28 Nisan Pazar 2024
2 yıl önce

“Sosyal Medya Düzenlemesi İhtiyacını Almanya ve Fransa da Hissetti”

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, bir haftadır devam eden yangınlarla ilgili olarak yapılan bazı sosyal medya paylaşımlarını örnek göstererek, "Deprem oluyor, sel geliyor, ormanlarımız yanıyor, insanlarımız ölüyor, cinayet işleniyor. Biz o derdimizi bırakıp sosyal medya terörü ile uğraşmak zorunda kalıyoruz. Bu durum artık bir sosyal medya sorunu olmaktan çıktı. Tam olarak adını koyacak olursak bu durum artık bir milli güvenlik sorununa dönüştü" dedi.  Selvi, "Bu olay artık beşinci kol faaliyetlerinin boyutlarını aştı. Küresel bir özellik kazandı. Amaç Türkiye’nin içinde bir kaos ortamı oluşturmak. O nedenle her olayı istismar ediyorlar, Türkiye’yi ayağa kaldıracak sinir uçlarını seçip, onlara dokunuyorlar. Çok tehlikeli bir oyun oynuyorlar. Bunlar yabancı istihbarat servislerinin ve terör örgütlerinin desteği olmadan yürütülemez" düşüncesini dile getirdi.  Selvi, Almanya ve Fransa’nın sosyal medyayla ilgili kapsamlı bir düzenleme yaptığını belirterek, "İleri demokrasi ülkeleri olan Almanya ve Fransa bu ihtiyacı hissetti de bizim böyle bir sorunumuz yok mu? Onlarda belki sosyal medya istismarı düzeyinde ama bizde ise bu iş artık “Milli Güvenlik” sorununa dönüştü" dedi. Konuyla ilgili olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüştüğünü söyleyen Selvi, Soylu'nun şu sözlerini aktardı: “Geçmiş dönemlerde ülkeleri istikrarsızlaştırmak ve kendi istikametinden ayırmak için kullanılan yöntemler şimdi sosyal medya üzerinden servis ediliyor. Yabancı istihbarat örgütleri, siyasi muhalefet, terör örgütleri ve ideolojik yapılanmalar var bunun içinde. Ve bunu takip eden masum halk var. Nefreti başka bir marjinal etki haline dönüştürmek istiyorlar. Üst akıl yalanı algı diye yutturmaya çalışıyor. Bu düpedüz yalan. Yabancı istihbarat servislerini, terör örgütlerini anlıyorum da demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan muhalefet partilerimiz bunlara niye alet olur? Mesele Erdoğan’a muhalefetse bunun demokratik kanalları var. Mesele Erdoğan’ı tasfiye etmekse seçim sandığı var. “Erdoğan’ı tasfiye edeceğiz” diye yabancı istihbarat servislerinin planlarına alet olunur mu? “Erdoğan nefreti” yüzünden ülke kaos ortamına sürüklenir mi? İstihbarat servisleri, terör örgütlerini, terör örgütleri ideolojik yapılanmaları besliyor. Böylece birbirini besleyen hormonlu bir yapı ortaya çıkıyor."

2 yıl önce

Sosyal medya düzenlemesi hızlandı… Almanya modeli üzerinde duruyor!

Cumhurbaşkanı Erdoğan katıldığı bir televizyon programında TBMM'nin açılmasıyla birlikte sosyal medyaya yönelik bir düzenlemenin yapılması gerekliliğini vurgulamıştı. Meclis Araştırma Hizmetleri tarafından yapılan çalışma rapor olarak hazırlandı. SABAH'ın ulaştığı raporda, dünyada sosyal medya düzenlemeleri tek tek anlatıldı. SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ İÇİN RAPOR HAZIR Sosyal medya düzenlemesi ile yalan, nefret ve şiddet suçlarına hapis cezası getirilmesi öngörülüyor. Konuya ilişkin AK Parti Afyon Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Başkanvekili Ali Özkaya, TBMM Araştırma Hizmetleri'ne sosyal medya ile ilgili dünyadaki örnekler hakkında bir araştırma yaptırdı. ABD, AB, Almanya, Avusturya, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin yaptığı sosyal medya çalışmaları detaylı bir şekilde incelendi. AK Parti düzenleme için özellikle Almanya modeli üzerinde duruyor. BİR MÜEYYİDE OLMAK ZORUNDA Özkaya, TBMM'ye getirmeyi düşündükleri düzenlemeye ilişkin "Gerçek hayatta suç olan her şey sosyal medyada da suç ama yalanla ilgili suç düzenlenmediği için bir boşluk var. Sosyal medya inanılmaz derecede etkili bir alan. Düzgün yürür, iyi işlerse ve kişiler birbirine karşı iftira atmaz, hakaret etmezse, terör ve şiddetin baskısını sunmazsa doğru ama aksi olursa buna bir müeyyide getirmek lazım. Bunu yapanın sonucuna katlanacağı, 1 yıldan 3 yıla veya 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası gibi cezalar getirilmeli. Yalanı, dezenformasyonu, iftirayı, şiddeti, kin ve nefreti, provokasyonu önleyen bir düzenleme yapacağız" dedi. İŞTE ÖRNEKLER Almanya... 2017'de Sosyal Ağların Düzenlenmesi Kanunu yürürlüğe girdi. Bu kanunun amacı; sosyal ağlardaki nefret söylemi ve yalan haberlerle mücadele etmek, sosyal ağ platformlarını hesap verebilir hâle getirmek ve gerekli durumlarda platformlara cezai müeyyide uygulamak. Kanun, ülkede yalnızca 2 milyon ya da daha fazla kayıtlı kullanıcıya sahip sosyal ağlara uygulanabiliyor. Adalet Bakanlığı'nın bir sosyal medya şirketine ceza verebilmesi için mahkeme kararı gerekiyor. Yalan habere azami bir yıllık hapis ya da para cezası var. Kanununun yürürlüğe girdiği ilk 6 ayda, Facebook gelen şikâyete tabi içeriklerin yüzde 21,2'sini, YouTube yüzde 27,1'ini, Google+ yüzde 46,1'ini ve Twitter ise yüzde 10,8'ini kaldırdı. Bu yıl sosyal medya şirketleri yasa dışı içeriği kaldırmanın yanında, bu durumu Federal Kriminal Polis Dairesi'ne bildirmekle yükümlü kılındı. Kullanıcıların şikayet mekanizmalarına daha rahat ve doğrudan erişebilmeleri adına platformların sağlaması icap eden koşullar artırıldı, bu mekanizmaların "kolay kullanılabilir" olmaları şart koşuldu. ABD... Amerika'da, sosyal medya şirketlerinin yükümlülüklerine yönelik adım ABD Başkanı Donald Trump tarafından atıldı. Kararnamede; sosyal medya şirketlerinin ifade özgürlüğüne müdahale ettikleri, kendilerine uygun gelmeyen görüşleri bir nevi sansürledikleri ve kamuoyunu ilgilendiren olaylara ilişkin vatandaşların neyi görüp göremeyeceğini kontrol edebilecek bir güce sahip oldukları belirtildi. Kararname uyarınca Federal İletişim Komitesi, sosyal medya şirketlerinin içeriklere müdahale kriterlerini, müdahale edilen içeriklerin niteliğini ve müdahalenin iyi niyet gözetilerek yapılıp yapılmadığını incelemeye yetkili kılındı. Ayrıca Adalet Bakanı tarafından bir çalışma grubu oluşturularak sosyal medya platformlarının siyasi görüşe göre içerik erişimini şekillendirdiği varsayılan algoritmalar gibi tarafgirlik arz ettiği belirtilen çeşitli unsurlarının incelenmesi gerekli görüldü. COVİD-19 SALGINI MEZENFORMASYONU YAYMADA ÖRNEK GÖSTERİLDİ ABD Kongresi Araştırma Servisi tarafından hazırlanan bir raporda, özellikle Covid-19 salgınının sosyal medya mecralarında mezenformasyonun nasıl yayıldığını gözler önüne seren bir örnek olduğu belirtildi. Salgının kaynağı, virüsün yayılma şekilleri ve salgınla mücadele yöntemleri hakkında ortaya çıkan bilgi kirliliği, sosyal medya mecralarının içerikleri algoritmalarla biçimlendirme eğilimi ve kullanıcıların yalnızca beğendikleri paylaşımlar üzerinden özelleşmiş ağlar kurabilme olanakları gibi sebeplerle daha da ivmelendi. AVRUPA BİRLİĞİ Avrupa Birliği'nde çevrimiçi ortamlarda terörle alakalı içeriklerin yayılmasını engellemek amacıyla yapılan düzenleme 6 Haziran 2021'de yürürlüğe girdi. 7 Haziran 2022'de uygulanmaya başlayacak olan bu düzenlemenin gerekçesinde, çevrimiçi ortamların nefret, şiddet, aşırılık ve terörist propagandanın yayılmasına imkan tanıdığı söylendi. Terörist gruplarla somut pratiğin yanı sıra çevrimiçi mecralarda da mücadele edilmesi gerektiği vurgulanarak Avrupa Birliğine bu bağlamda yöneltilen tehditlerin engellenmesi şart koşuldu. TERÖRİST İÇERİK KAVRAMI Düzenlemede terör içeriklerinin ilgili ulusal otorite tarafından verilen kararı izleyen bir saat içerisinde kaldırılması, sosyal medya platformlarının sunduğu araçların suiistimalinin önüne geçilmesi ve kaldırılan içeriklerin diğer platformlarda tekrar paylaşılmasının engellenmesi amaçlandı. "Terörist içerik" kavramı, terör suçlarının işlenmesini kışkırtan veya savunan, terörist grupların aktivitelerini teşvik eden ya da terör suçlarının işlenmesine yönelik teknik bilgiler ve yöntemler gösteren içerikler olarak tanımlandı. PLATFORMLAR ŞEFFAF VE HESAP VEREBİLİR OLMALI Platformlar tarafından içeriklere yapılan müdahalelere dair yıllık raporlar hazırlanması; platformların şeffaf ve hesap verebilir olması; platformların içerik kaldırma kararlarına itiraz edilebilmesi; ihlal durumlarında ise sosyal medya şirketinin bir önceki yıldaki küresel cirosunun yüzde 4'üne kadar para cezası verilebilmesi öngörüldü. İlgili sosyal medya şirketinin merkezinin bulunduğu üye ülke, içerik kaldırma kararını izleyen 72 saat içerisinde karara itiraz edebilmekte. İtirazdan sonra içerik ya geri yüklenmekte ya da tamamen silinmekte. Servis sağlayıcılar veya içerik sağlayıcılar ulusal yetkilinin içerik kaldırma kararına 48 saat içerisinde itiraz edebiliyor. Avrupa Parlamentosu bünyesinde Nisan 2021'de hazırlanan bir raporda, dezenformasyonun demokratik süreçler ve insan haklarına etkileri mercek altına alındı. Raporda dezenformasyonun bir yandan düşünce özgürlüğü, mahremiyet hakkı ve toplumsal süreçlere katılım hakkı gibi hakları ihlal ettiği, öte yandan ise dezenformasyona karşı yürütülecek mücadelelerin de ifade özgürlüğü gibi diğer bazı hakları ihlal etme riskini taşıyabileceği söylendi. Raporda ayrıca dezenformasyonun kurumlara duyulan güveni tahrip ettiği, seçim süreçlerine müdahil olabildiği ve dijital zorbalıkla şiddete cevaz verebildiği vurgulandı. Bu doğrultuda dezenformasyona karşı atılacak adımların insan haklarını merkeze alması gerektiği ve yalnızca dezenformasyonun değil, dezenformasyonun yayılmasına olanak sağlayan yapısal koşulların da titizlikle irdelenmesinin öneminin altı çizildi. AVUSTURYA Avusturya, sosyal medya platformlarını müstakil bir kanunla düzenleyen az sayıdaki örnekler arasında. 1 Ocak 2021 itibarıyla yürürlüğe giren bir federal kanun, sosyal medya şirketlerinin yükümlülüklerini düzenledi ve paylaşımların kaldırılması ya da engellenmesi yönünde sorumluluklar tayin etti. Kanun, Avusturya'da faaliyet gösteren, ülkede ortalama yüz binden fazla kullanıcıya sahip ve yıllık cirosu 500 bin avrodan fazla olan yerli ve yabancı kâr odaklı platformlara uygulanıyor. PLATFORMLAR ETKİLİ VE ŞEFFAF OLMALI Platformlar kullanıcılara etkili ve şeffaf bir "şikâyet ele alma mekanizması" sunmak durumunda. Bu şikâyetler; cebir, tehdit, ısrarlı takip, telekomünikasyon araçları vasıtasıyla sürekli taciz, aşağılama, izinsiz görüntü kaydı, şantaj, terör örgütü üyeliği, suça teşvik veya Nasyonal Sosyalist aktiviteleri yasaklayan kanunlara yönelik ihlaller gibi suç unsuru oluşturan fiillere ilişkin yapılabilir. 24 SAAT İÇİNDE İÇERİĞİ KALDIRMAK MECBURİYETİNDE Platformlar şikâyete konu olan içeriğin yasa dışılığının açık olması hâlinde, ek bir tahkikat yürütmeksizin ilgili içeriği en fazla 24 saat içerisinde kaldırmak ya da erişime kapatmak mecburiyetinde. Yasa dışılığı açık olmayan içeriklerin kaldırılması için tanınan azami süre ise 7 gün. Silinen ya da erişime kapatılan içeriklere dair veriler, delil oluşturması sebebiyle azami 10 gün boyunca saklı tutulur. Bu süre yetkili kamu otoritesinin talebi hâlinde uzatılabiliyor. Sosyal medya mecraları ayrıca içerikler hakkında vermiş oldukları kararların incelenmesine yönelik şeffaf bir mekanizma sağlamakla da yükümlü. Arka arkaya talimat verilmesini gerektiren ve süreklilik arz eden ihlal durumlarında platformlar Kurul tarafından 10 milyon avroya varan para cezasına çarptırılabilir. FRANSA Fransa'da 22 Aralık 2018'de yalan haberlerin sosyal medya ekseninde demokrasiye yönelttiği iddia edilen tehditlerin önüne geçilmesi amacıyla, Enformasyonun Manipüle Edilmesine Karşı Mücadele Kanunu yürürlüğe girdi. "Yalan haber kanunu" olarak da bilinen Kanunun amacı, dijital mecralarda yalan haberlerin büyük bir hızda yayılmasının önüne geçmek ve yabancı devletler tarafından sosyal ağların manipüle edilmesini engellemek. Özellikle seçim süreçleri öncesinde ve seçimler esnasında bu türden manipülasyonların varlığına dikkat çekilmekte. Bu bağlamda ilk olarak sosyal medya platformlarının seçim süreçlerinde sponsorlu içerikler hakkında hesap vermeleri gerekmekte, ayrıca günlük belli bir sayıda bağlantının üzerine çıkan mecraların Fransa'da yasal bir temsilci bulundurmaları ve algoritmalarını kamuya açmaları şart koşulmakta. YALAN HABERLERİN YAYILMASINI ENGELLEMEK İkinci olarak da yalan haberlerin hızlıca yayılmasına engel olmak adına yasal işlem başlatılması öngörülmekte. Burada yalan haber nitelemesini yapmak davayı gören hâkime bırakılmakta ve bu nitelemede 1881 tarihli Kanun baz alınarak geliştirilen üç kriter uygulanmaktadır: Yalan haber açık olmalıdır, yapay yollardan ve büyük bir çapta yayılmaya başlamış olmalıdır, kamu düzenini veya seçimlerin güvenliğini bozma tehdidi barındırmalıdır. Ayrıca, erişim ve yer sağlayıcıların illegal içeriklere erişimi engellemek, nefret içeriklerini bildirmek, bazı illegal içeriklerle ilgili bilgi vermek, kimlik ve bağlantı verilerini depolamak ve iletmek, videoları dijital olarak işaretlemek gibi yükümlülükleri mevcut. NEFRET SUÇLARINA YENİ MAHKEME Diğer yandan, son olarak 24 Haziran 2020'de Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından imzalanarak kanunlaşan hükümler arasında nefret suçlarına has yeni bir mahkeme kurulması ve konuya ilişkin Yüksek Yayıncılık Kurulu tarafından görev sınırları tayin edilecek bir gözlem merkezinin oluşturulması yer alıyor. İNGİLTERE İngiltere'de sosyal medya şirketlerine yönelik herhangi bir yasal düzenleme mevcut değil. Ancak dijital iletişim platformlarının yaygınlık kazanmasıyla birlikte İngiltere'de sosyal medyanın hem yabancı devletlerin ülke içindeki siyasi süreçlere müdahil olmasına hem de azınlıklara karşı nefret ve şiddeti teşvik eden içeriklerin artmasına sahne olduğu belirtildi. Bu doğrultuda İngiltere Parlamentosu konuya ilişkin incelemeler başlattı. Komisyonun 18 Şubat 2019'da yayımladığı raporda, "yalan haber" kavramı yerine mezenformasyon ve dezenformasyon ifadelerinin kullanılması gerektiği belirtildi. Yalan haberlerin hem olgulara hem de kamu yaşamına güveni azaltıp demokrasi ve kamuoyuna ilişkin olumsuz sonuçlara gebe oldukları kaydedildi. ÇEVRİMİÇİ GÜVENLİK KANUNU TASLAĞI İngiltere'de sosyal medya düzenlemeleri açısından somut bir adım atılarak öneriler ve tüm istişareler doğrultusunda "Çevrimiçi Güvenlik Kanunu" taslağı yayımlandı. Taslağa göre, çevrimiçi içerik paylaşım platformları ve arama hizmetleri özen yükümlülüğüne tabi kılınacak ve Ofcom bu şirketlere 18 milyon pound veya yıllık küresel cirolarının yüzde 10'u kadar (hangisi yüksekse) ceza verip duruma göre sitelere erişimi engelleyebilecek. "Kategori 1" olarak nitelendirilen sosyal medya şirketleri, yani en yaygın ve popüler mecralar, yalnızca yasa dışı içeriklerle değil, ceza gerektiren fiil eşiği altında kalmasına rağmen zarar verme riski taşıyan edimler ile mezenformasyon ve dezenformasyon gibi zararlı içeriklerle mücadeleye yönelik de yükümlülük altına alınacaklar. Şirketler demokrasi kaygısı güderek farklı bakış açılarına karşı nötr bir tavır takınacak ve değişik görüşlere farklı muamele uygulayamayacak. TASLAĞIN ÖNÜMÜZDEKİ YASAMA YILINDA KANUNLAŞMASI BEKLENİYOR Ofcom'un bünyesinde dezenformasyon ve mezenformasyon üzerine uzmanlardan oluşan bir komite kurulması da yine taslakta öngörüldü. Taslakta düzenlenecek içerikler 3 kategoride ele alındı. Bunlar yasa dışı içerikler, çocuklar açısından zararlı içerikler ve yetişkinler açısından zararlı içerikler. Yasa dışı içerikler genellikle terör suçları ve çocuk istismarı gibi fiilleri kapsamakta. Zararlı içerikler ise çocukların ya da yetişkinlerin fiziksel ya da psikolojik sağlığını bozabilecek paylaşımlar. Taslağın önümüzdeki yasama yılı içerisinde kapsamlı bir şekilde tartışılarak kanunlaşması beklenmekte.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan TL mevduatları için getirilen yeni düzenlemeyi duyurdu: Kur getirisi mevduat kazancının altındaysa aradaki fark doğrudan vatandaşa ödenecek

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi bugün Beştepe'de toplandı. Toplantı 2 saat 45 dakika sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan kritik toplantının ardından açıklamalarda bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: Türkiye-Afrika ortaklık zirvesi hamdolsun öncekiler gibi son derece verimli geçti. Afrikalı mevkidaşlarımızla ikili ilişkileri ve bölgesel gelişmeleri değerlendirdik. Salgın şartlarına rağmen başarıyla icra ettiğimiz bu zirve ile Türkiye-Afrika ortaklığında yeni bir döneme girdiğimize inanıyorum. Hedefimiz ticaretimizi önce 50 milyar dolara sonra da 75 milyar dolara çıkarmaktır. Şirketlerimiz Afrika genelinde 78 milyar dolar projeyi üstlendi. Kritik bir dönemde gerçekleştirdiğimiz bu zirvenin hayırlara vesile olmasını diliyorum. 'FAİZ DIŞI AÇIK 38 MİLYAR LİRA' TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmeleri tamamlayarak 2022 yılı bütçesinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Cumhurbaşkanı adına Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay Bey'in nezaret ettiği görüşmelerde 67 stratejik programla yatırım, üretim, ihracat hedefimize katkı sağlayacaktır. 2053 vizyonumuzun iddialı devrimi olan yeşil kalkınma hedefiyle yeşilci ve çevreci özelliğiyle öne çıkmıştır. Rakamlarla ifade edecek olursak 2022 bütçemizin giderleri bir önceki yıla göre yüzde 30 artışla 1 trilyon 751 milyar lira. Gelirleri 1 trilyon 473 lira olarak öngörülmüştür. Faiz dışı açık 38 milyar lira olarak hesap edilmektedir. '5.1'LİK BÜYÜME BAŞARISI GÖSTERDİK' Bütçede tarımsal desteklere 26 milyar lira, kurumlara verilecek görev giderleri 23 milyar lira, yatırıma 148 milyar lira kaynak ayrılmıştır. Bütçe hazırlık sürecinde emeği geçen kurumlarımız ile yasama safahatında teklif, tenkit ve değerlendirmeleriyle sürece katkı veren milletvekillerimize teşekkür ediyorum. Türkiye geçtiğimiz 19 yılda ortalama yüzde 5,1'lik büyüme başarısı göstermiş bir ekonomiye sahiptir. Küresel finans krizinin etkisiyle 2009 yılda yaşadığımız küçülme dışında her yıl ekonomimizi büyüterek Cumhuriyet tarihinde görülmemiş başarıya imza attık. 'SALGINDA HERKES KÜÇÜLÜRKEN, BİZ YÜZDE 1,8 BÜYÜDÜK' Salgında herkes küçülürken biz yüzde 1,8 büyüdük. Hükümetlerimiz döneminde ülkemizin nüfusu 65 milyondan 84 milyona çıkmasına rağmen istihdamımızı 29 milyona yükseltmek suretiyle milletimizin iş ve aş sahibi olmasını sağladık. 3,5 trilyon dolarlık altyapı ve üst yapı yatırımı sayesinde bölgesinde ve dünyada yıldızı parlayan bir Türkiye inşa ettik. Tüm dünyada her alanda önemiyle gerçekten herkese dudak ısırtacak adımları attık. Her adımda hangi engellerle karşılaştığımızı en iyi aziz milletimiz biliyor. Vesayetin tuzaklarından darbe girişimlerine, terör saldırılarından uluslararası ambargolara kadar nice engeli aşarak ülkemizi bugünkü seviyesine getirdik. Biz her hesabın üzerinde bir hesap olduğuna, medeniyetimizden ve tarihimizden aldığımız güçle üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesele bulunmadığına inanan insanlarız. 'BAKANLARIMIZ HAREKETE GEÇTİ' Finans hareketlerinin, fahiş fiyat artışlarının yol açtığı sıkıntılar elbette hepimizin canını yakıyor. Bu konjonktürel sıkıntılara başa çıkabilecek iradeye sahibiz. Hükümet olarak gereken adımları atıyoruz. Stokçuluk, fahiş fiyatla günlük hayatı zorlaştıranlar hakkında bakanlıklar ve ilgili kurumlarımız harekete geçmişlerdir. Meclisimiz de stokçuluk yapanlara cezaları arttıran bir kanunla bu mücadeleye katkı sağladı. Asgari ücrette yüzde 50'nin üzerinde artış yaparak en düşük gelir rakamını 4 bin 253 liraya çıkardık. İşverenlerimizin yükünü 450 lira azalttık. YENİ ARAÇLARI DEVREYE ALIYORUZ Üretimi ve istihdamı desteklemek için çok sayıda paketi hayata geçiriyoruz. Kurdaki dalgalanmayı durdurarak serbest piyasa ekonomisi kuralları çerçevesinde yeni araçları devreye alıyoruz. TL MEVDUATLARI İÇİN YENİ DÜZENLEME Tasarruflarını değerlendirirken kurdaki yükselişten kaynaklanan kaygılarını gidermek isteyen vatandaşlarımıza yeni bir finansal alternatif sunuyoruz. Bu yeni araç şöyle işleyecektir; insanlarımızın bankadaki TL varlığını, mevduat kazancı kur artışından yüksekse bu getiriyi elde edecek. Kur getirisi mevduat kazancının üstünde ise aradaki fark doğrudan vatandaşımıza ödenecek bu kazanç stopaj vergisinden muaf tutulacak. Bundan sonra hiçbir vatandaşımızın kur daha yüksek olacak diye mevduatını TL'den dövize geçirmesine ihtiyaç kalmayacak. Döviz kurundaki dalgalanma sebebiyle fiyat vermekte zorlanan ihracatçı firmalarımıza Merkez Bankası aracılığı ile ileri vadeli kur rakamı verilecek. Kur farkı TL olarak ihracatçı firmamıza ödenecek. BİREYSEL EMEKLİLİK DESTEĞİ Bireysel emeklilik sistemimizin cazibesini arttırmak için devlet katkısını yüzde 30'u çıkarıyoruz. Devlet iç borçlanma senetlerine buradaki stopajı yüzde 0'a indiriyoruz. Vergi yükünü azaltarak uluslararası rekabeti desteklemek amacıyla ihracat ve sanayi şirketleri için kurumlar vergisinde 1 puanlık indirim planlıyoruz. Katma değer vergisini yeniden düzenliyoruz. Amacımız kayıt dışı ekonomiyi azaltmak, iş ve yatırım ortamını iyileştirmek, ihracatı özendirmek, firmalarımızın KDV iadesi yoluyla finansmana hızla erişimini sağlamaktır. Şirketler tarafından yapılacak temettü ödemeleri üzerindeki stopajı yüzde 10'a indiriyoruz. Yatırım ve fon kazançları kurumlar vergisinden istisna olmasına karşılık diğer fon kar payları istisna dışındaydı. Bu farklılığı ortadan kaldırıyoruz. 'ÜLKEMİZDE 5 BİN TON ALTIN OLDUĞU BİLİNMEKTEDİR' Ülkemizde yastık altında 280 milyar dolar değere sahip 5 bin ton altın bulunduğu bilinmektedir. Bu altınların finansal sisteme dahil edilerek ekonomiye kazandırılması için piyasa paydaşlarıyla birlikte yeni araçlar geliştirilecektir. Kredi garanti fonu desteğiyle uzun vadeli istihdamı koruma ve destekleme işletme kredileri verilecektir. Ülkemizdeki istikrar ve güven iklimini güçlendirecek tüm tedbirleri ilgili kurum ve meclisimizle süratle hayata geçireceğiz. Türkiye'ye geçmişte defalarca olduğu gibi küresel ekonominin yeniden yapılanma sürecinin dışında bırakacak hiçbir oyuna itibar etmedik. MEMURLARA MÜJDE Bir müjde de memurlarımıza vermek istiyorum. Asgari ücretin gelir ve damga vergisinden muaf olması uygulamasını tüm çalışanlarımızı kapsayacak şekilde genişletmiştik. Aldığı ücret ne olursa olsun tüm çalışanların asgari ücret kadar kazancının gelir ve damga vergisinden muaf olmasını temin etmiştir. Memurlarımızın fiilen aldıkları ücretlerin artmasını sağlıyoruz. 'İYİ NİYETLE YAPILAN ELEŞTİRİYİ SAMİMİYETLE DEĞERLENDİRİYORUZ' Ekonomi programımıza yönelik her eleştiriyi dikkatle inceliyor önüne arkasına bakıyoruz. Kur dalgalanması ve fahiş fiyat artışlardan canı yandığı için söylenen vatandaşlarımızı anlıyoruz, iyi niyetle yapılan eleştiriyi samimiyetle değerlendiriyoruz. Sureti haktan görünerek Türkiye'nin siyaset, diplomasi, güvenlikte olduğu gibi ekonomide de hak ettiği yere gelmesine yönelik sinsi çelmelere eyvallah etmiyoruz, etmeyeceğiz. Ülkenin hayrına yapılan destek vermeyi bir kenara bırakalım, yaptıkları riyakarlığın bizim nezdimizde hükmü yoktur. Geçmişte gazete ilanlarıyla hükümet kurup, hükümet kurmuşların iktisat kurallarına hızla dönülmeli diyerek karın ağrısını gayet iyi biliyoruz. Dövizdeki akıl dışı yükselişi önlemek için Merkez Bankası'nın müdahalelerine karşı kendilerince cinlik yapanları dikkatle izliyoruz. TÜSİAD'A SERT TEPKİ Kambiyo rejimi diye ülkesini ve milletini sırtından hançerlemek için hangi sinsilikler peşinden koştukların farkındayız. Açıklamalarıyla, analiz adı altında dolaşıma soktukları artniyetli yorumlarıyla milletimizi, ülkeleri gelecekleri konusunda kötümserliğe sürüklemek isteyenleri dikkatle not ediyoruz. İnşallah ülkemiz hedefe bir adım daha yaklaştığında bu felaket tellalı müfterilerin her dediklerini her sözlerini alınlarına yaftalayacağız. Biz bu oyunu kendi kurallarıyla oynayarak hedefimize ulaşacağız. Amerika'ya, tüm Batıya baksınlar, şu anda faiz politikaları nasıl çalışıyor onların faiz politikaları nasıl çalışıyor onu görsünler. Çin'e baksınlar, Hindistan'a baksınlar. Amerika'ya bakıyorsunuz sıfır faiz. Biz şu anda faizdeki indirimle beraber evelallah birkaç ay sonra enflasyonda nasıl düşmeye başlayacak hep beraber yaşayacağız. Biz dün bu ülkede yönetime gelmedik. 19 yıl önce göreve geldiğimizde faiz, enflasyon neredeydi ve biz nereye getirdik lütfen şöyle bir geçmişi incelesinler, baksınlar. Bunu da hangi yönetim yaptı görsünler. Biz yaptık ve şimdi yine aynısını biz yapacağız. Ülkedeki ekonomi nedir bundan anlamayanların ağzına bakacak halimiz yok. Biz yaşadık ve uyguladık. Faizi ve enflasyonu nereden nereye çektiğimiz ortada. 'FAİZLERİN YÜKSELTİLMESİNİ SAVUNMAK İNSANLARIN AKLIYLA DALGA GEÇMEKTİR' Ülkemizde durum bu iken dünyadaki vaziyet nedir? Dünya ekonomisinin yüzde 80'ini oluşturan küresel güçler yakın tarihin en büyük kavgasını veriyor. Tüm büyük ekonomilerin amacı kendi ülkelerindeki istihdamı korumaktır. Sürekli parasal genişlemeye giden gelişmiş ülkelerin kendi aralarındaki görünmez savaşın sebebi budur. Çılgınca para basan, faizleri sıfıra yakın ve hatta ekside tutan merkez bankası bilançoları neredeyse milli gelir seviyesine çıkaran bu ülkeler belirsizlik batağından çıkamadıklarını bizzat kendileri ifade ediyor. Avrupa ülkeleri Avroya geçiş sürecinde paralarını bir gecede yüzde 50 devalüve edilmiştir. Hükümetlerimiz döneminde verdiğimiz emekler, fedakarlıklar sayesinde sanayimizi ayakta tutmayı, ticaretimizi ve ihracatımızı geliştirmeyi başardık. Dünya 90 trilyon doları kamuya ait olmak üzere toplamda 220 trilyonu geçen borç batağında yüzerken Türkiye'ye faizlerin yükseltmesini dayatmak insanların aklıyla dalga geçmekten öte bir anlam taşımaz. 'DÖVİZ KURUNU İSTİKRARA KAVUŞTURACAĞIZ' Salgın döneminde yaşadığı sağlık krizine ve toplumsal kırılmalara karşı yetersiz kalan, siyasi ve ekonomik konulara çözüm bulmakta zorlanan sisteme umut bağlayanları tüm bu hakikatleri görmeye davet ediyoruz. Mesela risk primlerinin yüksekliğinin Türk ekonomisinin gerçekliği ile ilgisi olmadığını vicdan sahibi her iktisatçı teslim eder. Üretim, inovasyon, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm gibi konular öne çıkarken eski dünyanın kalıplarıyla ülkemizi değerlendirenler önce kendilerini yenilemelidir. Biz milletimize yeni bir vizyon öneriyoruz. Biz milletimize eski Türkiye alışkanlıkları değil 2023 hedefleri, 2053 vizyonu doğrultusunda hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Döviz kurunu istikrara kavuşturacağız, enflasyonu dizginleyeceğiz. Sevgili milletim, biz sizi seviyoruz, size inanıyoruz, siz bize inanın. Bugüne kadar inandınız, güvendiniz. 19 yıl Türkiye'nin altyapı, üstyapısıyla Türkiye'nin nereden nereye geldiğini gayet iyi biliyorsunuz. 'ABD VE AVRUPA TARİHLERİNDE GÖRMEDİKLERİ BİR ENFLASYONLA YÜZLEŞMEKTE' Dünyadaki para bolluğu önce maliyetleri, sonra fiyatları arttırmaya başlamıştır. ABD ve Avrupa yakın tarihinde görmedikleri enflasyon rakamlarıyla yüzleşmektedir. Küresel metal, enerji, gıda hammadde fiyatlarındaki son dönemde gözlenen aşırı artışlar, para bolluğunun yol açtığı tehlikelerden kaçınmanın ürünüdür. Sözde büyük ekonomiler kendi aralarındaki kavganın faturasını diğer ülkelere kesmek istiyorlar. Bunun için yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla, cari fazlayla büyüme diyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak yatırımları durduracak, istihdamı azaltacak, ihracatı engelleyecek hiçbir adımın atılmasına izin vermeyeceğimi buradan bir kez daha ilan ediyorum. "EKONOMİYİ DIŞARIYA REHİN VERMEYECEĞİZ" Artık bu ülke yüksek faizle parasına para katanların, ithalatın cenneti olmayacaktır. Bu ülke IMF programları yoluyla ekonomi ve siyasetini dışarıya rehin veren ülke olmayacaktır. Ekonomiyi dışarıya rehin vermeyeceğiz. Göreve geldiğimizde 23,5 milyar dolar IMF olan borcu sıfırladık. Şu anda IMF'ye borcumuz yok. Bay Kemal bu borç yükünü nereden aldık? Sizlerden aldık. Bu ülke sıcak para hülyasıyla avutulup, ekonomisi asıl ihtiyaç duyduğu adımlardan uzak tutulan bir ülke olmayacaktır. Bütün yatırımcılarımız lütfen kamu bankaları onların her zaman yanındadır, emrindedir. Amma kamu bankasından krediyi alıp, bunu bir başka yere aktarmak suretiyle paradan para kazanma yoluna, yöntemlerine başvuranların da alnını karışlarız. Projeye bağlı her türlü yatırıma destekte varız. Buyursunlar yatırımları yapsınlar. Bu konuda TUSKOM, TÜSİAD hadi gelin yatırımlarınızı yapın. Üretimimizin bir kısmı ithalata bağlı olduğu için sanayi ve tarımın henüz arzu ettiğimiz esnekliğe kavuşmadığını biz de biliyoruz, inşallah bunları tek tek çözeceğiz. 'ÇOK CİDDİ YATIRIM ANLAŞMALARI YAPIYORUZ' Ülkemizde bir kesimin hala döviz kurundan kazanç elde etme peşinde koştuğunu üzüntüyle takip ediyoruz. Başta Hazine ve Maliye Bakanımız buraları gayet iyi takip ederek, buradan taviz vermeyeceğiz. Yeter ki yatırımcı karşımıza bu tür spekülatif adımlar atmak için gelmesin. Samimi olarak, projesiyle gelsin. İnşallah bu kötü alışkanlıkların sonunu da getireceğiz. Körfez sermayesi başta olmak üzere çok ciddi yatırım anlaşmaları yapıyoruz. Yerli ve uluslararası yatırımcılar milyar dolarlarla ifade edilen projeleri hayata geçiriyor. Bunun son örneği Antalya Havalimanı kapasite arttırma ihalesidir. Bu ihaleyi 8 milyar 555 milyon Avro ile en yüksek teklifi veren girişim grubu kazanmıştır. Türkiye burada. Türkiye çökmedi. 'HAZİRAN 2023'Ü BEKLEYECEKSİNİZ' Ey TÜSİAD bak Türkiye nerede? Bu ihalenin içinde yerlisi, Fransa'sı, Almanya'sı var. Siz hala acaba biz bu iktidarı nasıl indiririz diye bunun hesabını yapıyorsunuz. Utanmadan sıkılmadan Bay Kemal'le bir araya gelip erken seçimi konuşuyorsunuz. Boşuna sayıklamayın bunlar rüyadır, rüya. Haziran 2023'ü bekleyeceksiniz. ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE MÜJDE Bir müjde de üniversite öğrencilerine vermek istiyorum. Burs ücretlerini bu yıl lisans öğrencilerine 850 lira, yüksek lisans öğrencilerine 1700, doktora öğrencilerine 2500 liraya çıkarıyoruz.

2 yıl önce

Elektrik enerjisi satışı üzerinden alınan TRT payını kaldıran düzenlemeyi de içeren kanun teklifi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi

Kanunla Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda yapılan değişiklikle yalnızca bilgisayar programlarına ilişkin olarak sağlanan ve koruyucu programları etkisiz kılmaya yönelik hazırlık hareketlerini yaptırıma bağlayan düzenleme; tüm eser, icra, fonogram, yapım ve yayınları kapsayacak şekilde genişletiliyor. Telif hakkı sahiplerince izinsiz kullanımları engellemek amacıyla öngörülen teknolojik önlemleri etkisiz kılmaya yönelik ürün ve araçların ticaretini veya tanıtımını yapanlar 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gerekçesi de dikkate alınarak orman içi sulardaki balık tesisleri kurulumunun yasal statüleri oluşturuluyor. Denizlerde balık, midye ve istiridye yetiştiriciliği yapan tesislerin iskele, depo ve temiz su havuzu kurulumu için karada zaruri ihtiyaç alanları karşılanacak. Kooperatiflerin, kooperatif birliklerine; kooperatif birliklerinin de merkez birliğine ortak olmadığı takdirde "kamu kaynaklarından desteklenen kredilere kefalet sağlayamayacağı ve kamu kaynaklı tarımsal desteklemelere aracılık yapamayacağı" düzenlemesinin yürürlük tarihi 1 Ocak 2024 olacak. Elektrik enerjisi satışı üzerinden alınan TRT payı kaldırılacak. İşlevselliği kalmayan Elektrik Enerjisi Fonu Anlaşmaları uyarınca taahhüt edilen yükümlülükleri karşılamak üzere getirilmiş hükümler de yürürlükten kaldırılıyor. MESLEKİ EĞİTİM STAJINA DEVLET KATKISI Mesleki eğitim merkezlerinde 12'nci sınıfta olan öğrencilerin ücreti, asgari ücretin yüzde 50'sinden aşağı olamayacak. Mesleklerinde en az 10 yıl usta olarak çalışanlar, iş pedagojisi kursu sınavına doğrudan katılabilecek. Mesleki eğitim merkezi programı dışındaki okul ve kurumlarda öğrenim gören öğrencilere ödenebilecek en az ücretin; yirmiden az personel çalıştıran işletmeler için üçte ikisi, yirmi ve üzerinde personel çalıştıran işletmeler için üçte biri; mesleki eğitim merkezi programına devam eden öğrencilere ise ödenecek ücretin tamamı devlet katkısı olarak ödenecek. Bu kapsamda yapılacak ödemeleri 10 eğitim ve öğretim yılına kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkili olacak. Kamu kurum ve kuruluşlarına devlet katkısı ödenmeyecek. AYARI DOĞRU OLMAYAN ÖLÇÜ ALETLERİ Ölçüler ve Ayar Kanunu'nda yapılan değişiklikle, ani muayenelerde veya ölçü aleti sahibi haricindeki kimselerin müracaatı üzerine yapılan şikayet muayenelerinde ayarı doğru olmayan ölçü aletlerini kullanan kişiye, ölçü aletinin türüne ve kullanıldığı işin niteliğine göre 270 liradan 2 bin 700 liraya kadar idari para cezası verilecek. Ayrıca bu ölçü aletlerine el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilecek ancak ayarın doğru olmaması durumu ölçü aleti sahibi aleyhine sonuç doğuruyorsa bu kişilere idari para cezası verilmeyecek ve ölçü aletlerine el konulmayacak. Elektrik, su ve gaz sayaçlarının binaların ortak alanında kullanıldığı dikkate alındığında "damgası kopmuş veya bozulmuş ölçü aletini kullanma" fiili ile "ayarı doğru olmayan ölçü aletini kullanma" fiili için dağıtım şirketi ve abone konumundaki vatandaşa doğrudan kusur atfedilemeyecek ve idari para cezası uygulanmayacak; ancak ilgili kurumların kanun ve alt düzenlemeleri kapsamında işlem tesis edilebilecek. Kahramanmaraş'ın Dulkadiroğlu, Onikişubat ve Türkoğlu ilçelerindeki mevcut sanayi alanları, "Erkenez", "Aksu" ve "Türkoğlu 2" adlarıyla organize sanayi bölgesi olarak ilan edilecek. Belirlenen alanlarda asgari ortak kullanım alanı oranı ve sağlık koruma bandı mesafesi şartı aranmayacak. Bu OSB alanlarında kalan taşınmazların onaylı imar planından gelen müktesep hakları korunacak. Kuruluş protokolünün bakanlıkça onaylanması ve sicili kaydı ile OSB'ler tüzel kişilik kazanacak. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu bünyesinde "Enerji Dönüşüm Dairesi Başkanlığı" kurulacak.

2 yıl önce

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu eşcinseller için yasal düzenleme vaadinde bulundu: LGBT’ye evlilik vaadi mi?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim vaatlerine üstü örtülü olarak LGBT’yi de ekledi. “Telafi edeceğiz. Kaybettiğini yerine koyma vakti” sloganı ile seçim vaatlerini billboard’lara taşıyan Kılıçdaroğlu, LGBT demeden “cinsel yönelim”in yasayla dezavantaj olmaktan çıkarılacağı ifadesine yer verdi. Kılıçdaroğlu, “Etnik köken, inanç, engellilik, cinsel yönelim yasayla dezavantaj olmaktan çıkarılacak” dedi. NEYİ KAST EDİYORSUN? Kılıçdaroğlu’nun bu söylemi tartışma ve tepkileri de beraberinde getirdi. Kılıçdaroğlu’nun bu vaadiyle neyi kast ettiği merak konusu oldu. Kılıçdaroğlu’nun “Cinsel yönelim yasayla dezavantaj olmaktan çıkarılacak” söylemi “Cinsel yönelimle ilgili ne gibi dezavantajların olduğu, nasıl bir yasa çıkarılacağı, eşcinsel evliliklere yönelik bir adım mı atılacağı” sorularını akıllara getirdi. İLK VUKUATLARI DEĞİL Kılıçdaroğlu’nun “cinsel yönelim” vaadi öncesinde de CHP’li belediyeler LGBT konusunda tepkileri çekmişti. 2019 yılında CHP’li belediyeler, eşcinsellerin “Onur Haftası” adı altında düzenledikleri etkinlikleri kutlama yarışına girmişti. Aralarında İstanbul, Mersin, İzmir, Eskişehir Büyükşehir Belediyelerinin bulunduğu 33 belediyenin resmi sosyal medya hesaplarında destek mesajları yayınlanmıştı. ÇOCUKLARI DA ALET ETTİLER LGBT ile ilgili ilk vukuatı olmayan CHP’lilerin önceki yıllarda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin’in LGBT dostu belediyecilik protokolünü imzalayarak destek vermişti. Yine CHP’li Şişli ve Kadıköy Belediyesi’nin bünyesinde Kadıköy Kent Konseyi LGBT Meclisi ve Şişli LGBT Meclisi kurulmuştu. 23 Nisan Çocuk Bayramı’nda afişler hazırlayarak çocukların da eşcinsel olabileceklerini algısı oluşturulmuştu. HEPSİ DESTEK VERİYOR CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, LGBT’ye destek vererek sosyal medya hesabından destek mesajı atmıştı. Tanrıkulu, 2020 yılı “Onur Haftası” ile ilgili şahsi sosyal medya hesabından paylaşımlar yapmıştı. Yine CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da 2021 yılında LGBT onur haftasına destek amaçlı sosyal medyadan paylaşımda bulunmuştu. İyi niyetli değil Cinsel yönelim vaadine tepki gösteren AK Parti Şanlıurfa eski Milletvekili Kemalettin Yılmaztekin, Türk aile yapısının muhafaza edilmesinin Anayasa’nın görevlerinden olduğunu bildirdi. “Sapkınlığa yönelik eylemleri meşrutiyet adında parlatmak toplumunun kesinlikle kabul edemeyeceği bir şeydir” diyen Yılmaztekin, “Toplumla ilgili hedeflenen amaç iyi niyetli değildir. Kendi çocuğu için kabul etmeyeceği bir sapıklığı bu topluma uygun gören bir siyasi hareket lideri olamaz” açıklamasında bulundu.

2 yıl önce

Sadece billboard değilmiş! CHP’den eşcinseller için yasal düzenleme: Birimlerimiz çalışma yürütüyor

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eşcinseller için yasal düzenleme vaadinde bulundu. Maksadını kelime oyunuyla gizleyip ‘LGBT’ demeden mesajını veren Kılıçdaroğlu, “cinsel yönelim”in yasayla dezavantaj olmaktan çıkarılacağını açıkladı. CHP'DEN İLK AÇIKLAMA Kılıçdaroğlu’nun bu söylemi, eşcinsel evliliklere yönelik bir adım mı atılacağı” sorularını ve tepkilerini de beraberinde getirdi. Bu vaate ilişkin CHP Genel Başkanı Yardımcısı Faik Öztrak açıklama yaptı. AYRIMCILIK SAVUNMASI CHP MYK'sı sonrası kameralar karşısına geçen Öztrak, ayrımcılığı önlemek için bu adımı attıklarını ve partideki ilgili birimlerin çalışma yaptığını söyledi. Öztrak, "CHP tüm yurttaşlarımızın insan hak ve özgürlüklerinden tam ve eşit fırsatlarla yararlanmasını her türlü ayrımcılığın önlenmesini en önemli hedeflerinden biri görüyor. İlgili birimlerimiz gerekli çalışmaları yürütüyor" dedi.

1 yıl önce

Canlı müzik saatlerinde yeni düzenleme

Koronavirüs pandemisinin getirdiği önlemler tek tek hayatımızdan çıkıyor. Salgının yayılmasını önlemek için gece eğlence mekanlarındaki müzik yayınlarına 24:00’ten sonra yasak getirilmişti. Vaka sayılarındaki ciddi düşüş ve toplum bağışıklığının artmasıyla gelen adımlardan biri de bu yasağa ilişkin oldu. Müzik yayını gece 01.00'e kadar uzatıldı İçişleri Bakanlığı, 81 il yönetimine bu konuda bir genelge gönderdi. Müzik yayın saatlerinin yeniden belirlendiği bu genelge ile saat 24:00’te sona erecek şekilde belirlenen müzik yayın saati gece 01:00’e kadar uzatıldı. Genelgede, "Pandemi sürecinde saat 24.00’te sona erecek şekilde belirlenen müzik yayın saatinin yaklaşan yaz mevsimi ve beraberindeki turizm hareketliliğine bağlı olarak uzatılmasına dair talepler Sağlık Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığınca birlikte değerlendirildi ve müzik yayın saati gece 01.00’e kadar uzatıldı." denildi.

1 2 3 4 5 6