27 Nisan Cumartesi 2024
2 yıl önce

Hazine ve Maliye Bakanı Nebati: Dolar kuru için vatandaşlarımız rahat olsun

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati KONTV'nin canlı yayın konuğu oldu. Nebati burada hem soruları yanıtladı hem de ekonomi gündemini değerlendirdi. Hazine Bakanı, kur korumalı mevduat hesaplarına ilişkin son verileri de paylaşarak 23 Mart'ta ilk çıkışların olup olmayacağına bakacaklarını söyledi. "570 MİLYAR TOPLANDI" Mevduatlardan çıkış beklemediğini belirten Nebati, "570 milyar lirayı aştı. Son günlerde de artış devam ediyor. 23'ünden itibaren de 3 ay dolup çıkışın olup olmadığını göreceğiz. Ben size söyleyeyim. Bir yatırımcı neden çıksın? En kötü ihtimalle döviz kuru sabit devam edecek. "BEKLİYORLAR Kİ DOLAR 20, 30 OLACAK" Hazine'ye olan etkisini söylüyorlar; etkisi çok düşük. Niye çok düşük? Dolar kuru için bunlar bekliyorlar 20, 25, 30 TL olacak diyorlar. Niye olsun? "TÜRK LİRASI EN ZAYIF DURUMDA" Zaten Türk lirası en zayıf durumda. Gideceği bir yer yok. Vatandaş rahat etsin, rahat olsun. Hazineye olan yükü.. Ne olacak biz ücretlilerin vergisinden vazgeçtik. Bize yükü 49 milyar Türk lirası. Bunun bizim Hazine'ye yükü 15 milyar lirayı bile geçmiyor." dedi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Özbekistan'la ticaret hedefini açıkladı: 10 milyar dolar

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: Bugün bir kez daha öz kardeşlerimizin arasındayız. Dört yıl aradan sonra tekrar ata yurdumuzu ziyaret etmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Geçen hafta kutladığımız Nevruz Bayramımızı bir kez daha tebrik ediyorum. Ramazan-ı Şerif'in de İslam alemine bereket, huzur getirmesini rabbimden niyaz ediyorum. Ülkelerimiz arasında anlamı büyük bir senede Özbekistan'ı ziyaret etmek bizim için bir hayli önemlidir. "İLİŞKİLERİMİZİN TEMELİNDE KÜLTÜREL BAĞLARIMIZ BULUNUYOR" Diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 30. yıl dönümü. Türkiye, Özbekistan'ın bağımsızlığını ilk tanıyan, Özbekistan'da ilk büyükelçilik açan ülkedir. İlk başkonsolosluk açan ülkedir. İlişkilerimiz temelinde güçlü ortak tarih, dil, inanç ve kültürel bağlarımız bulunuyor. Öyle ki bir asır önce milletimiz Anadolu'da kadını erkeği ile İstiklal Harbi'ni verirken, Özbek kardeşlerimiz de bizim için dualar ediyor, kahramanlık şiirleri yazıyordu. Özbekistan'la ilişlerimizi her alanda daha da ilerletmenin gayreti içerisindeyiz. TİCARET HACMİNDE HEDEF 10 MİLYAR DOLAR Görüşmelerimiz neticesinde ülkelerimiz arasındaki ilişkileri kapsamlı stratejik ortaklı seviyesine yükselttik. Ticaret hacmimiz geçen sene yüzde 72'ye yakın artışla 3.6 milyar doları aştı. En kısa sürede ki bir yıl hedef koyduk, 5 milyar dolar hedefini yakalayacağız. Ardından bilahare atacağımız ortak adımlarla çıtayı 10 milyar dolar seviyesine çıkaracağız. Bugün imzalanan tercihli ticaret anlaşması sayesinde hedeflerimize daha hızlı yol alacağımızı düşünüyorum. Bugün 10 anlaşma imzalandı. "BİZİM ORTAK YANLARIMIZ ÇOK" Türkiye'nin bu alanda elde ettiği başarılar ortadadır. Ulaştırmadan enerjiye, sağlıktan eğitim ve kültüre kadar geniş bir alanda işbirliğimiz daha da geliştirmek konusunda mutabıkız. Özellikle de Türk-Özbekistan Üniversitesi'nin kurulmasını karşılıklı olarak kardeşimle çok çok önemsiyoruz. Nitekim ilgili arkadaşlarımız görevlendirdik. Yarın da şu andaki hazır Üniversite binasını görecekler ve süratle de adımları atacağız. Bugün Türk Devletleri Teşkilatı başta olmak üzere uluslararası platformlardaki dayanışmamızı sürdürme konusunda irademizi teyit ettik. Bizim ortak yanlarımız çok. Özellikle beslendiğimiz kaynaklar aynı. Bölgemizin ve dünyanın gündemini meşgul eden konuları da değerlendirdik. Bu yıl Türk dünyası kültür başkenti unvanı bir diğer kadim şehrimiz Bursa'dadır. Müşterek medeniyetimizin gözbebeği olan bu kültür ve irfan merkezlerini büyük bir ailenin mensubu olarak yeniden bir araya getiriyor ve aradaki mesafeyi kısaltıyoruz.

1 yıl önce

Türkiye Gazetesi: Yeni Gezi için her şey düşünülmüş, Suriyeli mültecileri hedef alan kışkırtma için 60 milyon doların üzerinde para ayrıldı

Haberde, "Gezi benzeri bir ayaklanma hazırlığı yapıldığı ve bunun için 60 milyon doların üzerinde para ayrıldığı" savunulurken, "Gazetemize konuşan güvenlik kaynakları 2 yılı aşkın süredir bu yönde hazırlıklar yapıldığını ve geçen yıl planlanan kalkışmanın bu yaz aylarına bırakıldığı bilgisini paylaştı" denildi. Yılmaz Bilgen imzasıyla servis edilen haberde şu ifadelere yer verildi: "Bu kapsamda ülke genelinde özel timler ve hücre yapılanmalar oluşturulurken Gaziantep, Kilis, Hatay, Şanlıurfa, Mersin ve Adana provokasyonun pilot illeri olarak belirlendi. Başta yaygın ve sosyal medya olmak üzere idari, lojistik, ekonomik alanlarda da güçlü bir alt yapı oluşturuldu. Tahrikte kitleleri sokağa dökecek kundaklama, cinayet, tecavüz senaryosu da hazır. Mülteciler üzerinden başlatılacak isyan dalgasının esas hedefi olayları yurt sathına yaymak ve hükümeti istifaya zorlamak ya da iç savaş çıkarmak. İkinci ayak Suriye Türkiye içerisinde devam eden provokasyon hazırlıklarının bir diğer ayağını ise Suriye oluşturuyor. Başta Cerablus, Azez ve Afrin olmak üzere muhaliflerin kontrol ettiği birçok bölgede Türkiye aleyhinde kampanya yürütülüyor. Arapçılık ve Kürtçülük üzerinden yürütülen tahrik faaliyetlerinin hedefinde halkı Türkiye aleyhine sokağa çekmek var. Bu çerçevede bazılarının isimlerine ulaştığımız silahlı gruplara ve sivil toplum kuruluşlarına ciddi fon sağlanıyor. Sivil halkın Türkiye aleyhine yapacağı gösterileri Türk askerî üsleri ve bölgede hizmet veren kurum ve kuruluşlara yönelik saldırı ve sabotaj girişimleri takip edecek. Kirli plana göre bu saldırılar Türkiye’deki ırkçı dalgayı daha fazla tetikleyecek ve her iki tarafta da kaos büyütülecek. İsyanın zemini mülteci karşıtlığı İsyan/provokasyon planına göre Güneydoğu’da sivil itaatsizlik, devlet kurumlarını boykot, fatura ödememe, tarım ürünlerini yakma, yol kapatma ve hizmet sektörünü kilitleme yoluna gidilecek. Taşradan merkeze taşınacak plan dâhilinde bazı dinî cemaat ya da gruplara da aktif rol verildi. Mülteci yoğun bölgelerden başlayacak isyan hareketleri daha sonra Ege, İç Anadolu ve Karadeniz’e hayat pahalılığını protesto formunda taşınacak. Batı merkezli birçok kurumun maddi destek verdiği kirli projenin omurgası ülke içerisinde faaliyet yürüten bazı partiler yanında etkin STK’lar tarafından oluşturuldu. Zıt görünen siyasi yapıları aynı amaçla bir araya getiren planın sloganları ve kitleleri sokağa dökecek yol haritası da belirlendi. İlk kıvılcım mülteci meselesinden çakacak ancak esas hedef hükûmeti istifaya zorlamak ve gösterileri zamana yayarak seçim güvenliğini ortadan kaldırmak. Projenin maddi kısmı ve yol haritası ile ilgili belirleyici aktörler Batılı ülkeler olurken Esad rejimi, İran, körfez bloku da etki alanlarına göre provokasyon sürecine destek verecek. 60 milyon doların üzerinde para ayrıldı. Dışarıdan yayın yapacak yeni kanallar da aktif hâle getirildi. Olayların can damarı Kavala 'Bütün bu olayların can damarı Gezi davasında müebbet hapis cezası alan Osman Kavala. Söz konusu ayaklanmalarda ertelenmenin sebebi Osman Kavala’nın ‘serbest kalacak’ umudu. Bu gerçekleşmeyince onsuz yapacaklar.'"

1 yıl önce

Financial Times: Batılı bankaların Rusya'dan çıkışı 10 milyar dolarlık kayıp yaratacak

Batılı bankalar Ukrayna krizi nedeniyle Rusya'dan çıkma kararı alırken, 10 milyar dolarlık darbeye hazırlanıyor. BloombergHT'nin Financial Times'dan (FT) aktardığına göre bu hafta Avrupalı bankalar, daha önce ABD'li bankaların yaptığı gibi Rusya operasyonlarının sona ermesiyle oluşacak kayıplar için milyarlarca euroluk karşılık ayırdı. FT'nin hesaplamalarına göre Batılı bankaların Rusya riskinin toplamı 86 milyar dolar düzeyinde. Bu bankaların Rusya'da toplamda 40 bin çalışanı bulunuyor. FT'nin haberine göre Avrupalı bankalar arasında en büyük kayıp riski Fransız banka Societe Generale'de. Toplam Rusya riski 19 milyar dolar bankanın Rusya'dan çıkış kararı dolayısıyla 3,9 milyar dolarlık kayıp yaşaması öngörülüyor. Societe Generale'i İtalyan Unicredit izliyor. Bankanın toplam Rusya riski 5.6 milyar dolar olarak hesaplanırken, Rusya pazarından çıkışı dolayısıyla 1.4 milyar dolarlık kayıp yaşaması öngörülüyor. ABD'li Citigroup'un da 1 milyar dolarlık zarar yazması bekleniyor.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kazakistan ile 10 milyar dolar ticaret hedefine ulaşacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile iki ülkenin anlaşmalarının imza töreni ve ortak basın toplantısında konuşma gerçekleştirdi. Kazakistan ile ikili ilişkilerin tüm boyutlarıyla gözden geçirildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen sene bir önceki yıla oranla ticaret hacminin 5.3 milyar doları aştığını hatırlatarak, "Geçtiğimiz sene bir önceki yıla oranla ticaret hacmi 5.3 milyar doları aştı. Böylece hedefimizi kısa sürede geride bırakmış olduk. Şimdi inşallah atacağımız adımlarla aynı hızla 10 milyar dolar hedefine ulaşacağız" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle: Piri Türkistan Yesevi Hazretlerinin uyandırdığı çerağların ışığı asırlardır olduğu gibi bugün de yolumuzu aydınlatıyor. Diplomatik ilişkilerimizin 33. yıldönümünü idrak ediyoruz. Az önce imzaladığımız bildiri ile işbirliğimizi geliştirilmiş stratejik ortaklık seviyesine yükselttik. Türkiye olarak Kazakistan'ın istikrar ve huzuruna büyük önem veriyoruz. Ocak ayında Kazakistan'da yaşanan elim olaylarda hayatını kaybedenler için başsağlığı ve yaralanlara acil şifalar diliyorum. Dostumuz Kazakistan'ın bu badireden daha da güçlenerek çıktığıma inanıyorum. Kapsamlı reform programını destekliyoruz. Kazak kardeşlerimizin istikrar, huzur, güvenlik ve refahı için üzerimize düşenleri yapmak için hazır olduğumuzun altını tekrar çiziyoruz. Askeri, ticari, kültürel alanlarda bu dayanışmamızı sürdürerek geleceğe emin adımlarla yürüyeceğiz. Her hal ve şart altında Kazakistanlı kardeşlerimizin yanında olacağız. "10 MİLYAR DOLARLIK TİCARET HEDEFİ" Sayın Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde ilişkilerimizi tüm boyutlarla gözden geçirdik. Gerek ikili düzeyde gerek çok taraflı platformlarda ilişkilerimizi genişletilmesi imkanlarını değerlendirdik. Geçtiğimiz sene bir önceki yıla oranla ticaret hacmi 5.3 milyar doları aştı. Böylece hedefimizi kısa sürede geride bırakmış olduk. Şimdi inşallah atacağımız adımlarla aynı hızla 10 milyar dolar hedefine ulaşacağız. Görüşmelerimizde ulaştırmadan karşılıklı yatırımlara, savunma sanayinden enerji eğitim, kültüre kadar çeşitli alanlardaki geniş işbirliği potansiyelinden daha fazla faydalanma hususunda mutabık kaldık. Özellikle Ukrayna'daki durumun bölgesel ve küresel etkilerini ele aldık. Yaklaşık 19 milyon nüfusa sahip Kazakistan'la, 85 milyon nüfusa sahip Türkiye'nin dayanışmasının ne kadar önemli olacağını takdir edersiniz. Aramızda stratejik işbirliği konseyiyle alakalı toplantımızı inşallah ekim ayında Kazakistan'da gerçekleştireceğiz. Az önce imzalanan anlaşmalarla ilişkilerimizin ahdi zeminini hızlandıracak kararlar aldık. Bugünkü görüşmelerimizin ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum." Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev'in açıklamasından öne çıkanlar şöyle: "Öncelikle Türkiye Cumhurbaşkanı kardeşim Recep Tayyip Erdoğan'a kutsal Anadolu topraklarına resmi davetinden ötürü memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum. Bizler bugün çok önemli birçok konular üzerinde kapsamlı görüşmeler gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan bilgili ve saygın bir siyasetçidir. Bu yüzden fikirleri çok değerlidir. Türkiye bağımsızlığımızı ilk kabul eden ülkedir. Kazakistan için Türkiye'den hiçbir zarar gelmemiştir. Her zaman iyilik görmüşüzdür. Kazakistan ve Türkiye ortak köklere sahip kardeş ve dost devletlerdir. Yurt dışında ilk büyükelçiliğimiz Ankara'da açıldı. Bunun sembolik anlamı büyüktür. Bu dönemde işbirliğimiz pekişerek stratejik ortaklık halini almıştır. Ticari, ekonomik, kültürel, insani ilişkiler küresel ve bölgesel teşkilatlar nezdindeki etkileşim başarılı olarak inkişaf etmektedir."

1 yıl önce

13 gün işkence 7 milyon dolarlık senet... Furkancıların kaçırdığı İş İnsanı Koray Sarısaçlı konuştu

İş insanı Koray Sarısaçlı'nın geçen yıl 8 Eylül'de 4 kişi tarafından kaçırılıp, 13 gün işkence edilmesine ilişkin açılan dava kapsamında Furkan Vakfı kurucusu Alparslan Kuytul önceki gün tutuklandı.   Koray Sarısaçlı Furkan Vakfı yıllarını ve kaçırıldığında geçen 13 günü Odatv’ye anlattı.  “ELEKTROŞOK İLE BAYILTIP KAÇIRDILAR”  2000’de Furkan Vakfı’na katılan Koray Sarısaçlı 2021’yılına kadar bu grubun içerisinde yer aldı. Sarısaçlı 2003-2007 yılları arasında ise vakfın yönetim kurulu üyesiydi.  Alparslan Kuytul tarafından son dönemde sürekli tehdit edildiğini ve 8 Eylül’de Furkancı 4 kişi tarafından kaçırılarak 13 gün işkence edildiğini iddia eden Koray Sarısaçlı yaşadıklarını şöyle anlattı: “Adana’da yaşayan bir iş adamıyım. Geçen yıla kadar eşimle birlikte Furkan Vakfı’na gidiyordum. Alparslan Kuytul benden sürekli maddi yardım talep ediyordu. Maddi yardımları kestiğim anda ailemle tehdit ediyordu. Bu konuda sorun yaşadığımız bir dönemde geçen yıl 8 Eylül’de saat 17.30 sıralarında, Seyhan ilçesi Yeşilyurt Mahallesi'nde iş yerimden çıkarken yüzünü bez parçasıyla gizlemiş, eldivenli kişilerce otomobile bindirilerek kaçırıldım. Beni kaçıranlar hazırlıklıydı. Elektroşok cihazı verdiler, ellerimi bağladılar. Benim yanımda çalışan Furkancı Ufuk iş yerimden çıkmadan önce beni oyaladı.”  13 GÜN İŞKENCE 7 MİLYON DOLARLIK SENET  Kaçırıldıktan sonra gözleri bağlı olduğu için nereye götürüldüğünü bilmediğini söyleyen Koray Sarısaçlı 13 gün kendisine işkence edildiğini, salıverilme şartı olarak 7 milyon dolarlık senet imzaladığını ifade etti.  Sarısaçlı sözlerine şu şekilde devam etti:  “13 günlük işkencenin sonunda yaklaşık 7 milyon dolarlık senet imzalattılar. Bu senetleri geri alabilmek için bazı mülklerimi üzerlerine geçirdiler. Serbest bırakıldıktan sonra YouTube kanallarına konuşarak sorumlunun onların olmadığını söylememi istediler. Kaburgamı kırdılar, başımı yardılar. Beni nerede tuttuklarını bilmiyorum. Gözlerimi bağlamışlardı. Alparslan Kuytul dün ifadesinde polisin bana baskı yaptığını iddia ediyor. Böyle bir şey yok. Sürekli birileriyle haber göndererek beni tehdit ediyor.”  NE OLMUŞTU  Koray Sarısaçlı, 9 Kasım'da savcılığa giderek Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı'nın kurucusu Alparslan Kuytul ile vakıf çalışanlarının kendisini kaçırdığı yönünde ifade verdi. Alparslan Kuytul'un talimatlarıyla kaçırıldığını ve mal varlığına el koyulmaya çalışıldığını iddia eden Sarısaçlı, konuşmaması için ailesiyle tehdit edildiğini öne sürdü. Koray Sarısaçlı’nın ifadesi üzerine inceleme başlatan polis, şüphelilerin kapatılan Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı ile bağlantılı oldukları öne sürülen Yusuf Tapan, Haydar Akoraler, Rıdvan Taş ile Erol Ardıç olduğunu ve aracın da bölgede birkaç tur attığını tespit etti. Polis, araştırmasında Koray Sarısaçlı'nın eski eşi Asuman S. ve kızı R.S.'ye ait 70 milyon TL değerinde çok sayıda arsa, iş yeri ve laboratuarın satış vekâletinin farklı tarihlerde şüphelilerden Yusuf Tapan'a verildiğini tespit etti. Söz konusu iş yerlerinden birinin satış vekâletinin geçen ay yine Yusuf Tapan'a verildiği, sonrasında Koray Sarısaçlı ile eski eşi Asuman S.'nin notere giderek vekâletin iptalini sağladığı belirtildi. 

1 yıl önce

Gıda krizine 30 milyar dolarlık çözüm

Banka, küresel gıda krizine müdahale için planlanan eylemleri açıkladı. Dünya Bankasından yapılan açıklamada, gelecek 15 ay içinde gıda güvensizliğini gidermek için 30 milyar dolarlık kaynak ayrılacağı bildirildi. Tarım, beslenme, sosyal koruma, su ve sulama gibi alanlardaki mevcut ve yeni projelerle devam eden gıda güvenliği krizine müdahale edileceği belirtilen açıklamada, söz konusu finansmanın gıda ve gübre üretimini teşvik etme, gıda sistemlerini geliştirme, ticareti kolaylaştırma ve kırılgan hanehalkları ile üreticileri destekleme çabalarını da içereceği kaydedildi. Açıklamada, bankanın gıda güvenliği krizine yanıt vermek için 12 milyar dolarlık yeni projelerin hazırlanması konusunda ülkelerle birlikte çalıştığı aktarıldı. Bankanın gıda ve beslenme güvenliğiyle ilgili mevcut projeler için de 18,7 milyar dolarlık kaynağı olduğuna işaret edilen açıklamada, bankanın tüm finansman araçlarından yararlanacağı ve bunların analitik çalışmalarla tamamlanacağı ifade edildi. Açıklamada, Dünya Bankası Grubu'nun gıda krizine yönelik küresel yanıtının dört önceliği olduğu belirtilerek, bunların üretimi ve üreticileri destekleme, ticareti kolaylaştırma, kırılgan hanehalklarını destekleme ve sürdürülebilir gıda ile beslenme güvenliğine yatırım yapma olduğu vurgulandı. Açıklamada görüşlerine yer verilen Dünya Bankası Başkanı David Malpass, gıda fiyatlarındaki artışların en yoksul ve kırılgan kesim üzerinde yıkıcı etkiler yarattığını belirtti. Malpass, "Piyasaları bilgilendirmek ve istikrara kavuşturmak için ülkelerin Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline yanıt olarak gelecekteki üretim artışlarına ilişkin net açıklamalar yapmaları kritik önem taşıyor." ifadesini kullandı. Dünya Bankası Başkanı Malpass, ülkelerin enerji ve gübre arzını artırmak, çiftçilerin ekim ve mahsul verimini artırmalarına yardımcı olmak ve ihracat ile ithalatı engelleyen, gıdaları biyoyakıta yönlendiren veya gereksiz depolamayı teşvik eden politikaları kaldırmak için ortak çaba göstermesi gerektiğini vurguladı.

1 yıl önce

FETÖ ve PKK destekçisi Michael Rubin’den Türkiye’ye İsveç ve Finlandiya tehdidi: ‘Doları 25 TL yapalım’

Terör örgütlerinin yuvalandığı Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyeliğine karşı çıkan Türkiye ile ilgili Pentagon eski danışmanı Michael Rubin’den skandal bir çağrı geldi. Rubin, Türkiye’nin NATO’da veto kozunu oynamasına karşı sert yaptırımlar alınması gerektiğini savundu. Türkiye, terör örgütlerinin yuvası hâline gelen İsveç ve Finlandiya’ya, ‘’Teröristleri barındırmayın, onlara yardım yapmayın’’ diyerek uyardı. Ülkemizin haklı gerekçelerini görmezden gelen Rubin adındaki sözde siyasi analist ise doları 25 TL’ye yükselterek, Türkiye ekonomisini çökertmek gerektiğini söyledi. ‘’TÜRKİYE’Yİ İKNA İÇİN DOLARI 25 TL YAPALIM’’ ‘’Türkiye’yi NATO’dan çıkarmak, THY seferlerini durdurmak, İncirlik Üssü’nü başka bir ülkeye taşımak’’ gibi ‘’Parlak fikirleri’’ olan Rubin, ‘’Türkiye’yi ikna için doları 25 TL yapalım’’ dedi. ‘’PKK TERÖR ÖRGÜTÜ DEĞİL’’ Pentagon’da da görev yapan Michael Rubin, geçtiğimiz yıllarda yaptığı açıklamasında PKK’nın terör örgütü olmadığını söyleyerek, büyük bir skandala imza atmıştı. FETÖ’ye olan sempatisiyle de bilinen Rubin, 15 Temmuz 2016’daki hain darbe girişimi öncesi ve sonrası da Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik alçak sözler sarf etmişti…

1 2 ... 4 5 6 7 8 9 10 ... 15 16