03 Mayıs Cuma 2024
1 yıl önce

Ümit Özdağ'ın camideki planlı provokasyonu deşifre oldu: Kameramanı yardımcısı çıktı

Özdağ'ın kamera açtırıp kendini çektirdiği ve görüntüyü çeken kişinin de Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Uğur Batur olduğu ortaya çıktı. https://twitter.com/bugunguncel/status/1563466265704148997?s=21&t=rRO7cSvtw5ZPPqF5KcK7BQ

1 yıl önce

İYİ Tiyatro! Akşener'in algı operasyonları tek tek deşifre oldu

Algı, yalan, iftira ve tiyatro siyaseti yapan yalancıların mumu artık yatsıya kadar bile yanmıyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, İP'in medyaya söylediği yalanları hakkında bir video yayınladı. Meral Akşener'in genel başkanlığını yaptığı İP, hükümeti karalamak için sahte kişiler ve yalan beyanatlar ile halkın gözünü boyamak istiyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Tanıtım ve Medya Başkanı Hamza Dağ, İP'in tiyatrolarını 'İYİ Tiyatro' adını verdiği bir videoyla duyurdu. Hamza Dağ sosyal medya hesabından "Yalanlarına milletimizi inandırmak için sayısız kurguyu devreye soktular." dedi. Ayrıca Dağ, "Bir kere olsun bu kurgular için milletimizden özür dilemediler. En ufak bir hicap duymadılar. Yalanı siyasetin merkezine koyanlar milletimizden elbette hak ettiği cevabı alacaktır." ifadelerini kullandı. https://twitter.com/avhamzadag/status/1563447027215638528?s=21&t=23qZOcvdNUj5nZSNCYst0Q

1 yıl önce

6'lı masanın HDP'ye bakanlık verme planı deşifre oldu! Kılıçdaroğlu'na destek için 3 şart koşulmuş...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun öncülüğünde oluşturulan 6'lı masanın, HDP'ye bakanlık verme planı deşifre oldu. SALICI ÜZERİNDEN HDP İLE PAZARLIK  CHP'nin, kamuoyunda tepki görür endişesiyle gizli yürüttüğü HDP ile pazarlık sürecinin, Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı üzerinden koordine edildiği ortaya çıktı. Uzun süredir alttan alta süren görüşmelerde HDP'lilerin, Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığına destek için 3 şart ileri sundukları öğrenildi. O 3 şart şu şekilde: * İmzalanacak protokole Kürt sorununa ilişkin yeni bir 'çözüm sürecinin' yürütülmesiyle ilgili ifade konulacak. * Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'a ev hapsi kapısı açılacak. 6-8 Ekim olaylarının azmettiricisi Selahattin Demirtaş ise serbest kalacak. * HDP'ye bir bakanlık verilecek. Bu arada, görüşmelerde ön mutabakat zemininin oluştuğu iddia edildi.

1 yıl önce

CHP'nin Bakan Özer hakkındaki yalanı deşifre oldu!

CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in makam şoförü İlyas Öcal'ı önce özel kalem müdürlüğüne getirildiğini, ardından da şube müdürlüğüne atandığı iddia etmiş, hatta konuyla ilgili geçtiğimiz Mayıs ayında TBMM'ye soru önergesi vermişti. Aslı olmayan bu iddia aylardır bazı kesimler tarafından sürekli gündemde tutulmaya devam edildi. Başta CHP'liler olmak üzere birçok muhalif sendika ve isimler tarafından bu iddia birçok kez dillendirildi, sosyal medya hesapları aracılığıyla algı yaratıldı. Bugün de aynı iddiayı araştırmadan, sormadan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel TBMM'de gündeme getirdi BÖYLE BİR ATAMA YAPILMADI Bakan Özer'in istisnai kadro yetkisine dayanarak bu atamayı yaptığı iddia edilmişti. Milli Eğitim Bakanlığı kaynakları ise bakanlık görevindeki kişilerin istisnai kadro yetkisinin olduğunu ancak iddiaların aylardır adeta bir sakız gibi özellikle dillendirildiğini ancak iddia edildiği gibi bir atamanın söz konusu olmadığı söyledi. HİÇBİR ZAMAN ŞUBE MÜDÜRÜ GÖREVİNDE BULUNMADI Kaynaklar 'İddialarda adı geçen İlyas Öcal isimli kişi MEB bünyesinde hiçbir zaman şube müdürü olarak görev yapmamıştır' dedi.

1 yıl önce

Teröriste 'gazeteci' diyerek sahip çıkan CHP'den bunu deşifre eden gazetecilere tehdit!

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP'nin tutuklu gazeteciler raporunda 'mağdur gazeteci' olarak gösterilen PKK'lı terörist Dilşah Ercan ile ilgili açıklamada bulundu. 'TAKIR TAKIR SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ' Teröristin partisinin hazırladığı raporda yer aldığını deşifre eden gazeteleri, gazetecileri ve gazete yönetimlerini tehdit eden Özel, 'Bugünkü gazetelerin manşetleri... Huyumuz değil ama yapacağız. Terör örgütü mensubu bir teröristi 'CHP'nin gazetecisi' diye gösteren manşeti atan gazeteler, o gazetelerin bütün sorumluları, bu konuda televizyonlarda konuşanlar takır takır suç duyurusunda bulunacağız.' dedi. 'BUGÜN İŞLEM YAPILMAZSA YARIN YAPILACAK' Bu isimlere ayrıca tazminat davası açacaklarını belirten Özel, 'Bugün değilse bu suçun zaman aşımı seçimden sonraya da yetiyor kardeşim. Bugün işlem yapılmazsa yarın yapılacak.' ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

İmar planlarını bile PKK onaylıyor! PKK itirafçısı HDP’li belediyeleri deşifre etti

Kobani olaylarının mali yapılanmasına yönelik soruşturmada örgüt içinden gelen itiraflar, HDP ile PKK arasındaki organik bağı bir kez daha ortaya koydu. İfadelere göre Kandil’in gönderdiği isimler, HDP’li belediyeleri fiili olarak yönetiyor. Plan bütçe planlamaları, ihaleler, imar değişikliklerinin tümü PKK’nın onayı sonrasında gerçekleştiriliyor. Soruşturma kapsamında ifade veren F.Ş. ve M.R.’nin ifadelerinde çarpıcı tespitler şöyle sıralandı. O GÖREV TERÖRİST KARDEŞTE PKK adına faaliyet yürütülen tüm ülkelerdeki paralar, KCK eş başkanlığının Kandil’deki Mali Alan Komitesi’ne ulaştırılıyor. Belediyelerin PKK’ya bağlılığı noktasındaki soruşturma görevi terör soruşturmasında cezaevinde bulunan eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın PKK saflarında bulunan terörist kardeşi Nurettin Demirtaş tarafından yürütülüyor. Demirtaş’ın bu kapsamda belediye çalışanları ile HDP’li siyasetçileri dahi sorguladığı ifadelerde yer aldı. İMAR PLANI BİLE KANDİL ONAYLI HDP, yönettiği belediyelerde yeni imara açılan yerler üzerinden elde ettiği yüksek miktarda geliri çeşitli yollardan “yasal kılıf” bularak PKK’ya aktarıyor. Bu kimi zaman olmayan ihale ödemesi, kimi zaman hiç yapılmayacak bir harcama kalemi üzerinden gösteriliyor. Belediyelerin imara açılması planlanan yer ile ilgili olarak o bölgenin belediye başkanı veya belediye başkan yardımcıları ile PKK’nın atadığı sözde “Mali Alan Komitesi Sorumlusu” birlikte hareket ediyor. Örgütün “alan sorumlusunun” yaptığı planlama doğrultusunda belediye tarafından “imar planları” kanuna uygun olarak düzenleniyor.

1 yıl önce

CHP'li Engin Özkoç'un FETÖ ilişkisi deşifre oldu

Her fırsatta ittifak ortağı HDP'ye destek veren CHP'li isimler, kendi açıklarını yine algı operasyonları ile örtmeye çalışıyor.  Son olarak avukat Burak Bekiroğlu, CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç'un, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya attığı iftiraya cevap vererek gerçek yüzlerini ortaya döktü.  FİRARİ FETÖ'CÜ İSİMLERLE OLAN KARELERİ DEŞİFRE OLDU CHP'li Özkoç, Süleyman Soylu için "Korkak Süleyman, Senin uyuşturucu baronları ve kara para aklayıcıları ile olan ilişkini biliyoruz. Emniyet ve Jandarma teşkilatımızı kirli oyunlarına alet etme. Çocuklarımızın hesabını adalet önünde er ya da geç verecek olan sensin" ifadelerini kullanmıştı. Ancak Burak Bekiroğlu, Özkoç'un firari FETÖ'cü isimlerle bir araya geldiği kareleri deşifre etti.  https://twitter.com/burakbekiroglu/status/1587366338149900288?s=46&t=ca4-mdNBtoeNL5zGqfi4AQ Özkoç, o paylaşımın altına şu ifadeleri ekledi: "FETÖ imamlarıyla ABD de defalarca kere bir araya gelen engin yine iftiralara başlamış.Bu ülkede uyuşturucu işini 40 yıldır yapan sizin ortağınız HDP’nin savunduğu PKK.Ancak görünen o ki İBB kullanımında ki cenaze aracında yakalanan 140 kg uyuşturucu,sizin dengenizi iyice bozmuş." Geçtiğimiz günlerde CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin denetiminde olan cenaze nakil aracında 140 kg uyuşturucu ele geçirilmişti.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu CHP'li Ekrem İmamoğlu'nun hukuk cambazlığını deşifre etti

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun YSK üyelerine hakaretten dolayı yargılandığı davaya ilişkin Twitter hesabından videolu açıklamada bulundu Soylu, açıklamasında “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı 4 Kasım 2019 tarihinde ‘31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır’ şeklinde bir ifade kullanıyor. Kendisine YSK üyelerine hakaretten dava açılmıştır. Az çok siyaset haberleri izlemiş herkes bilir ki ülkemizdeki seçim süreci hakimlerden oluşan Yüksek Seçim Kurulu tarafından yürütülür. Seçimlerle ilgili he türlü kararı onlar verir. Seçimin iptaline de yine Yüksek Seçim Kurulu karar verdiği için sarf edilen bu sözün muhatabı da onlardı. Ve doğal olarak mesele yargıya taşındı. Kararı elbette ki bağımsız mahkemelerimiz verecektir. Şunun bilinmesini isterim ki Süleyman Soylu olarak bu davanın hiçbir yerinde davalı davacı, müdahil, müşteki veya başka sıfatta bulunuyor değilim. Bana açılmış bir dava değil. Benim açtığım bir dava da değil” şeklinde konuştu. Açıklamasında, İmamoğlu’nun bir kamu görevlisine daha önceden hakarette bulunduğunu hatırlatan Soylu, “Bu davanın yargılanması sırasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı dava konusu ifadesiyle şahsımı yani İçişleri Bakanı’nı kastettiğini söylemiş. Ben de bu ifadesinden dolayı ayrıca bir şikayette bulundum. Bu şikayet YSK ile olan davadan ayrı olarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nda devam ediyor. Bu sözlerin konuşulduğu zaman 4 Kasım 2019’dur. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı YSK üyelerine yaptığı hakaretin cezasından kurtulmak için hukuku kandırarak bu sözü bana söylediğini ifade ediyor. Oysa bu sözün söylendiği tarih 4 Kasım 2019. Benim bu ifadeyi kullandığım tarihten tam 2.5 yıl sonra yani 30 ay sonra. Hakkımda şikayette bulunuyor. Bir de kendisine YSK üyelerine hakaretten dolayı açılan dava tarihinden 1 yıl sonra. Bunun adı hukuk cambazlığıdır. Elbette biz kendimize ait şikayetimizi devam ettireceğiz. Ancak bu şahsın ilk kez yaptığı bir iş değildir. Daha önce bu ülkenim bir kamu görevlisine ağza alınmayacak bir cümle kurmuş. Sonra da bunu 'Basitlik dedim' diye tevil etme yoluna gitmiştir. İstanbul'da ilçe ve büyükşehir belediye başkanlığı yapan birisinin seçimi iptal yetkisinin kimde olduğunu bilmemesi söz konusu değildir. Kamuoyunu da yargıyı da elbette kandıramazsınız. YSK ile olan meselesini halledemeyeceğini anlayınca ve buradan bir ceza alma ihtimalini görünce konuyu İçişleri Bakanı'na bağlamaya çalışmak, mahkeme salonunun önüne kalabalıklar çağırıp yargıyı baskı altında tutmaya çalışmak, devam eden bir davayla ilgili duruşmadan tam bir gün önce İstanbul'u ve mahkemenin etrafını isimlerimin yazdığı ve yalan yanlış bir çok cümlenin içerisinde bulunduğu afiş ve bilbordlarla donatmak, mağduriyet peşinde koşmak, siyaset değil olsa olsa büyükelçi masalarında üretilmiş bir batı kurnazlığıdır” dedi. Bakan Soylu’nun, “Tam bir haftadır, tüm fonladıkları medya sabahtan akşama kadar bu işe tahsis edilmiştir. Ayrıca Türk Silahlı Kuvvetlerine 'kimyasal silah' iftirası atanlar, polise ve jandarmaya 'uyuşturucu' iddiası atanlar, kendi devletine, kendi kurumlarına göstermediği nezaketi ve saygıyı elin oğluna elin kapısında göstermektedirler. Her şey milletimizin gözü önünde cereyan ediyor. Milli iradeyi, siyaseti, yargıyı, sivil toplum alanını baskılamaya çalışan bu tehdit dilini reddediyoruz. Elbette ki kararı bağımsız mahkemeler verecektir” ifadelerini kullandı. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1591506117842329600?s=46&t=wv-HGYifY6I5LZXek9_zrQ

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10