02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Darbe planından geride kalan dokümanlar bulundu

Darbe girişiminin yönetildiği Akıncı Üssü'nde başarılı olamayacaklarını anlayan darbeciler, cep telefonu ve tablet gibi dijital materyali parçalayıp darbe planının da arasında bulunduğu delilleri kırpma makinesinden geçirdikten sonra yaktı. Bu şekildeki suç delillerini karartma işlemi, firari eski askeri hakim binbaşı Kurtuluş Kaya'nın başında bulunduğu bir grup FETÖ'cü askeri hakim ve savcının gözetiminde yapıldı. Uydu görüntüleri ve el yazısı not bulundu Elebaşı Fetullah Gülen'e onaylatıldıktan sonra uygulamaya konulan ve darbecilerin imha ettiği darbe planından geride kalan dokümanlar, Akıncı Üssü'nde yapılan aramada bulundu. Olay yeri inceleme ekipleri, darbe girişiminden yaklaşık iki hafta sonra 143. Öncel Filo Komutanlığı ek hizmet binasının koridorundaki mavi renkli valizde çok sayıda uydu görüntüsü ve el yazısı not buldu. İnceleme sonucunda valizdeki harita görüntüleri ve el yazısı notların, 15 Temmuz darbe girişimi planının parçaları olduğu belirlendi. Bombalanan kurumların uydu görüntüleri Coğrafi Analiz Sistemi (CAS) üzerinden alınan ve A3 boyutunda basılan uydu fotoğraflarının arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın darbe akşamı ailesiyle bulunduğu Marmaris'teki otel yerleşkesinin farklı açılardan çekilen görsellerinin de olduğu görüldü. Darbecilerin üzerine "Ankara Saray" diye not düştüğü, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Başbakanlık konutu, Dışişleri konutu, TÜRKSAT, TBMM, Polis Özel Harekat Başkanlığı, Huber Köşkü, Ankara Emniyet Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı, Türk Telekom ve Yenimahalle MİT yerleşkesinin detaylı koordinat bilgilerinin yer aldığı işaretlenmiş uydu fotoğrafları da aynı valizde bulundu. Darbecilerin parmak izleri çıktı Söz konusu kurumlara ait uydu görüntüleri ve bunlara ilişkin istihbarat bilgilerinin, sözde yurtta sulh konseyi üyesi eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmez Ateş'in talimatıyla eski yarbay Veli Bilgin ve eski yüzbaşı Ali Pehlivan tarafından hazırlandığı belirlendi. Uydu görüntülerinin, 6-7-8-9 Temmuz 2016'da firari Adil Öksüz başkanlığında Konutkent'teki 3 katlı villada yapılan darbeye hazırlık toplantısında bombalanacak kurumları belirlemek için kullanıldığı ortaya çıktı. Haritalarda sözde yurtta sulh konseyi üyeleri ile 15 Temmuz gecesi Ankara'da bazı noktaları bombalayan pilotların parmak izleri çıktı. Uydu görüntüleri alınan kurumlardan Polis Özel Harekat Başkanlığı, Ankara Emniyet Müdürlüğü, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kavşağı ile Meclis, darbeci pilotlarca bombalandı. Saldırılarda 68 kişi şehit oldu, 222 kişi yaralandı. MİT yerleşkesi, Genelkurmay Kavşağı ve Jandarma Genel Komutanlığı nizamiyesine de helikopterlerle saldırı düzenlendi. Darbenin el yazısı notları Akıncı Üssü'nde ele geçirilen darbe planına ait dokümanların arasında ihanet girişiminde yer alacak askerlerin görev dağılımının olduğu el yazısı notlar bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın alıkonulması için görevlendirilen eski albay Fırat Alakuş ve onun komutasındaki özel kuvvetler personelinin isimlerinin yazılı olduğu "CB-Fırat.." ile başlayan "3 nolu delil poşetinde çıkan A4 kağıdında", darbe girişimini yöneten sivil imam Kemal Batmaz ve konsey üyelerinin parmak izi tespit edildi. El yazısı notlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, darbeye karşı çıkabilecek komuta heyeti ile dönemin bakanlarının kimler tarafından alıkonulacağı ve bu eylemin hangi personelle yapılacağına ilişkin detaylar yer aldı. Alıkonulacak isimlerin hangi üslerde tutulacağı ve başlarında kimin bulunacağına dair planlar da ele geçirilen dokümanlara yansıdı.

2 yıl önce

Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan 400 düzensiz göçmenin bulunduğu Kamerun gemisi hakkında açıklama

Sahil Güvelik Komıtanlığı’ından yapılan açıklama şöyle 29 Ekim 2021 günü sabah erken saatlerde Girit adası doğusunda Yunanistan Arama Kurtarma Bölgesi içerisinde makine arızası nedeniyle sürüklenen ve içerisinde yaklaşık 400 düzensiz göçmen olan sözde Türk bayraklı bir ticari geminin yardım talep ettiği ve gemiye Yunanistan Sahil Güvenlik unsurları tarafından müdahale edildiği öğrenilmiştir. Yunanistan makamları tarafından bahse konu geminin Türk Bayraklı olduğu iddiasıyla Türkiye tarafından alınması gerektiği belirtilerek Türk Sahil Güvenlik Komutanlığına yapılan müracaata cevaben; 1.Tük Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından bahse konu gemide bulunan 400 düzensiz göçmenin sağlık durumlarından endişe duyulduğu,  2.Ticari geminin yardım talebinde bulunduğu ve olayın Yunanistan sorumluluk sahasında meydana geldiği dikkate alınarak en kısa sürede gerekli insani yardımın Yunanistan tarafından yapılması gerektiği, 3.Ticari geminin iddia edildiğinin aksine Türk bayraklı değil, Kamerun bayraklı olduğu, uluslararası hukuk kuralları kapsamında denizde yardıma ihtiyacı olan herkese bayrak tabiiyeti gözetmeksizin en kısa sürede gerekli İnsani yardımın yapılarak emniyetinin alınmasının gerektiği, Yunanistan makamlarına iletilmiştir. Ancak, uluslararası hukuk kuralları doğrultusunda denizde tehlike içerisinde bulunan ve yardım ihtiyacı olan Kamerun bayraklı geminin Yunanistan makamları tarafından, en yakın liman olan Girit adasına intikal ettirilerek gemide bulunan kişilerin öncelikle can emniyetinin alınması beklenirken, bunun aksine gemi 180 deniz mili (yaklaşık 350 km) yedeklenerek 31 Ekim 2021 tarihinde Bodrum önlerine kadar intikal ettirilmiş, olası bir geri itme durumuna karşı bölgede 2 Türk Sahil Güvenlik Botu ve 1 Mobil Radar görevlendirilmiştir. 48 saatten daha fazla süre boyunca denizde bırakılan düzensiz göçmenlerin 31 Ekim 2021 tarihinde İstanköy adasına intikal ettirildikleri açık kaynaklardan öğrenilmiştir. Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı insan haklarına ve hukuka saygılı şekilde denizde ihtiyacı olan herkesin yardımına koşmaya 7 gün 24 saat hazırdır.

2 yıl önce

Merkel, Putin’e Polonya-Belarus sınırındaki sığınmacı krizine müdahale etmesi çağrısında bulundu

Sosyal medya hesabından Merkel-Putin görüşmesine ilişkin açıklama yapan Seibert, "Şansölye Merkel, Polonya-Belarus sınırındaki duruma ilişkin Rusya Devlet Başkanı Putin'i aradı. Merkel, Belarus rejimi tarafından göçmenlerin araç olarak kullanılmasının insanlık dışı ve kabul edilemez olduğunun altını çizdi. Merkel, Putin'den bu krize müdahale etmesini istedi" dedi.

2 yıl önce

Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda AB'ye çağrıda bulundu: Askeri müdahaleye hazırlıklı olmalıyız

Belçika'nın başkenti Brüksel'de yapılan AB Liderler Zirvesi'ne Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Avusturya Başbakanı Karl Nehammer ve İsveç Başbakanı Magdalena Andersson göreve gelmelerinden sonra ilk kez katılıyor. Gün boyu sürecek toplantıda Rusya'nın Ukrayna sınırındaki haraketliliği, Belarus ve göçmen meselesi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, aşılamaların artırılması, artan enerji fiyatları ve enflasyon gibi konular ele alınacak. Öne çıkan başlıklardan biri Rusya. Ukrayna sınırındaki askeri tahkimatı ve hareketliliği sonrasında liderlerin Moskova'ya "olası bir saldırgan tutum halinde ekonomik yaptırımları da içeren tedbirlerle karşı karşıya kalacağı" mesajını vermesi bekleniyor. Bu yaptırımların neler olabileceği liderlerin masasında yer alacak. AB liderleri de toplantıya girişte Ukrayna'ya destek mesajları verdi. Almanya Başbakanı Scholz, Ukrayna'nın sınırlarının ihlal edilemeyeceğini belirterek, "Sınırların ihlal edilemeyeceğini, bunun Avrupa barışının temeli olduğunu burada bir kez daha vurgulayacağız. Ayrıca sınırların ihlal edilemezliğini sağlamak için birlikte her şeyi yapacağımızın altını çizeceğiz." dedi. Rusya'ya karşı sert karşılık isteyen Baltık ülkelerinden Litvanya'nın Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda ise Ukrayna sınırındakinin dışında Baltıklar'da ve NATO'nun doğu kanadındaki gelişmelerle birlikte Avrupa'nın belki de son 30 yıldaki en tehlikeli durumla karşı karşıya olduğunu söyledi. Nauseda, "Elimizdekilerle en kötü senaryoyu önlemek için her şeyi yapmalıyız. En kötü senaryo ise Ukrayna topraklarına olası bir askeri müdahale." diye konuştu. Zirvede Kovid-19 salgını kapsamında seyahatlerde uygulanacak tedbirler, omicron varyantının ortaya çıkardığı durum, aşılamaların artırılması, Kovid-19'a karşı ortak aşı alımında olduğu gibi ortak ilaç alımı gibi konular görüşülecek. Son aylarda artan enerji fiyatları, AB ülkelerinde enflasyon artışı gibi ekonomik meseleler de liderlerin masasında olacak. Güvenlik ve savunma konularının değerlendirileceği zirve toplantısında yakında açıklanması beklenen AB-NATO ortak bildirisi, şubatta yapılacak AB-Afrika Zirvesi öncesinde Afrika ile ilişkiler de konuşulacak.

2 yıl önce

Kinleri bir türlü bitmedi: CHP’li Kuşoğlu, muhafazakar ve dindarlara yönelik ağır ithamlarda bulundu

Akşam’ın haberine göre; Muhafazakar dindarların Kurtuluş Savaşı'na ve Cumhuriyetin kuruluşuna katılmadığını, devletin yıkılmasını istediğini iddia eden Kuşoğlu, "Yıkılsın bu devlet dedi. 'keşke Yunan kazansa' dedi. Bakın nasıl bir düşmanlık var. Bu zihniyet 20 yıldan beri iktidar" diye konuştu. Kuşoğlu, gazeteci Fatih Atik'e şunları söyledi: YALANA DOYMADILAR "Başörtüsü problemini de çok basit görmemek lazım. Osmanlı'nın son döneminde, Anadolu'yu kurtarmak için bir kurtuluş mücadelesi verildi. Ama kendisini muhafazakar olarak gören bir zihniyet katılmadı. Padişahın yanında yer aldı. Dolayısıyla İngilizlerin yanında pasif bir mücadeleden yana yer aldı. Halbuki Atatürk tam tersine aktif bir mücadele ortaya koydu. Ne kuruluş mücadelesine, ne kurtuluş mücadelesine bu muhafazakar, kendisini dindar olarak gören zihniyet katılmadı. Bu zihniyet 20 yıldan beri iktidar. Buna Türkiye Cumhuriyeti müsaade etti. Kendisini yıkmaya çalışan zihniyetin, kuruluş ve kurtuluş mücadelesine katılmamış zihniyetin iktidar olmasına müsaade etti."

2 yıl önce

Anne soğuktan öldü 2 çocuğu donmak üzereyken bulundu

Olay, Türkiye sınırına yakın İran'a bağlı Belesur köyünde yaşandı. Türkiye'ye 8-9 yaşlarındaki iki çocuğuyla girmek isteyen Afgan kadın, soğuğa dayanamayarak hayatını kaybetti. Türkiye sınır hattına yakın olan İran'a bağlı Belesor köyünde köylüler tarafından çekilen görüntülere annenin ölmeden önce çocuklarının ellerine çoraplarını geçirdiği ortaya çıktı. Annenin ayaklarının ise poşetle sarılı olduğu görüldü. Soğuktan elleri şişen iki çocuğa köylüler yardım etti. Yaşanan olayla ilgili Van Valiliği açıklama yaptı. Açıklamada şu cümlelere yer verildi: "01.01.2022 tarihinde bazı sosyal medya hesaplarından Türkiye-İran sınırından geçmeye çalışan iki çocuklu bir annenin donarak öldüğü, çocuklarının ise köye sığınarak kurtuldukları şeklindeki paylaşım yapılmıştır.Bunun üzerine yapılan araştırma ve incelemede kolluk birimlerimize intikal eden ya da tespit edilen bir hadisenin olmadığı ve haberde adı geçen bölgelerin birbiriyle çeliştiği tespit edilmiştir. Soruşturmanın derinleştirilmesi ile birlikte bu üzücü olayın ülkemiz sınırları içerisinde değil, İran İslam Cumhuriyeti'ne bağlı Türkiye sınırına yakın Belasur adlı bir köyde gerçekleştiği ve şahısların köylülerce İran askerlerine teslim edildiği belirlenmiştir."

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, yoğun kar yağışının yaşandığı İstanbul'da incelemelerde bulundu… İstanbul'da özel araçlar saat 13.00'e kadar trafiğe çıkamayacak

İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU, YOĞUN KAR YAĞIŞININ YAŞANDIĞI İSTANBUL'DA İNCELEMELERDE BULUNDU İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yoğun kar yağışının yaşandığı İstanbul'un Bağcılar ilçesinde incelemelerde bulundu ve araçlarında mahsur kalanları ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı üzerine İstanbul'a gelen Bakan Soylu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve AFAD Başkanı Yunus Sezer, Karayolları 1. Bölge Müdürlüğünde kentteki kar yağışıyla ilgili gelişmelere ilişkin bir toplantı yaptı. Bakan Soylu, toplantının ardından incelemelerde bulunmak üzere Bağcılar'a geçti. Soylu, yoğun kar yağışının yolları kapatması nedeniyle Bağcılar'dan yaklaşık 4 kilometre boyunca uzun araç kuyruklarının oluştuğu Başakşehir istikametine doğru yürüyerek incelemelerde bulunurken, araçlarında mahsur kalanları da ziyaret etti. Bölgedeki gözlemlerini ve yaşanan aksaklıkları, Karayolları 1. Bölge Müdürlüğünde karla mücadele için kurulan kriz merkezinde bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu ile İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'ya ileten Soylu, eksikliklerin giderilmesi için talimat verdi. İstanbul'da etkili olan kar yağışı nedeniyle hayat durma noktasına geldi. Kar nedeniyle İstanbul'a girişler yasaklandı, otobüslerin çıkış kısıtlaması uzatıldı. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya saat 13.00'e kadar özel araçların trafiğe çıkmasının yasaklandığını duyurdu. İstanbul Havalimanı'nda da iniş ve kalkışların iptal saati 13.00'e kadar uzatıldı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, İstanbul'da kar yağışının bugün de aralıklarla devam edeceğini duyurdu ve turuncu uyarıda bulundu. İSTANBUL'DA ÖZEL ARAÇLAR SAAT 13.00'E KADAR TRAFİĞE ÇIKAMAYACAK Vali Yerlikaya, Twitter'dan yaptığı açıklamada, şu bilgileri paylaştı: "Saygıdeğer İstanbullular, alınan son meteorolojik raporlara göre, ilimizde olumsuz hava koşulları devam etmektedir. Bu nedenle, bugün saat 13.00'e kadar, toplu taşıma ve görevli araçlar dışındaki özel araçların trafiğe çıkışına müsaade edilmeyecektir. Anadolu ve Trakya istikametlerinden şehrimize araç girişi çıkış kısıtlaması devam edecektir. Gelişmelerden kamuoyu bilgilendirilecektir. Gösterdiğiniz sabır ve anlayış için teşekkür ederiz." İSTANBUL'DA YOLLARDA MAHSUR KALAN 3 BİN 180 KİŞİ OTELLERE YERLEŞTİRİLDİ İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, yollarda mahsur kalan 5 bin 57 kişinin tahliye edildiğini, 3 bin 180 kişinin ise otellere, misafirhanelere ve yurtlara yerleştirildiğini duyurdu. Vali Yerlikaya Twitter hesabından yaptığı açıklamada, " Kıymetli İstanbullular, saat 05.30 itibarıyla; yolda mahsur kalan 5 bin 57 hemşehrimizi tahliye ederken; 3 bin 180 hemşehrimizi de otellere, misafirhanelere ve yurtlara yerleştirdik. Olumsuz hava koşullarıyla mücadelemiz devam ediyor" ifadelerini kullandı. Vali Yerlikaya ayrıca İstanbul'da Esenler, Harem ve cep otogarlarındaki tüm şehirlerarası otobüslerin çıkış kısıtlamasının bugün saat 13.00'e kadar uzatıldığını duyurdu. İSTANBUL'DA CİBALİ-ALİBEYKÖY CEP OTOGARI TRAMVAY SEFERLERİ YENİDEN BAŞLADI İstanbul'da yoğun kar yağışı nedeniyle dün akşam durdurulan Cibali-Alibeyköy Cep Otogarı Tramvay hattı seferleri yeniden başlatıldı. Metro İstanbul'un sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "T5 Cibali-Alibeyköy Cep Otogarı Tramvay Hattı'mızda seferlerimiz yapılmaya başlanmıştır." ifadesine yer verildi. İSTANBUL'DA ARAÇLARINDA MAHSUR KALANLARIN BEKLEYİŞİ SÜRÜYOR İstanbul'da etkili olan kar yağışının yolları kapatması nedeniyle araçlarının içinde mahsur kalan vatandaşların bekleyişi devam ediyor. TEM Mahmutbey Altınşehir Köprüsü yönünde vatandaşların araç içinde bekleyişi sürüyor. Büyükçekmece'de özelikle Mimar Sinan civarında çok sayıda kişi araçlarında mahsur kalırken, E-5 karayolunda Beylikdüzü, Büyükçekmece, Esenyurt ve Hadımköy istikametinde vatandaşlar yolun açılmasını bekliyor. TEM Halkalı, Basın Ekspres, Başakşehir, Kayaşehir, Arnavutköy ve İstanbul Havalimanı'na ulaşan aksta da sürücülerin araçlarında olduğu görüldü. İlçe belediye ekiplerinin yanı sıra İHH İnsani Yardım Vakfı ekipleri de yollarda araçlarıyla kalanlara kumanya yardımı yapıyor. TÜRK KIZILAY, İSTANBUL'DA KAR YAĞIŞI NEDENİYLE MAHSUR KALANLARA YARDIM ULAŞTIRDI Türk Kızılay ekipleri, İstanbul'da etkili olan kar yağışından etkilenenlere gıda ve yardım malzemeleriyle destek oldu. Türk Kızılaydan yapılan açıklamada, İstanbul'da kar yağışı dolayısıyla kapanan yollarda şubeler, gönüllüler ve afet uzmanlarıyla mağdurların acil ihtiyaçlarının karşılandığı belirtildi. İstanbul'un Kemerburgaz, Beylikdüzü, Arnavutköy, Silivri, Esenyurt, Tekstilkent, Bayrampaşa, Çatalca, Selimpaşa bölgelerinde görev yapan Kızılay afet uzmanlarının, yolların açılmasını bekleyenlere çorba, atıştırmalık malzeme, su, içecek ile kumanya ulaştırıldığı bilgisi verilen açıklamada, ekiplerin aynı zamanda yolda kalanların araçlarına zincir takılmasında da yardımcı olduğu kaydedildi. Açıklamada, kriz masasında anlık durum takibi yapan ve kar yağışı olabilecek şehirlerde de hazırlıklarını tamamlayan Türk Kızılay ekiplerinin teyakkuz halinde yardım çalışmalarına devam edeceği vurgulandı.

2 yıl önce

Sığınmacılar platformu Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan hakkında suç duyurusunda bulundu: Çok sayıda suçu alenen işliyor

Suç duyurusuna ilişkin açıklama yapan Sığınmacılar Platformu Üyesi Yıldız Önen, Tanju Özcan'ın nefret ve ayrımcılık suçlarından yargılanması gerektiğini söyledi. ‘6 MİLYONDAN FAZLA İNSAN YERİNDEN EDİLDİ’ Yıldız Önen, Suriye'de 2011 tarihinde başlayan savaşta bugüne kadar 600 bine yakın sivil insanın yaşamını yitirdiği, 6 milyondan fazla insanın yerlerinden edildiğini, 5 milyondan fazla insanın ise güvenlik endişesiyle ülke dışında göç ettiğini söyledi. 'ÖLENLERİN YÜZDE 96’SI SİVİL’ Önen, "Suriye'de Esad Rejimi kullanılması yasak silahlar kullandı. Misket bombası veya petrol varillerinin ve yemek kazanlarının içine bin kilograma kadar cam parçaları, çiviler ve patlayıcılar doldurarak elde edilen varil bombaları rejim tarafından sivil halkın yoğun olarak bulunduğu okul, hastane, pazar yeri gibi yerlere atıldı. Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporlarında 2012-2015 yılları arasında rejimin 5 bin 150 varil bombasıyla 12 bin 170 kişiyi öldürdüğü ve ölenlerin yüzde 96'sının sivillerin oluşturduğu bildirildi" dedi. ‘TÜM DEVLETLERİN SIĞINMACILARA KARŞI SORUMLULUKLARI VAR’ Suriye'de en önemli ihlallerden birinin kaybedilme ve insan kaçırma suçlarının oluşturduğuna dikkat çeken Önen "Uluslararası kuruluşlarının rakamlarına göre Suriye'de 95 bin 56 kişi kayıp" bilgisini verdi. Önen, insancıl hukuk mevzuatının bir savaş ve çatışmanın tarafı olsun olmasın tüm devletlere sığınmacı ve mültecilerin yaşamlarının korunması sorumluluğunu verdiğini söyledi. 'HALKIN BİR BÖLÜMÜNÜ KİN VE DÜŞMANLIĞIN HEDEFİ HALİNE GETİRİYOR' Önen, Suriyeli sığınmacıların, hukukun temel ilkeleri ve mevcut normlarıyla yasal olarak koruma altında olmalarına rağmen özellikle sosyal medya üzerinden saldırı ve nefret söylemlerine maruz kaldığını vurguladı. Bolu Belediye Başkanı Özcan'ın Suriyeli sığınmacılar hakkında sarf ettiği söz ve eylemlerinin insan hakları ihlalleri, ayrımcılık ve nefret temelli suçluların odağı haline gelmesine neden olduğunu ifade ederek, "Bu kişi gerek evrensel hukukun gerekse de yürürlükteki hukukun hükümlerini çiğneyerek çok sayıda ve çok boyutlu suçu alenen işlemiştir. Adı geçen kişi bu suçları kamu gücünü kullanma makamında olması ve söz konusu suçların önemli bölümünü basın ve yayın yoluyla işlemesi hak ihlallerinin etkisini ve tahribatını artırmaktadır. Halkın bir bölümünü kin ve düşmanlığın hedefi hâline getiren bu suçlara karşı hukukun gereklerinin gecikmeksizin uygulanması, adaletin ve toplumsal barışı yargısal temelde korumanın da bir gereğidir" diye konuştu.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 11 12