Son Dakika:
PKK'nın terör örgütü listesinde yer aldığı Fransa'nın güneyindeki Marsilya kenti yakınlarında PKK yandaşlarının yeşil alanda "festival/kültürel etkinlik" kisvesiyle "ideolojik eğitim kampı" düzenlediğine dair görüntüler sosyal medyaya düştü. Görüntülerde, terör örgütünü temsil eden kıyafetler giymiş onlarca PKK sempatizanının, ellerinde terör örgütünün paçavraları ve PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın posterleriyle sloganlar atarak, ikişer ikişer yürümesi dikkati çekiyor. Marsilya Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü ile konuyla ilgili görüşmek üzere irtibata geçen gazeteciler, kurumların farklı birimlerine yönlendirilirken, görüntülere ilişkin henüz resmi açıklama yapılmadı. https://twitter.com/bugunguncel/status/1531253986925617153?s=21&t=wjpjvUQp1EhkC30mxUwYIQ TÜRKİYE'NİN PARİS BÜYÜKELÇİLİĞİ VE MARSİLYA BAŞKONSOLOSLUĞU OLAYI SORUŞTURUYOR Türkiye'nin Paris Büyükelçisi Ali Onaner, yaptığı açıklamada, görüntülerin sosyal medyaya yansımasının ardından Fransız makamlarıyla temasa geçtiklerini, bu videoların Fransa'da çekilip çekilmediği konusuna teyit istediklerini, terör örgütü sempatizanlarının bu faaliyetiyle ilgili nasıl bir takip yapıldığını ve hangi önlemlerin alınmakta olduğunu sorduklarını belirtti. Onaner, Fransız makamlarına, Türk misyonlarına yönelik PKK saldırılarına, terör propagandası içeren ve PKK yanlısı faaliyetlere son verilmesi beklentilerini bir kez daha ilettiklerini vurguladı. Türkiye'nin Marsilya Başkonsolosluğunun Marsilya'da yerel makamlar nezdinde, Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği'nin de Fransa İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları nezdinde ulusal düzeyde sürecin takipçisi olduğu vurgulandı. FRANSA'DAKİ "TÜRK ÇIKARLARINA" SALDIRI TEŞEBBÜSLERİ GİDEREK ARTIYOR PKK yandaşlarının Fransa'da Türk kurum, şirket ve vatandaşlarına zarar vermeye yönelik teşebbüslerinin belli dönemlerde yoğunlaşarak devam ettiğini kaydeden Onaner, bu durumun geçmişten bu yana Fransa'da ve diğer Batı Avrupa ülkelerinde karşılaştıkları bir sorun olduğunu ifade etti. Onaner, bu hususta 12 Mayıs gecesi Türkiye'nin Paris Başkonsolosluğuna karşı terör örgütü PKK sempatizanları tarafından düzenlenen saldırıyı hatırlattı. Fransa'nın, diğer taraftan PKK ile mücadelede en kapsamlı önlemleri alan Avrupa ülkelerinden birisi olduğunu belirten Onaner, ancak bu önlemlerin yeterli olmadığını söyledi. - İngiltere, Almanya, İsviçre ve Yunanistan'da da eş zamanlı gösteriler düzenlendi Terör örgütü PKK yandaşları, İngiltere, Almanya, İsviçre ve Yunanistan'da da eş zamanlı gösteriler düzenledi. "Uzun Yürüyüş" adı verilen gösterilerde, PKK yandaşlarının, terör elebaşı Abdullah Öcalan'ın posterleri ve yasaklı örgüt paçavraları taşıdıkları görüldü. Yunanistan'ın başkenti Atina'da polis, PKK yandaşlarının Türkiye'nin Atina Büyükelçiliğine yürümesini engellerken, İngiltere'nin başkenti Londra'nın dış mahallerindeki yürüyüşe yaklaşık 50 PKK yandaşı katıldı. Londra'da PKK'nın sözde gençlik hareketlerince organize edilen yürüyüşte terör örgütüyle bağlantılı sözde dernek ve grupları simgeleyen bez parçaları taşındı. Terör elebaşı Öcalan'ın posterlerinin açıldığı yürüyüşün aralıklarla 3 gün süreceği öğrenildi. İsviçre'de Solotrhurn kantonunda, Almanya'nın çeşitli kentlerinde de benzer gösteriler düzenlendi. İNGİLTERE'DE YARGITAY PKK'YI SİMGELEYEN BAYRAKLAR TAŞIYAN KİŞİLERE VERİLEN CEZALARI ONAMIŞTI İngiltere'de Yargıtay, 2018 yılında Londra'da düzenlenen Zeytin Dalı Harekatı'nı protesto gösterileri sırasında PKK'yı simgeleyen bayraklar taşıyan kişilere verilen cezaları onamıştı. 26 Ocak'taki kararda 2000 tarihli Terörle Mücadele Yasası'nın 13. maddesi uyarınca bir kişinin halka açık yerde, bir eşyayı bu kişinin yasaklanmış bir örgütün üyesi veya destekçisi olduğu yönünde makul şüphe oluşturacak şekilde taşımasının suç olduğu belirtilmişti. Ayrıca terör örgütü simgelerini taşımanın, ifade özgürlüğüyle bağdaşmadığı vurgulanmıştı. Bu karardan yaklaşık 3 ay sonra PKK yandaşlarının Londra'da düzenlediği ve terör örgütünü simgeleyen bez parçalarının bulunduğu 2 ayrı gösteriye polis müdahale etmişti.
Ayrıca konut ve arsa alım satımı için noterlere de yetki verilecek. Hakim savcı yardımcılığı getirilecek. Bülent Turan'dan Hayırlı olsun' paylaşımı Haberi AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, sosya medya hesabından duyurdu. Bülent Turan, paylaşımda, "Hakim ve savcı yardımcılığının getirilmesi, taşınmaz satışlarının noterlerce de yapılabilmesi, fiyatları etkileme, mal, hizmet satımından kaçınma suçlarının cezasının ağırlaştırılmasını içeren 24 maddelik teklifimizi TBMM Başkanlığı'mıza sunduk. Hayırlı olsun." ifadelerine yer verdi.
Dün gece Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre Cumhurbaşkanı'na, motorlu araç ÖTV oranları ve matrahlarının alt ve üst sınırlarını 3 katına kadar artırma ve sıfıra indirme yetkisi tanındı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün sosyal medya paylaşımında saat vererek açıklama yapacağını duyurmuştu. Bu kararın Resmi Gazete'de yayınlanmasının ardından Kılıçdaroğlu apar topar kamera karşısına geçti. KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMALARI TEPKİ ÇEKTİ! Kılıçdaroğlu, bu haberi alır almaz kamera karşısına geçti ve sıfır araçlarda vergi muafiyeti vaadinde bulundu. Geçtiğimiz günlerde de kamuoyunda benzer vaat tesadüflerinin bulunması, Kılıçdaroğlu'nun içeriden bilgi alıp apar topar bu videoyu çektiği ihtimallerini akıllara getirdi. Geçmiş dönemlerde yapılan projeler üzerinden de prim yapmaya çalışan CHP'nin bu hareketi de tepki gördü.
Fransız Meclisi internet üzerinden üzerinden terörü öven ve terör propagandası içeren paylaşımlara izin veren sosyal medya platformlarına caydırıcı cezalar öngören yasa tasarısını kabul etti. Tasarı ay başında Fransız Senatosu tarafından oy birliğiyle kabul edilerek parlamentoya sunulmuştu. Yeni yasa terörü destekleyen paylaşımlara ve bunları yayınlayan platformlara ağır cezalar getirdi. 1 SAAT İÇİNDE SİLİNECEK Ayrılıkçı ve terör içerikli yayınların şikayet edildiği Pharos platformuna yapılan başvurular sonrasında yayınların paylaşımına izin veren internet sitesi veya sosyal medya platformuna yayınları kaldırmaları için bir saat süre verilecek. Paylaşımları kaldırmayan platformlara 250 bin eurodan yıllık cironun yüzde 4'üne varan para cezası verilebilecek. Söz konusu platformun yöneticilerine bir yıl hapis cezası verilecek. Paylaşımların yayınlandığı platform veya sitenin merkezinin AB'ye üye olan başka bir ülkede olması durumunda, İşitsel ve Dijital İletişim Düzenleme Kurumu (Arcom) inceleme yapacak. Kurum yabancı ülkedeki içeriğin "terör şüphesi olmasını" bile paylaşımın kaldırılmaması için gerekçe sayabilecek. ALMANYA DA SERT DÜZENLEME YAPTI Almanya 2017'de 'NetzDG yasasıyla' Avrupa'nın en sert sosyal medya düzenlemesini yaptı, yasaya ilerleyen tarihlerde yeni ekler de yapıldı. Almanya'da 2017'de çıkarılan ve kısa adı NetzDG olan yasayla, Facebook, Twitter gibi sosyal medya platformları kullanıcıların yayınladıkları içerik konusunda sorumlu hale getirildi. Kullanıcıların taleplerini inceleyecek şikayet mekanizması oluşturmayan, suç niteliği taşıyan içerikler zamanında silmeyen sosyal ağlar için para cezaları öngörüldü. Ağır ve sistematik ihlallerde, şikayet mekanizması sorumlusuna 5 milyon euroya kadar, sosyal medya platformuna da 50 milyon euroya kadar çıkabilen para cezaları uygulanabiliyor. Yasa Alman adli kovuşturma makamlarının bilgi taleplerine yanıt verebilecek bir irtibat görevlisinin, Almanya'da görevlendirilmesini zorunlu hale getirdi. 2020'de sadece sosyal ağlar değil, video paylaşım platformları da NetzDG yasası kapsamına dahil edildi. TEHDİDE 3, HAKARETE 2 YIL Sosyal platformlar ölüm tehdidi ve şiddete çağrı konulu içerikleri sadece silmekle değil, suç teşkil eden bu paylaşımları Federal Emniyet Teşkilatı'na (BKA) bildirmetle de yükümlü. Halkı düşmanlığa ve şiddete teşvik eden, barışçıl kamu düzenini hedef alan, çocuk pornografisi içeren ya da terör örgütü propagandası niteliği taşıyan içerikler, emniyete bildirilmesi gerekenler sosyal medya paylaşımları arasında. Şüphelilerin kimliklerinin hızlı tespiti için IP adresleri ve bağlantı noktası numaraları da güvenlik güçlerine iletiliyor. Cinayet ya da terör saldırısı planı gibi ağır suçlar olduğunda, hakimin onay vermesi şartıyla, güvenlik birimleri ilgili kullanıcıların şifrelerini de sosyal platformlardan talep edebiliyor. Fiziki şiddet ve cinsel saldırı tehditleri de, ölüm tehdidi gibi suç sayılıyor, internet üzerinden bu tür tehditlerde bulunan sosyal medya kullanıcıları üç yıla kadar hapsediliyor. Ayrıca internet üzerinden hakaret suçunu işleyenler de iki yıla kadar hapis ile cezalandırılabiliyor. MECLİS'E GELMİŞTİ! TÜRKİYE'DE YASA YENİ DÖNEME KALDI Türkiye'de sosyal medya yasasına ilişkin düzenleme Meclis'in 1 Temmuz'da tatile girmesinin ardından yeni döneme kaldı. Akşam Gazetesi'nin haberine göre, Ekimde yeniden görüşülecek teklif şu düzenlemeleri içeriyor: DEZENFORMOSYONA HAPİS: "halk arasında, endişe, koru veya panik yaratma saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bilgiyi kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimsenin 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması" öngörülüyor. Böylelikle failde özel kast, gerçeğe aykırı bilgide özel nitelik ve eylemde elverişlilik aranacak. CEVAP VE DÜZELTME: Teklifle; internet haber sitelerinde cevap ve düzeltme hakları açık bir şekilde teminat altına alınıyor ve içeriğin yayından çıkarılması ile erişimin engellenmesi durumlarında da düzeltme ve cevap metninin bir hafta süre ile yayınlanmaya devam edileceği belirleniyor. BTK'YA YETKİ: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'na katalog suçlarla daha etkin mücadele edilmesi için, internet ortamında yer alan yayınlarla ilgili "yurt içi, yurt dışı" ayrımı olmaksızın 4 saat içinde içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi verme yetkisi tanınıyor. İNGİLTERE DE CEZALANDIRIYOR İngiltere'de de sosyal medya platformları üzerinden yanlış bilgilendirmeye yaptırım var. Medya denetim kurumu Ofcom, şirketlere 18 milyon sterline veya yıllık küresel cirolarının yüzde 10'una kadar ceza kesebiliyor ve sitelere erişimi engelleyebiliyor.
Rusya'nın 24 Şubat'ta başlattığı Ukrayna'ya yönelik saldırılar devam ederken, İngiliz istihbarat kaynakları çarpıcı bir iddiada bulundu. İstihbarat kaynaklarına göre Rusya, daha önceki ayrılıkçı bölgeler ve yeni işgal edilen bölgelerde referandum düzenlemeyi planlıyor. İngiltere Savunma Bakanlığı 30 Temmuz'da yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın güneyindeki yeni işgal altındaki bölgelerde Rus tarafından atanan yetkililerin Moskova'nın artan baskısı altında olduğunu ve muhtemelen bu yıl Rusya'ya katılma konusunda referandum düzenlemeye hazırlandıklarını söyledi. Bakanlık düzenli bir istihbarat açıklamasında, "Yerel makamlar, büyük olasılıkla, seçmen kayıtlarını oluşturmak için, halkı kişisel bilgilerini açıklamaya zorluyorlar." ifadeleri yer aldı. HERSON'A ATANAN YÖNETİM GEÇEN AY AÇIKLAMIŞTI Ayrıca Rusya'nın, işgal altındaki bölgeleri geçici "sivil-askeri yönetim" olarak sınıflandırdığı belirtiliyor. Geçen ay, işgal altındaki Ukrayna şehri Herson çevresindeki bölgeyi yönetmesi için Moskova tarafından atanan askeri yönetim, Rusya'ya katılım konusunda referandum düzenlemeye hazırlandığını duyurmuştu. Karadeniz'deki önemli bir liman olan Herson, Moskova'nın Ukrayna'yı işgalini başlatmasından sadece haftalar sonra, Mart ayının başında Rus kontrolüne geçti. Rusya, 2014 yılında geniş çapta tahrif edildiğine inanılan tartışmalı bir referandumun ardından, Ukrayna'nın Kırım Yarımadası'nı yasadışı bir şekilde ilhak etmişti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin etkinlikte yaptığı konuşmada, yıl sonunda asgari ücrette yeni bir düzenleme yapılacağını açıkladı. Bakan Bilgin, "Çalışanlarımızın asgari ücretinde yıl başında yaptığımız yüzde 50'nin üzerinde yüzde 30 zam yapmıştık, kümülatif olarak yüzde 90 üzerinde olan bu zammın enflasyon karşısındaki dayanıksızlığını bilerek konuşuyoruz. Yıl sonunda da bunu dikkate alarak yeni bir düzenleme yapacağız. Emekçilerimizi ne enflasyona ne de sermayenin baskısına karşı ezdireceğiz" diye konuştu. Türkiye’nin ekonomik sorunlarının “önümüzdeki yıl sonu itibarıyla hafifleyeceğini tahmin ettiklerini” söyleyen Bakan, “Ama bütün bunlara rağmen ortaya çıkan olumsuzluklara karşı emekçilerimizi korumaya devam edeceğiz” dedi. En önemli sorunları enflasyon ve Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamak üzere talep ettiği döviz miktarı olarak sıralayan Bakan Bilgin, “Bu yılın sonuna kadar yaklaşık 50 milyar dolarlık bir yük Türkiye ekonomisinin üzerine gelmiştir. Türkiye bugün bütünü ile bu sıkıntılarla karşı karşıyadır” dedi. Sözlerini “Bunun karşısında Türkiye’nin imkanları var” şeklinde sürdüren Bilgin şöyle konuştu: “Türkiye daha önce karşılaştığı ekonomik sorunları bedelini emekçilere ödettiriyordu, grev yasakları geliyordu, toplu sözleşmeler askıya alınıyordu, işçi örgütlenmelerinin önüne geçiliyordu, reel ücretler düşürülüyordu. Bugün Türkiye çok şükür bütün bu ekonomik baskılara rağmen, enflasyonun tahribatına rağmen asgari ücretini yıllık bazda yüzde 94 artırarak yoluna devam ediyor.” 'Sendikalar yarım asırdır Meclis'in, siyasetin, sermayenin elinde' Etkinlikte Bakan Bilgin’in yanı sıra TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay da bir konuşma gerçekleştirdi. "Sendikalar benim ülkemde maalesef yarım asırdır Meclis'in, siyasetin, sermayenin elinde. İnanın bu dün de öyleydi, ondan önceki gün de öyleydi, bugün de öyle” diyen Atalay, “17 milyon çalışan olarak bu ülkenin dörtte üçüyüz. Sermaye o kadar güçlü ki diyor ki sendikaya ne gerek var. Bir yer örgütlendiği zaman ya kapının önüne koyuyorlar ya mahkemeye veriyorlar. Aklınıza gelen bütün hileleri yapıyorlar. Mahkemeye gidiyorsun 7 sene sürüyor. Ne han ne hancı kalıyor 7 senede” şeklinde serzenişte bulundu.
Bakanlık tarafından hazırlanan İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, ikinci el kara taşıtı ticaretiyle iştigal edenler, otomobil ve arazi taşıtlarının pazarlanmasını veya satışını, ilk tescil tarihinden itibaren 6 ay ve 6 bin kilometre geçmedikçe 1 Temmuz 2023 tarihinden önce doğrudan veya dolaylı olarak yapamayacak. Bakanlık, bu tarihi 6 aya kadar uzatmaya yetkili olacak. İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal edenler adına bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tescil edilen otomobil ve arazi taşıtlarının ise 15 Eylül 2022 tarihine kadar pazarlanması veya satılması mümkün olacak. Yönetmelik hükümlerini Ticaret Bakanı yürütecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) ev sahipliğinde düzenlenen "Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödülleri Töreni"ne katıldı. Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları: Küresel ekonomik krizin etkilediği sektörlerin en başında müteahhitlik gelmesine rağmen firmalarımızın yürüttüğü çalışmalardan memnuniyet duyuyoruz. Türkiye son iki yılda havayolu, karayolu ve demiryolu altyapısın büyük ölçüde yenilemiştir. Uluslararası müteahhitlik pazarı 750 milyar dolara çıkacak bunun yüzde 10-15'ini almalıyız. Hiç gecikmeden Meclis'in yeni döneminde yasal düzenleme yapmak suretiyle bu adımı atacağız. Kimsenin kimliği ve meşrebiyle ilgilenmiyoruz. tek husus ülkemize yaptığını katkılardır. BAKANLIĞA VERDİ TALİMATI Vergi konusuyla ilgili olarak Hazine ve Maliye Bakanımız, bakanlık nezdinde süratle adımı atacaktır. Bunun için Meclis'in açılmasını beklemeye gerek yok. Biz bu çalışmaları yürütürken, kimsenin kimliğiyle görüşüyle ilgilenmiyoruz. Bizim baktığımız tek husus yaptığınız katkılardır. Ülkemizi 2053 vizyonuna hazırlayacağız. Küresel siyasi ve ekonomik sistemin yeniden dizayn edildiği dönemde hiçbir fırsatı kaçırmamak, her türlü fedakarlığı yapmak boynumuzun borcudur. Hiç şüphesiz küresel ekonomideki dengesizliklerin ülkemize olan etkisinin farkındayız. Türkiye küresel ekonomik krizi fırsata çevirme konusunda en başarılı ülkedir. Türkiye'yle ve ekonomimizle ilgili sözde değerlendirme yapanlardan ziyade, söylemek istedikleri asıl sözler ortadadır. Tarımda çok iyi rekolte elde ettiğimiz, verdiğimiz ücretle çiftçilerimizin yüzünü güldürdüğümüz bir dönemden geçiyoruz. Sanayide ülkemizin her yerinde harıl harıl çalışıyor. Dış ticarette ihracatta her ay rekor üzerine rekor kırıyoruz. 20 yıl önce hayal edilemeyen hizmetler bugün günlük hayatımızın rutini haline dönüşmüştür. AVRUPA SOKAKLARA DÖKÜLMEYE BAŞLADI Diyorlar ki onlarda enflasyon yüzde 9 bizde 80'e dayandı. Onlardaki 9 enflasyonun ekonomik ve sosyal sonuçlarıyla bizdekinin etkileri aynı değil ki, bunu masaya yatıracaksın. Biz işçiden memura her kesimden vatandaşın gelir kaybını enflasyonun üzerinde artışlarla telafi ederek enflasyonun etkilerini sınırlandırdı. Avrupa'daki gıda fiyatlarındaki artışla ücretlere yapılan artışlar arasında uçurum var insanlar sokaklara dökülmeye başladı.
