26 Nisan Cuma 2024
3 yıl önce

Belediye Başkanlarının siyaset yapmasına karşıyım diyen Mansur Yavaş, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu’yu istifaya çağırdı

Her fırsatta vatan sever ve milliyetçi olduğunu vurgulayan Mansur Yavaş’ın bu tuttumu tepki ile karşılandı. Öte yandan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş 15 Şubat 2019’da katıldığı bir televizyon programında “Belediye Başkanları siyaset yapmamalı. Ben işime bakacağım. Hizmetlerimle görünür olacağım." demişti.

3 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu: LGBT kulübünden PKK materyali çıktı!

Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan ve öğrenciler tarafından protesto edilen Prof. Dr. Melih Bulu, yaşanan son gelişmelerle ilgili Habertürk yazarı Nagehan Alçı'ya konuştu. Rektörlük binasının ablukaya alınması olayının detaylarını anlatan Rektör Bulu, istifa çağrılarına da "Asla istifa etmeyeceğim" şeklinde yanıt verdi. Pazartesi akşamı Bulu'yu aradığını ve olayları sorduğunda "Nagehan Hanım maalesef LGBT son olaylar sonrası aday kulüp üyelikleri sonlandırılınca rektörlüğü ablukaya almaya kalktı." cevabını aldığını belirten Alçı, "Ben bir avuç LGBT kulüp üyesi öğrencinin böyle hedefe konmasını ve günah keçisi haline getirilmesini açıkçası doğru bulmuyorum." dedi.

2 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi rektörünün makam aracının üzerine çıkmışlardı... 10 kişiye gözaltı

İstanbul Valiliği'nce konuya ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Pazartesi günü Boğaziçi Üniversitesi Rektörlük binası önünde toplanan yaklaşık (60) kişilik grup; sloganlar atarak, Üniversite Rektörü Prof. Dr. Naci İnci'nin makam aracının önünü keserek ilerlemesini engellemiş ve bir şahıs da aracın üzerine çıkmıştır. Konuyla ilgili olarak İl Emniyet Müdürlüğümüzce yapılan çalışmalarda; makam aracının üzerine çıkan kişinin de aralarında bulunduğu (7) şahıs ile görevli personele mukavemette bulunan (3) şahıs olmak üzere toplam (10) şahıs hakkında Cumhuriyet Savcılığı talimatıyla gözaltı işlemi uygulanmıştır. Soruşturma devam etmektedir"

2 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Naci İnci: Rektörün arabasının önünü kesmek insani bir davranış değil

İnci'nin açıklamalarından satır başları şöyle: -"Benim rektörlüğe atanmamla birlikte bir sakinleşme oldu. Kampüs normal hayatına dönmeye başladı. Sonra kampüs açıldı. Eğitim öğretime başladık. Ne olduysa bir şekilde bir yerden düğmeye basılmış gibi, rektörün arabasının önünü kesmek, üniversitede huzursuzluk çıkarmak, böyle olaylarla karşılaştık maalesef." "Eylemlerin daha önceki argümanı şuydu: 'Rektör Boğaziçi Üniversitesi'nden biri değildi. Ben buranın 30 yıllık hocasıyım. Oranın asli unsuruyum. Onların bir kısmı benden ders aldı. Şimdiki argüman ise şu: 'Siz daha önceki yönetimde görev aldınız'. Size de teklif edildi. Bütün öğretim üyelerine 'Gelin yardım edin. Üniversite çökmesin. İşler yürüsün' denildiğinde kimse cesaret edip bunu üstlenmedi. Çünkü bir mahalle baskısı kuruyor bazı arkadaşlarımız." "Bunu bütün Boğaziçi Üniversitesi camiasına mal edemeyiz. Bizim 17 bin öğrencimiz var. Ama bunları yapan, bu vandallığı ve bu zorbalığı yapan öğrenciler ve buna destek verenler belki 25-30 kişi." "Kendisini üniversitenin sahibi ve efendisi gören belli bir grup var. İçerisinde emekli olan hocalarımız var ki biz onlara kampüsleri yasaklamadık, derslere devam ediyorlar. Emekli olduktan sonra da ofislerini tutuyorlar ama forumlarda yönetime karşı, yönetimin işlememesi için birçok yazılar yazıyorlar. Öbür öğretim üyelerinin üzerinde bir mahalle baskısı oluşturuyorlar. Bu korkudan dolayı kimse bir görev almak istemiyor." "'İlla biz birisini seçeceğiz, cumhurbaşkanı onu atamak zorunda' inadı var. Bu bizim sorunumuz değil. Bu Boğaziçi Üniversitesi'nde savaşılabilecek bir şey değil. Bunun yeri TBMM'dir. Belli bir zümrenin dayatmasına bu üniversiteyi teslim etmeyeceğim. Hukuk zemininde gerekli bütün mücadeleyi yaparım. Üniversitemi her türlü tehlikeye karşı korumak için bunu yaparım ve yapacağım. "Türkiye birincileri Boğaziçi'ne geliyor. Herkesin hayali olan bir yer. Mezunlarımız burayı bitirdiklerinde bütün kapılar kendilerine açılıyor. Bu 17 bin öğrencimiz tabii ki derslerine konsantre olmak istiyorlar. Böyle şeylerin içerine girip kendi geleceklerini riske atmak istemiyorlar. O yüzden ben onların bu şeye katılmamaları gerektiğini söylüyorum. Bana yazıyorlar 'Hocam üzülmeyin' diye. Esas olan onların en sıhhatli bir şekilde eğitimlerine devam etmeleri." "Hukuk- fakültesinin kurulması devam ediyor. Dekanımız Selami Kuran hocamız saygın bir akademisyen. Dereceleri yurtdışından, en ünlü üniversitelerden. 3 öğretim üyesi alındı. Doktor öğretim üyeleri. Bunların doktoraları yurtdışından, ikisi University of London'dan bir tanesi Lancaster'den. İstihdam devam edecek. Hukuk fakültesi şunun için önemli: O kadar çok istek var ki. Halkın bir talebi var. Boğaziçi'ndeki bir hukuk fakültesine insanlar gelip okumak istiyor." "Bir bakıyorsunuz kapıda başka üniversitelerden gelenler var. 12 kişi gözaltına alınıyor. Bunların 4'ü Boğaziçi Üniversitesi'ne kayıtlı, 8'i başka üniversiteye kayıtlı. Bir bakıyorsunuz bir lisede Whatsapp grubu kuruluyor, Boğaziçi adına mesajlaşmalar oluyor. Liselere yapıyorlar bunu. Ne alakası var. Boğaziçi'ndaki eylemlere destek verilmesinin lisedeki öğrenciyle ne alakası olabilir." "Rektörün makam aracına çıkıp tepinmek her şeyden önce insani bir davranış değil. O protesto falan değil ki. Eğer bu seviyeye getirilmişse öğrenciler bunun arkasında başka güçler var, bir arayüz. Bu bir projenin parçası. O zaman bir proje var." "Danıştay rektörün disiplin yetkisini iptal etti. Disiplin amiri dekanlar. Dekana gönderiyorsunuz, örneğin bir fakültenin dekanına 149 tane disiplin soruşturması göndermişiz. Bunların sadece 30-35 tanesine cevap verilmiş ve hiçbirisine suç olmasına rağmen bir ceza verilmemiş. Dedim ya bir mahalle baskısı var. Dekanların ceza vermemesi de o mahalle baskısının bir sonucu. Ceza verseydiniz bunlar devam etmezdi." "Araca çıkan öğrencinin davranışına çok üzüldüm. Siz rektörü bu şekilde durdurarak ne yapmaya çalışıyorsunuz? Eğer güvenlik önemleri alınmazsa bir sonraki adım nedir? Bu Boğaziçi Üniversitesi'ne yakışır bir şey mi?"

2 yıl önce

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü İnci'den Kılıçdaroğlu'na cevap: Yapılan açıklamalar gerçeği yansıtmıyor

Prof. Dr. İnci, kurumun adının siyasi tartışmalara konu edilmesine, yeni açılan fakültelere, kampüslerdeki değişime ve devam eden protestolara ilişkin açıklamalarda bulundu: Siyasetle üniversiteyi karıştırmamak gerektiğine vurgu yapan İnci, şunları kaydetti: "İki ayrı alanın farklı durması gerektiğine inanıyorum. Üniversiteye siyaseti karıştırmak doğru değil. Doğru bilgilendirilmek gerekir ayrıca. Üniversitemizde yaptığımız tasarruflarla alakalı daha sağlıklı bir bilgilendirmenin alınmasını ve bu bağlamda açıklamaların yapılmasını arzu ederdik. Maalesef böyle yapılmadı. Yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını belirtmek zorundayım." İnci, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Yerleşkeyle ilgili de bazı düzenlemeler yaptılar. Yerleşkeyi de eski hukuki statüsüne kavuşturmak bizim görevlerimizden birisi olacaktır." söylemlerine ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu: "Açıkçası ne kastettiğini anlamakta güçlük çekiyorum. Bizim yaptığımız her şey hukuka uygun şekilde ilerliyor. Zannedersem burada bazı öğretim üyelerinin ve öğretim elemanlarının yaptığı açıklamalar bağlamında hukuk ve iletişim fakültesini kastediyor. Hukuk ve iletişim fakültesi hakkında yargıya giden bir durum vardı. Bunlar en son yapılan itirazlar Danıştay tarafından reddedildi. Hukuki süreç sona erdi. Burada herhangi bir hukuksuzluk söz konusu değil. Yapılan her şey hukuka uygun olarak ilerliyor. Oranın kuruluşu belli bir prosedür gereği, üniversiteden YÖK'e, YÖK'ten Cumhurbaşkanımızın onaylamasıyla devreye girmişti. Buna karşı bir itiraz vardı. Bu da yargıya gitti. En son mercide de bunlar reddedildi. Herhangi bir hukuki süreç kalmadı." SORBONNE'DAN, OXFORD VE LONDRA'DAN ÖĞRETİM ÜYELERİ Rektör İnci, Hukuk Fakültesinin güz döneminde öğrenci almaya başlayacağını ve çok seçkin üniversitelerden öğretim üyelerinin kadroya dahil edildiğini açıklayarak, şöyle devam etti: "Bir tanesi hariç diğer öğretim üyelerinin doktoralarının tamamı yurt dışından. Londra Üniversitesinden, Sorbonne'dan var. Bir arkadaşımızın doktorası Türkiye'deki prestijli üniversitelerimizden. Onun da yüksel lisansı Oxford'dan. Burası İngilizce eğitim yapan bir kurum. Hukuk Fakültesinin yüzde yüz İngilizce olması imkansız bir şey. Bu YÖK'ün de bir uygulaması. Yüzde 30 İngilizce gerekiyor. Biz de aynı şekilde minimum yüzde 30 olacak şekilde gerekli kurullarımızdan geçirdik. Çünkü idare, ceza veya ticaret hukukunu yabancı dilde vermeniz mümkün değil, doğru da olmaz. Sonuçta bu ülkede çalışacaklar. Bu hiçbir ülkede yüzde 100 farklı bir dilde olamaz. Bu mümkün değil. Buna da bir itiraz vardı. Hukuksuzluktan kastın ne olduğunu biz de anlamadık. Her şey hukuka uygun olarak ilerliyor. Sanırım yanlış bir bilgilendirmeden dolayı böyle bir açıklama yapıldı." "AÇILIMA VE BÜYÜMEYE KARŞI BİR DİRENÇ VAR" Boğaziçi Üniversitesine araştırma üniversitesi statüsü verilmesine de değinen İnci, üniversitenin zaten belli bir aşamaya kadar geldiğini söyledi. İnci, araştırma üniversitesinin çok daha ileriye gitmesi gerektiğini belirterek, dünyada önemli bir yere sahip olmak için bunun gerekli olduğunu kaydetti. Değişim ve büyümenin karşısında bir direnç olduğunu aktaran İnci, şöyle konuştu: "Maalesef bu açılıma ve büyümeye karşı bir direnç var. Veri Bilimi ve Yapay Zeka Enstitüsü'nü açtık ve onu donatmaya başladık. Hukuk Fakültesi neredeyse sürecini tamamladı. Veri bilimi ve yapay zeka çok önemli bir enstitü. Dünyanın önde gelen üniversitelerinde de benzer enstitüler kuruldu. İnanılmaz kaynaklar alıyorlar ve araştırma potansiyelleri çok yüksek. Buradan geri duramayız. Böyle bir enstitüyü kurarken tabii ki bunun üst yönetim tarafından yapılması gerekiyor. Üst yönetim ki, biz danışıyoruz. Var olan bölüm ve fakültelere danışıyoruz. Onlar da 'Bunlar tamamen bizim kontrolümüzde olacak. Biz istersek olacak, istemezsek olmayacak.' diyorlar. Genelde de bunun olmamasını istiyorlar. Değişimi kabullenmek istemiyorlar. Geldiğimiz noktada, süreç gidişatına baktığımızda siz değişimden etkilenmeden duramazsınız." "EMEKLİ OLMUŞLAR AMA BURADA EN İYİ OFİSLERİ TUTUYORLAR" Birçok akademisyenin yeni yapılanmaya katkı sunmak istediğini dile getiren İnci, baskı görme çekincesiyle akademisyenlerin sürece katkı sunamadığını söyledi. İnci, değişimi istemeyenlerin başında emekli öğretim üyelerinin olduğunu anlatarak, şöyle devam etti: "Boğaziçi Üniversitesinde bizim bir geleneğimiz var. Öğretim üyeleri emekli olduktan sonra ofislerini tutuyor, yarı zamanlı ders veriyorlar. Kağıt üzerinde emekli olmuşlar ama fiili olarak buradalar. En iyi ofisleri onlar tutuyorlar. Bundan bir problem yok, hocalarımız değerli. Değişime karşı çıkanlar da en çok onlar. Maalesef genç nesilden katkı vermek isteyen çok öğretim üyesi var. Bunları kendilerinden duyuyoruz. Daha huzurlu ve rahat çalışma ortamı istiyorlar." "ANADOLU HİSARI'NDAKİ KAMPÜS, MARMARA ÜNİVERSİTESİNDEN DEĞİL, MİLLİ EMLAK'TAN ALINDI" Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İnci, daha önce Marmara Üniversitesinin kullanımında olan Anadolu Hisarı'ndaki kampüs hakkında da kamuoyuna yanlış bilgiler verildiğini söyledi. Boğaziçi Üniversitesinin Kilyos Kampüsü'nde bir hazırlık okulu olduğunu belirten İnci, şunları aktardı: "Malumunuz Marmara Üniversitesi yeni bir kampüse kavuştu. Recep Tayyip Erdoğan Külliyesi'ne taşınıyor. Anadolu kampüsünü de Milli Emlak'a devrettiler. Sonuçta buranın devrinden sonra devletimize bu yönde bir ihtiyacımız olduğunu arz ettik. Cumhurbaşkanımız da yardımcı oldular. Bunun için şükranlarımızı sunuyoruz. Bakanımız Murat Kurum'un büyük destekleri oldu. Biz burayı Marmara Üniversitesinden almadık. Milli Emlak'a zaten devredilmişti. Talebimiz uygun görüldü ve bize tahsis edildi. Yapacağımız şey teknoloji geliştirme bölgesi olarak teknoparklarla Kilyos'u kullanmak. Hazırlık okulunu da Anadolu Hisarı Kampüsü'ne almak. Ana kampüse yakın. Füniküler de yapılıyor. İki kampüs karşılıklı olacak."