19 Mayıs Pazar 2024
1 yıl önce

İsmail Çataklı göçmenler konusundaki provokatif paylaşımları değerlendirdi: Amaç güven zedelemek

"YALANI MESLEK EDİNENLER DEVLETE GÜVENİ ZEDELEMEYE ÇALIŞIYOR" Çataklı, göçmen konusuyla alakalı son zamanlarda internet ortamında sıkça yapılan provokasyonlarla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, "Görüyoruz ki yalanı meslek edinmiş, profesyonel alanı haline dönüştürmüş, her seferinde siz doğrusunu ortaya koysanız da daha büyük bir yalan ortaya koyup üstelik bunda ısrar ederek, kamunun, devletin ve ilgili kurumların güvenirliğini zedelemek suretiyle amacına ulaşmak isteyenler var" dedi. "GÜVEN ZEDELENİRSE BAŞKA ŞEYLER DE KOLAYLIKLA YAPILABİLİR" Çataklı'nın açıklamasından öne çıkanlar şöyle: "Artık öyle bir aşamaya geldi ki, kendi söyledikleri yalana kendileri de inanıyor olacaklar ki can hıraş onu savunmaya da kalkabiliyorlar. Bir tanesi çıkıp "8 milyon 800 bin kişiyi vatandaş yaptılar" diyebiliyor ya da bunun "3 milyon 800 bini oy kullanacak" diyebiliyor. Halbuki bu ülkede nüfus idaresi diye bir birim var, oradaki veriler açık, yıl yıl Türkiye'deki nüfusun nereye geldiği belli. Onu geçtik, seçmen sayıları açık, bunu siyasi partiler biliyor, Yüksek Seçim Kurulu biliyor, orada anormal bir hareket olmadığı açık ama buna devam edebiliyorlar. Burada asıl amaç kamunun güvenilirliğini zedelemek. Çünkü kamuya, devlete güven sarsıldığı zaman, başka şeyleri de kolaylıkla yapabilirsiniz. Bunu önemsemek lazım. Aynı şeyi göçle alakalı da yaşadık maalesef. "GÖÇMEN KONUSUNDA İNANILMAZ ŞEFFAFIZ" Bizim göçle alakalı, https://www.goc.gov.tr/ diye 2015'te faaliyete geçirdiğimiz bir sistemimiz var ve haftalık oradaki verileri ayrıca alıp internet sitemizde de paylaşıyoruz. Yani bu, https://www.nvi.gov.tr/mernis gibi nüfus kayıt sistemimizin bir benzeri, yabancıların bilgilerinin olduğu bir sistem. İçeriğinde düzensiz göç veri tabanı da var yani kaçak göçmenlerin de bütün bilgilerinin işlendiği bir sistem altyapısı var. Bu konuda inanılmaz şeffafız."

1 yıl önce

Nikos Dendias bile bu kadar ileri gitmedi... Türkiye'nin Yunanistan'a verdiği cevabı beğenmeyen Aslı Aydıntaşbaş neyi temsil ediyor?

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın "Bugün Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ayasofya’nın, İmparatorluk Kapısı’ndaki Vandalizm gibi camiye çevrilmesi, tarihe saygı duyan herkesi üzüyor" şeklindeki açıklamasına Milli Savunma Bakanlığı'ndan çok sert tepki gelmiş ve “569 yıl önce fethedilen İstanbul’a, Roma İmparatorluğu’nun veya Bizans’ın hayalini kurarak bakmak, kuruntudan ibarettir. 1000 yıl öncesine özlem duyanlar kimin yayılmacı, kimin barışa engel olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu vesile ile 569 yıl önce İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet Han’ı ve kahraman ordusunu rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz” ifadelerine yer vermişti. Bu cevaba çok bozulan gazeteci Aslı Aydıntaşbaş, MSB'nin tepkisini ‘TSK’nın yeni üslubu’ diye eleştirmişti. Türkiye Gazetesi Yazarı Yusuf Alabarda, eski vesayet günlerini özleyen ve askerlerin siyasete dizayn verdiği günleri hatırlatarak Aydıntaşbaş'ın aslında neyin peşinde olduğunu yazdı. Yusuf Alabarda'nın "Balans ayarı veren TSK özlemi ve Ayasofya" başlıklı yazısından ilgili bölüm şöyle: Geçtiğimiz hafta İstanbul’un fethinin 569. yıl dönümü, fethe yakışır etkinlikler ile kutlandı. Kutlamalarda Ayasofya-i Kebir Camii için İletişim Başkanlığınca hazırlanan ışık ve gökyüzü haritalama tekniği muazzam bir görsel şölene dönüştü. Gelgelelim, İstanbul şehrine vurulan Müslüman Türk’ün mührü ve buna dair hatırlatmalar Atina’daki müflis muhterisleri son derece rahatsız etti. Hücrelerine kadar işlediğine bizzat içlerinde yaşayarak şahit olduğum Müslüman Türk nefretinin bir tezahürüyle, Yunanistan Dışişleri makamındaki kifayetsiz muhteris “Ulusal hafızamız için kötü bir gün. Bugün Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ayasofya’nın, İmparatorluk Kapısı’ndaki Vandalizm gibi camiye çevrilmesi, tarihe saygı duyan herkesi üzüyor” mesajını paylaştı. Ayasofya-i Kebir Camii, 1453 yılında Müslüman Türk’ün idaresine geçtiğinden bu yana, dünya mirasının bir parçası olarak zaten göz bebeği gibi korunuyor, zira ulu mabet aynı zamanda atamız Fatih Sultan Mehmet Han’ın bizlere emaneti. Dendias’ın bu açıklamalarına MSB’lığı resmî sosyal medya hesabından “569 yıl önce fethedilen İstanbul’a, Roma İmparatorluğu’nun veya Bizans’ın hayalini kurarak bakmak, kuruntudan ibarettir. 1000 yıl öncesine özlem duyanlar kimin yayılmacı, kimin barışa engel olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu vesile ile 569 yıl önce İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet Han’ı ve kahraman ordusunu rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz” diyerek cevap verdi. Verdi vermesine lakin cevap Atina’dan değil, duvarlara ‘Zulüm 1453’te başladı’ diyen zihniyetten geldi. Uluslararası medya kartellerinde zaman zaman ‘Erdoğan’ı durdurmak istiyorsanız ülkenin ekonomisine saldırın’ tadında yazılar yazan Aslı Aydıntaşbaş, MSB’lığının ortaya koyduğu tepkiyi ‘TSK’nın yeni üslubu’ diye eleştirdi. Öncelikle anlaması gereken konu, bu türden siyasi paylaşımlar artık ceketin düzgün bağlanmış düğmeleri mucibince, TSK tarafından değil Bakanlık tarafından yapılıyor. Doğrusu da bu zaten. O yüzden mezkûr açıklama, anakronik kafayı temsil eden Aslı Aydıntaşbaş’ın iddia ettiği gibi TSK tarafından değil, Bakanlık tarafından yapıldı.   ALIŞIK OLDUKLARI TSK... Aslı Hanım ve fikirdaşlarının alışık oldukları ve özlemini duydukları TSK artık ortalarda yok. Demokratik bir ülkede silahlı kuvvetlerin konumlanması nasıl olması gerekiyorsa, Türkiye’de de o hâle geldi, gelmeye devam ediyor. Protokolde ana muhalefet partisi liderinin ve bağlı olması gereken Millî Savunma Bakanı’nın bile önünde yer alan, siyasete dair her konuda söylem üreten ve bunu kamuoyu ile pervasızca paylaşabilen, siyasal otonom alanı alabildiğine geniş bir TSK hakikatine dair tek kelime eleştiri getirmeyenler, Bakanlığın açıklamasını eleştirmekle meşgul. Ne acı… Kendisine açılan alan sayesinde dünyaca bilinen platformlarda yazılar kaleme alan bir yazarın düştüğü acınası durum, bir zamanlar ekranlarda ‘ben vurdum mu oturtan genelkurmay başkanı isterim’ diyen kabzımal ile aynı seviyede olmamalıydı. Elbette konu sadece Aslı Hanım ile mahdut değil, yıllardır kendisine amiral gemisi unvanı yakıştırmış bir gazetede her Yüksek Askerî Şûra sonrası ‘nerede o eski güzel günler’ tadında YAŞ yazıları kaleme alan yazar çizer taifesi için de aynı eleştiriler geçerli. İnşallah bir gün ‘Silahlı Kuvvetlerin Demokratik Gözetimi ve Kontrolü’ teması ile, klişe Samuel Huntington misalleri vermeden, günümüzden çağdaş örnekler yazarsınız da okuduğumuza değer.

1 yıl önce

Yunanistan'ı korku sardı: Ege'de Türk İHA'larına karşı koruma planlıyor

Yunanistan'ın, Ege Adaları'na, Türkiye'nin İnsansız Hava Araçlarını (İHA) bloke edecek bir sistemi yerleştirmeyi planladığı ileri sürüldü. İHA'LARIN VARLIĞI PANİKLETTİ "Real News" gazetesinin isimsiz kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Türkiye'ye ait İHA'ların Ege'deki varlığı Yunan Silahlı Kuvvetlerini harekete geçirdi. Yunanistan'ın temin ettiği anti-drone sistemleri 2022 yazında, "Yunanistan FIR hattını (Uçuş Bilgi Bölgesi)" korumak amacıyla Ege ve Doğu Akdeniz'in bir kısmına yerleştirilecek. "Yunan FIR hattına" girecek İHA'ları tespit edecek sistem, elektronik bir kalkan oluşturarak kullanıcının İHA üzerindeki kontrolü kaybetmesine neden olacak. İHA ALIMINA 350 MİLYON AVRO Yunanistan Hava Kuvvetleri de ABD'den "MQ-9" tipi İHA almak için harekete geçiyor. İlgili birimlerce onaylanması halinde yapılacak 3 adet "MQ-9" tipi İHA ve bir veya iki kontrol istasyonu alımı için yaklaşık 350 milyon avro ödenmesi öngörülüyor. Yunanistan Genelkurmay Başkanı Konstandinos Floros'un da ülkesinin kiralama yöntemiyle İsrail'den edindiği iki "Heron" tipi İHA'ya üç tane daha ekleme talebini görüşmek üzere bu hafta içinde İsrail'i ziyaret etmesi planlanıyor.

1 yıl önce

Eski sevgilisi Egemen Aykın’dan ölüm tehditleri alan güzel oyuncu Dünya Aydoğdu’yu KADES kurtardı

Adını Sen Koy ve Paramparça isimli dizilerdeki rolleriyle adından bahsettiren ünlü oyuncu Dünya Aydoğdu, geçtiğimiz günlerde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. İddiaya göre 2018 yılından 2020 yılına kadar arkadaşlık yaptığı eski erkek arkadaşı Egemen Aykın, genç oyuncunun peşini bırakmadı. Aylarca her gün genç kadının evinin önüne gelen Aykın, saat fark etmeksizin sosyal medya ve telefon üzerinden aradığı genç kadını, ‘Seni bulup, öldüreceğim s.’ şeklinde tehdit ve hakaret etmeye başladı. KADES HAYATINI KURTARDI İlk zamanlarda eski sevgilisinin durumu kabullenemediği için bu şekilde davrandığını düşünen genç oyuncu, her geçen gün taciz ve tehdidin boyutunun büyüyerek devam ettiğini ileri sürdü. Sokak sanatçısı olarak hayatını idame ettiren genç adamın, kendisini okula giderken bile takip ettiğini ileri süren Aydoğdu, yine iddiaya göre 20 Mart günü kendisini 17 kez farklı GSM numarasından arayarak okula kadar gizlice takip ettiğini ve okulun kapısında saatlerce beklediğini anlattı. Korkudan KADES uygulamasını indirdiğini ve panik butonuna basarak yardım istediğini kaydeden genç kadın, olay yerine gelen polisler sayesinde evine döndüğünü ifade etti. EVİNİN ÖNÜNDE VE OKULDA BEKLEDİ Kendisini defalarca sosyal medya üzerinden tehdit ve hakaret eden eski sevgilisinin evinin önünde saatlerce beklediğini sokağı ve evin camlarını adını yazdığını ısrarla takip ettiğini ve psikolojik şiddete maruz kaldığını anlatan Dünya Aydoğdu, İstanbul Aile Mahkemesi’ne başvurarak eski sevgilisinin kendisine yaklaşmamasını talep etti. Mahkeme, genç oyuncunun eski sevgilisine 1 ay uzaklaştırma kararı verdi. Aykın’ın ünlü oyuncuyu iletişim araçlarıyla rahatsız etmemesine, konutuna yaklaşmamasına ve iletişim araçlarıyla rahatsız etmemesine hükmedildi. Mahkeme kararına rağmen eski sevgili eylemlerine devam ederek genç kadına, ‘Hayatını mahvedeceğim, seni öldüreceğim. Hayatını altüst edeceğim’ şeklinde tehdit ve hakaretlerine devam ettiğini belirten Aydoğdu, Arkın’ın tacizleri sebebiyle evini değiştirmek zorunda kaldığını belirterek, okula gitmeye dışarı çıkmaya korktuğunu ailesinin, başına bir şey geleceğini düşündüğü için psikolojik bunalım yaşadığını ifade etti. Ünlü oyuncunun ihbarı sonrası olayla ilgili soruşturma başlatıldı. KADES NEDİR? KADES, kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddet, taciz gibi kötü eylemleri engellemek adına telefona indirilen yardım isteme uygulamasıdır. Panik butonuna basıldığı an emniyet güçleri olay mahalline geliyor.

1 yıl önce

KVKK Başkanı Bilir: Ülkemiz evrensel hukuk değerlerine sadık kalarak teknolojileri destekliyor

KVKK'den yapılan açıklamaya göre, KVKK ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) iş birliğinde "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Hakkında Farkındalık ve Bilgilendirme Projesi" kapsamında Bursa'da "Farkındalık ve Bilgilendirme Toplantısı" düzenlendi. Açıklamaya göre, KVKK Başkanı Bilir toplantıda yaptığı konuşmada, projeyle ticaret ve sanayi odalarının personel ve üyelerinin Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hakkında bilgilendirilmesi, kişisel veriler ve veri mahremiyeti konusunda farkındalığın artırılması ile kişisel veri güvenliğinin önemine dikkat çekilmesinin hedeflendiğini belirtti. Kişisel verilerin korunmasının önemini vurgulayan Bilir, şöyle devam etti: "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, kişisel verilerin belirli kurallar dahilinde yani hukuka uygun şekilde işlenmesini öngörmüştür. Bu nedenle kişisel veriler, hukuka uygun bir şekilde meşru amaçlar için işlenmeli, gerektiğinde güncelliği sağlanmalıdır. Bunun yanı sıra amaçla sınırlılık ve ölçülülük gibi kanunda sayılan ilkelere riayet edilmeli, kişisel veriler işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmelidir." "ÜLKEMİZ ÖNEMLİ GELİŞMELER KAYDETMEKTEDİR" Teknolojik gelişmelerin, kişisel verilerin korunması alanını etkilediğini, kanunun kişisel verilerin korunması hakkı ile veri temelli ekonomi arasında denge gözettiğini dile getiren Bilir, şunları kaydetti: "Teknoloji, insan hayatını kolaylaştıran, insanlığın ufkunu açan ve insanlığa yön veren vazgeçilmez unsurlardandır. Teknolojiden yararlanırken gözetilmesi gereken temel hususlardan biri de insan kalabilme idealidir. İnsan kalabilme idealini gerçekleştirmenin yolu ise teknolojinin mahremiyeti koruyacak şekilde tasarlanmasıdır. Bu sayede hem temel hak ve özgürlüklere saygılı olunacak hem de veri temelli ekonomide daha rekabetçi bir noktaya ulaşılacaktır. Ülkemiz, evrensel hukuk değerlerine sadık kalarak veriden değer üretebilen teknolojileri desteklemekte, veri temelli ekonominin gereklerinin bilinciyle, kişisel verilerin korunması alanında da önemli gelişmeler kaydetmektedir."

1 yıl önce

Suriyeli kağıt toplayıcıdan örnek davranış! Bulduğu 100 bin lira değerindeki pırlantayı sahibine teslim etti

Niğde'de bir kuyumcunun geri dönüşüm kolileri verdiği Suriyeli kağıt toplayıcısı, ayıklama yaparken tabla içinde yaklaşık 100 bin lira değerinde altın ve pırlanta yüzük bulunca, altınları kuyumcu dükkanına teslim etti.

1 yıl önce

Beyoğlu'ndaki müşteri kapma kavgasında CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun oğlu ve yeğeni bıçaklandı

Olay, geçtiğimiz pazar günü saat 01.00 sıralarında Beyoğlu Asmalı Mescit Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, semtteki bir pasajda bulunan iki restoran işletmecisi arasında “müşteri kapma” nedeniyle tartışma çıktı. Tartışmanın büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine restoran sahibi Ali Ekber Y. ve diğer restoranın sahibi Özgür Savaş Tanrıkulu birbirine girdi. Kısa bir süre sonra taraflar birbirlerinden ayrıldı. Kavgayı duyan Ali Ekber Y’nin tanıdıkları pasaja gelince karşı tarafla aralarında tekrardan kavga çıktı. Bıçaklı kavga kamerada Ortalığın karıştığı kavgada CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun oğlu Mitan Alican Tanrıkulu baldırından ve yeğeni Mehmet Cemal Tanrıkulu ise bacağından bıçakla hafif şekilde yaralandı. Olayın ardından Tanrıkulu’nun yaralanan oğlu ve yeğeni kendi imkanlarıyla Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne geçerek tedavi oldu. Hayati tehlikeleri bulunmayan iki kuzen tedavilerinin ardından taburcu edildi. Ortalığın karıştığı bıçaklı kavga ise güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. 7 şüpheli serbest Öte yandan, olayın ardından çalışma başlatan Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, çevredeki güvenlik kamera görüntülerini incelemeye alarak görgü şahitlerinin ifadesine başvurdu. Yapılan çalışmalar sonucunda Mehmet Cemal Tanrıkulu, Mitan Alican Tanrıkulu, Onur M., Özgür Savaş Tanrıkulu, Melik Fırat Tanrıkulu, Ali Ekber Y. ve Mustafa Y. ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Emniyette ifadeleri alınarak adli işlemleri yapılan 7 şüpheli, adli makamlarca serbest bırakıldı. Ayrıca pasajda 21 Haziran’da 9 iş yeri polis ve zabıta ekiplerince denetlendi. Denetlemeler sonucunda 3 iş yeri mühürlenirken 4 iş yerine "mühür fekki" nedeniyle işlem yapıldı.

1 yıl önce

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in yeğeni Sümeyye Gülen Yunanistan’a kaçmaya çalışırken yakalandı

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in yeğeni Sümeyye Gülen, Yunanistan’a kaçmaya çalışırken yakalandı. Konuyla ilgili Milli Savunma Bakanlığı’ndan açıklama yapıldı. Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, “Yasa dışı yollarla Yunanistan’a geçmeye çalışan 10 şahıs, hudut birliklerimiz tarafından yakalandı. Yapılan incelemede yakalanan şahıslardan 5’inin FETÖ terör örgütü üyesi olduğu, aralarından birinin de terörist başı Fetullah Gülen’in yeğeni Sümeyye Gülen olduğu belirlendi.” denildi. https://twitter.com/tcsavunma/status/1539847702594338816?s=21&t=PTAa4QVyIlBKxkEggaGi8w

1 2 ... 9 10 11 12 13 14 15 ... 30 31