02 Mayıs Perşembe 2024
2 yıl önce

Memduh Bayraktaroğlu'ndan Murat Ongun'un lüks kayak tatiline sert eleştiri: Ya belediye kasasından ödendi ya da müteahhit sponsor oldu

İstanbul'da etkili olan yoğun kar yağışı sırasında CHP'li İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun balıkçıda, sözcüsü Murat Ongun'un ise İsviçre'de kayak tatilinde olması tepki çekmişti. Konuyla ilgili YouTube yayınında ağır eleştirilerde bulunan gazeteci Memduh Bayraktaroğlu, Ongun'un dünyanın en pahalı kayak merkezlerinden birinde olduğunu söyledi. "3 GÜN TATİL YAPACAK İMKANA SAHİP DEĞİL" CHP'ye yakınlığıyla bilinen Bayraktaroğlu, "Courchevel'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanı öyle 13-14 gün değil 3 gün bile tatil yapabilecek kişisel imkana sahip değildir. Mümkün değil. Türkiye'nin ancak çok sayılı çok üst düzey zenginlerinin gidip tatil yapabildikleri bir yer Courchevel." ifadelerini kullandı. BELEDİYE Mİ YOKSA MÜTEAHHİT Mİ ÖDEDİ? "Murat Ongun Courchevel'e ya belediyenin kasasından gitti. Yani harcamalarını belediyeden avans alarak gitti. Faturalandıracak gelecek. Belediye yani İstanbul halkı Murat'a tatil yaptırmış olacak." diyen Bayraktaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Murat oraya eğer belediyeye iş yapan bir müteahhit ya da iş adamıyla gittiyse hemen istifa etmeli ya da hemen görevden alınmalı! Murat Ongun Courchevel'e belediyeyle iş yapan bir ticaret insanının parasıyla gidemez. Eğer İmamoğlu Murat Ongun'a bu tatilin hesabını sormayacaksa, Murat Ongun da bu tatilin hesabını kamuoyuna, İstanbulluya vermeyecekse yazıklar olsun."

2 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan Batı’ya eleştiri: Ukrayna gibi onların sözlerine baksaydık, bugün bizi inim inim inletirlerdi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu İstanbul Bağcılar'da, Bayburt'un düşman işgalinden kurtuluşunun 104'üncü yılı sebebiyle düzenlenen etkinliğe katıldı. Programa Soylu'nun yanı sıra TBMM Başkanvekili Celal Adan, Bayburt Valisi Cüneyt Epçim, Bayburt Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci, AK Parti İstanbul milletvekili Emine Sare Aydın ve CHP İstanbul milletvekili Gökhan Zeybek milletvekilleri katıldı. Süleyman Soylu'ya etkinlikte plaket ve hediyeler takdim edildi. "LAF EBELİĞİNDEN BAŞKA BİR ŞEY GERÇEKLEŞTİRMEYEN ANLAYIŞ" Etkinlikte konuşan Süleyman Soylu, "Zannettiler ki Amerika her şeyin hakimidir. Gelip aşağıda terör koridoru kurup, bu ülkenin huzurunu ve birliğini bozmaya çalışan tezgahları kurmak elbette büyük devlete yakışan bir iş değildir. Bugün Ukrayna'da savaş var. İnsanlar oradan kaçıyorlar. Amerika bize F-35 ve F-16'lar ile ilgili hikaye okuyorsun. Rusya'ya karşı laf ebeliğinden başka bir şey gerçekleştirmeyen bir anlayış ortaya koyuyorsun. Avrupa ne oldu? Hani gücünüz kuvvetiniz vardı. Türkiye'ye gelince yukarıdan aşağıya her türlü sözü söylüyorsunuz. Her türlü yaptırımı ortaya koymaya çalışıyorsunuz. Hadi şimdi sözünüzün dışında bir adım ortaya koyabilme kabiliyeti koysanıza. Yine Türkiye kendi anlayışını ortaya koyabiliyor. Cumhurbaşkanımızın 'Dünya beşten büyüktür' sözü sadece dünyaya karşı söylenmiş bir söz değil" şeklinde konuştu. "DÜNYAYA NİZAM VERMEYE ÇALIŞAN MİLLETİN TORUNLARIYIZ" Bakan Soylu konuşmasının devamında, "Afganistan'dan Amerika kaçarken o insanlar uçağı tekerleğine sarılıp oradan kaçma görüntüsünü hatırlıyor musunuz? İşte bu görüntü dünyaya meydan okuyan ben dünyanın beyi, paşayısıyım diyenin iflasının görüntüsüdür. Hemen yanı başımızda Irak ve Suriye'de iki terör örgütü ile iki devletin otoritesini ortadan kaldırdılar. Hesapları sadece o iki ülke değil. Hesapları Türkiye'ydi. Biz 20 yıldır onların sözlerine ve ninnilerine Ukrayna gibi bakmış olsaydık bu gün bizi de zulüm altında inim inim inletirlerdi. Dünya ne derse desin biz kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız. Birileri gidip onların büyük elçilerine mektup yazabilirler, biz o defteri İstiklal Savaşı'nda kapattık. Bizim sorumluluğumuz sadece 780 bin metrekare değildir. Bu gün Afganistan'dan Pakistan'a, Irak'tan Suriye'ye ve bir çok ülkeye kadar her tarafı karıştırmaya çalışanlara karşı dünyada hakkın ve adaletin sesini biz temsil etmek zorundayız. Biz dünyaya nizam vermeye çalışan milletin torunlarıyız. 21'inci yüzyıl başımızı eğdiğimiz bir yüzyıl değil" ifadelerini kullandı.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Millet İttifakı'na sert eleştiri: Yuvarlak masada yer beğenmeyenlere milletim yerini gösterecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde; Rabbime bana sizler gibi dava ve yol arkadaşları verdiği için hamd ediyorum. Kuruluşundan bugüne AK Parti Ankara teşkilatlarının her kademesinde görev almış tüm kardeşlerimizi gönülden tebrik ediyorum. Sizler Selçuklu'nun ve Osmanlı'nın emaneti bu şehrin günümüzdeki bayraktarlarısınız. Darbecilerin attıkları bombalara, kurşunlara, araçların üzerinden geçirdikleri tanklara cesaretle karşı koyan Ankaralılara bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Ankara sadece devletimizin başkenti değil, aynı zamanda ülkemizin tüm zenginliklerini, birikimini, umudunu toplayan mazi ve atiye arasındaki köprünün kilit taşı arasındaki şehirdir. Bizim için de Ankara, daima özel ve kritik bir yer olmuştur. Hamd olsun Ankara ilk günden beri bize sahip çıkmış, destek vermiş, dağ gibi yanımızda durmuştur. Ankara'daki varlığımızı, birliğimizi, gücümüzü ne kadar üst düzeyde tutarsak tüm Türkiye'deki hareket alanımız o kadar genişler. Ankara teşkilatımız geçtiğimiz yıl yaptığı 83 bin 600 yeni üye ve toplamda ulaştığı 788 bin üye ile şehirdeki siyasi partilerin toplamının katbekat üstünde bir başarıya imza atmıştır. Bu ilk 2 ayındaki üye sayısı 18 bin 500'e ulaşmış olması yükselişin sürdüğüne işaret ediyor. Sevgili gençler sizleri anlıyorum. Sizleri biliyorum. "YUVARLAK MASADA YER BEĞENMEYENLERE MİLLETİM YER GÖSTERECEKTİR" İnşallah 2023'te bu şehrin sokakları gözleri umut ve sevinçle parlayan başkentlilerin coşkulu sloganları ile çınlatacaktır. Gönlü kazanılmadık tek bir insanımızı bırakmayacak şekilde Ankara'yı kucaklamanızı istiyorum. Sizlerdeki bu azim, bu kararlılık bu birlik ve beraberlik daim olduğu sürece ne bu davanın ne de AK Parti'nin önünü kesmeye kimsenin gücü yetmez. Yuvarlak masa etrafında yer beğenmeyenlere milletim yeri gösterecektir. "BİZ MİLLETİMİZLE YÜRÜDÜK" Ülkenin milli iradenin en güçlü sürdüğü dönem bizim dönemimizdir. Uzun süre bunalan milletimiz, AK Parti ile çıkış yolu gözetmiştir. AK Parti'yi millet kurmuş, iktidara millet taşımıştır. AK Parti'nin vesayetle, darbecilerle mücadelesi hep milletin desteğiyle başarıya ulaşmıştır. Yürüyeceksin, milletin arkandan yürüyecek. Biz milletle yürüdük. O malum çevrelerle değil. Ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırma, gençlerimize 2053 vizyonunu miras bırakma ve bu mücadelemizi milletimizin desteğiyle sonuca ulaştıracağız. Diyorlar ki; "AK Parti'de gençlik yok" Siz arayın bulursunuz. Gençlik burada. AK gençlik, AK kadınlar gümbür gümbür geleceğe yürüyor. AK Parti'nin hiç bir yöneticisi mensubu millete sırtını dönemez, kopuk olamaz. Partimizi mensubu olduğu davanın şuurunda, birikimi ve gayretiyle kendini adamış teşkilat mensuplarıyla birlikte bugünlere getirdik. Beraber yol yürüdüğümüz, nice sınamaların üstesinden geldiğimiz kardeşlerimizin her birine teşekkür ediyorum. Teşkilatımızdan önümüzdeki seçimlere yönelik çok daha fazla gayret, çok daha fazla çalışma bekliyoruz. İşte Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeleri görüyorsunuz dimi. Düştükleri durumu görüyorsunuz değil mi? Bizler bunlardan ibret alarak yolumuza devam edeceğiz. Türkiye'nin önünde 2 yol vardır. Birincisi ülkemizin büyük emekler, gayretlerle geldiği yeri, dünyanın en büyük ekonomileri, askeri güçleri arasına girerek taçlandırmaktır. İkincisi 1990'lı yılların siyasi istikrarsızlık, sosyal kaos dönemlerine geri dönmektir.  "28 ŞUBAT İTTİFAKININ TEK DERDİ KENDİLERİNE VERİLEN GÜNDEMİ UYGULAMAKTIR" 28 Şubat ittifakı çatısı altında bir araya gelenler, o masaya oturtma cesareti bulamadıkları ortaklarıyla birlikte ülkenin meseleleri konusunda dişe dokunur tek bir şey ortaya koyamıyorlar. Bunların bir araya gelme gayreti ülkenin sorunları çözmek, kalkınmayı hızlandırmak değildir. Bunların tek derdi kendilerine ajanslar vasıtasıyla verilen gündemi uygulamaktır. Ama siyasette proje milli iradeye saygısızlıktır, hatta tehdittir. Bunların tanımı bu. Milletimiz bulduğu her fırsatta bu projeleri çöpe atmış, beklentilerine hedeflerine uygun istikamete çevirmiştir. İnşallah bu sefer ki proje de milletimiz tarafından sandığa gömülecektir. Gezi olaylarıyla, 15-25 Aralık, darbe girişimiyle ekonomik tuzakla başaramadıklarını, 28 Şubat ittifak projesiyle elde edemeyecekler, edemezler. Türkiye'nin virüs siyasetiyle, uzaktan kumandayla yönetilemeyecek bir ülke olduğunu dost, düşman bir kez daha herkes görecektir. "BU MİLLET SİZİ GÖMER, NEYİ YIKIYORSUNUZ" Hastanesinden yoluna, sanayisinden dış politikasına yapılan her şeyi kötülemenin adı siyaset değil, köksüzlüğün dışa vurumudur. Biz devletimizin binlerce yıllık tarihine, ecdadımızın emanetlerine bunun için dört elle sarılıyoruz. Bu 6'lılardan bir şey dudunuz mu_? Deseler ki "bunlar milli geliri 3 katına çıkardı, 5 katına çıkaracağız. Bunlar ülkeyi yılda %5 büyüttü, biz %6 büyüteceğiz. "eyvallah. Ama bunlar diyorlar ki biz AK Parti'nin yaptığı her eseri yıkacağız. Bunlarda utanma yok. 18 Mart Çanakkale Köprüsü'yle ilgili adımı atıyoruz. Ellerinden gelse "bu köprüyü yıkacağız" derler. Bu millet sizi gömer gömer, neyi yıkıyorsun. Boğaz'ın altından Marmaray'ı geçirdik ne oldu. Kullanıyorlar mı? Kullanıyorlar. Osmangazi Köprüsü'nü yaptık. Bay Kemal buradan İzmir'e gidiyordur. Biz kıskanmadık. Geçerlerse geçsinler. Hangi alana elinizi atarsanız atın. Bir yanda AK Parti'nin yaptığı devasal işleri, bir yanda bunların kısır hesaplarını görürsünüz. 2023 seçimleri, ülkemizde bu çalışmadan, üretmeden, sadece yalan ve iftirayla siyaset yapan partilerin devrinin sona ereceği yıl olacaktır. Bugüne kadar kendi partilerinin içindeki, taciz, yolsuzluk, tecavüzlerin üstünü örtenlerin yarın öbür gün iktidara geldiğinde yapacaklarını düşünmek istemiyoruz. Türkiye siyasetiyle ekonomisiyle, askeriyle, sosyal yapısıyla güçlü olmak zorundadır. Bölgemizde hiçbir hadisenin hiçbir krizin Türkiye'den bağımsız olamadığı inkar edilemeyecek bir gerçektir. Geçtiğimiz yıl kendimiz yeni anayasa çalışması başlatmıştık. Muhalefetten kendi metinlerini hazırlaması çağrısında bulunmuştuk. Aradan 1 yıl geçti. Ne CHP'den ne de diğerlerinden bir ses çıkmadı. Şimdi bir şeyler hazırlamışlar. Hazırladıkları geriye dönüş. Düşünün Suriye, Doğu Akdeniz, Libya krizi çıkıyor. O ara bunlar kendi arayla hangi sırayla yürüyeceğinin kavgasını verdiği için ülke perişan oluyor. Ülkemizin bir köşesinde sel, bir köşesinden yangın bir köşesinde deprem felaketi yaşanıyor, bunlar kimin ayağını önce atacağının kararını veremediği için ülke perişan oluyor. Biz ülkeyi bu hastalıktan, çarpıklıktan kurtarmak için 20 yılımızı harcadık. Şimdi bunlar filmi geriye sardırıp eskiye dönmek istiyorlar. Daha kendi aralarındaki sıralamanın içinden çıkamayanların, ülkenin meselelerini anlayabilmeleri, çözüm üretebilmeleri ve en önemlisi hayata geçirmeleri zaten mümkün değildir. Neyi nasıl yapacaklarına dair tek bir teklif olmadığı gibi pek çok meseleye dahil üstün körü olsa da bir teklif yoktur. Hazırladıkları program vizyondan yoksundur. Cumhurbaşkanlığı'ndaki adaylarının adını koyabilmiş değiller. Teklif ettikleri sistem bile Cumhurbaşkanını ifade edemeyecek kadar pespaye bir çalışmadır. Geçmişteki sorunları nasıl çözdüysek gelecekteki sorunların çözümünün adresi yine biziz. AK Parti teşkilatları olarak sizlere düşen görev, tüm bu hakikatleri insanlara anlatmak. Onlarla aramızdaki gönül köprüsünü güçlendirmektir.

2 yıl önce

Tevfik Göksu'dan İBB'nin zamlarına eleştiri: 'Her şey ucuzlayacak' diye geldiler ulaşıma yüzde 151 zam yaptılar

İstanbul'da geride kalan gün konutlarda kullanılan suya yüzde 29'luk zammın ardından bugün de ulaşıma yüzde 40'lık bir zam yapıldı. Konuya ilişkin Haber7'ye konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) AK Parti Grup Başkanvekili ve Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, CHP'li İBB yönetimini hedef aldı. "'HER ŞEY UCUZLAYACAK' DİYE GELDİLER, YÜZDE 151 ZAM YAPTILAR" İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, vatandaşın ulaşmak istediği her şeye zam yaptığını ifade eden Göksu, "Temel sloganları neydi? ‘İstanbul’da her şey ucuzlayacak.’ İBB Başkanı olağanüstü Genel Kurullar ile zam talebi oluşturmaya başladı. İstanbul’da bugün ulaşıma yüzde 40 zam geldi. İETT’ye bugüne kadar gelen zam oranı ne? Yüzde 111. Yüzde 40 da bugün geldi. Ne yapar? Yüzde 151. Yani bir bilet 2 Lira 50 kuruştu şimdi 7 Lira 66 kuruş. Eğer UKOME’dekiler direnmeseydi bu 8 Lira 50 kuruşa çıkacaktı. Yani 4 kat artacaktı." diye konuştu. "HANİ HALKÇIYDINIZ?" İBB'nin küresel ekonomik dalgalanmaları fırsata dönüştürmek istediğini ifade eden Göksu, "Hani ulaşıma zam gelmeyecekti? Hani siz halkçıydınız? Devlet ise bu küresel dalgalanmadan oluşan ekonomik problemleri ortadan kaldırmak ve halka yansımasını minimize etmek için tüm fedakarlıkları ortaya koyuyor. Bunlar da halka yük üstüne yük getirmeye çalışıyorlar." ifadelerini kullandı. "ÜÇTE BİR ORANINDA ZAM YAPSAYDINIZ" Akaryakıt fiyatlarındaki artışı bahane göstermenin de istenen zam miktarıyla çeliştiğini belirten Göksu, "Akaryakıt artmış. Peki toplu taşımada akaryakıtın maliyet giderleri arasında oranı ne? Üçte bir. Üçte bir oranında zam yapsaydınız. İBB Başkanı kendi siyasi kariyer planlaması için Belediyeyi sponsorluk merkezi olarak görüyor. Onun gözünün tek gördüğü şey para, para, para." dedi.

2 yıl önce

Bakan Karaismailoğlu'ndan İBB'ye zam eleştirisi: Vatandaşa ekonomik toplu taşıma sunmak zorundasın!

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul Havalimanı'nda görev yapan muhabirlerle, dün akşam iftar yemeğinde bir araya geldi. Basın mensuplarıyla sohbet eden Bakan Karaismailoğlu, İstanbul'da toplu taşımaya yapılan yüzde 40'lık zamma ilişkin açıklama yaptı. Açıklamasında, "Çok yanlış bir şey. Özel araçlı yolculuklara vatandaşı caydırmak için ekonomik bir toplu taşıma sunmak zorundasın. Bu devletin ve belediyenin asli görevi. Bununla dertlenmek ve uğraşmak gerekir ama maalesef bunu göremiyoruz" dedi. "VATANDAŞA EKONOMİK TOPLU TAŞIMA SUNMAK ZORUNDASIN" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, bir soru üzerine, İstanbul'da metro yapımı ve ulaşım zammına yönelik İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne eleştirilerde bulundu. Karaismailoğlu, "Sonuçta bizim görevimiz vatandaşımıza milletimize hizmet etmek, yaşamını kolaylaştırmak ve ihtiyaçlarını gidermek. Devlet olarak bizim görevimiz o. Bu metro hatları zamanında planlandı. Metropol kentlerde toplu taşıma olmazsa olmaz. Başka bir alternatif yok. Kaliteli, güvenli, alternatif toplu taşımayı vatandaşa sunmak zorundasınız ki yoksa herkes kendi özel aracıyla trafiğe çıkarsa burada işinden çıkılamaz bir hale gelecek. O yüzden bu metro yatırımlarını çok hızlı yapmak lazım" dedi. "İBB İLE HİZMET YARIŞI VERMEK İSTİYORUZ" "Biz bakanlık olarak 103 kilometre metro yapıyoruz" diyen Adil Karaismailoğlu; "Şu anda belediyenin inşaatı devam eden 100 kilometre metro hattı var. Biz tarih veriyoruz. '2023 yılının sonuna kadar neredeyse 103 kilometrenin tamamını bitirip İstanbulluların hizmetine vermiş olacağız. Biz diyoruz ki, onlar bizimle hizmette yarışsınlar, bir an önce onlar da bitirip İstanbul'un trafiği rahatlasın. Ama maalesef o heyecanı orada göremiyoruz. Sonuçta yapılan bir hizmette yarışmak istiyoruz. Başkalarının yaptığı hizmete çökme gayreti var. Rahatsız oluyoruz. Herkesin yaptığını vatandaşın görmesi lazım. Hizmeti yapmayanların da dersini alması lazım. Daha önce başlamış metro hatları var. Şu an belediyenin yaptığı 100 kilometrelik metro hattı daha önce başlamış hatlardı. Yeni hiçbir hat olmadığı gibi mevcutlarda da hiçbir çalışma yok. Bu hızla 10 senede bitmez o metro hatları. İnsan bir İstanbullu olarak üzülüyor buna" ifadelerini kullandı. "İSTANBUL'UN BÜTÇESİ İSTANBUL'A YETER" Bir gazetecinin "Burada sorun ne? Kaynak sorunu mu?" şeklindeki soruya ise Karaismaioğlu;  "Bu zihniyet meselesi. İstanbul'un kaynağı İstanbul'a yeter. Bunu kendileri de söylüyordu. Çünkü İstanbul'un çok ciddi bütçeleri var. Bu bütçeler yatırımlar için veriliyor. O bütçeler yatırımlara gitmiyor. Nereye gittiğini biz de bilmiyoruz. Zamanı gelince vatandaşımız nereye gittiğini sorar. Ama bunlar mutlak bitmek zorunda. Yoksa İstanbul'daki trafik sorunu içinden çıkılamaz hale gelir. Ayrıca toplu taşımaya zam yapılıyor. Çok yanlış bir şey. Çünkü özel araçlı yolculuklara vatandaşı caydırmak için ekonomik bir toplu taşıma sunmak zorundasın. Bu devletin ve belediyenin asli görevi. Bununla dertlenmek ve uğraşmak gerekir ama maalesef bunu göremiyoruz" diyerek yanıt verdi. "ATATÜRK HAVALİMANI HİKAYESİ KAPANDI" Adil Karaismailoğlu, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı. Bir muhabirin "Geçtiğimiz günlerde muhalefetten bir açıklama geldi. Biz iktidara gelirsek Atatürk Havalimanı'nı açacağız" diye. Siz bunu gerçekçi buluyor musunuz?" şeklindeki sorusuna Bakan Karaismailoğlu, şu şekilde yanıt verdi: "Ben de ironiyle cevap vereyim o zaman. Onlar da uçakları İETT otobüsleri gibi zannediyorlar herhalde. Arkadan itince gidiyor zannediyorlar. Atatürk Havalimanı'ndaki sıkıntıları biliyorduk. Burası o yüzden dünyanın transit merkezi olarak planlanmamıştı. O zamanlar, 'buraya uçak mı iner' diyenler; şu anda günlük bin 100 uçak iniyor. Bu sayılar bin 300'lere, bin 500'lere kadar çıkacak. İlave etapları yaptığımızda çok çok daha üzerine çıkacak. Bütün dünya burada birleşecek ve buluşacak. Atatürk Havalimanı hikayesi kapandı, gitti. Zaten oranın şimdi bu kuzey-güney pisti 'Millet Bahçesi' olarak işe başlanıyor zaten. Çevre Bakanlığı oranın ihalesini yaptı, başlıyorlar. 2 milyon kilometrekarelik bir alan olacak. Dış hat ve iç hat terminalleri de farklı bir fonksiyon için çalışma yapılıyor. Altyapısı kesinleşince orayı da açıklayacağız. Atatürk Havalimanı hikayesi kapandı, gitti. Oranın şimdi kuzey-güney pistine 'Millet Bahçesi' olarak işe başlanıyor" "PANDEMİ ULAŞIM SEKTÖRÜNÜ OLUMSUZ ETKİLEDİ" Pandemide seyahat yasaklarının tüm dünyada ulaşım sektörünü olumsuz etkilediğini anlatan Karaismailoğlu, 2019'da Türkiye genelindeki tüm havalimanlarından gerçekleşen 210 milyon yolcu rakamını 2022 yılı sonu itibarıyla yakalamayı hedeflediklerini belirtti. "İSTANBUL HAVALİMANI DÜNYANIN TRANSİT MERKEZİ" Karaismailoğlu, "2019'da yıllık iç ve dış hatta toplamda 210 milyon yolcu vardı hava yollarında. Bu yıl itibarıyla onu yakalarsak, sonuçta burada (İstanbul Havalimanı) kapasite artmaya ve ilave yatırımlar da gündeme gelmeye başlayacak. Burası dünyanın transit merkezi, gözbebeğimiz. Buranın havalimanı olmadan önceki halini de çok iyi biliyorum. Kum ve taş ocaklarının olduğu, hayatın sıfır olduğu bir yerdi. Yaşamın olmadığı bir bölgeydi. Buraya 10 milyar Euro, devletten bir kuruş çıkmadan yaptığımız bir yatırım var. Bu çok kolay olacak bir iş değil. Sözleşme süresi boyunca da 22 milyar Euro devlete direkt gelir kazandıran bir işletmeye dönüyor burası" dedi.

2 yıl önce

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Göç İdaresi eleştirilerine İçişleri Bakanı Soylu’dan cevap

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Göç İdaresi Başkanlığının 9’uncu kuruluş yıldönümü vesilesiyle Göç İdaresi Başkanlığından bir heyeti makamında ağırladı. Bakan Soylu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medya üzerinden Göç İdaresi Başkanlığı hakkında yaptığı, “Bu, şiirlerle romantize edilecek bir mesele değildir. Sığınmacılar kaçak yollarla hala ülkemize geliyor. Ülke yolgeçen hanına döndü. Göç İdaresi’ne milletimiz adına gitmem gerekiyor ama sonucun ne olacağını herkes biliyor. Zincirler, teller; şimdi kum torbası koyarlar herhalde” ifadelerine de cevap verdi. Kılıçdaroğlu’nun önce SGK’da görev yaptığı zamanların hesabını vermesi gerektiğini söyleyen Bakan Soylu, “Kılıçdaroğlu her zamanki gibi saçmalamış. Ömrü saçmalamakla devam ediyor. O kendi SGK Genel Müdürlüğü yaptığı gibi Göç İdaresi Başkanlığı idare ediliyor zannediyor. Bu eski Türkiye değil. Göç İdaresi Başkanı onun illegal bir şekilde SGK’ya taşıdığı ve bu toplumun bütün huzurunu bozacak adamlardan müteşekkil değil. O bir kere SGK Genel Müdürlüğü döneminde Türkiye’ye yaptığı ihanetlerin bedelini ödesin. Kimleri oraya taşıdığının bedelini ödesin. Göç İdaresi, tarihinin en büyük mücadelesini gösteriyor, sahil güvenlik tarihinin en büyük mücadelesini yapıyor. Kara çalmak, iftira atmak her zamanki karakterleridir. Ne kadar yabancı gelmiş, nereden geçmiş, nasıl geçmiş, nasıl olmuş? Bir takım sorular soruyor. O soruların cevapları verildi Türkiye’de” diye konuştu. https://twitter.com/kilicdarogluk/status/1513478059252502531?s=21&t=gVU7LeTN2G8oNGIJQC-l8A

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ‘6’lı masa’ eleştirisi: Bırakın 2023 seçimlerini 2023'ü bile göremeyecekler

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından önemli satırbaşları: BURSA'DAKİ TERÖR SALDIRISI Bursa’da infaz koruma memurlarımızın içinde bulunduğu otobüse yapılan terör saldırısında şehit olan memurumuza rahmet diliyorum. MUHALEFET BEŞ YILDIZLI OTELLERİN KRAL DAİRELERİNDE HALKÇILIK OYNARKEN BİZ VATANDAŞLARIMIZIN YANINDAYIZ Parti teşkilatlarımız ana kademesi ile gençlik kolları ile hamdolsun bereketli bir Ramazan ayı geçiriyor. Muhalefetin Ramazan'ın manevi atmosferini zehirleme çabalarına rağmen bu mübarek günleri en güzel şekilde yaşamaya özen gösteriyoruz. Muhalefet beş yıldızlı otellerin kral dairelerinde halkçılık oynarken biz vatandaşlarımızın yanında ihtiyaç sahiplerine ulaşmanın mücadelesini veriyoruz.  KARDEŞLİK VE KUCAKLAŞMA SEFERBERLİĞİ BAŞLATIYORUZ Bizde her hal ve şart altında dik duracağız. Bizim ilham ve güç kaynağımız da tek muhatabımız da milletimizdir. Muhalefetin fitne ve gerilim siyasetini aklıselimle savuşturacağız. AK Parti teşkilatları olarak kardeşlik ve kucaklaşma seferberliği başlatıyoruz. Bu yolculukta kapısı çalınmadık hane bırakmayacağız. Hangi siyasi partiye mensup olursa olsun ayrım yapmadan 85 milyonun her bir ferdine ulaşmayı hedefliyoruz. Bilhassa bir dönem partimiz içinde yer almış, sonra farklı sebeplerle teşkilatlarımızdan kopmuş kardeşlerimize ulaşmaya özel önem ve öncelik veriyoruz.  6 ARTI 1'Lİ MASANIN TEK DERDİ BİRBİRLERİNE GOL ATMAK Suriye'den Ukrayna'ya kadar dört bir yanımzıda yaşanan hadiseler Cumhur İttifakı'nın Türkiye'nin kilit taşı olduğunu göstermiştir. Bu süreç, muhalefetin ve 28 Şubat ittifakının kendi menfaatlerinden başka hiçbir gayelerinin olmadığını ortaya çıkarmıştır. Coğrafyamız kan ağlarken, tüm dünya son yarım asrın en büyük ekonomi krizi ile uğraşırken 6 artı 1'li masanın tek derdi birbirlerine gol atmak, sosyal medyadan birbirlerine ayar vermek, laf yetiştirmektir. Milletimiz masayı kimin kurduğunu, kimin yönlendirdiğini, masada hangi krili pazarlıkların döndüğünü gayet iyi biliyor. Vatandaşlarımız 6'lı masanın her gün bir yenisi patlayan entrikalarını bir pembe dizi gibi kimi zaman gülerek, kimi zaman da utanarak takip ediyor. Sürekli kavga eden, sürekli kapris peşinde koşan 28 Şubat ittifakı bırakın 2023 seçimlerini Allah'ın izniyle 2023'ü bile göremeyeceklerdir. Türk milletinin demokratik kazanımlarına el koymak isteyenler yine kaybedeceklerdir. Bize düşen sadece daha çok çalışmak, daha fazla sahada olmaktır. Türkiye'de siyasetin adresi de merkezi de AK Parti ve Cumhur İttifakı'dır. Türkiye için hayal kuran tüm insanlarımıza AK Parti çatısı altında yer vardır. Biz 11.5 milyona ulaşan üye sayısı ile biz aynı zamanda Türkiye'nin en büyük ailesiyiz. Gelin; büyük ve güçlü Türkiye'yi birlikte kuralım. Gelin ahdimizi yenileyelim. MESCİD-İ AKSA'NIN MAHREMİYETİNE YÖNELİK YENİ SALDIRILAR SEBEBİYLE YÜREKLERİMİZ BİR KEZ DAHA DAĞLANDI Son yıllarda Ramazan aylarını ya salgın, ya savaş ya da Müslümanlara yönelik saldırıların altında yaşıyoruz. Bu Ramazan'ı da kuzeyimizdeki kanlı savaşın trajik görüntüleri eşliğinde karşıladık. Son günlerde de Kudüs'teki Mescid-i Aksa'nın mahremiyetine yönelik yeni saldırılar sebebiyle yüreklerimiz bir kez daha dağlandı. İsrail'den görüştüğümüz her lidere Kudüs'ün statüsü konusundaki hassasiyetlerimizi daima açıkça söyledik, söylüyoruz. Uluslararası toplumu Filistinlilere yapılan haksızlıklara karşı duyarlı olmaya davet ettik, etmeyi de sürdüreceğiz. Bu sorunun maiyeti ve yol açabileceği felaketler bilindiği halde kasıtlı olarak bu şekilde davranılıyorsa o zaman işin içinde başka hesaplar var demektir. İsrail ile siyasi, küresel, kültürel ve ekonomik ilişkileri geliştirmek için attığımız adımlar başkadır, Kudüs davamız başkadır. Tüm dünya sussa bile biz Kudüs davamızı en yüksek sesle sürdüreceğiz. Filistin Devlet Başkanı, BM Genel Sekreteri, Ürdün Kralı ile İsrail Cumhurbaşkanı ile yaptığım telefon görüşmelerinde bu konudaki tavrımızı kendilerine ifade ettik. Temennimiz şu mübarek günlerde Kudüs'te yaşanan zulmün son bulmasıdır.  PENÇE KİLİT OPERASYONU Ayın 17'sinden itibaren süreç devam ediyor. Terör örgütünün ülkemize karşı saldırıları için üslenme bölgelerine yönelik kara ve hava unsurları vasıtasıyla kapsamlı operasyon başlatıldı. Şehit olan 2 kahraman askerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Pençe-Kilit adı verilen harekatla amacımız hem Irak topraklarını terör örgütünden arındırmak hem de ülkemizin sınır güvenliğini garanti altına almaktır. Bu harekat vesilesiyle Türkiye’nin kimsenin topraklarında gözü olmadığını, tek amacınını sınırlarınını güvenliğini sağlamak olduğunu söylemek istiyorum. Biz içerde ne yaparsak yapalım ülkemize sızdırılan teröristlerin kökünü tam manasıyla kazıyamadık. Döktükleri kan sürekli arttı. Bir süre önce terörle mücadele konseptimizi değiştirdik. Terör örgütleriyle mücadelemizi doğrudan inlerine doğru genişlettik. İçeride de güvenlik korucularımızla yoğun bir mücadele başlattık. Bunun etkisini de kısa sürede gördük. Terör örgütlerini artık ülkemiz içinde eylem yapamaz hale getirdik. Sınırlarımızdan sızmaları ve kaçışları büyük ölçüde engelledik. Irak’ta terörle mücadelemize destek veren merkezi hükümet ve bölgesel yönetime teşekkür ediyoruz. YAKINDA KANDİL DİYE BİR YER KALMAYINCA BU PARTİ GÖRÜNÜMLÜ TERÖR ÖRGÜTÜ PAYANDASININ DA VARLIK SEBEBİ ORTADAN KALKACAKTIR Suriye'nin bir kısmında palazlanmaya hazırlanan terör örgütünün başını da er geç ezeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Yaptığımız operasyonlardan terör örgütü ve yandaşları dışında rahatsız olan kimse yoktur. HDP, terör örgütünün payandalığı dışında hükmi şahsiyeti olmadığını bir kez daha ispatlamıştır. İnşallah yakında Kandil diye bir yer kalmayınca bu parti görünümlü terör örgütü payandasının da varlık sebebi ortadan kalkacaktır.  SAVAŞAN TARAFLARIN BİLE GÜVENİNİ KAZANAN BİR ÜLKEYİZ Bizde riyakarlık yok, ne düşünüyorsak onu söylüyoruz. Böyle olunca savaşan tarafların bile itimatını, güvenini kazanan bir ülkeyiz.  SIKINTILARIMIZIN FARKINDAYIZ, ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ Elbette sıkıntılarımız, sancılarımız var. Hepsinin farkındayız, takip ediyoruz, üzerinde çalışıyoruz. Bunları da inşallah çözüme kavuşturacağız. Güney komşumuz Irak can imtihanını 2 milyonla, Suriye bir milyonla verdi. Şimdi Ukrayna aynı imtihanla yüzleşiyor. Terörle mücadelede imtihanımızı 40 bin canımızı toprağa vererek geride bıraktık. Yaşadığımız sıkıntılar şükürsüzlüğe, manevi isyana sürüklerse asıl felaketimiz işte o zaman başlar. Her karışında can ve mal güvenliğinin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Hamdolsun çalışmak isteyen herkesin iş bulabildiği bir ülkede yaşıyoruz. Türkiye'nin yarınını kurtaracak adımları atıyoruz. Hükümete geldiğimizden günden beri hep insanlarımızın gelirlerini arttırmanın peşinde olduk. Ne zaman bir sıkıntı ortaya çıksa ülkenin tüm imkanlarını insanlarımızın lehine seferber ettik. Salgın sürecinde yaptıklarımız ortadadır. Karadeniz'deki savaş ise küresel ekonomide yaşanmakta olan sarsıntıyı daha da derinleştirdi. Bize düşen önce birliğimize, beraberliğimize, 2023 hedeflerimize sıkı sıkıya sarılmaktır. Biz işimize bakıyoruz. İnşası süren eserleri tamamlayıp hizmete açıyoruz. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün o muhteşem manzarası hala aklımızdadır. Müjdelerimizi birer birer milletimizle paylaşıyoruz. YENİ BİR UYGULAMANIN HABERİNİ DUYURMAK İSTİYORUM Bugün de yurt dışına yaşayan vatandaş ve dostlarımıza yönelik tasarruf hesabı ile ilgili yeni bir uygulamanın haberini duyurmak istiyorum. Yuvam adını verdiğimiz bu hesap kur koruması dahil içinde pek çok yeniliği barındıran bir araçtır. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın, mavi kart sahiplerinin yararlanacağı Yuvam hesabı döviz cinsinden yüzde 4 getiri garantisi veriyor. TL olarak açılacak hesaplar için oldukça yüksek ve tatminkar gelir vadeden hesaplar vatandaşlarımızın ülkeleri ile bağlarını canlı tutmalarını sağlayacaktır. Önümüzdeki dönemde de yeni haberleri milletimizle paylaşmayı sürdüreceğiz. BAĞIMSIZ VEKİL OK, AK PARTİ'YE KATILDI Balıkesir Bağımsız Milletvekili İsmail Ok kardeşimizi de ailemize katıyoruz.  2020 yılında İYİ Parti'den istifa eden İsmail Ok, "Azerbaycan'ın toprakları bağımsızlığına kavuştu. Irak'ta, Suriye'de, Libya'da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni tehdit eden hainlere karşı devletimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde başlarını balyoz gibi ezmiştir. İşte bunun için Cumhur İttifakı dedim, AK Parti'de mücadelede ben de varım dedi" ifadelerini kullandı.

1 yıl önce

Tatilden bronzlaşmış bir şekilde dönen Ekrem İmamoğlu’nun eleştirilere verdiği cevap güldürdü: İstanbul’da afet yaşanmadı

Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da şiddetli sağanak nedeniyle su baskınları yaşanmıştı. Özellikle Esenyurt'ta birçok ev ve iş yerinin kullanılamaz hale geldiği su baskınlarından sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Fethiye'de bayram tatilinde olduğu ortaya çıktı. Büyük eleştirilerin hedefi olan İmamoğlu, konuya ilişkin Twitter'dan çalışmalarını takip ettiğini açıkladı. İstanbul'a dönen İmamoğlu, kameraların karşısına geçerek konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. "O gün İstanbul genelinde afet yaşanmadı" İmamoğlu, yaşananlara afet denemeyeceğini, bunun bir algı olduğunu söyledi. İmamoğlu şu şekilde konuştu: "Önce işin adını koyalım. Yaratılan algıları değil gerçeği konuşalım. O gün  İstanbul genelinde afet benzeri bir durum yaşanmadı. Birkaç ilçede yaşanan su baskınları oldu. Esenyurt'ta bir sokakta evet sorun yaşandı. "Ben çizmemi altyapı çalışmalarında giyerim" Ben çizmemi afet sonrası değil, gösteriş olsun diye değil, öncesinde alt yapı çalışması sırasında giyerim. Ben ailemle il dışında olduğum için su baskını yaşanmadı. Dere yatağını ben daraltmadım."

1 2 3 4 5 6 7 8 9