02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu, güvenlik güçleriyle sahur yaptı: 'Doğu ve Güneydoğu'da Allah'a hamdolsun bir huzur var'

İl Jandarma Komutanlığında düzenlenen sahur programında Soylu, jandarma, polis, güvenlik korucuları ve bekçilerle bir araya geldi. Soylu, burada yaptığı konuşmada, ramazanın hayırlı olmasını dileyerek, jandarmadan polise ve sahil güvenliğe kadar bakanlığın bütün birimlerinde çok ciddi teknolojik gelişmeler elde ettiklerini söyledi. Türkiye İstatistik Kurumunun geçen yıl yaptığı araştırmada, vatandaşların en çok asayişten memnun olduğunun belirlendiğini kaydeden Soylu, yaklaşık 3 yıldır asayiş hizmetleri açısından büyük bir memnuniyet olduğunu belirtti. Suç ve suçluyla mücadelede kararlı ama vatandaşlara müşfik bir anlayışı uygulamak durumunda olduklarını dile getiren Soylu, "Allah razı olsun. Arkadaşlarımız da bu görevlerini hakkıyla yerine getirebilmek için büyük bir gayret sarf ediyorlar. Hepinize minnettarız. Hepiniz giydiğiniz üniformaların hakkını veriyorsunuz. Vatandaşımız memnun." diye konuştu. Bakan Soylu, şöyle devam etti: "Geldiğimiz noktada Doğu ve Güneydoğu'da Allah'a hamdolsun bir huzur var. Bunu istismar etmek isteyenler muhakkak olacaktır. Ama devletimizin geldiği noktada bunu denemeye çalışanlar karşılıklarını alacaklardır. Bizim huzurumuzun bozulmasına yönelik bir tahammülümüz söz konusu değildir. Hepiniz üniformalarınızın hakkını veriyorsunuz. Diyarbakır'da huzurun yeşerdiği bir ortamda bunun aynı periyotta gidebilmesi için gayretinizi devam ettiriyorsunuz. Milletimizin sizden beklentisi budur. Milletimiz güven içerisinde başını yastığa koyuyorsa bu sizlerin sayesindedir." Her yılı bir yıl öncesine göre çok daha iyi noktada götürdüklerini belirten Soylu, bu yılın da geçen yıldan daha iyi olacağını, bütün dua ve temennilerinin bu olduğunu dile getirdi. Bakan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizden emin olan milyarlar var. Onun için içerinin huzuru bizim için en önemli meseledir. Gözümüzü dört açmak, çok dikkatli olmak, fitneye fırsat vermemek, kötülüklere engel olmak zorundayız ve işimizi en iyi yapmak zorundayız. İHA'sı, SİHA'sı, atak helikopteri, her türlü mühimmatı bugün jandarmamızda da polisimizde de var. Bunlar hayaldi. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Türkiye'de özellikle iç güvenliğin her türlü ihtiyacı karşılanmaktadır. Elbette her meselenin çok daha iyi geleceği günler de yakın olacaktır. Ama iddiamız şudur, tam 45 yıldır bu terör örgütü ve terör örgütü silsilesi bize çok bedel ve maliyet ödetti. Bizim yaşımızda olanlar doğduğundan itibaren terör örgütünün adıyla beraber büyüdüler. Bu defteri kapatmamız ve önümüze bakmamız lazım." Cumhuriyetin 100. yılına doğru gidildiğini anlatan Soylu, "Cumhuriyetin 100. yılına girerken Türkiye'ye başkalarının talimatlarıyla, beslemesiyle bize arkadaşlarımızı hasret bırakan, bizi bize hasret bırakan, milletimizin bir tarafını sürekli olarak sıkıntıya sokan, ülkemizi istediği hedeflerle buluşturmamak için çaba sarf edenlere ciddi dersler vereceğiz." ifadelerini kullandı. Karabağ'da çok sevindiklerini, Libya'daki barışı tesis etmeye çalışırken çok gururlandıklarını dile getiren Soylu, kapalı Maraş açık Maraş haline geldiğinde attıkları o adımın kendilerini çok mutlu ettiğini anlattı. Bakan Soylu, şunları kaydetti: "Önümüzdeki günlerde bu milleti mutlu edecek, tarihimize de güzel imzalar atacak, güzel adımlarla ülkemizi buluşturacağız. Allah da bizim yardımcımız olacak. Biz yolunda yürüyeceğiz. Gayret bizden tevekkül Allah'tan. Bundan 100 yıl sonraki nesiller sizi dualarla anacaklar. Çünkü büyük işler başarıyorsunuz. Bunu görüyoruz. Bu sadece maddi bir birikimle olmaz. Bu aynı zamanda bir milletin yükselirken maneviyatının kaybetmemesiyle olur. Bir millet yükselirken eğer şımarırsa, geçmişini unutursa büyük derslerle karşı karşıya kalır. Tarihini unutursa, değerlerini ve inancını unutur, ondan yoksun kalırsa büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalır." Gayret göstereceklerini, mücadele edeceklerini ifade eden Soylu, "Bizi arzularımızla buluşturacak olan cenabı Allah'tır. Bunu hiçbir zaman unutmayız. Bu vesileyle milletimizin dualarında olduğunuzu söylemek isterim. Siz bizim ve bu milletimizin kahramanlarısınız. Bunu günlerce anlatsam doymam. Çünkü karşı karşıya kaldığımız belalar, musibetler ve düşmanlıklar aslen sizin ortaya koyduğunuz başarının altında ezilmektedir." diye konuştu. Programa, Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın ve AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Muhammet Şerif Aydın katıldı.

1 yıl önce

Bakan Karaismailoğlu'ndan Atatürk Havalimanı açıklaması: Doğu-Batı pisti acil durumlar için açık kalacak

Almanya'da düzenlenecek Uluslararası Ulaşım Fuarı'na katılmak üzere Berlin'e giden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul Havalimanı VIP Salonu'nda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bakan Karaismailoğlu, Atatürk Havalimanı'nda yapımına başlanılan millet bahçesi ve havalimanı metro çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. "ATATÜRK HAVALİMANI İHTİYACI KARŞILAMAYAN BİR HAVALİMANI OLDU" Atatürk Havalimanı ile ilgili sorulan soru üzerine Bakan Adil Karaismailoğlu, "Ülkemizde son 20 yıldır olan bütün çalışmalarda sadece ulaşım sektörü için 172 milyar dolarlık yatırım yaptık. Bunun sonucunda vatandaşımızın hayatı kolaylaştı. Hayatına konfor geldi. Bunlar hep güçlü alt yapı sayesinde oldu. Atatürk Havalimanı yılların havalimanı. Tamamen yerleşim yerinin ortasında kalmış, kapasitesi dolmuş ve ihtiyacı karşılamayan bir havalimanı oldu. Tabi ki burada bir değişim ve yeni yatırım yapmak gerekiyordu. Bu eleştiriyi yapanlara Sabiha Gökçen Havalimanı'nı niye yaptınız, buraya uçak mı inecek diyen kişiler değil mi ?" dedi. "DOĞU-BATI PİSTİ ACİL DURUMLAR İÇİN AÇIK KALACAK" Karaismailoğlu, " İstanbul Havalimanı dünyanın en iyi havalimanları arasında yer alıyor. Sabiha Gökçen ise ilk 5 havalimanı arasında yer alıyor. Bunların hepsi hem Türkiye'ye hem de Dünya'ya hizmet veriyor. Siz şehir içinde kalmış, kapasitesini doldurmuş havalimanına alternatif bir havalimanı yaptınız. Bu kadar kaliteli bir havalimanı yaptınız ve de devletin kasasından bir kuruş çıkmadan. 10 milyar Euro'luk bir yatırımla bunu hayata kazandırdınız. Devletin kasasından bundan sonra bir kuruş çıkmayacak. Atatürk Havalimanı'nın kapasitesi dolmuş, her gün binin üzerinde uçak iniyor. O uçakların egzoz emisyonu yerleşim yerlerinde buluyordu. Atatürk Havalimanı kapatıldıktan sonra E-5 yükü yüzde 30 azaldı. Atatürk Havalimanı'nın tamamen kapatmıyorsunuz. Burada Doğu-Batı açık kalacak ve acil durumlar için kullanılacak" diye ifade etti. "O PİST İSTANBUL HAVALİMANI'NDAKİ UÇUŞLARI RİSKE EDİYORDU" Atatürk Havalimanı'nda yapımına başlanılan millet bahçesi projesi ile ilgili konuşan Karaismailoğlu, "Havalimanındaki Kuzey-Güney pistine hem oradaki acil durum hastanesi yapıldı hem de İstanbul Havalimanı'ndaki uçuşları da riske ediyordu. Bu pist kapatılarak İstanbul'un hizmetine sunulacak devasa bir millet bahçesi olarak dünyaya örnek bir proje olacak. Bununla gurur duymaları lazım eğer şehri seviyorlarsa vatandaş için çalışmaya gayret ediyorlarsa bunun zaten önünü açmaları lazım. Bakıyorsunuz bir yanda bir tane İETT otobüsün işletemeyen bir zihniyet gelip şehre yapılacak bir yeşil alana karşı çıkması yaptıkları saçmalıktan ya da muhalefet ettikleri zannettiklerinden başka bir şey değil" diye konuştu. "YAPILAN İŞLERE AKLI ERMEYENLERİN YORUMU BİZİ GÜLDÜRÜYOR" Geçtiğimiz günlerde açılışı gerçekleştirilen Rize-Artvin Havalimanı'nı ile ilgili açıklamalarda bulunan Adil Karaismailoğu, "Özellikle son 20 yıldır bütün sektörlerde olan büyük atılımlar artarak devam ediyor. Havayolu sektöründe de muazzam atılımlar oldu. 30 milyon yıllık yolcu sayımızı 210 milyona çıkarmıştık havalimanı sayımızı 58'e çıkardık. Özellikle Rize-Artvin havalimanı dünyadaki sayılı havalimanlarından biri oldu. Karadeniz'in coğrafi yapısındaki sıkıntılardan dolayı böyle düz alanlar ve havalimanı yapılacak alanlar mümkün değildi. En zorunu tercih ederek. Sadece Uzak doğuda bazı havalimanlarına benzeri olarak Rize-Artvin Havalimanı'nı tam denizi doldurarak 3 milyon metrekarelik bir alanda hakikaten Türkiyemize yakışır bir havalimanı tesis ettik. 3 milyon metrekarelik ve 3 milyon yolcu kapasiteli bir havalimanı oldu. İnşallah bundan sonra Rize'ye Artvin'e Doğu Karadeniz'e ülkemize hatta Gürcistan'a ve bütün Karadeniz'e komşu olan ülkelere hizmet edecek. Bu yapılan işlere aklı ermeyen bazı kişiler bu havalimanının 3 milyon yolcu garantili olduğunu söylemeye çalışmaları bizi hem güldürüyor hem üzüyor. Çünkü vatanına milletine yapılan hizmetin sürekli tersten algılanmaya çalışıp onun aleyhine gündem üretmeye çalışanları acıklı ve üzülerek izliyoruz onlara cevaplarımız devam edecek " diye konuştu. ARAÇ SAYISI 25 MİLYON OLDU Ulaştırma Bakanlığının yatırımları ile ilgili soru üzerine Karaismailoğlu, "Bakın biz bu zamana kadar 172 milyar Dolarlık yatırım yaptık. Bundan sonra 2053'e kadar da 198 milyar Dolarlık yatırım yapacağız. Burada 210 milyona çıkmış yolcu sayısı 2035'te 270 milyona çıkacak. 2053'te de havayolunda 344 milyon yolcuya çıkacak. Aynı şekilde demiryolunda da bugün 19,5 milyon yolcuyu hızlı trenlerle taşıyoruz. Yarın 2053'e geldiğimizde 370 milyona çıkacak. Hareketlilik artacak. Nüfus artacak. Biz önümüzde çıkacak sorunları bugünden planlayıp çözüm üretiyoruz. 20 yıl önce Türkiye'de 8 milyon araç vardı şu an 25 milyon araç var. Biz bu yatırımları yapmasaydık 25 bin 650 km bölünmüş yolumuzu çıkarmasaydık 25 milyon aracın hareketini nasıl sağlayacaktık" şeklinde konuştu. "YATIRIMLAR SAYESİNDE KAZALAR YÜZDE 80 AZALDI " Bakan Karaismaioğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "İktidarlar niçin vardır, vatandaşımızın hayatını kolaylaştırmak için. Bakıyorsunuz trafik kazalarının yüzde 80'i azalması bu yatırımlar sayesinde oldu. Tam 12 bin vatandaşımızın canını kurtardık. Bakın bu eleştirdikleri Osmangazi Köprüsü'nü bayram boyunca 290 bin araç kullanırken bir günde 69 bin araç kullandı. Hadi bu köprü olmadığını düşünün 60 bin araç Eskihisar-Topçular arasındaki feribottan bu kadar araç nasıl geçecekti. 20 saate varan beklemeler olacaktı. Eski bayramları bir hatırlasınlar eski haberlere bir baksınlar bayram yoğunluğu ve trafik kazalarından başka haber yoktu. Bu bayramda bu haberleri hiç gördünüz mü? Bunlar hepsi vatandaşımıza konfor olarak zaman olarak ve akaryakıt tasarrufu olarak geri döndü. Yaptığımız işler çok kıymetlidir vatanımız için milletimiz için büyük Türkiye'nin geleceği içindir bu yatırımlar." KAĞITHANE AĞUSTOS'DA HALKALI İSE ÖNÜMÜDEKİ YIL HİZMETE GİRİYOR Havalimanı-Kağıthane metrosunun Ağustos ayında hizmete sunulacağını hatırlatan Bakan Adil Karaismailoğlu konuşmasını şöyle tamamladı: "Bütün imalatlar bitti, sinyal ve sertifikasyon test süreçleri devam ediyor. En geç ağustos ayında Kağıthane-İstanbul Havalimanı metro hattımızı hizmete açıyoruz. Halkalı-Havalimanı hattımızda da önümüzdeki yıl bu vakitlerde açmak için de hummalı bir çalışma var. Oradaki tünel kazıları tamamen bitti. Bundan sonra beton kaplamalarına ardından ray montajlarına devam edeceğiz. Bir yıl içerisinde Halkalı tarafını da bitirdiğimizde Gayrettepe'den Halkalı'ya kadar 70 kilometre devasa bir metro ağını İstanbul'la buluşturacağız. Bu metro hattı sadece havalimanı metrosu değil, Başakşehir'de Arnavutköy'de oturan bir vatandaşımızın Kağıthane'ye Beşiktaş'a kadar metro ile ulaşımı demektir. 6 ilçeyi birbirine bağlayacak çok önemli bir hattır. Hükümetimiz bütçesinden çok ciddi paralar harcayarak bu metroları İstanbul'unun hizmetine sunmak için hummalı bir çalışma içerisinde. Ne gerekiyorsa hükümetimiz üstüne vazife olan şeyleri çok hızlı şekilde yapmaya devam ediyor. İnşallah İstanbul'u yönettiğini zanneden kişilerin de üstüne vazife olan işlerle uğraşarak İstanbulluların hayatını kolaylaştırma yönünde de faaliyetlerde bulunurlarsa hem bizler hem İstanbullular sevinir."

1 yıl önce

ABD'liler bile isyan etti: Terör destekçisi isme "Beyaz Saray'daki Orta Doğulu diktatör" dediler

Göreve geldiği 2004’ten beri politikalarıyla Ortadoğu’yu ölüm, yıkım ve kaosla yoğuran, DEAŞ’ın yükselmesinin mimarı ve PKK'lı teröristlerin hamisi olarak bilinen Brett McGurk, Beyaz Saray’da eleştirilerin odağı haline geldi. Amerikan Huffington Post gazetesine ‘korktuklarını’ belirterek isim vermeden konuşan 20 siyasi, "Beyaz Saray’daki Ortadoğulu diktatör" diye tanımladıkları Türkiye düşmanı McGurk’ü eleştiri yağmuruna tuttu. McGurk, 2004 yılında eski Başkan George W. Bush döneminde Dışişleri’nde göreve başladı. Barack Obama döneminde DEAŞ ile Mücadele Özel Temsilci olarak görev aldıktan sonra, Donald Trump döneminde istifa etti. Başkan Joe Biden’ın seçilmesi ile ABD’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika Koordinatörlüğüne atanan McGurk hakkında politikacılar, 18 sene boyunca görev aldığı Ortadoğu’da ABD’nin dikiş tutturamamasının mimarı olarak bahsetti. BEYAZ SARAY’DAKİ DİKTATÖR Gazeteye konuşan siyasilerden biri, Biden’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Dışişleri Bakanı Tony Blinken ve yardımcısı Wendy Sherman’ı, Çin politikaları ve Trump döneminde bozulan Avrupa ile ilişkileri yeniden kurmak için görevlendirdiğini belirtti. Biden’ın, Ortadoğu’yu bilen tecrübeli bir isim olduğu için McGurk’e yeniden görev verdiğini belirten siyasi, Ukrayna savaşından sonra diplomatın ipleri tamamen eline aldığını ve Beyaz Saray’da Ortadoğulu bir diktatöre dönüştüğünü kaydetti. KARŞIT GÖRÜŞLERİ SUSTURUYOR Başka bir eleştiride de Demokrat Partisi üyesi bir politikacı, McGurk’ün ülkenin Ortadoğu ve Kuzey Afrika politikaları ile ilgili karşıt görüşleri ciddiye almadığını, yok saydığını, hatta susturduğunu belirtti. Kaşıkçı cinayetinden sonra 30 Demokrat milletvekilinin “ABD-Suud ilişkilerinin gözden geçirilmesi” konulu bir rapor hazırladıklarını belirten siyasetçi, ABD’li diplomatın raporu okumadan çöpe attığını ve gündeme dahi getirmediğini belirtti. POLİTİKADA DEĞİŞİME ENGEL Emekli olan başka bir siyasi, McGurk’ü ABD’nin Ortadoğu politikasında değişime engel olmakla ve farklı görüşlerin dillendirilmesine mani olmakla suçladı. İstediklerini elde etmek için ‘zorbalık kullandığını’ belirten emekli politikacı, McGurk’ün kendisine muhalefet edenlere hakaret ettiğini, aşağılayıcı mesajlar yolladığını ve asla özür dilemediğini belirtti. McGurk’ü ülkenin siyasi çarklarını tıkayan isim olarak niteyen isimsiz siyasi, “Her türlü değişikliği yavaşlatan kişi o, eski ideolojilere bağlı” eleştirisinde bulundu. PUTİN’İ CESARETLENDİREN ADAM Beyaz Saray içinde görev almış eski bir üst düzey yetkili ise ABD’nin Ortadoğu’daki terör baronu hakkında, “2010’da ABD’nin, diktatör Nuri el Maliki’yi desteklemesini sağladı. DEAŞ’ın yükselişine zemin hazırlayan bir karar için dönemin Başkan Yardımcısı Biden’ı kendi tarafına çekti” itirafında bulundu. McGurk’ün uzun süredir görev almasına rağmen, Ortadoğu’da bugün ‘başarısız bir ABD imajı’ olduğuna işaret eden yetkili, Ukrayna’nın işgalinde Putin’in bu zayıf görüntüden cesaret aldığını ve sorumlusunun McGurk olduğunu ifade etti. Biden’ın Ortadoğu’da güçlü ABD algısını oluşturması için McGurk’e görev verdiğini belirten yetkili, “Yaratılmasına yardım ettiği sorunu düzeltecek kişi olarak tekrar göreve geldi. Önce evi ateşe verdi ve sonra bir yangın hortumuyla geri döndü” dedi. PKK'NIN HAMİSİ Cumhurbaşkanı Erdoğan, McGurk hakkında, “Bu adam terörü yönetiyor” eleştirisinde bulunmuştu. Göreve geldiği 2004’te Irak Anayasası’nın yazımında önemli pay sahibi olan McGurk, Irak’ı etnik ve mezhep temelli bir kaos ülkesine dönüştürüp DEAŞ’a zemin hazırlayarak, bu örgütün Haziran 2014’te Musul’u ele geçirmesinin önünü açtı. Sonrasında ise DEAŞ’ı bahane ederek bir diğer terör örgütü olan PKK/YPG’nin bölgede ağırlık kazanmasına tam destek verdi. Ardından da Suriye’nin kuzeyinde de DEAŞ ile mücadele bahanesiyle, PKK’nın Suriye kolu SDG’nin kurulmasına ve ülkede yayılmasına olanak tanıdı. Terör örgütünün sözcülerinin elinden plaket aldığı fotoğrafları yayımlanan McGurk, Mayıs 2017’de Rakka’nın kuzeyindeki PKK/YPG noktalarını ziyaret ederek, aralarında Şahin Cilo, Aldar Halil, Enver Müslim’nin de olduğu terör örgütü elebaşlarıyla poz verdi.

1 yıl önce

Sinsi 'Alparslan' planı! Yunanistan Doğu Akdeniz'de de ateşle oynayacak

ABD ve Avrupa Birliği'nden aldığı destekle Ege Denizi'nde Türkiye karşıtı provokasyon ve gerilim faaliyetlerine hız veren Yunanistan'da, Miçotakis yönetiminin yeni hedefinin Türkiye'nin dördüncü sondaj gemisi Alparslan olduğu ortaya çıktı. Atina yönetimi, Ege'de tırmandırdığı provokatif faaliyetlerini, Alparslan sondaj gemisini hedef alarak Doğu Akdeniz'e genişletmeyi planlıyor. Yunan Ta Nea gazetesinin haberine göre, Alparslan sondaj gemisinin faaliyetlerine göre Doğu Akdeniz'de askeri ve siyasi adımlar atmaya hazırlanıyor. Yunanistan'ın, Alparslan'a müdahale etmeyi ve uluslararası zirvelerde gerilimi tırmandırmayı planladığı kaydedildi. DÖRT SENARYO ÇALIŞTILAR Yeni Şafak'ın haberine göre, Yunan Savunma Bakanlığı'nın Alparslan'ın Doğu Akdeniz'de olası sondaj planlarına ilişkin dört senaryo çalıştığı belirtildi. İlk senaryoda sondaj faaliyetlerinin Türk kıyılarına yakın bölgede gerçekleşmesi ele alındı. İkinci senaryoda Türkiye'nin Kıbrıs münhasır ekonomik bölgesinde sondaj faaliyetinde bulunması. Üçüncü senaryo Alparslan'ın Atina ile Kahire arasında imzalanan münhasır ekonomik bölge anlaşmasıyla belirlenen sınırda faaliyet göstermesi. Dördüncü ve Atina tarafından en istenmeyen senaryo ise Türkiye-Libya deniz yetki sınırları anlaşması çerçevesinde Girit'in güneyinde Alparslan'ın sondaj faaliyeti gerçekleştirmesi olarak belirlendi. ÜÇ AYAKLI MÜDAHALE PLANI Miçotakis yönetiminin bu dört senaryoya göre çeşitli müdahale hazırlıklarını gündeme aldığı kaydedildi. Buna göre ABD'den alınan Mark V hücumbotları müdahale amacıyla hazır tutulacak. Yunanistan geçen yıl ABD'den 4 tane kullanılmış Mark V hücumbotu almış ve bunları modernize etmişti. Yine, Atina tersanelerinde üretilen ve deniz denemeleri tamamlanan, özel kuvvetler operasyonu için tasarlanmış bir geminin de Alparslan'a karşı hazır tutulacağı haberde belirtildi. Ayrıca Yunan ordusunun insansız hava araçları (İHA) ve elektronik harp sistemlerini de müdahale amacıyla test ettiği kaydedildi. NATO ZİRVESİNDE HEDEF ALACAK Miçotakis yönetiminin Türkiye ile arasındaki ikili meseleleri uluslararasılaştırma çabasını, Washington ve Brüksel'den aldığı destek sonrasında Haziran ayında hızlandıracağı belirtildi. Doğu Akdeniz'deki provokasyon hazırlığına paralel, Yunan yönetimi ilk olarak 23-24 Haziran'da düzenlenecek AB Liderler Zirvesi'nde Türkiye'yi hedef alan yalan ve kışkırtma politikasını masaya getirecek. Yine Yunan Başbakanı Miçotakis'in 28-30 Haziran'da Madrid'de düzenlenecek NATO Liderler Zirvesinde de Türkiye'yi, "İttifak'ın güneydoğu kanadını istikrarsızlaştırdığı" yalanıyla hedef alacağı belirtildi. ADALARA SKANDAL ZİYARET Yunan Başbakanı Kiryakos Miçotakis önceki gün, uluslararası anlaşmalar çerçevesinde Ege'de silahtan arındırılması gereken adalara provokatif bir ziyaret gerçekleştirmiş ve instagram hesabından bu adaların birine kazınmış Yunan bayraklı paylaşımda bulunmuştu. Miçotakis'in ziyareti yalan haritalarla Türkiye'yi hedef alan Brüksel ziyaretinden hemen sonra gerçekleşmiş ve Atina'nın Ege'de gerilimi tırmandırma çabalarından biri olarak değerlendirilmişti.

1 yıl önce

Uyuşturucu Risk Analizi: ‘Batıda uyuşturucu riski doğuya göre daha fazla’

EGM Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı tarafından geliştirilen 'Uyuşturucu Risk Analizi' ile il ve ilçelerdeki uyuşturucu suç potansiyeli belirleniyor. İllerde 42, ilçelerde ise 32 kriter üzerinden bilimsel yöntemler ile yapılan analizler sonucu il ve ilçelerdeki risk sıralaması belirleniyor, yapılacak projeler ile alınacak önlemler elde edilen sonuçlar üzerine geliştiriliyor. Analiz çalışmasında İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu verileri kullanılarak kriterler belirleniyor. EGM Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığında görevli komiser Eren Öğ yaptığı açıklamada, genel narkotik risk kriterleri belirlenirken 'uyuşturucu kent sorunudur' varsayımı ile yola çıkıldığını belirterek, bu kapsamda kentleşmeyi ifade eden kriterlerden yararlanıldığını söyledi. ‘Bilim metotları ile bilimsel düşünerek, bilim insanlarından yardım alarak uyuşturucu ile mücadele ediyoruz’ Eren Öğ, uyuşturucu ile mücadelenin tüm metotlarını ele alan bir yaklaşıma sahip olduklarını vurgulayarak, şunları söyledi: "Bilim metotları ile bilimsel düşünerek, bilim insanlarından yardım alarak uyuşturucu ile mücadele ediyoruz. İllerimizde 42, ilçelerimizde 32 kriter ile tamamen bilimsel yöntemler kullanıp risk analizi yaparak en riskli il ve ilçemizi belirliyoruz. Bunu tüm il ve ilçelerimize yaydık. İllerimiz için 30 özel, 12 genel kriter kullanıyoruz. Bu 12 genel kriter; 15-64 yaş grubu, 15-24 yaş grubu, 100 bin nüfusa düşen bekar oranı, ilin aldığı yurt içi göç yoğunluğu, yabancı turist sayısı, ilde ikamet eden göçmenler dahil yabancı nüfus sayısı, bina sayısı, 100 bin kişiye düşen hastane yatak sayısı, sanayi istihdam oranı, toplam işlenen tarım alanı azlığı, 100 bin kişiye düşen motorlu kara taşıt sayısı, 100 bin kişide lise altı öğrenim durumu. Bu kriterler özel kriterler ile harmanlanarak illerimiz için risk analizi çalışması yapılıyor. İlçelerimiz için de 26'sı özel, 6'sı genel olmak üzere toplam 32 kriter belirlendi. Bu genel 6 kriter de; 15-64 yaş grubu, 15-24 yaş grubu, 100 bin nüfusa düşen bekar oranı, bina sayısı, toplam işlenen tarım oranı azlığı ve 100 bin kişide lise altı öğrenim durumundan oluşmakta. Bu kriterler tamamen bilimsel." ‘Batı bölgelerimizde uyuşturucu suç potansiyeli, doğu bölgemize göre daha fazla’ Eren Öğ, yapılan analiz çalışmasıyla il ve ilçelerin risk durumunu belirlediklerini kaydederek, şöyle konuştu: "İl ve ilçelerimizi ne konuda, hangi kriterlerde daha riskli, hangi kriterlerde ortalamanın altında diye görüyoruz. Batı bölgelerimizde uyuşturucu suç potansiyeli, doğu bölgemize göre daha fazla. Riskli çıkan il ve ilçelerimizde özellikle eğitim, operasyonel ve önleyici faaliyetlerimizi arttırıyoruz. Merkez teşkilat olmak üzere, taşra teşkilatlarımız da dahil risk analizi yapan birimlerimiz mevcut, tüm veriler merkez teşkilat olarak bizde toplanıyor. İlçeler için risk analizi çalışmalarımızı raporlamaya 2021 yılında başladık. 2022 yılı ilçeler uyuşturucu risk raporunu da kısa bir süre önce tamamladık. Valilerimize, ilçe kaymakamlarımıza, il emniyet müdürlerimize ilettik. Şu anda il risk raporumuzun çalışmaları devam ediyor, onu da en kısa sürede tamamlayacağız. 2022 yılı ilçeler risk raporu veya 2021 yılı il risk raporuna baktığımız zaman batı bölgesindeki il ve ilçelerimiz uyuşturucu suç potansiyeli konusunda riskli gözüküyor. Bunun önemi oradaki önleyici, operasyonel ve eğitim faaliyetlerimizi daha çok arttırmak ve uyuşturucu mücadelesine ayrılan kaynak ve kapasitenin doğru yönetilmesini sağlamak."

1 yıl önce

TikTok'ta doğum videoları çeken Mükremin Gezgin hakkında soruşturma başlatıldı

Kendisine 9 aydır hamile süsü vererek sosyal medyada geniş bir takipçi kitlesine ulaşan Mükremin Gezgin hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Sabah Gazetesi'nden Ümit Erkan Demircan'ın haberine göre; Akıllara durgunluk veren olay takma hamile karınlığı takan Mükremin Gezgin'in kendisine hamile görüntüsü verip, takipçi kitlesini hamile olduğuna inandırmasıyla başladı. HAMİLE OLDUĞUNA MİLYONLARCA KİŞİYE İNANDIRDI Dokuz ay boyunca sosyal medyadan sözde hamilelik dönemlerini paylaşan Gezgin, kısa sürede geniş bir takipçi kitlesine ulaştı. TikTok'ta toplamda 1.3 milyon takipçisi bulunan ve toplam beğeni sayısı ise 37.4 milyonu aşan Gezgin, videolarındaki kurgu ve mizansenle, milyonlarca kişinin hamileliğine inanmasını sağladı. BİNLERCE LİRAYI CEBİNE İNDİRDİ Çocuğunun babasız büyüyeceğini açıklayan Gezgin'e milyonlarca destek mesajı yağdı. Hamilelik senaryoları kullanıcılar tarafından öyle abartıldı ki "Önce Rihanna mı doğuracak yoksa Mükremin mi" diye bahisler bile yapıldı. Hamileliğine herkesi inandıran Gezgin sosyal medya platformu üzerinden binlerce lira kazandı. Dün takipçilerine sancılarının arttığını duyuran Gezgin, hastanede doğuma girmiş gibi sağlık personeliyle birlikte bir mizansen hazırladı. Takipçi sayısını artırmak uğruna minik bir bebeği de senaryosuna alet eden Mükremin Gezgin, adını Onur koyduğu bebeği sağlıklı bir şekilde kucağına aldığını duyuran bir paylaşımda bulundu. MÜKREMİN GEZER VE HASTANE YÖNETİMİ HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATILDI Paylaşımın altına kısa sürede milyonlarca yorum yağarken, Gezgin'e yardımcı olan sağlık personeli ve hastane yönetimine de tepki yağdı. Gelen şikayetlerinin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Mükremin Gezer ve hastane personeli hakkında hayasızca hareketler ve teşhircilik suçundan soruşturma başlattı.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: Murat Karayılan’ın özel görev verdiği iki terörist görevi yerine getiremeden Ağrı Doğubayazıt’ta bugün sarı torbaya girdi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Murat Karayılan’ın özel görev verdiği iki terörist, görevi yerine getiremeden Ağrı Doğubayazıt’ta bugün, sarı torbaya girdi. Emniyet İstihbarat, PÖH ve Jandarma'daki kahramanlarımıza tebrikler" ifadelerine yer verdi. Amerika'nın yakında Karayılan için de bir taziye yayınlayacağının altını çizen Soylu, "Şehit Emre Dokumacı, kanın yerde kalmadı. Ruhun şad, makamın ali olsun. Allah bizi şehitlerimize mahcup etmesin" dedi. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1555506117517737984?s=21&t=6aNpp-kTO78jvDSU-R4uxg

1 yıl önce

Kimler kimlerle beraber! Kemal Kılıçdaroğlu darbeden yargılananların aileleriyle doğum gününde

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi davasında tutuklanan Tayfun Kahraman’ın kızı Vera’nın doğum gününe katıldı. Kılıçdaroğlu, Gezi tutuklusu Çiğdem Mater ile Mine Özerden’in annesi Halide Özerden’in de doğum günlerini kutladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi tutuklularının alileri ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu’na CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da eşlik etti. https://twitter.com/kilicdarogluk/status/1555865429767331840?s=21&t=kgD1lrdRdh4gEAIhjulDCQ Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabında; şu açıklamayı yaptı: “Bugün Gezi rehini Tayfun Bey’in güzel kızı Vera’nın doğum günü, hep birlikte kutladık. En büyük hediyemiz, onu babasına kavuşturmak… En kısa zamanda olacak inşallah. Bu vesileyle bir başka rehin olan Çiğdem Mater’in ve sevgili Halide Özerden’in de doğum gününü kutluyorum.”

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10