29 Nisan Pazartesi 2024
2 yıl önce

“CHP’nin Frankenstein’ı Özgür Özel”

Son günlerde de, Terör örgütü PKK’nın yayın organlarına ödül verilen törenlerde boy gösteren Özgür Özel, her açıklamasıyla Cumhur İttifakını ve hükümeti hedef alıyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin danışmanı Yıldıray Çiçek, 20 Eylül 2021’deki TürkGün gazetesindeki köşe yazısında CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel'i şöyle tarif etmişti. İşte o yazı: CHP’nin Frankenstein’ı Özgür Özel Türk siyasetinde siz hiç CHP’deki Özgür Özel, Engin Özkoç ve Engin Altay gibi başka itici tip gördünüz mü? CHP’ye bela okusan, başlarına gelmiş en büyük bela sanırım bu tiplerle temsil edilmek ve CHP’nin sözcülüğünü bunların yapıyor olmasıdır. O konuşma tarzları, üslupları, mimikleri, ses tonları, siyasi yorumları bu kadar mı itici olur, bu kadar mı irite eder adamı? Hele o Özgür Özel… Türk siyasetinde onun ayarında siyasete iğrençlik katan bir benzeri yoktur. Onu ekranda konuşurken görünce bizde direkt mide bulantısı etkisi yaratıyor. Bunun yüzünün derisi emin olun utanan, yüzü kızaran insan modelinden değil… Her konuda rezil oluyor ama böyle bir yüz derisi taşıdığı için utanması, yüzünün kızarması olmuyor. Ukala, haddini bilmez, zekâ düzeyi tartışmalı açıklamalarla CHP’yi temsil ediyor. Kemal Kılıçdaroğlu tam kendine yakışan tiplerden kadrosunu oluşturmuş. Eczacı Özgür Özel, boş vakitlerinde her hapı vücudunda denedi de ondan mı bu hale geldi acaba? Bu Özgür Özel’in dil ve zekâ orantısı bir hayli bozulmuş, siyasetin Frankenstein’ı gibi ortada dolanıyor. MHP ve Cumhur İttifakı’na yönelik açıklamalarına bakın bu özelliklerini çok net görürsünüz. Geçen gün CHP’nin Frankenstein’ı olarak kameraların önüne çıkarak nasıl bir rahatsız tip olduğunu MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’ye saldıran uslüpla yine göstermiştir. MHP Lideri Devlet Bahçeli, CHP’nin Türk-İslam düşmanlıklarına, milli-manevi değerlere saldırılarına karşı en ağır tepkileri göstermektedir. Geçtiğimiz gün de İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin rezaletine “Be hey utanmazlar, yarı çıplak semazen nedir? Bu soysuzluk nasıl gösterilmiştir? 7,5 asırlık Mevlevi kültürüne bu saygısızlık nasıl hazmedilecektir? Bu kepazeliği izleyen belediye başkanını geçtik de Kılıçdaroğlu hiç mi utanmamış, hiç mi vicdanı sızlamamıştır? CHP’li İzmir Belediyesi edepsizlik çukuruna devrilmiştir. Bir de çıkmışlar, yarı çıplak soytarıyı, Türkiye’yi 50’den fazla ülkede temsil etmiş bir modern dans sanatçısı ve koreograf olarak tanıtmışlar. Neymiş, modern bir dans gösteriymiş. Batsın sizin modernliğiniz!” şeklinde tepki göstermişti. Bu rezalet karşısında özür dilemesi gereken CHP’nin Frankenstein’ı, özür dilemek yerine MHP Liderine karşı “Bahçeli’nin semazen ile ilgili sorunu, kendisinin bir siyasi semazen olmasından kaynaklıdır.” şeklinde zekâ düzeyi oldukça düşük bir cevap vermiştir. Tipitip Özgür Özel, CHP’nin İzmir’deki rezilliği yanında bu cevap ne alaka? AK Parti ile 15 Temmuz akşamı Cumhur İttifakı kuruldu diye bu ithamlarda bulunan CHP’nin Frankenstein’ı AKP ile koalisyon kurmak için yalvardıkları günleri unutuyor galiba? CHP’nin Frankenstein’ı Özgür Özel’in çizgi film kılıklı genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 7 Haziran seçimleri sonrası neler diyordu?: “AKP ile koalisyon kurulmazsa çok üzülürüm”, “AKP ile ön yargısız, kırmızı çizgisiz, 17-25 Aralık’ı dayatmadan, Türkiye için her türlü ödünü vermeye hazırız” “AKP ile ön yargısız bir şekilde görüşeceğiz; 17-25 Aralık konusunda rövanşist olmayacağız’’ Peki dil ve zekâ orantısını kaybetmiş Özgür Özel sen AKP ile koalisyon kurulması noktasında 2015 yılında neler diyordun?: “Eğer yarın bu koalisyon kurulmayacak olursa, Sayın Genel Başkanımız, ‘Davutoğlu’ndan, bu koalisyonun niçin kurulamadığını, bize açıklamasını bekleyeceğiz’ dedi. Biz de onu duyacağız.” 35 gün AKP’nin peşinde koalisyon kurmak için yalvararak koşturan CHP’nin, 15 Temmuz akşamı kurulmuş Cumhur İttifakı’nı yorumlaması pespayeliktir. “15 Temmuz tiyatrodur” diyenlere, terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile ittifak kurmuş olanlara 15 Temmuz akşamı kurulmuş Cumhur İttifakı’nı anlatmak beyhude bir çabadır. MHP Lideri Devlet Bahçeli dün PKK açılımına karşıydı, bugün son 6 yılda 18 bin 500 terörist öldürülmesini alkışlıyor. CHP’nin Frankenstein’ı Özgür Özel bu durum sizi çıldırtıyor değil mi? Ortağınız HDP’nin sırtını dayadığı PKK’dan, PYD’den, YPG’den Cumhur İttifakı dönemi leş okyanusu oluşması size çok büyük ruhsal darbe oluyor değil mi? Canınızdan can kopuyor hadi itiraf et? Tipitip Özgür, 2016 yılında “Adalardan, dağlardan talimat alan Demirtaş’ın; CHP üzerinden dedikodu siyaseti ile manşet olma çabası ortadadır!” dediğin terörist Demirtaş için şimdi tüm CHP kadrosu olarak özgürlük narası atmanızın temel sebebi siyasi dansözlük mü yoksa siyasi soysuzluk olarak mı değerlendirilmeli? “CHP’nin Allah belasını versin” diye bedduaya gerek yok, çünkü sizin gibileri o partiye zaten bela etmiş… Özgür Özel ihanet-döneklik CHP’de hangi boyutta iyi incele ve sonra gel sonuçları bize bildir tamam mı? Pervane CHP yavaş dön, bir parçanı Kandil’den, diğer parçanı Pensilvanya’dan toplayacaklar sonra…

2 yıl önce

CHP’den HDP’ye tezkere desteği: Ali Şeker: Partimiz tezkereye destek vermemeli, hayır oyu kullanmalıdır

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon yetkisini iki yıl daha uzatan tezkere Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda oylanacak. Oylamada CHP'nin tavrının ne olacağına ilişkin MYK toplantısının ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, "Türkiye’nin güvenliği, yeni bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalma ihtimalimiz varken daha önceki eleştirilerimizle birlikte ama İdlib konusundaki ağır tarihi sorumluluğu gözeterek bir karar vereceğiz” ifadesini kullanmıştı. 'PARTİMİZ CHP HAYIR OYU KULLANMALIDIR' CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker ise tezkere 'hayır' oyu vereceğini açıkladı. Şeker, CHP'deki Gelecek İçin Sol Kanat ekibinin "Genel kurul görüşmelerinde partimizin tezkere destek olmamasını ve 'hayır' oyu vermesini istiyoruz" diyerek yaptığı açıklamayı Twitter hesabından alıntılayarak "Tezkereye hayır" ifadesini kullandı.

2 yıl önce

CHP, HDP'nin talimatına uydu! Özgür Özel açıkladı! "Suriye-Irak tezkeresine "hayır" oyu kullandı

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, parti olarak TSK'nın Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon yetkisini iki yıl daha uzatan tezkereye 'hayır' oyu vereceklerini açıkladı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon yetkisini 2 yıl daha uzatan tezkere, TBMM Genel Kurulu’nda oylanacak.

2 yıl önce

Vatandaşa "CHP iktidara gelirse ne olur?" sorusunu sordular, ekonomi ve tarih dersi verdi!

YouTube'da yayın yapan Ahsen TV kanalına konuşan İbrahim Ufuk Kaynak adlı bir vatandaş, "CHP iktidara gelirse ne olur?" sorusuna yanıt verirken, Türkiye'deki siyasal ve ekonomik durumu öyle güzel değerlendirdi ki, konuşması sosyal medyada büyük beğeni aldı. Son günlerde ülkede yaşanan gelişmelerden başlayarak, ekonomi ve tarih dersi veren Kaynak büyük resmi gördüğü 24 dakikalık konuşmada CHP'den, HDP'ye, İYİ Parti'ye ve küresel güçlere, dövizdeki dalgalanmalara kadar tüm gerçekleri anlattı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: CHP ve HDP cibilliyetlerinin gereğini yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'de görev yapan bir büyükelçi, Türkiye'nin bir kabile devleti olmadığını bilmesi lazım. Benim kitabımda geri adım atmak yok" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere değerlendirmelerde bulundu, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in davetine icabetle, Azerbaycan'a gerçekleştirdikleri günübirlik çalışma ziyaretini verimli bir şekilde tamamladıklarını aktaran Erdoğan, Azerbaycan'ı son olarak haziran ayında ziyaret ettiğini, Aliyev'le, Şuşa'nın ardından bu defa işgalden kurtarılan Füzuli ve Zenglan'da bir araya geldiklerini kaydetti. "Türkiye olarak, bu projelerin parçası olduğumuz için gurur duyuyoruz" Ziyarette, Azerbaycan'ın, işgalden kurtarılan topraklarında hayata geçirdiği yeniden imar ve kalkınma çalışmalarını yakından gördüklerini dile getiren Erdoğan, "Bölgedeki ekonomik kapasitenin canlandırılmasına, ulaştırma hatlarının ihyasına ve yenilerinin inşasına dair faaliyetleri birlikte incelemiş olduk. Azerbaycan'ın başarılarıyla, en az Azerbaycanlı kardeşlerimiz kadar biz de mutlu oluyoruz. Türkiye olarak, bu projelerin parçası olduğumuz için gurur duyuyoruz." dedi. "Kilit önemdeki bir hava ulaştırma güzergahı hayata geçirilmiş oldu" 8 ay gibi rekor bir sürede tamamlanan Füzuli Uluslararası Havalimanı'nın açılışını, Aliyev'le birlikte gerçekleştirdiklerini hatırlatan Erdoğan, böylelikle kilit önemdeki bir hava ulaştırma güzergahının hayata geçirilmiş olduğunu söyledi. Erdoğan, "Bu havalimanı, sadece Azerbaycan için değil, Kafkasların geneli için de ulaştırma konusunda katma değer sunabilecek potansiyele sahiptir. Azerbaycan'ın, bölgenin kalkınma önceliği yönündeki iradesinin tezahürü olan ve çok kısa sürede tamamlanan bu önemli ulaştırma merkezinin faaliyete geçirilmesinde emeği bulunan herkesi tebrik ediyorum." dedi. "Ulaştırma hatlarının önemini her zaman vurguladık" Bölgedeki ulaştırma için önemli bir yere sahip olan karayolları inşasıyla ilgili çalışmaları da yerinde incelediklerini belirten Erdoğan, "Bunların temel atma törenine iştirak ettik. Şirketlerimiz tarafından bölgede sürdürülen karayolu inşaatı çalışmaları hakkında yetkililerimiz ve çalışanlarımızdan bilgi aldık. Türkiye olarak, bölgesel barış ve istikrarın tesisinde ulaştırma hatlarının önemini her zaman vurguladık." diye konuştu. "İşgalin çevreye verdiği tahribatın yaralarının sarılması bakımından önemsiyoruz" Bölgenin yeniden kalkındırılması amacıyla başlatılan akıllı tarım projeleri kapsamında Zengilan'ı ziyaret ettiklerini ifade eden Erdoğan, "Buradaki Akıllı Tarım Kampüsünün temelini, kardeşim Sayın Aliyev'le birlikte attık. İşgalden kurtarılan bölgelerde, tarım üretiminin modern ve sürdürülebilir yöntemlerle yeniden başlamasını, 30 yıla yakın süren işgalin çevreye verdiği tahribatın yaralarının sarılması bakımından önemsiyoruz." dedi. Erdoğan, "Azat edilen Azerbaycan topraklarının, yakın zamanda bölgede örnek birer üretim ve refah merkezi olacağına gönülden inanıyorum. Tüm bu alanlarda ilgili kurumlarımız, kuruluşlarımız ve firmalarımız Azerbaycanlı kardeşleriyle omuz omuza çalışıyor." ifadelerini kullandı. "Türk firmaları çok ciddi işler almış durumdalar" Değerlendirmelerinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, şu an itibarıyla altyapı ve üst yapıda Türk firmalarının Azerbaycan'da çok ciddi bir potansiyele sahip olduğunu gördüklerini söyledi. Erdoğan, "Altyapı inşaatlarında Türk firmaları çok ciddi işler almış durumdalar. İndiğimiz Füzuli Havalimanında 12 Türk firması Azerbaycanlı kardeşleriyle birlikte çalıştılar ve 8 ay gibi kısa bir zamanda burayı yetiştirdiler. Şimdi iki tane daha havalimanının inşası devam ediyor. Onların da süratle, 1 yıl içinde bitirileceği planlanmış vaziyette." dedi. "Türkiye-Azerbaycan iş birliğiyle çok ciddi kararlı bir adım atılmış vaziyette" Akıllı tarım dedikleri olayda da şu anda yoğun bir şekilde Türkiye-Azerbaycan birlikteliğiyle akıllı tarım yapıldığını ve bununla ilgili çalışmaların da yine kararlı bir şekilde devam ettiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Bunun yanında hayvancılıkta da şu anda başarılı bir çalışmanın olduğunu bizzat gördük. Bu başarılı çalışmayla birlikte bir taraftan mayın temizliği de sürüyor. Mayından arındırılmış olan arazilerde şu an itibarıyla gerek Azerbaycan'a gerekse Türkiye'ye yönelik kazan-kazan esasına göre, tarım ve hayvancılık başlamış vaziyette. En az 5-10 bin kadar angus türü hayvan buraya getirilmek suretiyle burada besi hayvancılığı cinsinden bir çalışmanın yapılacağını, bununla da özellikle Azerbaycan'ın et ithalatını minimize edeceklerini bizlere söylediler. Bu da gösteriyor ki şu anda tarımda ve hayvancılıkta bu noktada çok ciddi sıçrama olacak. Aynı şekilde altyapı ve üstyapıda yine Türkiye-Azerbaycan iş birliğiyle çok ciddi kararlı bir adım atılmış vaziyette." "İlham Bey kararlı duruşundan herhangi bir taviz vermiyor" İran'ın son dönemde "İsrail'i buraya getirdiniz" bahanesiyle Azerbaycan'ı ciddi şekilde tehdit ettiği konusunda da değerlendirmede bulunan Erdoğan, "İlham Bey'le bu konunun da müzakeresini yaptık. İlham Bey kararlı bir duruş içerisinde ve o kararlı duruşundan da herhangi bir taviz vermiyor. Dedi ki 'Bizim İsrail'e yönelik verilmiş bir tavizimiz yok. Biz İsrail'le her türlü mal mübadelesi içerisinde adım atabiliriz. Farklı ülkelerle nasıl adım atıyorsak, burada da aynı şekilde İsrail'le bu tür ilişkilerimiz vardır ve bundan sonra da olacaktır.' Bu konularda da ülkeler birbirlerinin karar mekanizmalarını etkilememeli, etkileyemez. Temennimiz odur ki İran da burada aklıselim ile hareket ederse İran ve Azerbaycan arasında herhangi bir sıkıntı yaşanmamış olsun." dedi. Büyükelçilerin geri adımı Atmış oldukları adımın birilerine gövde gösterisini olmadığını, sadece Türkiye'de görev yapan büyükelçilerin Türkiye'nin iç işlerine müdahil olmaması anlamında olduğunu kaydeden Erdoğan, herhangi bir büyükelçinin görev yaptığı ülkenin iç işlerine müdahale yetkisine sahip olmadığını söyledi. Erdoğan, "Viyana Sözleşmesinin 41'inci maddesini bunların benden daha iyi bilmeleri lazım. Çünkü büyükelçilerin kendileriyle ilgili bu tür sözleşmeleri adım adım uygulaması lazım, adım adım takip etmesi lazım. Kaldı ki sen Türkiye'de görev yapıyorsun; Türkiye'de görev yapan bir büyükelçi, Türkiye'nin bir kabile devleti olmadığını bilmesi lazım. Türkiye gibi böyle kadim bir tarihe sahip olan bu ülkede görev yapan büyükelçi neyin nereye varacağını çok iyi bilmesi lazım. Eğer bunu bilmiyorsa Viyana Sözleşmesinin 41'inci maddesini onlara hatırlatmış olduk. Olay bu kadar basit." diye konuştu. Erdoğan, "Tabi Amerika'nın büyükelçisi de bu işe karıştığı için herhalde Biden nezaket gösterisinde bulundu ve ilk açıklama oradan geldi. Zaten Amerika'dan açıklama gelince diğer 9 tanesi de ona tabi olmak suretiyle bu iş böylece kapanmış oldu." dedi. "Benim kitabımda geri adım atmak yok" Erdoğan, Amerika gazetelerinde kendisiyle ilgili yazılan "Erdoğan krizden kaçtı, geri adım attı" manşetleri ile ilgili soruya, "Ben nasıl geri adım attım? Ben taarruzdayım. Benim kitabımda geri adım atmak yok." şeklinde yanıt verdi. "Gereği neyse bunu yapacağız" Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin, kasım ayının sonunda Türkiye'nin sözleşmeyi ihlal edip etmediğine ilişkin olarak bir süreç başlatabileceği konusunda değerlendirmesi sorulan Erdoğan, şunları söyledi: "Benim herhangi bir beklentim yok. Benim sadece tek beklentim var; biz bildiğimizi okuruz. Konsey bildiğini mi okur; okusun. Onlar ne okuyor; dinleriz, görürüz. AİHM'inkini de Konsey'inkini de dinleriz; dinledikten sonra da biz üzerimize düşeni yaparız. Gereği neyse bunu yapacağız. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı olarak bu makamda bulunduğum sürece üzerime düşen görevi dört dörtlük yaparım. Acaba şu ne der, bu ne der; bunlara hiç bakmam. Benim aldığım terbiye bu, yetişme tarzım bu. Ölene kadar da aynen bu istikamette devam ederim, devam edeceğim." "Biz bu tür siyasetçileri cepten çıkarıyoruz" 10 büyükelçi hadisesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere bazı çevrelerin eleştirilerine yönelik değerlendirmeleri sorulan Erdoğan, "Bunlardan biri de geçmişte Bakü'de büyükelçi olarak görev yapmıştı, şimdi CHP'de güya siyaset yapıyor. İlham Bey'le konuşurken o bile 'Ben bu adamı bir daha bu kapıdan içeri sokmam' dedi. Çünkü Azerbaycan'a da ihanet etti. Sen önce bir defa büyükelçilik yaptığın ülkenin siyasetine saygılı olmayı öğren. Bunu öğrenmedi ki bu adam. Şu anda da rastgele işte nasıl olduysa siyaset yapıyor. Biz bu tür siyasetçileri cepten çıkarıyoruz. Bunların siyaseti öğrenmeleri için daha çok fırın ekmek yemeleri lazım. Bunlar büyükelçilik yapmış, siyasetçilik değil. Siyasetçilik başka bir şey, büyükelçilik başka bir şey." dedi. ABD Başkanı Joe Biden ile görüşme G20 ve BM İklim Zirvesi kapsamında ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesi ve ABD'nin F-16 talebi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, Roma'nın gündemi ile Glasgow'un gündeminin şu anda değişmiş gibi gözüktüğünü, büyük ihtimalle Roma'da değil ama Glasgow'da bir görüşmeleri olacağını kaydetti. Bu görüşmede en önemli gündem maddesinin F-35 konusu olduğunun altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti: "F-35'le ilgili olarak bizim 1 milyar 400 milyon dolarlık yapmış olduğumuz bir ödeme var. Bu ödemeyle ilgili olarak da tabi ki bunun bize geri ödeme planının nasıl olacağını kendileriyle görüşmemiz gerekecek. Bu konuda mükaleme ne getirecek ne götürecek; onu kendileriyle görüşerek öğreneceğiz. Alt düzeyde aldığımız bazı bilgiler var. Bize F-16 verme konusunda gelen bazı bilgiler... Bize gelen bilgi, bunlarla bu işi ödeme gibi bir plan olduğu yönünde. Bu doğru mudur, değil midir; bunları kendilerinden öğreneceğiz. En üst düzeyde de bunu tabi benim Sayın Biden ile konuşmam isabetli olacaktır. Eğer böyleyse ona göre bir anlaşma yoluna gitmiş olacağız." "Devlet Bey, benim yüzde 7 teklifimi kendileri de aynen kabul ettiler" MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile gerçekleştirdiği görüşmeye de değinen Erdoğan, Siyasi Partiler Kanunu ve yeni Anayasa çalışması konusunda tarih, takvimden öte şu anda Cumhur İttifakı ile attıkları müşterek adımı Bahçeli ile görüşme imkanları olduğunu söyledi. MHP'den Anayasa çalışmasıyla ilgili hazırlıkların kendilerini geldiğini hatırlatan Erdoğan, bunun çalışmalarına da aynı şekilde bir destek olduğunu, onu da zaten planladıklarını, değerlendirdiklerini kaydetti. Erdoğan, şunları söyledi: "Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Kanunu'yla ilgili de Feti Bey'in bizim arkadaşlara vermiş olduğu çalışma metni de arkadaşlarımızın elinde. Burada özellikle yüzde 5, yüzde 7 meselesi gündemdeydi. Bu konuda Devlet Bey, benim yüzde 7 teklifimi kendileri de aynen kabul ettiler. 'Bu noktada siz nasıl uygun görüyorsanız bizim için o kabuldür' dediler. Dolayısıyla bu yüzde 7 meselesini şu anda Kanunda bu şekilde, bizler de arkadaşlarımıza söyleyeceğiz. Onun üzerinden hareket edeceğiz. Öbür tarafta tabi Anayasa ile ilgili çalışmalarımız da aynen devam edecek. Arkadaşlarımız bu çalışmayı tamamen bitirdikten sonra o da Meclis gündemine gelecektir. Ama biz de tabi Meclis'te bir altyapının olmasının gereğine inanıyoruz. Bu konuda gönül arzu ediyor ki Meclis'teki diğer siyasi partiler de buna hazır olsunlar, onlar da bu konuda 'Tamam biz de yaparız' desinler ama şu anda onlardan aldığımız ses seda tam aksine, böyle bir şey yok." "Her türlü iftirayı attılar, her türlü yalan dolanı söylediler" Erdoğan, son zamanda TÜGVA, TÜRGEV ve ENSAR gibi vakıfların neden saldırı altında olduğuyla ilgili soruya da şu yanıtı verdi: "Bay Kemal ve yandaşları bir defa hukuk tanımaz bir güruh. Diyelim ki TÜGVA 10 yıllık bir anlaşmayla adadaki bu yeri kiralamış. Anlaşma 10 yıllık bir süre tanıdığı halde daha üçüncü yıldayken kalkıp bunların kiraladıkları yeri zabıtalarla basıp oradan bütün demirbaş eşyalarına varıncaya kadar hepsini dışarı atma gayretleri bir defa bunların tıynetini göstermektedir, bunların cibilliyetini göstermektedir. Bu konuyla ilgili de açıklamaları ilgili bütün arkadaşlarım yaptılar, yapıyorlar. Aynı şey TÜRGEV için geçerli, aynı şey ENSAR için geçerli. Her türlü iftirayı attılar, her türlü yalan dolanı söylediler. Bu bir şeyi gösteriyor, bunların ne denli hukuk tanımaz olduğunu ortaya koyuyor. Eğer bunlarda hukuka saygı olsa, zaten böyle bir adımı da atmazlar, atamazlar. Bu bir şeyi daha ifade ediyor, Allah bunların eline bu milleti düşürmesin. Bunların eline bu ülke kalacak olursa, bu ülkede nelerin olacağını, olabileceğini artık düşünün. Bunların yapmayacakları iş yok. İnsanların sırtındaki ceketi bile alır bunlar. Başka bir şey söylememe gerek var mı?" "Bütün bunları aldıkları içindir ki bu kadar rahat sağa sola parayı dağıtıyorlar" CHP'li Seyit Torun'un "Biz belediyeler olarak hükümetten eşit kaynak alamıyoruz, Belediyeler Birliğinden alamıyoruz" açıklamaları hakkında da konuşan Erdoğan, "Hepsi yalan. Bir defa yasal olarak belediyelerin hakları neyse bu haklarını İller Bankasına yönelik olanı oradan, Hazine Maliye'den almaları gerekeni oradan hiç istisnasız kesinlikle alıyorlar." dedi. Erdoğan, "Bunlar bu parayı almamış olsalar ayakta duracak mecalleri kalmaz, maaş ödeyemezler, yatırım yapamazlar, o derece ciddi manada sıkıntıya girerler. Bütün bunları aldıkları içindir ki bu kadar rahat sağa sola parayı dağıtıyorlar. Bu dediğiniz isim demek ki ne maliyeyi biliyor ne vergi denilen olayı biliyor ne de belediyelerin hangi kaynaklardan nasıl gelir elde ettiğini biliyor. Bunların hiçbirini bilmiyor. Önce bunu öğrensin. CHP'li belediyelerde hizmetlerin ne kadar aksadığını, ne kadar eksik olduğunu herkes görüyor." ifadelerini kullandı. "Ankara'nın göbeğine 637 bin metrekarelik muhteşem bir Millet Bahçesi yaptık" Ankara'da Atatürk Kültür Merkezi'ni millet bahçesine dönüştürdüklerini belirten Erdoğan, "Ankara'nın göbeğine 637 bin metrekarelik muhteşem bir Millet Bahçesi yaptık. Gerçekten çok çok güzel bir yer oldu. Onun açılışını perşembe günü yapacağız." diye konuştu. "Zillet ittifakı olarak cibilliyetlerinin gereğini yaptılar" Dün Meclis'te oylanan Irak ve Suriye'ye tezkeresine CHP'nin 'hayır' oyu vermesine de değinen Erdoğan, Bunlardan farklı bir şey beklenir mi ki... CHP ve HDP'nin verecekleri oy zaten belliydi. Bunlar cibilliyetlerinin gereğini yaptılar. Orada sadece İP farklı bir karar ortaya koymuş oldu ama HDP ile CHP orada zillet ittifakı olarak cibilliyetlerinin gereğini yaptılar." dedi. "Terörle mücadelede millet bizimle beraber" Terörle mücadeleyi onların desteğini alarak değil, onların desteğinin tamamen dışında zaten sürdürdüklerini kaydeden Erdoğan, "Bundan sonra da yine aynı kararlılıkla terörle mücadelemizi sürdüreceğiz. Hiç endişeniz olmasın, terörle mücadelede millet bizimle beraber. Ordumuz, jandarmamız, bu noktada bizlerle beraber. Biz terörle mücadelemizi kararlı bir şekilde de Gabar'da, Cudi'de, Tendürek'te, Bestler-Dereler'de, sınır ötesinde, sınır berisinde her yerde sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

CHP'nin tezkereye 'hayır' oyu vermesi... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Onurlu bir parti HDP'ye tepki gösterirdi

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Bütçe hazırlıkları Haziran'da başlayan ve Aralık sonuna kadar devam eden zahmet gerektiren bir çalışmadır. Bakanlıklarımızın, STK'ların içinde yer aldığı uzun bir maratonun ardından hazırlanan bütçe teklifi ülkemizin yol haritasıdır. BÜTÇEDE EN BÜYÜK PAY EĞİTİME Merkezi yönetim bütçe giderleri 1 trilyon 751 milyon lira, bütçe açığı 278 milyar lira olarak ön görülmektedir. Yıl sonu gerçekleşmelerinin çok daha iyi olacağına inanıyoruz. Bütçede en büyük payı yine eğitim almaktadır. Sağlığa ayrılan paydada ciddi artış yaptık. Sosyal harcamalar için tahsis edilen kaynağı da bütçenin yüzde 6'sı seviyesine yükselttik. Savunma sanayimizi güçlendirecek kaynağı da ihmal etmedik.  Amacımız Koronavirüs salgını olarak başlayıp ekonomik sisteme sirayet eden küresel krizi ülkemiz için fırsata dönüştürmektir. Bu yılın ilk iki çeyreğinde de oldukça önemli bir büyüme performansı sergiledik. İhracatımız rekor üstüne rekor kırıyor. İnşa ettiğimiz eğitim kurumlarının, hastanelerin, barajların önemi bu süreçte çok daha iyi anlaşılmıştır. Önümüzdeki yılın bütçesini de krizlerin etkisine rağmen kalkınma hedefimizin çıtasını yükseltmek olarak şekillendirdik.  Milli tekonoloji hamlesi, orta-yüksek teknoloji gerektiren alanlarda önemli bir yere taşıdı. Ülkemize, Yeşil İklim Fonu'ndan 3 milyar 157 milyon dolar kaynak sağlanmasıyla ilgili mutabakat zaptının imzalandığının müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu mutabakatın imzalanmasıyla kamu ve özel sektörün iklim değişikliği ile ilgili projelerine finans desteği sağlanabilecektir.  KURAKLIK TEHDİDİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ Bir yandan yangınlarla, sellerle boğuştuğumuz bir yılın ardından şimdi de kuraklık tehdidi ile karşı karşıyayız. Geçtiğimiz yıl da kuraklık pek çok yerde rekoltenin düşmesine yol açmıştı. Kendi çiftçimizi en güçlü şekilde destekliyoruz. Tarımsal destek rakamı 396 milyar lirayı bulmuştur. Gübre desteğinde yüzde 100 artış yaparken mazot maliyetinin yüzde 50'sini karşılamayı sürdürdük. Yağı tohumlu bitkilerin üretimi ve hayvancılık gibi alanlara özel önem veriyoruz. TMO'yu hem ürünlerin hak ettikleri fiyattan alımı, uygun fiyatlı hububat satışı konusunda etkin biçimde kullanıyoruz. Çiftçimizi kuraklık karşısındaki sigortalarda devlet desteğini primde yüzde 70'e yükselttik. Son dönemde çiftçilerimizin yaşadığı sıkıntıları yakından takip ediyoruz. Üreticilerden ricam tek karış boş arazi bırakmadan tarlalarını ve seralarını ekmeleri ve ahırlarını dolu tutmalarıdır. Dünyadaki dalgalanmanın bir süre daha süreceği anlaşılıyor. Açıkladığımız alım fiyatlarını bu anlayışla en yğksek seviyede belirliyoruz.  TARIM SEKTÖRÜ EN AZ SAVUNMA SANAYİ KADAR ÖNEMLİ Bizim için tarım sektörü en az savunma sanayi kadar önemlidir. Çiftçilerimizin yanında yer almayı sürdüreceğiz. Meclisimizin de bu konuda üzerine düşeni yapacağından şüphe duymuyorum. AK PARTİ'NİN İKTİDARINI DA HALA KABULLENEMEYENLER VAR Bu gazi mekanın çatısı altında hayata geçirilen her bir faaliyet demokrasimizin güçlenmesine vesile oluyor. Yasama zorunluluklarınız yanında milletvekillerinin üzerlerindeki ağır yükün farkındayız. Her bir parlamenter için milleti temsil etme şerefinden daha değerli bir paye olamaz. Her bir milletvekili kendi karnesini kendi eliyle doldurmaktadır. Doğrudan halk tarafından belirlenmeye başlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ipi göğüsleyen hep biz olduk. Bu başarı zinciri kendi kendine ortaya çıkmamıştır. AK Parti'nin iktidarını da hala kabullenemeyenler var. Bizim tüm başarılarımızın tek formülü milletimize güvenmektir. Karşımıza çıkan her engeli, arkamızdan yazılan her senaryoyu aşarak yolumuza devam ettik. Sürekli rejim tartışmaları yürütüldü. Aradan 20 yıl geçti, hala aynı tartışmanın ekmeğini yemeye çalışanlar olduğunu görüyoruz.  Her alanda ülkenin çehresini biz değiştirdik. Kendisi siyasi ve şahsi ikbalini çalışmak yerine ülkenin felaketine bağlayanların çırpınışları hiç durmamıştır. Türkiye'ye husumet besleyenler terör örgütleri ile birlikte çalışmaktan çekinmeyecek kadar gözü dönen bir ekiple karşı karşıyayız. Sürekli olarak 'ülke çöktü' edebiyatı yapmaktadır. Kalbinin pusulası kendi ülkesini değil de başka yerleri gösterenler ile bu ülkenin asil evlatları arasındaki mücadele hiç bitmedi, bitmeyecek. Düşmanı fiziki olarak bu topraklardan attık, geride bıraktığı zihniyet kirinden hala kurtulamadık. Bitirilemez sanılan sıkıntıları bitirdiğimiz gibi bu kirli, karanlık zihniyetin köklerini Allah'ın izniyle kurutacağız. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını adım adım gerçekleştiriyoruz. CHP'YE TEPKİ: ONURLU BİR LİDERİN ÇIKIP HDP'LİLERE AĞIZLARININ PAYINI VERMESİ BEKLENİR Dün Meclis'te bir tezkere oylandı. Esasen bu tezkere ülkemize yönelik terör tehditlerine karşı uzun yıllardır devam eden rutin bir uygulamadır. Son 71 yılda 76 ayrı tezkere görüşülüp kabul edilmiştir. Tehdit PKK/YPG yanında DEAŞ gibi terör tehditlerinden de kaynaklanmaktadır. HDP yöneticileri, CHP'ye çağrı yaptı. Siyasi ittifakın devamı CHP'nin tezkereye destek olmaması şartına bağlanıyordu, CHP açıkça tehdit ediliyordu. Onurlu bir liderin çıkıp 'Siz kim oluyorsunuz da bizi tehdit ediyorsunuz' deyip HDP'lilere ağızlarının payını vermesi beklenir. Ama karşımızda böyle bir CHP mevcut değildir. CHP oylamaya saatler kala tezkereye hayır diyeceklerini ilan etti.  Biz kimin kılıcını çaldığınızı biliyoruz da siz kendinizi bu kadar belli etmeyin. Burada asıl önemli olan, ülkemizin en büyük 2. partisi durumundaki CHP'nin terör örgütünün oyuncağı HDP'ye teslim olması, biat etmesi, boyun eğmesidir. Yazık. Ne kadar hazin bir tablo. Biz bu güne kadar nasıl CHP'ye ve iplerini ellerine verdiği efendilerine rağmen ülkemizin güvenliğini sağlayacak adımları atmışsak bundan sonra da atmayı sürdüreceğiz. CHP Genel Başkanı'nın askerliği çocuk oyuncağı sanan cehaletini de milletin takdirine bırakıyorum. TSK'nın sınır ötesi harekatlarının sokaktan toplanan rastgele kişilerle yapıldığını sanacak kadar cahil bir tiple karşı karşıyayız. Türk Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanı olduğumuz doğrudur. Asıl sorulması gereken, Kılıçdaroğlu'nun nasıl olup da HDP'nin emir eri konumuna geldiğidir. Kendilerine Mustafa Kemal'in askerleri diyenlerin, 'Mustafa Kemal'in itleri' diyerek hakaret edenlerin dümen suyuna girdiğini görmek bizim bile ağırımıza gidiyor. CHP - HDP ortaklığı bu tezkere oylaması ile resmiyet kazanmıştır. İYİ Parti'nin bu tezkereyi desteklemesini memnuniyetle karşıladık. BÜYÜKELÇİLERİN ÖZÜR AÇIKLAMASI KARŞISINDA HAYAL KIRIKLIĞINA KAPILANLARIN BU TOPRAKLA GÖNÜL BAĞI YOKTUR  Büyükelçilere karşı sergilediğimiz onurlu duruş da Kılıçdaroğlu'nu rahatsız etmiş.  Büyükelçilerin ağır gördüğümüz açıklamasının ardından kimin nerede durduğunu hep birlikte takip ettik. Ülkemize, yargımıza bühtan edilen ilk açıklamayı sevinçle karşılayıp özür açıklaması karşısında hayal kırıklığına kapılanların bu topraklarla gönül bağı, kök bağı yoktur. Kılıçdaroğlu'nun bürokratlara yönelik sözlü saldırılarını son dönemde epey arttırdığını görüyoruz.  Bu ülkenin her memuru, bireyi devletinin koruması ve güvencesi altındadır. Kılıçdaroğlu'nun hezeyanları kendisini rezil etmenin ötesinde bir anlama sahip değildir. Bu zavallının tababet ilminin görev alanına girdiğini daha önce söylemiştim. Lafı daha fazla uzatmaya gerek yok. Adama bak ya, Osmanlı'ya hakaret ediyor. Sen kimsin ya? Sen Osmanlı'ya nasıl hakaret edersin ya... 600 yıl dünyaya nam salmış Osmanlı'ya nasıl hakaret edersin. Bu ne saygısızlıktır. Buna bizim kitabımızda cibilliyet itibari ile bozuk derler. Böyle bir ecdada hakaret edeceksin. Bunu yedirmeyiz, buna fırsat vermeyiz. Sen kimlerle nerede, nasıl geçineeksen geçin. Bu kadar merak ettiğin Suriye... O topraklarda bile ecdadın ayak izleri var. Misak-ı Milli denilen anlaşmanın yerinde yine Osmanlı'nın mirası var. İnşallah 2023 Bay Kemal'in yeni bir ders aldığı yıl olacaktır. Fakat çok çalışacağız. Bu hafta Eskişehir'de hayet güzel açılışlarımız oldu. Bu açılışlarla birlikte toplu açılışlarda 52 adet fabrika açılışı, 106 adet ayrıca fabrika açılışları yaptık. Diyor ya, ne yapıyor? Daha yeni, Eskişehir'de olanları söylüyorum. Biz buyuz. Dün Azerbaycan'daydık. Yeni havalimanının açılışını yaptık. İnşallah Fuzuli'den İstanbul'a bir hareket olacak. Bu yolların yapımına yönelik çalışmalar devam ediyor. Demiryolu çalışmaları, otobanlar... Türk müteahhit firmaları yoğun bir çalışmanın içindeler. İnşallah Azerbaycan çok kısa süre içinde parmakla gösterilecek ülkeler arasında yerini alacaktır. Ermenilerin döşediği mayınlar temizleniyor. O alanlar tarım alanı haline getiriliyor. 

2 yıl önce

Mustafa Destici: 'Sınır namustur' pankartı asan CHP HDP’nin korkusuyla ‘tezkereye evet’ diyemedi

Destici, 'Sormak istiyorum ana muhalefet partisi CHP'ye; bütün binalarına asmışlardı 'hudut namustur' diye. Dün tezkerede ne kadar samimi olduklarını gördük. 'Hudut namustur' diyenler hemen yanlarındaki PKK grubu HDP'nin korkusuyla 'evet' diyemediler; 'hayır' dediler. Çünkü ittifak ortaklıkları devam ediyor' şeklinde konuştu.

2 yıl önce

Bahçeli'den tezkereye hayır oyu veren CHP'ye sert tepki: Türkiye düşmanlarıyla aynı hizadalar

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhuriyet'in 98'inci yıldönümü dolayısıyla sosyal medya hesabında mesaj yayınladı. Bahçeli'nin açıklamalarından satır başlıkları; Büyük düşünürümüze vefatının 97'inci yıl dönümünde Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyor, bizlere emanet ettiği fikir meşalesini gururla taşıyacağımızı bilvesile ifade ediyorum. Ruhu şad, mekanı cennet olsun diyorum. Cumhuriyet, 98 yıl önce kutlu ve yüksek bir mücadelenin hak edilmiş mükâfatı olarak ilan edilmiş, böylelikle 19 Mayıs 1919'da Samsun'da atılan ilk adım 29 Ekim 1923'de milletimizin emsalsiz ahlakıyla taçlanmıştır. Türk milleti parlak geleceğini kendi iradesiyle inşa etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, sömürgeci güçlere karşı muazzam bir dirilişin, muhteşem bir dirayetin eseri olarak tarihteki yerini almıştır. Tam bağımsızlık onuru kurtuluşumuzun inanç kaynağı, kuruluşumuzun itibar sancağı olarak tıpkı bir bayrak gibi milli gönüllerde dalgalanmıştır. Milli Mücadele haklı ve haysiyetli bir duruşun adıdır. Cumhuriyet ise bu şanlı mücadelenin ruhundan doğan, geçmişi gelecek özlemleriyle birleştiren fazilet timsali, milli egemenliğin tesis ve tecessüm zirvesidir. Teslimiyetçilerin bu zirveyi idrak etmesi beyhude bir çabadır. Dün müstevlilerin oyunlarını kahramanlıklarla bozan aziz millet kudreti, bugün onların uzantılarını, işbirlikçilerini, husumet cephesinden toplanan hıyanet temsilcilerini tekraren bozguna uğratma amacına kilitlenmiş, bundan da zerre taviz vermeme iradesiyle kenetlenmiştir. Vatanımızın işgalini reddederek Cumhuriyet'e giden yolları açan büyük Türk milleti, şimdilerde aynı inanç ve azimle terörün kökünü kazıma hedefine odaklanmıştır. Mandacıların ve esarete hayranlık duyanların izinden yürüyenler terörle mücadeleye karşı gelen kimliksizlerdir. Türkiye'nin haklı davasını karalamayı siyaset zannedenler Anadolu'ya kapanıp, zillet ve hıyanete sessiz kalınmasını, bölücülere tepkisiz durulmasını dayatan, bunu da demokrasi maskesiyle servis eden millet ve vatan muhalifleridir. Bunlar aynı zamanda Türkiye karşıtlarıdır. Terörle mücadeleye itiraz edip milli bekayı tartışmaya açmak isteyen çarpık siyasetçiler Cumhuriyet'in anti tezi, istiklal sevdasının ardışık tehdidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasını yağmalayanlar maalesef Türkiye düşmanlarıyla aynı hizadadır. Geçmişte düşmana ganimet olmayan Türk milleti, terör ve bölücülükle önünü kesmeyi planlayan siyasi zillet lobisine de müstahak oldukları demokratik dersi mutlaka verecek, menfur emeller bir kez daha kursaklarda kalmaya mahkum olacaktır. Değerli vatandaşlarımızın, Türk milletinin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, Milli Mücadele kahramanlarına, muhterem şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmetler niyaz ediyor, Cumhuriyet'in ilelebet var olacağını kararlılıkla vurguluyorum.

1 2 ... 65 66 67 68 69 70 71 ... 377 378