27 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

Prof. Dr. Ortaylı "Soykırım" diyen tarihçilere dikkat çekti: "Bir broşürlük bilgileri yok"

Ünlü tarihçi, Prof. Dr. İlber Ortaylı 1981’de Reagan’dan sonra 40 yıldır hiçbir ABD Başkanının, Türkiye’ye yönelik böylesi ağır bir suçlama getirmemesini, ‘soykırım’ ifadesini kullanmamasını Türkiye’nin ABD ve Türkiye’deki güçlü dostlarına bağlayarak “Kimdi bunlar? Hem ABD hem de Türkiye’deki güçlü Yahudi lobisinden bahsediyorum. Bugün artık bu güçlü dostlarımız yok. Türkiye’de gelişen lüzumsuz bir antisemitizm Türkiye’yi sarmakta ve neticelerinden biri de işte bu." ifadelerini kullandı. TELAFFUZ EDİLMESİ KOLAY DEĞİLDİR Hürriyet gazetesinden Fulya Soybaş'ın haberine göre, Prof. Dr. Ortaylı yapılmış en büyük soykırımın Yahudi soykırımı olduğunu belirterek, "Gelelim bugün olduğumuz noktaya; dünya arenasındaki siyasetçilerin- parlamenterlerin ve halkların ağzında ‘1915 olayları, Türklerin Hıristiyanlara yönelik haçlı seferidir, soykırımdır’ gibi laflar var. Oysa soykırım ağır bir suçtur ve telaffuz edilmesi de öyle kolay değildir. Dünyada en büyük soykırım Yahudi soykırımdır, sonrasında çingenelere uygulanan soykırım gelir. Naziler Yahudilerle birlikte çingeneleri de toplayıp, günahsız insanları, konsantrasyon kamplarında sistematik şekilde yok etti. Buna soykırım denir. Şimdi dünya soykırım kavramını genişletme derdinde. Yaşanan her karşılıklı katliam ‘soykırım’ değildir. Bir imparatorluğun yıkılışında yaşanan, bu gibi çatışmaların hepsini ‘soykırım’ çatısı altında toplamaya çalışmak bu işi yapanların suçlarını örtbas etmek ve bu yolla suçlarını hafifletmek istemekten kaynaklıdır." şeklinde konuştu. ‘SOYKIRIM’ DİYEN TÜRK TARİHÇİLER BİLGİSİZ 1915 olaylarına "soykırım" diyen tarihçilerin bilgisiz olduğunun altını çizen Ortaylı sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye’deki tarihçilerin de neye soykırım denilip denilmeyeceğini iyi bilmesi, olayları iyi araştırması gerekmektedir. Bugün Türkiye’de de 1915 olaylarını ‘soykırımdır’ diye tabir eden tarihçiler var ve inanın bir broşürlük kadar bile bilgileri yok. Bir şey bilmiyor, konuşuyorlar. İlgili literatürler Türkçe’ye çevrilmemiş. Nereden anladın da okudun? ‘Bu Osmanlı’nın işidir biz Türkiye Cumhuriyetiyiz’ diyenler var. Buna dünyada kimse inanmaz." BİR KISIM BUNU İLERİCİLİK ZANNEDİYOR "Böyle bir argümanla Türkiye’yi savunmazsınız. Uygulanacak yaptırım ve belaları da savuramazsın. Böyle ucuzlukların lüzumu yok. Bir kısım bunu Cumhuriyetçilik, ilericilik zannediyor. Bir kısım da ‘Bu ittihatçıların işidir, Müslümanların böyle bir durumla işi olmaz’ havasında. Bunlar Türkiye’nin hataları. Düşman sayısını arttırmakta üstümüze yok.” TRUMP’TAN TEK FARKI AŞI BÜTÇESİYDİ ABD Başkanı Biden'ın Trump'tan tek farkının aşı bütçesi olduğunu vurgulayan Ortaylı “Biden şu an vaat ettiklerinin hiçbirini yapacak durumda değil. Geldi geleli Trump’tan farklı olarak tek yaptığı aşı konusunda bütçe vermekti. Şimdi aldığı ikinci sayı da bu oldu. Adama puanı biz kazandırdık.” dedi. TÜRKİYE ACİLEN BİR ARAŞTIRMA GRUBU KURMALI Prof. Dr. İlber Ortaylı sözde Ermeni soykırımı iddiaları ile ilgili Türkiye'nin acilen bir çalışma grubu kurması gerektiğinin altını çizerek, “Her 24 Nisan’da, aynı meselenin önümüze ısıtılıp ısıtılıp gelmemesi için, Türkiye’nin aciliyetli olarak enternasyonal nitelikli bir araştırma grubu, ki buna Ermeni alimleri de dahil, kurması ve çalışmaya başlaması şarttır” diyor: “Bu konuyla ilgilenen Türklerin yapacağı ilk iş Ermeni lisanını öğrenmek, edebiyatını, tarihini tetkik etmektir. Müspet yolla o kültürün içine girerseniz söyleyeceğiniz sözün dinlenmesi daha büyük olasılıktır. Tüm dünya ile çatışamayacağımıza göre söyleyecek sözümüzün olması şarttır. Zira, yarın öbür gün davalar başlayacak. Bizi kaç avukat savunabilecek? O nedenle meselenin derinine inmemiz gerek.” şeklinde konuştu.

2 yıl önce

“AK Parti broşürü dağıtan kızlara saldırı’ videosu eksi çıktı

2015 yılında, Muğla'nın Menteşe ilçesinde AK Parti broşürü dağıtan 2 genç kıza Öğrenci Kolektifleri grubuna mensup kız tarafından uygulanan sözlü ve fiziki taciz hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu. Hakkında suç duyurusunda bulunulan, Öğrenci Kolektifleri içinde faaliyet gösteren 1 şahıs 25.10.2015 günü yakalanarak Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla hakkında Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi, Hakaret ve Tehdit suçlarından ifadesi alınarak salıverilmişti. O görüntüler sosyal medyada tekrar gündem oldu. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği 3. Sınıf öğrencisi Şeyma S. (20) ve Çağdaş Türk Lehçeleri 1. Sınıf öğrencisi Büşra V. (18) Kötekli Mahallesinde AK Parti adına broşür dağıtımı yaparken yanına yaklaşan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tarih Bölümü öğrencisi ve Öğrenci Kollektifleri grubu üyesi Sibel K., “Burada broşür dağıtamazsınız. Burada hırsızların partilerinin bildirisine yer yok” diyerek broşürü alarak yırtmıştı. Ardından takibe devam eden Sibel K. bu defa fiziki tacizde bulunarak yine tehditler savurmuştu. Olayı cep telefonu ile görüntülen grup, görüntüleri sosyal medyadan da yayınlamışlardı. "İFADE HÜRRİYETİNE SALDIRI" Ak Parti adına broşür dağıtın üniversiteli kıza sözlü ve fiziki taciz sonrası Ak Parti İl Başkanı İhsan Küreci, Milletvekili adayları, kadın kolları, gençlik kolları ve partililer, tacizin gerçekleştiği Kötekli Mahallesinde kısa bir yürüyüşün ardından Yoğurtçu parkında açıklama yaptılar. İl Başkanı Küreci yaptığı açıklamada, “24 Ekim Cumartesi günü güzel Muğla'mızın güzel mahallesi Kötekli'de Muğla'da görmeye alışık olmadığımız, görmekte istemediğimiz bir olay olmuştur. Ak Parti Gençlik Kolları mensubu iki kız kardeşimize sırf broşür dağıttıkları için şiddet ve hakaret edilmiştir. Bu olay düpedüz ifade hürriyetine saldırı, hatta şiddetten beslenen bir yapının Muğla'da hortlamasıdır. Bu zihniyet yönetime gelecek olsa, sadece siyasal değil, sosyolojik ve sistematik şiddeti nereye vardırabileceğini Muğla'da bile göstermişlerdir. Bu olay sadece Ak Partili iki kızımıza Muğla'da seçim broşürü dağıttırılmaması olayı değildir. Bu olay sadece siyasal şiddet değil, aynı zamanda kadına yönelik bir şiddettir. Bu olayı gerçekleştirilenler bilmelidir ki; sırtlarını alfabenin hangi harflerinden müteşekkil, hangi terör örgütüne dayarlarsa dayasınlar, Muğla'mız başta olmak üzere, bu ülkede operasyona izin vermeyiz. Bunlar, barış derken savaşa, özgürlük derken esarete, kardeşlik derken düşmanlığa, zemin hazırladıkları anlaşılmıştır. Ak Parti olarak bu şiddete boyun eğmeyeceğiz. Bu vatan hepimizin. Siz kimin sokaklarından kimi kovuyorsunuz. Bu vesile ile buradan tüm kamuoyu önünde bu saldırıyı gerçekleştirenler hakkında suç duyurusunda bulunduğumuzu ifade etmek istiyoruz” demişti. Hakkında suç duyurusunda bulunulan, öğrenci kolektifleri içinde faaliyet gösteren 1 şahıs 25.10.2015 günü yakalanarak Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla hakkında Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi, Hakaret ve Tehdit suçlarından ifadesi alınarak salıverilmişti. O görüntüler sosyal medyada tekrar gündem oldu.