Son Dakika:
CHP'li 11 büyükşehir belediyesinin AK Parti grup başkanvekilleri, belediye yönetimlerinin "engelleniyoruz" yönündeki söylemleriyle ilgili ortak açıklama yaptı. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Aydın, Eskişehir, Mersin, Muğla, Tekirdağ, Hatay büyükşehir belediye meclislerinin AK Parti grup başkanvekilleri, AK Parti Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantının ortak açıklamasını okuyan Esenler Belediye Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu, Türkiye'de son dönemlerde farklı hedeflerle algı ve manipülasyona dayalı siyasal bir iletişimin sürdürüldüğünü savundu. Göksu, "Operasyon merkezi CHP olan, milli meselelerde dahi yalan siyasetiyle kaos çıkarmayı tercih eden bu muhalefet anlayışı, ülkemizin ve demokrasimizin önündeki en büyük engeldir." dedi. CHP'li 11 büyükşehir belediye başkanının, seçilmelerinin dördüncü yılına girmelerine rağmen kamuoyunun karşısına icraatları ve projeleri ile çıkmak yerine, "mazeret ve acziyet deklarasyonları" yayınladıklarını öne süren Göksu, başkanların bildirilerinin, ortak başarısızlıklarına mazeret üretme ve engellendikleri yalanı etrafında kendilerine konfor alanı inşa etme gayretinden başka bir anlamının olmadığını söyledi. Tevfik Göksu, "Siyasi anlayışımız gereği 'hayra motor, şerre fren' olma prensibi çerçevesinde, hemşehrilerimizin menfaatine olacak her türlü projeye destek vermeye daima hazır olduğumuzu milletimizin bilmesini istiyoruz. Şehirlerimizin ve hemşerilerimizin menfaatlerini tüm siyasi mülahazaların üzerinde tuttuk ve tutmaya devam ediyoruz. Buna meclis zabıtları da şahittir." diye konuştu. İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Meclislerinde alınan kararlara dair verileri paylaşan Göksu, şunları kaydetti: "İstanbul Büyükşehir Meclisine gelen 4 bin 64 dosyanın, 3 bin 955'ine olumlu oy kullanmışız. Yani İstanbul Büyükşehir Belediyesinin, meclise sunduğu dosyaların yüzde 97,4'üne 'evet' demişiz. Ankara Büyükşehir Belediyesinde de meclise gelen 6 bin 229 dosyanın, 6 bin 33'üne olumlu oy kullanmışız. Yani Ankara Büyükşehir Belediyesinin meclise sunduğu dosyaların yüzde 97'sine 'evet' demişiz. Bizde durum böyleyken, söz konusu CHP zihniyeti, bu şehirlerde muhalefette olduğu dönemde, meclise gelen ve şehirlerimiz için hayati önem taşıyan tüm projelere ya 'hayır' demiş, ya da engellemek için ellerinden geleni yapmış. Bugün bizlerin yapıcı muhalefet anlayışımıza rağmen, her defasında belediye meclislerimizle birlikte, hükümetimizi de suçlayarak kaynaklarının kesildiği yalanını söyleyen bu beceriksiz belediyelerin 'engelleniyoruz' bahanesini yine İstanbul ve Ankara örneğiyle ortaya koymak ve boşa çıkarmak istiyoruz." Tevfik Göksu, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin merkezi hükümetten geleceğini öngördüğü kaynağın 2021 yılında 20 milyar lira olduğunu oysa bu paranın 25,6 milyar liraya çıktığını belirterek, "Benzer bir durum Ankara için de geçerlidir. 2021 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesinin merkezi hükümetten geleceğini öngördüğü para 6,7 milyar liradır. Aynı yıl merkezi bütçeden Ankara Büyükşehir Belediyesine gelen para ise, 9,3 milyar liradır. Yani 2021 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesine beklentisinden 5,6 milyar lira, Ankara Büyükşehir Belediyesine ise beklentisinden 2,6 milyar lira fazla para gelmiştir. Bu durum, diğer Büyükşehir Belediyelerinde de aynıdır. Bu örnekler bile tek başına CHP'li belediyelerin 'engelleniyoruz'' ve 'kaynaklarımız kesiliyor' algısının ne kadar gerçeklerden uzak olduğunu göstermektedir." şeklinde konuştu. "HİZMET AŞKI VE BECERİSİ OLAN HİÇ KİMSE, MİLLETE HİZMET YOLUNDA ENGELLENEMEZ" Hükümette AK Parti'nin bulunmasının CHP'li belediyelerin en büyük şansı olduğunu öne süren Göksu, "AK Parti 20 yıldır bu ülkede taş üstüne taş koymak için gece gündüz çalışmakla kalmamış, bu ülke için bir çivi dahi çakmak isteyen her kurumun önünü sonuna kadar açmıştır." değerlendirmesini yaptı. Göksu, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Aydın, Eskişehir, Mersin, Muğla, Tekirdağ, Hatay Büyükşehir Belediye Meclislerinin, AK Parti Grupları olarak, CHP'li 11 Büyükşehir Belediye Başkanına çağrıda bulunduklarını dile getirerek, şöyle devam etti: "Engelleniyoruz yalanıyla etrafınıza çektiğiniz algı ve manipülasyon duvarlarının içinde oluşan konfor alanından çıkın ve şehirlerinize bakın. Bunu yaptığınız takdirde, şehirlerinizin önündeki en büyük engelin bizatihi sizler ve CHP zihniyeti olduğunu göreceksiniz. Bunu kendiniz için yapmaya cesaretiniz yoksa, lütfen çocuklarınız ve ülkemizin geleceği için yapın. Eğer bu cesareti gösteremiyorsanız ya da bu cesareti göstermenize birileri müsaade etmiyorsa, sizin belirleyeceğiniz herhangi bir mecrada, aziz milletimizin huzurunda bu engellenme yalanınızı açık ve seçik olarak tartışmaya hazırız. Buradan hodri meydan diyoruz ve tüm samimiyetimizle soruyoruz, bugüne kadar, başkanı olduğunuz şehirlerde, o şehrin gençleri için, kadınları için, çocukları için ve o şehrin geleceği için, belediye meclislerine tek bir proje getirdiniz mi? Hangi projeyi getirdiniz de AK Parti grupları 'hayır' dedi? Ya bu sorumuzun cevabını dürüstçe çıkıp milletimize verirsiniz, ya da sizleri tüm kamuoyu önünde yalancı ve müfteri ilan ederiz."
Adana Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İnce Memed Kütüphanesi'nde ders çalışan bir genç, öğrencilerin ders çalışmadığı bir alanda namaz kıldığı için kütüphane görevlileri tarafından uyarıldı. Belediye personelinin, 'bize bu şekilde talimat geldi.' sözleri üzerine üniversiteli genç, 'namaz kılan adama suç işlemiş gibi 'gelebilir misin aşağı' diyorlar. Kimsiniz siz?' sözleriyle tepki gösterdi. https://twitter.com/alcayircengiz/status/1547114428524646400?s=21&t=RUjk8qXCWOmltzvh_m11IQ
İzmir'de yaşanan sel depremi sonrasında birçok ev harabeye dönmüştü. İzmir Belediyesi, mülkiyeti belediyeye ait 5 bloktan oluşan konutlara depremzedeleri yerleştirmişti. CHP'li İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer, o depremzedelere evleri boşaltması için 20 Temmuz'a kadar süre verdi. ELEKTİRKLERİ VE SULARI KESİLECEK Soyer, aksi takdirde elektrik ve suların kesileceğini, geriye dönük olarak da ecri misil adı altında kira alınacağını bildirdi. Sürenin dolmasına bir gün kala gidecek yerleri olmadığı için çaresiz kalan vatandaşlar Başkan Soyer'den deprem konutları bitene kadar oturdukları daireleri kendilerine kiralamasını istedi. DEPREMZEDELER İSYAN ETTİ Depremzedeler Sabah Gazetesi'ne konuştu. Vatandaşların açıklamaları şöyle: Abdülkerim Akdeniz: Bu evler satılacak ya da kiralanacaksa bize satılıp kiralansın. Eğer olmuyorsa bizi zabıta ve polisle tekme tokat dışarı atsınlar. Gidecek yerimiz yok. Tülay Yurtseven: Depremde 2 kızım enkaz altında kaldı. Deprem sonrası buraya sığındık. Gidecek başka yerimiz de taşınma masraflarını karşılayacak durumumuz da yok. Ev kiraları 5 bin liradan başlıyor. Evlerimiz bitene kadar konutlar bize kiralansın. Aysel Oral: Depremde eşim enkaz altında kaldı. Belediye bizi buraya yerleştirdi. Kiralar çok pahalı. Gidecek başka yerimiz yok. Rezerv alandaki konutlar bitene kadar bizi idare etmelerini istiyoruz. Hüseyin Erkan: Bir haftadır ev arıyorum fakat bulamıyorum. 1+1 daireye 5 bin lira kira istiyorlar. O parayı verecek gücüm yok. Açıkta kaldık. En azından evler bitene kadar bizi biraz daha idare etmelerini istiyoruz. Şerife Koşar: 20 Temmuz'da çıkın diyorlar. Burada oturanlar depremde evini ve her şeyini kaybetmiş insanlar. Bugün taşınmaya kalksak nakliye ile birlikte bize maliyeti en az 20 bin lira. Kira ödemeye razıyız. Yeter ki bizi çıkarmasınlar. İşgalci değil depremzedeyiz. Hilal Görgülü: Pandemi sürecinde işsiz kaldım. Eşimden de ayrıldım. 16 yaşında bir oğlum var. İşsizim. Cebimde beş kuruş param yok. Ne yapacağımı bilemiyorum. Herhalde gelip eşyalarımı kapının önüne koyacaklar bende burada öylece kala kalacağım. Çağlar Karakaş: Eşim Hande ve oğlum Ali Çağan ile birlikte enkaz altından kurtarıldık. Pandemi nedeniyle karı-koca işsiz kaldık. Travmayı halen daha atlatamadık. Psikolojik tedavi görüp ilaç kullanıyoruz. Buradan çıkarsak gidebilecek başka yerimiz yok.
İzmir Büyükşehir Belediyesinin Kemeraltı Çarşısı'ndaki hizmet binası önünde toplanan işçiler, bir süre slogan attı, "Taşeron zulmüne son, işimizi geri istiyoruz" yazılı pankart açtı. İşçiler adına açıklama yapan Melisa Esen, evde bakım biriminde hemşire olarak çalıştığını, 2021 yılı aralık ayında işten çıkarıldığını söyledi. Evde sağlık ve bakım işçisi 30 kişinin de perşembe günü işten çıkarıldığını belirten Esen,"Şoför, temizlik personeli, hasta bakım personeli gibi farklı kategorilerde çalışıyoruz. Arkadaşlarım bir mesajla işten çıkarıldıklarını anladılar. Kimseye haber verilmedi. Biz 2018'den beri buraya emek veriyoruz. Bu birime ciddi katkı sunduk. Kovid-19 gibi zor şartlarda birçok birim aralıklı çalışırken biz aktif çalıştık. 1 kişi bile mağdur edilmeden tekrar hakkımızı istiyoruz." diye konuştu. Esen, tüm işçiler yeniden işe alınıncaya kadar eyleme devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Türkiye'nin turizm başkenti Antalya'da çevre felaketine yol açılıyor. CHP'li Muhittin Böcek'in başkanlığını yaptığı büyükşehir belediyesine bağlı Antalya Su ve Atıksu İdaresi (ASAT) tarafından Side Turizm Merkezi'nde 250 bin yatağa sahip yaklaşık 150 tane 5 yıldızlı otelin hemen yakınında bulunan Ulualan Mevkii'nden denize atık su bırakıldı. İhbar üzerine Antalya İl Jandarma Komutanlığı Çevre Doğa ve Hayvanları Koruma Tim Komutanlığı ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. ADLİ İŞLEM BAŞLATILDI Akşam'ın haberine göre, Antalya İl Jandarma Komutanlığı yaptığı açıklamada, "Antalya Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile koordineli olarak yapılan araştırma sonucunda, Antalya İli Manavgat İlçesi Ulualan Mevkiindeki sahilde, bir tesise ait atık su kanalından denize atıksu deşarjı yapıldığı ve atıksu deşarjı sonucunda denizde kahverengi bir atıksu tabakasının oluştuğu tespit edilerek olayla ilgili adli ve idari işlemler başlatılmıştır" denildi. Bölgede 2 yıl önce de yine arıtma tesisinin atık sularını denize bıraktığı için tutanak tutularak ASAT yetkilileri hakkında adli ve idari işlemlerin yapıldığı belirtildi. Geçtiğimiz günlerde turizmcilerle bir araya gelen Böcek, kente yönelik projeleri planlarken halkı, kenti ve çevreyi düşündüklerini söyleyerek, "Turizmin sürdürülebilir şekilde yoluna devam etmesi için doğamızı, çevremizi, denizimizi ve kültürel değerlerimizi koruyarak gelecek kuşaklara aktarmamız zorunludur" demişti.
İzmir'in turistik ilçesi Dikili'de yüzbinlerce vatandaşı 40 dereceye varan kavurucu sıcaklarda susuzluğa mahkum eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, musluklardan düzenli olarak akıtamadığı suya bir zam daha yaptı. Soyer'in yönetim kurulu başkanı olduğu İZSU Genel Müdürlüğü, içme suyuna yüzde 6,77 oranında zam yapıldığını açıkladı. Son zamla birlikte geçtiğimiz Ocak ayında bu yana içme suyuna yapılan zam oranı yüzde 200'e ulaşmış oldu. MİLLET SUSUZLUKTAN KIRILDI Yazın kavurucu sıcağında Dikili'de yüzbinlerce vatandaşı susuzluğa mahkum eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sorunu çözmek yerine çareyi içme suyuna zam yapmakta buldu. Tunç Soyer'in yönetim kurulu başkanlığı görevini yürüttüğü İZSU Genel Müdürlüğü, içme suyuna yüzde 6,77 oranında zam yaptığını açıkladı. Yeni tarifeyi resmi internet sitesinden yayınlayan İZSU Genel Müdürlüğü, zamlı tarifenin 1 Ağustos tarihinden itibaren yürürlüğe girdiğini duyurdu. YÜZDE 200'E ULAŞTI Sabah'ın haberine göre, Son zamla birlikte İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in geçtiğimiz Ocak ayından bu yana içme suyuna yaptığı zam oranı yüzde 200'e ulaşmış oldu. Zamlı tarifeye göre konutta 0-10 metreküp suyun metreküp fiyatı 15 lira 33 kuruştan 16 lira 37 kuruşa, 11-20 metreküp tüketimde ise suyun metreküpü 18 lira 24 kuruştan 19 lira 47 kuruşa yükseldi. 21 metreküp ve üzeri tüketimlerde ise suyun metreküp fiyatı 34 lira 16 kuruş iken 36 lira 47 kuruş oldu. Konut dışı aboneliklerde ise daha önce 30 lira 09 kuruş olan 0-10 metreküp tüketimde metreküp fiyatı 32 lira 13 kuruşa, 39 lira 12 kuruş olan 11 metreküp ve üzeri tüketim bedeli ise 41 lira 77 kuruşa yükseldi. ZAMLARI OTOMATİĞE BAĞLADI İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, geçtiğimiz yıl kasım ayında İZSU Genel Kurulunda kabul edilen 2022 bütçesi kapsamında içme suyuna 2022 Ocak ayında yüzde 40, Temmuz ayında ise yüzde 15.5 oranında zam yapma kararı almıştı. Bununla da yetinmeyen Soyer, elektrik maliyetlerindeki artışı bahane ederek Şubat ayında içme suyundaki fiyat artışını TÜİK'in aylık olarak açıkladığı üretici fiyat endeksine bağlamıştı. Böylece zamları otomatiğe bağlayan Soyer'in, yılın ilk 7 ayında içme suyuna yaptığı zam oranı yüzde 200'e ulaşmış oldu. DİKİLİ'DEKİ 72 SAATTİR SU KESİNTİSİ VAR, BAŞKAN PARK AÇIYOR İzmir Dikili'de yaklaşık 72 saattir devam eden su kesintisi nedeniyle vatandaşlar ellerindeki bidonlarla kuyruklarda beklerken, ortaya çıkan görüntüler 1980'li yıllardaki su kuyruklarını anımsattı. Vatandaş su çilesi yaşarken, Başkan Adil Kırgöz'ün hiçbir şey olmamış gibi Çocuk Hakları Parkı'nın açılışını yapması büyük tepkiye neden oldu. Başkan Kırgöz'e tepki gösteren vatandaşlar, "Susuz yaz filmi gerçek oldu. Adil Kırgöz istifa. Dikili halkı istifanı istiyor" dedi. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün (İZSU) atık su terfi hattının yenileme çalışmaları çerçevesinde tatil bölgesi olan İzmir Dikili'de yaklaşık 72 saatlik su kesintisi yaşanıyor. Su sıkıntısı çeken vatandaşlar, ellerinde bidonlarla su tankerlerinden su temin etmeye çalışırken, ortaya çıkan görüntüler 1980'li yılları aratmadı. Vatandaşlar yazın ortasında su çilesi yaşarken, önceki gün (Pazar) Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz'ün hiçbir şey olmamış gibi Çocuk Hakları Parkı'nın açılışını yapması tepkilere neden oldu. 5 GÜNDE BİR BARDAK SUYA MUHTAÇ ETTİLER Dikili'de devam eden su kesintileri vatandaşlar tarafından büyük tepkilere neden olurken, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli de yaşanan sıkıntıya değinerek, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yüklendi. Başkan Sürekli, sosyal medya hesabından elinde bidonlarla tanker ve çeşme başlarında su sırasına giren vatandaşların fotoğraflarını da paylaşarak şu açıklamayı yaptı; "Burası dağ başı değil; Yıl, 60'lar 70'ler de değil! Türkiye'nin 3. Büyük şehri İzmir. İzmir'in en önemli ilçelerinden Dikili! Yanlış görmüyorsunuz; insanlar, tankerin başında su dolduruyor! Makus talih desek, değil; mukadderat desek, hiç değil! Gerçek şudur! CHP'li Büyükşehir Belediyesi; su gibi temel bir hizmeti vermeyi de eline yüzüne bulaştırmıştır. Arıtma tesisi de olmayan Dikili'de kanalizasyon mikserlerindeki tıkanıklığı gideremeyen belediye, 5 gündür insanları bir bardak suya muhtaç etmiştir. Bir değil, iki değil! Aynı tabloyu Foça'da da yaşamıştık. Demek ki ortada bir beceriksizlik, ihmal, plansızlık ve boş vermişlik var! Yaz sıcağında, üstelik turistik bir ilçede vatandaşa yaşatılan bu ilkelliğin tek müsebbibi vardır: CHP'li Büyükşehir Belediyesi!" MİSAFİRLERİM VAR, REZİL OLDUM Dikili Belediyesi'nin büyük su sıkıntısı çekilirken sosyal medya hesabından park açılışı ile ilgili görselleri paylaşması tepkileri arttırdı. Efsun Güzel, "Sosyal belediyecilikmiş. Sevsinler" derken, Nedret Demirağlı, "Rezil oldum. Yabancı misafirlerim var. Su yok her yerimiz pislik içinde. Duş yapamıyoruz. Tuvaletler doldu. Zaten arıtmalar doğru dürüst çalışmıyor" şeklinde tepkisini dile getirdi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturmasının üzerinden 3 sene geçti. İmamoğlu, su faturasına indirimden ucuz ulaşıma kadar pek çok vaadini yerine getirmedi. Geçtiğimiz günlerde AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda 'İstanbul'un Kayıp 1000 Günü' başlığı ile düzenlenen toplantıda Ekrem İmamoğlu'nun verdiği vaatlerin yalnızca yüzde 5,9'unu hayata geçirdiği açıklandı. İMAMOĞLU İSTANBUL'A HİZMETTE SINIFTA KALDI Megakentte meydana gelen her felakette tatilde olduğu ortaya çıkan Ekrem İmamoğlu, İstanbul'a hizmette sınıfta kalırken İstanbul'da bugün çekilen bir görüntü CHP belediyeciliğini bir kez daha gözler önüne serdi. KOCA ARAÇTAN YALNIZCA BİR İŞÇİ İNDİ İstanbul'da bugün, İBB'ye ait olduğu görülen büyük bir aracın otoyol kenarında durmasının ardından içinden yalnızca bir işçinin indiği görüldü. Elinde makas bulunan İBB işçisi daha sonra yol kenarında bulunan yeşil alanların bakımını tek başına yaptı. 'Büyükşehir çalışıyor' imajı vermek amacıyla büyük araçları otoyol kenarına çeken İBB'nin bakım aracı daha sonra bölgeden ayrıldı.
Kurum, sosyal medya hesabından, Karşıyaka Şemikler Mahallesi 6276 Sokak'ta yol çalışması sırasında ortada kalan yaklaşık yarım asırlık fıstık çam ağacını kesen İzmir Büyükşehir Belediyesine tepki gösterdi. Bakan Kurum, şunları kaydetti: "Yönettikleri hiçbir yerde yeşil yatırımı olmayan CHP yine şaşırtmadı. İzmir'de bir ağacı kurtaramayıp, katletmişler. Lafta en 'çevreci' kendileri ama iş icraata gelince ağaçlara kıyıyorlar. Biz onları kurtarırız, yenilerini dikeriz. Siz sosyal medya belediyeciliğine devam."
