26 Nisan Cuma 2024
3 yıl önce

Kadına Şiddetle Mücadele Değerlendirme Toplantısı yapıldı

Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kadına şiddetle mücadele değerlendirme toplantısı

3 yıl önce

Aile içi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Erkeklere sesleniyorum; kendinize gelin...

Aile içi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Çok yanlış bilgilendirmelerle karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek istiyorum. Çırpınıyoruz bir şiddet olmasın diye. Her sabah bu rakamları alıyoruz. Azaltabiliyor muyuz, nerede eksiğimiz var…" diyen "Bu nasıl böyle olur diye neredeyse kıyameti koparıyoruz. Titizleniyoruz ama maalesef yanlış rakamlar yüzünden esir kalıyoruz. Biz neden bu rakamları yanlış verelim?" ifadelerini kullandı. Soylu konuşmasının devamında "Erkeklere sesleniyorum: Kendinize gelin yahu. Fiziksel olarak güçlü olabilirsiniz. Böyle bir ayıp olur mu? Neyi tatmin ediyorsun? Neyi ortaya koyuyorsun?" dedi

2 yıl önce

Merkez Bankası Başkanı'ndan faiz değerlendirmesi

Kavcıoğlu'nun mesajlarından satır başları şöyle: "Son dönemde aşılamaya dair olumlu gelişmeler, turizm başta olmak üzere salgından olumsuz etkilenen sektörlerde iktisadi faaliyetin normale dönmesine ve cari dengedeki süregelen iyileşmeye önemli ölçüde katkıda bulunacaktır. Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve 2023 yılında orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizini, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, gerçekleşmiş ve beklenen enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edeceğiz. Piyasalardaki haklı bir gerekçeye dayanmayan erken gevşeme beklentilerinin tümüyle ortadan kalkması gerekiyor. Merkez Bankası kanunla kendisine verilmiş fiyat istikrarı amacına bağlıdır."

2 yıl önce

AB'den Rusya'ya karşı 'yeni yaptırım seçeneklerini değerlendirme' kararı

Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi'nin ilk günkü bölümü tamamlandı. İlk günün ardından zirve bildirisinin Rusya ile ilgili bölümü açıklandı. AB Konseyi, Rusya yönetiminin daha yapıcı ilişki sergilemesi, ayrıca AB ve AB üyesi ülkelerle üçüncü ülkelere karşı eylemlerini durdurması yönündeki beklentiyi bildirdi. Bildiride, AB'nin tavrında değişiklik olabilmesi için Rusya'ya Minsk anlaşmalarını uygulaması çağrısı yer aldı. "AB üyeleri sağlam karşılık vermeli" Rusya'nın "zararlı, yasa dışı ve yıkıcı" faaliyetlerine karşı AB üyelerinin sağlam ve koordineli karşılık vermesinin öneminin altı çizildi. AB'nin ortaklarıyla koordinasyon içinde elindeki araçlardan tam olarak faydalanması gerektiğine vurgu yapılan bildiride, "Bu amaçla AB Konseyi, AB Komisyonu ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisini ekonomik yaptırımları da içeren ilave kısıtlayıcı tedbir seçeneklerini sunmaya davet etmektedir." denildi. AB liderleri ayrıca Birlik'in doğusundaki ülkelerle iş birliğinin geliştirilmesinin ve Orta Asya ile ilişkilerin derinleştirilmesinin önemini vurguladı. "Rusya'nın temel özgürlükleri sınırlandırılmalı" AB'nin, çıkarlarının bulunduğu alanlarda Rusya ile "seçici ilişki" kurulmasına açık olduğu belirtilen bildiride, özellikle iklim ve çevre, sağlık ile İran nükleer anlaşması, Suriye, Libya gibi uluslararası meselelerde şartları ve kozları da içerecek somut seçenekler geliştirilmesi için AB Komisyonu'na ve AB Yüksek Temsilcisine çağrı yapıldı. Bildiride, "AB Konseyi, bu kapsamda Rusya ile diyaloğun şartları ve formatlarını araştıracaktır." İfadesi kullanıldı. AB liderleri, Rusya'da temel özgürlüklerin sınırlandırılmasını ve sivil toplumun alanının daraltılmasını kınadı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Kıbrıs'ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir gelecek arzu eden tüm taraflara bu tarihi fırsatı değerlendirmeleri yönündeki çağrımı tekrarlıyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şu şekilde: 20 Temmuz törenlerine katılmak üzere az sonra Lefkoşa'ya hareket edeceğiz. Adadaki kardeşlerimizle birlikte çifte bayram yaşayacağız. Harekatla Rumlar'ın Kıbrıs Türklerine 1963'ten sonra yoğunlaşan mezalimi sona erdirmiştir. Lefkoşa'da bugün ayrıca Meclis'te tertiplenecek özel oturuma katılarak bir hitap gerçekleştireceğim. Ersin Tatar'la farklı alanlardaki projelerin açılışını gerçekleştireceğim. Kıbrıs Türkü yarım asırdan fazla süredir eşitlik ve adalet mücadelesi veriyor. Sayın Tatar tarafından Cenevre'de sunulan öneri tarihi bir fırsattır. Kıbrıs Türk tarafı dünyaya kimin çözümden yana olduğunu göstermiştir. Kıbrıs'ta adil ve kalıcı gelecek arzu ede taraflara tarihi fırsatı değerlendirmeleri yönündeki çağrımı tekrarlıyorum. KKTC her türlü zorluğa rağmen kendi ayakları üzerinde duran bir devlettir. Türkiye ve Türk halkının her bir ferdi de Kıbrıs Türkünün yanında olmaya devam edecektir. MÜJDE İLE İLGİLİ İPUCU VERİR MİSİNİZ? KKTC Parlamentosunda yapacağım konuşmada inşallah orada açıklayacağım. 'KOSOVA'NIN TANINMASI KONUSUNDA MÜŞTEREK ÇALIŞMA YÜRÜTELİM' Başta Azerbaycan olmak üzere değişik ülkelerle temasların üst düzey kurulması gayretimizdir. Bunları devam ettireceğiz. Benzer çalışmaları nerede mağdur, mazlum varsa yapıyoruz. Kosova için... Şu anda 114 olan sayı daha da arttıralım istiyoruz. Bu yıl BM Genel Kurulu'nda Biden ile orada yapacağım görüşmede bu konuları ele alacağız. Kosova'nın tanınması konusunda müşterek çalışma yürütelim. Bunu kendilerine teklif edeceğim. YUNANİSTAN'IN GERİLİMİ ARTTIRICI AÇIKLAMALARI Savunma Bakanım öyle bir haber çıktı ama gerçekle alakası yok diyor. Öyle bir yanlışın içine girmeleri onları zora sokar. Gereği neyse anında gereğini yaparız. Cenevre'deki toplantılarda Ersin Bey'in de dediği gibi eşit, egemen iki devletli çözümden bahsediyoruz. 40-50 senemizi onların söyledikleri ile geçirdik, netice alamadık. O devir bitti, kapandı. Azınlık felsefesini de kabul etmiyoruz. Öyle bir şey yok ALMANYA'DAKİ İŞLETMELERE BAŞÖRTÜSÜ KISITLAMASI KARARI Adalet Divanı ile ilgili bu atılan adım, söylenen sözler bu konuda parti sözcümüzün açık, net, güzel bir açıklaması var. Adalet Divanı'nın ismini değiştirmesi lazım. Adalet Divanı ile uzaktan yakından alakası yok. Önce inanç özgürlüğü nedir bunları öğrenmesi lazım. Acaba kipayı takanlar için bu tür bir şeyler söyleyebilirler mi? Önce gitsinler kipa ile ilgili kararlarını da gözden geçirsinler. TÜRKİYE'NİN AFGANİSTAN'DAKİ KABİL HAVALİMANININ GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMASI Taliban'ın yaptığı açıklamada Türkiye'yi istemiyoruz açıklaması yok. Onlar kendilerine göre açıklama yapmış durumda. Bu konuda Türkiye'deki yönetimin ne konuda olduğunu Taliban gayet iyi biliyor. Türkiye yönetimi olarak bazı planlarımız var. Planlarımızın da gereğini yerine getiriyoruz. Gerek Dışişleri, gerekse şahsım olarak adımları atıp inşallah Taliban'la ne gibi görüşmeler yapacağız, nereye ulaşacağız bunun gayreti içindeyiz. Taliban'ın Afganistan'daki yaklaşımı bir müslümanın diğer müslümana yaklaşımı değildir. Taliban'ın işgal hareketini devam ettirmesi doğru bir yaklaşım değildir. Bu işgal hareketini bırakması lazım. Bir an önce Afganistan'ın genelinde barışın egemen olduğunu dünyaya göstermek lazım. KORONAVİRÜS SALGININDA SON DURUM Öncelikle benim burada sizler vasıtasıyla tüm halkıma seslenmem şudur: Maske-mesafe kuralı devam etmeli. Taviz verilmesi doğru değil. Yine de dükkanlar açılsın, çalışmalar başlasın dendi. E biz de bunları kaale aldık, açılması noktasında adımı attık. Attık da noldu? Hemen rakamlar yükselmeye başladı. Dün, evvelsi gün vefat sayılarında düşüş oldu, dün itibariyle vefat sayıları da ciddi manada arttı. 77'ye falan çıktı yanılmıyorsam. Rakam 7 binleri falan tekrar yakaladı. Bu bizim için bir tehdittir. Bu tehdide fırsat vermemek gerekiyor. Toplu bulunduğumuz mekanlarda kesinlikle mesafe ve maske kuralına çok çok dikkat etmemiz gerekiyor. Aşının önünü açmış bulunuyoruz. Aşı olmayanlar aşısını muhakkak yaptırmalı. Kendi aşımızı da inşallah yıl sonuna kadar üretmek suretiyle aşıda ihtiyaç veya dışardan gelir mi gelmez böyle bir sıkıntıya girmeden inşallah bunu da çözmüş olacağız. Olumsuz propagandalara kanmadan aşımızı da yaptırmalıyız. O bizim önemli bir teminattır.

2 yıl önce

Büyükelçilerin geri adımı sonrası Erdoğan'dan ilk değerlendirme: Daha dikkatli olacaklarına inanıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: AFRİKA SEYAHATİ Bilindiği gibi geçtiğimiz hafta 3 ülkeyi kapsayan ve toplamda 5 devlet başkanı ile bir araya geldiğimiz Afrika seyahati gerçekleştirdik. Gerek baş başa gerek heyetler arası görüşmelerde, bölgedeki büyük potansiyeli bir kez daha müşaade ettik. Hükümete geldikten sonra en çok önem verdiğimiz konulardan biri Afrika kıtasıyla ilişkilerimizi geliştirmekti. 30 Afrika ülkesine 50 seyahat gerçekleştirdik. Dünyanın yükselen kıtası Afrika'nın önemi 21. yy giderek daha da çok artacaktır. Sömürgecilerin sürekli biçim, yol yöntem değiştirerek kıtayı elinde tutma gayretleri bitmedi. Afrika halkının geçmişte yaşadığı acılar, tüm tazeliğiyle durmaktadır. Afrikalı dostlarımız sahip oldukları zenginliklerin ve kendilerine sağlayacağı faydanın farkındadırlar. Hiç şüphesiz Türkiye'nin Afrika'ya bakışı Batı'dan farklıdır. "AFRİKA'DA İŞBİRLİĞİ KÖPRÜLERİ KURUYORUZ" Kıtaya insan merkezli yaklaştığımızı muhataplarımız da görüyor. Bizi farklı bir yere koyuyorlar. Asırlardır sömürülen siyasi ve ekonomik düzeni kurulmuş böyle bir coğrafyada mesafe kat etmek öyle kolay olmuyor. Türkiye'nin karşılıklı saygıya, birlikte kazanmaya ve birlikte paylaşan politikaları kök salmaya karşılık bulmaya başlamıştır. Afrika'yı pazar olarak değil ortak olarak gören bir yaklaşımla kıtada işbirliği köprüleri kuruyoruz. Ülkemizde neredeyse her ay 1 veya birkaç Afrikalı misafirimizi ağırlıyoruz. Aynı şekilde davet alıyoruz. Eğitim, sağlık, ticaret gibi amaçlarla ülkemize gelen Afrikalıların sayısının artması ilişkilerimiz için önemlidir. Ortak bildiri yayınlandı. Türkiye'nin Afrika'da attığı her adım, kıtayı arka bahçeleri olarak gören ülkeleri elbette rahatsız ediyor. Biz Afrikalı dostlarımızla ortak bir gelecek inşa etmeyi, dolayısıyla sömürgecilere rahatsızlık vermeyi sürdüreceğiz. Bugün de ülke ve millet olarak sınırlarımızın güvenliğinden, siyasi ekonomik alana kadar her cephede aynı mücadeleyi veriyoruz. Boş bıraktığımız, gereken tedbiri almadığımız her alanın, ülkemizin istiklali ve istikbali için bir tehdit olarak karşımıza çıktığı gerçeğini defalarca yaşadık. Tarihin her döneminde olduğu gibi önümüzde kimi dış kimi iç zorluklarımız mutlaka vardır. Varlığına bile tahammülü olmayanlar bugün de boş durmuyor. Kendi güvenlikleri söz konusu olduğunda dünyayı ateşe atmaktan çekinmeyenlerin, konu Türkiye olursa aynı şekilde yaklaşmalarını elbette beklemiyoruz. Küresel yönetim sisteminin vanasını elinde tutanlar, kendi sınırları içindeki olumsuzluğa karşı her türlü hukuku meşru sayarken, milyonlarca insanın ölümümü göz ardı ediyor. 10 BÜYÜKELÇİNİN AÇIKLAMALARINA TEPKİ: TÜRK YARIGISI KİMSENİN EMRİNE GİRMEZ Geçmişte uzunca bir süre bu anlayışla ülkemizi yönlendirenler, Türkiye artık kendi duruşunu sergileyince paniğe kapıldılar. Türkiye'nin nezaketini, zaaf olarak görerek eski alışkanlıklarına yönelenler, yaptıkları yanlışları kabullenmedikleri sürece cevaplarını alacaklardır. Son dönemde bazı ülkelerin büyükelçiliklerinden yapılan açıklamayı da aynı şekilde kabul ediyoruz.  Bu tavır ülkemizdeki yargı teşkilatını, savcılarımızı, avukatlarımız tüm yargı mensuplarına karşı yapılmış bir hakarettir. Türk yargısı kimseden talimat almaz, kimsenin emrine girmez.  "AMACIMIZ KRİZ ÇIKARMAK DEĞİL, TÜRKİYE'NİN ONURUNU KURTARMAKTIR" Dünyada nice acılar yaşanır, adaletsizlikler sergilenirken Türkiye'yi dillerine dolayanların amaçlarının hukuk olduğuna kimse bizi inandıramaz. Bağımsız ve tarafsız yargımız ile gereken cevabı vermek devletin başı olarak öncelikle bizim görevimizdir. Ülkem ve milletim adına koyduğumuz tavır bu sorumlu ve samimi duruşun temahülüdür. Bizim amacımız kriz çıkarmak değil, Türkiye'nin onurunu, gururunu haysiyetini korumaktır. Bugün büyükelçiliklerden yapılan açıklamayla yanlışlıklarından geri dönülmüştür. Bu elçilerin artık daha dikkatli olacağına inanıyoruz. Ülkemizin bağımsızlığına saygı duymayan hiç kimsenin sıfatı ne olursa olsun, bu ülkede barınamayacağını da ayrıca ifade etmek istiyorum. "MİLLETİMİZİN DESTEĞİYLE TÜM OYUNLARI BOZDUK" Türkiye'nin bugün yaşadığı en büyük sancılardan biri de yerli ve milli duruş sergilemeyen güruhtur. Önümüzdeki dönemde güvenlikten ekonomiye pek çok sorunumuzla birlikte bu hastalıklı zihniyetten de kurtulacağız. Gezi olaylarında neredeyse 1 ay boyunca ülkemizden yapılan canlı yayınları hatırlayın. Benzer hadiseler çok daha vahim durumlar Avrupa'da yaşandığında benzer yerler tek bir kare fotoğraf bile vermedi. PKK'nın çukur eylemleri, HDP'nin 6-8 Ekim kanlı sokak olaylarında yaşananları da hatırlayın. DEAŞ'ın sınırlarımızda gerçekleştirdiği kanlı eylemleri de hatırlayın. 15 Temmuz'u da hatırlayın. Bunların insanlıktan yana tavır aldığını gördünüz mü? Tam tersine terör örgütlerinin sırtları sıvanmıştır. Milletimizin desteğiyle tüm bu oyunları bozduk. Hevesleri kursaklarda bıraktık. Ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırma azmimizden zerre adım atmadık. Terör ve darbe ile yapamadıklarını ekonomi ile başlattıkları sinsi saldırıları da engelledik, engelliyoruz. KILIÇDAROĞLU'NA ÜNİVERSİTE TEPKİSİ: BUNDAN NİYE RAHATSIZ OLUYORSUNUZ Türkiye gibi misyon sahibi bir ülkede hiçbir hadise rastgele yaşanmaz. Hiçbir karar tesadüfen alınmaz. Biz niçin yaptığımızı da bunun sonucunda ne olacağını da gayet iyi biliyoruz. Çalışmadığımız lider, arka planına vakıf olmadığımız hadise kalmadı. Milletimiz emin olsun ki bu hedefe çok yaklaştık. Dünyanın en güçlü sağlık altyapısını biz kurduk. Eşi benzeri olmayan şehir hastaneleri biz yaptık. Eskişehir'e git Bay Kemal orada hepsini gör. Çin'den dünyanın en önemli fabrikası orada, kurutma, çalışma makinasının açılışının yaptığımız tesisin modern bir şekilde kurduk. Kurulu enerji gücümüzü 3 katından fazla artırdık. Çoğalan nüfusa rağmen elektrik sıkıntısı çekmeyerek, bu yatırımların meyvesini toplamaya başladık. Ülkemizin her şehrine yaydığımız üniversitelerimizle, yetişmiş insan kaynağımızı güçlendirdik. Adam utanmadan sıkılmadan "81 vilayete niçin Üniversite kuruyorsunuz" diyor. Biz 81 vilayetteki evlatlarımızın ülkenin bir ucundan diğer ucuna gitmemesi için bunları kurduk. Ne çileler çekti bu ülkenin evlatları. Bundan niye rahatsız oluyorsun Bay Kemal? Ve 207 üniversite ile biz şuanda ilim irfan dağıtıyoruz ve dağıtmaya devam edeceğiz. Sizin yapamadıklarınızı biz yaptık, yapıyoruz. Bu örnekleri her alana, her başlığa vermek mümkündür.

2 yıl önce

Merkez Bankası Başkanı: Bankacılık sektörümüz çok güçlü, genel değerlendirmelerimiz bu yönde

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, bankacılarla olan görüşmesine ilişkin detayları anlattı. Merkez Bankası ile BDDK'nın karşılıklı görüş alışveriş yaptığını dile getiren Kavcıoğlu, "Genel değerlendirmeler her zaman olduğu gibi Türkiye'nin ekonomik gelişmeleri, bankacılık sektörü ile ilgili yeni bir yıla giriyoruz, durum değerlendirilmesi, Merkez Bankası, BDDK'dan karşılıklı görüş alışverişleri oldu. Her zaman olduğu gibi, değişik bir şey yok" dedi. 'Güçlü bir iletişimle bankacılık sektörü Türkiye'de ve dünyada en başarılı sektör olarak çalışmalarını sürdürüyor' "Banka genel müdürlerimizle karşılıklı birbirimizi bilgilendirdik. İyi bir görüşme oldu. Olumlu bir hava içerisinde çok faydalı bir bilgilendirme oldu. BDDK Başkanımız toplantıdaydı. Zaten biz normalde iletişim halindeyiz. Çok güçlü bir iletişimle bankacılık sektörü Türkiye'de ve dünyada en başarılı sektör olarak çalışmalarını sürdürüyor" diyerek üreci hep birlikte götüreceklerini aktaran Kavcıoğlu şunları söyledi: Her şey kendi içerisinde konuşuldu. Bilgilendirdik. Faiz indirimleri olsun, diğer konularla ilgili. Sektör ve BDDK ile çok uyumlu iletişim içerisindedir. Dünyanın en başarılı sektörlerinden biri olarak bankacılık sektörü bu işi yürütmektedir. Karşılıklı görüş alışverişlerimiz, taleplerimiz, taleplerini değerlendirdik. Her zaman olduğu gibi bu süreci birlikte götüreceğiz. Bu toplantılar daha önceden ayrılan toplantılar. Olağanüstü bir toplantı değildi, onu ifade edeyim. Daha sonra da yapacağımız toplantılardan bir tanesi. "Banka genel müdürlerimizle karşılıklı birbirimizi bilgilendirdik. İyi bir görüşme oldu" diyen Kavcıoğlu, "Olumlu bir hava içerisinde çok faydalı bir bilgilendirme oldu. BDDK Başkanımız toplantıdaydı. Zaten biz normalde iletişim halindeyiz. Çok güçlü bir iletişimle bankacılık sektörü Türkiye'de ve dünyada en başarılı sektör olarak çalışmalarını sürdürüyor" görüşünü dile getirdi.

1 2 3