04 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

“Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir İçişleri Bakanı köyümüzü ziyaret ediyor”

Kastamonu’da 11 Ağustos’ta yaşanan sel felaketi sonrası yaraların sarılması için başlatılan çalışmalar aralıksız devam ediyor. Can kayıplarının yanı sıra büyük çapta hasara yol açan selin ardından hayatın normale dönmesi için AFAD, UMKE, DSİ, Karayolları, İl Özel İdaresi, jandarma, emniyet, sahil güvenlik, belediye ekipleri, yardım ve destek faaliyetlerini sürdürüyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun koordinesinde, bakanlıklara ait birimler, bölgedeki yaraların sarılması için ilk günden bu yana özveriyle görev yapıyor. BAKAN SOYLU ÇATALZEYTİN İLÇESİNDE İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kastamonu’nun selden etkilenen bir diğer ilçesi Çatalzeytin’de de incelemelerde bulundu. Bakan Soylu, Çatalzeytin’e bağlı Yunuslar köyünde vatandaşlarla bir araya geldi. Köy sakinleri, Soylu’yu “Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir İçişleri Bakanı köyümüzü ziyaret ediyor” diye teşekkür ederek uğurladı.

2 yıl önce

AKINCI TİHA TSK'ya teslim edildi! Cumhurbaşkanı Erdoğan 'Cumhuriyet tarihinin en büyük başarılarından' dedi

Savunma sanayinde çok önemli bir adım daha atıldı. AKINCI TİHA, bugün Tekirdağ'da düzenlenen törenle TSK'ya teslim edildi. Törende açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, savunma sanayisindeki yerlilik oranının yüzde 20'lerden yüzde 80'lere çıkmasının Cumhuriyet tarihindeki en önemli başarılardan biri olduğunu ifade etti. Erdoğan AKINCI ile birlikte Türkiye'nin, bu alanda dünyadaki en iyi 3 ülkeden biri olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarında öne çıkanlar şu şekilde: *Aziz milletim, değerli misafirler, hanımefendiler, beyefendiler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bugün burada bağımsızlığımızın yeni temsilcisi AKINCI'nın vesilesiyle bulunuyoruz. *Ağustos bizim için zaferler ayıdır. Türkiye'nin son 10 yıldır başarı hikayesinin en başında savunma sanayi vardır. Çok değil bundan 10 yıl önce bize bu aracı parasıyla bile satmayan, 'Bugün git yarın gel' diyenler vardı. *Bu başarının arkasında 'Yapamayız, becemeyiz' diyenlere inat 'En iyisini biz yaparız' diyenler var. Bugün AKINCI'yla birlikte Türkiye'de dünyanın en iyi 3 ülkesinden biri olmuştur. *Bu başarının arkasında Bayraktar ailesini şahsım ailem ve milletim adına yürekten tebrik ediyorum. Son yüzyılda 2 büyük savaş yaşayan dünyamız çetin çatışmalarla karşı karşıya kaldı. Göç, salgın, açlık, kıtlık gibi felaketler dünyanın gündem maddesi olmayı sürdürüyor. "GELİŞTİRDİĞİMİZ TEKNOLOJİYİ İNSANLIĞIN HİZMETİNE SUNUYORUZ" *Dünyanın dört bir yanında zulümler yaşanıyorsa hangimiz sırtımızı mazlumlara dönerek yaşamaya devam edebiliriz? Elbette bu sorunlar çözümsüz değildir. Dünyada olup bitenlere baktığımızda kimi ülkelerin teknolojilerini sınırları değiştirmek için kullandığını görüyoruz. Türkiye olarak geliştirdiğimiz her bir teknolojiyi insanlığın hizmetine sunuyoruz. *Türk askerinin adım attığı her toprak huzur buluyor. Terör örgütlerinin işe yaramadığı durumlarla gizli ambargolarla netice almaya yöneldiler. Dünyada örneklerini sıkça görmeye başladığımız, geçmişte milletçe de yaşadığımız deneyimler Türkiye'nin gücünü artırması gerektiğini söylüyor. Değerli kardeşlerim bizim başka vatanımız yok. Bizim gidecek başka bir yerimiz de yok. Onun için vatanımıza milletimize sıkı sıkı sahip çıkacağız. Eğer bölgemizde huzur ve istikrar sağlanacaksa bunun Türkiye'siz gerçekleşmesi düşünülemez. "BUGÜN BİRÇOK ÜLKE İHA'LARIMIZI KONUŞUYOR" *Değerli misafirler yüzde 20'lerde yerliliğe sahip savunma sanayimizin yüzde 80 yerliliğe sahip olmasını sağlamak Cumhuriyet tarihinin en büyük başarılarındandır. Türkiye pek çok savunma sanayi yanında İHA teknolojilerinde kendini ispatlamış bir ülkedir. Bugün birçok ülke İHA'larımızı konuşuyor. Binlerce TIR silah ve mühimmat yardımı yapılan terör örgütlerinin Türk SİHA'ları karşısında nasıl çaresiz duruma düştükleri araştırılıyor. *Bölgemizde bir taşı bile yerinden oynatmak isteyen, bir tasarrufta bulunmak isteyen önce Türkiye'ye bakacak. Bizim için bu tablo bir böbürlenme bir küçümseme sebebi değildir. Medeniyetimiz ve tarihimiz bizim gücü böyle kullanmamızı söylüyor. Bugün savunma sanayimizin ürettiği tüm SİHA'lar dünyada rağbet görüyor. Polonya'nın da içinde olduğu 10'dan fazla ülkeyle anlaşma imzaladık. Elbette bunlar her parayı basanın alabileceği ürünler değildir. Bundan sonra da aynı anlayışla yolumuza devam edeceğiz. * Şimdi de AKINCI'yı güvenlik güçlerimizin kullanımına sunuyoruz. Detaylar zaten paylaşıldı. Tüm kritik sistemleri yerli-milli olarak hazırlandı. AKINCI'nın ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Bu teknolojiyle ilk 3'e girmemiz yeter mi yetmez? Şimdi hedefimiz kendi inşa ettiğimiz kısa pistli uçak gemilerimize inip kalkabilen sihalar geliştirmektir. *Bu hedefler yalnız bir adım ötemizde. Diyorla ya Z kuşağı, işte burda z kuşağı... Sağda solda aramaya gerek yok. Hiç merak etmeyin sizi hiç yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Ne diyorduk oku, araştır, öğren... Sizlere güveniyorum. Tayyip Erdoğan olarak arkadaşınız olacağımı bir kez daha ifade ediyorum. Büyük başarılar için bireysel gayretlerin ötesinde takım oyunu gereklidir... İnşallah u üretimi yapacak fabrika Gerede'de faaliyete geçiyor. "ÇOK DAHA BÜYÜK BAŞARILARA İMZA ATACAĞIZ" *Bütün bu yatırımlar sayesinde savunma sanayimiz gelişmeye devam edecektir. Savunma sanayide çok daha büyük başarılara imza atacağız. Bugün İHA liginde türkiyeye basamak yükselten TİHAyı teslim ediyoruz. Bu önemli yükü omuzlayacak her bir kardeşime başarı diliyorum. Unutmayın sizin geçirdiğiniz her uykusuz gece milletimizin huzur içinde geçirdiği gece demektir. Önümüzdeki genç arkadaş Selçuk, kendisini arardım aldığım cevap: Akıncı için fabrikada çalışıyorum... Gece 12. 'Durmak yok yola devam' diyordu. AKINCI TİHA'nın öncü olup bizi gururlandırmasını Rabbim'den niyaz ediyorum.

2 yıl önce

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 99. yıl dönümü! Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye Cumhuriyeti Devleti emin ellerdedir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki devlet erkanı, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü dolayısıyla Anıtkabir'e ziyarette bulundu. Büyük Zafer'in 99'uncu yılı kutlamaları kapsamında, ilk tören Anıtkabir'de düzenlendi. Tören, devlet erkanının Aslanlı Yol'da yürüyüşüyle başladı. ATATÜRK'ÜN MOZOLESİNE ÇELENK BIRAKILDI Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki kortejde, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi üyeleri, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yüksek yargı organlarının başkanları, komutanlar, siyasi partilerin temsilcileri, bürokratlar ve diğer devlet erkanı yer aldı. Anıtkabir'deki anma törenine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de katıldı. Erdoğan, Atatürk'ün mozolesine ay yıldız motifli çelengi bıraktı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve protokolde yer alan devlet erkanı, daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçti. Erdoğan, burada Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı. "EMANETİNİZ OLAN TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ EMİN ELLERDEDİR" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, deftere şunları yazdı: "Aziz Atatürk; bağımsızlığımıza giden yolun altın halkalarından Büyük Zaferin 99'uncu yıl dönümünde bir kez daha huzurunuzdayız. Bu tarihi günde zatıalinizi ve aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyoruz. Türkiye'yi bizlere çizdiğiniz hedefler doğrultusunda parlak bir geleceğe taşıyoruz. Savunma sanayiinde attığımız adımlarla milletimizin göz bebeği olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin caydırıcılığını her alanda daha da artırıyoruz. Demokraside, adalette, hak ve özgürlüklerde hayata geçirdiğimiz reformlarla, cumhurla, cumhuriyetimiz arasındaki bağı tahkim ediyoruz. Emanetiniz olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti emin ellerdedir. Ruhun şad olsun." Anıtkabir, devlet töreninin ardından halkın ziyaretine açıldı.

2 yıl önce

Cumhuriyet Gazetesi’in Kur’an-ı Kerim dersi rahatsızlığı

Yeni eğitim-öğretim yılında muhalif medya kuruluşlarında klasik haline gelen "Okullarda din dersi skandalı, Kur'an-ı Kerim dersi skandalı" gibi haberler sonunda yayınlandı. Geçmiş yıllarda oluğu gibi bu yıl da bu haberi en çok bekleyen yayın organları arasında yine Cumhuriyet gazatesi vardı. Eğitimin başlamasının 3 gününde Cumhuriyet gazetesi malum haberini servis edebildi. "KUR'AN DERSİ DAYATMASI" Okullarda, Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin Hayatı ve Temel Dini Bilgiler derslerinin ders programlarında yer almasından rahatsız olan  Cumhuriyet gazetesi, haberi "Okullarda 'Kur'an' dersi dayatması" olarak okuyucularına servis etti.

2 yıl önce

Cumhuriyet Halk Partisi’nde toplu istifa

CHP Buldan İlçe Başkanı Mustafa Akın Başbuğ, “Özel nedenlerimden dolayı ilçe başkanlığından istifa ettim. Bu kararın ardından arkadaşlarımla yaptığım toplantıda beraber geldik, beraber gidelim kararı alındı. Sonuç olarak CHP Buldan yönetimi olarak istifa etmiş bulunuyoruz. Genel merkeze istifalarımızı sunduk. Bugüne kadar birlikte çalıştığımız kadın kollarına, gençlik kollarına, meclis üyelerimize ve tüm partililerimize verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ederim” dedi.

2 yıl önce

Devlet Bahçeli’den laiklik tartışmalarına sert tepki: “Ne dine laf söyletir ne de Cumhuriyet’in laiklik sütununu kırdırırız”

İşte MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar: Ülkemiz on yıllar boyunca sığ ve kısır tartışmalarla meşgul edilmiş, gücü ve enerjisi devamlı surette içe dönük konu başlıklarında harcanmıştır. Milli ve manevi değerler eksenine tutunan sert kutuplaşmalar zaman zaman tehlikeli boyutlara ulaşarak milli birlik ve dayanışma ruhuna zarar vermiştir. “İSLAM HOŞGÖRÜ DİNİDİR” Bu esnada birbirimize çatık kaşla bakıyorken, haricimizdeki birilerine, hadiselerin bilenmiş akışına müdahale ve mukabelede ne yazık ki geç kalınmıştır. Köprülerin altından sular hızla akıyorken, hala köprü üzerinde cepheleşme hastalığına maruz kalmak talihsiz ve esef verici gelişmelere davetiye çıkarmıştır. İnanç, mezhep, etnik aidiyet, dil ve köken gerilimlerini taammüden kamçılayan, nihayetinde insanlarımızın gönül ve muhabbet bağlarını koparmak için gerginlikleri körükleyen fırsat düşkünleri işin özünde ateşle oynamışlardır. Bir yanda Laikliği siyasi hesapları için acımasızca istismar edenlerle, diğer yanda barış ve kardeşlik dinimizin evrensel mesajlarını çarpıtanlar, görüntüde ayrı, gerçekte aynı kirli maksada kilitlenmiş bağnaz kafalardır. Bilhassa ifade etmek lazımdır ki, kimin Müslüman kimin münafık; kimin mümin kimin münkir olduğunu tayin ve tefrik etme görevi fani insana verilmiş bir ruhsat değildir. İslam hoşgörü dinidir. Rahmet elçisi Efendimizin hayatı, hadisleri; akıl, adalet ve haysiyetle pekişmiş muamele ve mücadelesi hepimize örnektir. “TAHAMMÜLSÜZLÜK ZEHİRDİR” Huzurlu bir toplum hayatı için hoşgörü altın bir davranış kalıbıdır. Tahammülsüzlük zehirdir, girdiği bedeni ve zihni her zaman mahvedecek, bir süre sonra da nefret salgınına dönüşecektir. Manevi hoşgörü acziyet değil, mükâfatını Allah’tan bekleyen ve dileyen ihlaslı bir teslimiyet halidir. Bununla birlikte hoşgörü demek; hiç kimseyi ayıplamamak, kırıcı ve aşağılayıcı olmamak, farklı inanç ve düşüncelere müsamaha göstermek demektir. Onurlu ömründe Resullullah kötülüğe bile kötülükle cevap vermemiştir. Nitekim hoş gören her zaman hoş görülmeye müstahaktır. Camilerimizin, mescitlerimizin, cemevlerimizin sahte anlaşmazlıkların ve sanal ihtilafların merkez üssü haline getirilmesi ağır bir vebaldir. Onun ölüsü camiye girmemeli, bunun cenaze namazı kılınmamalı çağrıları Allah’ın rahmet ve merhametiyle ters düşmektir. Elbette böylesi bir tablonun sonu uçurum, sonucu felakettir. En iyisini hakkıyla bilen Cenab-ı Allah’tır. Din değiştirmedikten ve bazı haller zuhur etmedikten sonra bir Müslüman’ın ölüsüne veya dirisine nasıl yaklaşılacağı, nasıl davranılacağı bellidir. Sevmediğimiz birisinin Camiye sokulmasına, cenaze namazının kılınmasına itiraz etmek demek Türk ve İslam düşmanlarının oyununa gelmek demektir. “LAİKLİK DİNSİZLİK DEĞİLDİR” Düşüncesini, fikriyatını, fiillerini, söylediklerini, yazdıklarını tasvip etmediğimiz her insanın, insan olmaktan kaynaklanan hakları vardır ve herkes bu haklara saygıyla mesuldür. Allah indinde üstünlük takvadadır, kalpleri bilen ve gören yalnızca Allah’tır. Son zamanlarda gazetelerde ve televizyon ekranlarında baş gösteren kaygı verici kamplaşmanın devamı, hatta genişlemesi halinde milli ve manevi hayatımız bir plan dahilinde yürütülen tahrik ve taciz kampanyalarının girdabına kapılacak, bunun bedeli de vahim olacaktır. Bugünkü nazik ve hassas dönemde, Diyanet İşleri Başkanlığımızı ve Laikliği eş zamanlı olarak sıcak tartışmaların içine sürüklemek Türkiye’nin aleyhine kulis yapan, yıkım senaryosu hazırlayan zalim mihrakların eline koz vermektir. Türkiye bu karanlık tünelden süratle çıkmalıdır. Bir başka sorun ise Laikliğin Anayasa’dan çıkarılma meselesidir. “NE DİNİMİZE LAF SÖYLETİRİZ, NE DE CUMHURİYET’İN LAİKLİK SÜTUNUNU KIRDIRIRIZ” Bu görüşü seslendiren veya destek verenler Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş temellerini dinamitlemek isteyen, kurucu emanetleri kundaklamak için gün sayan hastalıklı ve hasarlı zihniyetlerdir. Laiklik dinsizlik değildir. Kavramsal çatısı dinle çatışmalı da görülmemelidir. Türkiye laik, sosyal ve hukuk devletidir. Millet, Müslümandır. Herkesin dini inanç ve vicdan hürriyetine hürmet duymak asıldır. Bilinmelidir ki, ne dinimize laf söyletiriz, ne de Cumhuriyet’in Laiklik sütununu kırdırırız. Kötü niyet sahipleri sabırları sınayıp sınır ihlali yaparak milletimizin sinir uçlarıyla oynamaya kalkışmamalıdır. Din Allah’ındır, Müslüman Türk milleti mukaddesatı üzerinde karalama yapmak için devreye girenlere müsaade etmeyecektir. Hiç kimse üstüne vazife olmayan konularda fetva makamı gibi hareket etmeye heveslenmemeli, 2023 vizyonumuzun hızını yapay gündemlerle kesmeyi de aklından geçirmemelidir.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Aylık, 6 aylık ve 12 aylık bazda cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamlarına bu yıl ulaştık."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi 28. Olağan Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından notlar; Yol mücadele dava ve kader arkadaşlarım olarak gördüğüm ihracatçılarımızın yanında oldum. Olmaya devam edeceğim. Pandemide ortaya koyduğunuz gayretin şahidiyim. Yaptığınız işi sadece para kazanmak olarak görmüyorum. Sadece mal alıp satmaktan ibaret değildir. Misyonlara sahiptir.  Sizler bu ülkenin ihracatçı sıfatı taşıyan elçilerisiniz, serdengeçtilerisiniz. Ülkemizdeki 27 sektörü, 61 ihracatçı birliğini, 95 bini aşkın ihracatçıyı çatısı altında toplayan TİM'in amacı dış ticaret fazlası veren Türkiye hedefine ulaşmaktır. İhracat başarımız ülkemiz ekonomisinin yükselen gücünün genişleyen etki alanının sembolüdür. Amaç ihracat fazlası veren Türkiye'ye ulaşmaktır.  Küresel fırsatları değerlendirme, tehditlere meydan okuma bu konudaki önemli göstergelerden biri de ihracatımızdır. Temsil edilen iş dünyamız 12 ayın 10'unu rekorlar kıran başarı ile kapattı. Türkiye dünya ihracatında yüzde 1 paya ulaşarak kritik eşiği yakaladı. Küresel inovasyon endeksinde sürekli yukarı çıkması, yoğun gayretin eseri olduğunu gösteriyor.  Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmak için yoluna devam eden Türkiye'nin en önemli kozu ihracattır. Bu yüzden ihracatçı sayımızı önce 150 bine ardından 300 bine yükseltmeyi hedefliyoruz. Bu şekilde 20 yılda aylık ortalama 3 milyar dolardan 20 milyar dolara ihracatımızı ve sayımızı aynı oranlarda arttırabiliriz. İlk 1000 ihracatçımıza 50 farklı ilden ihracatçımızın katılması umut vericidir. İş insanlarımız ürettikçe çok daha iyi bir yere doğru gidiyoruz.  Kimsenin bizi hedeflerimizden uzaklaştırmasına izin vermedik vermeyeceğiz. Bölgemizdeki siyasi ekonomik sosyal krizleri güvenlik sorunlarını sınırlarımızdan içeri taşımak isteyenlere müsaade etmedik etmeyeceğiz. 2023 hedeflerimize ulaştırmamıza 2053 ve 2071 vizyonlarını geleceğin pusulası haline dönüştürmeye engellemek isteyenleri hüsrana uğrattık uğratmaya sürdüreceğiz. Kimse bizi hedeflerimize gerçekleştirmekten alıkoyamaz.  Geçen yıl ihracatta çok iyi performans yakalamıştık. Bu yıl daha iyiyiz. Aylık, 6 aylık, 12 aylık bazda Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracat rakamlarına ulaştık. 12 aylık ihracatımız ilk defa 200 milyarı aşarak 17 Eylül itibarıyla 210 milyar dolarla rekor kırdı. Ağustos ayında yüzde 52'lik artışla 19 milyar dolarla bu ayın tüm zamanlarındaki rekorunu elde ettik. Eylülde de 20 milyar doları bulacağımızı ümit ediyoruz. İhracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 85 seviyesine çıkmış olmasıdır. Geçmişte yüzde 55'e inen oranın geldiği seviye Türk ekonomisinin ve ihracatın ne kadar sağlıklı yol aldığının işaretidir.  2. çeyrekte yüzde 21 büyümede rekor büyüme kaydeden Türkiye'nin başarısına mal ve hizmet ihracatının katkısı 10,8 puandır. Net ihracatın büyümeye katkısı 6,9 puan olarak gerçekleşti. Bu oran son 23 yıldır açıklanan büyüme rakamlarının en yüksek ihracat katkısı olarak kayıtlara geçmiştir. Bu başarı hikayesini daha da ileri taşıyoruz. Bugüne kadar 3'te 2'sini 2000 km menzilli ülkeler ihracatımızı belirliyordu. Çok daha uzak coğrafyalara genişletiyoruz.  84,5 trilyon Dolar büyüklüğü ile dünya ekonomisinin yüzde 64'ünü oluşturan 17 ülkeye ihracatımızı 81,5 milyar dolara çıkarmaktır. Eylem Planımızı önümüzdeki günlerde açıklıyoruz.  Artan ihracatımızın hızına uygun finansmanı sağlayacak yeni mekanizma kurmakta olduğumuzun müjdesini paylaşmak istiyorum. İhracatı Geliştirme Fonu ile diğer desteklere ilave sadece sizlerin erişimine açık finansman kaynağı oluşturuyoruz. TİM ve ihracatçı birliklerimizin katkılarıyla oluşacak fonla ihracatçılarımızın finansmana erişiminde teminat sorunu ortadan kalkacaktır.  Bir başka müjde de İstanbul'u fuar merkezine kavuşturmak için atacağımız adımlar. TİM'nin de yer alacağı fuar merkezini inşallah en kısa sürede ülkemize kazandıracağız. İstanbul'u fuar merkezi ile küresel ticaretin konumuna getireceğiz.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 17 18