03 Mayıs Cuma 2024
3 yıl önce

Suriye Bağımsız Kürt Rabıtası: PKK unsurlarının çeşitli isimleriyle imzalanan anlaşmalara karşıyız

suriye, bağımsız, kürt rabıtası, pkk, karşıyız. anlaşma, abdülaziz temmo, azad osman

3 yıl önce

Almanya'dan Yunanistan'a MEB baskısı: Mısır ile imzaladığınız anlaşmayı onaylamayın

Türkiye, almanya, yunanistan, mısır, doğu akdeniz, oruç reis, italya, bulgaristan, macaristan, ispanya, mavi vatan, meb, meis

3 yıl önce

MHP lideri Bahçeli: “Bildiride imzası bulunan 103 emekli amiralin rütbeleri sökülmeli, emeklilik hakları kaldırılmalıdır”

MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin açıklaması şu şekilde: 103 emekli amiralin ortak imzalı yayımlamış oldukları anti demokratik ve tehditvari, aynı zamanda vesayetçi bildiriyi Milliyetçi Hareket Partisi nefretle lanetlemekte ve reddetmektedir. Bu kapsamda partimizin görüşü olarak derhal alınması gereken önlemler şu şekildedir: Muhtıra tarzında hazırlanarak gece yarısı servisi yapılan bildiride imzası bulunan amirallerin rütbeleri sökülmelidir. Emeklilik hakları kaldırılmalı, emekli maaşları kesilmelidir. Açıklanan bildirinin çok yönlü adli ve idari soruşturması yapılmalıdır. Ayrıca 103 vesayetçi amiralin imzasıyla yayımlanan bildirinin arkası ve önü kararlılıkla araştırılmalı, bu rezaletin içinde kimlerin olduğu tevsik ve tespit edilmelidir.Konu vatandır, konu demokrasidir, konu milli iradedir.Taviz veya gecikmenin bedeli hiç kuşkusuz ağır olacaktır.

3 yıl önce

‘Montrö bilirisi’nde imzası olan Emekli Tuğamiral Türker Ertürk'ün sözleri tekrar gündemde: “Sınırımızda PYD olsun daha iyi”

Bir dönem CHP'de aktif siyaset de yapan Ertürk'ün, 'PYD'nin laik yapısını da zaten biliyoruz.' ifadeleri sosyal medyada büyük tepki çekti.

3 yıl önce

Montrö bildirisinde imzası olan emekli amirallere gözaltı

Emekli 103 amiralin Montrö Boğazlar Sözleşmesi'yle ilgili gece yarısı yayımladığı darbe imalı bildiriyle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında bu sabah bazı gözaltılar yapıldığı belirtildi.

3 yıl önce

Darbe imalı Montrö bildirisine imza atan 4 amiral CHP'li çıktı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bir internet sitesinde 103 emekli emekli amiralin imzasıyla yayımlanan ve demokrasi ve siyaseti hedef alan bildiriye imza atanlar ile varsa irtibatlı oldukları kişilerin tespiti ve yasal gereğinin takdir ve ifası amacıyla resen soruşturma başlatmıştı. Gözaltına alınan emekli amirallerin ev aramaları ve dijital materyallerinin incelenmesi devam ederken, soruşturma kapsamında emekli amirallerin yurt içi ve yurt dışındaki bağlantılarının araştırıldığı belirtildi. CHP ÜYESİ OLDUĞU TESPİT EDİLDİ Skandal bildiriye imza atan emekli amirallerden Kadir Nazif Özdağdeviren, Cemil Şükrü Bozoğlu, Cengiz Alpözü ve Mehmet Tayfun Uraz’ın CHP üyesi olduğu tespit edildi. Diğer 15 amiralim ise hanımı, kardeşi, kız kardeşi gibi yakın akrabalarının CHP üyesi olduğu ortaya çıktı. İYİ PARTİLİ İSİM DE VAR Bildiriye imza atan emekli 104 amiral arasında ilk sırada Ergun Mengi yer almıştı. Gözaltına alınan isimlerden olan Mengi’nin İYİ Parti Uluslararası Siyasi Kuruluşlar ve Jeo Stratejik Analizlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı olduğu belirlenmişti.

2 yıl önce

Türkiye ile imzalar atıldı: Katar ordusu yeni bir döneme giriyor

Dil okulunda gerçekleştirilen imza törenine Türkiye'nin Doha Büyükelçisi Mehmet Mustafa Göksu, Yunus Emre Enstitüsü (YYE) Müdürü Selçuk Kürşat Koca ve Katar Silahlı Kuvvetleri Dil Okulu Komutanı Tuğgeneral Hasan Abdullah Ahmed el-Abdullah katıldı. Törende konuşan Göksu, "Katar-Türkiye ilişkileri sadece ikili bir ilişkiden ibaret değil." dedi. "Türk dili eğitimi alanında iki taraf arasındaki iş birliği, bu ilişkilerin her düzeydeki gelişimini yansıtmaktadır." diyen Göksu, Katar ile Türkiye arasındaki ilişkilerin bölgenin yararına olduğunu ifade etti. Göksu ayrıca, Afganistan'da Türkiye ile Katar arasındaki iş birliğinin olumlu yansımalarının müşahede edilmekte olduğunu ifade etti. YEE Müdürü Selçuk Kürşat Koca ise "Doha Yunus Emre Enstitüsü iki dost ve kardeş ülke olan Türkiye ve Katar arasında var olan ikili ilişkilerin eğitim ve kültür alanında daha ileriye götürülmesi amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir." dedi. Koca, şöyle devam etti: "Bu çalışmalarımızın önemli aşamalarından birisi de Türkçe öğretimidir. Yunus Emre Enstitüsü ile Katar Silahlı Kuvvetleri Lisan Okulu arasında imzalanan iş birliği protokolü ile Katar Silahlı Kuvvetleri personeline kendi mekanlarında Türkiye'yi, Türkçe'yi ve Türk kültürünü öğrenmelerine katkı sunulmuş olacak." Anlaşma kapsamında YEE, Katar Silahlı Kuvvetleri Dil Okulu'na ders kitapları, görsel ve işitsel materyaller sağlayacak. Ayrıca personele ücretsiz Türkçe dil kursları da verilecek.

2 yıl önce

TÜBİTAK SAGE imzalı DATA ile milli denizaltılarda yeni dönem başladı: Test istasyonları da yerlileştiriliyor

Geçtiğimiz günlerde TÜBİTAK SAGE'nin kamuoyuyla paylaştığı haber Türkiye'nin gemisavar füzeleri ve bilhassa milli denizaltı inşası sürecinde değerli bir kabiliyet kazandığını göstermesi açısından son derece önemliydi. DATA olarak adlandırılan Denizaltı Test Altyapısı ile envantere girecek güdümlü mermilerin denizaltından atışı test edilebilecek. Ayrıca sualtı test düzeneği ile Sub-Atmaca güdümlü gemisavar füzesi gibi mühimmatların denizaltına entegrasyonu öncesinde test ve fizibilitesi yapılacak. Milli denizaltı için oldukça zorlu bir çalışma süreci geçiren Ankara, testleri kendi yapacak seviyeye gelmesiyle DATA ile bilgilerin Türkiye dışına çıkmaması konusunda göz alıcı bir kabiliyete kavuşmuş olduğunu gözler önüne serdi. Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan, DATA hakkında merak edilenleri TRT Haber'e anlattı. TÜRKİYE 'ANAHTAR TESLİM' BİR ÜRETİCİ OLUYOR Erkan, DATA'nın denizaltı tasarımı konusunda da avantaj sağlayacağını belirterek, "Ülkemiz artık sadece bir silah üreticisi değil aynı zamanda bu silahların kullanılacağı platformları da üreten 'anahtar teslim bir sistem üreticisi' oluyor." dedi. Türkiye'nin ürettiği her türlü silahı denemek ve eksik yönlerini iyileştirmek için söz konusu test sistemlerinin öneminin altını çizdi. SON DERECE STRATEJİK VE SATIŞLARI KISITLI ÜRÜNLER Erkan, Ankara'nın yeni hedefinin teknolojik test sistemlerinin de milli olarak geliştirilmesi olduğunu belirtti. Öte yandan torpidolara da değinen Erkan, çok yüksek teknoloji içerdiğinin altını çizerek, torpidoların da denizaltılarla birlikte 'stratejik silahlar' olduğunu söyledi. Deniz altından atılan füzelerin gizlilik içerisinde nerede, ne zaman ateşleneceği bilinmeyen oldukça tehlikeli ve önemli sistemler olduğunun altını çizen Erkan, "Dünyada pek çok ülkede bu gelişmiş stratejik sistemlerin satışında dahi kısıtlamalar uygulanıyor. Bu derece stratejik bir ürünü geliştirmeyi başaran ülkemiz, TÜBİTAK SAGE imzalı DATA altyapısı sayesinde ürünlerini çok daha ucuza ve en önemlisi güvenli olarak ölçme/test etme imkanına sahip oldu." ifadelerini kullandı. BİR ÜLKEDEN DAHA 'İZİN ALMA' DÖNEMİ SON ERDİ Geliştirilen sistem öncesi mevcut denizaltılarının mühimmatlarının eğitim versiyonlarının atılmasıyla testlerin yapıldığını söyleyen Erkan, yeni gelinen noktayla ilgili de "Özellikle denizaltı modernizasyon projemiz ile şimdi farklı bir süreç yaşanıyor. Kendi denizaltı savaş yönetim sistemi ve yerli atış sistemlerimiz sayesinde Almanlardan herhangi bir izin veya bilgi paylaşımı yapmadan bunu başarabiliyoruz" diye konuştu. AKYA VE GEZGİN'İN DENEME ATIŞLARINI DATA İLE YAPABİLİRİZ Erkan, "DATA sayesinde denizaltıyı yormadan farklı manevra derinlik ve açılarda denemelerimizi yapabileceğiz. Bu imkanı kazanmamız sayesinde yakında AKYA torpidolarımızın, denizaltından atılan ATMACA füzelerimizin ve yakın gelecekte GEZGİN füzelerimizin deneme atışlarını yapabileceğiz. Bunları denemek çok önemli. Ancak gözlerden kaçmaması gereken bir husus daha var. Her test kendi içerisinde bir dizi veri doğurur. Sizin ürettiğiniz füzenin teknik verileri, hangi durumda nasıl bir sonuç verdiği gibi çok farklı alanlarda elinizde veriler oluşur. Eğer siz bu testleri yurt dışında yaparsanız, bu teknolojik veriler haliyle o ülkenin de veri tabanına işlenir. TÜBİTAK SAGE'nin DATA'sı Türkiye'yi bu riskten de kurtaracak ve testler sırasında elde edilen veriler yine bizim ülkemizde kalacak. Bu son derece kritik..." MİLLİ DENİZALTI PROJESİ İÇİN KİLOMETRE TAŞI Erkan, DATA sisteminin sadece bir test alt yapısı olarak görülmemesi gerektiğini belirterek, "Üzerine denizaltı konulmamış bir torpido odası olarak düşünün. Türkiye daha önce 'Section 50' adındaki denizaltının en zorlu kısmının inşasını başarmıştı. Şu anda o inşa edilen kısmın içinin donatılmasıyla ilgili çok önemli bir kısmı önce test istasyonu olarak görüyoruz. Bu sistemi şimdilik test için kullanacak olsak da gelecekte denizaltı atış sistemi olarak dahi kullanılabilir" şeklinde konuştu. ANKARA ÖRTÜLÜ AMBARGOLARDAN BİR BİR KURTULUYOR Bu gelişmelerin nihai olarak savunma sanayiindeki örtülü ambargolardan kurtulmak için de birer kilometre taşı olduğunu ifade eden Erkan ve sözlerini şöyle tamamlıyor: "Son yıllarda bir kaç özel durum hariç bu tip engellemelerin genel olarak etkisi kritik olmaktan çıkmaya başladı. Test atışı için Türkiye kendi çözümünü buldu. Ambargo konusunda işler genelde şöyle ilerler; örneğin Almanlar size önce ambargo uygular. Daha sonra sizin o ürünü kendinizin üretmeye başladığını gördüklerinde 'Ambargoyu kaldırdık, isterseniz size eskisinden çok daha ucuza satabiliriz' der. Milli denizaltı projesinde bu süreci sıkça yaşayacağımıza inanıyorum. Özellikle denizaltı konusunda geliştireceğimiz yerli ve milli her çözüm bizim için alt sistem ambargolarının oluşma ihtimalini de sıfırlıyor. Şu anda bir denizaltıyı baştan kıça yapmaya başladık. Yakın gelecekte havadan bağımsız sevk sistemlerinde de belli bir yere varabilirsek gecikmelerin ya da engellemelerin bir anda biteceğini ve ürünlerin hemen uygun fiyatlarla teslim edileceğini görebilmemiz olasıdır."

1 2 3