14 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

Kremlin Sözcüsü: Moden siyasi dünyada Erdoğan gibi çok az kişi var!

Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimi farklılaşarak devam ederken Cumhurbaşkanı Erdoğan, ne iki taraftan ne de Karadeniz barışından vazgeçmiyor.  PESKOV, RUS DEVLET TELEVİZYONUNDA TÜRKİYE'NİN POLİTİKASINI DEĞERLENDİRDİ Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rus devlet televizyonuna verdiği röportajda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Peskov, Rusya’ya uygulanan ambargoların ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in imzaladığı kararname doğrultusunda Rusya’ya dost olmayan ülkeler listesinde yer alan ülkelere Rus gazının satışının ruble ile yapılması kararının gerekçelerini aktardı. Peskov, “Neler oldu? Yaptırım coşkusu, çılgınlığı görüyoruz, tarihin en büyük yaptırım yükü şu anda Rusya’ya düşüyor. Bunun yanı sıra bildiğiniz üzere başka ülkelerde bulunan döviz rezervlerimize el konuldu. Gaz ödemelerinin ruble ile yapılması kararı Rusya’nın sahip olduğu dolar ve euro cinsinden paralara el konulmaması için alındı” ifadelerini kullandı. Kendilerine karşı alınan bu kararların batılıların para birimi euro ve dolara ait güveni sarstığına işaret eden Peskov, “Bu süreç durdurulamayacak artarak devam edecek” dedi. RUBLE KARARI Aldıkları kararın ardından batılı ülkelerin gaz ödemelerini ne şekilde yapabileceğini tarif eden Peskov, “Aslında sözleşmelerde belirtilen aynı birimlerle euro olarak ödeme yapacaklar. Bununla birlikte nihai ödeme euro karşılığında Rus rublesi satın alınarak, satıcı Gazprom’a ruble olarak aktarılacak. Bu şimdilik bir sistem prototipidir. Fakat gelecekte yeni ürün gruplarına da yayılacağından ve dış ticaret ilişkilerimizde giderek daha fazla yer kaplayacağından şüphem yok” dedi. 'RUSYA, AVRUPA'DAN DAHA BÜYÜK' Batılı ülkeler tarafından Putin’e karşı alınan yaptırımlar ile ilgili konuşan Peskov, birkaç yıl önce böyle bir şeyin söz konusu bile olamayacağını söyleyerek, “O zamanlar devlet başkanlarına yaptırım uygulanabileceğini hiç kimse hayal bile edemezdi. Böyle bir şey olamaz. Bu mantığın sınırlarını aşıyor. Devlet Başkanımıza da yaptırım uygulamaları, her türlü saçmalığı yapabileceklerini gösteriyor” dedi. Yine batılı ülkelerin kendisine ve çocuklarına yönelik yaptırım kararlarına özellikle çocuklarının çok şaşırdığını ifade eden Peskov, “Dürüst olmak gerekirse şaşırdım. Özellikle çocuklar için şaşırdım. Çocuklar benden daha çok şaşırdı. Ancak ülkemize karşı atılan dostane olmayan adımların en iyi teyidiydi” ifadelerini kullandı. Batılı ülkelerin Rusya’ya yönelik yaptırımlarından gelecekte vazgeçeceğini söyleyen Peskov, “Rusya için tam anlamıyla izolasyon modern dünyada ve teknolojik olarak imkansız. Dünya, Avrupa’dan daha büyük. Rusya ise Avrupa’dan daha büyük. Ama er ya da geç diyalog kurmamız gerekecek” ifadelerini kulandı. MODERN SİYASET DÜNYASINDA ERDOĞAN GİBİ ÇOK AZ İNSAN VAR Sözlerinin devamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için her zamankinden farklı ve samimi açıklamalarda bulunan Peskov, Erdoğan’ın tavırları ve siyasi duruşunu överek, “Elbette herkes ABD’lilerin korkunç baskısı altında. Tüm ülkeler egemen konumlarını net bir şekilde belirleyecek gücü bulamıyor. Örneğin bu açıdan diğer ülkeler Türkiye gibi değil. Türkiye ile fikir ayrılıklarımız var elbette, fakat bununla birlikte Türkiye çıkarlarına göre hareket ediyor ve gerektiği yerde açıkça ‘evet’ ya da ‘hayır’ diyebiliyor. Bu açıdan elbette modern siyasi dünyada Erdoğan gibi çok az insan var” dedi. Peskov, muhtemel Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ve Putin görüşmesine değinerek, “Rusya-Ukrayna müzakereleri açısından ortaya konulan yoğun çabalar sonucunda somut bir belgenin imzalanması aşamasına geleceğimizi ve bunun durumun normalleşmesi için önemli bir adım olacağını umuyorum” dedi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: "Türk Polis Teşkilatı dünyada birçok ülkeye ders veriyor"

Ankara Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde, personelle iftar yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyaya umut olduğunu söyledi. Soylu, Türkiye'nin iyi eğitimli ve devletine bağlı güçlü bir polis teşkilatı olduğunu dile getirerek, "Polis teşkilatımız çok sınav verdi ama hamdolsun hiçbirinde sınıfta kalmadı" dedi. "104 bin kişi uyuşturucudan cezaevinde" Uyuşturucuya karşı güçlü mücadele verildiğine dikkati çeken Soylu, "15 Temmuz tarihinde cezaevinde uyuşturucudan 35 bin kişi vardı, bugün 104 bin kişi var. Yani çocuklarımızı bu beladan, bu musibetten korumak için büyük mücadele ortaya koyan güvenlik güçlerimiz var" diye konuştu. Türk Polis Teşkilatının, suç ve suçlulara karşı dünyaya örnek olabilecek bir mücadele verdiğini belirten Soylu, "Ankara'da 15 Temmuz'dan önce günlük yaklaşık 30-35 evden hırsızlık vardı, bugün bu sayı 2'ye, 3'e kadar düştü. Trafikteki arkadaşlarımız, ortaya koydukları politikalar ve projelerle birlikte 100 binde 13'lerde olan trafikteki ölümü, 100 binde 6'lara kadar düşürdüler" bilgisini paylaştı. Soylu, aile içi ve kadına karşı şiddetle mücadele programını başlattıklarını hatırlatarak, "Türkiye'nin her tarafından binin üzerinde arkadaşımız bu konuda sıkıntıyla karşı karşıya kalan ne kadar kadın varsa, onları kendi ailesi olarak görüp tek tek takip eden bir sorumluluğu gerçekleştiriyorlar. Kadına karşı cinayetlerde de önemli derecede düşüş var ama bu bize yetmiyor. Bir tanesi bile bizim hem vicdanımızı hem sorumluluğumuzu hem de görev anlayışımızı etkiliyor" sözlerini sarf etti. "Türk Polis Teşkilatı dünyada birçok ülkeye ders veriyor" Organize suç şebekelerine ve bilişim suçlarına karşı da başarılı bir mücadele verildiğini söyleyen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Siber suçlarla mücadelede, Türk Polis Teşkilatı dünyada birçok ülkeye ders veriyor. Bir taraftan kendi haberleşme programını kullanan, bir taraftan kendi yüz tanıma programını yapabilecek kabiliyete erişen ve çok başarılı şekilde bunu sağlayan, kendi 'drone'unu, mini İHA'sını imal edebilecek kabiliyeti ortaya koyan, en iyi yazılımları gerçekleştirebilme kabiliyetine sahip bir Türk Polis Teşkilatı var. Ülkemizin, milletimizin yüz akısınız, 177 yıllık Türk Polis Teşkilatının da yüz akısınız. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum, her birinizi kutluyorum." Bakan Soylu, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) yaptığı araştırmalarda halkın en çok memnun olduğu hizmetler arasında asayişin ilk sırada olduğuna işaret ederek, "Bu bizim için milletimizin ödülüdür. Bu seviyeyi hiç düşürmememiz lazım. Suçluya karşı kanunların verdiği imkanlar çerçevesinde mücadelemizi en güçlü şekilde yapacağız, acımayacağız ancak vatandaşımıza karşı da yarı belimize kadar eğileceğiz, hürmetkar ve müşfik olacağız" değerlendirmesinde bulundu. İftara, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ve Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz da katıldı.

2 yıl önce

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Savaşı sonlandırmak için sarf ettiğimiz çabaları tüm dünya biliyor

Çavuşoğlu, Adana Valiliğini ziyaret etti, Vali Süleyman Elban ile basına kapalı görüştü. Daha sonra MHP Adana İl Başkanlığına da basına kapalı ziyarette bulunan Çavuşoğlu, burada İl Başkanı Bünyamin Avcı tarafından karşılandı. Bakan Çavuşoğlu, AK Parti İl Başkanlığını ziyaretinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileterek, misafirperverliği için herkese teşekkür etti. Adana'da birlik ve beraberlik olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Cumhur İttifakı içindeki uyum sadece Adana için değil, ülkemiz ve geleceğimiz için de önemli. MHP İl Teşkilatını da ziyaret ettik. Bir ilde uyum, birlik, beraberlik varsa herkes mutlu, huzurlu olur ve yapılan işler de bereketli olur. Adana'yı diğer illerin de örnek alması gerekiyor. Antalya'da da öyle, çok şükür bu uyum var." diye konuştu. Çavuşoğlu, birlik ve beraberliğin ülke için de önemli olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Ülkemiz ne kadar güçlüyse biz dünyada o kadar sözü geçen, dinlenen bir ülke oluruz. Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde her alanda olduğu gibi dış politikada da proaktifiz. Girişimci, insani, sahada ve masada aktif diplomasi diyoruz. Bu sözle olacak şey değil. Bugün, girişimci olmak demek dünyanın her yerinde inisiyatif almak demektir. Çıkarınız neredeyse orada gidip faal olmak demektir. 254 misyonumuzla dünyada en çok misyona sahip 5. ülkeyiz dünyada. Birçok ülke misyonlarını kapatırken biz her yerde büyükelçilik açıyoruz. Aynı şekilde insani politika ne demek; mazlumların yanında olmak. Siz güçlüyseniz mazlumlara elinizi uzatabilirsiniz, umut olabilirsiniz. Bugün, yakın coğrafyamız değil, dünyanın her yerinde umut Türkiye ise bu hem Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde bu anlayışımızdan dolayı hem de o beklentileri karşılama gücümüz ve kapasitemizden dolayıdır." "Konjonktürel olarak enflasyon yüksek" Kolay bir coğrafyada yaşamadıklarını, dünyadaki çatışmaların ve savaşların yüzde 60'ının bu coğrafyada olduğunu anlatan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunları çözmek için inisiyatif almamız, girişimci olmamız lazım. Aynı şekilde dünyada dengeler nasıl değişiyor? Biz, bu değişen dengeler karşısında kendimizi nerede konumlandıracağız? Bu değişime ayak uydurabilecek miyiz? Ekonominin gücü nereye gidiyor? Bu önümüze çıkan fırsatlardan nasıl faydalanacağız, bunları nasıl değerlendirmemiz lazım? İşte Kovid-19 ile beraber gıda güvenliği başta olmak üzere bir arz talep sorunu var dünyada. Burada biz nasıl bir güç, merkez olabiliriz? Aynı zamanda kendi ekonomimizi de düzeltmemiz lazım. Konjonktürel olarak enflasyon yüksek, bununla mücadele etmemiz lazım ve ekonomi kurmaylarımız ciddi çalışmalar yapıyor ama tüm dünyada ciddi rekor artışlar var. Amerika son 40 yılın en yüksek enflasyonunu yaşıyor, Avrupa ülkeleri başta Almanya olmak üzere öyle. Her yerde var, bizde de olsun demiyoruz. Biz daha önceki krizlerin bizi teğet geçtiği gibi bu krizin de kısa sürede çözülmesi için Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde çalışıyoruz ama ekonomi demek bugün küreselleşme ortamında sadece kendi içinizdeki dinamiklerle yürütülen bir alan değil." Çavuşoğlu, ihracatta rekor artışlar yaşandığını anlatarak, "Diğer taraftan ekonomik büyümemiz dünyada gıpta edilecek bir seviyede. Ekonomik göstergelere baktığımız zaman bir tek bizim sorunumuz kurdaki dalgalanma, onu bir yere oturttuk. Şimdi yüksek enflasyon, onu da çözmemiz lazım, ona çalışıyoruz." dedi. "Rusya-Ukrayna savaşında ateşkes için çalışmaya devam ediyoruz" Bakan Çavuşoğlu, Rusya-Ukrayna savaşına da değinerek, şunları ifade etti: "Artan önem ve rolümüzden dolayı biz Ukrayna savaşı başta olmak üzere var olan sorunları çözmek için gayret sarf ediyoruz. Samimi, ilkeli, doğruya doğru, yanlışa yanlış, diğer taraftan adım atılması gerekiyorsa adım atıyoruz, ön alınması gerekiyorsa ön alıyoruz. Rusya-Ukrayna savaşını sonlandırmak için sarf ettiğimiz çabaları tüm dünya biliyor. Şu ana kadar bir ilerleme, bir mesafe katedildiyse bu bizim katkılarımız sayesinde oldu. Özellikle İstanbul toplantısında oldu ama sahada şartlar kolay değil. Bir taraftan insanlık dışı görüntüler diğer taraftan birçok aktör var, olumlu olumsuz aktörler var. Mariupol'deki savaş ve o doğuya odaklanan bir Rusya. Biz tüm zorluklara rağmen bir ateşkes için çalışmaya devam ediyoruz, etmemiz lazım. Diğer taraftan savaşın etkileri nedir, bize etkisi ne olacak bunu da minimum düzeyde tutmamız lazım. Her kriz, her savaş da fırsatçılık anlamında söylemiyorum ama dünyanın doğası, tabiatın doğası böyle fırsatlar da ortaya çıkarır. İşte bu bize olan olumsuz etkisini minimum tutmak için tüm kurumlarımızla çok çalışıyoruz." Savaşın insani boyutunu ihmal etmediklerini vurgulayan Çavuşoğlu, Türk vatandaşlarının yanı sıra Kırım Tatarlarını, Ahıska Türklerini Türkiye'ye getirirken, Azerbaycanlı, Kazak, Kırgız, Türkmen ve Afrikalı dahil birçok ülkenin vatandaşının da Ukrayna'dan çıkarılmasına katkı sağladıklarını belirtti. Çavuşoğlu, "İnşallah bu savaşı da en kısa zamanda ateşkesle kalıcı bir barışla sonlandırırız. Kolay değil, bu zaman alacak ama pes etmeden çalışmamız lazım başka da çaremiz yok. Yaptırımlar ve diğer konularda da ilkeli bir politika izliyoruz. Montrö Sözleşmesi'ni harfiyen uyguluyoruz, 'onun yararına, bunun aleyhine' diye düşünmüyoruz, hukuk hukuktur, sözleşme sözleşmedir. Bunu uygulamamız lazım diyoruz, uyguluyoruz. Şu ana kadar da herkesin takdirini topladık." ifadelerini kullandı. "Türkiye'nin önemini anlamaya başladılar" Çavuşoğlu, Rusya-Ukrayna savaşının Türkiye'yi farklı bir konuma getirdiğini anlatarak, "İzlediğimiz ilkeli politika, oynadığımız rol ve bu savaş başladıktan sonra Türkiye'nin önemini herkesin görmeye başlaması... Aslında bu rollerin birçoğunu biz daha önce oynuyorduk, Türkiye'nin önemini anlamaya başladılar. İnşallah geçici bir konjonktürel bir yaklaşım değildir bu çünkü biz Avrupa'ya ve tüm dünyaya önemli katkı sağlayan bir ülkeyiz." dedi. "Biz ne kadar içeride güçlü olursak o kadar da dışarıda güçlü oluruz. O kadar da masada sözümüz geçer." diyen Çavuşoğlu, şunları kaydetti: "İçeride güçlü olmanın da yolu çok çalışmak. Biz bugün ne kadar güçlüysek Türk devletleri de o kadar güçlüdür. Bizden medet umanlar o kadar güçlüdür. Bu bilinçle içerde de birlik beraberlik içinde olmamız lazım, yani teşkilatlarımız ne kadar güçlüyse AK Parti iktidarı o kadar güçlü olur, Cumhurbaşkanı'mız o kadar güçlü olur. Sizler ne kadar çok çalışırsanız o kadar başarılı oluruz, Cumhur İttifakı ne kadar güçlüyse Türkiye o kadar güçlü olur. Türkiye'nin ortaya koyduğu vizyona ülkemizi ulaştırmak için hangi çalışmaları yapmamız lazım buna odaklanmamız lazım. Bu doğrultuda yaptığımız her adımı milletimiz görür. İşte 2023 hedeflerimizin ötesinde 2053'e kadar Türkiye'yi nasıl bir merkez, hat, lojistik merkezi haline getireceğimizin ilk sinyallerini salı günü kabine toplantısından sonra Sayın Cumhurbaşkanı'mız millete sesleniş konuşmasında açıkladı. Hedefler koymamız lazım, işte bu hedeflere ulaşmak için de çalışmamız lazım." Programda, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu ve İl Başkanı Mehmet Ay da konuşma yaptı.

2 yıl önce

AK Parti'den 'Pençe-Kilit' mesajı: Mehmetçik dünyanın en meşru mücadelesini veriyor

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), Irak'ın kuzeyinde terör örgütü PKK’ya yönelik başlattığı ‘Pençe- Kilit Operasyonu"na ilişkin, "Mehmetçik dünyanın en meşru mücadelesini vermeye devam ediyor" açıklamasında bulundu. Çelik, sosyal medya hesabı Twitter'dan, "Dostluk ve barış isteyenler için Pençe Kilit harekatı bir güvencedir. Dünyada kimin itiraz ettiğine bakıyoruz, bunların ülkemizin ve bölgemizin kötülüğünü isteyenler olduğunu görüyoruz" paylaşımında bulundu. https://twitter.com/omerrcelik/status/1515971942263799812?s=21&t=9fKOY0n6NmXIkiKWu7LALw Çelik, operasyonun başladığı ilk saatlerde de, "Kahraman Mehmetçik’e selamlarımızı gönderiyoruz. Milletimizin duaları kahramanlarımızla..." diyerek askere moral ve destek mesajı yayınlamıştı.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: Hiçbir terör örgütü dünyada devlet kurmuş değildir

Soylu, Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanlığında, komando, polis ve güvenlik korucularıyla bir araya geldiği iftar programında, kahraman güvenlik güçleriyle ramazan ayının son gününde beraber olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Bugün, Cudi Dağı'nda şehit olan Jandarma Teğmen İsmail Can Akdeniz'in cenaze törenine katıldığını hatırlatan Soylu, Akdeniz'in kabrinin üzerini silah arkadaşlarının süslediğini belirtti. Bakan Soylu, "Yüzyıl sonra bu ülke için şöyle söylenecek; 21'inci asrın başında dünyanın işgal etmek istediği, Batı'nın işgal etmek istediği Türkiye'yi bu ülkenin insanları, bu ülkenin jandarması, askeri, polisi, korucusu, bu ülkenin devlet başkanı, cumhur reisi bütün dünyaya meydan okuyarak 'Topraklarımızı size vermeyiz.' diyerek bir destan yazdı. Bu destanın yazıcıları sizlersiniz." diye konuştu. Bütün kötülüklere ve dünyayı sömürenlere karşı güvenlik güçlerinin tarih yapıcı olduğuna işaret eden Soylu, eski Türkiye döneminde, "Amerika ne der, Batı ne der" diye bakıldığını söyledi. Bakan Soylu, Türkiye'nin büyük bir irade ve özgüvene sahip olduğunu vurgulayarak Eren Abluka ve Pençe-Kilit operasyonlarının başarıyla sürdüğünü hatırlattı. Güvenlik güçlerine, "PKK terör örgütünü tarihe gömen nesil olarak adlandırılacaksınız." diye seslenen Bakan Soylu, şehit olanların, gazilerin görevlerinin tamamlanacağını bildirdi. Bakan Soylu, "Bu defteri kapatmak durumundayız ve zorundayız. Bu defteri kapatacağız, etrafımızdaki coğrafyaya da biz huzur getireceğiz, işimiz çok. İlayı kelimetullah adına, zulüm yapanları engellemek adına, 'Demokrasi getireceğim' diye milletin namusuna göz dikenlere karşı işimiz çok." ifadelerini kullandı. 'Tuşimiya'yı Allah şahittir ki kevgire çevireceğiz' Türk milletinin, güvenlik güçlerini "Aslanlarım" diye sevdiğini kaydeden Bakan Soylu, "Hiçbir terör örgütü dünyada devlet kurmuş değildir. Onların sonu yok olmaktır ve yok edeceğiz. Onları yok etme madalyası sizin boynunuza takılacaktır, buna inancım tamdır. Cudi'yi, evlatlarımızın şehit olduğu Tuşimiya'yı Allah şahittir ki kevgire çevireceğiz. Onlara karşı intikam hissimizin soğuyacağını düşünenler aldanmaktadırlar. Üç aylık hamileyken eşini kaybeden ve 'Vatan sağ olsun.' diyen o yüce Anadolu kadınına hesabını veremeyiz, bu kadar basit." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güvenlik güçlerinin bayramını kutladığını bildiren Soylu, Erdoğan'ın her adımda güvenlik güçlerinin yanında olduğunu bilmelerini istediğini dile getirdi. Bakan Soylu, "Bizim bir tarafımız şefkat ve merhamettir, bir yüzümüz cemaldir, bir yüzümüz celaldir. Onun için teröriste karşı celal yüzümüzü, milletimize karşı, vatandaşa karşı cemal yüzümüzü göstermekle sorumluyuz." diye konuştu. Türk güvenlik güçlerinin her birinin ayrı ayrı destan yazdığını aktaran Soylu, güvenlik güçlerinin milleti birbirinden ayırmak isteyenlere fırsat vermediğini söyledi.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu İdlib’de: “Bu dünyanın nimetlerine aldanmayın. Müslümanlar büyük bir sınavdadır”

Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da video konferans yöntemiyle katıldığı "Bir Aradayız İdlib'in Yanındayız" kampanyası kapsamında AFAD koordinasyonunda sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle yaptırılan briket evlerin açılış ve anahtar teslim töreninde, herkesin Ramazan Bayramı'nı kutladı. İnsanlığın, mazlumun ve vicdanın sesi olan Recep Tayyip Erdoğan'dan selam getirdiğini belirten Soylu, "Burası sadece briket evlerin açılışının yapıldığı bir alan değildir. Burası, zenginliğin şımarttığı dünyaya karşı, mazlumların zulümle karşı karşıya kaldıktan sonra sesi çıkmayan dünyaya karşı, iki yüzlü dünyaya karşı itirazın olduğu ve hakkın sesinin yükseldiği alandır. Allah'ın, bizim dinimizin ve inancımızın bize bir emri var; biz kardeşiz." diye konuştu. Türkiye'nin bölgeye "yardım köprüsü" kurduğunu, 77 bin projelendirilen, 57 bin bitirilen, 9 bini devam eden ve 50 binine de taşınılan evlerin açılışını yaptıklarını dile getiren Soylu, "Günün birinde sizler topraklarınızdan sökülüp buraya gönderildiğinizde Sayın Cumhurbaşkanı'mız 'Bizim kardeşlerimiz, kim ne derse desin sahip çıkacağız. Onları yalnız bırakmayacağız. Çoluğu da çocuğu da yetimi de yaşlısı da biz onları yalnız bırakamayız.' dedi. Bu arkadaşlarımızın hepsi harekete geçtiler. AFAD koordinasyonunda, kendi organizasyonlarıyla Hatay Valiliğimizin koordinasyonuyla burada yerel otoritenin ortaya koymuş olduğu faydalılıklarla güçlü bir adım attılar." ifadelerini kullandı. Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada Cumhurbaşkanı'mız talimat verdi, '20 bin briket ev yapılacak' diye. Birlikte rahmet vardır. Biz birlik olunca Cumhurbaşkanı'mız bizi gördü ve dedi ki '50 bine çıkarıyoruz briket evleri'. Şimdi yine birliği gördü, biraz önce konuşmasında söyledi. 'Bu bölgede 50 bin sayısını Allah'ın izniyle 100 bine çıkarıyoruz'. Burada, özellikle Türkiye'den 81 vilayetten valiliklerimizin koordinasyonunda da sivil toplum kuruluşlarının organizasyonda da briket evler yapıldı. Bir gün bakanlar kurulundaydık, kabinedeydik. Cumhurbaşkanı kabinede bakanlar kurulunda, tek tek bakanlara sordu, 'Sen kaç briket ev yapacaksın? Elinizi cebinize atın, aldığınız maaşlardan kardeşlerimize yardımcı olun.' Meclis grubunu topladı, 'Hepinizi göreceğim. Siz kardeşlerimize kaç briket ev yapacaksınız?' dedi. Burada 81 vilayetimizin, bakanlarımızın, vezirlerimizin, milletvekillerimizin her birinin katkısı, desteği, kardeşlik imzası var. Bilesiniz sevgili kardeşlerim, burada 85 milyonluk Türkiye'nin kalbi var." "TÜRKİYE'DE YERLEŞİK BULUNAN SURİYELİ BİR MİLYON KİŞİYE EVLER YAPILACAK" Bakan Soylu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye için yeni bir müjde verdiğini anımsatarak, şöyle konuştu: "Cerablus, Azez, El Bab, Resulayn ve Tel Abyad'da, Türkiye'de yerleşik bulunan Suriyeli bir milyon kişiye evler yapılacak. Bunu da hem uluslararası hem kendi hayır kuruluşlarımızla yapacağız. Yine AFAD koordinasyonunda yapılacak inşallah. Allah'ın izniyle projeleri tamamlandı, yakın zamanda başlayacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem G20 hem Birleşmiş Milletler toplantısında bütün dünyaya seslendi. Dedi ki, 'Kuzey Suriye'nin Türkiye'ye yakın olan bandında Suriyeli yerinden edilen kardeşlerimize konutlar yapalım'. Bütün dünyaya ceplerinde çok parası olduğuna iddia edenlere yüzyıllardır dünyayı sömürenlere o 'biz Batı medeniyetiyiz' diye haykıranlara söyledi. Ama onların gözleri yok görmezler, kulakları yok duymazlar, kalpleri katıdırlar anlamazlar. Biz yıllarca birlikte yaşadık, aynı kıbleye secde ettik. Biz üç gün önce Kabe-i Muazzama'daydık Cumhurbaşkanı'mızla. Allah'a niyazda bulunduk; 'Allah'ım bu mazlumlara sen yardım et. Sen yardım edicisin. Sen güç ve kudret sahibisin' dedik. Allah şahittir kardeşliğimiz kıyamete kadar sürecek. Sizi zulme teslim etmeyeceğiz. Kardeşliğimizi kıyamete kadar devam ettireceğiz. Allah bizi dünyaya ve mazlumlara mahcup etmesin." "YIL SONUNA KADAR 100 BİN EVİ BİTİRECEĞİZ" Bölgede yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi veren Soylu, "Burada sadece 77 bin ev projelendirmedik. 57 bin 306 ev tamamladık, 9 bin 700 ev devam ediyor, 10 bin eve başlıyoruz. Recep Tayyip Erdoğan talimat verdi. Yıl sonuna kadar 100 bini arkadaşlarımızla birlikte Allah'ın izniyle bitireceğiz. Burada 50 okul bitirdik, 23 okul devam ettiriyoruz, toplam 73 okul. 26 cami bitirdik, 24 devam ettiriyoruz ve 10 sağlık tesisi yaptık, 13'ünü devam ettiriyoruz. 11 sosyal tesis yaptırdık, 7'sini devam ettiriyoruz. 7 park bitirdik, 18 çocuk parkı yapıyoruz. 21 fırın bitirdik, 13 fırın devam ettiriyoruz. 36 su kuyusu yaptırdık, 4 su kuyusu devam ettiriyoruz." ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine bölgeyle ilgili talimat verdiğini dile getiren Soylu, "Briket evlerin içerisinde yollar topraktı. Bana dedi ki 'Çok yakın zamanda bunların hepsini parke yapacaksınız çünkü benim kardeşlerim eksiklik çekmeyecekler'. Birçoğunu yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Yine gelen otoriteyle bir taraftan suyuydu, elektriğiydi, her birini buraya getirdik. Allah sizden razı olsun. Bize bizi tekrar hatırlattınız. Biz Allah'ın nezdinde bir sınavda olduğumuzu biliyoruz. Bu sınavda bizi sınıfta bırakmamaya vesile oldunuz." şeklinde konuştu. "BİRLİK İÇERİSİNDE OLMALIYIZ Türkiye'nin sadece Suriye'nin çeşitli bölgelerine yardım yapmadığını vurgulayan Soylu, şunları kaydetti: "Batı sömürgesine devam ediyor, biz Lübnan'da, Yemen'de, Afganistan'da, Pakistan'da, Bangladeş'te, Arakan Müslümanlarıyla beraber varız. Biz Ukrayna'da varız. Biz dünyada nerede zulüm varsa, Allah şahittir karşısında durarak hep birlikte varız. Eğer biz olmasaydık şu çocuklar bizden hesap sorarlardı, bu dünyada da öteki dünyada da... Buradan vicdanları katılaşmış olanlara sesleniyorum; bu dünyanın nimetlerine aldanmayın. Müslümanlar büyük bir sınavdadır. Batıdan kimse kendisine bir nimet beklemesin. Biz kendi göbeğimizi kendimiz kesmeliyiz. Dünyaya, insanlığa neler yapılması lazım geldiğini anlatmalıyız, onun için birlik içerisinde olmalıyız. Tam da Allah'ın emrettiği gibi." Soylu, konuşmasının ardından dua ederek, diğer kamplara video konferans aracılığıyla bağlandı ve yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Törende, kampanyaya destek veren sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de konuşma yaparak çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Bu dünya sistemi genel olarak başarısız oldu, yeni bir düzen gerekiyor

Kalın, İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF), Beyoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi ile Beyoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı iş birliğiyle gerçekleştirilen 3. Uluslararası Model OIC Liseler Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, dünyanın zor zamanlardan geçtiğini söyledi. Kalın, "Bu bizim ruhumuzu sıkmamalı, kötü şeyler tabii ki oluyor ama yola devam etmemiz lazım. Ümitlerimizi canlı tutmamız lazım." ifadelerini kullandı. Salondaki katılımcı gençleri işaret ederek "Gelecek şimdiden burada." diyen Kalın, şu değerlendirmelerde bulundu: "Gelecekte genç olmayacaksınız ve bizim gibi olgun olacaksınız. Geleceği inşa edecekler. Modern bilim, teknoloji, sanal gerçeklik, iliştirilmiş gerçeklik, sosyal medya ve bütün ara bağlantılarla gelecek zaten burada. Sizin burada gelmeniz ve elinizdeki konuları tartışacak olmanız bir kanıtı bu etkinin. Küresel düzeyde politika yaratılmasına etki ediyorsunuz. Fikirlerinizi dinlemek istiyoruz. Siz de burada fikir alışverişinde bulunuyorsunuz. Bu dünya düzeni bir adalet yaratmıyor. Adaletsizlik, güvensizlik ve yoksulluk yayılıyor. Kaos hüküm sürüyor. Güvensizlik, belirsizlik ve ümitsizlik doğudan batıya, güneyden kuzeye herkesi etkiliyor. Bu dünya sistemi genel olarak başarısız oldu. Bu düzen de artık standartları karşılamıyor. Adalet, dürüstlük, eşitlik, insanlık ve insani değerlerini karşılamıyor. Yeni bir düzen gerekiyor. Bunu nasıl yapacağımız asıl soru. Barış, adalet, akıl ve mantıkla ve kararlılıkla yapılması gerekiyor. Savaş hiçbir zaman çözüm getirmez. Kuzeyimizdeki savaş da mevcut dünya düzeninin hastalığını gösteriyor. Bu düzen Soğuk Savaş'ın sonunda ortaya çıktı. Hiçbir zaman adalet, eşitlik ve doğruluk getirmedi." "ADALETİN OLMADIĞI YERDE KAOS VE DÜZENSİZLİK HÜKÜM SÜRER" Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, savaşta insanların hayatını kaybettiğini ve şehirlerin yok olduğunu belirterek, sonunda da ümidin yok olduğunu söyledi. Adaletin olmadığı yerde kaos ve düzensizliğin hüküm süreceğine dikkati çeken Kalın, şunları kaydetti: "Filistin sorununu ele alacak olursanız, adalet olmadan Kudüs ve Mescid-i Aksa'da sürdürülebilir barış gerçekleşmez. Adalete dayanmayan barış hiçbir zaman pratik ve uygulanabilir olmayacaktır çünkü ana unsurlar eksik olacaktır. Başka bir çatışmadan bahsedecek olursak Afrika'da, Güney Amerika'da veya Ukrayna'da adalet olmaksızın sürdürülebilir bir barış olamaz. Her şeyi kendi yerine yerleştirmek için bir anlayış ve bilinç olmak zorunda. Biz insanlar olarak bu doğal düzende nereye aitiz? Bunu hatırlamamız lazım. Adalet de en ulvi terimlerden birisidir. Adalet, sadece sosyal ve politik bir kavram değildir. Derin metafizik, dini, kozmolojik kökler ve temellere sahiptir. Allah'ın isimlerinden birisi de adildir. İnsanlar da adil olmalı. Dünya, adalete bağlı olarak yaratılmıştır, bundan dolayı insanın eylemleri de adalete dayalı olmalı. Bizim yolculuğumuzun amacı nedir? Bu kavram olmadan doğayla hiçbir zaman barış yapamayız. En ileri ve teknolojik cihazlar elimizde olabilir ama doğa ile barışı sağlayamayız." Kalın, mevcut dünya düzeninin adalet getirmediğini yineleyerek, adalet kavramının kar, zevk dünyası ve yapay hiyerarşilere kurban edildiğini vurguladı. Adaletin sosyoekonomik bir kavrama indirgendiğine işaret eden Kalın, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu dünyada sizin ne olduğunuz adaleti elde etme düzeyinizi etkileyecektir. Her şeyin nereye ait olduğu ve nasıl olduğu da budur. Siyasi aktörler, bireyler, sanatçılar, akademisyenler, düşünce insanları, dini ve toplum liderleri olarak adaleti kendi ruhlarımızda, toplumlarımızda kazandıktan sonra evrensel insanlık diline ulaşabiliriz. Böylece adaleti küresel ölçekte nasıl kuracağımızı anlayabiliriz." "ÖNEMLİ OLAN SİZİN ALGINIZ" Kalın, insanın nerede olduğunun coğrafya algısını da etkileyeceğinin altını çizerek, "Türkiye'den, Afrika'dan, Somali'den, Malezya'dan, Irak'tan veya Vietnam'dan olmanız önemli değil. Önemli olan sizin algınız. Sizin nerede köklü olduğunu düşündüğünüzdür. İnsanlığın ürettiği bütün kültürlerin size öğretecek ve gösterecek derin güzellikleri vardır. Yapay hiyerarşilerin karşıtıyız. Dünyanın bir tarafı kültürel olarak daha zengin diyemeyiz. Böyle bir Avrupa merkezli veya oryantalist bakış açısına karşıyız." görüşünü paylaştı. Sanat için de tek bir ölçü kullanılamayacağını vurgulayan Kalın, şöyle konuştu: "Dünyanın farklı yerlerinde tablolar ya da heykeller olmadığını gördüğünüzde 'Geri kültürlerdir.' diyemezsiniz. Afrikalılar, Avrupalıların tablolarına bakarak, 'Bunlar neden doğayı tekrar ediyor?' diyebilirler çünkü Afrika'da doğanın içinde yaşamaya devam ediyorlar. Sanatlarında kopyalama ihtiyacı duymadılar. Mimari veya müzikle ifade ettiler. Yüzlerce yıl ayakta kalacak yapılar yerine yok olacak yapılar inşa etiler. Dünyanın ne kadar geçici olduğunu gösteren bir yapıdır bu. Çin'e veya Latin Amerika'ya gidin, farklı yaratıcılık formları göreceksiniz." Kalın, konuşmasının devamında bölgesel sorunlar, ekonomik eşitsizlik, İslamofobi gibi konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

1 yıl önce

Şırnak, dünyanın dört bir tarafından tenisçileri ağırlayacak

Geçen yıl ulusal tenis turnuvasına ev sahipliği yapan Şırnak, bu kez dünyanın dört bir tarafından tenisçileri ağırlayacak. Türkiye Tenis Federasyonu Cengiz Durmuş, Şırnak'ın ilk uluslararası tenis turnuvası Cudi Cup'ın Şırnak Üniversitesi Yerleşkesi Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Spor Kompleksi'nde düzenleneceğini belirterek, "Türkiye Tenis Federasyonu olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı'mızın göstermiş olduğu hedefler doğrultusunda ilerliyor, ülkemizin bir tenis ülkesi olabilmesi adına Türkiye'yi en iyi şekilde temsil edecek sporcuları yetiştirebilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz." dedi. Durmuş, bir hayalin peşinde düştüklerini ve çıktıkları bu yolda Şırnak'ın ilk ulusal turnuvası Cudi Cup'ı Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun katılımlarıyla geçen yıl bir şenlik havasında gerçekleştirdiklerini hatırlatarak, "Şırnak'ta Türkiye'nin her yerinden gelen sporcularımızın sevincini ve heyecanını, sporun getirdiği dostluk ikliminde hep birlikte yaşadık. Dünyanın her bölgesinden gelecek sporcularla 16-22 Mayıs tarihlerinde Şırnak'ın ilk uluslararası organizasyonunu gerçekleştireceğiz." ifadelerini kullandı. "Türkiye artık dünyada en fazla uluslararası tenis turnuvası düzenleyen ülkelerden biri oldu." diyen Durmuş, şunları söyledi: "Dünya 1 numarasına kadar yükselen Daniil Medvedev, Avustralya Açık şampiyonu olduktan sonra 2011 yılında Trabzon'da katıldığı Avrupa Gençlik Olimpiyatları'ndan bahsetti ve o turnuvalarda mücadele ederek en tepeye yükseldiğini söyledi. Yıllar sonra bu turnuvalarda yarışan sporcular yine Şırnak'tan, Cudi'den, buradaki anılarından bahsederek ülkemizin birer elçisi olarak bizi temsil edecekler. Bu sebepten ülkemizin güzelliklerini tüm dünyaya gösterdiğimiz bu organizasyonlar bizim için son derece kıymetli, gençlerimizin geleceğinin bu tür organizasyonlarda sporla şekilleniyor olmasını çok önemli buluyoruz." "19 MAYIS'I COŞKUYLA KUTLAYACAĞIZ" Durmuş, büyük bir heyecana sahne olacak Cudi Cup'ta mücadele edecek tüm sporculara başarılar diledi. Gençlik Festivali'nin de düzenleneceğine işaret eden Durmuş, şunları kaydetti: "Bu turnuvanın bizim için bir önemi de Şırnaklı tenisçi kızlarımızın uluslararası bir organizasyonda mücadele edecek olması. Bu organizasyonlar, sporcularımızın uluslararası turnuvalarda deneyim kazanmaları açısından da oldukça kıymetli." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin en genç illerinden Şırnak'ta 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nı da coşkuyla kutlayacaklarını vurgulayan Durmuş, "Turnuvamızın yanı sıra Gençlik ve Spor Bakanlığı'mızın himayelerinde Şırnak Valiliği, Şırnak Belediyesi ve Şırnak Üniversitesi'nin destek ve katkılarıyla Gençlik Festivali'ni de gerçekleştireceğiz. Gündüz müsabakaların, geceleri de sanatsal faaliyetlerin olacağı organizasyonda birbirinden değerli sanatçılar sahne alacak." diyerek sözlerini tamamladı.

1 2 ... 12 13 14 15 16 17 18 ... 32 33