19 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Çevre ve Şehircilik Bakanlığından "Boğaziçi" ve "Patara" açıklaması

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Türkiye'de doğal korunan alanların statülerinin 2011'de başlatılan "Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırmalar" ile bilim insanlarının ve alanında uzman kişilerin katıldığı çalışmalarla titizlikle incelendiği ve yeniden ele alındığı belirtildi.       Boğaziçi Üniversitesi ve kampüsünün bulunduğu alanın doğal sit statüsünün yanında Boğaziçi Kanunu hükümleri gereği ayrı bir koruma statüsüne de sahip olduğu bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:  "Söz konusu alanda, Boğaziçi Kanunu'na aykırı hiçbir uygulama ve faaliyetin gerçekleştirilmesi, yapılaşmaya açılması mümkün değildir. Ayrıca yapılan ekolojik temelli bilimsel çalışma kapsamında, alanda mevcut yapı ve yerleşimler dışındaki yapılaşmaya izin verecek bir düzenleme söz konusu değildir."       "PATARA'NIN DÜNYACA ÜNLÜ KUMSALINDAN KUM ÇALINMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR" Açıklamada, "Patara'ya yeni kılıf" başlığıyla gündeme getirilen iddiayla ilgili daha önce kapsamlı açıklama yapılmasına rağmen bu bilginin bilinçli şekilde okuyucuya sunulmadığı belirtilerek, "Patara'nın dünyaca ünlü kumsalından kum çalınması söz konusu değildir. İddiaya konu alan, bu kumsalın dışındadır. Konuyla ilgili Bakanlığımızın da müdahil olduğu yargı süreci devam etmekte ve süreç yakından takip edilmektedir." ifadeleri kullanıldı.

2 yıl önce

Boğaziçi'nde öğrenciler rektör Naci İnci'nin aracının üstüne çıktı

Boğaziçi Üniversitesi'nde rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu'nun görevden alınmasına rağmen hem akademisyenlerden hem de öğrencilerden karşıt eylemler devam ediyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla atanan rektör Prof. Dr. Melih Bulu’nun ardından üniversiteye önce vekaleten, sonra yeni rektör olarak atanan Prof. Dr. Naci İnci'ye de öğrenciler protesto başlattı. REKTÖRÜN ÖNÜNÜ KESTİLER Protestoların bugün 274. gününe girilirken üniversitede öğrenciler şiddet olaylarını artırdı. Rektör Naci İnci rektörlük binasından çıkarken öğrencilerin tepkisiyle karşılaştı. Bazı öğrenciler Naci İnci'nin bindiği makam aracının önünde durarak geçmesine izin vermedi. ARACIN ÜSTÜNE ÇIKTILAR Aracın üzerine daha sonra yarı çıplak bir öğrenci çıkarak Naci İnci'ye tacizde bulundu. Özel güvenlik ekiplerinin olayı engellemeye çalışmasıyla da arbede yaşandı.

2 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi rektörünün makam aracının üzerine çıkmışlardı... 10 kişiye gözaltı

İstanbul Valiliği'nce konuya ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Pazartesi günü Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük binası önünde toplanan yaklaşık (60) kişilik grup; sloganlar atarak, Üniversite Rektörü Prof. Dr. Naci İnci'nin makam aracının önünü keserek ilerlemesini engellemiş ve bir şahıs da aracın üzerine çıkmıştır. Konuyla ilgili olarak İl Emniyet Müdürlüğümüzce yapılan çalışmalarda; makam aracının üzerine çıkan kişinin de aralarında bulunduğu (7) şahıs ile görevli personele mukavemette bulunan (3) şahıs olmak üzere toplam (10) şahıs hakkında Cumhuriyet Savcılığı talimatıyla gözaltı işlemi uygulanmıştır. Soruşturma devam etmektedir"

2 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi Rektör’ünün arabasının üzerine çıkan eylemcilerin suç dosyası kabarık!

İstanbul’da Boğaziçi Üniversitesi’nde Rektör Prof. Dr. Naci İnci’nin makam aracının önünü kesen ve aracın üzerine çıkarak tepinen göstericiler gözaltına alındı. Üniversitede önceki gün yaşanan ve güvenlik kameraları tarafından da kaydedilen izinsiz gösteri sırasında bir grup, Rektör İnci’nin makam aracının önünü kesti ve gruptan bir kişi otomobilin üzerine çıktı. Bu gösterici, güvenlik görevlileri tarafından aracın üzerinden indirildi. İzinsiz gösterinin ardından başlatılan soruşturma kapsamında dün 7 kişi gözaltına alındı. YARALAMA, TEHDİT, MALA ZARAR VERME Gözaltına alınan 7 öğrenciden 2’si çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Diğer 5 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olaylarla ilgili üniversitede görevli güvenlik görevlilerinin de bilgisine başvuruldu. Gözaltına alınanların dosyası kabarık çıktı. Olay sırasında yarı çıplak halde aracın üzerine çıkan Ersin Berke G.’nin çok sayıda suç kaydı bulunuyor. “Mala zarar verme, Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet, görevli memura mukavemet, yaralama, özel hayatın gizliliğini ihlal, tehdit” bunlardan sadece bazıları. Gözaltına alınan Beliz İ.’nin dosyası da Ersin Berke G.’yi aratmadı. Beliz İ.’nin de “Mala zara verme, Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet, hakaret, devletin egemenliğini aşağılama” gibi suçlardan çok sayıda kaydı bulunuyor. Eylemlere katılan Eftelya K., Hamza A., Mehmet İ., Elif B. de benzer suçlara bulaşmış. PKK PROPAGANDACISI Yine eylemciler arasında bulunan Caner Ö.’nün adı da “Cumhurbaşkanı’na Hakaret” dosyasında bulunuyor. İsmail G. ile ilgili de geçmişte PKK terör örgütünün propagandasını yaptığı için hakkında işlem yapılmış. Ayrıca gruptakilerin bazılarının üniversitedeki LGBT-İ yapılanmasında bulunduğu öğrenildi.

2 yıl önce

İstanbul Valiliği'nden Boğaziçi'ndeki eylemlerle ilgili açıklama: 14 kişi gözaltında, 8’i öğrenci değil

Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs önünde bugün bir grup gösterici tutuklamalarla ilgili eylem yapmış. Polis eylemcilere müdahale ederek çok sayıda kişiyi gözaltına almıştı. Sekizi Boğaziçi öğrencisi bile değilmiş İstanbul Valiliği konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada," Bugün öğlen saatlerinde Boğaziçi Üniversitesi Güney Kapı önünde yasa dışı toplanan gruba, İl Emniyet Müdürlüğümüz ekiplerince yapılan dağılma çağrılarına mukavemette bulunarak karşılık veren, (8)'i Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olmayan toplam (14) şüpheli şahıs yakalanarak haklarında yasal işlem başlatılmıştır" denildi.

2 yıl önce

Boğaziçi'nin 'duran' akademisyenleri rektörün aracının üstüne çıkan vandal eylemciye destek verdi

İstanbul’da Boğaziçi Üniversitesi’nde izinsiz gösteri düzenleyen bir grup, Rektör Naci İnci’nin makam aracının önünü kesti ve gruptan bir kişi otomobilin üzerine çıktı. Bu gösterici, güvenlik görevlileri tarafından aracın üzerinden indirildi. İzinsiz gösterinin ardından başlatılan soruşturma kapsamında 10 kişi gözaltına alındı. "DERHAL BIRAKILSINLAR" Suç kaydı da bulunan o isimlere, Boğaziçi'nin 'duran' akademisyenleri sahip çıktı. 186 gündür 'dikilme' eylemi yapan akademisyenler, gözaltına alınanların 'derhal' serbest bırakılmasını istedi. Kampüs bahçesinde yaptıkları açıklamada, akademisyenler, "Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak öğrencilerimizin eğitim hakkının gasp edilmesine karşıyız. Tüm öğrencilerimizin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz" dedi.

2 yıl önce

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan 'Boğaziçi Üniversitesi' açıklaması: Yapılaşmaya açılması kesinlikle mümkün değil

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de doğal korunan alanların statülerinin 2011'de başlatılan 'Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırmalar' ile bilim insanlarının da yer aldığı ve alanında uzman kişilerin katıldığı çalışmalarla titizlikle incelendiği ve yeniden ele alındığı bildirildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:  "Boğaziçi Alanı, 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu kapsamındaki imar planı kararlarıyla korunmakta olup bu alanda mevcut eski sit statülerinin de herhangi bir derecesi bulunmamaktadır. Bakanlığımızca Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporlarındaki öneriler de göz önüne alınarak yapılan tescil işleminde 2960 sayılı Boğaziçi Kanuna göre yapılaşmanın bulunduğu alanlar 'Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı' olarak tescillenmiştir. Diğer taraftan yapılaşma kısıtlaması getirilen alanların yanı sıra doğal yapısını kaybetmemiş veya az kaybetmiş özellikte olan alanlar da 'Nitelikli Doğal Koruma Alanı' olarak tescil edilerek, koruma kararı güçlendirilmiştir"  ''Boğaziçi Üniversitesi arazisine yönelik herhangi bir planlama bulunmamaktadır'' Açıklamada, Boğaziçi Üniversitesi ve kampüsünün bulunduğu alanın, doğal sit statüsünün yanında 'Boğaziçi Kanunu' hükümleri gereği ayrı bir koruma statüsüne de sahip olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi: "Söz konusu alanda Boğaziçi Kanunu'na aykırı hiçbir uygulama ve faaliyetin gerçekleştirilmesi, yapılaşmaya açılması kesinlikle mümkün değildir. Ayrıca yapılan ekolojik temelli bilimsel çalışmalar kapsamında; alanda mevcut yapı ve yerleşimler dışındaki yapılaşmaya izin verecek bir düzenleme asla söz konusu değildir. Söz konusu haberde Boğaziçi Üniversitesi'ndeki bir grubun yaptığı eylemler de hatırlatılarak 'Boğaziçi üniversitesi imara açılacak, turizm yapıları inşa edilecek' şeklinde spekülatif başlıklar kullanılarak alanın imara açılacağını iddia etmek tamamen asılsızdır, yalandır. Kamuoyunu yanıltmaya yönelik kasıtlı, bilinçli ve art niyetli bir yaklaşımdır. Sonuç olarak, Boğaziçi öngörünüm alanı ve sahil şeritlerinde koruma esasları ve yapılanma şartları, Boğaziçi Kanunu ve imar planı kapsamında belirlenmekte olup, bu alanlarda Boğaziçi Kanunu'na aykırı hiçbir uygulama ve faaliyetin gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Ayrıca Bakanlığımız bünyesinde Boğaziçi Üniversitesi arazisine yönelik herhangi bir planlama çalışması bulunmamaktadır."

2 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Naci İnci: Rektörün arabasının önünü kesmek insani bir davranış değil

İnci'nin açıklamalarından satır başları şöyle: -"Benim rektörlüğe atanmamla birlikte bir sakinleşme oldu. Kampüs normal hayatına dönmeye başladı. Sonra kampüs açıldı. Eğitim öğretime başladık. Ne olduysa bir şekilde bir yerden düğmeye basılmış gibi, rektörün arabasının önünü kesmek, üniversitede huzursuzluk çıkarmak, böyle olaylarla karşılaştık maalesef." "Eylemlerin daha önceki argümanı şuydu: 'Rektör Boğaziçi Üniversitesi'nden biri değildi. Ben buranın 30 yıllık hocasıyım. Oranın asli unsuruyum. Onların bir kısmı benden ders aldı. Şimdiki argüman ise şu: 'Siz daha önceki yönetimde görev aldınız'. Size de teklif edildi. Bütün öğretim üyelerine 'Gelin yardım edin. Üniversite çökmesin. İşler yürüsün' denildiğinde kimse cesaret edip bunu üstlenmedi. Çünkü bir mahalle baskısı kuruyor bazı arkadaşlarımız." "Bunu bütün Boğaziçi Üniversitesi camiasına mal edemeyiz. Bizim 17 bin öğrencimiz var. Ama bunları yapan, bu vandallığı ve bu zorbalığı yapan öğrenciler ve buna destek verenler belki 25-30 kişi." "Kendisini üniversitenin sahibi ve efendisi gören belli bir grup var. İçerisinde emekli olan hocalarımız var ki biz onlara kampüsleri yasaklamadık, derslere devam ediyorlar. Emekli olduktan sonra da ofislerini tutuyorlar ama forumlarda yönetime karşı, yönetimin işlememesi için birçok yazılar yazıyorlar. Öbür öğretim üyelerinin üzerinde bir mahalle baskısı oluşturuyorlar. Bu korkudan dolayı kimse bir görev almak istemiyor." "'İlla biz birisini seçeceğiz, cumhurbaşkanı onu atamak zorunda' inadı var. Bu bizim sorunumuz değil. Bu Boğaziçi Üniversitesi'nde savaşılabilecek bir şey değil. Bunun yeri TBMM'dir. Belli bir zümrenin dayatmasına bu üniversiteyi teslim etmeyeceğim. Hukuk zemininde gerekli bütün mücadeleyi yaparım. Üniversitemi her türlü tehlikeye karşı korumak için bunu yaparım ve yapacağım. "Türkiye birincileri Boğaziçi'ne geliyor. Herkesin hayali olan bir yer. Mezunlarımız burayı bitirdiklerinde bütün kapılar kendilerine açılıyor. Bu 17 bin öğrencimiz tabii ki derslerine konsantre olmak istiyorlar. Böyle şeylerin içerine girip kendi geleceklerini riske atmak istemiyorlar. O yüzden ben onların bu şeye katılmamaları gerektiğini söylüyorum. Bana yazıyorlar 'Hocam üzülmeyin' diye. Esas olan onların en sıhhatli bir şekilde eğitimlerine devam etmeleri." "Hukuk- fakültesinin kurulması devam ediyor. Dekanımız Selami Kuran hocamız saygın bir akademisyen. Dereceleri yurtdışından, en ünlü üniversitelerden. 3 öğretim üyesi alındı. Doktor öğretim üyeleri. Bunların doktoraları yurtdışından, ikisi University of London'dan bir tanesi Lancaster'den. İstihdam devam edecek. Hukuk fakültesi şunun için önemli: O kadar çok istek var ki. Halkın bir talebi var. Boğaziçi'ndeki bir hukuk fakültesine insanlar gelip okumak istiyor." "Bir bakıyorsunuz kapıda başka üniversitelerden gelenler var. 12 kişi gözaltına alınıyor. Bunların 4'ü Boğaziçi Üniversitesi'ne kayıtlı, 8'i başka üniversiteye kayıtlı. Bir bakıyorsunuz bir lisede Whatsapp grubu kuruluyor, Boğaziçi adına mesajlaşmalar oluyor. Liselere yapıyorlar bunu. Ne alakası var. Boğaziçi'ndaki eylemlere destek verilmesinin lisedeki öğrenciyle ne alakası olabilir." "Rektörün makam aracına çıkıp tepinmek her şeyden önce insani bir davranış değil. O protesto falan değil ki. Eğer bu seviyeye getirilmişse öğrenciler bunun arkasında başka güçler var, bir arayüz. Bu bir projenin parçası. O zaman bir proje var." "Danıştay rektörün disiplin yetkisini iptal etti. Disiplin amiri dekanlar. Dekana gönderiyorsunuz, örneğin bir fakültenin dekanına 149 tane disiplin soruşturması göndermişiz. Bunların sadece 30-35 tanesine cevap verilmiş ve hiçbirisine suç olmasına rağmen bir ceza verilmemiş. Dedim ya bir mahalle baskısı var. Dekanların ceza vermemesi de o mahalle baskısının bir sonucu. Ceza verseydiniz bunlar devam etmezdi." "Araca çıkan öğrencinin davranışına çok üzüldüm. Siz rektörü bu şekilde durdurarak ne yapmaya çalışıyorsunuz? Eğer güvenlik önemleri alınmazsa bir sonraki adım nedir? Bu Boğaziçi Üniversitesi'ne yakışır bir şey mi?"

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 11 12