27 Nisan Cumartesi 2024
1 yıl önce

Tarım ve Orman Bakanı Kiriçci buğday ve domates tarlalarını gezdi, çapa yaptı

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde birtakım ziyaretlerde bulundu. Cuma namazını ilçede kılan Kirişci, Kahramankazan Belediyesi’ni ziyaret ederek hatıra defterini imzaladı. Kirişci, belediye ziyaretinin ardından AK Parti İlçe Başkanlığında temaslarda bulundu. AK Parti ziyareti sonrası Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kahramankazan İlçe Başkanlığına da uğrayan Bakan Kirişci, ardından ilçeye bağlı Bitik Köyü’nde tarlaları inceleyerek çiftçiler ve işçilerle sohbet etti. Tulum giyerek buğday ve domates tarlasını gezen Kirişci, ilçe tarımı ve buğday üretimiyle ilgili çiftçilerden bilgi aldı. Bakan Kirişci’nin Kahramankazan ziyareti, domates tarlasında işçilerle beraber çapalama yapmasıyla son buldu. Bakan Kirişci, bunun gecikmiş bir ziyaret olduğunu belirterek, “Kahramankazan’ı ve üreticilerinin istek, arzularını yerinde dinlemek, bunlarla ilgili bilgi sahibi olmak elbette bizim için çok kıymetli ve değerlidir. Bundan dolayı da çok güzel bilgiler alıyoruz” dedi. Tarımda tüketilen suda sağlanacak tasarrufun önemine değinen Bakan Kirişci, su tüketiminin yüzde 77’sine yakınının tarımda tüketildiğini kaydederek, “Su konusunun ve drenajla ilgili buradaki birtakım sorunların öne çıkması artık hükümet olarak aşamayacağımız konular değil. Su zengini bir ülke değiliz. 574 milimetre gibi dünyanın ortalamasının yarısının biraz üstünde olduğumuzu dikkate aldığınızda su konusunda ne kadar özenli davranmamız gerektiği de daha kolay anlaşılabilir. Su sadece evimizde kullandığımız veya sanayide tükettiğimiz su değil. Bunun yüzde 77’ye yakınını tarımda tüketiyoruz. Tarımda tüketilen suda sağlayacağımız tasarruf daha büyük tasarruf olarak gündeme gelmiş olacak” diye konuştu.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Ukrayna buğdayının 9,3 milyon tonunu dünyanın hizmetine sunarak, gıda krizinin nispeten azaltılmasını sağladık”

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından önemli satırbaşları: Türkiye Yüzyılı'nı tüm dost ve kardeş kardeşlerimizle ortak geleceğimizin vizyonu olarak tasarlıyoruz. Gönül coğrafyamızın her bir köşesindeki dostlarımızla artık ortak hayalleri paylaşıyoruz. Dünyanın doğrudan insanın varoluş gayesi arayışında olduğu dönemde Türkiye Yüzyılı deniz feneri mahiyetinde olacaktır.Tabiattaki her şeyi bir eşya olarak gören anlayışın insanı da aynı kategoriye yerleştirmesi kaçınılmazdır. Nitekim öyle de oldu.  Kovid-19 salgını dünyayı kasıp kavurmaya başladığında dünyadaki sağlık otoriteleri bir dizi tedbir tavsiyesi açıklamıştı. Tam da o günlerde İbni Sina'nın hayatını anlatan Film de benzer tavsiyelerin çok daha fazlasıyla bu büyük alim tarafından verildiği görülüyordu. İlhamını ilim, hikmet ve marifet temelinde inşa edilmiş insan merkezli bilim çalışmalarını teknoloji kutsaması hastalığından uzak şekilde sürdürmemiz şart. GELİŞMİŞ ÜLKELERDE HASTANE KAPILARINA BİLE YAKLAŞTIRILMAYAN NSANLARIN HİKAYELERİNE HEPİMİZ ŞAHİT OLDUK Dünyanın gelişmiş diye tarif edilen ülkeleri sağlıkta da belirli bir gelir seviyesinin üstündeki insanlara yüksek standartta hizmet veren bir sisteme sahiptir. Gelişmiş ülkelerde hastane kapılarına bile yaklaştırılmadan salgınla mücadele eden insanların hikayelerine hepimiz şahit olduk. Hastaların ilgisizlikten öldüğü yaşlı bakım evlerinden görüntülerle karşılaştık. GELİŞMİŞ ÜLKELERDE HASTANE KAPILARINA BİLE YAKLAŞTIRILMAYAN NSANLARIN HİKAYELERİNE HEPİMİZ ŞAHİT OLDUK Dünyanın gelişmiş diye tarif edilen ülkeleri sağlıkta da belirli bir gelir seviyesinin üstündeki insanlara yüksek standartta hizmet veren bir sisteme sahiptir. Gelişmiş ülkelerde hastane kapılarına bile yaklaştırılmadan salgınla mücadele eden insanların hikayelerine hepimiz şahit olduk. Hastaların ilgisizlikten öldüğü yaşlı bakım evlerinden görüntülerle karşılaştık. RUSYA'NIN TAHIL ANLAŞMASINI ASKIYA ALMASI Salgının ilk günlerinden itibaren hiç bir ayrım yapmadan elimizdeki tüm imkanları insanlık için seferber ettik. Şimdi benzer süreç küresel üretim ve tedarik zincirlerinde yaşanmaktadır. Dünya buğday üretiminin yaklaşık 3'te biri Ukrayna ve Rusya tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu buğdayların açlık tehdidiyle karşı karşıya olan ülkelere ulaştırılması konusunda gösterdiğimiz gayretin en yakın şahidi sizlersiniz. İstanbul'da kurulmasını temin ettiğimiz ortak mekanizma ile Ukrayna buğdayının 9.3 milyon tonunu dünyanın hizmetine sunarak gıda krizinin nispeten azaltılmasını sağladık. Her ne kadar Rusya kendisi için aynı kolaylıkların gösterilmemesi sebebiyle bu konuda mütereddit davransa da biz insanlığa hizmet için gayret göstermeye devam edeceğiz. DÜNYADA KOVİD-19 AŞISI ÜRETEBİLEN 9 ÜLKE ARASINA GİRDİK Sağlık alanında gösterdiğimiz tartışılmaz başarı ise insanlığa hizmet yolunda yeni fırsatları önümüze sermiştir. Bunda 20 yılda ülkemize kazandırdığımız güçlü sağlık altyapısı vardır. Şehir hastanelerimiz ile yetişmiş insan kaynağımız bu başarıda büyük pay sahibidir.İnsanımızın tükettiği her 100 ilaçtan 89'unu yerli üretimle sağlıyoruz. Dünyada Kovid-19 aşısı üretebilen 9 ülke arasına girdik.Bilişim ve teknoloji sağlık hizmetleri konusunda uluslararası standartlara uygun şekilde en etkin kullanan ülkeler arasındayız. Tıbbi cihaz alanında ithalatın ihracatını karşılama oranını yüzde 55'e çıkardık. AMACIMIZ ÜLKEMİZİ HEALTH TÜRKİYE’ MARKASIYLA ZİRVEYE ÇIKARMAKTIR Sağlıktaki dijitalleşmenin ve hizmet sunumundaki tecrübelerimizin verdiği imkanları yakın coğrafyamızla paylaşıyoruz.  Sağlıktaki dijitalleşmenin ve hizmet sunumundaki tecrübelerimizin verdiği imkanların, yakın coğrafyamızdan başlayarak tüm insanlıkla paylaşıyoruz. Amacımız ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu çerçevesinde ülkemizi uluslararası sağlık hizmetleri alanında ‘Health Türkiye’ markasıyla zirveye çıkarmaktır. Sahip olduğumuz yetişmiş insan kaynağını bilim, teknoloji ve üretim gücünü sürekli daha da geliştirmekte kararlıyız. Teşhis ve tedavi hizmetlerimizi her alanda kendi sağlık ihtiyacımızı karşılamanın ötesinde küresel düzeyde söz sahibi olacak düzeye çıkarmakta kararlıyız.  İsmini tarihe yazdırmış bilin insanlarından biri de Prof. Dr. Aziz Sancar'dır. Türkiye'nin bu önemli değeri adına düzenlediğimiz ödülleri yeni Aziz Sancar'ların yetişmesine zemin hazırlayacak bir vesile olarak görüyorum.