06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

Boğaziçi Rektörü Prof. Naci İnci: Üniversitede huzur istemeyen bir kesim var

Prof. Dr. Melih Bulu'nun görevden alınmasının ardından Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne atanan Prof. Dr. Mehmet Naci İnci, öğrenci ve akademisyenlerin protestolarıyla ilgili olarak Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük'e açıklamalarda bulundu. Küçük, İnci'nin açıklamalarını şöyle aktardı: "Önce son yaşanan arabasının önünün kesilmesi meselesini sordum. 'Bu tamamen vandallık' dedi Naci Bey. 'Üniversitede huzur istemeyen bir kesim var' diye de ekledi. 'Arabanın üzerine çıkılmasıyla daha büyük bir şey hedefleniyor' dedi. Benim anladığım aynen Gezi’de olduğu gibi olayları diğer üniversitelere yaymak istiyorlar. İki kişi tutuklandı ve bazı öğrencilerin DHKP-C terör örgütüyle iltisakı var. 'Peki yaptırımı yok mu, yani ceza veremiyor musunuz?' dedim. Danıştay rektörün disiplin yetkisini iptal etmiş. Rektör disiplin cezası veremiyor, soruşturma açamıyor. Kim disiplin amiri? Dekanlar, yüksek kurul üyeleri, enstitü müdürleri... Dekana işlem yapılması için gönderilmiş ama dekanlar ceza vermiyor. Çünkü onlar da bir kısmı mahalle baskısından bir kısmı ideolojik sebeplerle disiplin suçlarına ceza vermemişler. 149 tane gönderilmiş ve 35 tanesi hakkında işlem yapılmış. Koskoca dekanlar görevlerini yapmıyorlar. Yazık günah değil mi? Hocamıza 'Kaç kişi bu eylemleri yapan?' dedim. 'Maksimum, en kalabalık anda 100 kişi' dedi. Ama arabanın üzerinde tepinmeden sonra sayı 25’e kadar düşmüş... Boğaziçi’nde 17 bin öğrenci var ama eylemleri yapan hepi topu 20-30 kişi. Diğer öğrenciler de bu durumdan hâliyle rahatsız. 30 kişi her şeyi kilitlemeye çalışıyor ama başaramıyor. Olaylarda 12 kişi gözaltına alınmış. Bunların 4'ü Boğaziçi Üniversitesi’ne kayıtlı, 8'i başka üniversiteye. Naci İnci gibi kıymetli ve kariyerli bir hoca 30 yıllık Boğaziçili. Okuldaki herkes Naci Bey'i tanıyor. Çoğu arkadaşı. Ama hoca görev verirse almıyorlar. Sebep ne? Hoca, Melih Bulu döneminde görev almadı. Bahaneleri bu. Görev almak isteyen olursa da üniversitede diğer hocalar hemen mahalle baskısı kuruyorlar. Şu an bir rektör yardımcılığı boş ama görev alacak kimse yok. Gerçekten ayıp ediyorlar. Boğaziçi’nde ilginç bir durum daha var. Okulda emekli hocalar var. Derslere devam ediyorlar. Emekli olduktan sonra da ofislerinde oturmaya devam ediyorlar. Ve üniversitede yönetim çalışmasın diye her şeyi yapıyorlar. Diğer hocaların üzerinde ciddi bir baskı kuruyorlar. Alenen korku yayıyorlar. Kendilerini üniversitenin sahibi sanıyorlar. Sanki babalarının malı okul."

2 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi'nde gözaltına alınan 45 kişiden 3'ü adliyeye sevk edildi

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi ekiplerince dün gözaltına alınan 45 kişinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Şüphelilerden 42'si savcılık talimatıyla emniyetten serbest bırakılırken, 3'ü adliyeye sevk edildi. Boğaziçi Üniversitesinin Güney Yerleşkesi içerisinde dün yasa dışı toplanan gruba polis ekipleri dağılmaları yönünde uyarıda bulunmuş, çağrıya uymayarak polis ekiplerine mukavemette bulunan 45 kişi gözaltına alınmıştı.

2 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesindeki gösterilerle ilgili davada 13 sanık hakkında zorla getirilme kararı

İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, bazı tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı. Duruşmada, 50 sanığın daha savunması alındı. Sosyal medyadan gördükleri basın açıklaması çağrısına gitmek istediklerini belirten sanıklar, açıklamanın yapılacağı yere varmadan polisin müdahalesiyle darbedilerek gözaltına alındıklarını öne sürdü. Sanıklar, beraatlerini talep etti. Savunmaların alınmasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, duruşmaya katılmayan 13 sanık hakkında zorla getirilme kararı çıkardı. Duruşma 10 Ocak 2022'ye ertelendi. İDDİANAMEDEN İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 1 Şubat'ta bazı sivil toplum kuruluşları ve topluluklar tarafından, sosyal medya ve basın yayın yoluyla Boğaziçi Üniversitesi kampüs önü ve çevresinde toplantı, gösteri yürüyüşü ile basın açıklaması yapılması yönünde çağrılarda bulunulduğu belirtiliyor. Beşiktaş ve Sarıyer umumi hıfzıssıhha kurulları tarafından 5 Ocak'ta alınan koronavirüsle mücadele tedbirleri kapsamında yürüyüş, miting ve basın açıklaması gibi faaliyetlerin 5 Şubat'a kadar yasaklandığı hatırlatılan iddianamede, bu karara istinaden eylemlere, İstanbul Valiliğince yasaklama getirildiği anlatılıyor. İddianamede, sosyal medya üzerinden yapılan çağrılar üzerine eylem yapmak amacıyla 1 Şubat'ta Beşiktaş Nispetiye Caddesi'nde peyderpey toplanmaya başlayan bazı grupların polisin uyarılarına rağmen dağılmayarak üniversiteye doğru sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçtikleri, sonrasında polis tarafından gözaltına alındıkları kaydediliyor. Sanıklar hakkında tespitlere yer verilen iddianamede, 97 sanığın "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmamak suretiyle 2911 sayılı yasaya muhalefet" suçundan altışar aydan üçer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

2 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi, dünyanın en iyi üniversiteleri listesinde 90 sıra gerileyerek 287'nci oldu

ABD merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu ve haber dergisi US News & World Report’un ‘Dünyanın En İyi Üniversiteleri 2022’ sıralamasında bu yıl 90’ı aşkın ülkeden 1.750 yükseköğretim kurumu, global-bölgesel araştırmalarda saygınlık, yayın, kitap, konferans sayısı, toplam atıf, uluslararası iş birlikleri, yayımlanan kitap gibi 13 kritere göre değerlendirildi. Boğaziçi Üniversitesi, bu kriterler arasında farklı oranlarda yapılan analize göre 100 üzerinden 60 puan alarak dünyada 287’nci oldu.  FİZİKTE İLK 100
 US News, sıralaması kapsamında 43 önde gelen alanda da listeler paylaştı. Boğaziçi Üniversitesi alanlara göre hazırlanan sıralamalarda en iyi dereceyi 100 üzerinden 71.7 puanla yerleştiği 97’ncilikle fizikte yakalarken, mühendislikte 332, bilgisayar bilimlerinde 368, kimyada ise 402’nci sırada yer aldı. Bu seneki listede, önceki yıllarda olduğu gibi ABD üniversiteleri öne çıktı. Harvard Üniversitesi ilk sıradaki konumunu korurken, onu Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ve Stanford Üniversitesi takip etti. Avrupa’da ilk sırada İsviçre’den ETH Zürih, Asya’da ise Çin’den Tsinghua Üniversitesi yer aldı. 13 KRİTERDE ANALİZ 
 US News’un yükseköğretim kurumlarının öncelikli olarak araştırma performanslarına göre değerlendirildiği sıralamada kullanılan 13 değerlendirme ölçütü ve ağırlıkları şöyle: Global araştırma saygınlığı yüzde 12,5, bölgesel araştırma saygınlığı yüzde 12,5, yayınlar yüzde 10, kitaplar yüzde 2,5, konferans bildirileri yüzde 2,5, normalize edilmiş atıf etkisi yüzde 10, toplam atıflar yüzde 7,5, en çok atıf alanlar arasında yüzde 10’a giren yayın sayısı yüzde 12,5, en çok atıf alanlar arasında yüzde 10’a giren yayın oranı yüzde 10, uluslararası işbirlikleri yüzde 5, uluslararası işbirlikleri sonucu çıkan yayınlar yüzde 5, en çok atıf alanlar arasında yüzde 1’e giren yayın sayısı yüzde 5 ve en çok atıf alanlar arasında yüzde 1’a giren yayın oranı yüzde 5.

2 yıl önce

Boğaziçi’ne yapay zeka enstitüsü

Cumhurbaşkanı kararı ile Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak Veri Bilimi ve Yapay Zeka Enstitüsü kurulmasına karar verildi. İstanbul, Eskişehir, Kastamonu ve Adıyaman'da bazı alanlar teknoloji geliştirme bölgesi olarak tespit edilirken, Balıkesir ve Çankırı'da bazı bölgeler "kesin korunacak hassas alan" ilan edildi Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararlarına göre, İstanbul'un Zeytinburnu ilçesine bağlı Kazlıçeşme Mahallesinde sınır ve koordinatları belirlenen alan Biruni Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi olarak belirlendi. Eskişehir'in Odunpazarı ilçesi Büyükdere Mahallesinde sınır ve koordinatları gösterilen alan TEKNOGÜ Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Kastamonu'nun merkez Gölemirler Mahallesindeki alan Kastamonu Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Adıyaman'ın merkez Altınşehir Mahallesindeki alan da Adıyaman Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi ADYÜ Teknokent olarak tespit edildi. Balıkesir ve Çankırı'da bazı bölgeler "kesin korunacak hassas alan" ilan edildi Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde bulunan Yuvarlak Ada ve Kayalık Ada'nın doğal sit alanının koruma statüsünün yeniden değerlendirilmesi sonucunda kesin korunacak hassas alan olarak tescil ve ilan edilmesi kararlaştırıldı. Çankırı'nın Orta ilçesindeki Sakaeli Köyü Doğal Sit Alanı da koruma statüsünün yeniden değerlendirilmesi sonucunda kesin korunacak hassas alan olarak tescil ve ilan edildi. Kocaeli ve Erzurum'da acele kamulaştırma kararları Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde "rezerv yapı alanı" olarak belirlenen sahada yer alan bazı taşınmazlar Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılacak. Erzurum'un Yakutiye ilçesi Topçuoğlu Mahallesi sınırları içerisinde bulunan bazı taşınmazların da Gürcükapı Camii Çevresi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi kapsamında Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından acele kamulaştırılması kararlaştırıldı. Niğde'nin merkez ilçe Hıdırlık Mahallesindeki bazı alanlar ise kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak belirlendi.

2 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü İnci'den Kılıçdaroğlu'na cevap: Yapılan açıklamalar gerçeği yansıtmıyor

Prof. Dr. İnci, kurumun adının siyasi tartışmalara konu edilmesine, yeni açılan fakültelere, kampüslerdeki değişime ve devam eden protestolara ilişkin açıklamalarda bulundu: Siyasetle üniversiteyi karıştırmamak gerektiğine vurgu yapan İnci, şunları kaydetti: "İki ayrı alanın farklı durması gerektiğine inanıyorum. Üniversiteye siyaseti karıştırmak doğru değil. Doğru bilgilendirilmek gerekir ayrıca. Üniversitemizde yaptığımız tasarruflarla alakalı daha sağlıklı bir bilgilendirmenin alınmasını ve bu bağlamda açıklamaların yapılmasını arzu ederdik. Maalesef böyle yapılmadı. Yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını belirtmek zorundayım." İnci, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Yerleşkeyle ilgili de bazı düzenlemeler yaptılar. Yerleşkeyi de eski hukuki statüsüne kavuşturmak bizim görevlerimizden birisi olacaktır." söylemlerine ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu: "Açıkçası ne kastettiğini anlamakta güçlük çekiyorum. Bizim yaptığımız her şey hukuka uygun şekilde ilerliyor. Zannedersem burada bazı öğretim üyelerinin ve öğretim elemanlarının yaptığı açıklamalar bağlamında hukuk ve iletişim fakültesini kastediyor. Hukuk ve iletişim fakültesi hakkında yargıya giden bir durum vardı. Bunlar en son yapılan itirazlar Danıştay tarafından reddedildi. Hukuki süreç sona erdi. Burada herhangi bir hukuksuzluk söz konusu değil. Yapılan her şey hukuka uygun olarak ilerliyor. Oranın kuruluşu belli bir prosedür gereği, üniversiteden YÖK'e, YÖK'ten Cumhurbaşkanımızın onaylamasıyla devreye girmişti. Buna karşı bir itiraz vardı. Bu da yargıya gitti. En son mercide de bunlar reddedildi. Herhangi bir hukuki süreç kalmadı." SORBONNE'DAN, OXFORD VE LONDRA'DAN ÖĞRETİM ÜYELERİ Rektör İnci, Hukuk Fakültesinin güz döneminde öğrenci almaya başlayacağını ve çok seçkin üniversitelerden öğretim üyelerinin kadroya dahil edildiğini açıklayarak, şöyle devam etti: "Bir tanesi hariç diğer öğretim üyelerinin doktoralarının tamamı yurt dışından. Londra Üniversitesinden, Sorbonne'dan var. Bir arkadaşımızın doktorası Türkiye'deki prestijli üniversitelerimizden. Onun da yüksel lisansı Oxford'dan. Burası İngilizce eğitim yapan bir kurum. Hukuk Fakültesinin yüzde yüz İngilizce olması imkansız bir şey. Bu YÖK'ün de bir uygulaması. Yüzde 30 İngilizce gerekiyor. Biz de aynı şekilde minimum yüzde 30 olacak şekilde gerekli kurullarımızdan geçirdik. Çünkü idare, ceza veya ticaret hukukunu yabancı dilde vermeniz mümkün değil, doğru da olmaz. Sonuçta bu ülkede çalışacaklar. Bu hiçbir ülkede yüzde 100 farklı bir dilde olamaz. Bu mümkün değil. Buna da bir itiraz vardı. Hukuksuzluktan kastın ne olduğunu biz de anlamadık. Her şey hukuka uygun olarak ilerliyor. Sanırım yanlış bir bilgilendirmeden dolayı böyle bir açıklama yapıldı." "AÇILIMA VE BÜYÜMEYE KARŞI BİR DİRENÇ VAR" Boğaziçi Üniversitesine araştırma üniversitesi statüsü verilmesine de değinen İnci, üniversitenin zaten belli bir aşamaya kadar geldiğini söyledi. İnci, araştırma üniversitesinin çok daha ileriye gitmesi gerektiğini belirterek, dünyada önemli bir yere sahip olmak için bunun gerekli olduğunu kaydetti. Değişim ve büyümenin karşısında bir direnç olduğunu aktaran İnci, şöyle konuştu: "Maalesef bu açılıma ve büyümeye karşı bir direnç var. Veri Bilimi ve Yapay Zeka Enstitüsü'nü açtık ve onu donatmaya başladık. Hukuk Fakültesi neredeyse sürecini tamamladı. Veri bilimi ve yapay zeka çok önemli bir enstitü. Dünyanın önde gelen üniversitelerinde de benzer enstitüler kuruldu. İnanılmaz kaynaklar alıyorlar ve araştırma potansiyelleri çok yüksek. Buradan geri duramayız. Böyle bir enstitüyü kurarken tabii ki bunun üst yönetim tarafından yapılması gerekiyor. Üst yönetim ki, biz danışıyoruz. Var olan bölüm ve fakültelere danışıyoruz. Onlar da 'Bunlar tamamen bizim kontrolümüzde olacak. Biz istersek olacak, istemezsek olmayacak.' diyorlar. Genelde de bunun olmamasını istiyorlar. Değişimi kabullenmek istemiyorlar. Geldiğimiz noktada, süreç gidişatına baktığımızda siz değişimden etkilenmeden duramazsınız." "EMEKLİ OLMUŞLAR AMA BURADA EN İYİ OFİSLERİ TUTUYORLAR" Birçok akademisyenin yeni yapılanmaya katkı sunmak istediğini dile getiren İnci, baskı görme çekincesiyle akademisyenlerin sürece katkı sunamadığını söyledi. İnci, değişimi istemeyenlerin başında emekli öğretim üyelerinin olduğunu anlatarak, şöyle devam etti: "Boğaziçi Üniversitesinde bizim bir geleneğimiz var. Öğretim üyeleri emekli olduktan sonra ofislerini tutuyor, yarı zamanlı ders veriyorlar. Kağıt üzerinde emekli olmuşlar ama fiili olarak buradalar. En iyi ofisleri onlar tutuyorlar. Bundan bir problem yok, hocalarımız değerli. Değişime karşı çıkanlar da en çok onlar. Maalesef genç nesilden katkı vermek isteyen çok öğretim üyesi var. Bunları kendilerinden duyuyoruz. Daha huzurlu ve rahat çalışma ortamı istiyorlar." "ANADOLU HİSARI'NDAKİ KAMPÜS, MARMARA ÜNİVERSİTESİNDEN DEĞİL, MİLLİ EMLAK'TAN ALINDI" Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnci, daha önce Marmara Üniversitesinin kullanımında olan Anadolu Hisarı'ndaki kampüs hakkında da kamuoyuna yanlış bilgiler verildiğini söyledi. Boğaziçi Üniversitesinin Kilyos Kampüsü'nde bir hazırlık okulu olduğunu belirten İnci, şunları aktardı: "Malumunuz Marmara Üniversitesi yeni bir kampüse kavuştu. Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi'ne taşınıyor. Anadolu kampüsünü de Milli Emlak'a devrettiler. Sonuçta buranın devrinden sonra devletimize bu yönde bir ihtiyacımız olduğunu arz ettik. Cumhurbaşkanımız da yardımcı oldular. Bunun için şükranlarımızı sunuyoruz. Bakanımız Murat Kurum'un büyük destekleri oldu. Biz burayı Marmara Üniversitesinden almadık. Milli Emlak'a zaten devredilmişti. Talebimiz uygun görüldü ve bize tahsis edildi. Yapacağımız şey teknoloji geliştirme bölgesi olarak teknoparklarla Kilyos'u kullanmak. Hazırlık okulunu da Anadolu Hisarı Kampüsü'ne almak. Ana kampüse yakın. Füniküler de yapılıyor. İki kampüs karşılıklı olacak."

1 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi'ndeki eylemlerin öncü ismi Enes Gözüküçük bu kez dini değerlerle alay etti

Boğaziçi Üniversitesi'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından rektörlüğe atanan Prof. Melih Bulu'ya yönelik başlatılan protestolarda ön sıralarda yer alan Enes Gözüküçük'ün sosyal medyada paylaşılan bir görüntüsü büyük tepki çekti. DİNİ DEĞERLERE SAYGISIZLIK Kendisini dinleyen bir gruba sözde şarkı söyleyen Enes Gözüküçük, "Dikkat Allah konuşuyor" ifadesini kullanarak yeni bir skandala imza attı. Söz konusu görüntüyü sosyal medya hesabından paylaşan Instagram kullanıcısı ise paylaşımına, "Hayırdır Allahın mı doğum günü" notunu düştü. HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTI Boğaziçi Üniversitesi'nde çıkan olaylarda en önde provokasyon yapan Enes Gözüküçük ve arkadaşlarının dini değerlerle alenen alay etmesi tepkilere neden oldu. Geçtiğimiz aylarda “Güvenlik görevlisine işini yaptırmamak” gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan Gözüküçük, muhalif basına açıklamalarda bulunarak Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini provokasyona davet etmişti.

1 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi'nde evrakları gasp eden 4 akademisyen görevinden uzaklaştırıldı: Soruşturmada karar açıklandı

Boğaziçi Üniversitesi Bilgi İşlem Dairesi'ne baskın düzenlediği ve bazı evrakları gasp ettiği iddia edilen 4 akademisyenin soruşturma kapsamında görevlerinden uzaklaştırıldığı öğrenildi. Boğaziçi Üniversitesi yönetiminin başlattığı soruşturma kapsamında Prof. Dr. Tuna Tuğcu, Prof. Dr. Yavuz Akpınar, Prof. Dr. İbrahim Semiz ve Prof. Dr. Emre Otay'ın 2547 sayılı kanunun 53/b maddesi uyarınca görevlerinden uzaklaştırıldığı ifade edildi. KURUMSAL MAİL BİR PERSONEL TARAFINDAN YETKİSİZ ŞEKİLDE KULLANILDI Boğaziçi Üniversitesi'nin kurumsal mailinin bilgi işlemdeki bir personel tarafından yetkisiz şekilde kullanıldığı ve tüm kurum personeline propaganda amaçlı paylaşımda bulunulduğu tespit edildi. Söz konusu kişinin soruşturma kapsamında görevlerinden uzaklaştırılan Prof. Dr. Tuna Tuğcu'nun doktora öğrencisi de olduğu bildirildi. Boğaziçi Üniversitesi yönetiminin üniversitenin veri ve bilgi işlem güvenliğini tehlikeye düşüren olayla ilgili soruşturma başlattığı öğrenildi. Söz konusu eylemin "siber suç" kapsamına girdiği değerlendiriliyor. Üniversite yönetiminin soruşturmanın ardından ilgili personel hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunması bekleniyor. Prof. Dr. Tuna Tuğcu'nun doktora öğrencisi olan kişinin, Boğaziçi Üniversitesi Bilgi İşlem Dairesi'nde kurumsal maillere sızması ve veri güvenliğini ihlal etmesi dikkat çekiyor. Boğaziçi Üniversitesi Bilgi İşlem Dairesi'nde görevli personelin öğretim üyeleriyle ilişkisi mercek altına alındı. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ'NDEN 30 BİN DOLARLIK İHALE Kurum içi evrakları gasp ettiği gerekçesiyle soruşturma kapsamında görevinden uzaklaştırılan Prof. Dr. Tuna Tuğcu'nun, babası ve iki akademisyenin ortak olduğu firmayla Boğaziçi Üniversitesi'nden 2 seferde 20 bin ve 10 bin dolarlık iş aldığı belirlendi. Usülsüz bir şekilde, ihale yapılmaksızın gerçekleşen bu alımların bugünkü değerinin yarım milyonun üzerinde olduğu ifade ediliyor. Açık kaynaklardan yapılan araştırmalarda firma ortağı akademisyenlerin başka firmalarının da olduğu tespit edildi. Söz konusu firmaların kime ne kadar fatura kestiği belirsiz olduğu ifade ediliyor. Altında Bilgisayar Bölüm Başkanı Cem Ersoy'un da imzası bulunan alımın, doğrudan temin yöntemi ile yapıldığı ve bu usul ile Turan Tuğcu'nun şirketine para aktarımında bulunulduğu iddia ediliyor. NE OLMUŞTU? Boğaziçi Üniversitesi Bilgi İşlem Dairesi Başkanı'nın, Kandilli Kampüsünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı açılış töreninde olmasını fırsat bilen Prof. Dr. Tuna Tuğcu, Prof. Dr. Yavuz Akpınar, Prof. Dr. İbrahim Semiz ve Prof. Dr. Emre Otay, üniversitenin ana kampüsünde bulunan Bilgi İşlem Daire Başkanlığına baskın düzenlemişti. PERSONELİ TEHDİT ETTİLER 4 akademisyenin buradaki personeli üstü kapalı tehdit ettiği, yetkileri olmadığı halde bazı evrakları gasp ettiği ifade edildi. Boğaziçi Üniversitesi yönetimi söz konusu olay hakkında soruşturma başlattı.

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 11 12