19 Mayıs Pazar 2024
2 yıl önce

Atina'yı Türkiye korkusu sardı: Akdeniz'deki güç dengesini bozabilecek sistemlere sahip

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Türkiye'nin sahip olduğu güç sistemlerinden rahatsız olduklarını itiraf etti. Yeni Şafak'ın haberine göre Dendias "Türkiye'nin harekâtlarda kullanabileceği ve Doğu Akdeniz'deki güç dengesini bozabilecek sistemlere sahip olması, Yunanistan ve diğer bölge ülkeleri için endişe kaynağı" ifadelerini kullandı. Bu bağlamda Yunanistan'ın Doğu Akdeniz ve Körfez ülkelerinin çoğuyla işbirliğine gittiğini söyleyen Dendias "Yunanistan artık sadece bir gözlemci değil. O bir 'oyuncu' ve gelişmeleri şekillendiriyor" iddiasında bulundu. "YUNANİSTAN'A KARŞI KULLANILIR MI?" ENDİŞESİ National Herald'ın haberinde, Bayraktar TB2'lerin Yunanistan'a karşı kullanılıp kullanılmayacağına dair bir belirtinin bulunmadığı ifade edilerek, "Ancak SİHA'lar; Azerbaycan, onları Ermeni güçlerini yok etmek ve Dağlık Karabağ'ın kayıp bölgelerini geri almak için kullandığında olduğu gibi kesin avantaj sağlayan kritik bir eşik." ifadesine yer verildi. Haberde; tankları, roketatarları, hava savunma sistemlerini ve radarları yok ettiği anımsatılan SİHA'ların Türkiye'de üretildiği belirtilerek, insansız araçlar için "Ucuz ve ölümcül" tanımlaması yapıldı. Bayraktar TB2'nin diğer ülkelerin ordularına satışının yapıldığı hatırlatılan haberde, "Bu teknolojinin NATO'nun altını oyup oymayacağına dair endişeler var." denildi.

2 yıl önce

Abdurrahman Dilipak'ın yengesi Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti

Seher Dilipak, AK Parti Kahramanmaraş eski Milletvekili M. Uğur Dilipak’ın da annesi. Gazeteci- yazar Abdurrahman Dilipak’ın amcası Mustafa Dilipak’ın eşi Seher Dilipak bugün Kahramanmaraş’ta Koronavirüs nedeniyle bir süredir yoğun bakımda bulunduğu Necip Fazıl Bölge Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Şeyhadik Camiinden, yarın/salı günü ikindi namazından sonra  kılınan cenaze namazından sonra Kahramanmaraş Şeyh Adil  mezarlığına defnedilen Seher Dilipak, bir süredir Covid-19 tedavisi görüyordu. Seher Dilipak’ın ölüm haberini Abdurrahman Dilipak da sosyal medya hesabından paylaştı.

2 yıl önce

“2021 yılında 130 terör eylemi engellendi”

İçişleri Bakanlığı: 2021 yılında güvenlik güçlerimizin istihbari çalışması, tedbirleri ve dikkati sayesinde 130 terör eylemi engellendi.

2 yıl önce

AK Parti Sözcüsü Çelik: Bu yıl 130 terör eylemi engellendi

Ömer Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti üçüncü yılına girdi. Hakkari, Şırnak, İzmir ve Muş'ta da aileler vicdan nöbetini tutmaya devam ediyor. Diğer illerdeki anneler de gündemimizdedir. Terörle mücadele operasyonları güçlü bir şekilde devam ediyor. Eren operasyonları 15 bölgede sürüyor. TSK'nın Irak'ın kuzeyinde başlattığı Pençe operasyonları da devam ediyor. İnsanlık düşmanı yapı olan terör karşı yapılan mücadele sorumluluğumuzdur. Durmaksızın operasyonlar devam ediyor. Engellenen 130 eylem karşısında kararlı mücadele veren güvenlik güçlerimize teşekkür ediyoruz. Terör örgütünün üst düzey yöneticilerine yönelik operasyonlar da devam ediyor. Okul öncesi eğitim çocukları eğitime hazırlamak için kritik bir rol oynuyor. Son 18 yılda okul öncesi eğitime erişen öğrenci sayısı 4 kat artmıştır. 4+4+4 sistemiyle 12 yıllık kesintisiz eğitime geçmemiz, okullaşma oranını 87.93'e ulaştırdı. MEB'in bütçesi sürekli olarak artırılmıştır. Eğitime ayrılan bütçe 17, yatırıma ayrılan bütçe 5 katına çıkarılmıştır. Öznemiz öğretmenlerimizdir. 2002'den bu yana öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 27'den 17'ye düşürülmüştür. MISIR İLE İLİŞKİLERDE NORMALLEŞME Mısır ile ilişkilerde normalleşme süreci yaşanıyor. Bundan memnuniyet duyuyoruz. Haftalık 21 seferle THY, Afrika'da en çok seferi Kahire'ye düzenliyor. İkili ilişkilerin yanında konuşmamız gereken başka meseleler de var. Irak, Filistin, Libya gibi sorunlarda daha ortaklaşa ilerlenmesinden memnuniyet duyuyoruz. TALİBAN'IN AFGANİSTAN'DA YÖNETİMİ ELE GEÇİRMESİ Taliban ile Ahmed Mesud güçleri arasında Pençşir'de çatışmalar çıkmıştı. Taliban'ın o bölgede de kontrolü ele geçirmesiyle çatışmalar sonra erdi. Kahraman silahlı kuvvetlerimiz 20 yıllık görevini şanla şerefle sürdürüp yurda dönmüş oldu. Büyükelçiliğimizi kapatmadık. Arkadaşlarımız Afganistan'ın dünyayla bağlantısını sağlıyor. Kapsayıcı bir hükümetin ortaya çıkmasını diliyoruz. 33 kişilik hükümetin geçici olduğu ifade ediliyor. Bu hükümet yeterince kapsayıcı olmadı. Takiplerimizi sürdüreceğiz. Dini, etkin ve yerel güçlerin mecliste söz sahibi olmasını umuyoruz. Kadın hakları konusunu takip ediyoruz. Afganistan kendi kaderine terk edilmemeli. Türkiye ne zaman hassas bir süreç yürütüyor olsa buna saldırmak, bozmak için hemen harekete geçenler var. FRANSIZ LAFARGE FİRMASININ DEAŞ'A DESTEĞİ PKK'nın Suriye kolu olan YPG'ye verilen destek konusunda eleştirilerimizi dile getirdik. Afganistan'da kazanan terör oldu. Suriye yeni bir Afganistan olmasın diye sürekli uyarıyoruz. Yeni bir şey çıktı Fransız firma, DEAŞ'ı Fransa Gizli Servisinin bilgisi dahilinde desteklemiş. Bu insanlığa karşı işlenen suçlara bir örnektir. Fransız yargısı da Lafarge firmasının yargılanması için karar aldı. Yargıtayın aldığı karar, terörün finansmanı olduğunu onaylayan bir karardır. Türkiye'nin operasyonları sırasında en çok sesi çıkanlardan biri Fransa'ydı. Görüyoruz ki onlarla bağlantılı kurumlar ortaya çıkıyor. Türkiye hakkında söyledikleri yalanların da başka bir ifadesi bu. Meğerse kendi yaptıklarını Türkiye'ye iftira atıyormuş. ÖMER ÇELİK "TÜRKİYE CUMHURİYETİ" DEMEDİ İDDİALARI Türkiye Cumhurbaşkanı ifadesinin kullanılmasına ilişkin tartışma daha önce de yapılmıştı. Gündeme getiren milletvekili bilgisizlik yüzünden dile getiriyor. Türkiye Cumhurbaşkanı demek Türkiye Cumhuriyeti'nin başı demektir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ifadesinin TDK'ya göre tekrar olduğu ifade ediliyor. Bu yaklaşımla eleştirmek tamamen bilgisizliktir. YSK, daha önce verdiği bir kararda da bu ifadeyi kullanıyor. "Cumhuriyet ifade edilmiyor" diyerek eski bir CHP alışkanlığı olarak rejim tartışması çıkarmak son derece yanlış. Boş bir tartışma. FOX TV MUHABİRİNİN BASIN TOPLANTISINA ALINMAMASI Bazılarının takıntılı şekilde ağır ifadeleri olsa da kişiselleştirmemeye çalışıyoruz. Hepiniz buraya gelip katılıyorsunuz. Söz konusu muhabir, 3-4 ayda buraya gelen bir kişidir. Şimdiye kadar hiçbir şekilde engellenmesi söz konusu olmamıştır. Bunu kendisi de ifade ediyor. Bu arkadaşımız uyarıldığında sürekli olarak burada sıkıntı çıkmıştır. FOX yönetimine de bu iletilmiştir. Diğer muhabirlerle hiçbir problem olmamıştır. Bu şahsi bir problemdir. Bu kurumların kuralları var. Buradaki kurallara uyulmasını da isteriz. Bazı siyasetçilerin dediği gibi basın özgürlüğüne engel bir şey de yok. Bunu getirip daha sonra ana haber bülteninde bir şahıs, kurumsal yapılarına yönelik bir tavır gibi sunuyor. AK Parti'ye karşı yeminli bir muhalefet üretebilirler. Bununla da bir sorunumuz yok. Ama kamuoyuna doğru bilgi vereceksiniz. Selçuk Tepeli adlı şahıs, bunu bir kurumsal mesele haline getiriyor. Madem böyle yapmak istiyorlar böyle de yapabilirler. Kullandığı ifadeler ve imalar kişiselleştirilen şeyler. Bunun gazetecilikle ne alakası var? Bu şahıslar en çok bağımsız gazetecilik karşısında en çok bizi överken, kanal değiştirince fikirleri de değişti. Sözcü'den Deniz Zeyrek de çıktı bir yazı yazdı. Ortak bir dostumuz varmış da kendisine bir şey söylemişim de "Ben de bunu diyorum" gibi bir tavra girdi. Benim Kültür ve Turizm Bakanlığım sırasında Devlet Opera ve Balesi ile ilgili yalan bir haber yapıldı. Kendilerine ulaşıp anlattık. Başka bir kanalla yapılan şeyi, tamamen kişiselleştiriyorlar. Bahsedilen şahsın tahammül ettiğimiz davranışlarına tahammül edeceklerini sanmıyorum. FOX ile bir derdimiz yok. Biz hangi sorudan çekinmişiz, çekinecekmişiz? Biz belli sınırlar içinde duruyorsak zannetmesinler ki zaaftır. ESKİ VEKİL RESUL TOSUN'UN "LAİKLİĞİN İSTİSMAR EDİLDİĞİ" KONUSUNDAKİ AÇIKLAMALARI Resul Tosun ve Engin Özkoç'un da açıklamalarına katılmıyoruz. Laiklik prensibinin anayasada korunması gerektiğini düşünüyoruz. Herhangi bir teklifimiz olmaz, olsa da sıcak bakmayız. Türkiye büyük bir süreçten geçerek olgunlaşmıştır. Laiklik toplumsal barışı sağlayan bir mekanizmadır. Cumhuriyetin ideali kız çocuklarının okutulmasıdır. Kılık kıyafetleri yüzünden okullarından uzaklaştırılan kız çocukları, laikliğin değil laikçilerin işidir. Cumhuriyet tarihinde yaşanan pek çok olay, en önemlisi 28 Şubat'tır. Laikliği istismar eden laikçiler bunu istismar ediyorlar.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Makro ekonomide dengeler tekrar yerine oturmaya başladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomiye yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonominin salgın öncesi dönemi yakaladığını belirtti ve sanayi üretimi, istihdam, büyümede hızlı yükselişler yaşandığını söyledi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde işçilerle buluşma gerçekleştiren Erdoğan, en düşük işçi maaşına yüzde 34 zam yapıldığını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye büyüdükçe her kesimden vatandaşımızın refah seviyesi artacaktır. Büyük Türkiye silüeti ufukta gözükmüştür. Millet olarak birlik, beraberlik ve kardeşliğimize sıkı sıkıya tutuldukça bu hedefe ulaşmamıza kimse engel olamaz." Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: Emeği ile, alın teri ile, beden gücüyle çalışmanın hem yorgunluğunu hem de evine helal rızk götürmenin verdiği manevi hazzı çok iyi biliyoruz. Ülkemizin potansiyeline milletimizin çalışkanlığına güvenerek çıtayı sürekli daha yükseğe çıkarıyoruz. Türkiye'nin son 19 yılda istihdam sayısını 9.5 milyon artırdı. Milli gelirimiz TL olarak yaklaşık 11 kat yükselirken asgari ücretin 16 kata yakın artması bunun en somut örneklerinden biridir. Fevkalade yükselişi emekli maaşlarında görmek mümkündür. 27 kat artan emekli maaşları vardır. Bugüne kadar yaptığımız tüm toplu sözleşme görüşmelerinde refahı genişletecek formüller üzerinde durduk. SALGIN ÖNCESİ DÖNEMİN ÜZERİNE ÇIKTIK Bir kez daha altını çizerek ifade etmek isterim ki, biz hep ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmetlerle insanımızın hayat kalitesini gelirini artırarak refah seviyesini yükseltmek için mücadele ettik. 2023 hedeflerimize her alanda olduğu gibi çalışanların gelir seviyesini en üst seviyeye çıkarmayı planladık. Darbe girişimleri,, ekonomik saldırılar, salgın ve afetler nedeniyle biraz gecikme yaşamış olsak da bu hedefimize sıkı sıkıya bağlıyız. Sanayi üretimi, istihdam ve büyümede hızlı yükselişle salgın öncesi dönemin üzerine çıktık. Hizmetler sektöründe süratli toparlanma yaşanıyor. Makro ekonomide dengeler yerine oturmaya başladı. İŞÇİLERE YÜZDE 34 ZAM YAPILDI Hem işçi hem de memurlarımızın toplu sözleşmelerinde oldukça tatminkar artışlar yapmaya özellikle kavuşma imkanı sağladık. Geçtiğimiz ay imzalanan kamu işçileri toplu sözleşmesinde 70 bin kamu işçisinin sözleşmesinde çok iyi iyileştirmeler yaptık. İşçilerimize seyyanen 500 lira zam yaptık. Böylece 4000 liraya kadar olan işçilerimizin ücretlerinde yüzde 34, tüm işçilerin ücretlerinde ortalama yüzde 25 artış gerçekleşti. Aylık giyinik ücret tutarı 9 bin lirayı aşmıştır. Memurlarımızın maaşlarında da en düşük ücretlerde yüzde 31'i geçen oranlarda artış yapıldı. Bir süre önce de emeklilerimizin bayram ikramiyelerinde de artışa gitmiştik. Esnafından sanayicisine her kesimi gözeten uygulamalar gerçekleştirdik. Bu ülkenin kazancından 84 milyonun tamamının kazanmasını temin etmezsek bunca mücadele, kavgaya ne gerek var. BÜYÜK TÜRKİYE SİLUETİ UFUKTA GÖZÜKMÜŞTÜR Ülkemizi en büyük 10 ekonomisinden biri haline getireceğiz derken bunu şu veya bu kesim için değil, işçiden memura, esnaftan emekliye her kesim için söylüyoruz. Türkiye büyüdükçe her kesimden vatandaşımızın refah seviyesi artacaktır. Büyük Türkiye silüeti ufukta gözükmüştür. Millet olarak birlik, beraberlik ve kardeşliğimize sıkı sıkıya tutuldukça bu hedefe ulaşmamıza kimse engel olamaz. İnşallah asırlık kayıplarımızı telafi ettiğimiz dönemin eşiğindeyiz. Milletin evindeki buluşmamızı işte bu kararlılığın azmin, dirayetin bir kez daha tüm dünyada ilanı olarak görüyorum. Rabbim hepinizden razı olsun. Her birinize kazasız, belasız, verimli, huzurlu çalışmalar diliyorum.

2 yıl önce

Devlet Bahçeli: CHP'nin ipini tutup diyet listesi dayatanlar Türkiye’nin muazzam yükselişini engelleyemeyecektir

Bahçeli'nin Twitter hesabından yaptığı açıklamaların tamamı şöyle: "Boş kafadan dolu bir sözün çıktığı görülmemiştir. Susulacak yerde konuşmak, konuşulacak yerde susmak insan ruhunu kararttığı gibi korkakça bir duruşun da kanıtıdır. Öyle insan vardır ki, aklına ne eserse onu işler, ardına kim gelirse onu dişler. Bunlar zaaflarının esiridir. "CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI İÇİN AYNI İSİMLERİN TELAFFUZ EDİLMESİ BU ZATLARI PARLATMA GİRİŞİMİDİR" 2021 yılı girdi gireli zillet ittifakının cumhurbaşkanı adayının kim olacağı tartışılmaktadır. Televizyon ekranları özellikle bu tartışmanın odak noktası halindedir. Papatya falları açılırken, talih kuşunun kimin başına konacağı, çekilişten kimin çıkacağı sürekli gündemdedir. Her akşam ekranlara beşlik simit gibi dizilen sözde uzman ve sivri yorumcular bir torbaya doldurdukları isimleri sırasıyla gün yüzüne çıkarmaktadır. Milletimiz bu sakil ve sefil tartışmadan bıkmış usanmıştır. Zillet ittifakı adayının eşgali ve robot resmi bile çizilmiştir. Zillet ittifakı cumhurbaşkanı adayının izi sürülürken ayıplı ve ahlaken ağır kusur içeren bir strateji takip edilmektedir. CHP, HDP, İP Genel Başkanlarıyla iki büyükşehir belediye başkanının devamlı surette telaffuz edilmesi bu sıfatları taşıyan zatları parlatma girişimidir. "BU NASIL BİR SEVİYESİZLİKTİR?" Oyun bellidir, hesap kurnazdır. Kendi piar çalışmalarını maşaları vasıtasıyla yaptıran beş isimden başka hiç kimse yok mudur? Bu çarpıklık mesela CHP’nin, mesela İP’in diğer yöneticilerini, oy ve gönül veren değerli mensuplarını değersizleştirip sıfıra indirmek değil midir? Milletimiz hep aynı şeyleri dinlemekten, hep aynı ezberlerin tekrarından ileri düzeyde rahatsız ve memnuniyetsizdir. Türkiye’nin başka işi gücü kalmadı da zillet ittifakı adayının kimliği ve kim olacağı meselesi mi tek gündem konusu oldu? Bu nasıl bir seviyesizliktir? “O mu olacak? Bu mu olacak? Şu mu olacak?” sorularına cevap arayan gafillerin akıl hocaları boşa düşmüşlerdir. Kuklacıya değil de kuklaya baktırmak için kuyruğa giren bozuk zihniyetler yaş tahtaya basmışlardır. Siyasi kalpazanlar ve milli irade kaçkınları suçüstü basılmıştır. "CHP'NİN İPİNİ TUTUP DİYET LİSTESİ DAYATANLAR TÜRKİYE'NİN MUAZZAM YÜKSELİŞİNİ ENGELLEYEMEYECEKTİR" Zilletin aday meselesi milletin meselesi değildir. Terörist Demirtaş’ın kanlı teklifleri, Sorosçu Kavala’nın kansız tembihleri, dış mihrakların karmaşık tertipleri, PKK/FETÖ kaotik tezvirleri, Kılıçdaroğlu ve diğerlerinin kirli tezgâhları aziz Türk milletine sökmeyecektir. Kendi isimlerini parlatmak için yakın çevrelerini kullanan malum beşli çetenin demokrasiye sürülmüş kara bir leke, Türk siyasetine sirayet etmiş istismar ve izansızlık numunesi olduklarını inanıyorum ki yakın bir zamanda herkes idrak ve ifade edecektir. Zillet ittifakı bir strateji kapsamında aday tartışmasını hem yapıyor hem de yaptırıyorken Cumhur İttifakı dimdik ayaktadır. Bayağı dedikoduların hepsi bühtan ve beyhudedir. Cumhurbaşkanı adayımız bellidir, seçimin ne zaman yapılacağı da bilinmektedir. CHP’nin ipini tutup diyet listesi dayatanlar, Türkiye’nin muazzam yükselişini engelleyemeyecektir. Bu CHP’nin milli, manevi, kültürel ve tarihi değerlerimizle arasına kalın bir çizgi çektiği de en son İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin rezilliğiyle teyit edilmiştir. YARI ÇIPLAK SEMAZEN GÖSTERİSİNE SERT SÖZLER: BU SOYSUZLUK NASIL GÖSTERİLMİŞTİR? Be hey utanmazlar, yarı çıplak semazen nedir? Bu soysuzluk nasıl gösterilmiştir? 7,5 asırlık Mevlevi kültürüne bu saygısızlık nasıl hazmedilecektir? Bu kepazeliği izleyen belediye başkanını geçtik de Kılıçdaroğlu hiç mi utanmamış, hiç mi vicdanı sızlamamıştır? CHP’li İzmir Belediyesi edepsizlik çukuruna devrilmiştir. Bir de çıkmışlar, yarı çıplak soytarıyı, Türkiye’yi 50’den fazla ülkede temsil etmiş bir modern dans sanatçısı ve koreograf olarak tanıtmışlar. Neymiş, modern bir dans gösteriymiş. Batsın sizin modernliğiniz! CHP yönetimi, köksüzlüğün bataklığına saplanmıştır. Hz.Mevlana ne güzel de söylemiş: “Kiminle gezdiğinize, kiminle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür.” CHP çöptedir, nitekim kılavuzları, ortakları, dostları insanlığın yüz karalarıdır. Son sözüm de serok Ahmet’e. Hz.Mevlana; “kalp denizdir, dil de kıyı. Denizde ne varsa kıyıya o vurur.” Serokun diline vuranlar yozlaşmış ve yosun tutmuş kalbinin eseridir. Türkiye bir musibet tarafından az kalsın felakete uğrayacakmış. Şükür zamanında gereği yapılmış. Bak serok, Amed değil Diyarbakır diyeceksin. İstanbul’u da dünyanın en büyük Türk-İslam kenti olarak söyleyeceksin. Suriye’de federasyon önermen, fiilen Kobanili Ahmet olduğunun delilidir. Haddini bil, haysiyet sahibi ol. Sen ve efendilerin Türkiye’yi geçemez, bunu da unutma.

2 yıl önce

Tevfik Göksu İBB'ye metro için verilen borçlanma yetkisiyle ilgili konuştu: Engelleniyoruz diyen yalan söyler

İBB Meclisi'nde İBB'nin Ümraniye-Ataşehir-Göztepe, Mahmutbey-Bahçeşehir ve Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli metro projeleri için dış borçlanma talepleri gündeme geldi. ÜMRANİYE-ATAŞEHİR-GÖZTEPE METROSU İBB, Ümraniye-Ataşehir-Göztepe Metrosu çalışmalarının devamı için 225 milyon euro artı sigorta prim tutarınca dış borçlanma yapılabilmesi için meclisten yetki istedi. Teklifi değerlendiren komisyon raporunda ise İBB'nin kanuna göre 32 milyar 354 milyon lira olan borç limitini aşarak toplam 41 milyar 731 milyon 860 bin lira borçlandığı hatırlatıldı. Komisyon görüşünde, borçlanma limitinin aşılması nedeniyle borçlanmanın çok taraflı yatırım ve kalkınma bankaları ile yabancı devlet kuruluşlarından doğrudan veya İller Bankası aracılığıyla yapılabileceği bildirildi. 225 milyon euro artı sigorta prim tutarındaki dış borçlanma teklifi meclis üyeleri tarafından oy birliği ile kabul edildi. MAHMUTBEY-BAHÇEŞEHİR METRO PROJESİ Mahmutbey-Bahçeşehir Metro Projesinin devamı için meclisten 305 milyon euro artı KDV ve sigorta prim tutarınca borçlanma yetkisi talep edildi. Teklifi inceleyen Plan ve Bütçe Komisyonu ise borçlanma limitinin aşılması nedeniyle talep edilen borçlanmanın çok taraflı yatırım ve kalkınma bankaları ile yabancı devlet kuruluşlarından doğrudan veya İller Bankası aracılığıyla yapılabileceği şeklinde görüş bildirildi. "ÇEKMEKÖY-SANCAKTEPE-SULTANBEYLİ METRO HATTI" Mecliste Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli Metro Hattı inşaatı için de borçlanma talebi yapıldı. Finansman Müdürlüğü meclise ulaşan yazısında metro hattı için daha önce 170 milyon euro dış borçlanmada bulunulduğunu hatırlatarak hattın devamı için 125 milyon euro artı KDV ve sigorta prim tutarınca borçlanma yetkisi talep edildi. "BUNU AZİZ İSTANBULLULARIN VİCDANINA HAVALE EDİYORUM" AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu, borçlanmalarla ilgili söz alarak İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun borçlanma taleplerinin 8 aydır engellendiği yönündeki sözlerine değinerek, "Bugün 3 metro için borçlanma tekliflerini geçireceğiz. Bu borçlanmalar bize temmuz toplantısında gündem olarak getirildi. Ağustos'ta meclis toplanmadı, bu ay karara bağlıyoruz. İstanbullular, gerek İBB yetkililerinden gerek CHP yetkililerinden bu konudan 'engelleniyoruz' diye bir ifade duyarlarsa bilsinler ki yalan söylüyorlar. Hakikatin engellemek üzerine değil, iş yapma üzerine kurulması gerekir. AK Parti olarak ne vicdanımız, ne siyasetimiz olarak siyasi varlığını millete hizmet olarak adamış bir siyasi hareket olarak İstanbullulara yapılacak hizmeti bırakın engellemeyi en hızlı şekilde yapılmasını için çalışırız. Şu anda İstanbul'un her tarafında aynı anda 10 metro yapıyoruz diyenlere sesleniyorum; bu metrolar bu meclisten geçerken CHP ve o zaman o grubun içinde var olan İBB Başkanı 'hayır' demişti. Bunu aziz İstanbulluların vicdanına havale ediyorum" dedi.

2 yıl önce

İmamoğlu’nun Diyarbakır programına CHP’den engelleme

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu arasında örtülü bir Cumhurbaşkanlığı adaylığı yarışı olduğu bir kez daha kamuoyuna yansıdı. İmamoğlu’nun Bayburt ve Gümüşhane’de nabız yoklaması parti içinde tartışmalara yol açmıştı. Öyle ki, cumartesi günü Diyarbakır’a gidecek olan İmamoğlu’nun Diyarbakır programı CHP yönetimi tarafından engellendi. CHP Diyarbakır İl Başkanlığı İmamoğlu’nun programıyla ilgili üyelerine gönderdiği mesajda, “DÜZELTME: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun Diyarbakır’da gerçekleştireceği halk buluşması Elazığ programındaki geçikme nedeniyle iptal edilmiştir..Sayın İmamoğlu Demir Otelde saat 16:00’da Diyarbakırlı İş adamları ile bir araya gelecektir..(16.10.2021) Cumartesi” denildi. Ayrıca, CHP Diyarbakır İl Gençlik Kolları Başkanlığı Twitter hesabından, “Programımızda aksama olduğu için iptal edilmiştir.” duyurusu yapıldı.

1 2 3 4 5 6 7 8 ... 18 19