14 Mayıs Salı 2024
1 yıl önce

LGBT dayanışması: Tunç Soyer, Gülşen için kesenin ağzını açtı

Sahnede bir arkadaşıyla arasında geçen diyalogdan dolayı geçtiğimiz aylarda tutuklanan Gülşen’in cezası, sonrasında ev hapsine dönmüş ve ardından bu karar da kalkmıştı. Bir süre sahnelere çıkmama kararı alan ünlü şarkıcı, 4 ayın ardından, geçtiğimiz gün bir şirketin yılbaşı kutlamaları için sahne alarak herkesi çok sevindirdi. Gülşen ilk sahnesinde yaptığı espri ile gündem oldu. Gülşen konser sırasında hayranlarına dönüp ‘Aranızda emniyetten kimse var mı? Ona göre dikkatli konuşayım’ dedi. Gülşen’in bu esprisi ise kendisini dinlemeye gelen herkesi güldürürken sosyal medyada da gündem oldu. Gülşen’in sahnelere dönmesinin ardından yılbaşında nerede sahne alacağı merak ediliyordu ki beklenen haber sonunda İzmir’den geldi. Ünlü şarkıcı Gülşen, 31 Aralık’ta İzmir Gündoğdu Meydanı’nda vereceği konser için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile el sıkıştı. GÜLŞEN’E ASTRONOMİK ÜCRET İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in arkadaşı olan Tarkan’a 9 Eylül İzmir’in kurtuluş gününde verdirdiği konser için ödediği para büyük tartışmalara neden oldu. Soyer, önce Tarkan’ın para almayacağını söyledi, ardından ise, alacağını ancak bunu bağışlayacağını söyledi. En son ise konser ücretinin sponsorlar tarafından ödendiğini söylemeye başladı. Ardından Tarkan’a sponsorlar tarafından 3 milyon 540 bin lira ödendiği açıklandı. Soyer, bu yılbaşı gecesi ise ünlü şarkıcı Gülşen’e konser verdirecek. Gülşen’e de 5 milyon lira ödeme yapılacağı belirtiliyor.

1 yıl önce

Diyanet'ten ihraç edilen CHP’li Fatma Yavuz: “Tek bir LGBT’li kardeşime zarar gelirse başörtümü çıkarır yakarım”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün akşam katıldığı "İlahiyat Yıldızları Ödül Töreni"nde önemli açıklamalarda bulundu. Burada yaptığı konuşmada muhalefete LGBT üzerinden yüklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstismar vakası üzerinden içlerindeki kin ve nefreti kusanları gördük. LGBT denilen marjinal akımlara alet edilen çocuklarla ilgili hiçbir tepki göstermediler." diye konuştu. Tepki çeken açıklama yaptı Bunun üzerine İslam'a aykırı açıklamaları yüzünden Diyanet'ten ihraç edilen, kendi nikahında alkol servis ettiren, İBB'nin İnanç Masası'ndan kovulan ve geçtiğimiz günlerde CHP kürsüsünde helallik isteyen Fatma Yavuz, tepki çeken açıklamalarda bulundu. Daha önce LGBT sapkınlarının sözde 'onur yürüyüşü'ne katılan Yavuz, gazeteci Günel Cantak'ın yayınından skandal açıklamalar yaptı. "LGBT’li kardeşime zarar gelirse başörtümü çıkarır yakarım" Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarına yanıt veren Yavuz, "Sayın Erdoğan’a sesleniyorum. Tek bir LGBT’li kardeşime zarar gelirse başörtümü çıkarır yakarım." dedi. "Bizim kadar hak sahibidirler" Gelen tepkilere de göğüs gereceğini söyleyen Fatma Yavuz, "Bunun üstüne de gider paşa paşa yatarım. Elimizden gelen herseye yapacağız lütfen bu nefret politikalarına bir son verin. LGBTli bireyler de bizim kadar bu ülkenin eşit bireyleridir. Bizim kadar hak sahibidirler. Kimseyi ötekileştirmeye hakkınız yok." ifadelerini kullandı. https://twitter.com/bugunguncel/status/1609182440375091200?s=46&t=Nz1f2T-dQ35uL5MECMdqMw

1 yıl önce

İBB reklam panolarında LGBT propagandası

İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) bağlı metrolarda LGBT reklamları yayınlanıyor. Uluslararası Af Örgütü imzalı reklamlar, İBB’nin Modyo TV ekranlarında yaklaşık 15 dakikada bir yolculara izletiliyor. “Değişim İçin Protesto Hakkını Koru” başlığıyla yayınlanan reklamlarda Kadıköy İskele Meydanında eylem yapan LGBT bayrakları eylemciler görülüyor. Türkiye’deki LGBT eylemlerinde “Ocağı söndür, kocanı öldür”, “Bu kenti ateşe veririz”, “Kürdüz, transız, yoksuluz, toplaşarak kazanacağız” pankartlarının taşındığı, aile, devlet, Mehmetçik düşmanı sloganlarının atıldığı biliniyor. CİNSİYETSİZLİK İÇİN İMZA TOPLUYORLAR Aydınlık’tan Kaan Arslan’ın haberine göre Uluslararası Af Örgütü, resmi internet sitesinde imza kampanyasının tanıtım metninde LGBT protestolarını şu ifadelerle savunuyor: 
“2013 yılında Taksim Gezi Parkı’nın yıkılmasını önlemek amacıyla düzenlenen protestolar; 1930’da Hindistan’da İngiliz sömürge yönetimine karşı düzenlenen Tuz Yürüyüşü; 1950’de Güney Afrika’da apartheid’e karşı düzenlenen Ulusal Protesto Günü; 1963’te Siyah Amerikalıların medeni ve ekonomik hakları için Washington’da yaptığı Yürüyüş; 1969’da New York’taki Stonewall ayaklanmaları ve ardından LGBTİ+’ların haklarını talep etmek için yapılan Onur Yürüyüşleri; 1989’da Tiananmen Meydanı’nda ve Çin’in başka yerlerinde yolsuzluğa karşı düzenlenen demokratik reform yanlısı öğrenci protestoları; 1970’lerde ve 1980’lerde Arjantin’deki Plaza de Mayo Anneleri ve Büyükannelerinin haftalık protestoları; 2010’da Tunus’ta başlayan Arap Baharı ayaklanmaları… “Irk, cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, din, yaş, engellilik, mesleki, sosyal ya da ekonomik statü veya göçmenlik statüsü nedeniyle eşitsizlik ve ayrımcılıkla karşı karşıya kalan kişiler protesto hakkına yönelik kısıtlamalardan da daha fazla etkileniyor ve daha sert baskılara maruz kalıyor. Örneğin kadınlar, LGBTİ+’lar ve toplumsal cinsiyet normlarına uymayan kişiler; farklı türde toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, ötekileştirme, sosyal normlar ve mevzuatla karşılaşıyor. Sudan, Kolombiya ve Belarus gibi ülkelerde kadınlar protestolara katıldıkları için cinsel şiddete maruz bırakılırken, Türkiye’de Onur Yürüyüşü yıllardır yasaklanmış durumda.” ‘İBB YÖNETİMİ BU YANLIŞTAN DÖNMELİ’ İBB AK Parti Belediye Meclis Üyesi Erdem Kertişçi, İBB yönetiminin milli ve manevi değerlere karşı özensiz tavır sergilediklerini belirtti. İBB yönetiminin bu yanlıştan dönmesi gerektiğini vurgulayan Kertişçi şunları kaydetti: “Hayatımızda var olan her unsur değişim göstermektedir. Ancak her değişim olumlu bir gelişimi tetikleyecek değildir. Her şeyden önce doğanın işleyişinde, insan yaşamının devam ettirilmesinde ve nesillerin korunabilmesinde sarsılmaması gereken temeller vardır. Bu pencereden bakıldığında bu sürecin olumsuz etkilenmemesi için bazı özelliklerimizi korumak zorundayız. “Anayasamızın 41. Maddesinde belirtildiği gibi, “Aile, Türk toplumunun temelidir.” Biz ailenin erkek ve kadından oluştuğunu kabul eden ve eşler arasındaki eşitliği savunan bir geleneğin mensubuyuz. Bizim milletimizin aile birliğini kurma şekli bellidir. Neslin sürdürülebilmesinin tek yolu da erkek ve kadın ilişkisinin doğru şekilde korunmasıdır.” “Aile yapısını bozacak her bireysel girişim en sonunda toplumun temel yapısı olan aile birliğinin zedelenmesine, nesillerin korunamamasına yol açacağından bu konuda hassasiyeti yüksek bir toplum oluşumuzu kararlı bir şekilde sürdürmek zorundayız. Bireysel tercihlerin toplumu ifsat edecek şekilde davranışları özgürlük bağlamı içerisinde değerlendirmekte hiç doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Bu sebeple ailenin korunabilmesi için gerekli mücadeleyi sürdürmek bizim asli görevimizdir. 
“‘Protesto hakkını koru. Çünkü protesto değişimin ilk adımıdır.’ Bu cümlelerin İBB’ye ait metro hatlarında veya reklam panolarında görmek açıkça bu toplumun düşüncesine karşı uluslararası örgütlerin desteklediği ufak bir azınlığı şımartmaktan başka bir işe yaramayacaktır.” “Mevcut İBB yönetimi belki de uluslararası örgütlere şirin görünmek gayesiyle ve kendi istikballeri için milli olmayan yollardan destek bulabilmek için giriştikleri eylemler olarak görüyoruz. Açıkça söylemek gerekir ki Türk toplumunun milli ve manevi değerlerine karşı ufak bir azınlığın özgürlük naralarını dikkate almak bu topluma karşı işlenebilecek en kötü davranışlardan biridir. Türk toplumun korunabilmesi ve nesillerin devamını sağlamak aile yapısını korumaktan geçtiğini bir daha hatırlatmak gerekmektedir.” “Her fırsatta 16 milyonluk bir kenti yönettiklerini vurgulayan İBB yönetimi aslında bakılırsa bu hareketiyle ne kadar milletten uzak olduğunu, milli ve manevi değerlere karşı ne kadar özensiz bir tavır sergiledikleri ortaya çıkıyor. Esasen bakılırsa İstanbul’a gerekli yatırımları yapmak, İstanbulluların hayatını kolaylaştırıcı projelerle sürdürülebilir bir kalkınmayı hayata geçirmek onlar için bir önem ifade etmediğini anlamış bulunuyoruz.” 
“Türk milleti bir avuç ne idüğü belirsiz bir grubun toplumu ifsat edici davranışlarına hiçbir zaman müsaade etmeyeceği bilinmelidir. Türk milletinin toplum yapısını koruması için milli ve manevi değerlerine ne kadar bağlı olduğu hatırlanmalı ve asıl işi İstanbullulara hizmet etmek olan İBB yönetiminin bir an önce metrolarda yayınladığı LGBT örgütünün lehine yönelik destekleyici reklamlardan vazgeçmelidir.” “İstanbullulara hizmet etmesi gerektiği halde hizmet etmemeleriyle beraber bir de toplum yapısını sözde özgürlük naralarıyla, protesto hakkı çağrılarıyla bozmaya yönelik davranışlar sergilemesi mevcut yönetimin hanesine eksi yazmaya devam edecektir.” “Türk milletinin gelenek ve görenekleriyle, toplumsal hassasiyetleriyle, değerleriyle yakından uzaktan alakası olmayan bu tür davranışları desteklemek akla ziyan bir iştir. İBB yönetimini bu yanlıştan dönmeye çağırıyorum. 
“Özgürlük bireyin her istediğini yapabilmek gibi bir anlama geldiğini sanırım öğretmemiz gerekiyor. Anayasamızda, kanunlarımızda, örf ve adetlerimizde bireyin hangi haklara sahip olduğu, bu hakları nasıl kullanması gerektiği, toplumun ne kadar önemli olduğu, aile yapısını korumaya yönelik nasıl hareket edilmesi gerektiği bellidir. Bunun aksine hareket etmek ise aymazlıktır.” ‘SİNSİ PLANLARA ÇANAK TUTUYOR’ Vatan Partisi İstanbul İl Başkanvekili Okan Özkan, İBB’yi bu tavrından ötürü protesto ettiğini söyledi. Özkan, “ABD’nin Türkiye’de kaos çıkarma planları içerisinde Uluslararası Af Örgütü gibi örgütler araç olarak kullanılıyor. ‘Protesto Hakkını Koru’ başlığı altında etnik ve mezhepsel bölücülük ile LGBT dayatması meşru kılınıyor. Masumlaştırılan faaliyetlerin hepsi Türkiye’yi dışarıdan müdahaleye açık kılar vaziyettedir. İBB’nin panoları da Uluslararası Af Örgütü’nün ülkemiz üzerindeki sinsi planlarına çanak tutmaktadır. İBB’nin bu tavrını hakkımızı kullanarak protesto ediyoruz!” diyerek İBB yönetimini eleştirdi. MİLYONLARA İZLETİLİYOR Reklamın yayınlandığı metrolar, her gün milyonlarca vatandaş tarafından kullanılıyor. İBB’nin önceki gün yayınladığı verilere göre 2022’de İstanbul metroları, toplamda 757 milyon 971 bin 355 kez kullanıldı. Bu metrolardan M2 hattı olarak bilinen Hacıosman-Yenikapı metrosu ise 157 milyon 762 bin 627 kez kullanıldı. İBB’nin verilerine göre İstanbul metroları, günde ortalama 2,5 milyon yolcu taşıyor. İBB’NİN LGBT ISRARI İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Spor İstanbul personellerine 20 Aralık 2022’de yapılan bir ankette “Cinsiyetiniz?” sorusu için seçeneklerin üçe çıkartıldığı görüldü. Seçeneklerde kadın ve erkeğin yanında “Listelenmeyen başka bir cinsiyet” seçeneği eklendi. İBB yönetimi, Mart 2022 ise personeline LBGT hakları konusunda bilgilendirmek için “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” dersi de vermeye başlamıştı. Aralık 2021’de bir dernek aracılığıyla 300 yöneticiye dijital ortamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Semineri veren İBB daha sonra da tüm çalışanlarına zorunlu derse tabi tutmuştu. İBB yönetimi daha önce de belediye bünyesinde “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Şube Müdürlüğü” kurulmasını teklif etmiş; ancak belediye meclisinde söz konusu teklif reddedilmişti.

1 yıl önce

İBB'den LGBT propagandası! Sert tepki: Bir daha göndermeyin, başka kapıya

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) ücretsiz 3 aylık yaşam kültür dergisi İST'de "Kuşatma altındaki sanat" başlığı üzerinden açıkça LGBT propagandası yapıldı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "Demokrasi Yüzyılı Başlıyor" başlıklı giriş yazısının bulunduğu derginin "aralık-ocak-şubat" sayısında LGBT ön plana çıkarıldı. AK Parti İBB Grup Sözcüsü Av. Murat Türkyılmaz, evine gönderilen derginin fotoğrafını Twitter hesabından "Bu dergiyi bir daha ev adresime göndermeyin. LGBT propagandanız için başka kapıya" mesajıyla paylaştı. YETKİ ALANIMIZDAKİNE ENGEL OLUYORUZ Yeni Şafak'a konuşan Türkyılmaz, ahlaki değerler ve neslin korunması için aktif rol üstlendiklerini, ancak yetkileri dışındaki alanlara müdahale edemediklerini anlattı: "İBB'nin LGBT anlayışının normalleştirilmesi için uyguladığı politikalara, müdürlük kurma teşebbüsüne ve kurum içi eğitimlere engel olmayı büyük ölçüde başardık. Fakat yetkimiz dışında olan alanlarda, mesela metrodaki reklamlara, İstanbul Kitapçısı'nda satılan yayınlara ve üçüncü cinsiyet içeren anketlere, İBB'nin çıkarıp ücretsiz dağıttığı derginin manşetine müdahale edemedik. Düşünün bu dergi evime postalandı ve çocuklardan uzak tutma ihtiyacı hissetim." KUŞATMA ALTINDA OLAN DEĞERLERİMİZ Bir kamu kurumunun LGBT'nin gönüllü propagandasını yaptığına dikkat çeken Türkyılmaz, şunları kaydetti: "Bunun kamu kaynaklarıyla politikaya dönüştürülmesine asla müsaade edemeyiz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın önerisiyle anayasal teminat altına alınmaya çalışılan aile müessesesini koruyucu adımları bu çerçevede anlamak gerekir. Dergide 'Kuşatma altındaki sanat' başlığıyla verilen LGBT mesajlarını hem sanata hem toplumsal değerlere saldırı olarak değerlendiriyoruz. Kuşatma altında olan değerlerimiz ve milli kimliğimizdir. Mücadeleye devam edeceğiz." İLK DEĞİL Daha önce İBB'de "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Şube Müdürlüğü" kurulması teklifi, AK Parti ve MHP'li meclis üyelerinin oyları ile reddedilmişti. Personele LGBT eğitim programına katılmayı zorunlu kılan CHP'li yönetim, kendisine bağlı kitabevlerinde LGBT içerikli kitaplara yer açmış, İstanbul Kitapçısı'nda LGBT'yi meşru gösteren pek çok kitap ve dergi satışa sunulmuştu.

1 yıl önce

HDP sapkınlıktan vazgeçmiyor! "Adayımız LGBT'yi destekleyecek"

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Meclis'te grup toplantısında konuştuğu sırada açıkça LGBT'yi destekleyeceklerini söyledi.

1 yıl önce

İşte CHP ve HDP'nin desteklediği LGBT ile ilgili ürkütücü tablo

TBMM Anayasa Komisyonu'nun, başörtüsü ve ailenin korunmasına ilişkin Anayasa değişiklik teklifinin görüşmelerinde, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da fahri üyesi olduğu, hem CHP'nin hem de HDP'nin kurumsal olarak desteklediği LGBT ile ilgili ürkütücü tablo gözler önüne serildi. Komisyonda konuşan Prof. Dr. Zeki Bayraktar, "LGBT salgına dönüşüyor. 5 yıl içinde patlama yaşanabilir" dedi.

1 yıl önce

Ortak Mutabakat Metni! 6’lı Masa'dan LGBT'nin beklediği haber de geldi

Seçim vaatlerini ve yol haritalarını açıklamaları beklenen adaysız 6'lı masada beklenen toplantı bugün gerçekleşti. Parti temsilcilerinin açıkladığı seçim vaatlerinin satır aralarında HDP'ye göz kırpan 6'lı masa genel başkanları teröre destek veren belediyelerin kontrol altına alınmasının önünü kapatmayı vadetti. Diğer yandan içerdiği olumlu maddelerin yanısıra LGBT desteğiyle aile yapısını tehdit eden İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönüş de 6'lı masanın vaatleri arasındaydı. Bu karara Saadet Partisi başkanı Temel Karamollaoğlu ve Ahmet Davutoğlu'nun imza atmış olması dikkat çekti Adaylarını belirlemeyen 6'lı masada seçimle ilgili olarak "Ortak Politikalar Mutabakat Metni" ismi verilen bir çalışma metni bugün kamuoyu ile paylaşıldı. Parti temsilcilerinin açıkladığı vaatlerin satır aralarında HDP ile yapılan flörtün belgesi niteliğinde maddeler yer aldı. 6'LI MASANIN HDP'YE GÖZ KIRPAN VAADİ Ortak mutabakat metninin açıklandığı bölümde teröre destek veren, yolsuzluk yapan belediyelerle ilgili olarak alınan kayyum uygulamasının kaldırılacağı vaadinde bulunuldu. BELEDİYELERDE TERÖRE DESTEK VERMENİN ÖNÜNÜ AÇMAYI VADETTİLER HDP'li belediyelerin özellikle terör örgütü PKK'ya kaynak aktardığı tespit edilmesi üzerine kayyum uygulaması gerçekleştirilmiş ve genel olarak valiler belediye başkanlığına vekalet etmişti. Böylece HDP'li belediyeler tarafından teröre destek verilmesinin önüne geçilmiş, kaynaklar millete hizmet için kullanılmıştı. Metinde "Yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyum uygulamalarına son vereceğiz" maddesi yer aldı. 6'lı masanın diğer vaatlerinin de bakanlıkların isimlerinin değiştirilmesi, Cumhurbaşkanlığı kurullarının kapatılması ve bakan yardımcılarının müsteşar olması gibi toplumda karşılığı olmayan maddelerle sıralanması dikkat çekti. LGBT'NİN BEKLEDİĞİ HABER DE 6'LI MASADAN LGBT sapkınlığı için zemin oluşturan ve Türkiye'nin çıktığı İstanbul sözleşmesine geri dönüş de Temel Karamollaoğlu ve Ahmet Davutoğlu'nun imzasıyla 6'lı masa vaadi olarak kayıtlara geçti. "KHK'LILAR GÖREVLERİNE İADE EDİLECEK" FETÖ'cüleri de unutmayan 6'lı masa, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kamudan KHK ile atılan zanlıları göreve iade edeceğini duyurdu. OHAL komisyonları titiz uygulamalar ile mağduriyetleri gidermiş, suçlu olmayanları görevlerine iade etmişti. 6'lı masa ise tüm KHK'lıları göreve iade etmeyi vaat ediyor. "KUVVET KOMUTANLIKLARI GENELKURMAY'A BAĞLANACAK" 6'lı masa, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası askeriyenin sivilleştirilerek yalnızca görevine odaklanmasını da yanlış buluyor. Bu kapsamda, Milli Savunma Bakanlığı'nın teşkilatlanma yapısını yeniden ele alacağını duyuran 6'lı masa, tüm kuvvet komutanlıklarının Genelkurmay Başkanlığı'na bağlanacağını belirtiyor. Böylece 15 Temmuz öncesindeki askeri yapının geri getirilmesi vaat ediliyor. Ayrıca, FETÖ'nün en iyi yuvalandığı ve darbeye kadar askeri kademelerde gücünü artırdığı askeri okulları açmak da 6'lı masanın vaatleri arasında yer aldı.

1 yıl önce

İYİ Partili Ümit Özlale'nin LGBT sevdası 6'lı masayı karıştırdı!

İyi Partili Ümit Özlale tarafından LGBT'nin can damarı olan İstanbul Sözleşmesi'ne dönüleceğini açıklaması, Saadet Partililerin tepkisine neden oldu.

1 2 ... 12 13 14 15 16 17 18 ... 21 22