19 Mayıs Pazar 2024
1 yıl önce

Çelik vergisi: Dünya Ticaret Örgütü ABD karşısında Türkiye’yi haklı buldu

Donald Trump döneminde alınan bu karara Türkiye, Norveç, İsviçre ve Çin itiraz etmişti. Trump bu vergilere gerekçe olarak “ulusal güvenlik kaygılarını” göstermişti. Fakat WTO, vergilerin savaş veya bir olağanüstü hal nedeniyle alınmadığını vurgulayarak bunları küresel ticaret kurallarına aykırı buldu. ABD ise bu kararı tanımayacağını ve vergileri kaldırmayacağını açıkladı. ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi’nden Adam Hodge, “Biden hükümeti ABD’nin ulusal güvenliğini korumak istiyor, çelik ve alüminyum sektörlerimizin sürdürülebilirliğine önem veriyor” dedi ve ekledi: “Bu kararların gösterdiği tek şey, WTO’nun anlaşmazlık çözüm sistemlerinde büyük bir reform ihtiyacı olduğu. “WTO, bir üyesinin ulusal güvenlik sorunlarının ne olabileceğini tahmin etmekle uğraşacak bir yetkiye sahip değil. “70 yıldır WTO’nun ulusal güvenlik meselelerini inceleyemeyeceğini savunuyoruz.” Bundan sonra ne olacak? ABD WTO’nun kararına uyup ek vergilerini kaldırmazsa, bu dört ülkenin de ABD’ye ek vergi uygulama hakkı olacak. Öte yandan ABD’nin bu karara resmen itiraz etme hakkı da bulunuyor. ABD bu yolu tercih ederek süreci tıkayabilir. Zira Washington, yıllardır WTO’nun tahkim kurulunun atanmasına engel oluyor. Kararın dün açıklanmasının ardından Çin, ABD’nin “mümkün olan en kısa sürede” adım atması gerektiğini açıkladı. İsviçre ise WTO’nun kararında bu tip önlemlere gerekçe olarak kullanılacak ulusal güvenlik çıkarı tanımının bir minimum tanımı olması gerektiğinin yer aldığını vurguladı. Norveç Dışişleri Bakanlığı, bundan sonra hangi adımları atacaklarına dair sorumuza yanıt vermezken ülkelerin tek taraflı korumacı adımlarının önlenmesi gerektiğini, ancak bu şekilde kurallara bağlı ve çok paydaşlı ticaret sisteminin devam edebileceğini belirtti. Türkiye’de ise bakanlıklardan bu konuda bir açıklama gelmedi. Kararın etkileri Ticaret uzmanları kararın pratikteki etkisinden daha önemli olan şeyin, küresel ticareti nasıl yönetmek gerektiği konusundaki mevcut uluslararası anlaşmazlıklara etkisi olacağını aktarıyor. Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü’nden küresel ticaret uzmanı Chad Brown “Günümüzde jeopolitik riskler artarken ülkelerin ulusal güvenlik kılıfını kullanma ihtimali vardı. “Bu karar bunun önüne geçerken WTO sistemine desteklerini de etkileyebilir.” Trump’ın o dönemki kararını ABD’deki çelik işçileri sendikası da desteklemişti. Fakat sonraki yıllarda bu ek vergiler kısmen azaltıldı. Trump döneminin ardından müttefik ülkelerle ilişkileri iyileştirmek isteyen Biden yönetimi Avrupa Birliği, Japonya ve Birleşik Krallık için bu vergiler kaldırdı. Kuzey Amerika ülkeleri içinse bu vergiler Trump döneminde kaldırılmıştı. ABD bu ek vergileri getirirken birincil hedeflerinin Çin’den gelen çeliğin önünü kesmek olduğunu açıklamıştı. Yıllardır pek çok ülke, Çin’deki çelik üreticilerinin yüksek devlet desteği sayesinde diğer ülkelere çeliği piyasa fiyatının altında sattığını ve bu ülkelerde çelik sektörüne zarar verdiğini savunuyordu. ABD’nin Çin’e ek vergiler getirmesine Çin de aynı şekilde yanıt vermişti.

1 yıl önce

Dünya Ticaret Örgütü Türkiye'yi haklı buldu: ABD’nin ek vergileri uluslararası kurallara aykırı

Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada, ABD’nin çelik ve alüminyum ithalatına 2018 yılında getirdiği ek vergilere karşı Türkiye’nin Dünya Ticaret Örgütü’nde (DTÖ) açtığı davada kurulan panelin, Türkiye’nin tezlerini desteklediği ve ABD’nin yürürlüğe koyduğu ek vergilerin uluslararası ticaret kurallarına aykırı olduğuna hükmettiği belirtildi. Panelin ABD’nin ek vergileri kaldırmasını istediği ifade edilen açıklamada, panel kararının 9 Aralık’ta tüm DTÖ üyeleriyle paylaşıldığı not düşüldü. ABD tarafından çelik ve alüminyum ithalatında uygulanan ek vergiler aleyhine Çin Halk Cumhuriyeti, Norveç ve İsviçre tarafından açılan davalarda da anılan ülkelerin haklı bulunduğuna ilişkin panel kararlarının Türkiye lehine alınan panel kararı ile aynı günde DTÖ üyelerine duyurulduğu hatırlatılan açıklamada, şunlar aktarıldı: “Söz konusu davada, ABD ek vergi düzenlemesini ulusal güvenlik gerekçesi altında savunmuştur. Türkiye işaret edilen Gümrük Vergileri ve Ticaret Genel Anlaşması (GATT 1994) Madde 21’in savaş hali gibi olağanüstü durumlarda uygulanan bir madde olduğunu ortaya koymuş ve ABD’nin uygulamaya koyduğu ek vergilerin aslında yerli üretimi ithalat artışından korumaya yönelik bir uygulama olduğunu açıklamış ve Korunma Önlemleri Anlaşması ile ilişkilendirmiştir. Nihai Rapor ile Panel, ABD’nin çeşitli çelik ve alüminyum ürünlerine getirdiği ek vergilerin ABD’nin iddia ettiğinin aksine, ulusal güvenlik istisnası altında savunulamayacağını net bir şekilde ortaya koymuştur. Karar, ABD’nin süreç içinde, Avustralya, Güney Kore, Brezilya ile Arjantin, Kanada ve Meksika’yı da bir şekilde uygulamadan muaf tutmasını GATT 1994’ün temel prensibi olan ve üye ülkeler arasında ayrım yapılmasını engellemeye yönelik, En Çok Kayrılan Ülke (MFN) prensibine de aykırı bulmuştur.”