19 Mayıs Pazar 2024
1 yıl önce

Bakan Nebati: Enflasyonu yeneceğiz

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 2. Türkiye Çiftçi Zirvesi'ne katıldı. Bakan Nebati, burada yaptığı açıklamada enflasyonu düşürmek için yapılan çalışmalara değindi. "Enflasyonun düşüşü yıl sonuna doğru daha net hissedilecek" Nebati, ekonomik durgunluk ve işsizliğe sebebiyet vermeden fiyat istikrarının sağlanmaya çalışıldığını aktararak "Aldığımız tedbirler ve küresel düzelde yaşanacak normalleşme ile birlikte enflasyonu yeneceğiz. Yıl sonu itibarıyla bu düşüşü daha net bir şekilde hissetmeye başlayacağız." dedi. "OECD ülkeleri arasında istihdamını en fazla artıran ülkeyiz" Bakan Nebati, Türkiye'nin güçlü bir büyümesi olduğu ve Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) arasında istihdamını en fazla artıran ülke olduğunu altını çizdi. "Türkiye sağlam bir ekonomiye sahiptir" Nebati konuşmasında "Türkiye, hem gıda hem de enerji arz güvenliğini sağlayabilen, istikrarlı bir şekilde büyümeye, istihdam oluşturmaya devam eden sağlam bir ekonomiye sahiptir." vurgusu yaptı. "Gıda, enflasyonda en yükse ağırlığa sahip" Bakan Nebati enflasyonda gıdanın önemine değinerek şöyle konuştu.  
"Hepimiz biliyoruz ki enflasyon sepeti içerisinde en yüksek ağırlığa sahip kalem halkımızın geniş bir kesimini ilgilendirmekte olan gıdadır. Gıda enfasyonunun halkımız üzerindeki olumsuz etkisini azaltmak için temel gıda maddelerinde KDV oranlarını indirdik. Gıda fiyatları takip ediliyor Gıda fiyatlarını da yakından takip ediyoruz. Üretici ve hal fiyatları ile perakende fiyatları arasındaki farkın takibi ve nedenlerinin analizine yönelik çalışmalar yapıyoruz. Gıda enflasyonuyla mücadele için tarımsal üretimi artırmaya yönelik politikalar uyguluyoruz. Sera yatırımlarına önem veriyor ve seralarda jeotermal kaynakların kullanılmasını destekliyoruz. Rusya-Ukrayna savaşı, gıda sektörünün önemini ortaya koydu Küresel salgın dönemi ve ardından başlayan Rusya-Ukrayna savaşı, gıda sektörünün stratejik öneminin tüm dünya tarafından bir kez daha hatırlanmasını sağladı." "Türkiye, G-20 ülkeleri arasında en yüksek oranda büyüyen üçüncü ülke olmuştur" Nureddin Nebati ayrıca Türk ekonomisinin içindi bulunduğu duruma değinerek "Pandemi sonrası dönemde pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke daha tam olarak toparlanamamışken, bugün resesyon ve stagflasyon beklentilerinin dünya gündeminde öne çıktığını görüyoruz. Biz ise; yatırım, üretim ve ihracat odaklı Türkiye Ekonomi Modeli’nin kattığı dinamizmle güçlü, dengeli ve istikrarlı büyüme eğilimimizi sürdürüyoruz. Türkiye, bu yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 7,6 büyümüş, böylece G-20 ülkeleri arasında en yüksek oranda büyüyen üçüncü ülke olmuştur." şeklinde konuştu. "Küresel gıdada Erdoğan etkisi" Bakan Nebati konuşmasında, "Küresel gıda fiyatları Başkan Erdoğan'ın aracılığı ile beraber geriledi. Litaratüre girsin diye söylüyorum. 'Küresel gıdada Erdoğan etkisi' değerlendirilecek." dedi. Hazine ve Maliye Bakanlığı, Nureddin Nebati'nin konuşmasında öne çıkanlar: "Son 20 yılda ülkemiz önemli atılımlar gerçekleştirdi. Bunun başında da tarım sektörü geliyor. Diğer yandan verimlilik artışı ve ürün çeşitliliği sağlandığına hep birlikte şahit olduk. Tarım ürünleri ihracatı 7,6 milyar dolar ile rekor kırdı. Yeterli ve güvenilir gıda arzının sağlanması amacıyla üreticilerimizi kapsayıcı uygulamalarımız devam ediyor. Bu çerçevede çiftçilerimize bütçeden 24 milyar lira destek sağlarken bu yıl bu rakamı 39,2 milyar liraya yükselttik. Birçok tarımsal ürün alım fiyatında önemli artışlar yaparak çifçilerimizin yanında olmaya devam ettik. 2002 yılında sadece 5 ürüne prim desteği verilirken bu sayı 18'e çıkmış durumda. Bu sezon Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) buğday ve arpa alım fiyatlarını yukarı yönlü revize etti. Ekmeklik buğdayda yıllık yüzde 187 ve arpada yüzde 226 oranında artış sağlandı. Ürününü TMO'ya satan çiftçilerimize verdiğimiz tarımsal desteklere ilave olarak 2022 yılında buğday için ton başına 1.000 lira arpa için de 500 lira prim ödenmesini sağladık. TMO'nun diğer bazı tarımsal ürün alımları da devam ediyor. Kabuklu fındıkta yüzde 196, çekirdeksiz kuru üzümde yüzde 108 seviyesinde bir artış sağlanmış durumda. Ayrıca Çaykur'un yaş çay alım fiyatında yüzde 173 artış yaparak üreticilerimizi desteklemeye devam ettik. Aynı şekilde, Türkşeker’in şeker pancarı alım fiyatında da yıllık yüzde 245 artış gerçekleştirerek pancar üreticilerimizin de yanında olduğumuzu gösterdik. Atıl arazilerin üretime kazandırıma yüzde 75'e kadar hibe sunduk. Türkiye'de güçlü bir ihracat ve turizm hareketliliği oldu. Çalışanların yemek bedeli tutarları vergiden istisna oluyor. Çalışanlara yapılacak elektrik ve doğalgaz ödemelerinde vergi yükü bu kış boyunca kaldırılacak. Enerji desteğiyle çalışanlar nefes alacak. Türkiye eser ve hizmet siyasetimizle çağ atladı. Bunları yaparken millete efendi değil hizmetkar olarak geldiğimizin altını her defasında çizdik. Türkiye sağlam bir ekonomiye ve diplomatik güce sahiptir. Planlı tarım ve sözleşmeli tanımla ilgili çalışmaları sürdürüyoruz. Çiftçilerimizi desteklemeye kesintisiz olarak devam edeceğiz."

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan "En büyük düşmanım faiz" diyerek duyurdu: Yılbaşı sonrası enflasyon da faizle birlikte düşecek!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu 21. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu. "BENİM EN BÜYÜK SAVAŞIM FAİZLE" Konuşmasında ekonomiye dair önemli mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan "Faiz en büyük düşmanım." dedi. Faiz indiriminin devam edeceğini belirten Erdoğan, "Benim en büyük savaşım faizle. 12'ye kadar düşürdük yeter mi, yetmez. Daha da inmesi lazım. Yılbaşı sonrası enflasyon da faizle birlikte düşecek." ifadelerini kullandı.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları; Türkiye'de esnaf kesimi dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir geleneğe sahiptir. Bizde esnaf sadece mal alıp satan değildir. Öncelikle ahidir, kardeştir. 15 Temmuz gecesi esnaf kardeşlerimiz darbeci hainlere göğüslerini siper ettiler. KILIÇDAROĞLU'NA 15 TEMMUZ GÖNDERMESİ Birileri 15 Temmuz'da keyif kahvesi yudumlarken benim su tesisatçısı, kunduracı, kuyumcu esnaf kardeşim ölüm kusan silahlara meydan okudu. Tüm esnaf ve sanatkarlarımızı millet varlığımızın teminatı olarak görüyoruz. Bizler tarih boyunca pek çok badire atlatmış bir milletin mensuplarıyız, bugünlere akrebin kıskacında yoğrularak geldik. Onca saldırıya ve kalleşliğe rağmen halen başımız dik yaşıyorsak, sebebi milletimizin değerlerine sahip çıkmasıdır. Küresel ticaretin tamamen durma noktasına geldiği salgın günlerinde, muhalefetin çağrılarına rağmen esnafımız milletimize bedel ödetecek kararlar almadı. Yaptığımız düzenlemeyle esnaf ve sanatkarların üzerindeki gelir vergisi yükünü tamamıyla kaldırdık. Göreve geldiğimizde sizlerin en büyük sorunlarından biri finansmana erişim sıkıntısıydı, bankalarla cebelleşerek finansmana erişimin önündeki engeli kaldırdık. Bir taraftan teşekkür edeceksin, sonra kalkıp Anayasa Mahkemesi'ne götüreceksin, dostlarınızı iyi tanıyın. "EN BÜYÜK DÜŞMANIM FAİZ" En büyük savaşım faizledir. En büyük düşmanım faizdir. Faizi 12'ye kadar düşürdük bu yetmez. Ben yüksek faizi savunmuyorum, aksine düşük faizi savunan bir politika izliyoruz. Yılbaşından sonra enflasyonun düşük faizle ineceğine inanıyorum. KAMU BANKALARINA ÇAĞRI Kamu bankalarına talimatım var, yatırımcıyı darda bırakmayacaksınız, gerekli desteği vereceksiniz. AVRUPA'DA DOĞALGAZ KRİZİ Kış aylarını dünyanın pek çok ülkesine göre sıkıntısız geçireceğiz. Avrupa'nın en büyük gündemi yaklaşan kış. "BU AKŞAM PUTİN İLE GÖRÜŞECEĞİM" Bu akşam Putin ile görüşeceğim, görüşmemizde Ukrayna ile sıkıntıları değerlendireceğiz. TOKİ SOSYAL KONUT PROJESİ Sosyal konut projesi için 5 milyondan fazla başvuru var. En az 1 milyon arsanın tahsisi sağlanacak.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Enflasyon meselesinin üstesinden geleceğiz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, küresel ekonomilerin krizden geçtiğini ve derinden etkilerinin görüldüğünü söyledi. Erdoğan, Türkiye'deki enflasyon meselesinin de üstesinden gelineceğini belirtti. Erdoğan Dolmabahçe Ofisi'nde düzenlenecek Katılım Finans Strateji Belgesi Tanıtım Toplantısı'na katıldı. Toplantıda katılım bankalarının isminin katılım finans kurumu olarak değiştirilebileceğinin ve bu bankalara yönelik algının böylece kırılabileceğini de söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: Türkiye'nin her alanda olduğu gibi ekonomide de hedeflerini küresel ligin en üst sıralarına çıkarmak için böyle bir süreçte bu tür çalışmaların çok daha anlamlı olduğuna inanıyorum. Salgın ve savaşın tetiklediği enerji ve Emtia fiyatlarındaki artışın tetiklediği küresel ekonomik kriz tüm ekonomileri derinden etkilediği dönemden geçiyoruz. Küresel gelişmelerin ortasıyla bir süredir etkisini hissettiğimiz enflasyon meselesinin üstesinden gelerek inşallah Türkiye Yüzyılını hep birlikte inşa edeceğiz. Birileri 8-9 yıldır Türkiye'yi yönetilebilir olmaktan çıkarmak için kumpastan darbeye her yolu denediler. Son mermiyi de ekonomiye sıktılar. Hesap edilmeyen durum çıktı. Tuzaklara karşı verdiğimiz mücadele bizi güçlü kıldı. "FİNANS SİSTEMİNİN ÇARPIKLIKLARI, ÇIKMAZLARI VAR" Türkiye yüzyılını hep birlikte inşa edeceğiz. Ekonomik kriz yeni sorunlara da yol açarak dünyayı kasıp kavurmayı sürdürüyor. Esasen finans sisteminin çarpıklıkları, çıkmazları da vardır. Temel görevi tasarrufları doğru yatırımlara yönlendirerek ekonomik büyümenin lokomotifi olması gereken finansal sistem bu görevini yerine getiremiyor. Finans sisteminin üretimi ve ticareti beslediği ekonomik düzenin yerini, diğer sektörlerin finans sektörünü desteklediği sağlıksız sistem yer almıştır. Küresel borçluluk oranı küresel milli gelirin 3,5 katına yükselmiştir. 2008 küresel finans krizinden gerekli ders alınmadığı ve yanlış yolda yürüdüklerini görüyoruz. Bu çarpık durum finansın üretim ve yatırımlardan ayrıştırılarak dünyadaki sosyal refaha katkısının giderek azalmasına yol açmaktadır. Salgın dönemi sonrasında Dünya Bankası, IMF gibi kuruluşlarca da açıkça dile getirilmektedir. Üretim, adalet, paylaşım ve en önemlisi de insanın olmadığı ekonomik finansal yapı sürdürülebilir değildir. Tarih bunun sayısız örnekleriyle doludur. Biz de artık sürdürülemez hale gelen mevcut finansal yapıya alternatif yeni finansal mimariye her türlü desteği veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. Hem ülkemiz ve dünyaya hayırlı bir hizmette bulunmuş olacağımızı ümit ediyoruz. Paylaşımı, üretimi ve ahlaki değerleri önceleyen alternatif finans araçlarının başında katılım finans sistemi geliyor. Türkiye ve dünyada katılım finansın yıldızı, risk paylaşımı, varlığa dayalı olması ve ahlaki vurgularıyla giderek daha çok parlamaktadır. Finansal sistemin gelişmesi, istikrarın sağlanması hususunda da ülkemiz önemli yol kat etmiştir. Finans sistemimize yönelik saldırılardan alnının akıyla çıkan kamu bankalarımız yeni sistemin itici gücü olmuştur. Ekonomi modelimizin yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlaya dayalı büyüme stratejisinin sac ayaklarını oluştururken bu imkanlardan en geniş şekilde istifade ettik. Hayati ihtiyaçlarımızın karşılanmasında bu araçların çok faydasını gördük. Üzüntüyle belirtmek isterim ki, katılım finans finansal sistemin içinde hak ettiği potansiyelin çok gerisindedir. Hükümet olarak katılım finans sisteminin gelişmesi amacıyla çok önemli politikaları devreye aldık. Kalkınma planlarımız ve orta vadeli planlarımız başta olmak üzere tüm kamu strateji belgelerimizde katılım finansı öncelikli alanlardan belirledik. Katılım finansın finansal sistemin içinde hak ettiği yere gelmesi için üzerimize düşen sorumlulukları bundan sonra da ifa etmeyi sürdüreceğiz. İSİM DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİSİ Türkiye gibi insanların dini hassasiyetlerinin yüksek olduğu ülkede katılım finans sisteminin potansiyelinin gerisinde kalmasının sebeplerini doğru tespit etmeli, çözüm yollarını ona göre belirlemeliyiz. Katılım finans kuruluşlarının bankalardan farkı olmadığına ilişkin algı topluma yer etmiş durumdadır. Katılım bankası isminin katılım finans kurumu şeklinde değiştirilmesi olabilir. Sadece isim değişikliyle katılım finansla bankaları toplum nezdinde ayrıştıracaktır. Önümüzdeki dönemde inşallah bu meselenin çözülmesiyle katılım banklarının hızlı büyüme sürecine gireceğine inanıyorum. Bilindiği gibi katılım finans dediğimiz yapı sosyal finansı içeriyor. Her biri ayrı değere sahip araçların finansal sistem içinde süratle gelişme, büyüme, zenginleşme potansiyeli olduğunu biliyoruz. Bu amacımızı gerçekleştirmek için strateji belgesinin hazırlıklarını başlatmıştık. 2022-2025 döneminde katılım finansa yönelik hukuki, idari, kurumsal altyapıyı oluştururken mevcut altyapıda da önemli dönüşümü gerçekleştirmektir. Belgede katılım finansın gelişmesine yönelik amaç, hedef ve eylem maddeleri bulunuyor. 27 sorumlu kurum ve kuruluş ile diğer tüm paydaşlara önemli görevler düşüyor. Katılım finansın gelişmesi için üzerimize düşen görevleri yapıyoruz. Katılım finans sisteminin tüm taraflarından bu mücadelede bize gerekli desteği vermesini bekliyoruz.

1 yıl önce

Bakan Nebati: Enflasyon aralık ayından itibaren düşecek

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, CNN Türk'te ekonomiye dair soruları yanıtladı. Sözlerine enflasyonun sadece Türkiye'nin değil tüm dünyanın problemi olduğunu belirterek başlayan Bakan Nebati, "Avrupa resesyona doğru gidiyor. ABD'de enflasyon sürekli tartışılıyor. Enflasyon sebebi ise küresel emtia fiyatlarındaki yükseliş. Bunu somutlaştıracak şeyin en iyi örneği Vuhan'daki virüstür. Vuhan'da bir kişi hapşurdu, dünya mahvoldu. İnsanların ertesi gün öngörüleri kayboldu. Bu ağır bir belaydı. 21. yüzyıl iyi başlamadı. Büyük krizlerin etkileri uzun yıllar sürüyor. Salgın, emtia fiyatlarının çökmesine neden oldu. Bununla birlikte dünyaya baskı oldu. Yazın mayıs itibariyle normalleşmeye dair öngörülerimiz vardı. Dünyadaki herkesin öngörüsünü bozuldu. Savaş başladı. 3 gün süreceği öngörülen savaş, dünyayı kuşatmış durumda. Son 70 yılın en büyük enflasyonun yaşandığı süreç yaşandı." dedi. "ARALIK AYINDA ENFLASYON DÜŞECEK" "Onlarda çift hane yeni gelirken, Türkiye'de yüzde 80'e neden gelindi. Petrol ve gaz ithalatımız var. Bunların getirdiği baskı ve makro ekonomik göstergesinin desteklemediği kurlardaki ani yükselişler. Bunu fırsat bilenler döviz kurlarının yükselmesine neden oldu. Fiyatlamada davranışlar bozuldu." diyen Bakan Nebati, "20 aralık gününü hatırlayın. Dolar 22 lira olacak sahte belgeler dolaşıyor. Spekülasyonu aşmıştı. Bunların yanında Türkiye'deki enflasyonun 3.sebebi beklentilerdir. Beklentiler bozuldu. Bir tarafta salgın sonra savaş, işletmeler stoklara girdi. Fiyatlar yükselecek diye fiyatlar öne çekildi. Ucuz kredi ile talep enflasyonu oluştur. Bunlar yüzde 83'e gelmesine neden oldu. Bizim bakış açımız var. Mart ayında Washington'daki toplantılarda, 'İkilemle karşı karşıyasınız' demiştim. Enflasyon mu, büyüme mi? Bizim politikalarımızı onlar da sorguladılar. G20 toplantılarında bu tepkinin azaldığını gördüm. Emtia fiyatlarındaki sakinleşme petrol fiyatlarında sakinleşme gıda fiyatlarında sakinleşme sonrası enflasyon üzerindeki baskıyı azaltıyor. Sert frene basmıyoruz, artış hızının azalması lazım. Beklentilerin kırılmasını gerçekleştirecek şey aralık ayında enflasyonun baz etkisiyle azalmasını göreceğiz." ifadelerini kullandı. ENFLASYONLA İLGİLİ İLAVE TEDBİRLER VAR MI? Bakan Nebati sözlerini şöyle sürdürdü: "Gıda enflasyonu en büyük ağırlığa sahip parça. Hayat pahalılığının en büyük hissettirildiği grup. Bu dünya ülkelerinde de öyle. Gıda ile ilgili oran enflasyonun üzerinde. Bu alanı bizim daha fazla müdahil olmamız gerekir. Enflasyonun daha çok etkilediği grup dar gelirliler. KDV indirimlerine gittik, hanelerdeki elektriği 8'e düşürdük. TMO üzerinden depolama faaliyetlerini yürüttük. Tarım Kredi Kooperatifleri sayıları artıyor. Binlerle ifade edilecek büyüklüğe ulaşmış durumda. Yazın domates, salatalık, biber tarlada. Kışa gelince alan daralıyor, serada yetişiyor. Maliyetler fiyattaki ürüne yansır. 'Domatesi niye yiyorsun?' deme lüksümüz yok. Seracılıkla ilgili finans paketi açıkladık, devam ediyoruz. Desteklemelerde bunu hissettirirsiniz. Zaman ve yatırım bedeli var. Bu politikanın aktif hale getirilmesiyle gıdadaki sorun zaman içinde çözülecektir. Bizim yılın başında 'Hazine Maliye Bakanlığını sahaya indirmeyin' diye ifadede bulunmuştum. Geçen yıl yapılan denetim sayısı 120 bin. Bu yıl 550 bin. Yıl sonuna kadar 1 milyon hedef koymuşuz. Fahiş fiyatın üzerine gidiyoruz. Risk analiz genel müdürlüğümüz pasifti, iyi bir arkadaşımızı atadık buraya. İnternet üzerinden satışta radara yakalandılar, 100 binin üzerinde. 106 bin riskli mükellef görüldü, çalışma yapılıyor. Vergi Denetim Kurulu ile yapıyı birleştirip, kontrol mekanizmasını üst seviyeye çıkarıyoruz. Bu denetimlerin sıkılaşması fiyat davranışlarındaki bozukluklarda teşhis edilmesi ve cezalandırılması için adım atmış bulunuyoruz. Kötü bir dönem geçirdik ama şimdi toplum daha hassas. Cumhurbaşkanımızın iradesini uygular hale getiriyoruz. Daha iyi bir kış olacak. Bu kış geçen kış gibi olmayacak. FAİZ İNDİRİMLERİ DEVAM EDECEK Mİ? Faiz enstrümanını kullanan ülke sayısı 165. Enflasyon altında faiz kullanan ülke sayısı 132. Bize bir şey öğretildi. Faiz, enflasyon üzerinde olması lazım. Bu öğretiyi reddediyoruz. Dünya 'Siz uygulayın' diyor. ABD'deki faiz 9-10 civarında. Avrupa'da 10'lar civarında faiz oranı 10 kat fark var. 'Bize yatırım yapmaya gelin' diyorlar. 'Faizlerle geri dönmeyin' diyorlar. Bize 'Faizi artır, fonlarım gelsin paraları alsınlar, ülkeme kar getirsinler' diyor. Almanya'da para yatırırsanız, üzerine para ödersiniz. Biz onların yaptığını yapmaya başladık. Makas neden geniş? Model değişikliği sizin karşı karşıya kalacağını süreç ya azalır ya yükselir. Savaş baskısıyla şiddetli hissettik. Türkiye 90'lı yılları kaybetti. Denge arayışıydı. 2002'de AK Parti yeni bir denge oluşturdu. Orta gelir tuzağından çıkma arayışıydı. 2013'ten itibaren operasyon darbe kavga deyin salgın, savaş bunlar Türkiye'de yeni dengenin gelmesinin süresini uzattı. Cumhurbaşkanımız, 10 yıldır 'Yeni bir dengeye gelmeye çalışıyorum' diyor. Şimdi cumhurbaşkanıyla aynı düşünen birisiyim ben. Buraya gelirken makas açıldı. Temel problem budur. Adım atıyorsunuz, hızlı şekilde geri çekiyorsunuz. Biz çöküntüye izin vermedik. Cumhurbaşkanımız ifade etti. Tek haneye gidecek adımlar atılacak. Kredinin ucuzlaması ve enerji fiyatlarının düşmesiyle Türkiye bu dengeye gelecektir. Enflasyon hepimizi ilgilendiriyor. Otomobil hepimiz kullanıyoruz. Direksiyonu çevirince otomobil döner. Teknede çevirince dönmezsiniz. Sancak iskele. Hangi yöne çevireceğinize karar vereceksiniz. Rüzgarın yönüne göre de dümeni ayarlamanız lazım. Ekonomi böyle bir şey. 'Enflasyonu düşüreceğiz' diyorlar. Kapalı ortamda söylüyorlar, faiz artıracağız diyorlar. Böyle bir dünya olamayacak. Bu ülke buna izin vermeyecek. BAKAN NEBATİ AÇIKLADI: ASGARİ ÜCRETTE ARTIŞ ENFLASYONUN ÜZERİNDE OLACAK 2002'den bu yana asgari ücretli enflasyona ezdirilmedi. Bu yıla girerken enflasyon hedefimiz bu kadar yüksek değildi. Bu yıl sapma olduğu içim memur ve emekli maaşı artırılınca, talep gelince gelenek bozuldu asgari ücrette iyileştirme yapıldı. Önümüzdeki yıl ve yıllarda Cumhurbaşkanımızın duruşu net. Dar gelirli, sabit gelirli enflasyon altında kalmadı. Önümüzdeki süreçte de enflasyon oranının altında kalmayacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımız iktidarı döneminde net cevap verdi. Enflasyon altında artış olmayacak. Çalışma yapılmadığı için henüz bunlarla ilişkin çalışmalar yapılacak. Enflasyon altında olmayan çalışmalar yapılacak."

1 yıl önce

ABD vatandaşları yoğun stres altında: Enflasyon ve güvenlik endişesi had safhada

Koronavirüs salgınının yıkıcı etkisi henüz sona ermeden ABD'de yanlış ekonomi, iç ve dış politikalar ülkedeki enflasyonu tırmandırdı. Rusya Ukrayna savaşında baskıcı ve savaşı tırmandıran bir söylem ve davranış içerisine giren ABD hükümeti, başta Avrupa olmak üzere tüm dünyayı enerji ve gıda krizine sürükledi. ENFLASYON 40 YILIN ZİRVESİNDE ABD'nin bu politikaları neticesinde ülkede vatandaşların alım gücü günden güne eridi ve enflasyon 40 yılın zirvesine tırmandı. Enflasyonun yükselişi, kitlesel, bireysel saldırıları ve güvensizliği beraberinde getirirken yoğun stres vatandaşları hareket edemez noktaya getirdi. ENFLASYON STRESİ Amerikan Psikoloji Derneği tarafından yapılan bir ankete göre, enflasyon endişesi yüzde 83 ile Amerikalılar arasında en büyük stres kaynağına dönüştü. 2020'de koronavirüs salgını nedeniyle sağlık ilk sıradaydı. Bu yıl ise sağlığın stres kaynağındaki yeri 6'ncı sıra oldu. JOE BİDEN'IN YANLIŞ POLİTİKALARI ABD'deki ara seçimler ve Joe Biden'ın yanlış politikaları neticesinde ulusun geleceğini tehlike altında görenlerin oranı yüzde 76 oldu ve ulus güvenliği, ABD'lilerin stres kaynağı sıralamasında enflasyonun ardından ikinci sıraya yerleşti. Ankete katılanların yüzde 75'i ise şiddet ve suç konusunda stresli hissettiklerini bildirdi. Bu oranın yükselişinde, son dönemde ülkedeki şiddet olaylarının artması etkili oldu. ABD VATANDAŞLARI POLİTİK İKLİMDEN RAHATSIZ Ankete katılan ABD vatandaşlarından yüzde 73'ü kitlesel saldırı ihtimalleri nedeniyle stres altında olduğunu söylerken, bireysel silahlanmanın stres nedeni olması yüzde 72 oranında gerçekleşti. Bunu yüzde 70 ile sağlık, yüzde 67 ile küresel çatışmalar ve yüzde 66 ile politik iklim takip etti.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Öncelik faizdi tek haneye indirdik, enflasyon da düşecek

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konya’da partisinin Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:  "Ekim ayı sonunda Konya'da Dünya Karate Şampiyonası düzenlendi. Genç karatecilerimizin 12 madalya kazanarak göğsümüzü kabarttığı bu etkinlik de son derece başarılı geçti. Tüm Konyalı kardeşlerimi, misafirperverlikleri ve başarılı ev sahiplikleri dolayısıyla yürekten tebrik ediyorum. Modern spor altyapısı ve tecrübeyle Konya'nın uluslararası spor organizasyonlarının vazgeçilmez adreslerinden biri olacağına inanıyorum. Bizler de bu konuda Konya'ya desteklerimizi sürdüreceğimize inanıyoruz. Konya'nın siyasi mücadele tarihimizde özel bir yeri var. Türkiye'nin en zorlu, sancılı yıllarında Konya yerli ve milli duruşuyla, cesareti ve dirayetiyle daima kendinden söz etmiştir. 12 Eylül'den 28 Şubat'ın karanlık günlerine kadar tavrınızı milli iradeden yana koydunuz. Merhum Erbakan hocamıza sahip çıkan Konya, AK Parti'nin de en büyük kalesi olmuştur. Her ne kadar Erbakan Hocamızdan sonra kurmuş olduğu partinin varisleri aynı istikamette yürümemişse de biz AK Partimizde yeni bir dönemi başlattık ve Türkiye'nin bir numaralı partisi olduk. Şu anda da 1 numaralı Türkiye'nin en güçlü partisi olarak ve ayrıca Cumhur İttifakı olarak bu gücümüzü ülkemizin geneline yaymak suretiyle yolumuza devam ediyoruz. Girdiğimiz seçimlerin tamamında Konyalı kardeşlerimizin desteğine mazhar olduk. Bize gönül veren, destek veren tüm Konyalılara teşekkür ediyorum. Biz birbirimizi Allah'ın rızasını kazanmak için seviyoruz. Bu sevdamızı icraatlarımızla, eserlerimizle ortaya koyuyoruz. Birileri gibi lafta bırakmıyoruz. "KONYA'DA 20 YILDA 80 MİLYAR LİRALIK YATIRIM YAPTIK" Kamu yatırımlarından Konya'mız hak ettiği payı alıyor zaten. Şehrimize toplam yatırımımız ne kadar biliyor musunuz? 80 milyar liralık yatırımı Konya'mıza yaptık. Eğitim, sağlık, adalet, güvenlik, ulaştırma, tarım, sanayi, gençlik ve spora her alanda şehrimizi tarihinin en büyük yatırım hamlesiyle tanıştırdık. Konyamız gelişsin, büyüsün. Benim Konyalı vatandaşlarım birinci sınıf hizmetlere kavuşsun diye samimiyetle garanti gösterdik. Konya AK Parti'nin eser ve hizmet siyasetinin sembol şehirlerinden biri haline gelmiştir. "MEHMETÇİKLERİMİZİ HİÇBİR ZAMAN BU DİN DÜŞMANLARI, BU KAFİR ZÜMRESİ BİTİREMEZ" Konya gönül belediyeciliğin ete kemiğe büründüğü şehirlerimiz arasındadır. Konya Büyükşehir Belediyemiz ve ilçe belediyelerimiz örnek oldu. Konya belediyecilikte örnek bir model ortaya koymuştur. Bizim ölenlerimiz Allah, vatan yolunda şehadete yürümüşlerdir. Yine bugün 3 şehidimiz var. Ama onların kanları yerde evelallah kalmayacak! Tüm İslam dünyasını buna dahil ediyorum, askerine Mehmet adını veren başka hiçbir ülke yoktur. Sevgililer sevgilisi peygamberimizin adından geliyor. Muhammed, Mehemet, sonunda Mehmet. Daha sevimli olsun diye adını ne yapmışız; Mehmetçik. Buralara kolay kolay gelinmedi, gelinmez. Onun için de bizim Mehmetçiklerimizi hiçbir zaman bu din düşmanları, bu kafir zümresi bitiremez. Bunu bilerek, buna inanarak bu yolda yürüyoruz. Bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Rabbim bizlere de bu şahadeti nasip etsin. AK Partili belediyeler başkalarıyla değil; her alanda kendileriyle yarışmaktadır. Konya yapılan her yatırıma ziyadesiyle karşılık veren katma değere dönüştüren bir şehirdir. Bugün bu gerçeğe Mevlana Meydanı'nda bir kez daha şahitlik ettik. Hamdolsun 100 bine yakın Konyalı orayı doldurdu. O meydan neydi, şimdi ne oldu? Ben bu konuda özellikle Çevre Şehircilik Bakanıma, biraz da Konyalı olmaktan ötürü buraya da torpil geçiyor, onu da söyleyeyim. Çok kısa zamanda Mevlana Meydanı bambaşka güzelliğe kavuştu. Büyükşehir belediyemizle elele vermek suretiyle bu adımların atılması Konya'nın kendisine yakışan o güzelliği de hamdolsun o meydan kavuştu. Daha güzel olacak. Konya'nın 15 milletvekili var. 10 tanesi bizde. Yeter mi? Peki ne yeter? Buna hazır mıyız? Buna yürüyecek miyiz? Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları yürüyecek mi? Biiznillah 15'te 15 demeye kararlı mıyız? Konyalı bu sözü verdiyse tutar. Bugün meydanı hınçahınç dolduran Konyalı kardeşlerimizle kucaklaşmanın yanında yeni eser ve hizmetlerin de resmi açılışını gerçekleştirdik. Toplam yatırım bedeli 18 milyar 466 milyon lira olan eserler. Bundan sonra 80 vilayetimizle birlikte Konya için de çalışmaya devam edeceğiz. Biz birileri gibi musluğun anahtarını değiştirenlerden değiliz. Yatırımları evelallah altyapı, üstyapısıyla birlikte yaparız. Bunlar sadece günü kurtarmanın, savuşturmanın peşinde, biz asla! Attığımız adımlar, hayata geçirdiğimiz projelerle Türkiye Yüzyılı'nı gerçeğe dönüştürmenin derdindeyiz. Evlatlarımıza daha huzurlu, müreffeh, daha güçlü bir Türkiye bırakma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Biliyorsunuz, bay Kemal yıllarca bizim şehir hastanelerimizi eleştirdi. Sosyal Güvenlik Kurumu'nu batıran sensin. Bay Kemal'in kötülediği tesisler koronavirüs salgını ile mücadelemizde kritik roller üstlendi. Aynı basiretsizliği Rusya-Ukrayna krizinde yaşadık. Bay Kemal ve yoldaşları bizi Batı'ya sırtımızı dönmekle, hata yapmakla suçladılar. Sonuçta Türkiye her iki komşusunu da gözeten, krizden çok az etkilendi, hem de tüm dünyanın takdirini kazandı." Cumhurbaşkanı Erdoğan politika faizinin tek haneye indirildiğine dikkati çekerek, bu seviyede kalacağını ve enflasyonun da ineceğini vurguladı.

1 yıl önce

Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu'ndan enflasyon tahmini

Dünyanın önce pandemi sonrasında da Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte boyun eğmek zorunda kaldığı ekonomik şartlar, yeni bir yıla girilirken, etkisini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Küresel ekonominin dibe vurduğu bu dönem, hayat pahalılığını beraberinde getirdi, yaşam şartlarını zorlaştırdı. Türkiye, krize rağmen büyüdü Birçok ülkede binlerce kişi işsiz kaldı, enflasyon uçup gitti. Türkiye de bu ekonomik dalgadan fazlasıyla etkilendi. Kriz paketlerini hayata geçiren hükümet, tüm bunlara rağmen ekonomik olarak büyüdü, ihracatta rekorlar kırdı. Hedef tek haneli enflasyon Ekim ayında yüzde 85'lere kadar çıkan enflasyon için hedef tek haneli rakam olarak belirlendi. Bugün de Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'ndan konuyla ilgili önemli bir açıklama geldi. "2024'te yüzde 8.8 oranını öngörüyoruz" 2023'te çift, 2024'te ise tek haneli rakamları işaret eden Kavcıoğlu, "Orta vadedeki enflasyon tahminlerimiz çerçevesinde 2023 yılında enflasyon oranının yüzde 22.3'e düşeceğini, 2024 yılında ise tek haneye gerileyerek yüzde 8.8 oranında gerçekleşeceğini öngörüyoruz." dedi. "Amacımız fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek" Kavcıoğlu, "Merkez Bankası olarak fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek temel amacımız doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elimizdeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz." diye konuştu. Uluslararası rezervler 11,5 milyar dolar arttı Kavcıoğlu'nun açıklamalarından diğer satır başları ise şöyle: “Küresel ölçekte sıkışan finansal koşulların da etkisiyle, başta Avrupa ekonomisi için olmak üzere, 2023 yılına ilişkin küresel büyüme tahminleri önemli ölçüde aşağı yönlü güncellenmiştir. Enerji ithalatımızın milli gelir içerisindeki payı yüzde 3,8'den tarihi rekor niteliğindeki yüzde 10,9'a çıkmıştır. Merkez Bankası olarak para politikasının etki alanının dışında kalan arz taraflı maliyet baskılarına tek başına faizleri artırmaya odaklanmış politikalarla karşılık vermenin etkili olmayacağını değerlendiriyoruz. Bunun yerine enflasyonu düşürmek ve fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etmek amacıyla üretimi ve yatırımları destekleyici, cari fazla kapasitemizi artırıcı politikalar uygulamayı gerekli görüyoruz. Uluslararası rezervlerimiz 2022 yılında 11,5 milyar dolar artış ile 123 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır ve artış eğilimini korumaktadır.”

1 yıl önce

Bakan Nebati: Enflasyonda zirveyi geride bırakarak düşüş trendine girmiş bulunuyoruz

Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada Nebati, şu ifadeleri kullandı: Kasım ayında enflasyon hız keserek yüzde 84,39’a, yurtiçi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) de yıllık bazda yüzde 157,69’dan yüzde 136,02’ye gerilemiştir. Daha önce de çeşitli mecralarda ifade ettiğimiz üzere, beklenmedik bir küresel gelişme olmadıkça enflasyonda zirveyi geride bırakarak düşüş trendine girmiş bulunuyoruz. Bu gelişmede, uluslararası emtia fiyatlarının nispeten sakin seyri ile küresel koşullardaki bazı iyileşmeler etkili olduğu gibi Kur Korumalı Mevduat ve devreye aldığımız diğer pek çok önlemin Türk Liramızda sağladığı istikrarlı duruş kuşkusuz etkili olmuştur. Önümüzdeki aydan itibaren etkisini gösterecek olan baz etkisiyle de enflasyondaki düşüş eğilimini, bu ay Yİ-ÜFE’de olduğu gibi, daha keskin hissetmeye başlayacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye Yüzyılı vizyonumuz çerçevesinde uyguladığımız politikalarla, enflasyonla mücadeleyi kararlılıkla sürdürürken, vatandaşlarımızın alım güçlerini de korumaya devam edeceğiz. https://twitter.com/nureddinnebati/status/1599675005234601991?s=46&t=HlMQju-PBboUWHOtjnih4A

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 12 13