18 Mayıs Cumartesi 2024
2 yıl önce

İnsanlıktan çıktılar! CHP’li Çetin Arık’tan göçmen doktorlarla ilgili nefret paylaşımı…

Arık yaptığı paylaşımda, “ABD ve AB ülkelerinin vatandaşları nitelikli Türk Hekimlerinin elinde şifa bulurken, Türk halkı Irak’tan Suriye’den gelenlere emanet. Yazık, gerçekten çok yazık…  ” cümlelerine yer verdi ve Türkiye’de, geçerli diplomaları ile tamamen usüle, kanuna uygun şekilde bir Aile Hekimliği Merkezinde hekimlik vazifesini yerine getiren yabancı uyruklu doktorların ismini verdi. Sosyal medya kullanıcılarından bu ırkçı yaklaşıma tepkiler büyüyor. https://twitter.com/drcetinarik/status/1492036389248057347?s=21 Tepkiler: https://twitter.com/endokardit_/status/1492060054937378827?s=21 https://twitter.com/omervesamil/status/1492126724728967170?s=21 https://twitter.com/fut9125/status/1492047995822555139?s=21

1 yıl önce

PKK’lı TTB’den Türkiye’ye büyük ihanet! Doktorları devlete karşı ayaklanmaya çağırdılar

PKK’ya yakınlığı ile bilinen TTB yönetimi, Türkiye’de sağlık sistemini kilitlemek için elinden geleni yapıyor. Her menfur olayda hükümeti hedef gösteren ve doktorları devlete karşı ayaklanmaya çağıran TTB yönetimi Doktor Ekrem Karakaya’nın öldürülmesinin ardından da harekete geçti. Türk Tabipler Birliği, Dr. Ekrem Karakaya’nın görev başında öldürülmesinin ardından doktoralara yönelik şiddete karşı 7-8 Temmuz’da grevde olacaklarını duyurdu. SAĞLIKTA ŞİDDETİN SORUMLUSU ‘AK PARTİ’ ALGISI  Türkiye’nin dünyaya örnek olan sağlık sistemini tıkamak için uğraş veren TTB yönetimi, sağlık sisteminde yıllardır devam eden ve dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önüne geçilemeyen ‘şiddet’ konusunda direkt hükümeti hedef alarak doktorları provoke ediyor. SAĞLIKTA ŞİDDET AVRUPA’DA DAHA YAYGIN Avrupa’da 8 ülkede, sağlık çalışanlarının ortalama yüzde 22.7’si hasta veya hasta yakınlarından şiddet gördüğü bildirildi. Belçika, Almanya, Finlandiya, Fransa, İtalya, Polonya, Slovakya ve Hollanda’da sağlık çalışanlarının ortalama yüzde 22.7’si hasta veya hasta yakınlarından şiddet gördüğü araştırma sonuçlarına yansımış durumda. Yapılan araştırmalarda “Şiddete maruz kalma oranlarında yüzde 39.1 ile Fransa ilk sırada. Almanya’da yapılan bir ankette, sağlık personelinin meslek hayatları boyunca yüzde 70.7’sinin fiziksel, yüzde 89.4’ünün ise sözel şiddete maruz kaldığı ortaya konulmuştur” sonucu ortaya çıkıyor. ALMANYA’DA DÖRT DOKTORDAN BİR TANESİ ŞİDDET MAĞDURU Alman Tabipler Birliği’nin verilerine göre, Almanya’da her dört doktordan biri hastasının saldırısına uğruyor. Doktorlar ya sözlü ya da fiziki saldırının mağduru oluyor. Alman Tabipler Birliği, doktorların hastalarını muayene ederken güvenliklerinin bulunmadığına işaret ederken, mesai sırasında saldırıya uğrayan doktorların yasalar tarafından daha sıkı korunmasını, caydırıcı cezaların verilmesini istedi. Almanya’da hastaların saldırısı sonucu hayatını kaybeden doktorlar da var. 2016’da Berlin’deki Benjamin Franklin Hastanesi’nde tedavi gören 72 yaşındaki bir hasta, 55 yaşındaki doktoru öldürmüştü. Bu yılın ocak ayında ise 67 yaşındaki doktor Berlin’deki muayenehanesinde saldırıya uğramış ve yaşamını yitirmişti. SAĞLIKÇILARIN DEĞİL ÖCALAN’IN HAKKINI SAVUNDULAR Terör örgütü elebaşı Öcalan için özgürlük çağrısı yapan Şebnem Korur Fincancı‘nın başkanı olduğu TTB’nin asıl amacı ise sağlık çalışanlarının hakları değil AK Parti hükümetini indirmek için provokasyonlar yapmak. Avrupa ülkelerinde dahi önüne geçilemeyen ‘sağlıkta şiddet’ olaylarının sebebi olarak Sağlık Bakanlığı’nı gösteren TTB yönetiminin terör örgütü PKK tarafından öldürülen sağlıkçılar için hiçbir açıklama yapmadığı da biliniyor.

1 yıl önce

TTB, doktorların en büyük problemi haline geldi! "HDP'nin yan kuruluşu gibi çalışmasın"

Konya’da Türkiye’yi yasa boğan kardiyoloji uzmanı Ekrem Karakaya’nın silahla öldürülmesi hekimlere isyan bayrağı açtırdı, Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) bu konuda sessiz kalması sorunları ayyuka çıkardı. Sağlık sistemi ile ilgili çözüm bekleyen konular olduğunu belirten hekimler, önemli sorunlardan birisinin de TTB olduğunu ifade ediyor. Ömer Çağlar Yılmaz "TTB'Yİ TERÖR YUVALARINDA KURDUKLARI KARARGAHLARDA GÖRMEK İSTEMİYORUZ" Hekimlerin sorunlarını dört başlıkta sıralayan Türkiye Sağlık Çalışanları Vakfı Başkanı Kardiyolog Doç.Dr. Ömer Çağlar Yılmaz, ilk 3 maddeyi “Şiddet, malpraktis, özlük hakları” olarak sıraladı. Dördüncü sorunun ise “TTB” olduğunu vurgulayan Doç.Dr. Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: “Hekimler bir hastaya dokunurken güvenlik, kişiliğine ve mesleki sınırlarına baskı, mesleğin cilvesi nedeniyle oluşabilecek olumsuzlukların sırtına yükleyeceği fatura ve maddi kaygıların olmadığı iş hayatı istiyor. Bütün bunların yanında haklarını ve meslek etiğini korumak için kurulan çatı organizasyonu Türk Tabipleri Birliği’ni de terör yuvalarında kurdukları karargâhlarda değil kendi yanında görmek istiyor.” "MARJİNAL ÖRGÜTLERİN AT KOŞTURDUĞU BİR MECRAYA DÖNÜŞTÜ" Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “TTB merkez konsey yöneticilerinin ideolojik ve saplantılı tutumlarına hekimlerin cevabı nettir: “Gölge etme, başka ihsan istemem!” TTB’nin çalışmaları yok denemez elbette ama bütün yapılanlar ideolojilerinin batağında kaybolmaktadır. Sorun TTB’nin yıllarca organize bir azınlık eliyle yönetilmesi. TTB, marjinal örgütlerin tıpkı İnşaat Mühendisleri Odası gibi at koşturduğu bir mecraya dönüşmüş durumda.” "HEKİMLERİN YARISI BİLE ÜYE DEĞİL" TTB yönetimine karşı koyan çok sayıda tabip odası olduğunu ve odaların toptan yaftalanamayacağını belirten Yılmaz, “TTB’nin mevcut yapısı içinde hekimlerin üye olması yönünde bir talebi yoktur. Örneğin Ankara’da yaklaşık 20 bin hekim var. Hekimlerin yarısı bile tabip odası üyesi değil. Burada hekimlerin, organize azınlıkların karşısına çıkacak bir çoğulcu birliktelik inşa etmesi önemlidir” ifadelerini kullandı. "HDP'NİN YAN KURULUŞU GİBİ ÇALIŞMASIN" Milliyetçi Hekimler Derneği Başkanı KBB Uzmanı Dr. Semih Uşaklıoğlu de siyaset yapan, terör örgütleri kol kola olan değil, hekim haklarını savunan bir TTB istediklerini söyledi. Uşaklıoğlu şunları kaydetti: “Kendilerine söyledik, ‘Hekimlerin haklarını savunan bir Tabipler Birliği olursanız yanınızdayız’ dedik. Terörist başına özgürlük diyen, PKK’yı meşru gören açıklamaları hiçbir Türk vatandaşının, hiçbir Türk hekiminin kabul etmesi mümkün değil. Türk Tabipleri Birliği Güneydoğu’da şehit düşen doktorlar için tek kelime de etmiyor. TTB’nin HDP’nin yan kuruluşu gibi değil, tüm siyasi partilerden uzak hekimleri haklarını savunan bir meslek örgütü olarak çalışmasını istiyoruz”  Cumali Aktolun "TÜRKİYE'NİN BİRLİK VE BÜTÜNLÜĞÜ İÇİN TEHDİT HALİNE GELMİŞTİR" Nükleer tıp uzmanı Prof. Dr. Cumali Aktolun, Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) yapısı ve eylem söylemleriyle sağlıkta şiddetten daha önemli bir soruna dönüştüğünü ifade etti. TTB’nin ideolojik ve oligarşik bir yapısına neşter vurulması gerektiğini vurgulayan Aktolun, “Yurt dışında birçok ülkede görev yaptım. TTB’nin muadili olan kuruluşların hiç birinde böyle bir imtiyaz ve yetki yok. Çözüm birliğin kapatılması değil, statüsünün hekim haklarının savunulduğu bir dernek statüsüne indirilmesidir. Bu sorun acilen çözülmelidir. Çünkü mevcut yönetimlerle TTB, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü için tehdit haline gelmiştir” ifadelerini kullandı. Semih Uşaklıoğlu "TÜRK HEKİMİNİ İTİBARSIZLAŞTIRIYOR" İdeolojik tutumun hekimlerle ilgili ön yargıya yol açtığını da belirten Dr. Semih Uşaklıoğlu, siyasi söylemlerin hekimlerin itibarını zedelediğini anlattı. Hekimlerin TTB’den umutlu olmadığı için kısa zamanda çeşitli hekim sendikaları adı altında örgütlendiğini hatırlatan Uşaklıoğlu, şu an mevcut hekim sendikalarının TTB’den daha fazla üyeye sahip olduğunu kaydetti. Uşaklıoğlu, “Maddi anlamda cidden zor koşullarda çalışan, zor yetişen Türk hekimini itibarsızlaştırmak, Türk devletine, ne Türk milletine, ne Türk halkına, ne de hekimlere fayda getirir” dedi.

1 yıl önce

Ali Erbaş, doktorları hedef gösteren imam hakkında konuştu: 'Gereği neyse yapılacaktır'

Konya Şehir Hastanesi'nde Kardiyoloji Uzmanı Doktor Ekrem Karakaya'nın başka bir hastanenin güvenlik görevlisi Hacı Mehmet Akçay tarafından öldürülmesinden sonra sağlık çalışanları eylem kararı aldı. 2 gün süren iş bırakma eylemiyle ilgili Konya Kayalar Camii İmamı Ahmet Gür'ün sözleri büyük tepki çekti.  O SÖZLERİ TEPKİ ÇEKMİŞTİ Cuma hutbesinde doktorları hedef alan imam Ahmet Gür, eylemin "daha fazla doktorun öldürülmesine" neden olacağını savunarak ''Sen hastaneden boş dönsen, o doktoru öldürmez misin, dövmez misin, sövmez misin?'' ifadelerini kullandı. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerin ardından Konya Valiliği ve Diyanet İşleri Başkanlığı soruşturma başlattı.  "AYNI GÜN SORUŞTURMA AÇILDI" Yaşanan bu gelişmenin ardından Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş olaya ilişkin konuştu. Sözcü'den Saygı Öztürk'e açıklamalarda bulunan Erbaş, doktorlara yönelik ifadeleriyle tepki çeken imama aynı gün soruşturma açıldığınu söyledi. 'GEREĞİ NEYSE YAPILACAK' 'Kimsenin şüphesi olmasın' diyen Erbaş, konuyla ilgili gereğinin neyse yapılacağını belirtti. Erbaş, “Konya'daki olay bizi çok üzdü. Cuma günü minberden oldukça üzücü ve minbere yakışmayan bir konuşma yapan imam ile ilgili aynı gün soruşturma başlattık. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki gereği neyse yapılacaktır.” dedi.

1 yıl önce

Sağlık Bakanı Koca açıkladı: Asistan doktorlar ayda en fazla 8 nöbet tutacak

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, intörn doktorlara yapılan ödemenin asgari ücret düzeyine çıkarılması ve asistan doktorların nöbet sayılarıyla ilgili düzenlemelerin Meclis'ten çıkacak yasayla uygulamaya konulacağını açıkladı. Intörn doktorlara Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın asgari ücret kadar bir ücret müjdesi verdiğini hatırlatan bakan Koca bunun gerçekleşmesinin Meclis'ten geçecek bir kanunla mümkün olduğunu ifade ederek "Biliyorsunuz Eğitim ve Araştırma hastanelerimizde ve Üniversite Hastanelerimizde özellikle sistemin yükünü taşıyan asistan arkadaşlarımız ve Intörn arkadaşlarımız. Intern arkadaşlarımızla ilgili sayın Cumhurbaşkanımızın kabine sonrası müjdesi olmuştu. Bundan böyle son sınıfların da asgari ücret kadar bir ücret müjdesi olmuştu. Bununla ilgili de bakıyorum Intörn arkadaşlarımız "Neden hala bu bize ödenmiyor" diyor. Biliyorsunuz bu kanunla gerçekleşmesi mümkün olan bir durum. Yani Intörnlere verilecek olan bu ücretin değişikliği kanunla mümkün. Meclis tatilde olduğunda iradesi nasıl devreye girecek. Meclis açıldığında Meclis'in iradesi en erken dönemde devreye girecek." dedi. ASİSTAN DOKTORLARLA İLGİLİ İKİ ÖNEMLİ DÜZENLEME "Sistemin yükünü taşıyan asistan arkadaşlarımız" diyen Koca yeni düzenlemeyle ilgili şunları kaydetti; Biraz önce dediğim gibi sistemin yükünü taşıyan asistan arkadaşlarımız. Asistan arkadaşlarımızın taban ücretlerini önemli oranda farklılaştırdık. Uygulamada da hem kat sayılarını hem de ortalamadan kliniklerin farklılığıyla daha fazla karşılık bulmalarını hem de mesai sonrası çalışmalarının önünü açtık. "NÖBET SAYILARI 8'DEN FAZLA OLMAYACAK" Önümüzdeki dönemde asistan arkadaşlarımız yeni yönetmelikle nöbet sayıları 8'den fazla olmayacak. Aşma durumunda ilgili klinikle ilgili yaptırımlar yönetmelikte geliyor. Dolayısıyla biz nöbet ertesi 24 saatten sonra çalışılmamasını ve bunun da 8 nöbetten fazla olmamasını yönetmelikle netleştiriyoruz. Dolayısıyla çocuklarımız hem nöbet sayıları azalarak hem de gelirlerin artışı sağlanarak bundan böyle rahat evlenebilecekler.

1 yıl önce

Yunan'ın Türkiye'ye attığı iftirayı kendi vatandaşı yalanladı: Türk doktorlar bana çok iyi baktı

Pazar günü meydana gelen ve tüm Türkiye'yi yasa boğan İstiklal Caddesi'ndeki bombalı saldırıda 6 kişi yaşamını yitirdi, pek çok insan ise yaralandı. Saldırı dünya gündemini de oldukça meşgul ederken dün Yunan gazetesi Proto Thema'da skandal ifadelere yer verildi. Gazete, haberinde saldırı sırasında yaralanan 39 yaşındaki Anna Depola'nın Türkiye'de bakılmadığını iddia etti. "Türkler yaralı Yunan kadının hastaneye kaldırılması için para istiyor" isimli haberinde Depola'nın babasının şikayette bulunacağını ifade etti. Normalde 39 yaşında olan Depola'nın 26 yaşında olduğundan bahsedilen haberde babanın "Kızımın durumu oldukça kötü. Aldığı yaralar ve bacağındaki yara nedeniyle şokta" dendiği ifade edildi. Kızın ailesinin avukatı ise yaptığı açıklamada "Türkiye'de terör mağduru olarak hakların ne olduğunu göreceğiz" ifadelerine yer verdi. İFTİRASI ORTAYA ÇIKTI Daha sonra yine aynı gazete Selanik'e nakledilen Depola'nın açıklamalarına yer verdi. Depola'nın iddiaları yalanlayan ifadeleri ise Yunan basınının iftiralarını gözler önüne serdi. Anne ve babasına kavuştuğu için duygusal anlar yaşayan kadın Türk doktorların kendisine çok iyi baktığına vurgu yaptı. Depola babasının da iddialarının aksine yaralarının çok küçük olduğunu ifade ederek, "Benimkinden çok daha ciddi olaylar oldu. Bacağımdaki yara hiçbir şey" dedi. O gün yaşanan kayıplar nedeniyle çok üzgün olduğunu ifade eden Depola, "Gördüğünüz gibi gülümsüyorum ve mutluyum. Sadece arkadaşlarıma veda etmek zordu. Ölen yetişkinler ve çocuklara çok üzülüyorum" sözlerine yer verdi. Depola ayrıca tedavisinin ardından İstanbul'a döneceğini belirtti. Depola'nın annesi ise çocuğunun hayatta olmasından dolayı çok mutlu olduğu söyledi. Çocuklarının Konsolosluk'tan aradığını ve ağlayarak "Baba hastanedeyim, patlama olduğu sırada İstiklal'deydim" sözlerini duyan aile oldukça panik yaptığını dile getirdi. Ancak burada da çelişkili ifadeler dikkat çekti. Kızının Türkiye'de iyi muamele görmediğini iddia eden baba Fotis Depola, yeni açıklamalarında ise "Kızım hastanede çok iyi tedavi gördü. Biz buraya gelmesini ve Yunan doktorların bakmasını istedik" dedi.

9 ay önce

KADEM'den çocukların cinsiyetini değiştiren doktorlar için çağrı: Derhal görevden uzaklaştırılmalılar

İstanbul Üniversitesi'nin akademik kadrosunda yer alan bazı doktorların çocuklara geri dönüşü mümkün olmayan cinsiyet değiştirme ameliyatları yaptığı ortaya çıktı. Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM), 15-16 yaşlarındaki çocukların cinsiyetini değiştiren doktoralara ilişkin yaptığı açıklamada, "Çocukları birer kobay gibi kullanarak geri dönüşü imkansız yollara sokmak, insanlık dışı olmanın yanı sıra yasalara da aykırıdır, suçtur. Görevlerini kötüye kullanan bu doktorların derhal görevden uzaklaştırılarak konuyla ilgili soruşturma başlatılması ve Türkiye'nin diğer üniversite/hastanelerinde de tedbirlerin artırılması elzemdir." çağrısında bulundu.

9 ay önce

O doktorlara inceleme

İstanbul Üniversitesi, kadrosundaki 11 doktorun 22 çocuğa hormon tedavisi uygulayarak ve ameliyatla destekleyerek cinsiyetlerini değiştirdiği haberleri üzerine inceleme başlattı.

1 2