Son Dakika:
Bakan Soylu, beraberinde Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ile gittiği Göle ilçesine bağlı Balçeşme köyünde kurulan "Afet Koordinasyon Merkezi"nde, Ardahan Valisi Hüseyin Öner, AFAD Başkanı Yunus Sezer ve kurum müdürlerinden 27 Eylül'de meydana gelen 5 büyüklüğündeki depremle ilgili brifing aldı. Soylu, burada yaptığı açıklamada, depremin ardından bütün ekiplerin seferber edildiğini, çadırdan yaşam malzemelerine kadar vatandaşların bütün ihtiyaçlarının karşılandığını söyledi. Depremde, can kaybı ve içinde oturulup da yıkılan evin bulunmadığını dile getiren Soylu, "Ağır hasarlı yaklaşık 102 konut oldu. Bunların da 70'inde oturuluyor. 87 ahır var, 44'ü kullanılıyordu. Bu 44'te de ağır hasar var. 45 depo bir de iş yerinde hasar oldu." dedi. Deprem anından bugüne kadar ekiplerin gece gündüz demeden bölgede vatandaşlara hizmet ettiğini ifade eden Soylu, "Biz bu tip afetlerde vatandaşımızın yanında olmayı, vatandaşımıza olan bir borç olarak görürüz. Çünkü bu ülkeye fedakarlık istediğiniz zaman fedakarlık yapıyorlar, 'askere gel' diyorsun gidiyor, 'vergi ver' diyorsun veriyor. Sana ihtiyacı olduğu zaman da onların emrinde olman lazım. Bütün afetlerde el birliğiyle, Türkiye Afet Müdahale Planı çerçevesinde elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Eskiden böyle şeyler yoktu." diye konuştu. 8 bin 740 öğün yemek verildi Hasar belli olmadan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile AFAD'dan kaynak aktarıldığını ifade eden Soylu, bölgeye, şu ana kadar 412 çadır ulaştığını, bunların 355'inin kurulduğunu, 56 battaniye ile 84 hayvan çadırının da geldiğini belirtti. Kızılay tarafından 600 gıda kolisi dağıtıldığını, o günden itibaren de 8 bin 740 öğün yemek verildiğini anlatan Soylu, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile yaptığı görüşmenin ardından da gençler için bir spor salonu yapılacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Eğer vatandaşımız bir afetle karşı karşıya kalıyorsa devlette 'yok' yoktur." şeklinde kendilerine bir talimatının bulunduğunu anlatan Soylu, şöyle devam etti: "O kadar basit. Biz elimizden geleni yapmakla mükellefiz. 5 şiddetindeki depremde etkilenen 102 konut ki bunlarda ağır hasarlı olanlar var. Bunun ancak 77'sinde ikamet vardı. 6 köyü etkiledi. Buralarda şu ana kadar 412 çadır kuruldu. 85 hayvan çadırı geldi. Konteyner de getiriyoruz. Hepsine sobaları da verilecek. Allah daha büyük keder vermesin. Burada ağır hasarlı binalar yıkılacak. Onlara girmeyin. Hafif hasarlı binaları da kontrol edeceğiz. Ağır hasarlı binaların yerine de tüm köylerde yapılabilecek en güzel konutları da çok çabuk bir şekilde yapıp teslim edeceğiz." "Biz deprem konutu da yapıyoruz" Ardahanlılara Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın selam ve "geçmiş olsun" dileklerini ileten Soylu, şunları kaydetti: "Cumhurbaşkanımızın söylediği bir söz var. 'Öyle bir evler yapacaksınız ki Anadolu'nun her köyüne Türkiye'nin her tarafına örnek olacak. İnsanlar bundan sonra böyle ev yapacak.' Biz maliyetine bakmıyoruz. Biz deprem konutu da yapıyoruz. Özellikle köy konutlarımız şehir konutlarını fersah fersah arkada bırakır. Herkesin gördüğü zaman 'çok güzel olmuş' diyebileceği yer yapıyoruz. Bizim milletimize her şey yakışır. Biz bir örnek koyacağız ki bizden sonra gelecek nesiller köylerde çok daha iyi, yaşanılabilir, standardı yüksek konutlar yapabilsin. Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu vizyon da anlayış da budur. Allah ondan razı olsun." Bakan Soylu, konuşmasının ardından Esenyayla köyünde incelemelerde bulundu. Vatandaşlara hitap eden Soylu, ellerinden gelen her şeyi güçleri yettiği kadar yapacaklarını ifade ederek, "Ağır ve diğer hasarlı olanlara 3 bin lirası Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından, 5 bin lirası AFAD'dan toplam 8 bin lira ilk etapta yardım yaptık. Ondan sonrasına bakacağız." diye konuştu. Daha sonra Balçeşme, Çullu, Küçükaltunbulak ve Koyunlu köylerinde incelemelerde bulunan Bakan Soylu, vatandaşların sorunlarını ve taleplerini dinledi.
Mülteci karşıtı söylemleriyle ilgili konuşan Sinan Oğan, “Biz komşusu açken tok yatmayan ümmetten gelen bir milletiz. Ancak Suriye’de iki milyon askerlik çağı gelmiş kişinin Türkiye’de sahilde nargile içmesi beni rahatsız ediyor. Çoğu askerden kaçarak buraya geldi, çoğu askere alınırım korkusuyla oraya gitmiyor.” dedi. https://twitter.com/tvnet/status/1577768411349848077?s=46&t=vLJl7H6AVxNw2wj5vyyEjg SORULAN SORUYA KAÇAMAK CEVAP VERDİ Oğan, Karagöz’ün “Suriyeliler İzmir depreminde yardım malzemelerini topladı, kınanmalı” demişsiniz. Bu olayın hiç bir tarafında Suriyeliler yok, vatandaşlarımızdan bazıları evlerine götürürken yakalandı.’’ sorusuna, ‘’Suriyeliler hiç mi suça karışmıyor?’’ sözleriyle kaçamak cevap vermeye çalışırken rezil oldu. Meselenin sadece Suriye’den gelenler olmadığını ifade eden Oğan, “İsrail bayrağının üzerinde iki tane mavi hat var. Bu Nil ve Fırat arasındaki vadedilmiş topraklardır. İsrail’i Fırat’a kadar getirmek istiyorlar. Suriyelilerin boşalttığı evlerde şimdi PKK’lılar oturuyor. Biz bunu istemiyoruz. Onlar evlerine sahip çıksın ve PKKistan kurulmasın, onun ardından da İsrail devleti oraya gelmesin istiyoruz.” açıklamasında bulundu. MÜLTECİ ÇELİŞKİSİ Geçmişte iktidara “Bayram için memleketlerine gezmeye giden Suriyeliler geri alınmasın.” çağrısında bulunan Oğan, şimdi memleketine gidemeyen mülteciler için hükümeti suçlayarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Sığınmacılar evine dönemiyor, neden? Biz bunu yasakladık. Sayın Süleyman Soylu ‘Bayramda sığınmacılar evine gidemez, yasak’ dedi. Giderse geri dönemeyecekler. Türkiye’ye sığınmacıların girişi kadar çıkışına engel olunmuyor. Neden operasyon haberleri Van’dan değil de İzmir’den, Trakya’dan geliyor. Bırakın çıksınlar. Biraz da Yunanistan uğraşsın. Diyebilirsiniz ki ‘Denize itiyorlar.’ Bu bir gerçek. Türkiye’de 10 milyon sığınmacı var 10 milyondan 100 bini gitse bir şey olmaz.” Sığınmacıları Batı’ya gönderme projesini anlatan Oğan, yöntemini şu cümlelerle açıkladı: “Amerika’ya baskı yapacağız, Avrupa’ya baskı yapacağız, özgür dünyaya baskı yapacağız. Bu insanlar onların büyükelçilikleri önünde yatıp kalkacaklar. PKK’ya silahı kes diyecekler PKK’ya sen silah verdiğin için ben evime dönemiyorum diyecekler. Bakın o zaman, özgür dedikleri dünya nasıl bu meseleye dikkat çekecek, batı basınında bunlar çıkacak” “Sığınmacılar için sınır kapıları açıldı” hatırlatması yapılan Oğan, “Tam açtık pandemiye denk geldi, Türkiye’ye yabancı devlet adamları geldiğinde, evi PKK’lılar tarafından işgal edilen insanları, neden o insanların Türkiye’ye geliş güzergahına çıkarıp ellerine biz evimize dönmek istiyoruz yazan pankartları vermiyoruz. Sınıra götürelim batılı gazetecileri getirelim, diyelim ki PKK’lılar burada, bu insanların, bu gariplerin evlerini işgal etti.” ifadelerinde bulundu. “SIĞINMACI HASSASİYETİNE OYNAYACAĞIZ” “Hedefimiz, Batı kamuoyu. Türkiye’de kamu diplomasisi Türk’ün Türk’e propagandası olarak algılanıyor. Biz, Batı kamuoyunun sığınmacılar konusunda ne kadar hassas olduğunu biliyoruz, o hassasiyete oynayacağız” diyerek sözlerine devam eden Oğan’a yanıt veren Karagöz şu ifadeleri kullandı: “Hassasiyetten kastınız korkuysa, o hassasiyet, egenin sularında boğulalı çok uzun bir zaman oldu.”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, afet yönetiminin, iyilik ve iş birliği potansiyeli olan bir alan olduğunu belirterek, "Milletlerarası iş birliğini en yüksek noktada tutabilecek en önemli meselelerden biri afet yönetimidir. Barışı, kardeşliği ortaya çıkarabilecek en iyi meselelerden bir tanesi afet yönetimidir." dedi. Birleşmiş Milletler Uluslararası Arama ve Kurtarma Danışma Grubu'nun (INSARAG), Afrika, Avrupa ve Orta Doğu Bölgesi (AEME) Deprem Müdahale Simülasyon Tatbikatı'nın başlaması nedeniyle Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında (AFAD) tören düzenlendi. Törende konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uluslararası tatbikat ile yapılacak çalışmaların, daha güvenli bir dünya ve daha başarılı afet yönetimi için ilham kaynağı olmasını diledi. Soylu, bugün dünyada her türlü afete müdahale edecek teknolojik alet ve ekipmanın bulunduğunu belirterek, "Ama eğer kalplerde ilham yoksa dünyanın başka yerindeki insanlara yardım etme sorumluluğunu yüreğimizde, gönlümüzde hissedemiyorsak, bir kapasiteyi Almanya'dan Afrika'nın bir köyüne götürmek maalesef mümkün olmuyor. Ne mutlu, buradaki insanlar bu ilhama sahip ve bu yüzden bir aradayız. Beklentimiz ise bu ilhamı, bu güzel insanlar aracılığıyla dünyaya taşıyabilmektir." diye konuştu. Türkiye'nin, dünyanın neresinde olursa olsun yaşanan afetlere en kısa sürede yardım elini uzattığını anlatan Soylu, sel felaketinin yaşandığı Pakistan'a 15 uçak, 13 iyilik treni gönderen Türkiye'nin şimdi de gemi seferi hazırladığını belirtti. Afet anında uluslararası iş birliğinin kendiliğinden geliştiğine işaret eden Bakan Soylu, "Afet yönetimi iyilik ve iş birliği potansiyeli olan bir alan. Biz buradaki ilhamı, birlikteliği, dünyadaki diğer sorun olan alanlara genişletebilirsek, kim bilir 21. yüzyılı, güvenlik yüzyılı olarak değil, iyilik yüzyılı olarak yeniden isimlendirebiliriz." dedi. Afet riski yüksek olmasına rağmen Türkiye'de eskiden afet anına müdahaleye odaklı ve birbirlerinden ayrı birimlerden oluşan bir kurtarma sistemi bulunduğunu anlatan Soylu, 2009'da AFAD Başkanlığı'nın kurulmasıyla afet yönetiminin, afet öncesi hazırlık, afet anı ve afet sonrası iyileştirme olmak üzere 3 başlıkta yeniden konumlandırıldığını aktardı. Süleyman Soylu, her üç başlık için stratejik planlar oluşturulduğunu, AFAD Başkanlığı'nın, afet yönetiminin çatı kuruluşu olarak belirlendiğini hatırlattı. AFAD'ın genç bir kurum olmasına rağmen kısa sürede önemli mesafe katettiğini vurgulayan Soylu, yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Her yıl bir tema belirlediklerini ve faaliyetleri ona göre yaptıklarını aktaran Soylu, geçen yıl 56 milyon kişiye afet farkındalık eğitimi ile ulaştıklarını bildirdi. AFAD afet mobil uygulamasını da anlatan Soylu, uygulama ile afet anında tek tuşla yer ve konum bildirildiğini, acil çağrı atılabildiğini, afetzedelerin acil durum toplanma yerlerine yönlendirebildiğini kaydetti. Saha ve masa tatbikatlarının katkısının önemli olduğunu ancak en büyük tecrübeyi sahada, yaşanan felaketlerden edindiklerini söyleyen Bakan Soylu, elde ettikleri tecrübelerle kapasitelerini sürekli yükselterek, çok önemli adımlar attıklarını belirtti. Süleyman Soylu, Manavgat ve Muğla'da geçen yıl meydana gelen yangınlarda, bu konuda da kapasitelerini arttırmaları gerektiğini gördüklerini dile getirdi. Soylu, jandarma helikopterlerini, gece yangın söndürme kabiliyetine kavuşturduklarını aktardı. Dünyada haksız rekabetin olduğunu ve yakıcı meselelere karşı sırtını dönenlerin bulunduğunu ifade eden Soylu, "Milletlerarası iş birliğini en yüksek noktada tutabilecek en önemli meselelerden biri afet yönetimidir. Barışı, kardeşliği ortaya çıkarabilecek en iyi meselelerden bir tanesi afet yönetimidir." diye konuştu. Afetleri araştıran bir merkezin verilerine göre, 2001-2021 yılları arasında dünyada ortalama 351 ciddi afet gerçekleştiğini söyleyen Soylu, bunların yüzde 8'inin deprem olduğunu bildirdi. Bakan Süleyman Soylu, bu afetlerde yaşanan can kaybının yüzde 62'sinin depremlerden kaynaklandığını kaydetti. Açılış programına, Afetlere Müdahale Genel Müdür Vekili İsmail Palakoğlu, AFAD Başkanı Yunus Sezer ve diğer temsilciler katıldı. Soylu, konuşmaların ardından, tatbikata katılan ülke temsilcileriyle hatıra fotoğrafı çektirdi. 3 gün sürecek tatbikatta, saha ve masa başı uygulamaları eş zamanlı yürütülecek.
İzmir depreminin üzerinden iki yıl geçti. 6,6 büyüklüğündeki depremde 117 kişi hayatını kaybetti. Yaralar hızla sarıldı ama deprem ve sonrasında yaşananlar İzmirlilerin hafızasında hala taze... Takvimler 30 Ekim 2020'yi gösteriyordu... Saat 14.51'de Yunanistan'ın Sisam Adası açıklarındaki fay kırıldı, 6,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Merkez üssü İzmir'in Seferihisar ilçesine 23 kilometre uzaklıktaydı, sarsıntı tam 40 saniye sürdü. Bayraklı ve Bornova'da binalar yıkıldı, Seferihisar'ı dev dalgalar vurdu Önce çığlıklar, sonra toz bulutu şehri sardı. Bornova ve Bayraklı'dan yükselen duman, yıkılan binaları işaret ediyordu. Seferihisar'da ise kıyı şeridine yönelen su, dev dalgaların habercisiydi. Sarsıntının şoku dakikalarca sürdü. Kimi kendini sokağa attı, kimi de yıkılan evleri görüp yardıma koştu. Depremden en çok Bayraklı ve Bornova ilçeleri etkilendi. 4 apartman tamamen yıkıldı, 200'den fazla kişi enkaz altında kaldı, yüzlerce konut zarar gördü. AFAD, itfaiye, polis ve sağlık ekipleri kısa sürede yıkıntıların olduğu bölgelere ulaştı. Sisam fayındaki deprem İzmir'in Seferihisar ilçesinde dev dalgalara sebep oldu. Yükselen deniz önüne ne geldiyse alıp götürdü. Suya kapılan 1 kişi hayatını kaybetti. İzmir'e yurdun dört bir yanından yardım eli uzandı. Enkaz altında kalanlar için arama kurtarma çalışmaları günlerce sürdü. DEPREMİN MUCİZE ÇOCUKLARI Umudun adı 58 saat sonra İdil oldu. 65'inci saatte de Elif... İtfaiye erinin parmağına sıkı sıkıya tutunan Elif hafızalara kazındı. Mucize çocuk Elif kurtarıldıktan kısa süre sonra TRT Haber ekranından el salladı. Tam umutlar sona eriyor derken 91'inci saatte İzmir Depreminin son mucizesi yaşandı. Küçük Ayda yerle bir olan 8 katlı Rıza Bey Apartmanı'nın enkazından çıkarıldı. İzmir depreminde 117 kişi hayatını kaybetti, bin 35 kişi yaralandı. 731 bina ağır, 598 bina da orta düzeyde hasar aldı. TÜRKİYE, İZMİR İÇİN TEK YÜREK Türkiye tek yürek oldu, depremin yaraları kısa sürede sarıldı. Yıkımların olduğu alanda TOKİ tarafından yaptırılan bin 391 konut, 302 iş yeri hak sahiplerine teslim edildi. Yıkılan binalardaki ölüm ve yaralanmalara ilişkin 5 ayrı davadan 3'ü karara bağlandı. 11 sanığa 7 yıldan 18 yıla varan hapis cezaları verildi BAKAN SOYLU’DAN PAYLAŞIM Bakan Soylu, “İzmir Depremi'nin 2. yılı... İlk andan itibaren hemşehrilerimizin yanında olduk ve yaralarımızı hep birlikte sardık. Depremden etkilenen tüm hemşehrilerimize tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Rabbim, ülkemizi korusun…” dedi. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1586667999183896576?s=46&t=3Xq7xy_tVRkpIGpPOtHZXw
İzmir, bir kez daha deprem korkusunu yaşadı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, İzmir’in Buca ilçesi merkezli 4,9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Saat 03.29’daki depremin derinliği 14,47 kilometre olarak ölçüldü. Henüz olumsuz bir ihbar yok İzmirlileri uykudan uyandırarak sokağa döken depremde, herhangi bir hasarın meydana gelip gelmediği ile ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Tunç Soyer'den açıklama İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, depreme ilişkin “İzmir'de ve çevre illerde hissedilen depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Olası tüm olumsuzluklara karşı teyakkuzdayız. Kimsenin zarar görmemesini diliyorum. "Konak'ta bir caminin minaresi yıkıldı" Merkez üssü Buca olan 4.9 büyüklüğündeki depremin ardından tüm itfaiye ekiplerimiz devriyede. Konak'ta bir camimizin minaresi yıkıldı. İlk tespitlerimize göre çok büyük bir hasar yok.” açıklamasını yaptı. Bakan Soylu: "2 vatandaşımız yaralandı" İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "2 vatandaşımız panikle atlama sonucu yaralanmış, bir camii minaresinde de hasar meydana gelmiştir. Gelişmeler oldukça kamuoyuna bilgi verilecektir" ifadelerine yer verdi. Vali Köşger'den açıklama İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, sosyal medyadan şu paylaşımda bulundu: "Kıymetli İzmirliler öncelikle geçmiş olsun. 4,9 büyüklüğünde olduğu ifade edilen Buca merkezli depremde ilimizde Konak’ta bir cami minaresi dışında hasar ve yüksekten atlama şeklinde yaralanmalar dışında herhangi bir sıkıntı olmamıştır. Tekrar geçmiş olsun." 13 küçük artçı sarsıntı meydana geldi Açıklamada, saat 03.29'da meydana gelen 4,9 büyüklüğündeki deprem sonrası 04.30'a kadar en büyüğü 2,4 olmak üzere 13 artçı sarsıntı meydana geldiğini bilgisi verilerek, vatandaşların paniğe kapılmamaları çağrısında bulunuldu. Bakan Soylu İzmir'de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da deprem haberinin ardından İzmir’e geldi. Bakan Soylu, havalimanına iniş yaptı. Bakan Soylu’nun ilk olarak yıkılan caminin olduğu bölgeye gideceği tahmin ediliyor. Bakan Soylu’nun yanında İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da bulundu.
İzmir, bir kez daha deprem korkusunu yaşadı... Buca ilçesinde saat 03.29'da meydana gelen 4.9'luk deprem sonrası vatandaşlar kendini sokağa attı. AFAD verilerine göre derinliği 14,47 kilometre olarak ölçülen depremde, panik nedeniyle evinden sokağa atlayan kişiler yaralanırken bir caminin de minaresi yıkıldı. Deprem sonrası rakı ikramı İzmirliler geceyi sokakta geçirirken, geceden sosyal medyaya yansıyan bir görüntü dikkat çekti. Tüm şehirde tedirginlik yaratan deprem sonrası bir vatandaş panikle sokağa inen komşularının sakinleşmesi için rakı ikram etti. Vatandaş, rakının yanına meze koymayı da ihmal etmedi.
Elazığ’da 24 Ocak 2020’de meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremde Elazığ’da 37, Malatya’da 4 olmak üzere 41 kişi hayatını kaybetti. İki şehirdeki 25 binden fazla konut ise hasar gördü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un koordinesinde Elazığ’da 24 bin 83 konutun inşa edilmesi için çalışma başlatıldı. TOKİ konutları, birer birer tamamlanmalarının ardından hak sahiplerine kura ile teslim edildi. Konutlarında güven içerisinde oturan depremzedeler, artık deprem ve kış korkusu yaşamadan sıcak yuvalarında yaşadıklarını söyledi. Konutlardan memnun olduklarını aktaran depremzedeler, "Devletimiz evimizi yaptı, verdi. Kim bize ev yapacaktı?” dedi. Evlerin çok güzel olduğunu belirten Akide Dikbaş isimli vatandaş, "Allah, devletimizden razı olsun. Bu kış ayında rahat oturuyoruz. Evlerimiz çok kullanışlı. Kim ne derse desin, konutlarımız güzel. Evlerimiz tertemiz yapıldı ve teslim edildi. Devletimiz evimizi yaptı, verdi. Kim bize ev yapacaktı? Önceki evimiz eskiydi, evimizin temizliği belli olmazdı, çok çektik. Eski evimiz yazın sıcak, kışın soğuk olurdu ve ısıtamazdık. Şimdi çok memnunuz. Zemin katta olduğumuz halde ısınıyoruz. Ne deprem korkumuz var ne kış korkumuz var. Hak sahiplerinin hemen hemen hepsi evlerine yerleşti. Fakir fukara hep evlerine yerleşti. Allah, Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Duamız ve ümidimiz onunla" dedi. Feride Çetin isimli vatandaş da, "Yaklaşık bir sene önce Elazığ’a gelmiştim. O zamanki duruma göre şu an TOKİ konutları gayet ilerlemiş durumda. Her yerde konutlar var. TOKİ’de yaşayan teyzemin yanında kalıyorum. İçi ve dışı çok güzel. Adım attığımız her yer konutlar ile dolu. Çok güzel dizayn edilmiş. Odaları ve ısı yalıtımları olsun çok memnun kaldım. TOKİ konutlarında park sistemi güzel ve kolaylıkla arabalarımız park edebiliyoruz. Çocuklar için de adım attığımız her yerde çocukların oyun oynayabileceği alanlar var” diye konuştu.
Ülke genelinde ilk kez uygulanan tatbikat kapsamında, saat 18.57'de tüm vatandaşların cep telefonlarına gönderilen "Hayati Uyarı Bildirimi" ile Türkçe ve İngilizce sesli uyarı yapıldı. Televizyonlar ve radyo kanallarından mesaj yayınlandı, vatandaşlar tatbikat sırasında önceden belirlenen sağlam ve güvenilir alanda "çök kapan tutun" hareketini yaptı. Haber Alma ve Yayma Sistemi'nden (HAY) verilen anonslar cami ve belediye hoparlörlerinden yayınlandı. Tatbikat esnasında vatandaşların panik olmaması için sirenler çalınmadı. Tatbikat öncesinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Merkezi'nden yönetilen tatbikat için Düzce, İstanbul, İzmir, Elazığ, Kahramanmaraş, Erzurum ve KKTC'den canlı yayın bağlantısına katılarak, vali ve AFAD il yöneticilerinden bilgi aldı. Düzce ile yapılan canlı bağlantıda, İl Müftüsü Rüstem Can 12 Kasım 1999'daki depremde hayatını kaybedenler için dua etti. Tatbikat öncesinde AFAD Başkanı Yunus Sezer, tatbikata ilişkin bilgilendirmede bulundu. Saat 18.57'de deprem uyarısının yapılmasıyla hem AFAD merkezindeki hem de bağlantı yapılan illerdeki katılımcılar, çök kapan tutun hareketini yaptı. Bu arada tatbikat kapsamında AFAD Merkezi bahçesinde, afet yönetimine ilişkin bilgilendirmelerin yapıldığı stantlar ve araçlarda afet anında ve sonrasında yapılacaklara ilişkin bilgi paylaşıldı. Öte yandan kentte genelinde vatandaşlar, camiler, evler, alışveriş merkezi ve çay ocakları gibi alanlarda tatbikata katıldı.
