19 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Türkiye Barolar Birliği yönetiminde terör destekçileri

Türkiye Barolar Birliği'nin (TBB) yeni yönetimine terör örgütlerine yakın isimlerin girmesi dikkat çekti. Başkan Erinç Sağkan'ın ekibindeki Attila Çelik FETÖ'cülerin avukatı, Turgay Hınız FETÖ destekçisi. Abdülbaki Çelebi ve Ali Bayram PKK gösterilerinde boy göstermiş. Veli Küçük DHKP-C yandaşı, Fedayi Doğruyol ise aynı terör örgütünün avukatı. Daha önce DHKP-C'li teröristlere destek açıklamalarında bulunan, dinin değerleri hedef alan açıklamalarıyla tanınan Türkiye Barolar Birliği'nin yeni başkanı Erinç Sağkan, kendine DHKP-C, FETÖ ve PKK'ya yakın isimlerden bir yönetim kurdu. Yeni Şafak'ın haberine göre, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sağkan'ın ekibindeki Attila Çelik FETÖ'cü teröristlerin avukatı olarak tanınırken, Turgay Hınız geçmiş yıllarda FETÖ'cü ünlü isimlerin Türkiye'yi hedef alan tweetlerini paylaştı. DTP'DE AKTİF ÇALIŞTI Ayrıca FETÖ operasyonlarında yapılan gözaltıları da yine sosyal medya hesabından eleştirdi. Ekipte yer alan Muş eski Baro Başkanı Abdülbaki Çelebi ise terör örgütü ile ilişkileri nedeniyle kapatılan DTP ve DEHAP'ta aktif olarak yer aldı, PKK tarafından organize edilen eylem ve protestolarda yer aldı. Yine a takımındaki avukat Ali Bayram da benzer gösteri ve protestolarda boy gösterdi. TİMTİK'İN SAVUNUCUSU Adana eski Baro Başkanı olan ve Sağkan'ın kadrosunda yer bulan Veli Küçük ise sözde ölüm orucu sonrasında hayatını kaybeden DHKP-C'li terörist Ebru Timtik'i destekleyen sosyal medya paylaşımlarında bulundu. CHP'nin Ankara teşkilatında görev alan Avukat Mahmut Karatekin PKK'lıların avukatı olarak tanınırken Ali Artuk, HDP organizesinde düzenlenen etkinliklerde boy gösterdi. Yalova eski Baro Başkanı Fedayi Doğruyol da DHKP-C'li Timtik'in savunucuları arasında yer alırken, Ercan Demir de geçmişte teröristlerin avukatlığını yapan isim olarak biliniyor.

2 yıl önce

Türkiye'den Bosna-Hersek'e destekte kararlılık mesajı

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Bosna-Hersek’in iki entitesinden biri olan Sırp Cumhuriyeti Ulusal Meclisinin aldığı kararlar hakkındaki soruya, “Türkiye, Balkanlar'da ve özellikle Bosna-Hersek'te barışın sürdürülmesi ve refahın artırılmasına yönelik çabalarda her zaman en ön saflarda yer almıştır. Sırp Cumhuriyeti Ulusal Meclisi'nin 10 Aralık 2021 tarihindeki özel oturumunda alınan kararlarla ilgili endişeleri Bosna-Hersek’in tüm dostları gibi biz de paylaşıyoruz. Entite Meclisinde alınan söz konusu kararların, anayasal ve hukuki çerçeve ve dolayısıyla Bosna-Hersek vatandaşlarının fazlasıyla hak ettikleri barışçı ve müreffeh gelecek için zararlı olduğunu değerlendiriyoruz. Bu durum aynı zamanda Balkanların ve Avrupa’nın tümünün barış ve istikrarı için de bir sınama teşkil etmektedir” cevabını verdi. Sözcü Bilgiç cevabının devamında, “Bosna-Hersek’in gerçek gündemi olan ekonomik kalkınma yoluna bir an evvel dönmesi için uluslararası toplumla birlikte gayret göstermeye devam edeceğiz. Bu anlayışla, barışa ve refaha zarar verme sorumluluğunu taşıyacak olanları, tek taraflı eylemler yerine, anayasal ve hukuki çerçeveye riayet etmeye ve diyaloğa başvurmaya çağırıyoruz. Türkiye, Bosna-Hersek'in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü güçlü bir şekilde desteklemeye kararlıdır” ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

FETÖ, PKK destekçiliğinde DHKP-C Sözcülüğüne… Atatürk düşmanlığından Mafya Sözcülüğü’ne işte İsmail Saymaz!

FETÖ yanlısı paylaşımlarıyla dikkat çeken Saymaz'ın Atatürk konusunda yaşadığı dönüşüm de sosyal medya paylaşımlarında en çok öne çıkanlardan biri oldu. Atatürk düşmanlığına varacak kadar paylaşımlarda bulunan Saymaz'ın sonrasında Atatürk'ü desteklediği paylaşımları kafaları karıştırdı. DHKP-C'yi destekleyen fotoğraflar çekilen Saymaz'ın Türkiye'de binlerce insanın ölümünden sorumlu eli kanlı terör örgütü PKK yanlısı paylaşımları da bulunuyor. İsmail Saymaz son olarak Halk Tv aracılığıyla mafya sözcülüğüne soyundu.

2 yıl önce

Hazine Bakanlığı'ndan yeni ekonomi modeli ile ilgili açıklama: Tüm kurumlar destekleyecek selektif adımlar atacaktır

Hazine Ve Maliye Bakanlığı, üretim odaklı ihracatı önceleyen Türkiye Ekonomi Modeli uygulanırken para ve maliye politikalarının eşgüdümü ile tüm araçların etkin bir şekilde kullanılacağını açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Üretim odaklı ihracatı önceleyen Türkiye Ekonomi Modeli uygulanırken para ve maliye politikalarının eşgüdümü ile tüm araçlar etkin bir şekilde kullanılacaktır. Bu model ile üretimin ithalata olan bağımlılığı nedeniyle büyümenin yüksek gerçekleştiği dönemlerde yüksek cari açık verilmesi ve büyümenin düşük gerçekleştiği dönemlerde düşük cari açık verilmesi sarmalından çıkılacaktır" denildi. "TÜRKİYE EKONOMİ MODELİNİ DESTEKLEYECEK SELEKTİF ADIMLAR ATACAKTIR" Açıklama şöyle devam etti: "2002 yılından bu yana ülkemizde altyapı ve lojistik hizmetlerinde önemli ölçüde mesafe kat edilmesi, bunun da bölgeler arası ulaşım imkânlarını kolaylaştırarak yatırımcılara eşit fırsatlar sunması, bunlara ilaveten sahip olduğumuz nitelikli insan kaynağı katma değerli üretimin ve ihracatın kısa sürede artırılmasına katkı sağlayacaktır. Küresel olanak ve risklerin pazara yakın, maliyet avantajına sahip, dijital altyapısını geliştiren, nitelikli insan sermayesine sahip, katma değerli ve yeşil üretim yapabilen, cari dengesi ve borçluluk oranı sürdürülebilir olan ülkeleri ön plana çıkaracak olması bu modelin ülkemiz için hayati seviyede elzem olduğunu göstermektedir. Bu ekonomi patikasında katma değerli üretim ile ithal girdinin önlenebileceği sektörlere, küresel iklim değişikliğinin önemli oranda etkilediği tarıma, cari açığı azaltmada kritik rolü olan turizme ve istihdamın artırılmasına öncelik verilecektir. Bu çerçevede tüm kurumlar koordinasyon içinde şeffaf ve öngörülebilir bir şekilde Türkiye Ekonomi Modelini destekleyecek selektif adımlar atacaktır."

2 yıl önce

MÜSİAD’dan Türkiye'nin yeni ekonomi modeline destek

MÜSİAD tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Bilindiği üzere, modern ekonomiler en az maddi sermaye kadar sosyal sermayeye de ihtiyaç duymaktadır. Sosyal sermayenin başlıca kaynağı ise güven faktörüdür. Üzülerek görmekteyiz ki son dönemde makroekonomik temellere dayanmyan suni bir güvensizlik ortamı oluşturulmaya çalışılmaktadır. MÜSİAD olarak bizler, reel ekonomik göstergelerle değil algılarla yön verilen her türlü ekonomik iklimin karşısındayız. Zira yılın ilk 3 çeyreğinde yüzde 11,7 büyüyen son 12 aylık ihracatı 220 milyar doları aşan, son 3 aydır cari fazla veren Türkiye ekonomisi; yalnızca Döviz kuruna indirgenerek değerlendirilemez." denildi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Türkiye ekonomisi, gerek iç gerekse dış kaynaklı bütün algı manipülasyonlarına karşı, geçmişte olduğu gibi bugün de dimdik ayaktadır. Son 20 yıldır serbest piyasa koşullarından ödün vermeden yıllık ortalama yüzde 5,3 büyümeyi başaran ekonomimizin, bu süreci de atlatacağına olan inancımız tamdır. Bu bağlamda sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde uygulamaya konulan; üretim, yatırım, ihracat ve istihdam odaklı kazanımlarımızı katbekat artıracağına inandığımız düşük faiz odaklı politikamızın destekçisi olduğumuzda yeniden ifade ediyoruz. “

2 yıl önce

Süleyman Soylu: Bizi bazı terör örgütleriyle yan yana getirme gayreti içinde olanlar, açıktan dünyanın en eli kanlı terör örgütüne destek veriyorlar

'PKK Türkiye'de bitme noktasına gelmişken, YPG, PYD nasıl oluyor da sınırımızda bir terör devleti kurmanın taşeronluğuna soyunabiliyor?' diyen Bakan Soylu, terör örgütlerine verdikleri destekten dolayı Avrupa ve Amerika'ya sert tepki gösterdi. Bakan Soylu, 'Bizi bazı terör örgütleriyle yan yana getirme gayreti içinde olanlar, açıktan dünyanın en eli kanlı terör örgütüne destek veriyorlar. Para, silah, eğitim, mühimmat veriyorlar, satıcı sağlıyorlar, taktik veriyorlar, uluslararası alanda meşruiyet sağlamak için gayret ediyorlar. Amerikan vatandaşı olsam, ülkem ve devletimden utanırdım. Ben Avrupalı olsam, mensup olduğum ülkeden terör örgütlerine vermiş olduğu destek sebebiyle utanır ve hesabını sorarım.' dedi.

2 yıl önce

MHP Lideri Bahçeli'den teşkilatlara, ''temel ihtiyaç ürünlerinde indirim'' kampanyasına destek talimatı

MHP liderinin, halkın tükettiği temel ihtiyaç ürünlerinin fiyatlarında indirime gidilmesi için yurt çapında başlattığı teşvik ve katılım kampanyası çerçevesinde verdiği talimat, Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın imzasıyla teşkilatlara gönderildi. Vatandaşa hizmet noktasında katkı sunmayı hedefleyen MHP, çalışmaya hız vermek için milletvekilleri, Merkez Disiplin Kurulu ve Merkez Yönetim Kurulu üyelerini de görevlendirdi. "Her kesimin elini taşın altına koymasının zamanı gelmiştir" Teşkilatlara gönderilen talimatta, döviz kurundaki suni artış bahane edilerek uzun zamandır ekonomide olumsuz ve karamsar bir hava estirilmek istendiği vurgulandı. Birtakım fırsatçıların spekülatif ortamdan yararlanıp temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarında aşırı artışlar yaptıklarına dikkat çekilen talimatta, piyasa spekülatörleri ve kara doymayan bazı simsarların, mal stoklamak ve dövizdeki artışa paralel zamlar yapmak suretiyle fahiş kazançlar elde ettiklerinin altı çizildi. Ölçüsüz fiyat artışı furyası ve gerçek üstü piyasa şartları sebebiyle vatandaşların alım gücünün düşmekle kalmadığı, ekonomik sıkıntılara duçar olan halkın önemli bir kesiminin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmaya başladığına işaret edilen talimatta, şunlar kaydedildi: "Ancak kur korumalı TL vadeli mevduat sisteminin hayata geçirilmesi üzerine, döviz kurunda uzun süredir biriken spekülatif köpük temizlenmeye başlamış, dolara koşma yarışı da sonlandırılmıştır. Birkaç gün öncesine kadar hızına yetişilemeyen kur artışları, yeni mevduat sistemiyle dizginlenmiş, piyasalar hızla sakin bir havaya bürünmüştür. Hem kurdaki yükselişi bahane ederek fahiş artışlarla vatandaşı soyma yarışına giren bazı firma ve kuruluşların, hem de siyasi spekülatörlerin kar oyunu bozulmuştur. Piyasalarda beklenen güven, yine hükümetten beklenen adımlarla sağlanmıştır. Ancak kurdaki düşüş hızı, kur bahane edilerek her alanda, her kalemde artırılan fiyatların gerçek ve makul rakamlara indirilmesinde görülmemektedir. Kur reel değerlerine çekilirken, fiyatlardaki abartılı artışların sonlandırılması ve özellikle temel ihtiyaç maddeleriyle ilgili piyasa rakamlarının da gerçek değerlerine indirilmesi gerekmektedir. Artık herkesin, her kesimin elini taşın altına koymasının zamanı gelmiştir." "Bire bir temasa geçeceklerdir" Talimatta, MHP'nin bu kapsamda yurt çapında teşvik ve katılım kampanyası başlattığı vurgulanarak, "Bu bağlamda MHP teşkilatları bulundukları il ve ilçelerde esnafla, üretici ve tüccar kesimiyle, süpermarketlerin yöneticileriyle, sanayicilerle bire bir temasa geçeceklerdir. Teşkilat mensuplarımız, milletimiz adına ilgili herkesten indirim kampanyasına katkıda bulunmalarını talep edeceklerdir." ifadesi kullanıldı. "Kampanyaya katılımın yaygınlaştırılması için çabalarımız sürecek" MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin, 30 Kasım tarihli TBMM Grup Toplantısında dile getirdiği, "Mal ve hizmet üreten, satan, pazarlayan firmalarımızın, şirketlerimizin, kurumlarımızın toplumsal rahatlama adına, temel ihtiyaçların fiyatlarında yüzde 2 ile 5 arasında indirime gitmeleri milli birlik ve dayanışmamızın manevi harcıdır." ifadelerine de yer verilen talimatta, "Bu ifadeler, partimizce başlatılan kampanyanın ilk işaret fişeği olmuştur. Nitekim Sayın Genel Başkanımızın bu çağrısına bazı firma ve kuruluşların olumlu karşılık verdiği, ardından da bir kısım tüketim mallarının fiyatlarında indirime gidildiği memnuniyetle görülmüştür. Söz konusu kampanyaya katılımın yaygınlaştırılması için çabalarımız sürecektir." denildi.

2 yıl önce

PKK'nın siyasi kanadı HDP’ye destek! Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Euronews'te HDP'yi savundu

Erken seçim isteyen Millet İttifakı'nda muhalefet partileri arasındaki diplomasi trafiği de sıklaştı. Karşılıklı ziyaretlerin ve çeşitli konularda fikir alışverişlerinin yapıldığı partilerin liderlerinden ittifakı zedelememek adına birbirinden ilginç açıklamalar gelmeye devam ediyor. Önceki gün Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu ziyaret eden HDP'lilerin ardından Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da HDP heyeti ile yaptıkları görüşmenin ardından dikkat çeken söylemlerde bulundu. Karamollaoğlu, Euronews'e verdiği demeçte HDP'ye dair şunları söyledi: "Biz başlangıçtan beri ülkenin bütünlüğü, huzuru ve barışı çerçevesinde bu problemlerin ele alınması gerektiğine inanıyoruz. Biz bütünlüğümüzden vazgeçemeyiz. Birbirimizle münasebetlerimizde de şiddete başvurmamalıyız. Terörü kabullenmemiz mümkün değil. O zaman konuşmamız icap eder. Bir partidir, ilke ve programlarını benimsemeyebilirim ama demokratik şartlar altında konuşmamızdan da tabi bir şey yok. Aslında bir takım mesafeler kat edildi. AK Parti, ilk zamanlar benim söylediğim çerçevede bu meseleye yaklaşmaya çalıştı. Bir süreç takip edildi ve barış görüşmeleri yapıldı. Ama o süreç esnasında da terörün şiddetlenmesi ister istemez kutuplaşmaya sebep verdi. Ben şu anki noktada ümit ediyorum ki HDP de terör ile arasına mutlaka bir mesafe koyacaktır ki koyuyor da. HDP'nin içinde bunlar da var, yine parti içinde farklı gruplar ve sesleri çıktığı da bir gerçek. Onun için terörü bir tarafa bırakmamız ve demokratik şartlar altında konuşmamız gerekir. "AK Partinin attığı adımlar da var" Kendi lisanlarını konuşması gibi bu istikamette AK Partinin attığı adımlar da var. Bugün Türkçe yayın yapan bir kanal var, Kürtçe konuşması suç değil ki geçmişte maalesef bu bir suçtu. Yine kendilerini ifade etmelerine fırsat verilmedi ama şimdi var. Bunun ötesinde bir sorun yok." HDP’ye destek ziyareti Öte yadan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu geçtiğimiz günlerde HDP’yi ziyaret etti. Muhalefet partilerinin terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’yi ziyaret etmeleri, HDP’nin kapatılma davası öncesi HDP’ye destek ziyareti olarak nitelendirildi.

1 2 ... 11 12 13 14 15 16 17 ... 62 63