02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Doğu Anadolu sallandı! Erzurum, Muş ve Diyarbakır'da korkutan deprem

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, saat 15.40'ta merkez üssü Erzurum'un Köprüköy ilçesi olan 5,1 büyüklüğünde Deprem kaydedildi. Depremin 6,94 kilometre derinlikte meydana geldiği belirlendi. Deprem Ağrı, Diyarbakır ve Muş'tan da hissedildi. Depremin büyüklüğünü Kandilli ise 5.2 olarak duyurdu. AFAD'DAN AÇIKLAMA AFAD'dan yapılan açıklamada, "Köprüköy ilçesinde meydana gelen 5,1 büyüklüğündeki deprem sonrası, şu an itibarıyla, olumsuz bir ihbarın bulunmadığı bilgisi alınmıştır." denildi. BAKAN KURUM'DAN AÇIKLAMA Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Merkez üssü Erzurum'un Köprüköy ilçesi olan 5,1 büyüklüğündeki depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. İl Müdürlüğü ekiplerimizi gerekli incelemeleri başlatmaları için bölgeye sevk ettik. Erzurum'umuza ve ülkemize geçmiş olsun." ifadelerini kullandı. ERZURUM VALİSİ'NDEN AÇIKLAMA Erzurum Valisi Okay Memiş, TRT Haber'e yaptığı açıklamada "Olumsuz bir durum beklemiyoruz. Panik olmasın vatandaşlarımız. Biz de öğrenmeye çalışıyoruz. Bütün muhtarlarımızla irtibat halindeyiz. Jandarmamız ve polisimiz vatandaşlarımızla beraber. İhbar aldığımız birkaç tane köy var. O köylere yönelik olarak jandarmamız ulaşmak üzere. Köyde bir heyelan var. Can kaybına ilişkin herhangi bir şey yok. Vatandaşlarımız lütfen endişe etmesinler." ifadelerini kullandı. Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, yaptığı açıklamada, "Bölge Afet Koordinasyon Merkezimiz etkilerini araştırıyor. Geçmiş olsun" ifadelerini kullandı. "DUVARLAR YIKILMIŞ" Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, A Haber'e yaptığı açıklamada, "5.1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Kaymakam beyle görüştüm henüz bir haber yok. Buradaki evler tek katlı evler. Duvarların yıkıldığını söyledi. AFAD kurtarma ekiplerimizi yola çıkardık. İnşallah acılı bir haber almayız. Bölgede neler yapabiliriz onun hazırlığındayız. Gerekenleri yapacağımızı ifade ederim." dedi.

2 yıl önce

Türkiye'den Mısır'a sürpriz Doğu Akdeniz teklifi

Dış politikada son dönemde hareketli günler yaşanıyor. Özellikle ilişkilerin bir süredir olumsuz seyrettiği Körfez Bölgesi ülkeleri ile normalleşme süreci olumlu seyrediyor. Türkiye ile Birleşik Arap Emîrlikleri (BAE) arasındaki buzlar erirken, Ankara ve Kahire arasında da sıcak rüzgârlar esiyor. Türkiye'ye sıcak mesajlar gönderen Suudi Arabistan'la da benzer bir süreç yaşanıyor. İsrail de Türkiye ile normalleşmenin yollarını arıyor. SİNYAL ERDOĞAN'DAN GELDİ Ankara-Kahire hattında bir süredir istihbarat yetkilileri düzeyinde devam eden görüşmeler, yerini diplomatların siyasi istişarelerine bırakırken, iki ülke arasındaki diplomatik ilişki seviyesinin yükseltileceği sinyalini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi. Türkmenistan seyahati dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Kararımızı verdiğimiz zaman tabii ki büyükelçileri belli bir takvim içinde atama durumunda olacağız" ifadelerini kullandı. DİYALOG MEKANİZMASI KURULUYOR Erdoğan'ın açıklamasının ardından Dışişleri Bakanlığı da Mısır'la normalleşmenin yol haritası üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırdı. Türk Dışişleri Heyetinin mart ayında Kahire'yi ziyaret etmesi ile başlayan, Mısır heyetinin ise eylül ayında Ankara'yı ziyaret etmesi ile ivme kazanan iki ülke arasındaki siyasi istişarelerin devam etmesi bekleniyor. Bu kapsamda, Ankara ve Kahire öncelikli olarak ikili siyasi ilişkiler meselesini ele alacak. 2013 yılından bu yana başkentlerde karşılıklı büyükelçiler bulunmazken, ilişkilerin maslahatgüzar seviyesinden yeniden büyükelçilik seviyesine çıkarılması için çalışılacak. İki ülke arasında diyalog mekanizmasını kurulması ve Dışişleri Bakanları seviyesinde görüşmelerin yapılmasının yolları aranacak. Öncelik, anlaşmazlık konularına değil, iki ülke ve bölgeye fayda sağlayacak Doğu Akdeniz'deki enerji kaynakları ve ticaret gibi iş birliği konularına verilecek. KAHİRE'YE DOĞU AKDENİZ TEKLİFİ Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, Bir taraftan diplomatik olarak normalleşme sürecini yürütmek isteyen Ankara, diğer taraftan Kahire'ye Doğu Akdeniz'de kazan-kazan modelini sunacak. Mısır'a, Türkiye ve Libya'nın mutabık kalarak iki ülkeye de fayda sağlayan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması anlaşması hatırlatılacak. Ayrıca, Türkiye ve Mısır, 2013 yılından bu yana süresi dolan ikili ticaret anlaşmalarını henüz yenilenmezken, ilişkilerin normalleşmesi ile beraber iki ülkenin ekonomisi de katkı sağlayacak ticaret anlaşmalarının güncellenmesi bekleniyor. RİYAD'LA ESKİYE DÖNÜŞ YAŞANIYOR Suud gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesinin ardından ilişkilerin gerilediği Riyad'la da son aylarda buzlar erirken, iki ülke arasındaki ilişkilerde eskiye dönüş yaşanıyor. Türkiye'ye yönelik agresif bir siyaset yürüten Riyad yönetimi, Ankara ile yakınlaşma politikası izleyeceğinin sinyallerini veriyor. Suudi Arabistan ile Türkiye arasında doğrudan görüşmeler sürerken, önümüzdeki günlerde karşılıklı resmî ziyaretlerin olabileceğine belirtiliyor. NORMALLEŞME İSRAİL'E BAĞLI BAE, Suudi Arabistan ve Mısır'ın yanı sıra İsrail'le de normalleşme süreci devam ediyor. İsrail tarafından ilişkilerin normalleşmesi için son dönemde güçlü sinyaller gelirken, Ankara'ya göre, normalleşme İsrail'e bağlı. Tel Aviv, Filistinlilere karşı illegal ve saldırgan tutumundan vazgeçerse ilişkilerin normalleşmesine sıcak bakılıyor. İsrail ile şu anda diplomatik ilişkiler maslahatgüzar seviyesinde devam ederken, diplomatik ilişki düzeyinin yeniden büyükelçi seviyesine çıkarılması iki ülkenin gündeminde yer alıyor. FİDAN VE ÇAVUŞOĞLU ABU DABİ YOLCUSU BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed en-Nahyan'ın Türkiye'yi ziyareti ile normalleşme sürecine giren ilişkiler, önümüzdeki süreçte de daha ileri bir boyuta taşınacak. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı Erdoğan, şubat ayında Abu Dabi'ye iadeiziyaret gerçekleştirecek. Erdoğan'ın gerçekleştireceği iadeiziyaretten önce ise bu ay, Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu ile MİT Başkanı Hakan Fidan BAE'ye gidecek. Erdoğan'ın seyahati öncesinde BAE'de ön hazırlık toplantısı yapacak olan Çavuşoğlu ve Fidan, karşılıklı atılması planlanan adımlar ele alınacak. Ayrıca görüşmede bölgesel ve ikili siyasi ilişkiler masaya yatırılacak.

2 yıl önce

AB: Ukrayna'ya saldırırsa Rusya'ya ağır sonuçlar doğuracak yaptırımlar uygulayacağız

Avrupa Birliği (AB) yönetimi, Ukrayna'ya karşı askeri hamle yapması halinde Rusya'ya ağır sonuçlar doğuracak yaptırımlar uygulayacaklarını bildirdi. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Dönem Başkanı Slovenya'nın Başbakanı Janez Jansa, AB Liderler Zirvesi'nin bitiminde ortak basın toplantısı düzenledi. AB Konseyi Başkanı Michel, üye ülkelerin Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini desteklediğini belirterek, "Ukrayna'ya karşı bir saldırganlık olursa bunun çok ciddi sonuçları olur. Ortaklarımız ve müttefiklerimizle koordineli tedbirler almak üzere hazırız." dedi. Michel, AB üyesi ülkelerin liderlerinin böyle bir durumda Rusya'ya karşı ekonomik yaptırımları harekete geçirmek üzere mutabık kaldıklarını söyledi. Ursula von der Leyen ise Rusya'nın Ukrayna sınırındaki askeri tahkimatı hakkında daha önce tutumlarını açıkladıklarını, Rusya'ya saldırganlıktan kaçınma ve gerginliği düşürme çağrısında bulunduklarını hatırlattı. Moskova ile iyi ilişkiler istediklerini, bunun Rusya'ya bağlı olduğunu ifade eden Von der Leyen, "Ancak şuna şüphe yok. Eğer Rusya, Ukrayna'ya karşı harekete geçerse AB, çok büyük bir bedeli olacak yaptırımlar uygulayacaktır. Bu konuda çalışmalarımızı yaptık." diye konuştu. Slovenya Başbakanı Jansa da AB ülkelerinin ortak tutum içinde hareket ettiğini belirterek, "Rusya'nın Kırım'ı işgal ettiğinde yaşanan durumun tekrar etmesine izin vermeyeceğiz. Bu kez hazırlıklıyız." ifadelerini kullandı. NATO'DAN RUSYA'YA BİR KEZ DAHA UYARI VE DİYALOG ÇAĞRISI NATO, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik yeni bir saldırganlığının ağır bedelinin olacağını, Rusya gerginliği düşürürse güven artırıcı önlemler üzerinde çalışmaya hazır olduğunu bildirdi. NATO'nun karar alma organı Kuzey Atlantik Konseyi, "Ukrayna ve çevresindeki durum" ile ilgili açıklama yaptı. Rusya'nın Ukrayna sınırında son aylarda yaptığı tahkimattan ciddi endişe duyulduğu belirtilen açıklamada, "Rusya'ya acilen gerginliği düşürme, diplomatik kanalları takip etme ve askeri faaliyetlerinin şeffaflığı hakkında uluslararası taahhütlerine uyma çağrısı yapıyoruz." ifadesi yer aldı. "Mevcut durumun ittifakın güvenliğine etkilerini ciddi şekilde değerlendiriyoruz." denilen açıklamada, NATO'nun güvenlik ortamının bozulmasına kararlı şekilde karşılık vereceği vurgulandı. Açıklamada, "Ukrayna'ya karşı daha fazla herhangi bir saldırganlığın çok büyük sonuçları ve ağır bedeli olacaktır." ifadesine yer verildi. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine olan desteğin bir kez daha teyit edildiği açıklamada, Rusya'dan Ukrayna'daki güçlerini çekmesi istendi. Ukrayna'nın olası NATO üyeliğine Rusya'nın itirazına atıf yapılan açıklamada, her ülkenin kendi kaderini ve dış politikasını tayin etme hakkı bulunduğu, "NATO'nun Ukrayna ile ilişkisinin sadece Ukrayna ve 30 müttefik ülkeyi ilgilendirdiği" vurgulandı. "Rusya ile anlamlı diyaloğa hazırız." mesajı verilen NATO açıklamasında, Rusya'ya NATO-Rusya Konseyi'ni düzenleme daveti tekrarlandı. Açıklamada, "Rusya, gerginliği düşürmek için somut adımlar atarsa güven artırıcı önlemlerin güçlendirilmesi hakkında çalışmaya hazırız. AGİT de buna ilişkin bir platformdur." denildi. "UKRAYNA'YA KARŞI SALDIRGANLIĞIN CİDDİ SONUÇLARI VE AĞIR BEDELİ OLUR" Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin liderleri, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı saldırganlık sergilemesi halinde bunun "çok ciddi sonuçları ve ağır bedeli" olacağını bildirdi. Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen yılın son AB Liderler Zirvesi devam ederken, zirve bildirisinin dış ilişkiler kısmı kamuoyuyla paylaşıldı. Liderler, Ukrayna başlığı altında Rusya'ya "Ukrayna sınırındaki askeri tahkimatı ve saldırgan söylemi" nedeniyle ortaya çıkan gerginliği düşürmesi çağrısında bulundu. Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğine tam desteklerini vurgulayan AB liderlerinin bildirisinde, "Ukrayna'ya yönelik daha fazla askeri saldırganlığın karşılık olarak ortaklarla koordine edilen kısıtlayıcı tedbirler dahil çok büyük sonuçları ve ağır bedeli olacaktır." ifadesi yer aldı. Bildiride, AB liderlerinin diplomatik çabaları ve Minsk Anlaşmasının tam olarak uygulanması için Normandy formatını desteklediği vurgulandı.

2 yıl önce

Eren Bülbül’ün hayatının konu edildiği film doğum günü olan 1 Ocak’ta vizyona giriyor

Trabzon’un Maçka ilçesinde 11 Ağustos 2017’de terör örgütü PKK’lı teröristler tarafından şehit edilen Eren Bülbül ve Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik’in hayatlarının konu edinildiği “Kesişme; İyi ki Varsın Eren” filminin çekimleri geçtiğimiz haftalarda tamamlandı. Nevşehir ve Hatay illerinin yanı sıra Trabzon’un Maçka ilçesinde olayın gerçekleştiği yerde Eren Bülbül’ün şehit olduğu sahnenin çekimleri yapıldı. Filmde Eren Bülbül’ü Trabzon’un Tonya ilçesinden Rahman Beşel canlandırdı. Anne Ayşe Bülbül’ü oyuncu Mutlu Nur, şehit Ferhat Gedik’i ise ünlü sanatçı İsmail Hacıoğlu canlandırdı. Bu filmde hayatımızı izleyeceğiz Oğlunun hayatını anlatan filmi izlemeyi çok istediğini belirten anne Ayşe Bülbül, filmin çekimlerinde duygulu anlar yaşadığını dile getirdi. Ayşe Bülbül, “Benim oğlumun şehit olması ayrı bir gurur. O filmde bizlerin hayatı geçecek. Filmin çekiminde buradaydım. Biz tekrar hayatımızı izleyeceğiz. Benim evladımın unutulmaması bizim için çok büyük bir gurur. Çok büyük bir duygu bunu bile çekemeyenler var. Tek Eren mi diyenler var. Eren gecekondumuzda kalmaya geldi ve o itlerle karşılaştı. O çilede, o yoklukta onun başardığını ben anne olarak başaramazdım. Benim evladım ismi çok yere verildi, unutulmadı. Bu hayatı izlemek benim için çok zor olacak. Ama yine de izleyeceğim” şeklinde konuştu. Eren yaşasaydı 1 Ocak’ta 19 yaşında olacaktı Eren’e 15 yaşına kadar doğum günü yapamadıklarını vurgulayan Bülbül, “Eren yaşasaydı 1 Ocak’ta 19 yaşında olacaktı. Eren’ime 15 yaşına kadar bir doğum günü yapamadık. Şimdi doğum günü kutluyoruz. Hiç kimse o pastadan bir dilim ağzına koymuyor. Çünkü herkes biliyor ki Eren sağ olsa da ona doğum günü kutlasak Eren’in kendine o aldığımız pasta yetmezdi. Şimdi ben ve kardeşleri onu bildiğimiz için kimse onun pastasından yemiyor. 19 yaşında olacaktı askere hazırlanacaktı. Benim evladım asker olacağım, şehit olacağım derdi. Askerlik zamanı geldi ben evladımı askere gönderdim şehit oldu diye gönlümden geçireceğim. Filmin çekimini izlediğimde duygulu anlarımda oldu. Sünnet töreni zamanlarının anlatılması güzel. Acı yanları da oluyor. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunarım” ifadelerini kullandı. Öte yandan Eren Bülbül’ün mezarı ve mezarının bulunduğu alan Türk bayrakları ile donatıldı.

2 yıl önce

Pentagon, Orta Doğu'da sivillerin hayatını kaybettiği onlarca saldırıyı gizledi

Pentagon’un gizli belgelerini yayınlayan New York Times, ABD'nin Orta Doğu'da düzenlediği hava saldırılarında sivilleri öldürdüğünü ve bunları nasıl gizlediğini ortaya çıkardı. Kapsamlı bir yazı dizisi hazırlayan gazete, ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) gizli yazışmaları ve belgelerini yayınlayarak ABD’nin Irak, Suriye ve Afganistan’da düzenlediği hava saldırılarının ne kadar büyük bir fiyaskoyla sonuçlandığını gözler önüne serdi. İki parçalı yazı dizisinde ABD’nin Irak, Suriye ve Afganistan’da düzenlediği hava saldırılarında istihbarat zafiyeti yaşadığını, hedeflemeyi hatalı yaptığı ve binlerce sivili öldürdüğü belirlendi. Eylül ayında New York Times’ın benzer bir haber yaptığı ve Afganistan’da ABD askerlerinin “bomba yüklü bir araç yerine 10 kişilik bir aileyi yok ettiği” hatırlatılırken bu durumun sistematik olduğu ve Pentagon’un bu verileri kamuoyundan gizlediği aktarıldı. 1300’DEN FAZLA PENTAGON YAZIŞMASI VE BELGELERİ İNCELENDİ 2014’ten beri elde edilen 1300’den fazla Pentagon yazışması ve belgeyi inceleyen gazete, aralarında çok sayıda çocuğun da olduğu binlerce sivilin ABD tarafından istihbarat sorgulanmadan alelacele öldürüldüğünü ortaya çıkardı. Resmi verilere göre 1417 sivilin öldüğü kaydedilirken gerçek sayının bunun çok üzerinde olduğu da aktarıldı. Öte yandan bazı belgelerde kasten ölü sayısının düşük gösterildiği de belirtildi. "OLASI BİR HATA" DEDİLER Pentagon’un birçok belgesinde şeffaflık olmadığına dikkat çekilirken binlerce rapor arasında sadece bir kere “olası bir hata”dan bahsedildiği aktarıldı. Aynı belgelerde 50 binden fazla hava saldırısının gerçekleştiği ve bunlardan birçoğunun herhangi bir istihbarat raporu incelenmeden gerçekleştirildiği kaydedildi. Belgelerde bu saldırıların önceden planlanmadığı kaydedildi. BELGELERDE TÜRKİYE DETAYI Öte yandan New York Times’ın kapsamlı haberinde Türkiye ile ilgili de bir detay dikkat çekti… ABD’nin 2016 yılında Musul’daki hava saldırılarında öldürdüğü iddia edilen Avustralyalı DEAŞ üyesi Neil Prakash’ın aylar sonra ortaya çıktığına dikkat çekildi. Pentagon’un belgelerinde 2016 yılında gerçekleşen hava saldırısında 4 kişinin öldüğü belirtilirken Prakash ise aylar sonra Suriye’den Türkiye’ye geçmeye çalışırken yakalanmıştı.

2 yıl önce

Moskova'da ABD Büyükelçiliği duvarına "Büyük Rusya doğuyor" mesajı yansıtıldı

Re:vanş isimli sanat grubunun YouTube kanalında yayınladığı videoda, ABD'nin Moskova Büyükelçiliği binası cephesine yansıtılan ışıklı projeksiyon görüntülerine yer verildi. 25 Aralık'ta yayınlanan 47 saniyelik videonun açıklamasında SSCB'nin 30 yıl önce dağılmasının yıl dönümü olduğu hatırlatıldı. "Sam amca, mutlu Noeller!" yazısı ile başlayan görselde SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un 25 Aralık 1991'de istifa konuşması yaptığı görüntüler yer aldı. SSCB'nin o tarihte yıkıldığının anımsatıldığı görselde, ABD'ye yönelik, "30 yıl önce harika bir hediyen vardı. Ama daha fazla hediye olmayacak." ifadeleri kullanıldı. Ardından görsel olarak bina üzerine SSCB bayrağı yansıtıldı ve göndere çekildi. Görselin devamında Rusya'nın 2014'te yasa dışı ilhak ettiği Kırım Yarımadası'nın haritası, Kerç Boğazı üzerine inşa edilen köprü, Rusya'da yapılan olimpiyat oyunları, Sovyetler'in dağılmasından sonra Rusya'da yapılan ilk uzaya füze fırlatma sistemi Angara-A5, yüzebilen Lomonosov Nükleer Santrali, 2018'deki Dünya Futbol Şampiyonası sembolleri gösterildi. Sosyal medya hesabından yayınlanan videodaki ışıklı gösteri, "Büyük Rusya yeniden doğuyor." ifadesi ile sona erdi. Geçen yıl Rusya'daki anayasa değişikliği referandumu öncesinde Re:vanş sanat grubu YouTube hesabından, ABD'nin Moskova Büyükelçiliği binası üzerine ışıklı projeksiyon ile, 1993'te ABD ve Rusya'nın yakın ilişkisini eleştiren bazı görsellerin yer aldığı ışıklı projeksiyon gösterisini aktaran videoyu yayınlamıştı. Bu hesapta iki video dışında başka video bulunmuyor.

2 yıl önce

Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü'den İBB'ye: Bu toprak halkın hayallerine atıldı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Sancaktepe'de metro hattı için açılan tünel ve şaftların üzerini kapatmayı sürdürüyor. Yenidoğan-Cumhuriyet-Emek Metro Hattı inşaat alanına yönlendirilen kamyonlarla, tünellerin içi bir kez daha toprak ve hafriyatla dolduruldu. Söz konusu gelişme sonrası AK Parti yönetimindeki Sancaktepe Belediyesinden yapılan açıklamada, Yenidoğan-Cumhuriyet-Emek (Sarıgazi-Taşdelen) metro hattının 6 duraktan oluştuğu ve 6,96 kilometre uzunluğunda olduğu belirtildi. "2020'DE DURDURULDU, ÜZERİNE BETON DÖKÜLDÜ" İlçe sınırları içerisinden geçen ve bölgenin trafiği ile çehresini değiştirecek metro hattı çalışmasının İBB ekiplerince durdurulduğu ifade edilen açıklamada, İBB'nin, Mayıs 2020'de inşaatını durdurduğu Sancaktepe-Yenidoğan metro inşaatının ardından yine aynı hat üzerinde bulunan Sarıgazi durağındaki kazı alanını da beton dökerek kapatmaya başladığı kaydedildi. "SON 7 AY İÇERİSİNDE İKİNCİ METRO DURDURMA HAMLESİ" Kapatılan metro şantiyesinin havadan görüntülendiği aktarılan açıklamada, "Göreve geldiği günden itibaren vaatlerinin aksine yapılan projeleri de engelleme ve durdurma yolunu seçen İBB’nin, 7 ay içinde Sancaktepe ilçesindeki aynı hat üzerinde bulunan ikinci metro inşaatını durdurma hamlesine çevredeki vatandaşlar da tepki gösterdi." denildi. "HALKIN HAYALLERİNE ATIŞMIŞ BİR TOPRAK" Açıklamada görüşlerine yer verilen Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, "7 ay içinde ilçemizden geçen metro hattının Yenidoğan durağının ardından Sarıgazi durağına atılan bu toprak sadece metro alanına değil, Sancaktepe halkının hayallerine de atılmış bir topraktır. İstanbul halkı özellikle Sancaktepe halkı, 7 ay içinde ikinci kez metro hattı üzerine hafriyat dökülen günleri de gördü. Bu kamu malına zararın hesabını milletimiz mutlaka soracaktır. Sancaktepe Belediye Başkanı olarak ilçe halkımıza reva görülen bu kararı kabul etmiyoruz." ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Doğu Akdeniz'de söz sahibi ülke Türkiye

Beypazarı Belediyesi'nce düzenlenen '7'nci Geleneksel Kızak Şenliği'ne katılmak için Ankara'ya gelen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, ABD'nin, İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan'ın üzerinde çalıştığı Doğu Akdeniz Doğalgaz Boru Hattı Projesi'nden (EastMed) desteğini çekmesiyle ilgili açıklamada bulundu. Tatar, Rumlar ve Yunanların, kendilerini tehdit olarak gördüğünü belirterek, "Kıbrıs'ın etrafındaki doğal zenginliklerin paylaşımında bizi ve Türkiye Cumhuriyeti'ni işin dışına itmek için kendilerine göre bir projeydi. O projenin mümkün olmadığı ortaya çıktı dolayısıyla bizim bildiğimiz bir şeydi. Amerika ve diğer ülkeler de bu konuda kanaat oluşturmuşlar" diye konuştu. 'BU HESAP DOĞRU VE ADİL DEĞİL' Kıbrıs ve çevresindeki barışın devamı için mutlaka eşitlik temelli bir anlaşma olması gerektiğini vurgulayan Tatar, "Eşitlik temelli bir anlaşmaya da KKTC'nin dahil olması lazım. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da her vesilede vurguladığı gibi Kıbrıs'taki hidrokarbon zenginliklerinin paylaşımında mutlaka geniş bir toplantının olması lazım. Bu toplantıya hem Türkiye Cumhuriyeti müdahil olacak hem Kıbrıslı Türkler müdahil olacak ve eşitlik temelinde nasıl bir anlaşma olabileceğinin değerlendirilmesi yapılacak. Maalesef Rumlar, Yunanlar ve bazı Avrupa ülkeleri Kıbrıs'ta Türkler yokmuş gibi hesaplar yaparak, bizi işin dışına itmek suretiyle kendilerine çekmeye çalışıyorlar fakat bu hesap tutmuyor. Bu hesap doğru ve adil değildir. Herkes de bunu görüyor. Biz bu mücadelede Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte hareket etmenin mutluluğu içerisindeyiz. Türkiye her fırsatta, 'Doğu Akdeniz'de ne hakkımızı ne de KKTC'nin hakkını yedirmeyiz' diyor. Bu da bize güç vermektedir çünkü ileride bu zenginliklerin paylaşımında Kıbrıs Türklerinin de hakkı ve payı vardır" dedi. 'TÜRKİYE'NİN MÜDAHİL OLMADIĞI DENKLEMDE BARIŞIN SÜRMESİ MÜMKÜN DEĞİL' KKTC'nin geçmişten gelen ve uluslararası hukuktan doğan haklarının korunması için bu mücadelenin Türkiye Cumhuriyeti tarafından sahiplenilmesinin kendilerine güç verdiğini dile getiren Tatar, "Biz halkımıza diyoruz ki 'Kıbrıs'ta 2 eşit halk vardır, 2 ayrı devlet vardır. Onların ne kadar egemenliği olursa bizim de o kadar egemenliğimiz var'. Kıbrıs'a baktığımızda Rodos'tan, Girit'ten sonra Kıbrıs'ın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Bir kez daha Kıbrıs'ın ne kadar değerli ve statüsünün fevkalade stratejik, fevkalade jeopolitik olduğunu zaten hepimiz biliyoruz. Kıbrıs çok önemlidir, çok değerlidir. Coğrafya bakımından, tarih bakımından, ticaret yollarının kesiştiği bir nokta olarak da önemlidir. Türkiye'nin sadece 40 mil uzaklığındadır. Türkiye İskenderun Körfezi'nden Ege adalarına kadar 2 bin kilometre sahil şeridiyle Akdeniz'de en fazla söz sahibi olması gereken, bugün 85 milyon, yarın 100 milyonluk büyük bir ülkedir. Doğu Akdeniz'de en güçlü ve en büyük potansiyel olarak gelecekte söz sahibi olacak ülke Türkiye'dir. Türkiye Cumhuriyeti'nin müdahil olmadığı herhangi bir denklemde barışın sürmesi mümkün değildir. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti her zaman orada olacak. O zaman adil bir çözüm şekli ortaya çıkabilir. Maalesef şu an bu duruma yakın değiliz. Karşı taraf bizi hep dışlamaya çalışıyor" diye konuştu. 'SİLAHLANMALAR BEYHUDE' Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin sınır hattına asker ve silah konuşlandırmasıyla ilgili de "Rum kesimi sürekli sınırlara asker ve silah konuşlandırıyor. 1974 Barış Harekatı'yla Kıbrıs'ta Türk halkının hakkı kazanılarak iki devlet oluşturulmuştur. O zamandan beri güney tarafında epey silahlanma olduğunu biliyoruz. Ancak 40 mil uzaklıkta 85 milyonluk bir Türk milleti vardır. Türkiye Cumhuriyeti'nin gücünü bütün dünya biliyor dolayısıyla biz Türkiye'ye bakıyoruz. Hiçbir zaman meydanı boş bırakmayız. Kimse çatışma istemez; ama güney tarafının da dikkat etmesi lazım. Bu silahlanma kime yöneliktir? Bunun hesabını kitabını bir kez daha gözden geçirmeliler çünkü karşılarında büyük bir millet var. Daha fazla konuşmaya bile gerek yok, silahlanmalar beyhudedir" dedi.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10