06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

Cezaevindeki PKK’lıları beslemişler: Para gönderenlerin bazıları HDP teşkilatlarında yönetici ve üye çıktı

Marmara Bölgesi'ndeki cezaevlerinde yatan bin 314 PKK'lıya 2018'den bu yana sistematik şekilde para gönderen 28 kişi hakkında 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi. Kandil ile bağlantıları tespit edilen şüphelilerin, koordinasyon merkezi İstanbul'du. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, terör örgütü PKK'nın cezaevindeki teröristlere para aktaran yapılanması içinde bulunan 28 şüpheli hakkında iddianame düzenledi. Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, örgütün tutuklu PKK'lılara nasıl para aktardığı tüm detaylarıyla anlatıldı. Marmara Bölgesi'nde bulunan cezaevlerindeki teröristlere para aktaran yapının Kandil'le bağlantılı olduğu ve tüm koordinasyonun İstanbul'dan yürütüldüğü belirtildi. 1314 PKK'LI TERÖRİSTE PARA Savcılığın İstanbul, Tekirdağ, Edirne ve Kocaeli'deki 11 ayrı cezaevinden istediği para yatırma evraklarını inceleyen İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, hükümlü ve tutuklu 1314 PKK'lıya 2018'den bu yana para aktarıldığını tespit etti. İncelenen para transferleri üzerine 28 şüpheli gözaltına alındı. Para yatırdıkları PKK'lılarla herhangi akrabalık ve vasilik gibi hukuki bağı bulunmayan şüphelilerin, hiç tanımadığı en az 3 hükümlü ve tutuklu PKK'lıya sistematik şekilde para gönderdiği kaydedildi. AYNI GÜN, AYNI SAAT İddianamede, PTT üzerinden cezaevlerine gönderilen paraların bir kısmının tutuklu bulunan İran, Irak ve Suriye uyruklu teröristlere "sistematik şekilde aynı gün, aynı saat ve aynı miktarda yatırıldığı" anlatıldı. PKK'lı teröristlerin avukatlarının da cezaevi ziyaretlerinde hesaplara para yatırdığı belirtildi. Teröristlere para aktaran 28 şüpheli hakkında "terörün finansmanı" suçu kapsamında 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianame İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilirken, ilk duruşma ilerleyen günlerde görülecek. PARA YATIRANLAR HDP YÖNETİCİSİ Yeni Şafak'ın haberine göre, Teröristlere para gönderen şüphelilerin bir kısmının HDP Sultanbeyli ve Üsküdar teşkilatlarında yönetici ve üye konumunda olduğu ortaya çıktı. Adına para yatırılan PKK'lıların kendi aralarında yaptıkları örgütsel yazışmalarda, "parayı yatıran kişileri tanımadıklarını" söyledikleri tespit edildi.

2 yıl önce

Cezaevindeki Selahattin Demirtaş, 'Kürtler, Mansur Yavaş'a oy verir mi?' sorusuna bakın ne cevap verdi! Terör suçlusu Demirtaş'ın adayı İmamoğlu!

Gazeteci Candaş Tolga Işık, avukatları aracılığıyla halen Edirne cezaevinde tutuklu bulunan HDP eski eş genel başkanı ve terör suçlusu Selahattin Demirtaş’a son günlerin cevabı en çok merak edilen sorusunu sordu: Eğer millet ittifakının adayı Mansur Yavaş olursa Kürtler, ülkücü Yavaş’a oy verir mi? Demirtaş "İsimlere takılmadan ilkeler üzerinden bakmak lazım. Millet İttifakına herhangi bir aday dayatmamız söz konusu olamaz. Ancak eğer ki aday geniş kesimlerin de ortak adayına dönüşecekse bu durumda adayı belirlerken bu kriterleri göz önüne alacaklardır diye düşünüyorum, isim noktasında bugün herhangi bir fikir beyan etmem doğru olmaz" şeklinde kaçamak bir cevap verdi. Ardından da ağzındaki baklayı çıkardı ve gönlünden geçen ismin Ekrem İmamoğlu olduğunu ortaya koydu: DEMİRTAŞ'IN ADAYI EKREM İMAMOĞLU "Ancak ben şahsen Ekrem beyi de takip etmeye çalışıyorum, tüm baskılara rağmen elinden geldiğince hizmet etmeye, başarılı olmaya gayret ediyor. Olabildiğince kucaklı olmaya gayret ediyor, Anadolu’da toplumsal karşılığı da olduğunu görebiliyorum."

2 yıl önce

Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'da aktif rol alan askeri öğrencileri cezaevinde ziyaret etmek için Adalet Bakanlığı'na başvurdu. Bakanlıktan 'Olur' cevabı alınca oyunu bozuldu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 15 Temmuz'da aktif rol oynayan ve FETÖ'nün Hava Harp Okulu yapılanmasında yer alan darbeci askeri öğrencileri cezaevinde ziyaret etmek istediği ortaya çıktı. FETÖ'cülere şirin gözükmek için KHK ile kamudan ihraç edilen örgüt mensuplarıyla toplantılar yapan CHP, 15 binden fazla KHK'lı ile bir araya gelmişti. Bu kişilere yeniden yargılama ve işe iade sözü veren CHP, bu sefer de darbeci askerlerle yakınlaştı. ZİYARET SÖZÜ VERDİ FETÖ, darbe girişiminden bu yana "askeri öğrencilerden darbeci olmaz" söylemleriyle kampanya yürütüyor, ancak askeriyeye de öğrenciler sayesinde güçlü bir şekilde sızdı. Örgüte kazandırılan küçük yaştaki çocuklar, askeri okullara yönlendirildi. FETÖ, çaldığı sınav sorularını da bu kişilere dağıtarak askeri okulları kazanmalarını sağladı. 15 Temmuz'da aktif rol alan darbeciler arasında askeri öğrenciler de bulunuyordu. Darbeci Hava Harp Okulu öğrencilerinin aileleri, CHP'nin TBMM'deki grup toplantısına katıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşen aileler, Kılıçdaroğlu'ndan "Onları cezaevinde ziyaret edeceğim" sözü aldı. İZİN ÇIKTI, GİTMEDİ Adalet Bakanlığı ile temasa geçen CHP kurmayları, Kılıçdaroğlu'nun cezaevindeki Hava Harp Okulu öğrencilerini ziyaret etmek istediğini iletti. Talebe olumlu yanıt veren bakanlık, ziyaret için Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'ne dilekçe verilmesi gerektiğini bildirdi. Ancak Kılıçdaroğlu'nun, bakanlığın ziyarete izin verileceğini bildirmesinin ardından bu ziyaretten vazgeçtiği öğrenildi. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'ne Kılıçdaroğlu ve CHP kurmayları tarafından herhangi bir dilekçe gönderilmedi. Yeni Şafak'ın haberine göre, Kılıçdaroğlu ve CHP kurmaylarının, bakanlığın izin vermeyeceği beklentisiyle cezaevi ziyaretini şova dönüştürme planı yaptığı düşünülüyor. BASKIN ALIŞKANLIK YAPTI Altılı masanın Cumhurbaşkanı adayı olmak isteyen Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının adı her öne çıktığında bir kuruma baskın düzenleyip gündeme gelmek istedi. Kılıçdaroğlu, muhalefet adı altında kamu kurumlarının kapısına dayanmayı alışkanlık haline getirdi. Sosyal medyadan "Geliyorum" diye Twitt atan Kılıçdaroğlu, emrivaki ziyaretlerine 15 Ekim 2021'de Merkez Bankası ile başladı. Kılıçdaroğlu, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu tarafından ağırlandı. CHP liderinin ikinci adresi TÜİK oldu. Ancak dönemin TÜİK Başkanı Prof. Sait Erdal Dinçer, kurumu siyasi tartışmaların parçası haline getirmemek için randevu vermeyince kapıda kaldı. Mülakat tartışmalarını fırsat bilen Kılıçdaroğlu 30 Aralık'ta soluğu bu kez Milli Eğitim Bakanlığı'nda aldı. Ancak randevuya takıldı. Kılıçdaroğlu'nun kapıdan döndüğü son adres ise Et ve Süt Kurumu oldu. KHK'LILARLA FLÖRT CHP, KHK'lılarla ilk toplantıyı 2021'in Haziran ayında yapmıştı. O tarihten bu yana 50 şehirde bu toplantılar gerçekleştirildi. Kemal Kılıçdaroğlu ise 2021'in Ağustos ayından bu yana ihraç FETÖ'cülere göz kırpıyor. Sık sık bu konuyu gündeme getiren Kılıçdaroğlu, kamudan temizlenen örgüt mensuplarını yeniden devlet kurumlarına yerleştireceğini dile getiriyor. 35 ilde platform kuran KHK'lılar, CHP sayesinde 32 ilde daha örgütlenerek platform sayısını 67'ye yükseltti.

1 yıl önce

4 yıl 11 ay hapis cezası alan CHP'li Canan Kaftancıoğlu Silivri Cezaevi'ne gönderildi!

Sosyal medya paylaşımları nedeniyle "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret", "Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak" ve "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlarından hakkında verilen 4 yıl 11 ay 20 gün hapis cezası Yargıtay tarafından onanan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, infaz işlemleri için adliyeye geldi. Canan Kaftancıoğlu infaz işlemleri için geldiği adliyeden Silivri cezaevine gönderildiği öğrenildi. Kaftancıoğlu'nun denetimli serbestlik kapsamında yeniden serbest bırakılması bekleniyor. Hakkında verilen onama kararının infaz savcılığına ulaşmasının ardından İstanbul Adalet Sarayı'na gelen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na partili bir grup eşlik etti. YARGITAYIN ONAMA KARARI Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Kaftancıoğlu'nun İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanarak 6 Eylül 2019'da mahkumiyetine karar verilen davanın temyiz incelemesini tamamlamıştı. Kaftancıoğlu'na "kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret"ten verilen 1 yıl 6 ay 20 gün ile "Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak"tan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezalarını kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu gerekçesiyle onayan daire, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan verilen 2 yıl 4 ay hapis cezasını ise 1 yıl 9 ay olarak düzelterek onama kararı vermişti. Daire, Kaftancıoğlu'na, "Silahlı terör örgütü PKK/KCK propagandası yapmak" suçundan verilen 1 yıl 6 ay hapis ile "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" suçundan verilen 2 yıl 8 hapis cezalarını ise bozmuştu. Kaftancıoğlu'nun, sosyal medya paylaşımı ve bir televizyon kanalındaki konuşmaları nedeniyle "Silahlı terör örgütü PKK/KCK propagandası yapmak" suçundan cezalandırıldığı anımsatılan kararda, bu eylemlerin söz konusu suçun unsurlarını oluşturmadığı ifade edilmişti. Kararda, "Terör örgütü propagandası yapma suçunun oluşması için terör örgütüyle ilgili bir öğretinin, düşüncenin veya inancın başkalarına tanıtılması, benimsetilmesi ya da yayılması amacıyla yapılmasının yanında terör örgütünün cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek, bu yöntemleri övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde yapılması gerekmektedir." denilmişti.

1 yıl önce

Silivri Cezaevi'nin adı Marmara Cezaevi olarak değiştirildi

Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'ın dilekçesi üzerine Adalet Bakanlığı, Silivri Cezaevi’nin adının 'Marmara' olarak değiştirilmesini kararlaştırdı.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan tarihi karar: Diyarbakır Cezaevi müzeye çevrilecek

Uzun süredir müze ya da kültür merkezine çevrilmesi için tartışmaları süren ve bu konuda belli bir hazırlık da yapılan Diyarbakır Cezaevi ile ilgili nihai karar verildi. Erdoğan, bu kararı Diyarbakır gezisi sırasında açıklayacaktı ancak Bartın'da yaşanan maden felaketi nedeniyle bu gezi ertelendi. Erdoğan'ın yeni bir tarih belirledikten sonra Diyarbakır'a gitmesi ve bu gezi sırasında kararı açıklaması bekleniyor. Müze kararının açıklaması sırasında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, cezaevinin temsili anahtarını Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy'a vermesi planlanıyor. İŞKENCELER HATIRLANACAK Sabah'ın haberine göre, Cezaevinin koğuşlarının bulunduğu bölümler, gezenlere burada yaşanan işkence ve insan hakları ihlallerini anlatacak şekilde düzenlenecek. Aynı zamanda vatandaş son 20 yıl içinde cezaevlerinin nasıl değiştiğini, insan hakları anlamında nereye gelindiğini de görme olanağı bulacak. Diyarbakır Cezaevi'nin bulunduğu alan ve binalar çok büyük olduğu için bazı bölümler konferans salonu gibi amaçlarla da kullanılacak. 34 KİŞİ İŞKENCEDE ÖLDÜ, YÜZLERCE KİŞİ SAKAT KALDI Diyarbakır Cezaevi, 12 Eylül darbesinden birkaç ay önce açıldı. Darbe ve sonrası dönemde yapılan işkenceler nedeniyle dünyanın en kötü şöhrete sahip on cezaevi arasında yer aldı. 1980-1984 yılları arasında gördüğü işkenceler nedeniyle 34 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi ise sakatlandı. Diyarbakır, cezaevinde kalanların anlattıkları yaşananların ne kadar korkunç olduğunu kelimelerin bile anlatamayacağını ortaya koyuyordu. Elektrik verme, dışkı yedirmenin en sıradan işkence olarak kabul edileceği cezaevinde, birçok kadının da tecavüze uğradığı biliniyor. BUZ, CAMA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ O dönem cezaevinde kalanlar arasında AK Partili eski milletvekili Orhan Miroğlu da bulunuyor. Daha önce yaşadıklarını kamuoyu ile paylaşan Miroğlu, 2 yıl boyunca su yüzü görmediklerini, bahçedeki buzların kırılarak cama dönüştürüldüğünü ve kendilerinin çıplak olarak bunların üzerinde süründürüldüğünü aktarmıştı.

1 yıl önce

Bursa'da cezaevi personelini taşıyan servis aracına saldırı düzenleyen terörist yakalandı

İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre; Bursa'da cezaevi personelini taşıyan servis aracına yönelik 20 Nisan 2022 tarihinde uzaktan kumandalı EYB ile saldırı gerçekleştiren MLKP terör örgütünün silahlı yapılanması FESK hücresine yönelik Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı koordinesindeki İstanbul Bursa Balıkesir ve İzmir Emmiyet Müdürlüklerince yürütülen uzun soluklu istihbarat çalışmaları neticesinde, İzmir Dikili'de 17 Eylül 2022'de 3 örgüt mensubu yakalanmıştı. Operasyonda firari olarak aranan ve Bursa eyleminde de bombayı Balıkasirdeki hücre evinde hazırlanması ve getirilmesi sürecinde yer alan; EMRE-ZAFİR kod adlı Cebrail Gündoğdu isimli örgüt mensubunun yakalanması için tüm birimler alarma geçirildi. Operasyon sonrası hareket alanı daraltılan Cebrail Gündoğdu'nun yeni güvenli nokta bulma ve/veya yurtdışına kaçmak amacıyla İzmir'e geldiğinin tesbit edilmesi üzerine, EGM İstihbarat Başkanlığı koordinesinde sürdürülen ve MİT Başkanlığınca destek verilen çalışmalar neticesinde, İzmir’in Menemen ilçesinde bugün sabah saatlerinde İzmir Emniyet Müdürlüğünce yakalanması sağlandı.

1 yıl önce

Adalet Bakanı Bozdağ, Diyarbakır Cezaevi'nin kapısına kilit vurdu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır programına eşlik eden Adalet Bakanı Bozdağ ile Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı toplu açılış töreni öncesinde müzeye çevrilmek üzere Adalet Bakanlığı’ndan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilen Diyarbakır Cezaevini ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. İncelemenin ardından açıklama yapan Bakan Bozdağ, cezaevinde yaşanan olayların Türk demokrasi tarihine geçen kara bir leke olduğunu belirterek, "Bugün Diyarbakır cezaevinin kapısına kilit vuruyor ve böylelikle bir dönemin daha kötü hatıralarıyla hak ihlalleriyle anılan bir mekanı kapatmış, kapısına kilit vurmuş oluyoruz. İnşallah bundan sonraki süreç burada geçmişten ders alan ve geleceğe daha iyi hazırlanan bir Türkiye için burası bilim, kültür ve bir ibret ve iyilik merkezi olarak Diyarbakırlılar başta olmak üzere aziz milletimize hizmet edecektir." dedi. "İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE KONUSUNDA SIFIR TOLERANS UYGULAMASINI HAYATA GEÇİRDİK" Diyarbakır Cezaevi’nin de kapatılmasıyla Türkiye’de kötü muamele ve işkence gibi olaylarla anılan cezaevi kalmadığını vurgulayan Bakan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün burada bu mekanın kapısına kilit vurmak suretiyle Türkiye’de geçmişte kötü hatıraların ve hak ihlallerinin merkezi olmuş yerlerden birinin daha kapısına kilit vurmanın şeref ve onurunu yaşıyoruz. Bildiğiniz gibi daha önce Yassıada mahkemelerinin yapıldığı ve ülkemizin seçilmiş Başbakan’ı ve bakanlarının idamına giden süreçlerin ve onların cezaevi dönemlerinin yaşandığı o büyük cinayete ilişkin hadiselerin bulunduğu alanı da biz Demokrasi ve Özgürlükler Adası yaptık ve oranın da kapısına hem kilit vurduk, hem büyük bir anı merkezi, hatıra merkezi ve demokrasi tarihimiz, özgürlükler bakımından da önemli bir mekan haline getirdik. Daha önce yine Ulucanlar Cezaevinde aynen Diyarbakır Cezaevimiz gibi kötü hatıraların ve hak ihlalleri ile anılan bir yerdi. Oranın da kapısına kilit vurduk. Daha sonra orayı da anı müzesi haline getirdik. Türkiye’de son 20 yıl içerisinde pek çok insan hakları ve demokratikleşme yönünde tarihi adıma imza attık. Olağanüstü hal yönetimini bu dönemde kaldırdık. İnkar ve asimilasyon politikalarına bu dönemde son verdik. Ana diller, yerel dil ve lehçeler üzerindeki baskı ve yasakları bu dönemde kaldırdık. İnsan hakları konusunda önemli adımlar attık. İşkence ve kötü muameleye zaman aşımı uygulanmayacağını yasalarımıza geçirdik ve işkence ve kötü muamele konusunda sıfır tolerans uygulamasını bu dönemde hayata geçirdik. İnşallah bu kapanan cezaeviyle de geçmişte kötü muamele ve hak ihlalleri ile anılan Türkiye’de faal halde bulunan herhangi cezaevi de kalmayacaktır.” Bakan Bozdağ, yeni dönemde de demokratikleşme, insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda önemli reformlara imza atmaya devam edeceklerini kaydetti. "TÜM BUNLAR, SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN İRADESİYLE OLDU" Kötü muamele ve işkence ile anılan cezaevlerinin kapılarına kilit vurulması ve buraların anı merkezi haline getirilmesi hususlarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden Bakan Bozdağ, “Sayın Cumhurbaşkanımıza bu bütün değişiklikleri ortaya koyma iradesi ve kararlılığından dolayı şükranlarımı sunuyorum. Gerek Yassıada’nın, Demokrasi Özgürlükler Adası olması, gerekse diğer adımların atılması, gerekse bugün burada hak ihlalleri ve kötü uygulamalarıyla anılan Diyarbakır Cezaevinin kapısına kilit vurulması Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle olmuştur. Şahsım ve aziz milletimiz adına, Diyarbakırlılar adına bende Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum.” dedi. "CEZAEVİNİN KAPISINA KİLİT VURAN BİR ADALET BAKANI OLMANIN ŞEREFİ BANA YETER" Diyarbakır Cezaevindeki incelemelerin ardından kapıya kilit vuran Bakan Bozdağ, anahtarı Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’a teslim ederek, “Ben kapıya kilidi taktım. Cezaevinin kapısına kilit vuran bir Adalet Bakanı olmanın şerefi bana yeter. Bundan sonra daha güzel anılmasını sağlayacak değerli Kültür Bakanımızdır. Ben anahtarı da kendisine emanet ettim. Artık bu anahtar cezaevi müdürlerinin, infaz koruma memurlarının eliyle değil, anı müzesi sahiplerinin, kültür elçilerinin, iyilik ile yarışanların elinde olacaktır. Ben sayın bakanımıza büyük bir onurla böyle bir kapıya kilit vurmanın heyecan ve şerefiyle anahtarı teslim ettim. Bundan sonra söz de icraat de onun” diye konuştu. ERSOY: CEZAEVİNİ BİR BİLİM VE KÜLTÜR YUVASI HALİNE GETİREN BİR BAKANLIK OLMA ŞEREFİNİ YAŞAYACAĞIZ Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da Bakan Bozdağ’dan anahtarı teslim alarak, geçmişte yaşanan hatalardan ders alınması gerektiğini vurguladı. Cezaevini kültür ve bilim yuvası haline getiren bakanlık olmaktan şeref duyduğunu aktaran Bakan Ersoy, şöyle konuştu: “Geçmişteki yanlışlarımızdan, hatalarımızdan ders çıkarmalıyız ve gelecekte bunları tekrarlamamak içinde hatırlamamız gerekiyor. O yüzden burası yeniden planlanırken aslında anı-müze olarak planlanacak ama cazibe noktası haline gelmesi için kültürel etkinliklerle, kültürel noktalarla da canlandırılacak. Önemli olan başta Diyarbakır olmak üzere vatandaşların birçok sebepten dolayı burayı düzenli olarak ziyaret etmeleri ve her ziyarette geçmişte yapılan yanlışları görüp ders çıkarmaları esas alınıyor. Eskiden girilmesi yasak olan, girilmesi çok zor olan girdikten sonra da çıkması çok zor olan bir yerdi. Şimdi girilmesi de çıkması da kolay olan halkla bütünleşen bir merkez haline gelecek. Çok önemli bir adım atıyor Sayın Cumhurbaşkanımız. Sayın Bakanın da belirtiği gibi Bakanım cezaevi kapatan bir Bakan olma onurunu yaşıyor. Biz de cezaevini bir bilim yuvası, kültür yuvası haline getiren bir bakanlık olma şerefini yaşayacağız inşallah.”

1 2 3 4 5