 75 MİLYAR DOLARA TAŞIYACAĞIMIZA İNANIYORUM" 1 Ocak 2021 tarihinde yürürlüğe giren anlaşmayı yakından takip ediyoruz. İkili ticaretimizi önce 50 milyar dolara ardından da 75 milyar dolara taşıyacağımıza inanıyorum. Sadece son 16 yılda katettiğimiz mesafeye baktığımızda aramızdaki gerçek potansiyelin bu hedeflerin de fevkinde olduğu açıktır. Diğer alanlarda da işbirliğimizi ilerlettik. Ankara'da sadece 10 Afrika ülkesinin büyükelçiliği varken bugün bu sayı 37'ye yükseldi. Somali'yi 2011 yılında eşimle beraber ziyaret ettim. Dünya kamuoyunun da dikkatini bu kardeş ülkedeki insani krize çekmeye çalıştım. Gereken destek sağlandığında bir halkın küllerinden yeniden doğabildiğini hep birlikte dünyaya gösterdik. Diplomatik misyonlarımızın yanı sıra kıta genelindeki varlığımızı daha da yaygınlaştırdık. Biz birlikte kazanmanın, birlikte kalkınmanın, birlikte kol kola geleceğe yürümenin gayretindeyiz. Özellikle kadınlara, gençlere ve çocuklara ulaşmaya özel önem atfediyoruz. Ziyaret ettiğimiz ülkelerde zaman zaman Türkiye mezunu kardeşlerimizle karşılaşıyor ve başarılarından gurur duyuyoruz. "15 MİLYON DOZ AŞIYI PAYLAŞMAYI PLANLIYORUZ" Somali'deki Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırması Hastanesi, Nijer'deki Nijer-Türkiye Dostluk Hastanesi şifa kapısı olmayı sürdürüyor. Gelişmiş ülkelerin içlerine kapandığı zor günlerde biz tıbbi yardımlarda dünyada 2. sıraya yerleştik. Afrika nüfusunun yalnızca yüzde 6'sına Kovid-19 aşısı tatbik edilmesi insanlık adına yüz kızartıcıdır. İmkanlarımız nispetinde 15 milyon doz aşıyı paylaşmayı planlıyoruz. TURKOVAC için acil kullanım onayına kısa bir süre önce başvurduk. Aşımızı tüm insanlığın hizmetine sunacağız. Kıtanın dört bir yanından dost devlet ve hükümet başkanlarını ülkemizde ağırlamanın sevincini yaşadık. Afrika kıtasına her gidişimde 2004 yılında yaptığım ilk ziyaret kadar heyecan duyuyor, mutlu oluyorum. Afrikalı kardeşlerimizin gayreti, mücadelesi ve azmi karşısında daima büyük bir saygı gördüm. Bizler de ilişkilerimizi geliştirme yolculuğumuzda birçok zorluğun üstesinden geldik. Tarihimizin en büyük başarılarını elde etmemize rağmen bulunduğumuz konumla asla yetinmedik. Hep daha iyiye, daha güzele, daha yükseğe ulaşmanın mücadelesini verdik. 16 yıl öncesine göre ilişkilerimizin geldiği seviyeyi önemsiyoruz, sadece 2005 ile bugünkü rakamları karşılaştırmak bile ne kadar büyük başarılara imza attığımızın delilidir. Biz artık tepeleri değil, dağları aşmayı istiyoruz. Dünya 5'ten büyüktür bayrağı altına yürüttüğümüz mücadeleyi Afrikalı kardeşlerimiz için de veriyoruz. Bundan sonra öncelikli hedefimiz ilişkilerimizin derinleştirilmesi ve çeşitlendirilmesi olmalıdır. Ülkemizin kıta genelindeki diplomatik misyon ve temsilcilik sayısının artması için çalışmalarımızı artıracağız. Afrika tarihinin, kültürünün, edebiyatının, ekonomisinin ülkemizde daha iyi anlaşılması için farklı projeleri devreye alacağız. Geniş bir yelpazede işbirliğimizin kökleşmesi için gayret göstereceğiz. Afrikalı kardeşlerimizin karşılaştığı güvenlik sınamalarını gayet iyi biliyoruz. Bizim nazarımızda FETÖ, PKK ile masum Afrikalıların canına kast eden örgütler arasında hiçbir fark yoktur. FETÖ ile mücadelemize destek veren, bu teröristlerin faaliyetlerini yasaklayan tüm dostlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Dışişleri Bakanlarımız metinlere son şeklini dün verdi. Bizlere de bildiri eylem planı ve ortak uygulama planı belgelerini onaylayıp, ilişkilerimizde yeni bir kapı açmak düşüyor.  

2 yıl önce

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Bizim en büyük gücümüz Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte hareket etmemizdir

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ahi Evran Külliyesinde 'Gençlerle Söyleş' programına konuşmacı olarak katıldı. Maraş meselesine değinen Cumhurbaşkanı Tatar, "Kıbrıs Barış Harekatından sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içinde olan Maraş'ı biz her zaman açmak istedik ama uluslararası baskılar, işte bir anlaşma olacaksa toprak tavizi vermeniz lazım. Toprak tavizi verilmesi de Maraş'ın verilmesiydi. Biz hiç bir zaman Maraş'ın verilmesine kanaat getirmedik. Neden verelim? Burada şehitler verdik, savaşı onlar başlattı, Kıbrıs'ta Türklere saldıranlar onlar, Türkiye'nin uluslararası haklarını görmezden gelip Kıbrıs'ta her türlü vahşete göz yumup taarruzu yapan Rumlar. Ancak Kıbrıs Barış Harekatında kazanan biz olduk. Onlar kaybetti. 'Kazandığımız toprağı neden verelim?' dedik. Bir anlaşma için bazı sınır ayarlamaları yapılabilir şeklinde bir pozisyon var. Bizler iyi niyetimize rağmen 'evet' dedik. Onlar 'hayır' dedi. Bize yapılan o kadar haksızlıktan sonra Maraş'ın iade edilmesi gündeme gelmeyecekti. Onun için 'açma zamanı geldi' dedik. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın desteğiyle Maraş'ı açtık. Çok iyi ettik. O günden bugüne pandemi koşullarına rağmen 300 binden fazla insan Maraş'ı ziyaret etmiştir" diye konuştu. 'ONLARIN İSTEĞİ TÜRKİYE'Yİ KIBRIS'TAN ÇIKARMAK' Kıbrıs'ta iki devletin bulunduğunu kaydeden Tatar, "Kıbrıs'ta 60 yıldır iki devlet vardır. Güney'deki Rum Cumhuriyeti Rumlara aittir. Kuzey'deki Türk Cumhuriyeti Türklere aittir. Bizim buradaki hak ve hukukumuz Türkiye ile yürütülen bir siyasettir. Biz Osmanlı döneminden bu yana bu topraklarda varız. Uluslararası anlaşmalara göre Kıbrıs'ta iki ayrı halk vardır. Biri Rum biri de Türk halkıdır. Rum halkı ile Türk halkını boyunduruğu altına almak gibi hakları yoktur. Bizim ayrı bir egemenliğimiz vardır. Türkiye ile anlaşmalarımız vardır. Madem ki bizi Kıbrıs Cumhuriyetinden silah zoruyla atılar, bizde 1974'ten sonra Kuzey'e yerleştik. Bundan sonra buı iki devletin birleştirilmesi diye bir şey söz konusu olamaz. Kıbrıs Türküne diz çöktürtemezsiniz. Kıbrıs Türkü yalnız değildir. Onların isteği bizi üniter bir yapı içine çekmek, Avrupa Birliğinde bizi yok etmek ve Türkiye'yi Kıbrıs'tan çıkarmak. Böyle bir oyuna gelmeyeceğimiz için biz bunu söylemeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. 'YILDA 2 MİLYON TURİST KIBRIS'A GELİYOR' Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs'ın tanınması ile ilgili sorulan soruya, "Biz kendi kendimizi kabul ettirdik. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde 144 ülkeden öğrenci vardır. Yılda 2 milyon turist Kıbrıs'a gelip, gidiyor. Kıbrıs'ta farklı ülkelerden yatırımcılar var. Kıbrıs'ta her türlü iletişim vardır. Kıbrıs'ta benim vatanım, bayrağım ve milletim vardır. Ben bu saatten sonra başkalarının hatırı için gidip de onların boyunduruğu altına girecek değiliz. Tabi bazı yanlış algılar olabilir. Farklı unsurların etkisi altında kalan insanlarda olabilir. Onları da zaman içinde doğru yola getirmek, doğru yolu göstermek bizim görevimizdir. Onun için çalışıyoruz. Kıbrıs meselesi büyük bir milletin ulusal davasıdır" yanıtını verdi. 'BUNLARIN BASKILARINA "HAYIR" DEME HAKKINA SAHİBİZ' Sözlerini sürdüren Tatar, şöyle konuştu: "Avrupa Birliği Güney Kıbrıs'ı kendi içine aldığı için Avrupa Birliği taraf olduğu için Yunanistan ile birlikte onlar bizim tanınmamızı istemediler. Bizi tanıyacak olan dost ülkelere de baskı yapıyorlar. Kıbrıs Türk halkının haklı beklentileri, egemenlik hakkımız ayrı bir devlet olarak varlığımızı kimse inkar edemez. Devletler hukukuna göre eğer kendi ayrı bir halkınız varsa, o halkın kimliği varsa, o halkın ayrı bir tarihi varsa, o halkın dili ve dini farklıysa o zaman kendi geleceğini tayin etme hakkına sahiptir. Biz bunların bütün baskılarına hayır deme hakkına sahibiz. Şu an onu yapıyoruz. Bizim en büyük gücümüz Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte hareket etmemizdir. Çünkü Türkiye Cumhuriyetinin de geçmişten gelen hakları vardır. Kıbrıs'ı güçlendirerek geleceğe taşımak bizim en büyük görevimizdir. Tanınma illaki gelecek ama ne zaman gelecek onu söyleyemem. Ancak tanınma olmayacakmış diye biz gidip Rumlara teslim olmayız." 'SAMİMİYET BEKLİYORUM' Azerbaycan'ı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini tanıması ile ilgili sorulan soruyu da yanıtlayan Tatar, "Bu konuda benim Azerbaycan ile temaslarım var. Kıbrıs Barış Harekatının yıl dönümünde Azerbaycan'dan çok sayıda milletvekili ülkemize geldi. Bize her türlü yakınlıklarını ve samimiyetlerini ifade ediyorlar. Tabi ki uluslararası bir takım sıkıntılar olabilir. Kendi ekonomik ve siyasi ilişkilerinin belki zarar görmemesi için şuan bu şekilde bir pozisyon var. Fakat bizim gönül ve kardeş birliğimizin hepsi var. İnanıyorum ki yakın bir gelecekte temasımız olacak. Bir takım gelişmeler olacak. Türkiye ile Azerbaycan arasındaki yoğun ilişkiyi biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti bu konuda zaten bizi destekliyor. Benimde kendilerine söylediğim evet biz gardaşız. Azerbaycan ile Türkiye'nin münasebetleri bu şekilde gelişmiştir. Şimdi Doğu Akdeniz'de Türkiye Cumhuriyetinin de bu kadar önem verdiği bir adada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin varlığı ve Türkiye'nin bize olan desteği, dolayısıyla Türkiye ile Azerbaycan'ın gardaşlığı aynı şekilde bir millet 3 devlete kadar giden bir yol, ben hep bunu söylüyorum. Ben bekliyorum. Ne bekliyorum? Samimiyet bekliyorum " dedi.

1 2 3 4 5 6 7 8 9