Son Dakika:
Açıklama, Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğünden geldi. Nevruz Kutlamalarında 7 bin polis ile çok sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı duyuruldu. Ayrıca polise taş atan, arama noktalarından geçmek istemeyen, yasaklanmış örgüt simgeleri taşıyan, yasadışı slogan atan 298 şüphelinin de gözaltına alındığı açıklandı. Olaylarda 15 polisin de hafif şekilde yaralandığı açıklandı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, ünlü İslam alimi ve sibernetiğin kurucusu olarak kabul edilen El Cezeri'nin 13'üncü yüzyılda kaleme aldığı makine çizimlerinin çalışır makinelere dönüştürüldüğü "Cezeri'nin Olağanüstü Makineleri Sergisi" düzenlenecek. Merkez Sur ilçesindeki Keçi Burcu'nda yarın açılacak sergide, El Cezeri'nin makinelerinin eş ölçekte, aynı malzeme ve teknikle üretildiği, İslam aliminin yol göstericiliğinden yola çıkarak yapılmış "Filli Su Saati", "Yılan Mekanizması", "Çocuklu Otomatik Lavabo" ve "Kan Ölçme Otomatı" gibi ürünün 25 prototipi sergilenecek. Baykar'ın geliştirdiği, 15 Eylül 2020'de ilk uçuş testlerini başarıyla tamamlayan Türkiye'nin ilk uçan arabası "Cezeri" de sergide yer alacak. "GÜNÜMÜZ ROBOTİĞİN ATASI SAYILABİLECEK MAKİNELER" Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Ali Çelik, bilim insanı El Cezeri'nin Mezopotamya bölgesinde yetiştiğini, günümüzdeki modern robotiğin kurucusu sayıldığını söyledi. Çelik, Cezeri'nin o dönem bilimsel çalışmalarını yürüttüğü tarihi Sur ilçesindeki Artuklu Sarayı'nda başmühendislik yaptığını belirten Çelik, bundan dolayı Diyarbakır açısından ayrıca önemli bir isim olduğunu ifade etti. Cezeri'nin o dönemde sanatsal boyutu çok güçlü makineler tasarladığını, aynı ölçekte tasarlanan eserler ile bu makinelerin sergilenmesine de ev sahipliği yapacaklarını anlatan Çelik, şunları söyledi: "Sergide, Cezeri'nin 8 yüzyıl önce tasarladığı makinelerin birebir prototiplerini sergileyeceğiz. Durmuş Çalışkan adında bir vatandaşımız Cezeri'nin tasarımlarını günümüzde gerçekleştirmek için 15 yılı aşkın bir süre çalışmış. Buradaki makineler Cezeri'nin tasarladığı makinelerle aynı ölçekte. Bu makineler günümüz robotiğin atası sayılabilecek makineler. Her bir mekanizma o dönemde tasarlandığı işlevi görmek üzere şu anda kullanılabilir durumda. Sergiyi ziyarete gelenler Filli Su Saatinden içecek otomatlarına kadar birçok makineyi birebir çalışır durumda görebilecek." "DİYARBAKIRLI GENÇLER UÇAN ARABAYI DİYARBAKIR'A DAVET ETTİLER" Çelik, her bir makinenin başında rehber bulunacağını ve ziyaretçilere makinelerin çalışma prensiplerini anlatacağını bildirdi. Sergide Türkiye'nin ilk uçan arabası Cezeri ile ziyaretçilere güzel bir sürpriz yapacaklarını ifade eden Çelik, şunları kaydetti. "Baykar tarafından tasarlanan uçan taksiyi ziyaretçilerimiz burada görebilecek. Diyarbakırlı gençler Selçuk Bayraktar'a bir çağrıda bulunmuşlar, TEKNOFEST'te uçan araba ziyarete açıldığı zaman o arabanın ilk uçuşunu Diyarbakır'da gerçekleştirmesini istemişlerdi. Çünkü uçan arabaya Cezeri adı verildi. Cezeri bu topraklarda yetişmiş, uçan arabanın da ilk atası sayılabilecek bir isim. Dolayısıyla Diyarbakırlı gençler de uçan arabayı Diyarbakır'a davet ettiler ve Selçuk Bayraktar da bizleri kırmayarak sergimize katkıda bulundu. Ziyaretçilerimiz sergimizde Cezeri uçan arabayı da görebilecekler. Aynı zamanda uçan arabanın çalışma prensipleri ile ilgili olarak rehber arkadaşımız ziyaretçilerimize ayrıntılı bilgiler verecek." Ali Çelik, "Cezeri'nin Olağanüstü Makineleri Sergisi"nin Diyarbakırlı çocuk ve gençler için öneminin çok büyük olduğuna işaret ederek, "Çocuklarımız okullardan geldikleri zaman mekaniğin temel prensiplerini burada yaşayarak eğlenceli bir şekilde öğrenebilecekler." dedi. Keçi Burcu'nda yarın açılacak sergi, 18 Mayıs Çarşamba gününe kadar ziyaret edilebilecek.
Konuşmasında Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşta yaşanan gelişmelere değinen Soylu, 'Bundan iki ay önce Romanya'nın İçişleri Bakanıyla konuşurken bana dedi ki 'Sizin işiniz zor, bir taraftan Suriye'den Irak'tan, Afganistan'dan göçler geliyor. Bir taraftan DEAŞ, PKK, FETÖ bütün terör örgütleriyle mücadele ediyorsunuz. Biz rahatız yani. Ne göç var, ne başka bir sıkıntı var.' Şimdi görüyor musunuz milyonlarca insan Romanya'ya gitmiş durumda. Ne yapacakları belli değil, endişe içerisindeler. Kıymetli Diyarbakırlılar bizi başka şeylerle uğraştırırlarsa geleceğimize bakamayız. Bizi kaosa sokmazlarsa sıkıntıya sokmazlarsa başka bir şeylerle uğraşırız. Bir taraftan Hanımelleri Çarşısı'nı açarız, diğer taraftan 1,5 milyarın üzerinde yatırımla 1500 kişinin çalışacağı iş yerleri açarız.' dedi.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 940. gününde sürüyor. Manisa'dan gelen Sudrettin Yardımcı 2016'da 23 yaşındayken dağa götürülen oğlu Seyithan, Kudret Aslan 2013'te 16 yaşındayken dağa kaçırılan oğlu Ömür, Veysi Doğan 1993'te 15 yaşındayken kaçırılan kardeşi Gülseren, Vahdettin Şenol 1993'te 20 yaşındayken götürülen kardeşi Yasin ve H.A. 22 yaşındayken kaçırılan kardeşi G.A. için oturma eylemine dahil oldu. Yeni katılan aileleri ellerinde pankartlarla karşılayan aileler, "Kahrolsun PKK, iş birlikçi HDP" sloganları attı. Aileler adına açıklama yapan Vahdettin Şenol, eylemi başlatan ve birçok çocuğun dönmesini sağlayan Diyarbakır annelerine teşekkür etti. Ailelerin eyleminin kendilerine cesaret verdiğini söyleyen Şenol, "Kardeşim için buraya geldim. Tüm ailelere, annelere teşekkür ederim. Burada durarak bize yol gösterdiler. Kardeşimi PKK götürdü. Şimdiye kadar haber alamadım. Kahrolsun PKK diyorum. Yandaşları da öyle kahrolsun. Kardeşim için sonuna kadar eylemi sürdüreceğim." ifadelerini kullandı. Şenol, çocuklara örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim olmaları çağrısında bulundu.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 943'üncü gününde sürüyor. Annelerden Necibe Çifçi yaptığı açıklamada, eylemlerini kararlılıkla sürdürdüklerini söyledi. Çifçi, "Bu yıl üçüncü ramazan ayımız oldu. Üç yıldır HDP ve PKK'nın kapısında evlatlarımızın yolunu gözlüyoruz. İnşallah bütün annelerin evlatları geri döner. Biz de burada perişan olduk. Evlatlarımızı bekliyoruz. Allah onları perişan etsin, aynı acıyı onlara da yaşatsın. Evlat acısı büyük bir acıdır, hiçbir acı evlat acısı gibi olmaz. Kar, kış, çamur, salgın demeden burada evlat yolunu gözlüyoruz, evlat acısı çekiyoruz." ifadelerini kullandı. Oğlunu kavuşmayı dileyen Çifçi, evladından güvenlik güçlerine teslim olmasını istedi. Kızı Zübeyde için oturma eylemi yapan anne Esmer Koç da 2013'ten bu yana terör örgütü PKK tarafından kaçırılan kızından haber alamadığını anlattı. "Kızımı, evladımı istiyorum. Evladımı almadan buradan gitmeyeceğim. HDP bilsin, sesimizi duysun, ya çocuklarımızı getirip bize verecek ya da bu kapıdan ayrılamayacağız. Artık çocuklarımızı versin, ellerini vicdanlarına koysunlar." diyen Koç, bütün zorluklara rağmen üç yıldır eylemlerini sürdürdüklerini dile getirdi. Koç, şöyle devam etti: "Evde evlatlarımızı göremeyince dayanamıyoruz. Sürekli kızımın peşinden gittiğim için 9 yıldır doğru dürüst evimde oturamadım. Sadece bana ait evladımı, canımı, ciğerimi istiyorum. Ramazan ayını da oturma eyleminde karşıladık. Eylemde olduğumuz bu üçüncü ramazan ayı. Ramazan Bayramı'nda da inşallah bütün anneler evlatlarını alacak ve evlerine gidecek." Kızından teslim olmasını isteyen Koç, "Kaçın o zalimlerin elinden, gelin devletimize, asker ve polisimize teslim olun." dedi. BİR AİLE DAHA NÖBETE KATILDI Bu arada, Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde 2015'te 15 yaşındayken dağa kaçırılan kardeşi Mazlum Alp için gelen ağabey Aytekin Alp da oturma eylemine dahil oldu. Alp, kardeşinin 2015'te ilçedeki çukur hendek olaylarında kaçırıldığını ve bugüne kadar ondan hiç haber alamadıklarını bildirdi. Kardeşinin HDP yoluyla dağa kaçırıldığını düşündüklerini aktaran Alp, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kardeşimi kim götürdüyse ondan istiyoruz, ki HDP'nin götürdüğünü düşünüyoruz. Kardeşime kavuşuncaya kadar buradan ayrılmayacağım. Eylemdeki annelerin çocuklarının döndüğünü gördük, kardeşimin de kısa bir süre içerisinde döneceğini düşünüyorum. Onun eve dönmesini, ailesine kavuşmasını istiyoruz. Annem ve babam perişan halde. Umutla kardeşimi bekleyeceğim."
Dün akşam saatlerinde Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesi Diclekent Mahallesi Dünya Kavşağı’nda Mahabad Bulvarı üzerinde bulunan bir kıraathanede meydana gelen olayda, içerisinde husumetli akrabaların bulunduğu kıraathanede çıkan tartışmada 3 kişi yaralandı. Saldırganlar otomobille kaçarken, ihbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kaçan saldırganların yakalanması için çalışma başlatıldı. Yaralılar, ilk müdahalenin ardından ambulanslarla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.
Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 950'nci gününde sürüyor. Kızı Zübeyde için oturma eylemi yapan anne Esmer Koç, kızının 9 yıl önce PKK'lılar tarafından kaçırıldığını ve o günden bu yana ondan haber alamadığını söyledi. Evladının kaçırıldığında ayağından ameliyatlı olduğunu ve yüzde 40 işitme kaybının bulunduğunu belirten Koç, "9 yıldır kızımı sadece rüyamda gördüm. Öldü mü sağ mı bilmiyorum." dedi. Koç, şöyle konuştu: "HDP ve PKK'dan kızımı istiyorum, artık yeter bizim çocuklarımızı versinler. HDP binası önünde 3 yıldır oturuyoruz, evladımızı istiyoruz. HDP bir gün bu çadırın önüne gelmedi. Bize 'neden buraya geldiniz, derdiniz nedir, ne istiyorsunuz?' diye sormadı. Anneler evlat derdinde. Evlatlarımızı almadan HDP'nin kapısından gitmeyeceğiz." Koç, kızına güvenlik güçlerine teslim olması çağrısında bulundu. Oğlu Özkan için eylem yapan Süleyman Aydın da evlatları için başlattıkları eylemin 950. gününde olduğunu belirtti. Evladının 15 yaşındayken HDP tarafından kandırılarak dağa gönderildiğini kaydeden Aydın, "HDP bu ramazan ayında bile anne ve babaları mağdur ediyor. Bugüne kadar bize bir açıklama yapmadılar. Evlat nöbetimize sonuna kadar devam edeceğiz. Bundan eminiz ki bizim bu direnişimiz HDP'nin yıkılışı olacak. Tek bir evladımız dağda olduğu müddetçe bu eylemi sonlandırmayacağız." ifadelerini kullandı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Mansur Yavaş'ın Cumhurbaşkanı adayı olması gerektiğini söyledi. Bu çıkış Türkiye'nin gündemine oturdu. Siyasi parti liderleri peş peşe açıklamalar yaptı. Mansur Yavaş ise kendisine böyle bir durumun iletilmediğini ve aday olmayacağını söylemişti. "MANSUR YAVAŞ, İMAMOĞLU'NUN 3 KATI OY ALIYOR" Cüneyt Özdemir'in Youtube kanalında Kenan Taş'ın sorularını yanıtlayan Ümit Özdağ, Mansur Yavaş'ın neden aday olması gerektiğini şu sözlerle açıkladı: "Halk bunu ortaya koyuyor. Birçok anket yapıldı. Benim de en ufak bir politik ilişkisi olmayan isimler de bu anketleri yaptı. Halk bunu istiyor. İmamoğlu'nun 3 katı oy alıyor. Göreve davet etmeden önce, kendisiyle bir görüşmemiz olmadı. Sahada gördüğümüz Mansur Bey'e yönelik talebi Türk milletiyle paylaştık, Mansur Bey'i göreve davet ettik." "BİZ EKREM İMAMOĞLU'NA GÜVENMİYORUZ" Ümit Özdağ, Ekrem İmamoğlu'na yönelik de açıklamalarda bulundu. "Biz Ekrem İmamoğlu'na güvenmiyoruz" diyen Ümit Özdağ, "Ekrem İmamoğlu'nun tehlikeli bir siyasetçi olarak görüyoruz. Diyarbakır'da ayrı konuşuyor, Edirne'de ayrı konuşuyor." dedi.
