06 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

İBB'de kıyım sürüyor! CHP’li Ekrem İmamoğlu 15 Temmuz gazisini de işten çıkardı

Yerel seçim öncesinde hiçbir işçinin işine son verilmeyeceğine dair söz verilmişti. Ancak İBB yönetiminin CHP'ye geçmesiyle birlikte sözler unutuldu. İşçiler, birer birer kapının önüne kondu, konulmaya da devam ediliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetiminin işten çıkardıkları arasında 15 Temmuz gazileri de var. A Haber'in haberine göre 31 Aralık'tan itibaren yaklaşık 30 işçi işten çıkarıldı. 15 Temmuz Gazisi Cengiz Özdemir, yaşadıklarını anlattı. Özdemir, "31 Aralık günü işimize son verildi. Hiçbir gerekçe gösterilmeden çalıştığımız birimin kapatılmasına karar verilmiş. Bize de kabul edemeyeceğimiz bir teklifle önümüze geldiler. İş hakkımız fesh edilmiş." dedi. "ONUN CEZASINI ÇEKTİM" 15 Temmuz'da İBB önünde yaralandığını belirten Özdemir, "Demek ki biz hiçbir şey yapmamışız ki zaten sakat yüzde 89 engelli bir vatandaşım, şehit olan arkadaşlarımla beraber o gece burada vatandaş olarak mücadele verdik ama onun cezasını çektim ben şu anda. İki tane çocuk okutuyorum biri üniversitede biri lisede. Şu anda Allah'tan başka dayanacağımız kimse yok. Spor İstanbul birimindeydim. Bize çıkın gidin dediler." şeklinde konuştu. TAMAMINI DAĞITTILAR 19 yıldır Spor İstanbul'da tesis yöneticisi olarak çalışan Rasim Yağar, "Bizim gibi yaklaşık 300'e yakın insan Spor İstanbul'dan toplamda da 15 bine yakın insan Büyükşehir Belediyesi'nden herhangi bir gerekçe gösterilmeden işten çıkarıldı. Bizler yıllarca emek vermiş bir kadroyuz. Tamamını dağıttılar. Kiminin ev taksit borçları var kimisi çocuk okutuyor. 45-50 yaşları arasında bundan sonra yeni bir başlangıç yapmaları çok zor." ifadelerini kullandı. "EŞİM BİR SUÇ MU İŞLEDİN DİYE SORUYOR" Yağar, "Ben şahsen şu an benim çevrem ilk defa canlı yayından duyuyor 2 aydır çevreme bile söyleyemedim. Eşim de soruyor bana niye attılar diyor bir suç mu işledin diyor. İki tane çocuğum okuyor benim üniversitede bir tane kızım lisede okuyor. Bu yapılan haksızlığı Türk halkına buradan duyuruyoruz. 13 Ocak Perşembe günü saat 12'de Vatan Caddesi Spor İstanbul'un önünde İBB'den çıkarılan arkadaşlar olarak tüm İstanbul kamuoyunu bilgilendirmek üzere bir basın açıklaması yapacağız. Buradan tüm Türkiye'ye İstanbul halkına çağrı yapıyorum lütfen bu çağrımıza kulak versinler." dedi.

2 yıl önce

CHP’li Tanrıkulu’ndan PKK sizi tükürüğüyle boğar" sözleriyle bilinen HDP'li Zeydan’a ‘geçmiş olsun’ mesajı

CHP'Lİ TANRIKULU: UZUN YILLAR EZİYET ÇEKTİNİZ CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, tahliye kararı sonrası sosyal medyadan Zeydan'a hitaben, "Uzun yıllar eziyet çektiniz. Çok geçmiş olsun" mesajını paylaştı.  CHP'li Tanrıkulu, geçtiğimiz günlerde Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'yı cezaevinde ziyaret etmişti. Cezaevi çıkışında Demirtaş'ın mesajını paylaşan Kavala, "Boynunun borcunu ödediğini" söylemişti.

2 yıl önce

'Konu kapandı...' dedi, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayını açıkladı

CHP PM üyesi Eren Erdem, TELE1'de katıldığı bir televizyon programında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.  Erdem, CHP'nin 2023 seçimlerindeki Cumhurbaşkanı adayını açıkladı.  Adayın Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu dile getiren Erdem, konun parti meclisinde de kesin olarak kapandığını söyledi.

2 yıl önce

CHP’li belediyeler borç batağında: Fitch Ratings iflas uyarısı yaptı

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in dikkat çektiği İstanbul, İzmir ve Antalya Büyükşehir Belediyelerinin borçları son iki yılda katlandı. CHP yönetimindeki 3 büyükşehir belediyesindeki iflas uyarısı sonrası gözler bu belediyelere çevrildi. Toplamda 62,2 milyar lirayı bulan 3 büyükşehir belediyesinin borç detayları ortaya çıktı. İstanbul ve İzmir’de 30 ay ay önce koltuğa oturan CHP’li başkanların 2,5 yılda borçları katlamaları dikkat çekiyor. İBB’NİN BORCU 43 MİLYAR LİRAYA ÇIKTI İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu, CHP yönetiminin saplandığı borç batağını gözler önüne serdi. AK parti yönetiminin belediyeyi devrederken toplam borcun 28 milyar lira olduğunu söyleyen Göksu, “Şu anda toplam borç 43 milyar lira. Bu yıl planlanan programı gerçekleştirebilmek için İBB 16 milyardan daha fazla borç para bulmak zorunda. Bu yıl İBB’nin borç riski 73,1 milyar lira. 2022,2023 ve 2024 projeksiyonu tutulmuş bu planlamalara göre İstanbul Büyükşehir Belediyesine 93 milyarlık borç bırakıp gidecek. İBB 2021 yılında her gün günde 72,5 trilyon para harcamış” açıklamasında bulundu. İZMİR’İN BORCU 5’E KATLANDI CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin borcu ise Tunç Soyer döneminde Aziz Kocaoğlu dönemine göre 5 kat arttı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “12 milyar lira borcun yaklaşık yüzde 70’i döviz bazlı. Borçlandığı tarihten günümüze kadar süreci ele aldığımızda toplam 3 milyar civarında fazladan döviz farkı söz konusu diyebilirim. Bir önceki belediye başkanlığında dış borçlar vardı ama bu kadar yoğunlukta değldi. Önceki belediye başkanlığında yaklaşık 2,5 milyar lira borç vardı. Yaklaşık 5 katı kadar artmış bir borçtan bahsediyoruz. Hizmet anlamında, başlamış ve bitmiş bir proje yok. Yatırıma dönük ve hizmete açılmış bir proje yok. Bunlar kendi şehirlerinin geleceklerini karartan borçlanma yöntemleri" dedi. ANTALYA 30 AYDA 500 MİLYON TL ALDI CHP’li Muhittin Böcek yönetimindeki Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ise 2021 Mayıs itibarıyla toplam 7,2 milyar lira borcu var. 24 Kasım 2021 tarihi itibariyle toplam 242 milyon avro yurt dışı borcu bulunuyor. Döviz bazlı borçlardan kaynaklı meblağ 4 milyar 590 milyon liraya çıktı. CHP’li Antalya Büyükşehir Belediyesi, belediye meclisinden aldığı yetkilerle son 30 ayda 500 milyon lira borçlandı. Borçları bütçelerini aşıyor Borçlu İstanbul, İzmir ve Antalya büyükşehir belediyelerinin toplam borcu bütçelerini aşıyor. İstanbul için bu yıl planlanan ve kabul edilen bütçe 43,6 milyar lira olurken, gelirinin 35,6 milyar lira olması dikkat çekiyor. İBB’nin toplam borcunun yıllık bütçesini geçmesi ise Fitch Ratings’in dikkat çektiği riskin gerekçesi oldu. İzmir’de ise bu yılın bütçesi 12,5 milyar lira olarak kabul edildi. Borcu kadar yıllık bütçesi olan belediyenin ödeme planı ise merak ediliyor. Antalya’da da 7,2 milyar liralık borç yıllık bütçeyi ikiye katlıyor. Antalya’da bu yılın bütçesi 3,5 milyar lira olarak kabul edildi.

2 yıl önce

CHP Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan'dan 'Çiftçiye bedava elektrik' teklifine tepki: Gidin onu Kılıçdaroğlu'na sorun

Çanakkale Belediyesi'nin Ocak ayı olağan meclis toplantısı "bedava elektrik" polemiğine sahne oldu. Meclis toplantısında söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Esra Yüksel, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun "bedava elektrik" vaadini hatırlatarak "Çanakkale Belediyesi sınırlarında tarımla uğraşan çiftçileri tarımsal amaçlı kullandıkları elektriğin belediye tarafından karşılanması" önergesine meclise yazılı olarak sundu. Önergenin hayata geçmesini arzu ettiklerini söyleyen Başkanvekili Yüksel, "Genel Başkanınız geçtiğimiz haftalarda Şanlıurfa'da çiftçiye bazı seçim vaatlerinde bulundu. Birbirinden ilginç olan vaatlerin biri ise olabildiğince şaşırtıcıydı. Şanlıurfa Belediyesi'nin CHP tarafından kazanılması halinde 'Çiftçilerin elektrikleri bizden' dedi. Şanlıurfa Belediye bu konuda ne yapar bilmiyoruz ama bizde Meclisimize çiftçilerimiz için bir önerge hazırlayalım istedik. AK Parti olarak CHP Genel Başkanının bu arzusunu dört dönemdir CHP tarafından yönetilen bir belediyede yerine getirmek istedik. İstedik ki Genel Başkanının bu vaadi havada kalmasın ve çorbada bizim de bir tuzumuz olsun. O nedenle sizlerin de işini kolaylaştırmak adına Çanakkale sınırlarında tarımla uğraşan çiftçilerin elektrik faturalarının belediyemiz tarafından karşılanmasını öneriyoruz. Kılıçdaroğlu'nun bu vaadinde ne kadar samimimi olduğunu çiftçilerimizi ne kadar düşündüğünü görmek istiyoruz" dedi. "ASLA MÜMKÜN DEĞİL" Mevcut yasalarla Belediyelerin çiftçilerin elektrik faturalarını karşılamasının mümkün olmayacağını söyleyen Belediye Başkanı Ülgür Gökhan önergeye tepki gösterdi. Başkan Gökhan, " Bu yasal değil ki, belediyelerimizin böyle bir harcama kalemi yok, yetkisi de yok. Biz bunu karşılayamayız. Onu Kılıçdaroğlu'na sorarsınız. Burası Kılıçdaroğlu'nun yönettiği bir Meclis değil. Bu önerge yasalara aykırı. Bunu kabul ettiğimizi var sayalım. Yarın sabah çiftçilerin elektrik faturalarını ödemeye kalktık. Nasıl ödeyeceğiz? Bu mümkün değil " dedi. "BİR SANTRAL KURULABİLİR" Başkan Gökhan'dan sonra yeniden söz alan AK Parti Grup başkanvekili Esra Yüksel, "Sayın Kılıçdaroğlu açıklamalarında "Taşlık arazilere elektrik santrali kurup, üreteceğiz" dedi. Bizim bölgemizde de bir çok taşlık, tarım dışı alan mevcut. Belki de bir rüzgar gülü kurularak bu vaatler yerine getirilebilir. Kılıçdaroğlu'nun bu vaadinin önünü açmak ve size destek olmak için burayayız başkanım kızmanıza gerek yok." diye konuştu. OY ÇOKLUĞUYLA REDDEDİLDİ Tartışmaların ardından oylamaya geçildi. AK Parti Grubu'nun "Çanakkale Belediyesi sınırları içerisinde çiftçi kayıt sistemine kayıtlı olup tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçilerimizin tarımsal amaçlı kullandıkları elektrik tüketiminin belediyemiz tarafından karşılanmasına ve bu konuda belediye başkanına yetki verilmesi için gereğinin yapılmasını arz ederiz" şeklindeki önergesinin meclis gündemine alınması CHP ve İYİ Parti meclis üyelerinin oylarıyla reddedildi.

2 yıl önce

Erhan Ayfoncu'dan CHP'ye yanıt: İslam’ın “Ortaçağ”ı yoktur!

Kendi tarihine ve değerlerine “Ortaçağ zihniyeti” diye hakaret edenlerin, tarihimizde böyle bir dönem olmadığından habersiz olduğunu vurgulayan Erhan Afyoncu, "İslam’ın “Ortaçağ”ı yoktur. “Ortaçağ zihniyeti” o dönemin Avrupa’sında ve bugün kendi değerlerinden utananların kafalarındadır" diye yazdı. Erhan Afyoncu yazısında şunları kaydetti; "İslam dünyası, Batı'nın Ortaçağ'ı yaşadığı dönemde çok parlak bir medeniyete ve entelektüel hayata sahipti. Muhittin Macit, İhsan Fazlıoğlu, Mahmut Kaya, Yavuz Unat, Hüseyin Gazi Topdemir ve Bekir Karlığa'nın İslam medeniyetinin Avrupa'ya tesirleri konusunda önemli araştırmaları vardır. Ayrıca Thomas Bauer, "Neden İslam'ın Ortaçağ'ı Yoktu?", Frederick Starr ise "Kayıp Aydınlanma" isimli eserinde bu konuyu teferruatlı olarak anlatırlar. TERCÜME DÖNEMİ İslam medeniyeti, fetihlerle Bizans ve İran medeniyetleriyle karşılaştı. Komşu medeniyetleri anlama ve onlardan faydalanma yoluna gitti. İslam dünyası böylece o dönemdeki Hıristiyan dünyasından çok farklı bir yolda ilerledi. Avrupa'nın rağbet etmediği ve gündeminden düşürdüğü Antik Yunan'a ait bilgiler Arapça'ya aktarıldı. İslam dünyasında ilk çeviriler, Emevi halifeleri döneminde başlasa da sistemli bir tercüme faaliyeti Abbasiler zamanındadır. Beytü'l-Hikme'nin kurulmasıyla önemli âlimler ve mütercimler burada toplandı. Aristo'nun, Öklid'in, Batlamyus'un, Galen'in ve Hipokrat'ın eserleri çevrildi. Beytü'l- Hikme'de yapılan tercüme ve bilimsel çalışmalar, İslam dünyasında bilimin ve düşüncenin gelişmesini sağladı. BİLİMİN PARLAK GÜNLERİ Tıp alanında parlak bir dönem yaşandı. Bağdat, Şam, Kahire ve Kurtuba'da hastaneler kuruldu. Hastalıkların türlerine göre ayrılan hastaneler aynı zamanda tıp okuluydular. Binalarda dershaneler ve kütüphaneler de mevcuttu. Derslerde Hipokrat'tan İbn Sina'ya kadar önemli âlimlerin eserleri okutuluyordu. Eğitimin sonunda yeterli olanlar hekim diploması alıyordu İbn Sina'dan Ebu Bekir Razî ve İbn Nefis'e kadar birçok büyük hekim önemli buluşlara imza attılar. İbn Sina bütün tıp tarihinin en önemli ismiydi. İbn Nefis, Galen'i eleştirerek kalbin anatomisi konusundaki eksikliklerini ortaya koyup küçük kan dolaşımını keşfetti. İslam dünyasında tıp eğitimi ve hastanelerin yanında ilaç yapımı da gelişti. Razî ve Birunî gibi âlimler, mineraloji ve farmakolojiyle uğraştılar. Endülüslü İbnü'l-Baytar'ın üç kıtayı gezip, bitki toplayıp inceleyerek yazdığı eserler ilaç yapımı ve kullanımı alanında başucu kitapları oldular. Muhammed bin Musa el-Harizmî, "cebir"i müstakil olarak ele aldı. Cebir, Harizmî ile denklemler bilimi oldu. Harizmî dışında da İslam dünyasında geometri ve aritmetik alanında birçok önemli âlim önemli buluşlar yaptı. Modern kimyanın oluşumunda İslam âlimleri öne çıktı. Cabir bin Hayyân, teorik ve deneysel araştırmalarıyla modern kimyanın kurucularından oldu. Birçok kimyasal bileşiğin, kimya aletinin, kimya sürecinin uygulayıcısıydı. Minerallerin oluşumuyla ilgili teoriler geliştirirken, kimya sanayiiyle ilgili önemli çalışmalar yaptı. İbn Hayyân, tabiat bilimlerinde deneyin önemini kavrayıp araştırmalarında uygulamıştı. Batı'da "Geber" ismiyle tanındı. Batılı araştırmacılar, İbn Hayyân'ın Boyle, Priestley ve Lavoisier gibi kimyacılarla birlikte ele alınması gerektiğini söylerler. Ortaçağ'ın büyük fizikçisi, matematikçi ve astronom olan İbnü'l- Heysem, optik alanında bir devrim yaptı. Deneysel çalışmalarıyla optiğin ilkelerini ve problemlerini ortaya koydu. Gözün yapısını ve görmenin mahiyetini inceledi. İslam dünyasında Aristo sistemini temel alan "Meşşâiyye" adı verilen felsefe hareketi ortaya çıkmıştı. Farabi, İbn Rüşd, İbn Sina ve Kindî gibi âlimler, felsefe, mantık, ahlak ve siyaset düşüncesinde önemli fikirler geliştirdiler. İslam âlimleri, mekanik, makine yapımı, metallerin işlenmesi, cam yapımı tekniklerinin geliştirilmesi, rüzgâr ve su değirmeni, saat, çeşme ve kaldıraç yapımı konusunda önemli çalışmalara imza attılar. Mekaniğin yasalarını ve birçok cismin yoğunluklarını incelediler. Alkol, gliserin, soda, nitrik, asetik, sülfürik ve hidroklorik asit gibi birçok kimyasal maddeyi keşfettiler. GÖKLERİ KEŞFETTİLER Halife Memun zamanında 9. yüzyılda Bağdat'ta Şemmâsiye Rasathanesi'nin inşa edilmesinin ardından İslam dünyasının birçok yerinde gözlemevleri kuruldu. İslam âlimleri gözlem aletleriyle gökyüzünü izleyip hem pratik hem de teorik çalışmalar yaptılar. Yeni gözlem araçları ve teknikleri geliştirdiler. Ayrıca yer ölçümü çalışmaları da yapıldı. Rasathanelerde ekliptik düzlem ile ekvator düzlemi arasındaki eğim hesaplandı. Bettanî, güneş, ay ve gezegenlerin hareketlerini izleyerek mevsim sürelerini ve güneş yılını büyük bir doğrulukla (365 gün 5 saat 46 dakika 24 saniye) hesapladı. Bîrûnî'nin çalışmaları astronomi alanındaki en önemli ve kapsamlı eserlerdendi. İslam astronomları, Batlamyus'un teorilerindeki eksiklikleri ortaya koyup birçok yeniliğe imza attılar. Nasiruddin-i Tusî'nin 1259'da Meraga'da kurduğu rasathanenin benzeri Avrupa'da ancak 16. yüzyılda kurulabildi. Uluğ Bey'in Semerkand rasathanesi ve medresesi ise büyük bir bilim merkezi oldu. Yapılan çalışmalar "Uluğ Bey Zici" adlı eserde toplandı. Astronominin temel kitabı oldu. Eserde 48 takımyıldızı ele alınıp 1028 yıldızın yeri tespit edilmişti. İSLAM MEDENİYETİNİN BATI'YA TESİRLERİ AVRUPA'DA Hıristiyanlık'tan sonra düşüncenin dini alana yönelmesiyle Antik Yunan bilim ve kültürü dışlanmaya başlandı. Bizans İmparatoru Jüstinyen, 529'da Atina felsefe okulunu kapatınca buradaki âlimler İran'a sığındılar. Batı, Ortaçağ adı verilen dönemde düşünce alanında karanlık bir devre girdi. Aynı yıllarda Ortadoğu, İran ve Maveraünnehir'deki Araplar, İranlılar ve Türkler ise gelişmiş bir medeniyet dönemindeydiler. Müslümanlar, düşünce, bilim ve teknoloji alanında parlak günler yaşadıkları bu dönemde askeri açıdan rakipsizlerken ekonomi ve ticareti de yönlendirdiler. Nitekim Thomas Bauer, "Doğu'nun Antik şehirlerinde büyük taş binalar ayakta kalırken, o dönemin Avrupa'sında bunlar harabe haline gelmişti. Oysa Doğu'da hekimler Galen'in tıbbını devam ettirmişler, doğa bilimleri ve edebiyatta birbirinden eşsiz eserler kaleme alınmıştır. Doğu'nun günlük hayatında bakır, sirke, kiremit, cam gibi gündelik hayatın unsurları yaygın bir şekilde kullanılırken, Avrupalılar bunları ancak Yeniçağ'ın başında tekrar keşfetmişlerdir" der. Batı'da İslam bilim ve düşüncesine karşı ilgi 10. yüzyılın sonunda başladı. İslam bilim ve felsefe mirasının büyük bir kısmı Arapça'dan Latince ve İbranice ile Kastilce ve Katalanca gibi yerel dillere çevrildi. İspanya, Fransa, İngiltere, Sicilya ve Portekiz'de tercüme faaliyetleri oldu. Avrupa kralları, Müslüman halifelerini örnek aldı. İngiliz düşünürü Abelard de Bath (öl. 1142), İslam'ın etkisini şahsında taşıyan ilk aydındı. Toledolu Gerard de Cremone, 71 çeviri yapmıştı. Cremonalı Gerard, Arapça'ya çevrilen Aristo külliyatının büyük bir kısmını Latince'ye tercüme ettiği gibi, Kindî, Farabî ve İbn Sina'nın eserlerinden çeviriler de yaptı. İbn Rüşd'ün ölümünün üzerinden yarım asır bile geçmeden eserleri Batı dillerine çevrilmişti. İslam âlimlerinin Avrupa'ya tesirleri konusunda ciltlerle kitaplar yazılmıştır. Tesirlerin çok az bir kısmı şunlardır: Harizmî'nin matematik alanındaki önemli eseri, Latince'ye 12. yüzyılda Chesterli Robert ve Cremonalı Gerard tarafından çevrilirken, kitabın adında yer alan "el-cebr" kelimesi de "algebra" oldu. İbn Sina'nın "el- Kanun fi't-Tıp" adlı eseri yüzyıllar boyunca Avrupa'da başlıca başvuru kaynağı oldu. 13. yüzyılda yaşayan İbnü'l-Baytar'ın ilaçlara ilişkin eserleri Avrupa'da 15. yüzyıla kadar okutuldu. Nitekim, Paris Tıp Fakültesi'nde Grand Amphitheatre'daki dünyanın en büyük hekimlerini temsil eden resimde İbn Sina ve Ebu Bekir Razî de bulunur. George Sarton, Avrupa'da Al-Haytham ya da Alhazen gibi isimlerle tanınan İbnü'l- Heysem'i "bütün zamanların en büyük optikçisi" olarak tanımlar. Farabî'nin Aristo fiziğini eleştirdiği "Boşluk Üzerine" adlı çalışmasındaki tezler 13. yüzyılda Bacon aracılığıyla Avrupa'da yaygınlaştı. Farabi'nin felsefesi Avrupa'daki düşünce sistemine önemli etkiler yapmıştır. Robert Hammond, 13. yüzyılda yaşayan Batı'nın büyük teolog ve düşünürlerinden Aquinolu St. Thomas felsefesinin Farabî sisteminin bir tekrarı olduğunu söyler. İbn Sina'nın tıbbi ve felsefi görüşleri, 17. yüzyıla kadar Avrupa'da üzerinde en çok tartışılan görüşlerdendi. İbn Sina'nın üslubu, felsefesi ve bilim düşüncesi, Batı dünyasında birçok düşünür için kılavuz ve model oldu. İbn Sina'nın Batı düşüncesi ve bilim geleneği üzerinde derin bir etkisi oldu.

2 yıl önce

CHP’li Engin Özkoç’tan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İçişleri Bakanı Soylu’ya skandal sözler! Cevap AK Parti’den ve İçişleri’nden geldi

CHP Kocaeli İl Danışma Toplantısı’nda konuşan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İçişleri Bakanı Soylu hakkında skandal ifadeler kullandı. “Erdoğan, sen FETÖ’cünün Allah’ısın...” diyen Özkoç, “Uyuşturucu baronlarını koruyan kişi, İçişleri Bakanlığı'nda oturan Süleyman Soylu'dur”skandal ifadeler kullandı. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un skandal sözlerine AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan'dan çok sert cevap geldi. 'SİZ DEĞİL, AĞABABALARINIZ GELSİN' Sosyal medya hesabından açıklama yapan Turan, ''Kocaeli’de bir siyasiye yakışmayacak bir dil ve tehdit! Siz esip gürleyince yaprak bile kımıldamıyor! Engin Özkoç.Terör sevici ortağınız Mv’nin bugünkü fotoğraflarına bir tek kelime edemeyen acizler, milletin liderini tehdit ediyor Siz değil, ağababalarınız gelsin. Hodri meydan!'' ifadelerini kullandı. 293 BİN 905 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI İçişleri Bakanlığınca uyuşturucu ile mücadele kapsamında geçen yıl düzenlenen 215 bin 228 operasyonda 293 bin 905 kişi gözaltına alınırken, bunlardan 26 bin 128'i tutuklandı.

2 yıl önce

CHP'den Türk ordusuna hakaret edip polise taş atan HDP'li Aysel Tuğluk için özgürlük çağrısı! "Tutuklu olması vicdansızlık"

Cumhuriyet Halk Partisi, Türk ordusunu hedef alan, PKK elebaşına "sayın" diye hitap eden ve teröristlerle bağlantısı çıkan HDP'li Aysel Tuğluk'a kol kanat gerdi. 'SERBEST BIRAKILSIN' ÇAĞRISI YAPTILAR 2014'te Kobani bahanesiyle düzenlenen 6-7 Ekim olaylarına ilişkin soruşturma kapsamında tutuklu bulunan HDP'li Aysel Tuğluk için özgürlük isteyen CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, şunları söyledi: Sizin değer yargılarınızla düşünmek ve hissetmek zorunda değiliz... Zamanın ruhuna veya gücüne teslim olmak zorunda da değiliz... Vicdanımızı baskılara teslim etmeyeceğiz... TUĞLUK'UN RESMİNİ PAYLAŞTILAR Erdoğdu gibi Tuğluk'un serbest bırakılması için çağrıda bulunan bir başka isim de CHP Gençlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen oldu. Sosyal medya hesabından "Aysel Tuğluk'a Özgürlük" etiketini kullanarak paylaşım yaptı. CHP'Lİ ÖZKAN: VİCDANSIZLIK CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ise HDP'li Tuğluk'un tutuklu olmasının "vicdansızlık ve zulüm" olduğunu savunarak "Aysel Tuğluk ağır hastalığına rağmen hala tutuklu. Bu vicdansızlık ve zulüm derhal bitmelidir" dedi. POLİSE TAŞ ATMIŞTI Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde çıkan olaylarda, HDP'nin eski vekili Aysel Tuğluk, polise taş atarken görüntülenmişti. Taş attığını doğrulayan Tuğluk, "Kendimi savunmak için yerde bulduğum taşla karşılık verdim" sözleriyle kendisini savunmuştu. TERÖRİSTİ HASTANEDEN KAÇIRDI 2014’te örgüte katıldıktan sonra teslim olan “Bahoz Bismil” kod adlı M.D.’nin ifadesi, HDP’li Aysel Tuğluk’un terör bağlantısını deşifre etmişti. M.D, Tuğluk'un "Geçmiş olsun. Seni Nusaybin’e götüreceğiz" diyerek 200 dolar verdiğini ve şoförüyle kendisini kaçırdığını itiraf etmişti. ÖCALAN'A "SAYIN" DEDİ Tuğluk, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'a "sayın" diyerek hitap etmişti. Yaptığı bir konuşmada, "Birileri 'Sayın Öcalan'ı sevmeyebilir, beğenmeyebilir. Hatta kendince küçümseyebilir ama sayın Öcalan bir önderdir." ifadelerini kullanmıştı.

1 2 ... 82 83 84 85 86 87 88 ... 377 378