26 Nisan Cuma 2024
3 yıl önce

Son yüzyılın en büyük devrimcisi! Twitter, Trump‘ın hesabını askıya adlı

Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Twitter beni bu açıklamayı yapıyorum diye engelleyebilir ancak ben bu kadere razıyım: Trump'ın hesabını kalıcı olarak askıya alma kararınız ciddi bir hata. Ayetullah (Hamaney) tweet atabiliyor ama Trump atamıyor. Bu durum, Twitter'ı kimlerin yönettiğine dair çok şey anlatıyor." ifadeleriyle tepkisini dile getirdi

2 yıl önce

Balıkesir’de polis memuru Abdulkadir Güngör’ü şehit eden Devrim Erdem’e cezaevinde Sezgin Tanrıkulu sahip çıkmış

Balıkesir Edremit’ten akşam saatlerinde gelen haber Türkiye’yi yasa boğdu. Edremit İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucu ihbarı üzerine içinde silahlı şüphelilerin bulunduğu 35 AAE 965 plakalı otomobili takibe aldı. Havran’a kadar süren kovalamacada uyuşturucu satıcıları ile polis arasında çatışma çıktı. Olayda polis memuru Abdulkadir Güngör (30) yaralandı. Ağır yaralanan polis memuru Edremit Devlet Hastanesinde doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. 3 KİŞİ YAKALANDI 1 KİŞİ KAÇTI Polis ekipleri tarafından yapılan çalışmalar sırasında kaçan şüphelilerden Osman Beke, Eray Aykul ve eşi Meral Aykul yakalanarak gözaltına alındı. Polis memuru Abdulkadir Güngör’ü şehit ettiği belirlenen Devrim Erdem ise her yerde aranıyor. SEZGİN TANRIKULU POLİS KATİLİNE SAHİP ÇIKMIŞ Uyuşturucu satıcısı ve polis katili Devrim Erdem’in ise 2014 yılında kaldığı Balıkesir Kapsut L Tipi Cezaevi’nde CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun hak aradığı isimlerden olduğu ortaya çıktı. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 2014 yılında dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın cevaplaması istemiyle verdiği soru önergesinde, “Balıkesir Kapsut L Tipi Cezaevi’nde adli tutuklu Devrim Erdem elleri kelepçeli olarak üç gün odada tutulduğu iddiası doğru mudur?” ifadelerini kullandığı ortaya çıktı.

2 yıl önce

Polis memuru Abdulkadir Güngör'ü şehit eden Devrim Erdem yakalandı

NE OLMUŞTU? Edinilen bilgiye göre, Edremit İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, uyuşturucu ihbarı üzerine içinde silahlı şüphelilerin bulunduğu 35 AAE 965 plakalı otomobili takibe aldı. Havran'a kadar süren kovalamacada silahlı çatışma çıktı. Olayda polis memuru Abdulkadir Güngör (30) yaralandı. Ağır yaralanan polis memuru Edremit Devlet Hastanesinde doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Olayla ilgili olarak bir kişiyi gözaltına alan ekipler, aynı otomobille kaçan diğer şüphelileri de yakalamak için çalışmalarını yoğunlaştırdı. Olayla ilgili 2 kişi yakalanırken, kaçan Devrim E. İsimli şahsın yakalanması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi. Edremit Kaymakamı Ahmet Odabaş, olayla ilgili yaptığı açıklamada, "Edremit Narkotik Grup Amirliğine bağlı olarak Havran'da görev ifa eden ekiplerimiz ne yazık ki girdikleri çatışmada bir polis memurumuz şehit olmuştur.

2 yıl önce

The Economist dergisi: "Erdoğan, Türkiye'nin insansız hava araçlarını askeri bir devrimin habercisi olarak görüyor"

Londra merkezli The Economist dergisi, Türkiye'nin savunma gücüne ilişkin bir yazı yayımladı. Yazıda şu ifadelere yer verildi: "Askeri devrimin habercisi" "Erdoğan, Türkiye'nin insansız hava araçlarını askeri bir devrimin habercisi olarak görüyor. Türkiye'nin bağımlı yabancı tedarikçilerini ortadan kaldırmak ve ülkeyi büyük bir silah ihracatçısı haline getirmek istiyor. Önümüzdeki yıl Türkiye, kendi donanmasının kullandığı bir modelden Ukrayna'ya iki korvet teslim etmeyi planlıyor." "Savunma sanayisinde rekor" "Yerli savunma sanayinin geliştirilmesi Erdoğan'ın yönetiminde aşırı hızlandı. Ciro 2002'de 1 milyar dolardan 2020'de 11 milyar dolara yükseldi. Bir zamanlar ihtiyaçların %70'i için yabancı tedarikçilere güveniliyordu. Bu oran şimdi %30'a düştü. Geçen yıl Türk silah ve havacılık ihracatları yeni bir rekor olan 3,2 milyar dolara ulaşıldı. Erdoğan tek başına gitmeye kararlı görünüyor. Geçen yıl, “Ülkemizi dışa bağımlılıktan tamamen kurtarana kadar devam edeceğiz” dedi." "Türkiye kendi savunma araçlarını inşa etmeyi planlıyor" "Türkiye'nin emelleri insansız hava araçlarının çok ötesine geçiyor. Ülke, ilk hafif uçak gemisi olan 25.000 ton TCG Anadolu'yu bu yıl içinde piyasaya sürmeyi planlıyor. Türkiye'nin ilk yerli muharebe tankı olan Altay'ın teslimatlarının 2023'te başlaması planlanıyor. Türkiye ayrıca kendi denizaltılarını, insansız taarruz helikopterlerini ve savaş uçaklarını da inşa etmeyi planlıyor."

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: “Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye'de gerçekleştirilemeyenleri gerçekleştiren bir devrimcidir”

Bakan Soylu, Diyarbakır'daki temasları kapsamında Çınar ilçesini ziyaret etti. AK Parti Çınar İlçe Başkanlığında partililerle bir araya gelen Soylu, burada bina önünde vatandaşlara hitap ederek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını iletti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen hafta Diyarbakır'a yapacağı ve Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağındaki patlama nedeniyle ertelenen ziyaretinin 23 Ekim Pazar günü yapılacağını belirten Soylu, patlamada hayatını kaybeden işçilere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diledi. Geçmişte ülkede insanların "Ben dindarım." diyemediğini, çocukların ancak 15 yaşından sonra Kur'an-ı Kerim, dini eğitim ve öğretim kabiliyetine sahip olabildiğini aktaran Soylu, "Şu pantolonlara bakarlardı, 'Acaba bu adam namaz kılıyor mu, kılmıyor mu, şurasında iz var mı, yok mu?' İnsanları fişlemeler ve insanların evlerinde karşı karşıya kalmış olduğu süreçte nasıl yaşadıklarını kayıt altına almaları. Bunların her birini birlikte yaşadık." diye konuştu. Bir dönem insanların kıyafetlerinden dolayı sorgulandığını anlatan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Memur olamazsın başörtülü olunca. Çocuğun asker olur, orduevinde düğüne gidemezsin. Neden? Anne başörtülü giremez buraya. Öğretmen olamazsın, subay olamazsın. Zaten Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girmeyi kimse aklından geçiremez. Bütün bunların hepsi bu ülkedeki insanların kendilerini, kendi anlayışlarını ifade etmesini engelleyebilmek için yıllarca üzerimize bir anlayış olarak çöreklendirdiler. Mahallemizde, etrafımızda Kürt arkadaşlarımız, dostlarımız vardı. Ama öyle bir zaman dilimi geldi ki arkadaşla konuşuyorsun, 'Nerelisin?' diyorsun. 'Ben Kürt'üm ama.' diye başlıyor. Aması ne arkadaş. Yani size, 'Zararlı bir adam değilim, merak etme.' demek istiyor. Ticaret yaptım yıllarca. Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldikten sonra bir kısmının Alevi olduğunu öğrendim. Çünkü söyleyemiyorlardı. İfade edemiyorlardı. Korkuyor, çekiniyor, acaba beni başka şekilde yaftalarlar mı, acaba beni başka türlü anlarlar mı diyorlardı. Çok uzun yıllardan beri bütün bunlar yaşandı." "Kimse ötekileştirilmiyor, itilmiyor" Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sadece bu ülkede duble yolları, otobanları, şehir hastanelerini, dünyanın en büyük barajlarını, havalimanlarını yapmadığını, sanayide, üretimde ihracatı 50 milyar dolarlardan 150 milyar dolarlara şimdi 250 milyar dolarlara çıkarmadığını, mazlum ve mağdur ne varsa onlara el uzatmadığını, büyük bir zihniyet dönüşümünü gerçekleştirdiğini aktaran Soylu, artık insanların kendilerini istedikleri gibi ifade edebildiğini anlattı. Artık insanların rahat bir şekilde, "Dindarım, Kürt'üm, Alevi'yim" diyebildiğini aktaran Soylu, konuşmasına şöyle devam etti: "Kimse kılık kıyafetinden dolayı yargılanmıyor. Kimse ötekileştirilmiyor, itilmiyor. Dün Meclis'e kanun verildi. Yakında kurumu da kuruluyor. Herkesin kendini ifade edebildiği bir anlayış. Bunu yapabilmek kolay bir iş değildir. Bunu yapabilmek çok zor bir iştir. Geçmiş yıllarda defalarca bu ülkenin siyasetçilerine bedel ödetildi. Bunu sağlayabilmek, bunu gerçekleştirebilmek durduğu yerde olamaz. Milletimiz sahip çıktı. Dedi ki, sen yolunda, istikametinde devam et, bir sürü dedikoduya, bir sürü yanlışa, bir sürü söylenen sözlerin çarpıtılmasına rağmen." Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sürekli temaslarda bulunduğunu ve ilişki geliştirdiğini, bundan bu ülkenin her insanının yararlandığını ifade eden Soylu, "Kürt iş adamı çantasını alıp etrafımızdaki coğrafyaya ve dünyaya gitmiyor mu? Herkes gidiyor. Eline çantasını alan istediği yere gidebilme kabiliyetine sahip. Yani ekmeğimizi büyütmeye çalışıyoruz. 2 bin dolarlık bir ülkeydi bu ülke, bu 10 bin doları aşan bir ülke oldu. Ve bunu hep beraber sağlıyoruz." diye konuştu. Sadece bu ülkeye ait sorumluluklarının olmadığını, Afganistan'da on binlerce, yüz binlerce insanın heder olduğunu, 1 milyona yakın insanın Suriye'de hayatını kaybettiğini belirten Soylu, şunları kaydetti: "Arap'ı, Kürt'üydü hepsi, hiç rengine, diline, etnik kökenine bakmadan. Batı, Amerika bütün sorunlarını üzerimize yıkıyorlar. Sebebi bunlar düşünmesinler, çalışmasınlar, önlerine bakmasınlar, problemleri çözmesinler. Sürekli onları dindarlıkla, Kürtlükle, Alevilikle sabahtan akşama kadar uğraştıralım, etrafındaki sorunlarla uğraştıralım. Gelişmesinler, kalkınmasınlar. Neden eğer gelişip kalkınırlarsa ne olur biliyor musunuz, Türkiye'ye mahkum olurlar. Ne yaptılar gıda krizi çıktı mı, Ukrayna-Rusya Savaşı'nda. Hadi Amerika büyük ülke Biden konuştuğunda mangalda kül bırakmıyor, Avrupa Birliği dünyada öyle laflar ortaya koyuyor ki, söylediği sözlerinin rüzgarından neredeyse yanından geçemiyoruz. Yüz yıllık, iki yüz yıllık planlar yapıyorlar, 50 yıllık planlar yapıyorlar. Hadi yapsınlar, 50 yıllık, 100 yıllık planlarını. Ya sen önünü göremiyorsun ya. Recep Tayyip Erdoğan'a ve Türkiye'ye bunlar ömrü billah gelmezlerdi. Gıda krizinin çözülebilmesi için nasıl tıpış tıpış geldiler? Eğer biz bir fiskeyle beraber yıkılsaydık, bu problemleri eğer göğüsleyemeseydik, bugün bizden rica etmezlerdi, bize talimat verirlerdi. Bugün talimat alan bir ülke değiliz. Bizim yapacaklarımız belli. Ne söylerlerse söylesinler, ne ortaya koyarlarsa koysunlar onların bir gücü varsa bizim de Allah'ımız var. Bu kadar açık ve nettir." "Dünyanın en zorlu coğrafyasının tam göbeğindeyiz" İnsanların huzur içerisinde üretmesi ve yaşamasını istediklerini dile getiren Soylu, şu görüşleri paylaştı: "Bir hafta önce Kültür Festivali oldu, binlerce, on binlerce çocuk, genç, Diyarbakırlı insan hepsi o festivalde oldular. Birileri dedi ki, 'Gitmeyin, şöyledir, böyledir.' Ya bırakın insanları huzur içerisinde üretsinler, yaşasınlar, otursunlar. Diyarbakır'da gecenin ikisine, üçüne, dördüne kadar dolaşarak değil biz ne zaman tam huzurlu oluruz biliyor musunuz? Erbil, Bağdat, Şam, Afganistan, Pakistan etrafımızdaki coğrafya huzurlu olduğu zaman. Allah bunu Recep Tayyip Erdoğan'a nasip edecek, bunu bilmenizi istiyorum. İnşallah Türkiye'ye nasip edecek. Bunu hep beraber sağlamalıyız." İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sağın solun dedikodusunu, lafı çarpıtmalarını, bir tarafa çekmelerini elinizin tersiyle itiniz. Kürtlüğünüzle gurur duyun. Dininizle, Müslümanlığınızla, bu ülkenin vatandaşlarıyla gurur duyun. Bu ülkede 5 vakit Ezan-ı Muhammedi'nin çocuklarımız yetişirken kulaklarımızda çınlamasından, ay-yıldızlı bayrağımızla gurur duyun. Hep beraber gurur duyalım. Hep birlikle yapacağımız çok iş var. Gerçekleştireceğimiz çok iş var. Pazar günü Cumhurbaşkanımız gelecek ve Sayın Cumhurbaşkanımız sadece bir lider değil. Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye'de gerçekleştirilemeyenleri gerçekleştiren bir devrimcidir. Bu kadar açık ve net. Herkesi ürküttüler ve korkuttular. Herkesi itibarsızlaştırmaya çalıştılar. 20-21 yıldır Türkiye'nin kaderini değiştirebilmek, her 10 yılda bir darbe olmamasını temin edebilmek, demokrasinin daha fazla gelişmesi için elinden geleni yapıyor. Birileri maval okuyordu, işte başkanlık sistemi şöyledir, Cumhurbaşkanlığı sistemi şöyle. Bakıyorsunuz İngiltere'ye. Ne güzel ya voleybol oyuncusunu değiştirir gibi başbakan değiştiriyorlar. Türkiye'de bugünleri hepimiz hatırlıyoruz. Sorunların karşısında eğer dirayetli hükümetler olmazsa yerle yeksan ederler bizi. Biz dünyanın en zorlu coğrafyasının tam göbeğindeyiz. Etrafımızda fırtınalar esiyor, ama biz fırtınalardan Türkiye'yi korumak, muhafaza edebilmek ve yükselmek için çalışıyoruz." Daha fazla yükselerek ülkenin huzurunu, birliğini, beraberliğini ve zenginliğini artırmaya çalıştıklarını belirten Soylu, çocukların geleceğine ait bir anlayışı ortaya koymaya çalıştıklarını bildirdi. Soylu, katılımcılara şöyle seslendi: "Diyarbakır'ı sadece Diyarbakır olarak görmeyin ne olursunuz. Diyarbakır'dan yükselen her ses Sayın Cumhurbaşkanımızın Diyarbakır'a geldiği her dönem söylediği her söz sadece Diyarbakır'ı değil, Şam'dan Bağdat'a, Erbil'den Kabil'e, Yemen'den Filistin'e, Balkanlar'a, Avrupa'ya kadar her yerde makes bulan bir anlayıştır. Hep diyorum, acaba Recep Tayyip Erdoğan Diyarbakır'da ne söyleyecek diye. İnşallah o anlayışıyla birlikte hep beraber orada Allah nasip ederse kucaklaşmayı sağlayalım. Pazar günü huzurumuzun, birliğimizin, beraberliğimizin, yükselmemizin ve Türkiye'yi yarınlara daha güçlü getirmemizin ve coğrafyamızı karıştırmak isteyenlere 'Artık siz karıştıramayacaksınız.' mesajını verme günüdür." "Bizim bir tek kırmızı çizgimiz var, o da terördür" Daha sonra Bismil ilçesine geçen Bakan Soylu, burada da partisinin ilçe binası önünde vatandaşlarla bir araya geldi. Soylu, burada yaptığı konuşmada, ekmeği büyüteceklerini, Türkiye'yi güçlü hale getireceklerini söyledi. Bugün dünyanın birçok ülkesine üretim ve ihracat yaptıklarını dile getiren Soylu, "Özbekistan ile aramız iyi. Türk iş adamı da Kürt iş adamı da gidiyor, herkes gidiyor, Antalyalısı da Trabzonlusu da Diyarbakırlısı da gidiyor. Dünyada en itibarlı memleket haline gelmeye devam ediyoruz. Sizden bir tek şey istiyoruz, bize itimat edin, Recep Tayyip Erdoğan'a güvenin, sağın solun iftirasına ve dedikodusuna bakmayın. Bizim bir tek kırmızı çizgimiz var, o da terördür, başka hiçbir şey değil. Çünkü çok çekti bu insanlar." diye konuştu. Bakan Soylu'ya, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehdi Eker de eşlik etti

1 yıl önce

Bakan Soylu'dan tarihi güne ilişkin paylaşım: Devrimci Muhafazakar Recep Tayyip Erdoğan…Başlıyoruz daha büyük devrime… Bismillah!

Cumhurbaşkanı Erdoğan "Türkiye Yüzyılı vizyonu ile asırlık hamleler hayata geçecek, hayallerimiz inşallah bir bir gerçek olacak" ifadelerini kullandığı AK Parti’nin 2023'ün yol haritası niteliğinde olan vizyon belgesini bugün açıklıyor. Milyonlar Türkiye Yüzyılı tanıtım toplantısını merakla beklerken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, tarihi güne ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Bakan Soylu paylaşımında şu ifadeleri kullandı: "Devrimci Muhafazakar Recep Tayyip Erdoğan, ülkemizi, milletimizi, coğrafyamızı insanlığı yeni yüzyıla hazırlıyor. Türkiye Türkiye Yüzyılı'nı hak ediyor. Milletimiz Türkiye Yüzyılı'nı hak ediyor. İnsanlık Türkiye Yüzyılı'nı hak ediyor. Başlıyoruz daha büyük devrime… Bismillah!" https://twitter.com/suleymansoylu/status/1585951054709100546?s=46&t=vfE-PqGjwwTXZMMdeN3aWA

1 yıl önce

Selçuk Bayraktar'dan Kızılelma açıklaması: Devrim yapacak

Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız'ın ev sahipliğinde gerçekleşen Beyoğlu Sohbetleri Türkiye Yüzyılı Buluşmaları'nda konuşan Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Türkiye'nin İHA teknolojilerine doğru zamanda çok erken başladığını söyledi. Baykar'ın son 20 yılda insansız hava araçlarındaki geçmişini anlatan Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB2 SİHA'ların kendi sınıfında bütün dünyaya açık ara nam saldığını ve şu anda 28 ülkeyle dünyanın en fazla ülkeye ihraç edilen ve en fazla muharebede bulunmuş silahlı insansız hava aracı olduğunu kaydetti. Geçen yıl aralık ayında Bayraktar Kızılelma'nın ilk uçuşunu yaptığını hatırlatan Bayraktar, "Kızılelma, ülkemizin ilk insansız savaş uçağı olacak ve havacılıkta geleceğin muharebesinde devrim yapacak. Hava muharebesinde geleceği ifade eden ülkemizin ilk insansız savaş uçağı ve dünyada da sadece birkaç ülke tarafından geliştirilen bu uçak ilk uçuşunu geçen yıl yaptı." ifadelerini kullandı. Bayraktar, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından kendilerine "Karabağ Nişanı" ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy tarafından "Devlet Liyakat Nişanı" verildiğini anımsatarak, şöyle konuştu: "Biz bunları ekibimiz adına ve Türk mühendisleri adına almış olduk. İnsansız hava araçlarında verdiğimiz mücadele bir anlamda ülkemizin havacılıkta akamete uğratılmış serüveninin yeniden doğuşuydu. Allah'a şükür şu anda bütün dünyada, dünyadaki en yakın rakibinden 5 kat daha fazla konuşuluyor Bayraktar TB2'ler. Bayraktar TB2'ler orta sınıf ancak en yaygın kullanıma sahip. Ülkemiz daha üst sınıf İHA'lar da üretiyor. Örneğin Anka, Bayraktar TB2'den daha üst sınıf, Aksungur da öyle. Akıncı bunlardan da üst sınıfta. Bayraktar TB2, en yaygın ve en kolay adapte edilebilen platform olduğundan diğer daha gelişmiş platformlardan çok daha fazla adından bahsettiriyor." Bayraktar, bu devirde yüksek teknoloji geliştiremeyen ulusların, toplumların neredeyse okuma yazma kabiliyeti bulunmayan toplumlar gibi olduğunu ifade ederek, "Bu toplumların bağımsız olmaları da çok zor. Bunu çevremizde de görüyoruz. Medeniyetimizin bilim ve teknikle olan bağını tekrar tesis etmeliyiz. Toplumsal bir dip dalga oluşturmak maksadıyla Türkiye Teknoloji Takımı Vakfını kurduk ve merkezinde teknoloji yarışmalarının olduğu bir organizasyon olan TEKNOFEST'i kurguladık." dedi. "FERGANİ, 5-10 YIL SONRA ÜLKEMİZİN UZAY SERÜVENİNE CİDDİ DESTEK VERECEK" Selçuk Bayraktar, Baykar olarak 15 yılda kendi sınıfında dünyanın en iyisi denilebilecek uçakları yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti: "Bayraktar bir anlamda dünya tarihine damgasını vurdu. Karabağ'da SİHA'larla kazanılan ilk savaşı Türk orduları kazandı. 28 ülkeye ihraç edildi. Tek kuruş AR-GE desteği, kredi almadan 20 yıllık serüvende ki dünyada da bu tarz bir savunma sanayi şirketi bulmanız çok zordur. Bırakın onu, teknoloji şirketi bulmanız dahi zor. Başlangıçtan bugüne gelirimizin yüzde 75'inin ihracattan olmasını sağlayan bir platform. Son yıllarda özellikle SİHA olduğu dönemden itibaren, 2015'ten itibaren bu oran adım adım arttı. Geçtiğimiz yıl yüzde 99,3'tü gelirlerimizdeki ihracatın payı ve tek başına tüm savunma sanayindeki ihracatın dörtte birini yapmış olduk." Bayraktar, annesi Canan Bayraktar öncülüğünde toplum sağlığı alanında çalışmalar yapması hedeflenen Canan Bayraktar Toplum Sağlığı Vakfını (Cansağlığı Vakfı) kurduklarını belirterek, vakfın, psikoloji, psikiyatri, davranış bilimleri, genetik, immünoloji, onkoloji ve nadir hastalıklarla ilgili yaklaşık 7 aydır çalışmalar yürüttüğünü söyledi. Bayraktar, şöyle devam etti: "Kızılelma'dan sonra ne var diye bize hep soruluyor. Uzayla alakalı çalışmalarını yürütecek girişimimizi de kurduk. Türkiye'nin en iyi roketçisi Arif hocamızla birlikte. Yörünge transfer araçları ve alçak yörünge takım uyduları son dönemde gündeme geliyor. Hem haberleşme hem de küresel konumlama sistemleri üzerine çalışmalar yürütüyor ve bir taraftan da yörünge transfer aracı denilen bir anlamda otobüse benzetilen araçlarla fırlatma yapıldıktan sonra yörüngeye gitmesi gerekiyor. O araçlar henüz dünyada yok, bunlara da minibüs diyebiliriz. Uzaya çıktıktan sonra yörüngeye transfer araçlarını. Bu alanda da yine tümüyle kendi kaynaklarımızla, kimseden bir kuruş destek almadan, Baykar'ın ihracattan elde ettiği gelirler vasıtasıyla uzay girişimimizi kurduk ve 35 kişilik ekibimiz adım adım büyüyor. Elbette 5-10 yıl sonra ülkemizin uzay serüvenine ciddi destek verecek çalışmalarda bulunacağına inanıyoruz. İnsanlığa bu alanda da katkı sunacağını değerlendiriyoruz, Fergani adlı uzay girişimimiz." "TÜRKİYE'NİN 20 SENE ÖNCE BÖYLE BİR İVMESİ YOKTU" Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, yaptığı sunumun ardından moderatörlüğünü Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız'ın yaptığı söyleşide katılımcıların sorularını yanıtladı. Bayraktar, bir basın mensubunun Türkiye'nin son yıllardaki savunma sanayii alanındaki gelişmeleri ve bu alandaki konumuna ilişkin sorusu üzerine geçmişte Türkiye'nin savunma sanayii alanında dışarıya bağımlı bir konumda olduğunu belirtti. Savunma sanayi sektörünün yeniden bağımsızlaşma hareketinin olduğunu aktaran Bayraktar, şunları söyledi: "20 sene öncesinde yüzde 85'lere varan distribütörlerin, acentelerin oluşturduğu ve devletin kurduğu kurumlar vardı. Özel sektör çok azdı. Biz insansız hava aracı yapıyoruz, çalışıyoruz dediğimizde, böyle bir şeyin Türkiye'den çıkabileceğine olan inanç sıfırdı yani öğrenilmiş çaresizlik vardı. Dünyanın jandarmalığına soyunacak değiliz ama kendimizi onurlu ve şerefli bir şekilde yer yüzünde var olabilmek için kapasiteye sahip olmamız gerekiyor. Bu da ancak kendi teknolojini geliştirdiğinde mümkün oluyor diğer türlü bugün veririm ama yarın keserim diyor. Türkiye'nin 20 sene önce böyle bir ivmesi yoktu. Savunma sanayinde her alanda başarılı mı bunu söyleyemem ama Türkiye'nin iyi bir ivmesi var. Bütün dünya bunu görüyor böyle devam ederse çok iyi bir yere gelir. Teknoloji geliştiremeyen, bilimle bağını koparmış medeniyetlerin ve ülkelerin başına neler geldiğini görmek çok zor değil. Şunu söyleyebilirim ki savunma sanayii iyi bir ivme yakaladı buradaki başarı sivil alana taşınacak olursa ülkemiz ve medeniyetimiz iddialı bir noktaya gelebilir. İyi bir yere gidiyoruz, iyi bir ivmemiz var. Türkiye'den yüksek teknolojik savunma sanayi ürünü çıkabiliyor artık bunu bütün dünya biliyor." Bayraktar, Türkiye'nin savunma sanayinin bütün dünya ile rekabet ettiğini belirterek, "İçerde de rekabet var. Savunma sanayi büyük oranda devletin kendi kurumlarıdır. Son 20 sene içinde özel kurumlar 2 bin 700'e kadar çıktı. Özellikle girişim ekosistemine teknolojistler tarafından kurulmuş savunma sanayi kurumları çok daha az imkanlara sahip olmalarına rağmen çok daha iddialı olabiliyor." dedi.

11 ay önce

CHP'de yeni atanan Devrim Barış Çelik'in sicilinin kabarık olduğu ortaya çıktı

CHP'de istifa eden Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel'in yerine atanan Devrim Barış Çelik'ın sosyal medyada paylaştığı tweetler gündem oldu