08 Mayıs Çarşamba 2024
2 yıl önce

AB'nin Maraş üzerinden Türkiye'ye yaptırım tehdidine Dışişlerinden kınama: Bir değeri ve hükmü yok

Avrupa Birliği, kapalı Maraş'ın bir kısmının daha açılması nedeniyle Türkiye'yi kınayarak yaptırım tehdidinde bulundu. Açıklamada, "Avrupa Birliği, Türkiye'nin tek taraflı adımlarını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kıbrıs Türk toplumu lideri tarafından 20 Temmuz 2021'de Maraş kentinin yeniden açılmasına ilişkin kabul edilemez açıklamaları şiddetle kınıyor. AB, BMGK'nın Ankara'nın tek taraflı eylemleri kınamasını ve derin endişe duyduğu açıklamasını ise memnuniyetle karşılıyor. Konsey, Ankara'dan derhal bu tutumundan vazgeçmesini ve Ekim 2020'den bu yana Kapalı Maraş'ta atılan tüm adımları geri alınmasını talep ediyor" denildi. Yapılan açıklamanın devamında yaptırım tehdidinde bulunan AB, "Çıkarları savunmak ve bölgesel istikrarı korumak için elindeki araçları kullanabileceğini" vurguladı. AB'nin skandal açıklamasına kınama Konuya ilişkin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç, kendisine yöneltilen soruyu yanıtladı. Bakanlığın internet sitesinden yapılan açıklamada, AB adına yapılan açıklama kınandı. Bilgiç'in açıklamaları şöyle: "Kıbrıs Türk halkını görmezden gelen, gerçeklerden kopuk ve sadece Rum tarafının görüşlerini yansıtan bu ve benzeri açıklamaların bizim açımızdan bir değeri ve hükmü yoktur. Üyelik dayanışması ve veto endişesi bahaneleriyle ortaya konulan bu yanlı AB tutumunun hiçbir sorunun çözümüne katkıda bulunması da mümkün değildir. Kıbrıs meselesinin çözümü ve Maraş açılımı konusunda KKTC makamlarının önerilerine ve aldıkları tüm kararlara desteğimiz tamdır. Maraş açılımı KKTC Hükümetinin aldığı bir karardır. AB, 2004’te Annan Planı sonrasında Kıbrıs Türk halkına verdiği sözleri tutmalı ve KKTC’yi muhatap almayı öğrenmelidir."

2 yıl önce

Ege ve Akdeniz'de alevlerle mücadele... Bakan duyurdu: Yerleşim yerlerini tehdit eden yangın yok

Bakan Pakdemirli'nin orman yangınlarında son durumla ilgili bilgiler verirken, yangınlarda 102 milyon liralık hasar beyanı olduğunu açıkladı. Pakdemirli şunları söyledi:  YUNANİSTAN'DAN UÇAK TALEBİ Filomuza dışarıdan gelen iki uçak, Yunanistan ve AB'deki yangınların ciddiyetinden dolayı ayrıldı. Yunanistan'ın uçak talebi var. Bunu değerlendirmeye çalışıyoruz. Bizdeki yangınların hafiflemesiyle beraber eğer sağlayabileceksek bunu da Yunanistan'a sağlıyor olacağız. Yatağan ilçesindeki orman yangını rüzgarın sert esmesiyle birlikte Çine ormanlarına sıçradı. Yangına 6 helikopter ve çeşitli personelle müdahale edildi. Muğla'da şu ana kadar 10 bin 400'e yakın sorti yapıldı, 180 bin ton su atıldı. Yangını kontrol altına alma çalışmaları sürüyor. Milas'taki yangın henüz kontrol atlında değil ama özellikle termik santralle ilgili riskler de azalıyor., Kavalıkdere, Köyceğiz yangınları devam ediyor ama hepsinde olumlu gidişat var. Dünyanın en güçlü ülkesi olabilirsiniz ama 15 ülkeyle savaşamazsınız. Biz aslında son günlerde bunu yaşadık ama son günlerde hızlı bir şekilde bu noktaya geldik. Bundan sonra inşallah tabii ki hiç yangın çıkmasın isteriz. Ama sezon bitimine kadar bu yangınlarla uğraşıyor olacağız. 102 MİLYON TL'LİK HASAR BEYANI VAR 19 yılda orman yangınlarıyla ilgili çok ciddi işler yapıldı. Yangınlarda 102 milyon liralık hasar beyanı var. En kısa zamanda yanan yerlerin yeşil bir örtüye kavuşmasını sağlıyor olacağız. TARSİM'le alakalı bir hafta içerisinde tüm ödemeleri gerçekleştireceğiz. Bugün Antalya'ya 9 milyon lira daha gönderdik. 2 işçi soğutma çalışmaları sırasında uçurumdan yuvarlandı. Helikopterle hastaneye kaldırıldılar. Hayati tehlikeleri yok. Sözlerimizle ve davranışlarımızla yangına körükle gitmemek lazım. Adı şükranla anılanlar bu ateşe benzin dökenler değil su taşıyanlar olacaktır. KURUM: YAPILAŞMAYA İZİN VERİLMEYECEK Bakan Kurum konuşmasında, yanan bölgelerde kesinlikle yapılaşmaya izin verilmeyeceğini belirtti. Kurum şunları söyledi: "Yangınlar sebebiyle Antalya'mızdaydık. Antalya'daki orman yangınlarının kontrol altına alınması ve dün başlayan yağışlarla birlikte soğutma işlemleri yürütülüyor. Muğla'da çıkan yangınlarda toplamda 303 mahalleden 37 mahallemiz afetten etkilenmiş durumda. 37 mahallenin hasar tespit çalışmaları yapıldı. 33 mahallede bu çalışmalar tamamlandı. Muğla'da 2 bin 923 bina incelendi,173 bina, 230 bağımsız birimin yangından etkilendiğini, ağır hasarlı ve yıkık olduğunu tespit ettik. Yangının bir kısmı özel çevre koruma bölgesi ve doğal sit alanlarında gerçekleşti. Ne özel çevre koruma bölgesi ne doğal sit alanlarında yapılaşmaya izin verilmeyecektir. Özel çevre koruma bölgesi ve doğal sit alanları için bilim kurulu oluşturduk. Termik santralimizin bulunduğu bölgeyi, üçü mobil, 10 adet izleme istasyonu ile izliyoruz. Yüksek risk arz eden tehlikeli bir seviye olmadığı tespit edilmiştir" KARAİSMAİLOĞLU: DALAMAN'DAKİ YANGIN ÇOK GÜÇLÜ BİR MÜDAHALE İLE SÖNDÜRÜLDÜ Bakan Karaismailoğu ise Dalaman Havalimanı yakınlardaki yangına müdahale edilerek söndürüldüğünü belirtti. Karaismailoğlu, "Ülkemizin bütün kurumları elbirliğiyle bu büyük afetin üstesinden geldik. Bütün gücümüzü Muğla bölgesine konuşlandırdık. Bugün öğleden sonra Dalaman Havalimanı yakınlarında bir yangın başlamıştı. Çok güçlü bir şeklide müdahale edilerek söndürüldü" dedi.

2 yıl önce

Disiplin süreci başladı! CHP'den Tanju Özcan açıklaması: MYK toplantımızda değerlendireceğiz

CHP'nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, verdiği demeçte, Özcan'ın kadına yönelik düşüncesini yansıtan bu hareketini "kabul edilemez" bulduğunu açıkladı, ancak parti yönetiminin Özcan'a karşı bir disiplin soruşturması açmadığını duyurdu. 'ESPRİ' YAPMAYA ÇALIŞMIŞ Torun, yaptığı açıklamada Özcan'ın şahsi düşüncesinin partiyi asla bağlamayacağını vurgulayarak "Ama toplumun değerlerine aykırı veya toplumun hassasiyetlerini rencide edici hiçbir şeyi kabul etmemiz mümkün değildir. İnsanların hassasiyetlerini bilmek lazım. İnsanların duygularını anlamak lazım. Orada tabii ki espri yapmaya çalışıyor ama bu işin esprisi, şakası veya şunu bunu olmaz" ifadelerini kullandı. Özcan hakkında bir disiplin soruşturması başlatılıp başlatılmadığına yönelik soru üzerine Torun, "Partinin yetkili kurulları var onlar değerlendirirler, şu an için başlatılmış soruşturma yok" diye konuştu. HEPSİ 'KİŞİSEL GÖRÜŞ' Torun, Tanju Özcan'ın bir süre önce Bolu'da yaşayan yabancı uyruklulara '10 kat zamlı hizmet' vereceğini açıklamasını da doğru bulmadıklarını hatırlatarak, "O zaman da doğru bulmadığımız söyledik. Kendi görüşü olduğunu dile getirdik. Yine aynı şeyi söylüyoruz" dedi. CHP yönetimi, Özcan'ın ayrımcı açıklamalarına karşı da bir parti içi inceleme gereği duymamıştı. CHP PM üyesi ve Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'ndan ise, partili bir belediye başkanının kadına bakış açısı ve bunu 'eğlenceli anı' diye anlatmasına karşı herhangi bir açıklama gelmedi.

2 yıl önce

Pfizer'den Uğur Şahin ve eşi Özlem Türeci hakkında itiraf geldi! Meğer ilk aşı teklifini reddetmişler

Koronavirüs tüm dünyada maddi ve manevi kayıplara yol açmaya devam ederken,  mRNA teknolojisi ile Pfizer-BioNTech ortaklığında üretilen aşı milyonlara umut oldu. Dünya genelinde bugüne kadar uygulanan aşı sayısı 5 milyarı geçerken, aşı şirketleri zaman zaman yaşadıkları süreçleri paylaşıyor. PFİZER'DEN AŞI İTİRAFI Son olarak ilaç devi Pfizer'den aylar sonra şaşırtan bir itiraf geldi. Pfizer yetkililerinin, koronavirüs pandemisinin kısa sürede sona ereceğini düşündükleri için aşı üretmeyi ilk etapta reddettikleri öğrenildi. "BU İŞ YÜRÜMEYECEK" Pfizer’in Baş Aşı ve Bilim Sorumlusu Dr Phil Dormitzer BioNTech’in kurucuları Dr Uğur Şahin ve eşi Dr Özlem Türeci ile aralarında geçen görüşmeyi anlattı. Pfizer yöneticileri virüsün hızla kontrol altına alınacağını düşündüğü için başta aşı geliştirme fikrini reddetti. Ancak Dr Uğur Şahin ve eşi Dr Özlem Türeci, zamanla birlikte bu ön görünün beklendiği gibi gelişmediğini fark edip, aşı geliştirme fikrini ortaya attı. Ancak firma görevlileri bile ikilinin bu çabasına ‘Arkadaşlar bu iş yürümeyecek’ yanıtını verdi. PES ETMEDİLER Şahin ve Türeci'nin önerdiği mRNA teknolojisi, Pfizer’in başkan yardımcısı ve baş bilim sorumlusu olan Dr. Phil Dormitzer tarafından ''fazla deneysel'' bulundu. Ancak Türeci ve Şahin ilk denemelerinin olumsuz yanıt almasına rağmen bu projeyi savundu. Pfizer yetkililerinin fikrini değiştirmek için zamanla yarışan Türeci ve Şahin, bir ay sonra şirketi ikna ederek anlaşmayı imzaladı. Türeci ve Şahin’in yaklaşık 720 milyar TL değerindeki şirketi BioNTech’in Pfizer işbirliğiyle geliştirdikleri 1.4 milyar doz koronavirüs aşısı 120’den fazla ülkeye gönderildi. ISRARLARI MİLYONLARI KURTARDI Uğur Şahin ve Özlem Türeci'nin ısrarları sonucu bugün Pfizer-BioNTech aşısı milyonlarca insanın hayatını kurtarıyor. Açıklanan rakamlara göre, koronavirüs aşısı olmayanların hastalığa yakalanma riskinin 4,5 kat fazla olduğu belirtilirken, ölüm riskinin ise 11 kat fazla biliniyor.

2 yıl önce

Büyükelçilerin geri adımı sonrası Erdoğan'dan ilk değerlendirme: Daha dikkatli olacaklarına inanıyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları: AFRİKA SEYAHATİ Bilindiği gibi geçtiğimiz hafta 3 ülkeyi kapsayan ve toplamda 5 devlet başkanı ile bir araya geldiğimiz Afrika seyahati gerçekleştirdik. Gerek baş başa gerek heyetler arası görüşmelerde, bölgedeki büyük potansiyeli bir kez daha müşaade ettik. Hükümete geldikten sonra en çok önem verdiğimiz konulardan biri Afrika kıtasıyla ilişkilerimizi geliştirmekti. 30 Afrika ülkesine 50 seyahat gerçekleştirdik. Dünyanın yükselen kıtası Afrika'nın önemi 21. yy giderek daha da çok artacaktır. Sömürgecilerin sürekli biçim, yol yöntem değiştirerek kıtayı elinde tutma gayretleri bitmedi. Afrika halkının geçmişte yaşadığı acılar, tüm tazeliğiyle durmaktadır. Afrikalı dostlarımız sahip oldukları zenginliklerin ve kendilerine sağlayacağı faydanın farkındadırlar. Hiç şüphesiz Türkiye'nin Afrika'ya bakışı Batı'dan farklıdır. "AFRİKA'DA İŞBİRLİĞİ KÖPRÜLERİ KURUYORUZ" Kıtaya insan merkezli yaklaştığımızı muhataplarımız da görüyor. Bizi farklı bir yere koyuyorlar. Asırlardır sömürülen siyasi ve ekonomik düzeni kurulmuş böyle bir coğrafyada mesafe kat etmek öyle kolay olmuyor. Türkiye'nin karşılıklı saygıya, birlikte kazanmaya ve birlikte paylaşan politikaları kök salmaya karşılık bulmaya başlamıştır. Afrika'yı pazar olarak değil ortak olarak gören bir yaklaşımla kıtada işbirliği köprüleri kuruyoruz. Ülkemizde neredeyse her ay 1 veya birkaç Afrikalı misafirimizi ağırlıyoruz. Aynı şekilde davet alıyoruz. Eğitim, sağlık, ticaret gibi amaçlarla ülkemize gelen Afrikalıların sayısının artması ilişkilerimiz için önemlidir. Ortak bildiri yayınlandı. Türkiye'nin Afrika'da attığı her adım, kıtayı arka bahçeleri olarak gören ülkeleri elbette rahatsız ediyor. Biz Afrikalı dostlarımızla ortak bir gelecek inşa etmeyi, dolayısıyla sömürgecilere rahatsızlık vermeyi sürdüreceğiz. Bugün de ülke ve millet olarak sınırlarımızın güvenliğinden, siyasi ekonomik alana kadar her cephede aynı mücadeleyi veriyoruz. Boş bıraktığımız, gereken tedbiri almadığımız her alanın, ülkemizin istiklali ve istikbali için bir tehdit olarak karşımıza çıktığı gerçeğini defalarca yaşadık. Tarihin her döneminde olduğu gibi önümüzde kimi dış kimi iç zorluklarımız mutlaka vardır. Varlığına bile tahammülü olmayanlar bugün de boş durmuyor. Kendi güvenlikleri söz konusu olduğunda dünyayı ateşe atmaktan çekinmeyenlerin, konu Türkiye olursa aynı şekilde yaklaşmalarını elbette beklemiyoruz. Küresel yönetim sisteminin vanasını elinde tutanlar, kendi sınırları içindeki olumsuzluğa karşı her türlü hukuku meşru sayarken, milyonlarca insanın ölümümü göz ardı ediyor. 10 BÜYÜKELÇİNİN AÇIKLAMALARINA TEPKİ: TÜRK YARIGISI KİMSENİN EMRİNE GİRMEZ Geçmişte uzunca bir süre bu anlayışla ülkemizi yönlendirenler, Türkiye artık kendi duruşunu sergileyince paniğe kapıldılar. Türkiye'nin nezaketini, zaaf olarak görerek eski alışkanlıklarına yönelenler, yaptıkları yanlışları kabullenmedikleri sürece cevaplarını alacaklardır. Son dönemde bazı ülkelerin büyükelçiliklerinden yapılan açıklamayı da aynı şekilde kabul ediyoruz.  Bu tavır ülkemizdeki yargı teşkilatını, savcılarımızı, avukatlarımız tüm yargı mensuplarına karşı yapılmış bir hakarettir. Türk yargısı kimseden talimat almaz, kimsenin emrine girmez.  "AMACIMIZ KRİZ ÇIKARMAK DEĞİL, TÜRKİYE'NİN ONURUNU KURTARMAKTIR" Dünyada nice acılar yaşanır, adaletsizlikler sergilenirken Türkiye'yi dillerine dolayanların amaçlarının hukuk olduğuna kimse bizi inandıramaz. Bağımsız ve tarafsız yargımız ile gereken cevabı vermek devletin başı olarak öncelikle bizim görevimizdir. Ülkem ve milletim adına koyduğumuz tavır bu sorumlu ve samimi duruşun temahülüdür. Bizim amacımız kriz çıkarmak değil, Türkiye'nin onurunu, gururunu haysiyetini korumaktır. Bugün büyükelçiliklerden yapılan açıklamayla yanlışlıklarından geri dönülmüştür. Bu elçilerin artık daha dikkatli olacağına inanıyoruz. Ülkemizin bağımsızlığına saygı duymayan hiç kimsenin sıfatı ne olursa olsun, bu ülkede barınamayacağını da ayrıca ifade etmek istiyorum. "MİLLETİMİZİN DESTEĞİYLE TÜM OYUNLARI BOZDUK" Türkiye'nin bugün yaşadığı en büyük sancılardan biri de yerli ve milli duruş sergilemeyen güruhtur. Önümüzdeki dönemde güvenlikten ekonomiye pek çok sorunumuzla birlikte bu hastalıklı zihniyetten de kurtulacağız. Gezi olaylarında neredeyse 1 ay boyunca ülkemizden yapılan canlı yayınları hatırlayın. Benzer hadiseler çok daha vahim durumlar Avrupa'da yaşandığında benzer yerler tek bir kare fotoğraf bile vermedi. PKK'nın çukur eylemleri, HDP'nin 6-8 Ekim kanlı sokak olaylarında yaşananları da hatırlayın. DEAŞ'ın sınırlarımızda gerçekleştirdiği kanlı eylemleri de hatırlayın. 15 Temmuz'u da hatırlayın. Bunların insanlıktan yana tavır aldığını gördünüz mü? Tam tersine terör örgütlerinin sırtları sıvanmıştır. Milletimizin desteğiyle tüm bu oyunları bozduk. Hevesleri kursaklarda bıraktık. Ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırma azmimizden zerre adım atmadık. Terör ve darbe ile yapamadıklarını ekonomi ile başlattıkları sinsi saldırıları da engelledik, engelliyoruz. KILIÇDAROĞLU'NA ÜNİVERSİTE TEPKİSİ: BUNDAN NİYE RAHATSIZ OLUYORSUNUZ Türkiye gibi misyon sahibi bir ülkede hiçbir hadise rastgele yaşanmaz. Hiçbir karar tesadüfen alınmaz. Biz niçin yaptığımızı da bunun sonucunda ne olacağını da gayet iyi biliyoruz. Çalışmadığımız lider, arka planına vakıf olmadığımız hadise kalmadı. Milletimiz emin olsun ki bu hedefe çok yaklaştık. Dünyanın en güçlü sağlık altyapısını biz kurduk. Eşi benzeri olmayan şehir hastaneleri biz yaptık. Eskişehir'e git Bay Kemal orada hepsini gör. Çin'den dünyanın en önemli fabrikası orada, kurutma, çalışma makinasının açılışının yaptığımız tesisin modern bir şekilde kurduk. Kurulu enerji gücümüzü 3 katından fazla artırdık. Çoğalan nüfusa rağmen elektrik sıkıntısı çekmeyerek, bu yatırımların meyvesini toplamaya başladık. Ülkemizin her şehrine yaydığımız üniversitelerimizle, yetişmiş insan kaynağımızı güçlendirdik. Adam utanmadan sıkılmadan "81 vilayete niçin Üniversite kuruyorsunuz" diyor. Biz 81 vilayetteki evlatlarımızın ülkenin bir ucundan diğer ucuna gitmemesi için bunları kurduk. Ne çileler çekti bu ülkenin evlatları. Bundan niye rahatsız oluyorsun Bay Kemal? Ve 207 üniversite ile biz şuanda ilim irfan dağıtıyoruz ve dağıtmaya devam edeceğiz. Sizin yapamadıklarınızı biz yaptık, yapıyoruz. Bu örnekleri her alana, her başlığa vermek mümkündür.

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu’nun açıkladığı 15.5 puanlık araştırma sonucunu anketçiliği bırakmazsam onursuzun diyen Kemal Özkiraz beğenmedi

Son dönemde yaptığı anketlerle kamuoyunu manipüle etmeye çalışan Avrasya Araştırma Şirketi sahibi Kemal Özkiraz’ın CHP ve HDP olan organik bağı kamu oyunun malumu. Yayınladığı manipülatif anketlerle “AK Parti oy kaybediyor” algısı yaratmaya çalışan Avrasya Araştırma Şirketi Kemal Özkiraz, Tokat’taki konuşmasında AK Parti ile CHP arasında 15,5 puan fark var diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Soylu'nun yanlışı var. CHP farkı o kadar açamadı, şimdilik.” dedi. Özkiraz’ın manipülatif anketlerine, finansman kaynağı CHP ve HDP Genel Merkezi ile belediyelerinden sağladığı iddia ediliyor. “Referandumda ‘Evet’ çıkarsa anketçiliği bırakmazsam onursuzum” Kemal Özkiraz’ın 2017 referandumunda %57.7 HAYIR çıkacağını iddia etmiş EVET çıkarsa şirketi kapatacağını söylemişti. Referandum günü açık ara farkla EVET çıkmasının ardından Özkiraz, sözümde durmayacak kadar onursuz değilim diye paylaşımda bulunmuş aradan geçen kısa bir zamanın ardından hiçbir şey olmamış gibi işine devam etmişti.

2 yıl önce

Yunanistan'dan Ege Denizi'nde insanlık dışı uygulama!

Milli Savunma Bakanlığınca (MSB), Yunan Sahil Güvenlik personelinin, silah doğrulttukları ve sopayla vurdukları göçmenleri, Türk kara sularına ittikleri görüntüler paylaşıldı. Farklı dönemlerde kaydedilen görüntülerde, Yunanistan'ın aralarında kadın ve çocukların da olduğu düzensiz göçmenleri acımasız şekilde geri ittiği görülüyor. Kamera kayıtlarıyla da defalarca kanıtlanan insanlık dışı uygulama ile Yunanistan Sahil Güvenlik unsurları düzensiz göçmenlerin bulunduğu botları, Türk kara sularına çekerek getiriyor. Tehlikeli manevralarla Göçmen botunun ilerlemesine engel olan Yunan unsurları göçmenlere sopa ile vuruyor, silah doğrultuyor ve botu batırmak için teşebbüslerde bulunuyor. Görüntülerde, Yunan unsurlarının havaya ve botun çevresine ateş açtıkları anlar da yer alıyor. Türkiye tarafından yardım eli uzatılan göçmenlerin arasında Yunan personeli tarafından darbedilenler de bulunuyor.

2 yıl önce

Fırıncılar Federasyonu Başkanı açıkladı! 'Ekmeğe zam yok'

Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, Ekmek fiyatları konusunda federasyon dışında yapılan açıklamalara itibar edilmemesi gerektiğini belirterek, "Ekmeğin 4-5 lira olacağı şeklindeki Haberler gerçeği yansıtmamaktadır. İstişarelerle çözümden yanayız. Bu konuda da kapımız herkese açık." ifadelerini kullandı. Balcı, yazılı açıklamasında, bugün bazı gazetelerde "Ekmek 4 liradan satılacak", "10 güne kadar fırınlar kepenk kapatacak" başlıklı haberlerle kamuoyunda infial yaratılmasının kendilerini üzdüğünü bildirdi. Ekmeğin temel girdilerinde hissedilir bir yükselişin söz konusu olduğunu vurgulayan Balcı, şu değerlendirmede bulundu: "Un fiyatları, maya fiyatları, elektrik, doğal gaz ve suyun fiyatı her gün değişmektedir ancak bu demek değildir ki biz vatandaşlarımızı ekmeksiz bırakacağız. Tüketicimizin mağdur edilmemesi, esnafımızın daha da büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalmaması için mutlaka ama mutlaka gereken yapılacaktır. Ekmeğin 4-5 lira olacağı şeklindeki haberler gerçeği yansıtmamaktadır. İstişarelerle çözümden yanayız. Bu konuda da kapımız herkese açık." Yaşanmakta olan hassas durumdan vazife çıkarmak isteyenlere karşı "Dur" denilmesi gerektiğine dikkati çeken Balcı, "Vatandaşımız asla ama asla tedirgin olmasın. Federasyonumuzun dışında yapılan açıklamalara da itibar edilmemesini rica ediyorum." ifadelerini kullandı.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 30 31