16 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Rusya Federal Güvenlik Servisi, Ukrayna'nın Odessa'ya döşediği mayınların İstanbul Boğazı ve Akdeniz’e sürüklenebileceğini iddia etti

Rusya'nın Ukrayna'ya başlattığı saldırıların ardından Rus güçleri, Azak Denizi dahil olmak üzere Ukrayna'nın birçok Karadeniz'e kıyısı olan noktada kontrolü ele geçirmişti. Rusların saldırılarına karşı Ukrayna ordusu ise ülkenin Karadeniz kenti olan Odessa açıklarına mayınlar döşemişti. Son gelişmelerin ardından Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) tarafından yapılan açıklamada, Odessa kenti açıklarına döşenen mayınlar için önemli bir risk ihtimaline değinilerek, Ukraynalılar tarafından Odessa açıklarına döşenen mayınlarda kopmalar başladığı ileri sürüldü. FSB'nin Halkla İlişkiler Birimi tarafından yapılan açıklamada, "Rusya tarafından özel bir askeri operasyonun başlatılmasının ardından Ukrayna Donanması, Odessa, Özi, Çornomorsk ve Yuzhne limanlarına ve açıklarına yaklaşık 420 eski tip mayın tarlası oluşturdu. Bu mayınlar 20. yüzyılın ilk yarılarında üretildi. Fırtınalı koşulların başlamasıyla birlikte denizin dip ankrajlarına bağlanan kablolarda kopmalar meydana geldi. Karadeniz'in batı kesiminde mayınlar rüzgar ve akıntıların etkisiyle serbestçe hareket etmeye başladı" ifadeleri kullanıldı. İSTANBUL BOĞAZI TEHLİKEDE İDDİASI Ukrayna'nın döşediği mayınlarla ilgili yapılan açıklamada, İstanbul Boğazı'nın risk altında olduğunu da belirten FSB'nin Halkla İlişkiler Birimi, "Ukrayna'nın listelenen liman bölgelerinde güneye doğru yüzey akıntılarının baskın olduğu göz önüne alındığında, mayınların İstanbul Boğaz'ına ve Akdeniz havzası sularına sürüklenme ihtimali göz ardı edilmez" ifadelerini kaydetti. Açıklamada, Ukrayna'nın denize mayın döşemesinin uluslararası anlaşmaların ihlaline neden olduğu vurgulanarak, "Bu, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin bir kez daha uluslararası hukukun temellerini tamamen hiçe saydığını ve Avrupa Birliği (AB) vatandaşları da dahil olmak üzere insan hayatını hiçe saydığını gösteriyor" vurgusu yapıldı. Açıklamanın sonunda ise, "Rus Donanması'nın Karadeniz Filosu, mayın tehlikesini dikkate alarak 18 Mart 2022 tarih ve 116 sayılı ilgili kıyı uyarısını yayınladı" denilerek, mayın tehlikesinin resmi kayıt altında kamuoyuna aktarıldığı belirtildi.

2 yıl önce

Trabzon Havalimanı, yapılacak deniz dolgusu çalışmasıyla büyütülecek. Deniz dolgusu üzerine inşa edilmiş Türkiye’deki 3’üncü havalimanı olacak

Bölgenin en eski havalimanlarından biri olan Trabzon Havalimanı’nın yapılacak deniz dolgusu çalışması ile yeni bir havalimanı olarak mevcut havalimanının kuzeyine doğru deniz dolgusu şeklinde planlandığı belirtildi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, Trabzon Havalimanıyla ilgili yeni pist ve havalimanı çalışmasının bir iki ay içerisinde netleşeceğini kaydetti. Mevcut olan tek pistin yeterli olmadığını ve yeni havalimanının bir zaruretten kaynaklandığını ifade eden Cora, “Trabzon Havalimanı bölgenin en eski havalimanlarından birisi. Uluslararası havalimanı ve bölgenin ilk havalimanı olma özelliğine sahiptir. Şu anda baktığımız zaman yolcu taşıma kapasitesi maksimum seviyede ve yıllık 3,5 milyon civarında yolcuya hizmet veriyor. Büyük uçakların havalimanımızı kullanması halinde problemlerle karşı karşıya kalmaktayız. Aynı zamanda tek pist yeterli olmamaktadır. Yeni bir havalimanı bir zaruretten kaynaklanmıştır. Yeni bir havalimanı yapılması rantabl ve fizibl bir projedir. Trabzon’un bölgesine katkı sağlayacak ülkenin ekonomisine katkı sağlayacak bir projedir. Bu manada 2022 yılı yatırım programına Trabzon yeni havalimanı olarak girmiştir. Bu manada Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Adil Karaismailoğlu’na teşekkür ediyoruz, minnettarız" dedi. PROJE BİR İKİ AY İÇİNDE NETLEŞECEK Mevcut havalimanı kullanımı devam ederken, herhangi bir hava ulaşımında aksamaya neden olmayacak şekilde yeni havalimanının mevcut havalimanının kuzeyine doğru deniz dolgusu şeklinde planlandığını kaydeden Cora, "Eğer mevcut havalimanını deniz dolgusu şeklinde yaptığımızda bunu merkezi bütçeden yapabilirsek mevcut havalimanının bulunduğu yeri de yine lojistik merkez olarak değerlendirme imkanına sahip olacağız. Çünkü mevcut havalimanımız bu ihtiyacı da görebilecek durumdadır, ilerleyen aşamada yeni havalimanı bittiğinde mevcut havalimanı da bu amaçla kullanabiliriz. Yapım modeli değiştirilirse merkezi bütçeden değil de eğer yap-işlet-devret gibi bir model olursa bu sefer mevcut havalimanını yap-işlet kapsamında değerlendirilmesi de söz konusu olabilir. Zannedersem proje bir iki ay içerisinde bu netleşecek ve bununla da ilgili adımlarımızı atmış olacağız” diye konuştu. Yeni pist ve havalimanı çalışması kapsamında havalimanının deniz tarafında alt kısmında bulunan Trabzonspor Tesisleri’nin de kamulaştırma alanına dahil olacağını kaydeden Cora, “Trabzonspor Tesisleri kamulaştırılacak ve o şekilde bir dolgu ile beraber olacak. Mevcut alan zaten yeterli olmayacak muhtemelen öne doğru bir genişleme olacak ve Trabzonspor Tesisleri de kamulaştırma sahası içerisinde gözüküyor” şeklinde konuştu.

2 yıl önce

Denizli, yapımı süren şehir hastanesiyle bölgenin sağlık üssü olacak

Vali Atik, AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin, AK Parti Denizli İl Başkanı Yücel Güngör ve İl Sağlık Müdürü Berna Öztürk, temeli geçen yıl atılan Denizli Şehir Hastanesi'nin inşaatında incelemelerde bulundu. Hastanenin proje müdürü Kadir Ceylan, geçen yıl temmuz ayında başladıkları proje için 750 günde teslim etme planının bulunduğunu, bunu erkene çekmeye çalıştıklarını söyledi. Hastanenin 310 bin metrekare kullanım alanında 1000 yatakla hizmet vereceği bilgisini veren Ceylan, bunu rezerv yataklarla birlikte 1700'e kadar çıkarabilecek bir altyapı oluşturduklarını ifade etti. Hastanede günlük 13-14 bin kişiye poliklinik hizmeti verilmesinin öngörüldüğünü belirten Ceylan, deprem izolatörlerinin kullanıldığı yapının 9 büyüklüğündeki depremde dahi ameliyat yapılabilecek güvenlikte olacağını aktardı. Vali Fuat Atik de Denizli tarihinin en önemli yatırımlarından birinin hayata geçirildiğini, hastanenin hizmete gireceği günü heyecanla beklediklerini ifade etti. Atik, şöyle konuştu: "Türkiye'de sağlık altyapısının iyileştirilmesi ve yaşanan dönüşüm sürecinin en önemli göstergelerinden biri olan şehir hastanemiz, Denizli'ye çok yakışacak. Şehir hastanesiyle hasta bakım kapasitemizi ikiye katlıyoruz. İnşallah bölgede bir sağlık üssü olmamızı sağlayacak bir yatırım. Denizli bunu fazlasıyla hak ediyor." AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, Denizli'nin antik çağlardan bu yana bir sağlık merkezi olduğunu, şehir hastanesinin bu tarihsel kimliği güçlendireceğini dile getirdi. İl Sağlık Müdürü Berna Öztürk, sağlık çalışanları olarak inşaatın bir an önce bitmesini beklediklerini, modern altyapısıyla hastanenin sağlıkta hizmet kalitesini artıracağını kaydetti.

2 yıl önce

Yavuz sondaj gemisi Karadeniz görevine başlıyor

Yavuz sondaj gemisi, Karadeniz'de doğal gaz üretiminin ilk ve en önemli aşaması olan büyük kontrol sistemlerinin deniz tabanına yerleştirilmesi için Türkali-2 kuyusuna doğru bugün yola çıkacak. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) envanterinde bulunan Yavuz'un Türkali-2 kuyusundaki görevinin başlamasıyla Türkiye'nin üç sondaj gemisi Karadeniz'de ilk kez aynı anda görev yapacak. Hali hazırda Fatih gemisi arama sondajlarını gerçekleştirirken, Kanuni gemisi de Türkali kuyularındaki alt tamamlama işlemlerini yürütüyor. Yavuz sondaj gemisi ise Karadeniz'de açılacak 10 Türkali kuyusunda üst seviye kuyu tamamlama görevini yapacak. Yavuz'un ilk görevi Türkali-2 kuyusunda deniz tabanına büyük kontrol sistemlerini yerleştirmek olacak. Deniz tabanına yerleştirilecek ekipmanların en karmaşığı olarak "christmas tree" adıyla bilinen bu sistemler, kuyuda doğal gaz üretiminin başlaması için ilk ve en önemli adım olma özelliği taşıyor. Bu işlemin her kuyu için ortalama 45 günde tamamlanması planlanıyor. Yavuz'un söz konusu kuyulardaki üst seviye kuyu tamamlama işlemlerinin tamamlanmasının ardından geriye boru hattının kuyuya bağlanması kalacak. DENİZİN ALTINDA HER 6 KUYU BİR DAĞITIM HAZNESİNE BAĞLANACAK Karadeniz'deki her 6 kuyu denizin altında bir dağıtım haznesine bağlanacak ve tek hat olarak kıyıya çıkacak. Bu kapsamda Faz-1'deki 10 Türkali kuyusunun 6'sı bir dağıtım haznesinde, diğer 4'ü ise ikinci bir dağıtım haznesinde toplanacak. Faz-2 kapsamında kuyular açılmaya devam edildikçe her dağıtım haznesinde 6 kuyu bağlı hale gelecek. Dağıtım hazneleri eylül ayından itibaren denizin altına yerleştirilmeye başlanacak. Karadeniz'den Faz-1 kapsamındaki 10 kuyudan günlük doğal gaz üretimi 10 milyon metreküp olarak planlanıyor. YAVUZ SONDAJ GEMİSİ HAKKINDA Türkiye'nin toplamda 540 milyar metreküp gaz keşfettiği Karadeniz'de yarın ilk görevine uğurlanacak Yavuz, 6. nesil ultra derin deniz sondaj gemisi olma özelliği taşıyor. Uzunluğu 230, genişliği ise 36 metre olan gemi, çift kuleli tasarımla asıl ve yardımcı işlerin yapılabildiği eş zamanlı operasyona imkan sağlıyor. Yapımı 2011'de tamamlanan Yavuz, dünya genelinde bu konseptteki 16 gemiden biri olma özelliğini taşırken, gemide spor ve sinema salonu, dinlenme odaları ile tam zamanlı bir doktorun görev aldığı 4 yataklı mini bir hastane yer alıyor.

2 yıl önce

Türkiye'nin Karadeniz ve Doğu Akdeniz'deki gaz hamlesi dış basında

Karadeniz'de bulunan doğalgaz rezervinin kullanıma sunulmasına ilişkin çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Yavuz Sondaj Gemisi, bu kapsamda rezervi karaya taşımak ve sahadaki faaliyetlere ivme kazandırmak için yola çıktı. Yunan basını: Doğalgazda önemli gelişmeler Yunan basını, Filyos Limanı'nda düzenlenen törende konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in ifadelerine dikkat çekti. Proto Thema'nın "Türkiye: Doğu Akdeniz'de doğalgazda önemli gelişmeler" başlıklı haberinde, Dönmez'in Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi de içeren çözüm konusunda artan istek olduğunu söylediği belirtildi. "Doğalgaz alternatiflerini artırmak için..." "Önümüzdeki günlerde sadece Karadeniz'de değil, Doğu Akdeniz'de de doğalgazla ilgili önemli gelişmeler olacak" diyen Dönmez'in, ülke olarak doğalgaz alternatiflerini artırmak için yeni ülkeler ve güzergahlar seçmekten yana olduklarını dile getirdiği kaydedildi. Haberde, söz konusu durum hakkında, "Hem bizim hem de Avrupa için arz güvenliği açısından önemli" şeklindeki ifadeye yer verildi. "Doğu Akdeniz, yeni bir enerji tedarik rotası olabilir" Ethnos gazetesi de gelişmeyi okurlarına aktarırken, Karadeniz ve Doğu Akdeniz'de önemli gelişmeler yaşanacağını yazdı. Bakan Dönmez'in "Bu bağlamda karşılıklı haklarımıza saygı duyarak Doğu Akdeniz'i yeni ve güvenli bir enerji tedarik rotası haline getirebiliriz." açıklamasına yer verildi. İstikrar ve barış vurgusu Öte yandan Neakriti gazetesi, Türkiye'nin "istikrar ve barışı teşvik eden ve uluslararası hukuk ve karşılıklı saygı temelinde yürütülen her projede yer alacağı" şeklindeki mesajını okurlarıyla paylaştı.

2 yıl önce

İBB’nin 165 milyon liraya satın alıp sadece 54 bin lira kâr elde ettiği 50 adet deniz taksi, Haliç Tersanesi’nde çürümeye terk edildi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 2021'de borçlanma üst limiti 32 milyar 354 milyon lira olmasına rağmen 57 milyar 602 milyon lira borçlanması İBB Meclisi'nde gerginliğe neden olmuştu. Tarihinde ilk defa Ekrem İmamoğlu yönetimindeki belediye yönetimi borçlanamaz hale gelirken, yapılan lüks harcamalar bir bir ortaya dökülüyor. ARAÇLARIN HALİ İÇLER ACISI Sabah'ın haberine göre; İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) 165 milyon liraya satın aldığı 50 adet deniz taksinin içler acısı hâli görüntülendi. İBB Başkanlığı Meclis Denetim Komisyonu 2021 Yılı Denetim Raporu'nda taksilerden sadece 54 bin lira gelir elde edildiği gerçeği yer alırken, taksilerin denizde atıl halde beklediği objektiflere yansıdı. 22 Ocak'ta Haliç Tersanesi'nde görüntülenen deniz taksilerin 12 Nisan'da da yerlerinde sabit olarak bekletildiği belirlendi. 54 BİN TL GELİR ELDE EDİLDİ Deniz taksilerle ilgili olarak 2021 Yılı Denetim Raporu'nda şu ifadelere yer verilmişti: 27 Temmuz 2021 tarihli deniz Taksi Mal Alım İşi İhalesi 84 milyon 950 bin TL+KDV bedelle İBB iştiraki Şehir Hatları'na verildi. 50 adet deniz taksi satın alındı. Gelirler Müdürlüğü'ne göre deniz taksiden 54 bin 301 bin TL gelir elde etti.Belediye yönetiminin tercih ettiği yöntem sebebiyle, belediye KDV dahil 165 milyon TL bedelle aldığı ve işlettirdiği bu taksilerin amortisman ve bakım maliyetleri de dikkate alındığında hiç harcama yapmadan gördürebileceği hizmet için ciddi maliyet oluştu. Kamu zararına sebebiyet verildi.

2 yıl önce

Ege Denizi'ndeki geri itmelerde suçlanan Frontex'in direktörü istifa etti

Avrupa basınında çıkan haberlerde Leggeri'nin istifa mektubunu Frontex yönetimine sunduğu belirtildi. https://twitter.com/genelgundem/status/1519909434809622530?s=21&t=YN6ug5uTLeraRveISvXzcw AB Komisyonu sözcülerinden Anitta Hipper de günlük basın toplantısında konuyla ilgili soru üzerine, Frontex yönetim kurulunun olağanüstü toplantıda olduğunu, toplantının sonucunun öğleden sonra açıklanacağını söyledi. Frontex ve Leggeri, son yıllarda Akdeniz ve Ege'de AB ülkelerine gitmek isteyen kişilerin geri itildiğine yönelik haberlere sıkça konu oldu. Son olarak dün "Lighthouse Reports", "Der Spiegel", "SRF Rundschau", "Republik" ve "Le Monde" tarafından yürütülen ortak araştırmada, Frontex'in veri tabanında yüzlerce düzensiz göçmenin Ege'de geri itilmesine yönelik kayıtların yer aldığı belirtildi. Ajansın, Mart 2020 ile Eylül 2021 arasında kadın ve çocukların da aralarında olduğu 957 sığınmacının denizde geri itilmesinde rol aldığı, bu vakaların Frontex'in "Jora" adlı veri tabanında "çıkış noktalarından ayrılmanın önlenmesi" şeklinde etiketlendiği kaydedildi. AB Yolsuzlukla Mücadele Ofisi (OLAF), Frontex hakkında Ege'de göçmenlerin geri itilmesi ile taciz ve görevi kötüye kullanma gibi suçlamalar nedeniyle soruşturma başlatmıştı. OLAF'ın Frontex hakkında yürüttüğü soruşturmanın sonuç raporundan bulgular da geçen ay yine Avrupa basınında yer almıştı. Sonuç raporunda Frontex Başkanı Leggeri ve diğer üst düzey yetkililerin, Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki geri itmelerini yalnızca bildikleri değil, aynı zamanda örtbas ettikleri iddia edilmişti. Avrupa basınındaki birçok haberde, Frontex'in Yunanistan'ın düzensiz göçmenleri açık denize geri itmesine destek verdiği, uluslararası hukuka aykırı davrandığı, kurtarması gereken mülteci botlarını Türkiye sınırına püskürttüğü ileri sürülmüştü. Leggeri'nin, Yunanistan'ın düzensiz göçmenleri geri ittiğine ilişkin bir olayda delilleri sildirdiği savunulmuştu. Frontex ve Yunanistan makamları, geri itmelerle ilgili iddiaları bugüne kadar reddetti.

2 yıl önce

Ekrem İmamoğlu İETT'ye ait otobüsle Karadeniz gezisine çıktı

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Karadeniz gezinde kullandığı otobüsün İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait otobüs olduğu ortaya çıktı. Ekrem İmamoğlu'nun gezide kullandığı 34 TN 2744 plakalı Travego otobüsün İBB iştiraki İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri'ne (İETT) ait olduğu öğrenildi.. Ekrem İmamoğlu; eşi Dilek Kaya İmamoğlu, oğlu Semih ve kızı Beren İmamoğlu ile birlikte çıktığı Karadeniz turu, Rize'nin İyidere İlçesi'nde başlamıştı. SAĞ: "OTOBÜSÜN ÜZERİNDE İBB'DE MAAŞLA ÇALIŞAN MURAT ONGUN VAR!" CHP Eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Hüseyin Sağ, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki resmi hesabından açıklamada bulundu. Sağ; "Eskiden Chp genel başkanlarına ,CHP genel merkezi üzerinden hizipleşme yapılırdı. İlk defa Bir belediye başkanının parti içinde ikilik yarattığını, hizipçilik yaptığına şahit oluyorum! Ayrıca dikkat otobüsün üzerinde İBB'de maaşla çalışan Murat Ongun var!" ifadelerini kullandı. Öte yandan, İBB Başkanının İETT aracıyla Karadeniz turuna çıkması İstanbullunun kar esaretinde mahsur kaldığı 27 saati akıllara getirdi. Olay, kardan yollar kapalıyken kendine özel kar küreme aracı bulunduran Ekrem İmamoğlu, İETT otobüsleri yolda kalırken çalışan bir tanesini kendi gezisi için tahsis etti yorumlarına neden oldu.

1 2 ... 7 8 9 10 11 12 13 ... 23 24