06 Mayıs Pazartesi 2024
1 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği lokalinde alkol satışı yasaklandı

Boğaziçi Üniversitesi, yeni bir tartışma konusuyla gündemde.. Boğaziçi Mezunlar Derneği (BÜMED) yönetimi, üyelerine yaptığı bilgilendirmede kampüse araçla girişlerin sınırlandırıldığını ve üniversite içindeki tesiste alkol satışının rektörlük tarafından yasaklandığını duyurdu. 5 kez para cezası uygulandı BÜMED ayrıca rektörlüğün, yetkisi olmamasına rağmen alkol ruhsatı olan lokale daha önce beş kez para cezası kestiğini belirtti. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "1- BÜMED tesisimizin, okulumuzla olan bağımızın sağlam kalmasında en büyük paylardan birisine sahip olduğunu biliyoruz. Bugüne dek özgürce eriştiğimiz tesisimizde bugün itibariyle Üniversite yönetiminin aldığı karar ile otoparka giriş çıkış şartlarımız maalesef değişmektedir. Üniversite arazisi içerisinde bulunan otoparkımıza giriş çıkış şartları, BÜMED’e araç girişi yapılan kapının “Üniversite Giriş Kapısı olması” nedeniyle, araçlı girişler için, okul yönetiminden yapılan yeni bir duyuru ile kısıtlanmış olup, sadece araçlarında BU amblemi bulunanlar veya mezun kartı olanlar otoparkı kullanabilecektir. Bunun dışında kalan mezunların ve misafirlerin otoparkı kullanması yasaklanmıştır. Toplantı salonlarına, spor salonuna, restorana, tenise gelen misafirlerimiz, isimlerini Güvenlik Kapısına bildirilmek şartıyla, araçlarını park etmeden girebileceklerdir. Bugüne kadar bir kısıtlama ile karşılaşmadan ulaştığımız evimize üniversite yönetimi tarafından getirilen bu yeni düzenin gözden geçirilmesi için iletişimimiz devam etmektedir. Sizleri, eğer yoksa, derhal mezun kartı başvurusunda bulunarak okulumuza serbest giriş çıkış hakkımıza sahip çıkmaya davet ediyoruz. BÜMED ziyareti sırasında mezun kartları mutlaka yanınızda bulundurulmalıdır. BÜMED Kartlarının da kullanılması mümkün olacaktır. BÜMED kartınızı BÜMED’den kolaylıkla edinebilirsiniz. 2- Lokal sınırları dahilinde alkollü içki satılması, tesiste alkol ruhsatı olmasına rağmen, üniversite yönetimi tarafından okul sınırları içerisinde alkol satılamayacağı gerekçesi ile yasaklanmıştır. Üniversite yönetimi nezdinde yaptığımız girişimler sonuçsuz kalmış, BÜMED’e 14 Mayıs tarihinden itibaren 5 kez toplam 575,371 TL tutarında ceza kesilmiştir. Üniversite yönetiminin böyle bir idari para cezası kesme yetkisi bulunmamaktadır. Bu konuda hukuki girişimlerimiz olacaktır. Alkollü içki satışının, gerekli hukuki girişimler sonuçlanmadan, faaliyetlerimizi engellememesi için Lokal’de hizmet veren Niche Cafe’de alkol satışının durdurulması için kendilerine gereken uyarı yapılmıştır. Otopark ve sosyal tesislerle ilgili kararlar işletmecilerimizi ve BÜMED’in gelirlerini olumsuz etkileyecektir. BÜMED’in mezunlara yönelik faaliyetleri ile Üniversitemizin ihtiyacı olan öğrencilere burs, akademisyenlere lojman yardımı gibi Üniversitemizin değerini ve mevcudiyetini korumaya yönelik etkinliklerini devam ettirebilmesi için sizlerin desteğine her zamankinden daha fazla ihtiyacı vardır."

1 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi: 900 yeni öğrencimizin barınma sorunu yaşadığı iddiası doğru değil

Boğaziçi Üniversitesi, bu sene İstanbul'daki kira artışları nedeniyle üst sınıflardaki öğrencilerden gelen yurt talebinin geçen yılların ortalamasının 700 kişi üstünde olmasına rağmen bu öğrencilerin tamamına yurt imkanı sağlandığını, kamuoyuna yansıtılan "900 yeni öğrencinin barınma sorunu yaşadığı" iddiasının doğru olmadığını bildirdi. Üniversiteden yapılan açıklamada, kamuoyunda Boğaziçi Üniversitesinde öğrencilere yeterli barınma imkanının sağlanmadığı yönündeki iddiaların doğru olmadığı belirtildi. Boğaziçi Üniversitesinin, İstanbul'da öğrenci sayısına oranla en fazla yurt imkanı sağlayan kamu üniversitesi olduğu, bu sene de üniversitenin yurt kontenjanının 300 kişi arttırıldığı aktarılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Öğrencilerimiz sosyoekonomik durumlarına göre ve şehir dışından gelen öğrenciler önceliklendirilerek, yurtlarımıza yerleştirilmektedir. Bu kriterler göz önünde bulundurularak 11 farklı yurdumuza bu sene toplam 3 bin 874 öğrenci yerleştirilmiştir. Bu sene İstanbul'daki kira artışları nedeniyle üst sınıflardaki öğrencilerimizden yurt talebi geçtiğimiz yılların ortalamasının 700 kişi üstünde olmasına rağmen bu öğrencilerin tamamına yurt imkanı sağlanmıştır. Kamuoyuna yansıtılan 900 yeni öğrencimizin 'barınma sorunu yaşadığı' iddiası doğru değildir. Bu öğrencilerin önemli bir kısmı Gençlik ve Spor Bakanlığı koordinasyonunda başta Anadolu Hisarı Kampüsümüzün içindeki yurt olmak üzere çeşitli KYK yurtlarına yerleştirilmiştir. KYK yurt sonuçları bugün açıklanmıştır." Açıklamada, diğer barınma seçeneklerini değerlendirebilecek öğrencilere imkan tanımak için bu sene üniversitenin yurt sonuçlarının erken açıklandığı, açıklanan yerleştirme sonuçlarının Kandilli Yurdu için ön yerleştirme sonuçları olduğu, ek yerleştirmelerle alakalı açıklamaların gelecek günlerde yapılacağı bildirildi. Farklı bir barınma imkanı bulamayan öğrencilerin, kalan kontenjanlara yine aynı kriterlere göre yerleştirileceği aktarılan açıklamada, "Kamuoyunu meşgul eden planlı karalama kampanyalarının aksine üniversitemiz öğrencilere barınma imkanı sağlanması konusunda örnek bir kamu üniversitesidir" ifadesine yer verildi.

1 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesinde iftar yapan öğrencileri hedef alan Ayşenur Arslan Yer sofrasında yemek yiyen bir akıldan bilim falan beklemeyin

CHP'nin fonladığı Halk TV'nin sunucusu Ayşenur Arslan, Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmalar Kulübü'nün (BİSAK) yaptığı tanışma iftarındaki öğrencileri hedef aldı. "Harem selamlık şekilde yer sofrasında yemek yiyorlar" diyen Arslan, "Yer sofrasında yemek yiyen bir akıldan bilim falan beklemeyin" ifadelerini kullandı. Ayşenur Arslan'ın toplumun değerleriyle bağdaşmayan sözleri tepki topladı. CHP’nin fonladığı Halk TV'nin sunucusu Ayşenur Aslan, yer sofrasında iftar yapan Boğaziçi Üniversite öğrencilerini aşağıladı. Haddini aşan açıklamalarda bulanan Aslan, Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmaları Kulübü’nün düzenlediği iftar yemeğine tepki göstererek, "Harem selamlık şekilde yer sofrasında yemek yiyorlar. Yer sofrasında yemek yiyen bir akıldan siz bilim falan beklemeyin" dedi. Arslan'ın toplum değerleriyle bağdaşmayan sözlerine sosyal medyada tepki yağdı.

1 yıl önce

Boğaziçi Film Festivali'nde Şebnem Korur Fincancı tartışması! Oyunca Burak Haktanır'dan sert tepki

Boğaziçi Film Festivali'nin ödül törenine, geçtiğimiz günlerde TSK'ya yönelik 'kimyasal silah kullandılar' iddiası nedeniyle tutuklanan Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincacı'yla ilgili gerginlik damga vurdu. ÖDÜLÜNÜ FİNCANCI'YA İTHAF ETTİ Yönetmen Özcan Alper, aldığı ödülü "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan tutuklanan Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı'ya ithaf etti. Özcan Alper'e tepki oyuncu Burak Haktanır adlı oyuncudan geldi. "O KADIN TSK'YA İFTİRA ATTI" Burak Haktanır, ödül salonunda "O kadın TSK'ya iftira attı. Kaç gündür bütün PKK sayfaları onu destekliyor" diye bağırdı. Sahneye çıkan yönetmen Selcen Ergün ise Burak Haktanır'ı "eril dil" kullandığı gerekçesiyle eleştirdi. "MEHMETÇİĞE SAHİP ÇIKMAK HEPİMİZİN GÖREVİ" Burak Haktanır, "Belki bu yaptığım kariyerime mal olacak ancak umurumda değil. Mehmetçiğe sahip çıkmak hepimizin görevi" dedi.

1 yıl önce

SİYAD'dan Boğaziçi Film Festivali'ne tepki

Terör örgütü PKK'ya yakınlığı ile bilinen Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Türkiye'de gündem oluşturdu.. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni 'kimyasal silah' kullanmakla suçlayan Fincancı, tepkilerin ardından gözaltına alınmış, çıkarıldığı Ankara Adliyesi 3. Sulh Ceza hakimliğince tutuklanmıştı. Ödülünü TBB Başkanı'na ithaf etmişti Gündemdeki yerini koruyan tutuklama sonrası Boğaziçi Film Festivali'nde ödül alan yönetmen Özcan Alper konuşmasında, TTB Başkanı Fincancı'yı savunarak "Şebnem Korur Fincancı, sadece barış dediği için maalesef linç kampanyasına maruz kaldı, umarım son olur, umarım cezaevinden çıkar, bu ödülü ona itfah ediyorum." dedi. Ödül töreninde yaşanılanlardan sonra sinema sektöründen tepkiler gelmeye devam ediyor.. SİYAD: Festivale jüri görevlendirmeyeceğiz Boğaziçi Film Festivali'ni kınayan Sinema Yazarları Derneği (SİYAD), jüri görevlendirmeyeceğini duyurdu. Sosyal medyadan yapılan açıklamada "Boğaziçi Film Festivali'ne önümüzdeki yıllarda SİYAD jürisi görevlendirmeyeceğimizi kamuoyuna duyururuz." denildi. Onat Kutlar PKK'nın saldırısında hayatını kaybetmişti Öte yandan İstanbul Film Festivali kurucu üyelerinden olan şair, yazar, sinema eleştirmeni Onat Kutlar, 1994 yılında PKK terör örgütünün Taksim'de bir kafeye düzenlediği bombalı saldırıda hayatını kaybetmişti.

1 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi'nin eylemci hocalarının çalıntı tezle master yaptığı ortaya çıktı

Boğaziçi Üniversitesi’nde yeni yönetime direnen kliğin başını çeken Prof. Dr. Cem Ersoy ile eşi Prof. Dr. Lale Akarun’un, benzeri görülmemiş bir intihal skandalına imza attıkları ortaya çıktı. İki ismin 1986 yılında neredeyse aynı tezle yüksek lisanslarını tamamladıkları tespit edildi. Ersoy ve Akarun’un kopya tezlerini hem de aynı gün onaylayan isim ise Boğaziçi eylemlerinin destekçisi Prof. Dr. Bülent Sankur. SKANDAL 84 YILINA DAYANIYOR Eylemlerin organizatörü Prof. Dr. Cem Ersoy ile eşi Prof. Dr. Lale Akarun’un bilimsel hırsızlık olarak da bilinen “intihal” skandalı 1984 yılına dayanıyor. 1984 yılında Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nü bitiren Ersoy ve Akarun, aynı yıl dünyaevine girdi. Akademik kariyerini devam ettirmek isteyen iki isim, yine Boğaziçi Üniversitesi'nde yüksek lisansa başladı. TEZLER BİRE BİR AYNI ÇIKTI 2 yıllık eğitim sürecinde birbirine yardımcı olan Ersoy ile Akarun, tez aşamasına geçince işi daha ileriye taşıdı. İki isim tezlerinin 14 sayfasını blok alarak birebir kopyaladı. Her iki tezde de noktasına virgülüne bile dokunulmadan aynı grafiklere yer verildi. Ayrıca tezlerde blok olarak yapılan alıntılar atıfta bulunmadan kullanıldı. Hiç atıf olmayan kaynaklara da tezde yer verildi. Cem Ersoy, adeta “Tezi birlikte hazırladık” der gibi tezin ithaf kısmında şu ifadelere yer verdi: “Bu tezi bitirmede bana enerji veren lezzetli kekleri ve yemekleri yaptığı için Lale'ye çok müteşekkirim...” EYLEMCİ JÜRİ SKANDALA DUR DEMEDİ Skandal burada da bitmedi. İki ismin tezleri 12 Aralık 1986’da aynı gün jüri onayına girdi. Tezleri inceleyen jürinin başkanı, o dönem Doç. Dr. olan, günümüzde ise yine Boğaziçi eylemlerinin destekçisi Prof. Dr. Bülent Sankur, diğer üyeler ise Doç. Dr. Yusuf Tan, Yard. Doç. Emin Anarın ve Yard. Doç. Eser Taylan'dı. GÖRMEZDEN GELDİLER Detaylı incelemeye bile gerek kalmadan fark edilen intihaller ilginç şekilde jüri üyelerinin dikkatini çekmedi. İki ismin tezi de aynı gün aynı jüri tarafından onaylandı. Böylece Ersoy ile Akarun’un profesörlüğe uzanan yolu, eşi görülmemiş intihal olayıyla başlamış oldu. Hatta Akarun, temeli intihal olan kariyerinde bir dönem Boğaziçi Üniversitesi Rektör Yardımcılığı’na kadar yükseldi. Tezlerde, atıfta bulunmadan kullanılan alıntılar da yer alıyor. İşte onlardan birisi. İntihalin yapıldığı kitap ismi: Linear Prediction of Speech, John D. Markel Augustine H. Gray Jr. (1976) 'UTANÇ VERİCİ' DEDİ, KENDİSİ UTANMADI Yeni yönetime karşı 700 gündür süren “dikilme” eyleminin hemen hemen tamamına katılan Leyla Akarun, geçtiğimiz günlerde göstermelik intihal hassasiyeti ile gündeme gelmişti. Bir akademisyen hakkında ortaya atılan intihal iddiasını sosyal medyada paylaşan Akarun, “Böyle bir şey olabilir mi? Çok utanç verici doğruysa. Hemen YÖK araştırma başlatmalı” ifadelerini kullanmıştı. Akarun’un kendi intihalinin açığa çıkmasının ardından izleyeceği yol merak ediliyor.

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 11 12