10 Mayıs Cuma 2024
1 yıl önce

200 bin dolarlık rüşvet iddianamesi tamamlandı: Rüşvet pazarlığında odada CHP'li Başkan Şahin de vardı...

Bilecik'te görevden uzaklaştırılan CHP'li Başkan Semih Şahin'in danışmanı ve aynı zamanda belediyenin iştiraki olan Kayı A.Ş'nin Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Erdağı, bir AVM'nin müteahhidinden 200 bin dolar nakit ve 130 bin dolar senet rüşvet alırken yakalanınca tutuklandı. CHP'li Semih Şahin, şüpheli sıfatıyla 7 Temmuz'da Bilecik Adliyesi'nde ifade vermesinin ardından yaptığı açıklamada olayla ilgisinin olmadığını öne sürdü. ERDAĞI, BELEDİYEYİ GÖLGE BAŞKAN GİBİ YÖNETMİŞ Soruşturmayı tamamlayan savcılık tarafından hazırlanan iddianamede ise Şahin ve Erdağı'nın TCK'nın 252/2 maddesi uyarınca rüşvet alma suçundan cezalandırılmaları istendi. Selçuk Erdağı'nın, Semih Şahin'in bilgisi ve iradesi dışında eylemlerde bulunmasının mümkün olmadığı, aksinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu vurgulanan iddianamede, Erdağı'nın belediyeyi adeta bir gölge başkan gibi yönettiği ifade edildi. SEMİH ŞAHİN'İN TALİMATLARI KAPSAMINDA... İddianamede, kendi beyanı ve dosya kapsamındaki diğer beyanlar dikkate alındığında Selçuk Erdağı'nın, Semih Şahin'in bilgisi ve talimatları kapsamında hareket ettiğinde şüphe bulunmadığı anlatıldı. TELEFON KONUŞMALARI ORTAYA ÇIKTI: 1 MİLYON TL'Yİ ELDEN ALACAĞIZ İddianamede ayrıca, telefon inceleme tutanağına göre Erdağı'nın 30 Aralık 2021 günü saat 15:18'de müşteki müteahhit Harun D.'yi arayarak, paranın 42 milyon TL tutarına çekildiğini, bir milyon TL'yi elden alacaklarını ve anlaştıkları alacaklarından da 500 bin TL'yi sildiklerini söylediği ifade edildi. KAMERALAR İNCELENDİ: İKİSİ RÜŞVET ANLARINDA AYNI ODADA Kamera kayıtlarına göre, bu görüşme sırasında Semih Şahin'in, Selçuk Erdağı'nın odasında olduğu belirtilen iddianamede, anlaşma gerçekleştiğinde iki şüphelinin aynı ortamda iştirak iradesi içerisinde hareket ettikleri ve TCK'nın 252/3 hükmü gereği üzerlerine atılı suçun gerçekleştiği vurgulanarak, Şahin ile Erdağı'nın rüşvet pazarlığını birlikte yaptıklarına dikkat çekildi.

1 yıl önce

The Sunday Times: 2013 yılında, İngiltere Veliaht Prensi Charles'ın kurduğu Galler Prensi Yardım Fonu'na Usame bin Ladin’in ailesi tarafından 1.2 milyon dolar bağış yapıldı

The Sunday Times'ın haberine göre, İngiltere Veliaht Prensi Charles'ın kurduğu Galler Prensi Yardım Fonu'na 2013'te 1,2 milyon dolarlık bağış yapıldı. Söz konusu para, 2011'de ABD güçlerince öldürülen bin Ladin'in üvey kardeşleri Bekir bin Ladin ve Şefik bin Ladin tarafından yatırıldı. Danışmanları, Prensi Charles'ı bağışı kabul etmemesi yönünde uyardı. Galler Prensi Charles'ın resmi konutu Clarence House'dan yapılan açıklamada, bağışın yapıldığı doğrulandı. Açıklamada, bağışın kabulü kararının prens tarafından değil yardım kuruluşunun yetkilileri tarafından kapsamlı incelemeler yapılarak alındığı belirtildi. Galler Prensi Yardım Fonu 1979'da Galler Prensi Charles tarafından kurulmuştu. Veliaht Prens Charles, haziranda da Eski Katar Başbakanı Hamad bin Casim Al Sani'den içinde 3 milyon dolar nakit para bulunan çantaları kabul ettiği iddiasıyla gündeme gelmişti. Prens Charles ve Bekir bin Ladin'in 2001'de ABD'deki 11 Eylül saldırılarından sadece 2 hafta sonra akşam yemeği yediği ortaya çıkmıştı. St James Sarayı'ndan yapılan açıklamada yemeğin, başkanlığını Prens Charles'ın yaptığı Oxford'daki İslami Araştırmalar Merkezi'ne destek sağlamak üzere aylar öncesinden planlandığı belirtilmişti. Açıklamada, "Prens Charles Suudi Arabistanlı iş adamı Bakr bin Ladin ile buluşmuş ve İslami inanışın ilkelerini de kapsayan bir sohbet yapmıştır. Bu sohbette bin Ladin, ailesinin Usame Bin Ladin'i yıllar önce reddettiğini bildirmiştir." ifadesi kullanılmıştı. BİN LADİN, 11 EYLÜL'ÜN ARKASINDAKİ İSİM 11 Eylül 2001'de New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'ne (İkiz Kuleler) ve ABD Savunma Bakanlığına (Pentagon) terör saldırıları düzenlenmişti. Olaylarda, 19 saldırgan hariç New York, Washington ve Pennsylvania'da toplam 2 bin 977 kişi hayatını kaybetmişti. Saldırıları El Kaide örgütünün elebaşı Usame bin Ladin üstlenmişti.

1 yıl önce

Merkez Bankası'nın brüt rezervi 2 haftada 12.5 milyar dolar arttı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) rezervlerindeki yükseliş ivmesi 12 Ağustos haftasında da devam etti. TCMB verilerine göre brüt rezervler 12 Ağustos haftasında 5,1 milyar dolar artışla 113.7 milyar dolara yükseldi. Böylelikle son iki haftada brüt rezervlerde 12.5 milyar dolarlık artış izlendi. Net rezervler ise geçen hafta 11.8 milyar dolardan 15.7 milyar dolara yükseldi. Rezervlerdeki bu toparlanma swap hariç net rezervlere ise sınırlı bir şekilde yansıdı. Swap hariç net rezerv geçen hafta eksi 52.7 milyar dolar olarak kaydedildi. İki haftada bu kalemde 2.1 milyar dolarlık toparlanma izlendi.

1 yıl önce

Rusya avro ve dolar kullanımını bıraktı: Artık sadece ruble geçerli

Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’ya saldırmasının ardından Batılı devletler, büyük uluslararası şirketler ve daha birçok kuruluşun yaptırım kararları aldığı Rusya yaptığı hamleler ile ekonomisini korumayı sürdürüyor. Son olarak Rus Devlet Bankası Başkanı Igor Schuwalow ve Rusya Devlet Başkanı Putin'in yaptığı bir görüşmede dünyaya dikkat çeken mesajlar verildi. Putin: VEB varlıkları dört trilyon [ruble] üzerinde Rusya Devlet Başkanı Putin, "Vnesheconombank [VEB] ülkemizdeki en önemli kalkınma kurumudur. Grubun varlıkları dört trilyon [ruble] üzerinde ve kredi portföyü bir buçuk trilyon [ruble] üzerinde" ifadelerini kullandı. 'Altyapıyı yeniden inşa ettik' Rus Devlet Bankası Başkanı Igor Schuwalow ise günümüz şartlarının kolay olmadığını vurgulayarak, "Şubat ayından sonra ve Rusya Federasyonu'nun bankacılık sektörüne yönelik geniş kapsamlı yaptırımlar bankalar ve müşterilerimizle etkileşim kurmak için altyapıyı yeniden inşa etmek zorunda kaldık" dedi. 'Ruble ile çalışmaya geçtik' Altyapıyı yeniden inşa etme çalışmamalarının başarılı bir şekilde üstesinden geldiklerini vurgulayan Schuwalos, "Bugüne kadar Rus bankalarıyla, bazı yabancı bankalarla ve müşterilerimizle kapsamlı bir işbirliği kurduk. Sıklıkla dolar ve avro cinsinden işlemler yaptık. Özellikle de ihracat-ithalat işlemi olduğunda. Sadece ruble olarak çalışmaya geçtik. Ayrıca dost ülkelerden gelen diğer para birimlerini de kullanıyoruz. Ama şu an için euro ve dolar ile işlem yapmıyoruz" ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

“21,3 milyar dolar ile bugüne kadarki en yüksek ağustos ayı ihracatı gerçekleşti”

Ticaret Bakanı Muş, ağustos ayı ihracat verilerini Twitter'daki hesabından paylaştı. Tüm zamanların en yüksek ağustos ayı ihracat rakamına ulaşıldığına dikkat çeken Muş, "Ağustos ayında ihracatımız, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 13,15 artışla 21,3 milyar dolar olmuştur. Bu, en yüksek ağustos ayı ihracat rakamıdır. Türkiye ihracat rekorlarına devam ederek, 2022'nin 8'inci ayında da en yüksek aylık ihracat değerini yakalamıştır" dedi. İthalatı 32 milyar 618 milyon dolar olarak açıklayan Bakan Muş, "Dış ticaret hacmi, yüzde 28,39 artarak 53 milyar 959 milyon dolara ulaştı. Enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 91,6 oldu. 2022 yılı Ağustos ayında TL ile ihracat yaptığımız ülke sayısı 164, TL ile ihracat yapılan firma sayısı 6 bin 439 olmuştur. 2022 yılı Ağustos ayında TL ile yapılan ihracat, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 109 artış göstermiştir" dedi. Ocak-Ağustos döneminde ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18.3 oranında artarak 165.67 milyar dolar, İthalat ise yüzde 40.7 artarak 239.13 milyar dolara ulaştı. Yılın ilk 8 ayında dış ticaret açığı da yüzde 146.4 artarak 73.45 milyar dolara ulaştı. EN FAZLA İHRACAT YAPILAN 3 ÜLKE Bakan Muş ayrıca en fazla ihracat yapılan ülkeleri, 1 milyar 662 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 480 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 258 milyon dolar ile Irak olarak açıklarken, grup bazında ihracat rakamlarını ise ham made (ara mallar) sınıfında 11 milyar 583 milyon dolar, tüketim mallarında 7 milyar 361 milyon dolar, yatırım sermaye mallarında 2 milyar 203 milyon dolar olarak aktardı. https://twitter.com/mehmedmus/status/1565692238960726017?s=21&t=c9ajg9cKM_D_jVvWlEheJA

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Bosna Hersek'e yatırım çağrısı: Bir milyar dolar ticaret hacmini aşmayı hedefliyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bosna-Hersek-Türkiye İş Forumu'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: Bosna Hersek ile ilişkilerimize her zaman özel bir önem atfettik. Bosna Hersek politikamız her zaman samimi, kucaklayıcı ve birleştirici oldu. Her alanda ikili münasebetlerimizin ekonomik ve ticari ilişkiler oluşturuyor. Ülkeler arasında istikrar ve barış ortamına da zemin hazırlıyor. bu doğrultuda, Türkiye'nin girişimci ruhunu yurt dışına taşımak için gayret eden İş Konseyi'ni tebrik ediyorum. Farklı etnik ve dini grupların müştereken yaşamak zorunda olduğu bu coğrafyada etnik ve dini temelli ayrışmalar acıdan öte bir sonuç vermeyecektir. Çatışmaların kimseye fayda sağlamadığını dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan olaylarla görüyoruz. Bosna-Hersek’in siyasi istikrarını desteklediğimizi açık bir şekilde vurguluyoruz. Bu sabah Bosna-Hersekli muhataplarımızla ticaretimizin daha da geliştirilme potansiyeli bulunduğunu ele aldık. "BİR MİLYAR DOLAR TİCARET HACMİNİ AŞMAYI HEDEFLİYORUZ" Ticaret ve yatırımlarımızın artan seviyesinden memnunuz. İki ülke arasındaki yakın ilişkiler göz önüne alındığında ticaretimizin daha da geliştirilme potansiyeli var. Ticaret hacmimiz bu yılın ilk 8 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15 oranında artışla 627 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2022 sonunda 1 milyar dolar ticaret hacmini aşmayı hedefliyoruz. Firmalarımızın sanayi altyapı, konut, turistik tesis, enerji ve sağlık gibi sektörlerde önemli yatırımları var. Bosna-Hersek’in istihdamına katkı sağlayan firmalarımızın toplam yatırım tutarı 300 milyon dolara yaklaştı. Bu rakama geldikten sonra yaptıkları modernizasyon yatırımları dahil değildir. Bunlar da eklendiğinde toplam rakam 1 milyar dolara yaklaşıyor. "ZİRAAT BANKASI ÖNEMLİ ROL ÜSTLENİYOR" Ziraat Bankamız her yıl Bosna Hersek'in en fazla ihracat yapan Şişe Cam Soda ve çok sayıda küçük ve orta ölçekli fabrikamız ekonomik ilişkilerimizi ileri taşımada önemli rol üstleniyor. Son dönemde teknik müşavirlik firmalarımızın da Bosna-Hersek'e ilgisi artıyor. Tarım ve turizm alanlarına ağırlık verilmesinin önümüzdeki dönemde faydalı olacağını düşünüyoruz. 200 civarında iş insanımızın bulunduğu bu toplantıda özellikle bizler Bosna Hersek'te gerek Türkiye'den gelen gerek Bosna Hersekli iş insanlarımızın yatırımlara yüklenmesinin gereğini özellikle bir cumhurbaşkanı olarak sizlerden rica ediyorum. Bu topraklar sizinse, bu topraklarda bizler misafirsek hep birlikte buralarda yatırımları yapalım ve Bosna Hersek'i beraberce ayağa kaldıralım. Bosna Hersek'te yatırım yapan yatırımcılarımızın karşılaştığı zorlukların farkındayız. Karşılıklı iyi niyet çerçevesinde sorunları nasıl gidereceğimizi müzakere ediyoruz. Türkiye-Sırbistan-Bosna-Hersek Üçlü Ticaret Komitesi 4. dönem toplantısının bu yıl içinde gerçekleştirilmesinde fayda görüyoruz. Bugün buradaki görüşmelerimizin, kuracağınız temasların başarılı sonuçlar vermesini, gerek ticari faaliyetlerinize gerek Türkiye-Bosna Hersek ilişkilerine getiri sağlamasını temenni ediyorum. "GEREKLİ TALİMATI VERDİM" Özellikle Belgrad-Saraybosna Otoyolu'nun bir an önce bitirilmesi gerek. Şimdi kredinin temin edildiği söyleniyor. Ziraat Bankası itibariyle bir sıkıntıdan bahsedildi. Ben de Ziraat Bankası genel müdürümüze gerekli talimatı verdim. Bu konudaki gerekli desteği vermek suretiyle inşallah bu müteahhit firmamız adımını atarak işini başlatacaktır. Kaybedecek vaktimiz yok. 2 Ekim'de yapılacak seçim öncesinde artık bu adımlar atılmış olmasını istiyoruz. Bosna-Hersek böyle önemli bir otobana sahip olsun. Temennimiz ülkedeki istikrar ortamının iyileşmesi, daha fazla yatırımcının burada iş yapmaya gönüllü olması, Bosna-Hersek'in dünya ticaretinde iyi bir konuma gelmesidir. Benim özellikle ricam şu; bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız ve her şey Bosna Hersek için diyerek yola koyulacağız. Her yerde bizi bölmek, parçalamak için ellerinden gelen gayreti gösterenler var. Onlara fırsat vermememiz lazım. Bilge İnsan Aliya'nın torunları buna fırsat vermemesi lazım. Hep birlikte gayret içinde inşallah bu adımı atarak yola devam etmemiz lazım. Bir kez daha Türkiye-Bosna Hersek İş Forumu'nun düzenlenmesinde emeği geçenleri tebrik ediyorum."

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye - ABD İş Konseyi Toplantısı'na katıldı: ABD ile ticaret hacmimiz 100 milyar dolar hedefine varacak

ABD ile ticaret hacmimizin 100 milyar dolar hedefine kısa sürede varacağını söyleyen Erdoğan "Bu konuda birçok alanda öncü rol oynayan siz kıymetli müteşebbislerin desteğine güveniyoruz." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi'nce bir restoranda düzenlenen yemekte yaptığı konuşmada, Türkiye ile ABD'nin köklü bağlara sahip iki dost ülke, müttefik ve stratejik ortak olduğunu belirtti. İki ülke arasındaki çok boyutlu iş birliğinin dünyanın pek çok bölgesinde barış ve istikrarın tesisine büyük katkılar sağladığını ifade eden Erdoğan, Ukrayna'dan Balkanlar'a, Orta Doğu'dan Afrika'ya geniş bir coğrafyada, enerjiden gıda güvenliğine pek çok meselede benzer görüşlere sahip olduklarını söyledi. Erdoğan, mevcut fikir ve çıkar birliğini daha ileri taşımak maksadıyla geçen yıl Roma'da ABD Başkanı Joe Biden ile Türkiye-ABD stratejik mekanizmasının teşkiline karar verdiklerini anımsattı. Nisan ayında hayata geçen mekanizmayla ilişkileri ortak çıkarlar temelinde geliştirirken sorunları gerçekçi ve ileriye dönük bakış açısıyla çözme gayretlerini sürdürdüklerini anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Dünya ekonomisi 2020 senesinden bu yana ciddi zorluklarla yüzleşiyor. Önce salgın krizi, ardından Rusya-Ukrayna savaşı, enerji ve gıda başta olmak üzere her alandaki tedarik zincirlerinde büyük sıkıntılara yol açtı. Pek çok ülke son 40-50 yılın en yüksek enflasyon oranlarıyla baş etmeye çalışıyor. Türkiye ekonomisi büyümede, ihracatta ve istihdamda gösterdiği güçlü performansla tüm bu imtihanların üstesinden gelme konusunda başarılı bir görünüm sergiledi. Küresel ekonominin yeniden yapılandığı ve öngörülebilirliğin azaldığı bir dönemde sağladığımız destekleyici adımlar ve özel sektörün dinamizmi sayesinde ekonomimizin dayanıklılığını ve cazibesini korumayı başardık." Türkiye Ekonomi Modeli Erdoğan, Türkiye'nin geçen yıl yüzde 11'lik bir oranla son 10 yılın en hızlı büyümesine imza attığını dile getirdi. Bunun G-20 ülkeleri arasında kaydedilen en yüksek büyüme oranı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Dünya ekonomisi ciddi daralmalarla yüzleşirken biz 2022 yılı ilk çeyreğinde yüzde 7,5 ve ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 oranında büyüme kaydettik. Salgına rağmen beş çeyrektir devam eden dengeli büyümemizi bu dönemde de sürdürdük. İhracatımız bu ay itibarıyla yıllık bazda 250 milyar doların üzerine çıktı. Ülkemize, 2003-2021 döneminde 240 milyar dolardan fazla doğrudan uluslararası yatırım çekmeyi başardık. Sadece geçtiğimiz yıl ülkemize 14 milyar dolar değerinde yeni, doğrudan uluslararası yatırım geldi. Son 16 yılda Orta ve Doğu Avrupa'da en fazla uluslararası doğrudan yatırım alan ikinci ülkeyiz. Tüm bunlar Türk ekonomisinin gücü ve Türkiye'ye duyulan güvenin en somut işaretleridir. Bu başarıların elde edilmesinde Türkiye Ekonomi Modeli'nin çok büyük payı vardır." Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi programını yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla ülkeyi büyütme üzerine kurarak bilinçli bir tercihte bulunduklarını, salgın dönemi dahil son iki yıldır bu önceliklerinden taviz vermediklerini aktardı. Ekonomi programını kararlılıkla uygulamayı sürdürdüklerini söyleyen Erdoğan, "Ekonomi ve ticaret Türkiye-ABD ilişkilerindeki ana unsurlardan birini teşkil ediyor. Özellikle son 10 senede özel sektörün de desteğiyle ilişkilerimizin ekonomik ve ticari boyutlarında büyük atılımlar gerçekleştirdik." dedi. Kovid-19 salgını Koronavirüs kaynaklı sıkıntılara rağmen ikili ticaret hacminin geçen sene rekor düzeye ulaşarak 28 milyar dolara yaklaştığını dile getiren Erdoğan, ABD'nin Türkiye'nin 2021'de en fazla ihracat yaptığı ikinci, en fazla ithalat yaptığı dördüncü ülke konumunda bulunduğunu anlattı. Erdoğan, "Bu yılın 8 ayındaki ticaret hacmimiz geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 30'a yakın artarak 22 milyar dolara ulaştı. Bu ivmenin doğru ve kararlı adımlarla muhafaza edilmesi halinde ticaret hacmimiz 100 milyar dolar hedefine kısa sürede varacaktır. Bu konuda birçok alanda öncü rol oynayan siz kıymetli müteşebbislerin desteğine güveniyoruz." dedi. Amerika merkezli firmaların Türkiye'deki iş fırsatlarına gösterdiği yakın ilgi ve yatırımlarındaki artışın Türkiye'nin ekonomisine duyulan güvenin tezahürü olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi: "Amerika'dan Türkiye'ye yönelik doğrudan yatırımlar 14,1 milyar dolara ulaştı. Türk firmalarının Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yatırımları ise 8,6 milyar dolar seviyesine çıktı. Türkiye ile Amerika arasında hemen her sektörde karşılıklı ticaret ve yatırım imkanları bulunuyor. Türkiye, enerji güvenliği için güzergah ve kaynak çeşitlendirmesinde de kilit role sahiptir. Enerji alanındaki iş birliği potansiyelimiz mevcut uluslararası konjonktür de göz önüne alındığında bizlere önemli fırsatlar sunuyor. LNG terminalleri dahil doğal gaz altyapımıza yaptığımız yatırımlar neticesinde Amerika en büyük ikinci doğal gaz tedarikçimiz konumuna yükseldi. Biz de Amerikan LNG'sinin dünyadaki en büyük altıncı ithalatçısı olduk. Amerika'dan satın aldığımız gazı, önümüzdeki dönemde daha uygun şartlarla artırmak istiyoruz. Sahip olduğumuz gelişmiş altyapı sayesinde Amerikan LNG'sinin bölge ülkelerine ulaştırılmasında da iş birliği yapmaya hazırız." "Türkiye, yenilenebilir enerji alanında yeni yatırım fırsatları sunuyor" Türkiye'nin son dönemde gösterdiği büyük atılımla Avrupa'dan da pozitif şekilde ayrışmak suretiyle yenilenebilir enerji alanında yeni yatırım fırsatları sunduğunu belirten Erdoğan, turizmin bir diğer önemli potansiyele sahip sektör olduğunu aktardı. Erdoğan, "Bu senenin daha ilk 7 ayında 500 binden fazla Amerikalı turisti ülkemizde misafir ettik. Bunda şüphesiz Amerika'da 12 destinasyona İstanbul'dan doğrudan sefer gerçekleştiren Türk Hava Yollarının önemli katkısı bulunuyor. Önümüzdeki dönemde bu sayının da artacağına inanıyorum." diye konuştu. Potansiyelin tam manasıyla hayata geçirilmesi için halen hükümetler düzeyinde atılması gereken adımlar bulunduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Amerika'nın tek taraflı olarak 2018 yılında uygulamaya koyduğu çelik ve alüminyum sektöründeki ilave gümrük vergileri gibi korumacı uygulamalar ticari ilişkilerimizi olumsuz etkilemeye devam ediyor. Bu sektörlerdeki ilave vergilerin artık kaldırılması veya diğer bazı ülkelere tanınan kotanın Türkiye'ye de tahsisi müşterek çabalarımıza önemli katkı sağlayacaktır. Savunma sanayi alanındaki iş birliğimizin önüne müttefiklik hukukumuza aykırı suni engeller getirilmektedir. Bu durum ticari ilişkilerimizin yanı sıra tüm NATO coğrafyasının güvenliğini de menfi şekilde etkilemektedir. Stratejik bakıştan yoksun salt birtakım lobilerin Amerikalı karar alıcıların üzerinde kurduğu baskı sonucu gelişen bu yanlış ve yanlı tutum esasen Amerikan çıkarlarına da zarar vermektedir. Bu nedenle bu tek taraflı ve haksız engellemelerin bir an önce kaldırılması bizler kadar sizlerin de davasıdır. Türkiye bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de Amerika ile ekonomik ve ticari ilişkilerini geliştirme gayretinde olmaya devam edecektir. Bu süreçte Türkiye'nin en yakın dostları arasında gördüğüm siz değerli iş insanlarının ve iş konseylerinin desteğine güveniyorum. Türkiye'deki ilgili kurum ve kuruluşlarımız ile temsilciliklerimizin kapılarının sizlere her daim açık olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum."

1 yıl önce

Batı ülkeleri LGBT derneklerine para yağdırıyor! Milyon dolarlar havada uçuştu

Küresel bir toplum mühendisliği projesine dönüşen LGBT’liler, Türkiye’de de faaliyet alanını artırıyor. LGBT lobisi, ağırlıklı olarak sözde “sivil toplum kuruluşu” adı altında tabanını genişletmeye çalışıyor. İçişleri Bakanlığı kayıtlarına göre Türkiye’de adında ve amacında LGBT kavramı geçen kayıtlı 29 dernek bulunuyor. Bu derneklerden 22’sine küresel fonlar ve yabancı ülkeler tarafından para yardımı yapılıyor. GELİRİN YÜZDE 95’İ DIŞARIDAN Yeni Şafak gazetesinde yer alan habere göre, bu sözde derneklere yurt dışından “yardım” adı altında gönderilen paralar korkunç boyutta. Dernekler Kanunu uyarınca yurt dışından yardım alan sivil toplum kuruluşlarının bu paraları harcamadan önce beyan etmesi gerekiyor. Beyanlara göre bu derneklere son 5 yıl içerisinde (2018-2022) güncel döviz kuruyla 362 milyon lira (20 milyon 66 bin dolar) para aktarıldı. Bu paralar derneklerin beyan ettikleri gelirlerin yüzde 95.08’ini oluşturdu. MİLYONLAR HAVADA UÇUŞTU En çok fon alan Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği oldu. CHP’li 10’dan fazla belediye ile ortak proje de geliştiren derneğe 5 yılda güncel dolar kuruyla 120 milyon lirayı aşkın (6 milyon 675 bin dolar) para aktarıldı. İkinci sırayı 84 milyon 188 bin lira (4 milyon 677 bin dolar) ile Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği, üçüncü sırayı ise 77 milyon 681 bin lira (4 milyon 315 bin dolar) ile Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği aldı. 15 DOLAR ALAN DA VAR 1 milyon dolar üzerinde fon alan dernekler listesinde Hak Eşitlik Varoluş İçin Lezbiyen Gey Biseksüel Transseksüel İnterseksüel Derneği ile Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği de kendisine yer buldu. Diğer dernekler ise 962 bin dolardan 15 dolara kadar yurt dışı bağışı ile listeye girdi. Derneklerin gelirlerinin yüzde 5’ini oluşturan yerli bağışçıları kimlerin oluşturduğu ise merak konusu oldu. BU PARALAR NEREYE GİDİYOR? Yapılan beyanlara göre dernekler, aldıkları fonlarla panel, çalıştay, konferans gibi faaliyetler yürüttü. Özellikle 2021-2022 yıllarında Türkiye’de bulunan trans mültecilere yönelik projeler hazırlandı. Türkiye’de LGBT’lilerin ailelerine destek veren etkinlikler gerçekleştirildi. Ayrıca Türkiye’deki üniversite öğrencilerine yönelik LGBT hakları ve aktivizmi üzerine eğitim, online buluşmalar, konferans vb. faaliyetler düzenlendi. EN ÇOK DESTEKLEYEN ÜLKE İSVEÇ Derneklere fon aktaranların yelpazesi oldukça geniş. Ülke bazında en çok fonu 74 milyon lira ile İsveç aktardı. Onu sırayla Belçika, ABD, İngiltere, Almanya, Hollanda, Norveç, Fransa, Makedonya ve Kanada takip etti. Kuruluş olarak da en çok yardım Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler'den (BM) geldi. İsveç Konsolosluğu, ABD Büyükelçiliği, Hollanda Büyükelçiliği gibi yabancı devletlere bağlı misyon temsilcilikleri de fon aktaran kuruluşlar arasında.

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 16 17