Son Dakika:
CHP’li Muğla Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Aylin Giray’ın, yangın olduğu akşam Muğla Keyfoturağı Restoran’da rakı keyfi yaptığı anlaşıldı. O sırada İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise Marmaris Katı Atık Tesisi’nde ekipleri kontrol ediyordu. EKİPLER SEFERBER OLDU Marmaris’te günlerdir devam eden yangının söndürülmesi için seferber olan ekipler gece gündüz alevlerle mücadele ediyor. Rüzgarın etkisiyle kontrol altına alınmakta zorlanan yangın, dün Muğla Büyükşehir Belediyesi Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi yakınlarına kadar ulaştı. MÜDÜR ALEMDE İKEN BAKANLAR EKİPLERİ YÖNLENDİRDİ Orman ve itfaiye ekipleri, alevlerin yolun karşısına geçmesini önlemek için koridor açtı. Çok sayıda işçi ve itfaiye aracı, arazöz ve su tankerleri de bölgeye yönlendirildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da risk altındaki bölgeyi havadan inceleyerek bizzat ekipleri yönlendirdi. Katı Atık Tesisi kendi sorumluluğunda olan Muğla Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Aylin Giray (sağdan ikinci) ise o sırada Muğla Keyfoturağı Restoran’da arkadaşlarıyla keyif yapıyordu. Aylin Giray’ın, yanma tehlikesi altında olan tesisle ilgilenmek yerine arkadaşlarıyla rakı alemi yaptığı ortaya çıktı.
Adana Büyükşehir Belediyesi’nin ASKİ Genel Müdürlüğü’nde güvenlik personeli olarak çalışan 39 yaşındaki A.Y., iddiaya göre Mali Hizmetler Daire Başkanı Ümit Aygül (38) tarafından tacize uğradı. Tacizlerden dolayı psikolojisi bozulan ve görevinden istifa etmek zorunda kalan 1 çocuk annesi A.Y., Ümit Aygül hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığına ‘Cinsel saldırı’ suçundan şikayette bulundu. Adana 1. Aile Mahkemesi, Aygül hakkında taciz ettiği kadına “Yaklaşmama ve rahatsız etmeme’ cezası verdi. Yaşadıklarını SABAH’a anlatan A.Y., “Tacizlerinden vazgeçmesi için çok yalvardım ama dinlemedi. ‘Ya benim olacaksın ya da seni mahvederim’ dedi. Yaşadığım tacizi Belediye Başkanı Zeydan Karalar’a yüzyüze anlattım ama hiç bir şey yapmadı. Kadın olduğu için beni anlar düşüncesiyle genel müdür Nesrin Vursavuş’un kapısını çaldım ama dinlemedi. Tutanak bile tutmayarak dosyası kapattı. CHP yönetimi taciz olayına kılını bile kıpırdatmadı. Kadınlık gururumu ayaklar altına alınmasını sebebiyet verdiler” dedi. BENİ BAŞTAN YARATANSIN Büyükşehir belediyesine 2014 yılında giren ve çeşitli birimlerde çalışan A.Y., 2016 yılında ASKİ binasında görev yapmaya başladı. 2019 yerel seçimlerinden sonra göreve gelen CHP yönetimi A.Y.’yi müdürlüğün çeşitli birimlerine sürgüne gönderdi. En son puantaj bölümünde görev yapan A.Y., halen görevdeki Mali Hizmetler Daire Başkanı Ümit Aygül tarafından önce sözlü tacizde bulunuldu. Ümit Aygül, daha sonra tacizlerine cep telefonu mesajlarından devam etti. Aygül, A.Y.’ye “Ömrümden ziyan oluyor. Bu benim ki artık sevgi değil saplantı. Sen tanrıçamsın beni baştan yaratan. Sen esirliğimim ve hürriyetimsin. Çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin” mesajları attı. A.Y.’nin olumsuz ısrarlarına rağmen Aygül, tacizlerini sürdürdü. Aygül, A.Y.’ye tacizlerden vazgeçeceğini ve son kez konuşmak isteğini söyledi. Aygül konuşmayı kabul eden Aygül kadını öpmeye çalıştı. A.Y.’nin olumsuz tepki vermesi ve bağıracağım demesi üzerine gitti. MOBBİNG UYGULADILAR Yaşadığı taciz olayını ASKİ Genel Müdürü Nesrin Vursavuş’a anlatan A.Y,, hiç beklemediği tepkiyle karşılaştı. Genel müdür tacize mağdur kalan kadını dinlemedi ve odasından kovdu. Psikolojisi bozulan A.Y. istifa ettikten sonra Ümit Aygül’ün tacizlerinden dolayı Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Adana 1. Aile Mahkemesi Ümit Aygün’e genç kadına yaklaşmama cezası verdi. Yaşadıklarını SABAH’A anlatan A.Y., “Cep telefonundan bana ahlaksız taciz mesajları attı. Kendisine arkadaşça nasihatlerde bulundum ve olumlu bir karşılık vermedim. Bu durumdan vazgeçmedi. Birkaç gün sonra beni makam odasına çağırdı. Odaya girdiğimde üzgün olduğunu ama beni çok arzuladığını yaptıklarına engel olamadığını söyledi. Şikayetçi olacağımı söyleyince, ‘Kapımda onlarca silahlı adamım var, seni rahat bırakmam’ diyerek tehdit etti. İsteklerine karşılık vermeyince özel hayatımla ilgili asılsız dedikodular çıkardı. Kumpaslar kurdu, mobbing uyguladı” dedi. EN AĞIR CEZA VERİLMELİ İstifa etmeden önce “Kadındır beni anlar” diyerek genel müdür Nesrin Vursavuş’a başvurduğunu ifade eden A.Y., “Beni hiçbir şekilde dinlemedi ve Ümit Aygül hakkında tutanak bile tutmadı. Bir kadın olarak kurum içinde kadınlık gururumun ayaklar altına alınmasına sebebiyet verdi. Ben de istifa ettim. Ardından da Ümit Aygül hakkında sikayetçi oldum. Koruma kararı aldırmama rağmen hiç bir şey olmamış gibi kayıtsız kalarak Aygül hakkında soruşturma bile açmamışlar. Belediyede birçok kadın bunların tacizine mağdur kalıyor ve ekmeği için ses çıkarmıyorlar. Bu tacizcilere en ağır cezalar verilmeli” diye konuştu. BAŞKAN’A ANLATTIM O DA İLGİLENMEDİ Kendisine yapılan tacize ses çıkarmayan ASKİ Genel Müdürü Nesrin Vursavuş’un vurdumduymaz tavırlarının kendini yaraladığını da sözlerine ekleyen A.Y., “Yaşadığım tacizi bir türlü unutamıyorum. En son pastanede buluştuğum Büyükşehir Belediye Bakanı Zeydan Karalar’a taciz olayını anlattım. Beni sadece dinleyen başkan hiçbir şey yapmadı. CHP yönetimi yaşadım tacize sesiz kaldı ve kıllarını bile kıpırdatmadı” şeklinde konuştu. CHP TACİZCİLERİN YUVASI OLDU İşte son dönemde kamuoyuna yansıyan ve üzeri kapatılan taciz iddialarından bazıları: Maltepe CHP İlçe Başkan Yardımcısı Umut Karagöz, genç bir kızı zorla bir restorana kapatarak cinsel istismarda bulundu. Avcılar’da CHP İstanbul İl Başkanı’nın iki yardımcısı partili bir kadına ahlaksız teklifte bulundu. Ümraniye’de CHP İlçe Gençlik Kolları eski Başkanı G.Ö.A., partili D.A.’yı taciz etti. Genç kız partiden istifa edip şikâyetçi oldu. Esenler’de CHP İlçe eski Başkan Yardımcısı Hüseyin Koç, ilçede kadınların partililerce sık sık tacize uğradığını iddia etti. Şişli Belediyesi’nde yengesini taciz ettiği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan Eski Başkan Yardımcısı U.G.Y. kollanarak Sarıyer’de görev başladı. Muğla İl Başkanlığı sekreteri A.E., CHP delegesi olan Mehmet A.’nın tacizine uğradı. Konya İl Başkanı Avukat Barış Bektaş’ın da yardım çeki vereceğini söyleyip ofisine çağırdığı parti üyesi bir kadını taciz ettiği iddia edildi. Bitlis İl Başkanı Veysi Uyanık, 17 yaşındaki kıza cinsel içerikli mesajlar attı ve elinde olduğunu iddia ettiği görüntüler üzerinden tehdit etti. Sivas’ın Akıncılar ilçesinde öğretmene cinsel tacizde bulunan CHP İlçe Başkanı Hüseyin Çiçek ile yönetim kurulu üyeleri görevden alındı. Bursa’da, CHP Osmangazi ilçe başkanı Mete Akyolcular, 17 yaşındaki parti üyesi S.G’yi telefonla taciz etti. Akyolcular, S.G.’nin cep telefonuna, “Bana abi deme senden hoşlanıyorum” içerikli mesaj attı. Akyolcular skandalın ortaya çıkması sonrasında 18 Aralık’ta istifa etti. Malatya: Malatya’da CHP Kale İlçe Başkanı Süleyman Karabulut’un 16 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz ettiği ve hamile bıraktı. Kırklareli: CHP’li Kıyıköy Belediye Başkanı Ender Sevinç’in taviz ettiği 4 kadın çalışan şikâyetçi oldu.
Çataklı paylaştığı görsellerde, T24 yazarı Tolga Şardan, FETÖ’cü Cevheri Güven ve CHP’li Murat Bakan’ı örnek gösterdi. İşte Çataklı’nın o tweeti: https://twitter.com/ismailcatakli/status/1571836028712886273?s=46&t=ipwl7X16feBFGCzgL_-nTw
Mersin’de İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince, 26 Eylül’deki Tece polis evine yönelik hain saldırı sonrası PKK terör örgütünün ildeki faaliyetlerine yönelik yapılan soruşturma kapsamında yeni bir operasyon için düğmeye basıldı. Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir adli soruşturma kapsamında verilen talimat üzerine harekete geçen 500 polis, bu sabah terör örgütü PKK’nın ildeki faaliyetlerinde bulundukları ve örgüt ile iltisaklı oldukları belirlenen 28 şüpheliye yönelik adreslere baskınlar yaptı. Operasyonda ilginç bir ismin de gözaltına alındığı öğrenildi. Mersin Büyükşehir Belediyesi Basın Daire Başkanı Bedrettin Gündeş de gözaltına alınan şüpheliler arasında. Şüphelinin PKK terör örgütü ile iltisaklı olduğu iddiasıyla ve örgütün bir çok faaliyetinde bulunmak suçlaması yöneltildiği öğrenildi. Bedrettin Gündeş’in geçtiğimiz günlerde astım hastası olan 15 yaşındaki kız çocuğunu kaçırıp dağa teslim eden Metin İnce ile resmi olduğu öğrenildi. Bilindiği gibi geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesaplarından PKK terör örgütünü övücü mahiyette propaganda içerikli paylaşımlar yaptıkları belirlenen ve Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde çalıştıkları anlaşılan 10 şüpheliye yönelik operasyon gerçekleştirilmiş şüphelilerde üçü tutuklanarak cezaevine konulmuştu. https://twitter.com/olcaykilavuz/status/1573396660570521604?s=46&t=mKyDNcJ3_OE56UTcvCjPSw
Sarıyer Tarabya’da 350 metre kare bir dairesi bulunan Funda Yılmaz, dairesini İYİ Parti Şişli İlçe Başkanı Ahmet Ünal‘a kiraya verdi. Yaklaşık 5 yıl kiracı olarak daireyi kullanan Ahmet Ünal, sitenin iki yıllık aidatı olan 100 bin TL’yi ödemedi. Sabah’taki habere göre Yılmaz’a aylık 14 bin liradan iki aylık kirasını da ödemedi. Funda Yılmaz’ın tüm ısrarlarına rağmen kirasını ödemeyen Ünal, daireyi de harabeye çevirdi. EVİ HARABEYE ÇEVİRDİ 350 metre karelik dairenin salonundaki prizler söken Ünal, pencere kulplarına zarar verdi. Dairenin zemin parkeleri zarar görerek yerinden çıkarken dairenin bazı pencereleri ile ayna ve camları kırıldı. Banyoda bulunan küveti, mutfak dolaplarını ve fırını kullanılmaz hale getiren Ahmet Ünal’ın sebep olması sebebiyle alt komşunun evini su basarken yine prizde unutulan bilgisayar sebebiyle dairede yangın çıktı. Yaşananlar üzerine Funda Yılmaz, mahkeme yoluyla Ahmet Ünal’ı daireden çıkarttı. Yılmaz ayrıca, 32 bin TL para vererek Ahmet Ünal’ın eşyalarını daireden çıkarttı. “BENDEN NE İSTEDİN” Yaşananlarla ilgili konuşan dairenin sahibi Funda Yılmaz, “Ahmet Ünal, 5 yıldır kiracımdı. Kendisi 2 aylık kira bedelini ödemedi. Ayrıca iki yıllık site aidat parası olan 100 bin TL’yi ödemedi. Ben 32 bin TL para vererek eşyalarını çıkarttım. Kendisini mahkeme yoluyla çıkarttım. Aidat borcunu ve kira alacağımı sorduğumda kapıyı yüzüme kapattılar. Yazdığım hiçbir mesaja cevap vermediler. Benden benim gibi insanlardan ne istedin de ödemelerimi yapmıyorsun. Evimi gasp ettin” dedi. “300 BİN TL HASAR VAR” Dairede büyük hasar oluştuğunu söyleyen Funda Yılmaz, “Dairede 300 bin TL hasar var. Dava açtım hukuki süreç devam ediyor. Tesisat sistemi evde besledikleri köpek sebebiyle tıkandı. Alt daireyi bu sebeple su bastı. Alt komşum beni mahkemeye verecekti. Dairede yangın çıkarttılar. Kendisi Şişli’de gezerken oy toplamak için adaletten bahsediyor. Bana yapılanlara karşı adalet nerede? Evimi harabeye çevirdi. Ahmet Ünal, 15 dairem var diye hava atıyor ama kira borcunu ödemiyor” açıklamasında bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Kurucusu Hacer Foga ile kameralar karşısına geçerek, Türkiye'nin uyuşturucu parasıyla cari açık kapattığını ve ülkede bir metamfetamin salgını olduğunu iddia etti. CHP lideri açıklamasının devamında açıkça emniyet mensuplarını hedef alarak, "Uyuşturucu paralarını Türkiye'nin cari açığının finansmanında kullandılar… 'Breaking Bad Süleyman' ülkenin çocuklarının zehirlenmesine göz yummuştur. Yazıklar olsun onlara." ifadelerini kullanmıştı. NARKOTİK'TEN KILIÇDAROĞLU'NA: HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, Kılıçdaroğlu'nun skandal açıklamalarına ilişkin bir açıklama yayımlandı. "Kılıçdaroğlu'na hakkımızı helal etmiyoruz" denilen açıklamada, "Uyuşturucu mücadelesinde dünyanın parmak ısırdığı başarıları elde eden, sadece bu yıl 198.094 uyuşturucu operasyonu yapan, 252.590 şüpheliyi yakalayan, bunların 22.136'sının tutuklanmasına vesile olan, tonlarca narkotik maddeyi çocuklarımıza ulaşmadan engelleyen, ülkemiz sokaklarını temizleyebilmek için ailelerinden, kendilerinden feragat eden ve tüm bunları verilen her türlü destek ve irade sayesinde yapabilen kolluk birimleri ve narkotik polisleri olarak, tarafımıza atılan dış destekli iftiraları asla kabul etmiyor, hakkımızı helal etmiyoruz." ifadeleri yer aldı.. https://twitter.com/narkotiksmdb/status/1587490973222846466?s=48&t=Kc09bNeyL7bs5-A6PlN2cA
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuksuz sanık Yavuz Saltık ve avukatı hazır bulundu. Duruşmaya, CHP Milletvekili Turan Aydoğan ve bazı partililer izleyici olarak katıldı. Duruşmada savunma yapan sanık Yavuz Saltık, öncesinde, İBB'de Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı yaptığını belirterek, "Sosyal Hizmetler Başkanlığı dezavantajlı gruplara yardım eder. Pandemi sürecinde farklı inanç gruplarından, farklı meslek gruplarına yüzlerce insanla görüşme yaptım. İnsanlar bir koliye muhtaç durumdalar. Bu süreçte Erzurumlu olarak tanıdığım ve görüştüğüm bir kişi sonucu bana dava açıldı." ifadelerini kullandı. Böyle bir suçlamayla burada olmaktan dolayı hicap duyduğunu belirten Saltık, sosyal yardım kriterlerinde sabıka kaydı sorgulama gibi bir şeyin olmadığını, yardıma ihtiyacı olduğu tespit edilen kişiye, devletin parasının yüklendiği bir kartın verildiğini kaydetti. Saltık, sosyal inceleme yaparak, resmi kriterler çerçevesinde yardıma ihtiyacı olduğunu düşündükleri kişiye kart verdiklerini ifade ederek, "Bu kart yoksulluk sınırı altında olan kişilere verilirdi. Benim burada olma sebebim market kartı. Bu kartı vermekten sorumluyum. Benden önceki dönemde de, İBB kayıtlarında bu kartla kimin alışveriş yaptığı bellidir. Yoksullara hak temelli yardım yönetmeliği dışında hiçbir işlem yapmadım. İddianamede yer alan suçun benim aracılığımla nasıl işlendiğini göremedim." diye konuştu. Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) davasında yargılanan DİAYDER Başkanı Ekrem Baran ile görüşüp görüşmediğinin sorulması üzerine sanık Saltık, "Pandemi döneminde bize 1 milyona yakın kişi başvuru yaparak yardım talep etti. Erzurumlu bir dernek de başvuru yaptı. Ekrem Baran'la ilk kez orada karşılaştım, onun dışında hiçbir ilişkim yoktur. HTS kayıtlarından da bakılabilir." ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti, sanık Yavuz Saltık'ın hakkındaki adli kontrol tedbirinin devamına karar vererek, tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, DİAYDER ile dernek yönetici ve üyelerinin terör örgütü PKK/KCK'nın amaç ve hedefleri doğrultusunda yürüttüğü faaliyetlerin deşifresi amacıyla 23 sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak veya bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan iddianame düzenlenerek dava açıldığı ifade edildi. İddianamede, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada tanık olarak dinlenilen İBB çalışanları Nilüfer Taşkın ile Yavuz Saltık hakkında sosyal yardım kartlarının dağıtılmasına yönelik tape kayıtlarındaki tespitler sebebiyle suç duyurusunda bulunulması üzerine soruşturma başlatıldığı aktarıldı. DİAYDER soruşturmasında İBB'den alınan ve bir perakende zincir markette kullanılmak üzere 150 liralık yardım kartlarının 20-25 adet olarak "Mele" diye tabir edilen kişilere verildiğinin belirlendiği anlatılan iddianamede, bu kartların örgütün kırsal alanında faaliyet yürüten ya da tutuklanarak cezaevine gönderilenlerin ailelerine teslim edildiği belirtildi. Sanığın yardım talebine gelen gruplar hakkında yeterince araştırma yapmadığı aktarılan iddianamede, bu nedenle Saltık'ın "örgüt üyesi olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
"İnterpol'e üye 194 ülke ile temas kuruldu ve her iki kaçağın görüldüğü yerde yakalanarak ülkemize iade edilmesi istendi." ifadelerine yer verilen açıklamada, Arjantin’de olduğu tespit edilen Serkan Kurtuluş ve Lider Camgöz’ün ülkemize iadeleri adli makamlarca kabul edildiği paylaşıldı. https://twitter.com/interpoldaire/status/1606993117055418370?s=46&t=CHEo6BSOymItMBb0Tse-Iw
