26 Nisan Cuma 2024
2 yıl önce

Yargıtay, teröristlere "şehit" diyen Selahattin Demirtaş'a verilen cezayı onadı!

Sabah'ın haberine göre, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin kararında, Demirtaş'ın yargılamanın başlangıcından itibaren ısrarla savunma yapmaktan kaçındığı, mahkemedeki mütalaanın Haziran ayında sanığa tebliğ edildiği savunma yapmayan sanığa 3 ay sonra yine mütalaanın gönderildiği belirtilerek sanık avukatı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın cezayı bozma talebi reddedildi. Aynı zamanda sanığın Nevruz kutlamalarında yaptığı konuşma sırasında, PKK'nın sözde paçavralarının ve Abdullah Öcalan posterlerinin açıldığı, konuşmaların ise PKK/KCK silahlı terör örgütünün cebir ve şiddet içeren eylemlerini meşru gösteren ve teşvik eden ifadeler içerdiği kaydedildi. 3 YIL 6 AY DAHA HAPİS YATACAK Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığını belirten Yargıtay 16. Ceza Dairesi heyeti, Demirtaş'a verilen cezayla ilgili vicdanı kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu kaydedilerek temyiz kararını esestan reddederek hükmün onanmasına karar verdi. Verilen 4 yıl 8 ay hapis cezasının Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmesiyle birlikte tutuklu eski HDP eşbaşkanı Demirtaş, kanunlara göre verilen cezanın 4'de 3'üne denk gelen 3 yıl 6 ay daha hapiste kalacak.

2 yıl önce

Almanya’da terör örgütü PKK mensubu 5 kişiye hapis cezası verildi

Mahkemeden yapılan açıklamada, terör örgütü üyesi olma, kaçırma ve alıkoyma olaylarına karıştıkları gerekçesiyle Veysel S'nin 4 yıl 3 ay, Agit K'nin 4 yıl, Özkan T'nin 3 yıl, Evrim A'nın 1,5 yıl ve Cihan A'nın 1,5 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verildiği belirtildi. Mahkeme heyetinin Evrim A, Özkan T. ve Cihan A'nın tutuklu kaldığı süreyi dikkate alarak tutukluluk halini kaldırdığı ifade edilen kararda, PKK'nın 1993 yılından beri Almanya'da yasaklandığı ve Avrupa Birliği tarafından terör örgütü olarak sınıflandırıldığı hatırlatılarak, şunlar kaydedildi: "Türkiye'nin güneydoğusundaki, sivillere defalarca zarar veren PKK, Türk polis memurlarına ve askerlerine yönelik saldırılar düzenliyor. PKK Türkiye'de saldırılar yoluyla cinayet işlemeyi amaçlamaktadır. PKK ayrıca Almanya'da ve Batı Avrupa'da örgütsel yapılara sahiptir. Üyeleri örgüt için kaynak yaratmak, PKK'ya destekçi toplamak ve kamuoyunu etkilemek için kampanyalar planlamak gibi görevlere sahiptir." Ayrıca kararın temyize açık olduğu ifade edildi.

2 yıl önce

Eski CHP Maltepe İlçe Başkan Yardımcısı Umut Karagöz, 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı

Anadolu 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına sanık Umut Karagöz, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada taraf avukatları da hazır bulundu. Eski CHP Maltepe ilçe Başkan Yardımcısı Umut Karagöz'ün 23 yaşındaki bir kadına restoranda cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla yargılandığı davada karar çıktı. İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada son savunmalar yapıldı. Ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Tutuklu yargılanan Umut Karagöz , "Cinsel saldırı", "Hürriyetinden yoksun kılma" ve "Tehdit"ten suçlu bulunarak 15 yıl hapis cezasına mahkum edildi.   Cezalarda indirim uygulanmadı Sanığın yargılama sırasındaki davranışlarını dikkate alan mahkeme, olumlu kanaat oluşmadığı gerekçesiyle her iki suçtan verilen cezalarda indirim uygulamadı. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin de devamını kararlaştırdı.

2 yıl önce

Kapadokya'nın yapısını bozanlara 200 bin lira ceza

Kapadokya Alan Başkanlığının Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan "Kapadokya Alanı Hakkında Kanuna Göre Verilecek İdari Para Cezalarına Dair Yönetmeliği" ile bölgede ceza uygulanacak fiiller ile ceza miktarları belirlendi. Yönetmeliğe göre, Kapadokya alanının tarihi ve kültürel değerleri ile jeolojik/jeomorfolojik dokusunun ve doğal kaynak değerlerinin korunmasına ve yaşatılmasına yönelik alınan tedbirlere aykırı fiiller için 50 bin ile 200 bin, alanın mevcut durumunu bozmayan ve yapısal uygulamalar içermeyen konulara ilişkin belirlenecek tedbirlere aykırı fiiller için ise 500 lira ile 5 bin lira arasında idari para cezası verilecek. Orman, Çevre, Kara Avcılığı ve Su Ürünleri kanunlarında yasaklanan fiillerin Kapadokya alanı sınırları içerisinde işlenmesi halinde bu kanunlarda tanımlanmış idari para cezaları iki misli artırılacak. Bir fiil ile birden fazla aykırılığın işlenmesi halinde bu aykırılıklara ilişkin en ağır idari para cezası uygulanacak.

2 yıl önce

Yasin Börü davası: 15 sanığa müebbet hapis cezası verildi

Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014'te Kobani olayları bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilerde Yasin Börü'nün öldürülmesine ilişkin Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden görülen davada karar çıktı. Müebbet hapis cezası alan sanıklar Sanıklar Sedat Çoban, Mecnun Akkoyun, Uğur Doğanay, Abdurrahim Pamuk, Mehmet Şah Yüce, Ali Güler, Ümit Doğanay, Ahmet Taylan, Hasan Uyanık, Burhan Dicle, Ali Karakurt, Cevher Türk, Mehmet Çağlar, Resul Savur ve Remzi Özşan, "canavarca hisle veya eziyet çektirerek çocuğu öldürme" suçundan "ağırlaştırılmış müebbet" hapis cezasına çarptırıldı. Üç sanığa 23 yıl hapis cezası verildi Olay tarihinde 18 yaşından küçük olan sanıklar Yılmaz Oğurlu, Ahmet Selçuk ve Ali Kaya'ya da aynı suçtan 23'er yıl hapis cezası verildi. Savunmaları tespit edilmeyen sanıklar Cihan Yıldız, Rıdvan Baş, Mustafa Daşçi ile mazeret bildiren Erkan Balaban, Ferdi Gül ve Mazlum İçli'nin dosyaları ayrıldı. Sanık Hüseyin Okçu ise beraat etti. 6-7 Ekim Kobani olayları: Ne olmuştu? Türkiye'nin toplumsal birlik ve beraberliğine yönelik son en önemli provokatif olaylarından biri olan 6-7 Ekim olayları, HDP'nin çağrısı üzerine başlamıştı. 6-7 Ekim 2014'te YPG/PKK mensuplarının eğitildiği Kobani (Ayn el Arap) bahane edilerek Türkiye genelinde 35 ilde PKK/PYD yandaşları, ülke çapında şiddet olaylarının yaşanmasına sebep olmuştu. Yasin Börü ve arkadaşları nasıl öldürüldü? 7 Ekim'de kurban eti dağıtırken saldırıya uğrayan Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökoğuz, evdeki kadının yardımıyla bir apartmanın 3'üncü katındaki daireye sığındı. Olayı öğrenen ev sahibi Hasan Okçu da eve gelerek Yasin ve arkadaşlarının dışarı çıkmalarını istedi. Yasin ve arkadaşları ile ev sahibinin eşi polisi arayıp yardım isterken, ev sahibi Hasan Okçu ise saldırganlarla bağlantılı birini aradı. Kapıdaki grup arasında bulunan ve PKK mensubu Uğur Doğanay, üst katın balkonundan perde ve çarşaf yardımıyla alt kata girip ilk ateşte Hasan Gökguz'u vurdu. Ardından Yusuf Er'i bacağından yaraladı. Ev sahibi Hasan Okçu'nun verdiği anahtarla kapıyı açan Uğur Doğanay, dışarıda bekleyen grubu içeri aldı. Terörist grup, Yasin ve arkadaşlarını ateşli silahla vurup 3'ünü pencereden attı. Birini de sürükleyerek binadan çıkardı. Atıldıkları yerde can çekişen Yasin ve arkadaşları aşağıda bekleyen grup tarafından, satır, taş, sopa ve tekmelerle linç edilerek, üzerlerindeki değerli eşyaları gasp edildi. Evi arayan saldırganlar, yaralı halde tuvalette buldukları Yusuf Er'i döverek binadan dışarı çıkardı. Yerde yatan 4 cesede işkence edilirken, kaçmayı başaran Yusuf Er'in arkasından ateş edildi. İsabet almayan Yusuf Er bir süre kaçtıktan sonra bir sokakta bayılınca çevredekiler tarafından hastaneye kaldırıldı. Yasin Börü cinayeti davasının geçmişi Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014'te düzenlenen izinsiz gösterilerde Yasin Börü ve 3 arkadaşının öldürülmesiyle ilgili dava Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmüş ve 24 Nisan 2017'de hüküm açıklanmıştı. Aralarında suça sürüklenen çocukların da bulunduğu 41 kişiden 25'i farklı hapis cezalarına çarptırılırken, 13'ünün beraatine, o tarihte firari olan 3 sanığın da dosyalarının ayrılmasına karar verilmişti. Firari sanıklardan Ersin Filizer, 2 Ocak 2018'de Diyarbakır'da yakalanmıştı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, sanıklardan kasten öldürme suçundan mahkum edilen 24'ü ile Hüseyin Okçu'nun beraatine ilişkin hükmü bozmuştu. Bozma ilamında Yasin Börü'nün olay tarihinde 18 yaşından küçük olduğuna dikkati çekilerek, "canavarca hisle öldürmek" suçundan mahkum edilen sanıkların bu suçu "çocuğa karşı" işlediğinin de değerlendirilmesi gerektiği belirtilmişti. İlamda, Hüseyin Okçu'nun cep telefonu arama kayıtları ve sinyal bilgileri değerlendirilerek, Diyarbakır'da bulunup bulunmadığı kesin olarak tespit edilmeden hüküm kurulmasının bozma gerekçesi yapıldığı bildirilmişti. Ersin Filizer ile firari 2 sanığın yargılanması ise mahkemenin başka bir dosyasında yürütülüyor.

2 yıl önce

MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin davada 18 sanığa verilen hapis cezaları onandı

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, FETÖ mensuplarınca Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin davada 18 sanığa verilen hapis cezalarını onadı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, MİT tırlarının durdurulması davasında eski Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık'a verilen 22 yıl 6 ay hapis cezasını onadı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, MİT tırlarının durdurulması davasında eski Adana Jandarma Bölge Komutanı Hamza Celepoğlu'na verilen 20 yıl hapis cezası onadı.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü’den Altındağ açıklaması: Suçlular adalet önünde hesap verecek ve hak ettikleri cezayı alacaklardır

Çelik’in açıklamaları şöyle; Emirhan Yalçın kardeşimizin hayatını kaybettiği hadise hepimizi derinden üzmüştür. Emirhan kardeşimize Yüce Allah’tan rahmet, ailesine ve milletimize başsağlığı diliyoruz. Güvenlik güçlerimiz Emirhan’ı katleden failleri yakalamıştır, yargı adaleti tesis edecektir. Bu çok üzücü hadise üzerinden bazı provokasyonlar tertip edilmeye çalışılıyor. Bu provokasyonların hedefi ülkemize ve insanımıza zarar vermektir. Suç bireyseldir. Suçlular adalet önünde hesap verecek ve hakettikleri cezayı alacaklardır. Sığınmacı düşmanlığı yapan provokatörler ile sığınmacı kılığındaki provokatörler aynı şeyi hedefliyorlar. Hepsi aynı madalyonun iki yüzüdür. Ülkemize ve insanımıza zarar vermek istiyorlar. Failleri etnik kimliği üzerinden tanımlayan ve toplulukları hedef gösterenler ülkemize zarar vermeye çalışan bir atmosfer oluşturmaya çalışıyorlar. Adaleti tesis etme yükümlülüğüne sahip yargı kurumları görevlerini yapacaktır. İnsan canına kastedenler gereken cezayı alacaktır. Kendilerini emniyet ve yargının yerine koymaya çalışarak insanları hedef gösterenler, bu ülkeye kötülük yapmak isteyenlerdir. Millet olarak birliğimizi ve dirliğimizi hedef alan provokasyonlara karşı sağduyulu olmalıyız. Sosyal medya üzerinden yapılan yalan haber ve dezenformasyonlara dikkat etmeliyiz. Büyük milletimiz sahip olduğu yüksek ahlaki değerler ve tarihten süzülen tecrübesiyle tüm provokasyonları boşa çıkaracaktır. Tarih boyunca mazlumların sığınağı olan devletimiz hem mazlumları koruyacak hem de tüm provokatörlerle mücadele edecektir. Siyasette rekabet tabii ki gereklidir. Ancak ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı nefret dili asla muhalefet olarak değerlendirilemez. Bazı siyasilerin sığınmacılara yönelik uzun süredir kullandığı nefret dilinin yol açabileceği tehlikelerin ne kadar büyük olduğu ortadadır. Ne ülkemizde birilerinin sığınmacı kılığında provokasyon yapmasına müsaade ederiz, ne de sığınmacılara karşı nefret üretmeye çalışanlara müsaade ederiz. Tarihi tecrübemiz mazlumları korumaya ve her türlü kaos planını bertaraf etmeye yeter. Büyük milletimiz insanlık vicdanının temsilcisidir. Emniyet ve yargı kurumları görevinin başındadır. Kendini emniyet ve yargının yerine koymaya çalışanlar, milletimizin vicadanına saldırmak isteyenlerdir. Vatandaşlarımızın şikayetlerinin çözüm yeri emniyet ve yargı kurumlarıdır. Vatandaşlarımızın rahatsızlıklarının ve kaygılarının hepsini takip ediyoruz. Gerekli çalışmaları yapıyoruz ve tedbirleri alıyoruz.

2 yıl önce

Cezası kesinleşen emekli generallerin 'rütbeleri sökülsün' talebi

Alınan bilgiye göre, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, cezası kesinleşen hükümlüler, Ahmet Çörekçi, Aydan Erol, Cevat Temel Özkaynak, Çetin Doğan, Çetin Saner, Çevik Bir, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri, Hakkı Kılınç, İdris Koralp, İlhan Kılıç, Kenan Deniz, Vural Avar ve Yıldırım Türker'e ait kesinleşme şerhlerini, Genelkurmay Başkanlığına ve Milli Savunma Bakanlığına iletti. Mahkemenin yazısında, kesinleşen karara göre, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 30 ve 31. maddelerine göre gereğinin yapılması istendi. Askeri Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri Askeri Ceza Kanununun 30. maddesi, asker kişiler hakkındaki hükümlülük halinde, "Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezası" verilmesini düzenliyor. Kanunun 31. maddesinde ise Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarma cezasının niteliği, "hükümlünün Silahlı Kuvvetlerle ilişiğinin kesilmesi" olarak yer alıyor. Bu ceza, ayrıca bir hükme gerek kalmaksızın askeri rütbe ve memuriyetlerin kaybedilmesi sonuçlarını doğuruyor.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 28 29