09 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

İBB'den adrese teslim ihale! HDP'li Önder'in damadına 26 milyon liralık ihale

CHP yönetimindeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 'adrese teslim' ihalelerine bir yenisi daha eklendi. Terör örgütleriyle bağlantılı yüzlerce kişiye iş sağladığı ortaya çıkan İBB, ittifak ortakları HDP'nin eski vekili Sırrı Süreyya Önder'in damadı Emre Abay'ın şirketine üç farklı ihale verdi. ÜÇ FARKLI İHALEYE 26 MİLYON LİRA İBB iştiraklerinden olan Kültür A.Ş. üzerinden yapılan 2 milyon 862 bin 700 TL, 8 milyon 85 bin TL ve 15 milyon 89 bin 50 TL'lik ihalelerle, Abay’ın sahibi olduğu Karbonat Reklam Hizmetleri, toplamda 26 milyon lira kazanacak. NURETTİN CANİKLİ DE KİRLİ 'İHALE' AĞINI İFŞA ETMİŞTİ AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Nurettin Canikli, geçtiğimiz hafta TBMM'de yaptığı konuşmada, İBB'deki ihalelerin nasıl peşkeş çekildiğini anlatmıştı. Canikli, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi 1 Temmuz 2019 ile 21 Kasım 2021 arasında toplam 11 bin 415 ihale yapmış. Bu ihalelerin bin 624 tanesini açık ihale yöntemiyle gerçekleştirmiş. 9 bin 791 kapalı, pazarlık veya davetiye yöntemiyle yapılmış. Ancak açık ihale yöntemiyle yapılan bin 624 ihalenin, 804 tanesini belediyenin şirketleri almış" demişti.

2 yıl önce

Ülke genelinde 'Zehir-2' operasyonu başlatıldı! 563 adrese operasyon…

Bakanlıktan yapılan açıklamada, KOM birimlerince "merdiven altı" olarak tabir edilen koşullarda yasa dışı üretilen ve zehirlenmelere sebebiyet veren sahte/kaçak alkollü içki ile mücadele çalışmaları kapsamında başta "Zehir" ve "Alkol" olmak üzere birçok operasyonun gerçekleştirildiği hatırlatıldı. Halk sağlığının korunması amacıyla sahte içki üretiminin yapıldığı yasa dışı imalathaneleri deşifre etmek ve satılan sahte/kaçak içkinin tüketiciye ulaşmasını engellemek amacıyla KOM koordinesinde 81 ilde "Zehir- 2" operasyonun başlatıldığı vurgulandı. Operasyon kapsamında, ülke genelinde yasa dışı imalathane ve depo olarak kullanılan, yetkisiz etil alkol satışı yapılan 563 adreste arama yapıldığı kaydedilen açıklamada, ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarınca haklarında gözaltı kararı bulunan çok sayıda şüphelinin de gözaltına alındığı belirtildi. Açıklamada, KOM Daire Başkanlığı koordinesinde ülke genelinde eş zamanlı gerçekleştirilen "Zehir" ve "Zehir-2" operasyonlarında yaklaşık 1000 adreste arama yapılarak 100 den fazla şüphelinin gözaltına alındığı bildirildi.

2 yıl önce

İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, yılbaşında yeni bir kısıtlama veya kapanmanın söz konusu olmadığını açıkladı

Tüm dünyayı etkisi altına alan Omicron varyantı nedeniyle yaşanan vaka artışlarına dikkat çekerek yeni yıl öncesi uyarılarda bulunan İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, genel anlamda Nisan-Mayıs aylarından beri "yatay" seyreden, yönetilebilir bir salgın süreci yaşansa da, Omicron nedeniyle Avrupa'da hızla artan vaka sayılarının bir süre sonra İstanbul ve Türkiye'ye de yansıyacağına işaret ederek önemli uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Memişoğlu, korku ve panikle değil, "kişisel tedbirle" bu süreçlerin daha kolay atlatılabileceğini söyleyerek, "Şimdiye dek üç tane ciddi yükselişten sonra, şu anda İstanbul'da da Türkiye'de de vaka sayıları belli bir seviyede ve kontrol altında devam ediyor. Tabii bu, insanlarımızda biraz rahatlamayı da beraberinde getirdi. Özellikle aşının da etkisiyle, insanların özgüveni arttı. Maske mesafe konusunda gevşeme yaşıyoruz. Bu konuda bir rehavet yaşamamamız lazım. Çünkü görüyoruz ki Omicron'dan sonra, ki bulaşıcılığı çok yüksek, özellikle Avrupa ülkelerinde, İngiltere, Almanya ve Fransa'da vaka sayılarında ciddi artışlar var. Bu ciddi artışlar eskisi gibi ölüm veya yoğun bakıma yatışlara çok yansımasa da maske, mesafe ve aşılanma konusunda hassasiyet göstermemiz gerekiyor" dedi.  "İSTANBUL AŞI HARİTASINDA MAVİYE DÖNDÜ" Toplumun pandemi kurallarına uyumundan genel anlamda memnun olduğunu söyleyen Prof. Memişoğlu, toplumdan son zamanlarda özellikle kapalı alanlarda maskeyi mümkün olduğu kadar kullanmaları ve mesafe ile beraber pandemiyle mücadeleye katkı vermelerini beklediğini ifade etti. Prof. Dr. Memişoğlu, "Aşı konusunda da toplumumuz aslında uyum gösteriyor. İstanbul'da geçen hafta itibariyle çift doz aşılanma oranı yüzde 75'e ulaştı. Bütün İstanbullar'a teşekkür ediyorum bunun için. Rapel ya da tekrar dozu gelen vatandaşlarımızdan, aşılarını yaptırmak konusunda hassasiyet görüyoruz. Yani ek dozlarını yaptırma konusunda da vatandaşlarımızın hastanelerimize başvurularında yoğun talep var. Ama nasıl ki kışın gripten daha çok korunuyorsak, eğer kişi kendisini kötü hissediyorsa, şüphesi varsa, lütfen toplu alanlara, özellikle de yılbaşında, kalabalık ortamlara girmesin. Bu, hem kendileri hem de çevresinin sağlığı için önemli" şeklinde konuştu.  "KARARLAR VAKA SAYILARINA GÖRE ALINIYOR" İstanbul'da yılbaşı için herhangi bir kapanma ya da kısıtlama planlamasının olmadığını söyleyen Prof. Dr. Memişoğlu, toplumun pandemi kültürüne, bilince ulaştığına inandığını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Herkesin kısıtlaması veya kontrolünü, kendisinin yapabileceğine ve bunun bilincinde olduğuna inanıyorum. Bir kısıtlama ya da yasaklama şu anda söz konusu değil. Ama tabii ki vaka sayıları da kontrol edilerek bu kararlar veriliyor. Şu bilinsin ki özellikle Avrupa'daki yükselişlerden bir süre sonra İstanbul ve Türkiye'de de vaka sayılarında bir yükseliş oluyor. Bizim sağlık sistemimiz de, bizler de buna hazırlıklıyız. Panikle, korku ile değil; tedbirle de bu işin üstesinden geleceğimizin bilinmesini istiyorum. O nedenle de herkesin kişisel olarak tedbirlerine dikkat etmesi gerektiğine inanıyorum"  "TÜRKİYE KENDİ AŞISINI YAPAN 9'NCU ÜLKE" Yerli aşı Turkovac'ın önümüzdeki günlerde Şehir Hastanelerinde uygulanmaya başlanacağı müjdesini de veren Prof. Dr. Memişoğlu, Türkiye'nin kendi aşısını üreten dünyadaki 9'ncu ülke olduğuna da dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Turkovac, Türkiye'nin bilim dünyasında da yerinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Dünyada kendi aşısı olan 9'uncu ülkeyiz. Bilim insanlarımıza, bu aşıda emeği geçen bütün paydaşlara teşekkür ediyorum. Şu  anda seri üretime de başlandı ve dağıtımı yapılıyor. İstanbul'da da inşallah çok yakın zamanda Turkovac aşısını vatandaşlarımıza uygulamaya başlayacağız. Kendi aşımız, bu aşıyı uygulamaktan bir vatandaş, bir Türk sağlıkçısı olarak gurur duyuyorum. Toplumumuzdan da bu aşıyı yaptırabileceğini, rapel doz olarak da yaptırabileceklerini bilmelerini istiyorum ve şehir hastanelerimize bekliyorum"  "SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZIN KIYMETİNİ BİLELİM" İstanbul'da yoğun bakım yoğunluğunun Kovid dışı vakalar nedeniyle olduğunu bir kez daha vurgulayan Prof. Dr. Memişoğlu, sağlıkta şiddet konusunda da vatandaşlardan hassasiyet beklediğini söyledi. Memişoğlu, "Kovid ile alakalı bir yoğunluğumuz yok yoğun bakımlarda şu anda. Ama ertelenmiş ya da ötelenmiş, pandemiden dolayı bekleyen sağlık hizmeti ile ilgili bir talep artışımız var. İnsanlarımızda özellikle aşılanmayla birlikte hastaneye gitme çekincesi kalktığı için, daha güvende hissettikleri için, özellikle pandemiden dolayı öteledikleri sağlık hizmeti taleplerinde ciddi bir artış var. Biz bunu yönetmeye çalışıyoruz tabii ki. Ama toplumumuzdan da sağlık çalışanlarına ve bizlere anlayış göstermelerini bekliyoruz. Sağlık çalışanlarımıza sahip çıkmasını istiyoruz. Sağlık hizmetlerimiz şu anda dünyada Türkiye'nin marka değeri haline gelmiş durumda. Özellikle şiddet veya uygun olmayan davranışlar konusunda, vatandaşlarımızın da hassasiyet göstermesini bekliyoruz. Bu hassasiyeti göstermeyenleri de toplumsal olarak uyarmasını istiyoruz. Biz ülke olarak vatandaşlarımıza gerçekten iyi bir sağlık hizmeti sunuyoruz"

2 yıl önce

Adli sicil şartını kaldırtan bakın kimmiş? İki yıllık boşluk, kadroları doldurmaya yetti

trhaber.com’un haberine göre; CHP, İstanbul Büyükşehir Belediyesi hakkında 'terör teftişi' başlatmasına tepki gösteriyor. Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, istihdam edilen örgüt üyelerinin 'sicillerinin temiz olduğunu' iddia ederek hükümete "Adli sicil kaydını siz verdiniz" diyor. İmamoğlu bunları söylerken terör örgütü ilişkili 557 kişiyi 'yasal boşluklardan faydalanarak' işe almış olduğunu gizliyor.  O YÖNETMELİK YÜRÜRLÜKTEYDİ Belediyeye girişlerde 2019 yılına dek uygulanan 'güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması' şartı, CHP'li milletvekillerinin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından iptal edilmişti. 2000 yılı şubat ayında Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konan Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği, CHP'nin yerel seçimlerden önce AYM nezdindeki girişimleriyle birlikte yürürlükten kaldırıldı. Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç başta olmak üzere CHP'li 114 milletvekili, konuyu AYM'ye götürerek yönetmeliğin iptalini istedi. AYM SKANDAL BİR KARAR VERDİ CHP'nin başvurusunu alan AYM ise skandal bir karar verdi. Güvenlik soruşturmasını 'kişisel verilerin gizliliğini ihlal' kapsamında değerlendiren Yüksek Mahkeme, belediyeye girişlerde bu yönetmeliğin uygulanamayacağı hükmüne vardı. Karar 2019 Temmuz ayında alındı. Yerel seçimler sonrası yayınlanan kararın ardından İmamoğlu yönetimindeki CHP'li belediye, terör iltisaklı kişileri istihdam etmek için sınırsız bir özgürlüğe kavuşmuş oldu.  HÜKÜMET TEKRAR HAREKETE GEÇİYOR Belediyelerde PKK, DHKP-C, MLKP, MKP ve FETÖ varlığının giderek artmasıyla kamuoyundan yükselen tepkilerin ardından hükümet, AYM'nin iptal ettiği kanunu yeniden gündeme getirdi. TBMM'ye yasa taslağı olarak sunulan 'Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu', CHP'li vekillerin yoğun itirazlarına rağmen AK Parti ve MHP'nin çabasıyla kabul edilerek yasalaştı. Kanun 17 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete'de yayınlandı.  CHP YİNE İPTAL İSTEDİ ANCAK AYM BU KEZ FARKLI DAVRANDI CHP bu kanunu da Anayasa Mahkemesi'ne taşımayı ihmal etmedi. Ancak ilginçtir ki, 2019 yılında verdiği karara aksi yönde hareket eden AYM, kanunun iptali talebiyle yapılan başvuruyu bu kez reddetti. Ret kararı 3 Aralık 2021 tarihinde açıklandı. Ancak iş işten geçmişti. AYM'nin 2019'daki hatalı hükmüyle birlikte yaklaşık 2 yıl boyunca işe alımlarda oluşan 'güvenlik açığı'nı CHP sonuna kadar kullandı. 33 bin personel alımı yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bunlardan 14 binini İçişleri Bakanlığı'na bildirdi. Bu 14 bin kişiden 557 kişinin terör örgütleriyle bağlantılı olduğu ortaya çıktı. FETÖ irtibatlı kişi sayısı henüz netleşmezken, kalan 19 bin kişilik liste İBB tarafından henüz İçişleri'ne iletilmedi. İstanbul haricindeki diğer belediyelerde durumun ne olduğu şimdilik bilinmiyor. 

2 yıl önce

Liyakat diyenlerin yaptıklarına bakın! AK Partili Tevfik Göksu: Moskova’da kar eğitimi alan kadro İBB’den tasfiye edildi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) AK Parti Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, kar krizine ilişkin açıklamalarda bulundu. A Haber'in Sebep Sonuç programında Melih Altınok'un sorularını yanıtlayan Tevfik Göksu, İBB'nin kurumsal kapasitesinin bertaraf edildiğini söyledi. İBB'nin İstanbul'da krize neden olan kontrolsüz çalışmalarının ardından konuşan Göksu, eski başkan Kadir Topbaş'ın faaliyetlerini hatırlattı. "KADİR AĞABEY, KARLA MÜCADELE İÇİN MOSKOVA'DA EĞİTİME GÖNDERDİ" Karla mücadele için Topbaş'ın personelleri yurt dışına eğitime gönderdiğine dikkat çeken Göksu, "Bakın rahmetli Kadir Ağabey bu karla mücaele için ne yapmıştı biliyor musunuz? Büyükşehir Belesiyesi'nin ilgili birimlerinden elemanları seçti. Moskova'ya eğitime gönderdi. Moskova'ya eğitime gidenlerle telefonla konuştum. Hepsi tasfiye edildi biliyorsunuz." ifadelerini kullandı "BÜTÜN. HAFIZA BERTARAF OLDU" CHP'nin, kendilerinden olmayana kullanılacak bir araç olarak baktığına dikkat çeken Göksu, "CHP'nin temel zihniyeti ötekileştiricidir. Kendi rozetini taşımıyorsanız ağzınızla kuş da tutsanız, kurumsal kapasiteniz ya da bireysel kapasiteniz ne kadar nitelikli olursa olsun siz CHP'linin gözünde kullanılacak bir araçsınız. Bütün o hafıza, bertaraf oldu gitti." dedi.

2 yıl önce

Kolpadan reklam çalışmalarına son hız devam! İmamoğlu rögar mazgallarını temizletmeden Bodrum’a tatile gitmişti!

https://twitter.com/ekrem_imamoglu/status/1494197154100961280?s=21 2019 yılında İstanbul'da meydana gelen sel felaketinde sokaklar nehire dönerken, bir çok iş yerini su basmış ve bir vatandaş hayatını kaybetmişti. Yaşanan bu gelişmeler esnasında Bodrum'da tatilde olan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu vatandaşın tepkisini çekmişti. İhale iptal edildi, rögarlar temizlenmedi Öte yandan; Yaşanan sel felaketinde önemli payın İmamoğlu'nun rögar mazgallarını temizlemek ve yağmurlara hazırlık için yapılan ihaleyi iptal etmesi olduğu iddia edilmişti. https://twitter.com/umutmurare/status/1163065768134742017?s=21 https://twitter.com/genelgundem/status/1163895968388898821?s=21

2 yıl önce

Halk TV sunucusu Kadri Gürsel: Ukrayna'yı işgale verilecek en iyi cevap Türkiye'de iktidar değişikliğidir

CHP'ye yakın televizyon kanalı Halk TV'de Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı değerlendirildi. Konuyu Türkiye'ye bağlayan sunucu Kadri Gürsel, işgale en iyi cevabın Türkiye'de iktidar değişikliği olacağını öne sürdü.

2 yıl önce

Prof. Dr. Çağrı Erhan: Montrö açık kapı bırakmıyor, yetki tamamen Türkiye'ye ait

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik başlattığı askeri harekat sonrası en çok merak edilen konuların başında Montrö Anlaşması'nın hükümleri ve sürecin nasıl ilerleyeceği geliyor. Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi ve Altınbaş Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, Milliyet'e Montrö Sözleşmesi'ni değerlendirdi: Sözleşme açık kapı bırakmıyor. Montrö'ye göre savaş ve barış durumlarındaki uygulamalar farklı, Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin durumu diğer ülkelerden farklı olarak net olarak belirtilmiş. Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelerin büyük savaş gemileri veya uçak gemilerini Karadeniz'e sokamayacakları güvence altına alınmıştır. BAĞLAMA YERİ KRİTER Savaş olarak tanımlanan durumda savaşan devletlerin savaş gemilerinin Boğazlar'dan geçemeyeceğini ancak savaşa katılmayan Karadeniz'e kıyıda ülkelerin ise barış zamanında olduğu gibi gemilerini geçirebileceğini dile getiren Prof. Dr. Erhan, "Ancak bağlama limanından ayrılan ve geçici görevle Suriye açıklarına giden savaş gemileri, tekrar limanlarına dönebilir. Ancak bağlama limanı Baltık Denizi olan bir gemi ise mevcut durumda Boğazlar'dan geçemez. BM Güvenlik Konseyi'nden karar çıkması durumunda veya Türkiye'nin askeri yardım antlaşması varsa gemilerin geçmesine müsaade edebilirler" diye konuştu. 21 GÜNLÜK SÜRE "Montrö Anlaşması'na göre Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkeler savaş gemilerini Boğazlar'dan geçirmek için 15 gün önce Türkiye'ye başvurup izin almak zorunda" diyen Prof. Dr. Erhan, şu bilgileri paylaştı: "Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin ise 7 gün önceden geçiş izni almaları gerekir. ABD, İngiltere, Fransa gibi Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelerin Boğazlar'dan Karadeniz'e geçirebileceği savaş gemilerinin 8 bin ton ağırlığını geçmemesi gerekir. Montrö'ye göre Boğazlar'dan geçen savaş gemileri 21 günlük süre sonunda Karadeniz'den çıkması gerekir. Bunu yaparken sadece İstanbul Boğazı'ndan değil, Marmara ve Çanakkale Boğazı'nı da geçerek çıkış yapma zorunluluğu vardır. 21 günlük süreden sonra yeniden izin alarak giriş yapılabilir. ABD, İngiltere, Fransa gibi Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkeler insani amaçla bile olsa Boğazlar'dan uçak gemisi ve büyük destroyerlerini geçiremez. 'SAVAŞTA YETKİ BİZDE' Montrö Sözleşmesi'ne göre Türkiye'nin içinde bulunduğu bir savaş durumu veya yakın savaş tehdidinde Boğazlar'ın denetim yetkisi tamamen ülkemize ait. Türkiye, savaşa girmesi durumunda Boğazlar'ı istediği gibi geçişe açıp-kapama hakkına sahip. Böyle bir durumda istediğimiz ülkenin gemilerini geçirip, geçirmeme yetkimiz bulunuyor. Aynı şekilde bir ülkeye ültimatom verilmesi durumunda Boğazlar'dan geçiş ve yetki tamamen Türkiye'nin denetiminde olur. NATO üyesi ülkelerin Boğazlar'dan geçişiyle ilgili bir hüküm bulunmuyor. Ancak NATO'nun bir müdahelesi olur ve Türkiye'de bu müdahalenin içinde yer alırsa Boğazlar konusunda yetki meselesi Tükiye'nin lehinde gelişir." KARADENİZ'E KIYISI OLAN ÜLKELER - Türkiye, Rusya, Ukrayna, Bulgaristan, Romanya, Gürcistan - Türkiye, Bulgaristan, Romanya ise hem Karadeniz'e kıyısı olan hem de NATO üyesi ülkeler '3. DÜNYA SAVAŞI ÇIKMAZ AMA RUSYA DAĞILIR' Nükleer savaş ya da 3. Dünya Savaşı çıkmasına ihtimal vermediğini de sözlerine ekleyen Prof. Dr. Erhan, "3. Dünya Savaşı çıkmaz, bunun adı 'Dünya ile Rusya Savaş' olur. Rusya'nın, Belarus dışında müttefiki yok. Çin bile Rusya'nın arkasında durmaz. Putin'in daha akıllı hareket edeceğini ve tüm dünyayı karşısına almaya devam etmeyeceğini düşünüyorum. Putin mevcut politikasını sürdürürse, Rusya dağılır, dümdüz olur" değerlendirmesini yaptı.

1 2 ... 6 7 8 9 10 11 12 ... 28 29