07 Mayıs Salı 2024
2 yıl önce

Esed sonunda bunu da yaptı! BM yardım kolilerine el koyup katil ordusuna dağıttı…

Birleşmiş Milletler’in (BM) Suriye’de rejim ve PKK kontrolündeki bölgelere gönderdiği milyonlarca koli insani yardım buhar oldu. Mağdur durumdaki insanlara ulaştırılamayan yardımların akıbeti bilinmiyor. Suriye’de rejim güçlerinin uluslararası yardımları kendi çıkarlarına kullandığı bölgedeki kaynaklar tarafından doğrulanıyordu. Bu iddialar önemli bir araştırma raporuyla da kanıtlandı. Amerikan siyasetine yön veren düşünce kuruluşlarından Centre for Strategic & International Studies (CSIS) tarafından yayınlanan “Suriye’de Yardımları Kurtarmak” başlıklı raporla, insani yardımların buharlaştırıldığını ortaya çıktı. BM yetkilileri ve Suriye’deki insani yardım çalışanları ile yapılan görüşmelere dayanarak hazırlanan 70 sayfalık rapor, rejimin yardımları yeni bir ekonomik kaynak olarak değerlendirdiğini gözler önüne serdi. REJİM KENDİNE YARDIMLARLA EKONOMİK SEKTÖR OLUŞTURDU! “BM’nin Suriye’ye para girişinin başlıca yollarından biri ve ekonomiyi canlandırmada büyük bir rol oynuyor. Bu sebeple rejim, savaş üzerinden yeni bir ekonomik sektör oluşturdu” ifadelerine yer verildi. Raporda, Kasım 2021’de Türkiye’den 1 milyon 3 bin koli erzak gitmesine rağmen ihtiyaç sahiplerine sadece 43 bin 500 kolinin ulaştığına dikkat çekildi. HIRSIZLIĞIN ÖNÜNE GEÇİLEMİYOR Araştırma rejim, PKK ve muhalefet tarafından kontrol edilen farklı bölgelerde gerçekleştirildi. Özellikle SDG/PKK’nın kontrolündeki bölgelerde büyük sorunlar yaşandığının altı çizildi. Sınır ötesi sevkiyat olarak bilinen Suriye’nin kuzeybatı ve doğusundaki çatışma hatları üzerinden yardım taşınması sırasında hırsızlıkların önüne geçilemediğine ve tıbbi ekipmanların rastgele dağıtıldığına vurgu yapıldı. Ayrıca yardım görevlilerine yönelik cinayet, tehdit, keyfi tutuklama ve işkence vakalarının arttığı belirtildi. TARİHTE ÖRNEĞİ YOK Raporu kaleme alan Natasha Hall şunları kaydetti: Korkunç suçlar işleyen buna rağmen iktidarda kalıp, yardım kuruluşunu kontrol eden bir liderin tarihte çok fazla örneği yoktur. İnanılmaz bozuk bir döngü var. Eğer Esed kalmaya devam edecek ise yardım dağıtımı konusunun acilen adil bir şekilde yapılması için harekete geçilmesi gerekiyor.   SUÇLULARA DAĞITIYOR Geçen yıl yaklaşık 13.4 milyon insan, bir önceki yıla göre yüzde 21 artışla insani yardıma ihtiyaç duydu. CSIS’e göre, Batılı hükümetler son 10 yılda insani yardıma yılda yaklaşık 2,5 milyar dolar katkıda bulundu. Esed hükümetinin 10 yıldan fazla bir süredir yardımları, muhaliflerden alıkoyup müttefiklere yönlendirdiği ifade edildi. Ese d rejiminin vize onayları da dahil olmak üzere yardım kuruluşlarına erişim konusunda tüm yetkilileri elinde bulundurmasının büyük bir istismar kapısı açtığına vurgu yapıldı. BM’deçalışanların büyük bölümünün ise üst düzey rejim yanlılılarının akrabası olduğu tespit edildi. ESED KARDEŞİNİ FONLUYOR BM gıdalarının orduya dağıtılmasının ötesinde, insan hakları ihlallerinden doğrudan sorumlu kişiler bundan faydalandığı belirlendi. Raporda, katil Esed’in kardeşi Maher Esed ve 14. Tümeni’ne yakın bir işadamı olan Muhammed Hamşo’nun, rejim tarafından geri alınan bölgelerdeki madenleri çıkarmak ve yeniden işleyip Hadeed Maden İşleme Şirketi’nde satmak için BM ile satın alma sözleşmeleri aldığı ortaya çıktı.

2 yıl önce

Putin'in Donetsk ve Luhansk kararına ilk destek Esed'den geldi!

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkenin doğusundaki Donetsk ve Luhansk'ı bağımsız devlet olarak tanıma kararı aldı. Kararını televizyonların canlı yayınında imzalayan Putin, bir adım daha ileri giderek bölgeye Rus askerlerinin girmesi talimatını verdi. TEPKİLER PEŞ PEŞE GELDİ Ukrayna'yı haftalardır sayısı 190 bini bulan askerle kuşatma altında tutan Vladimir Putin, ülkenin doğusundaki Donetsk ve Lugansk'ı bağımsız devlet olarak tanıma kararı dünya kamuoyunun gündemine oturdu. Putin'in kararın dünya liderleri art arda tepkilerini dile getirirken, Rus lidere tek destek Suriye'den geldi. TEK DESTEK ESED'DEN Putin'e sadıklığı ile bilinen Beşşar Esed, Donetsk ve Lugansk'ın bağımsızlığını tanıyacağını belirtti. Rusya Parlamentosu Milletvekili Dmitry Sablin, Sputnik Arapça'ya verdiği demeçte, "Esed, Şam'ın Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerini tanımaya hazır olacağını söyledi" açıklamasını yaptı.

2 yıl önce

Diktatör Esed, İdlib’de anaokulu bombaladı! 2 sivil öldü, 3 öğretmen yaralı…

Suriye’nin eli kanlı diktatörü Esed ile Rus güçleri, Suriye’de masum halka yönelik katliamlarına devam ediyor. Katliam ordusu, bugün de İdlib’de anaokulu bombaladı. İdlib’in güney doğusundaki Serakib ilçesinde konuşlu Esed ordusuna bağlı terörist gruplardan oluşan rejim güçleri, Afis köyündeki anaokuluna, karadan karaya atış yapılan silahlarla saldırdı. Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) kaynaklarından alınan bilgiye göre, söz konusu saldırıda biri okul müdürü 2 sivil hayatını kaybetti, 3 öğretmen yaralandı. Yaralılar, çevredeki hastanelere kaldırıldı. https://twitter.com/anasanas84/status/1497907839905456133?s=21 İDLİB’DEKİ SON DURUM Türkiye, Rusya ve İran, 2017’deki Astana toplantısında Esed rejiminin kontrolünde olmayan alanda 4 “gerginliği azaltma bölgesi” oluşturma karar aldı. Rejim, İran destekli teröristler ve Rusya, saldırılara devam edip 4 bölgeden 3’ünü ele geçirip İdlib’e yöneldi. Türkiye, Eylül 2018’de Rusya ile ateşkesi güçlendirmek için ek mutabakata varsa da saldırılar Mayıs 2019’da tekrar şiddetlendi. Türkiye ile Rusya’nın 5 Mart 2020’de sağladığı yeni mutabakatın ardından ateşkes büyük ölçüde korunuyor. 2017-2020 döneminde saldırılardan kaçan yaklaşık 2 milyon sivil Türkiye sınırına yakın bölgelere göç etmek zorunda kaldı.

2 yıl önce

Narkotik neden hedefte? Kılıçdaroğlu kimleri kurtarmaya çalışıyor? Beşşar Esed, Sedat Peker ve HDP şeytan üçgeni…

Tarihinin en büyük narkotik operasyonlarıyla topraklarında uyuşturucu ticaretini bitme noktasına getiren Türkiye’de, uyuşturucu baronları kendilerini kurtarmak için siyasiler üzerinden harekete geçti. PKK terör örgütünün en büyük finansman kaynağı olan uyuşturucu ticareti, üst üste yapılan operasyonlarla bitirilmiş, örgütün Kandil’deki elebaşları maddi zorluk yaşadıklarını belirterek yardım talebinde bulunmuştu. Öte yandan Türkiye’de gençleri zehirleyen ticaretin başındaki isimler de emniyet güçlerinin operasyonlarıyla tutuklanmış ve hapse atılmıştı. İçişleri Bakanı Soylu, bu çalışmalardan şöyle bahsetmişti: “2021 yılında Cumhuriyet tarihi rekorlarını kırarak 22 ton 234 kilogram eroin, 2 ton 841 kilogram kokain ele geçirdik. 2021 yılında ayrıca 5 ton 518 kilogram metamfetamin, 8 milyon 454 bin 308 adet sentetik ecza ele geçirdik. Bunlar da Cumhuriyet tarihi rekorlarıdır. Geçen yıl 70 milyon kök kenevir yakaladık.” “Uyuşturucuya bağlı ölümleri 941’den 314’e düşürdük. 2021 senesinde rakamlar 190’larda. Adli Tıp Kurumu’nun rakamları 3-4 ay geriden geliyor. Bu düşüş devam edecektir. 2016 yılında 88 bin uyuşturucu operasyonu gerçekleştirirken 2021 yılında bunu 3 katına çıkartarak 217 bine çıkardık.”   KILIÇDAROĞLU’NUN ‘OPERASYON YAPILMIYOR’ ÇIKIŞI Türkiye’nin dünyaya örnek olan uyuşturucuyla mücadelesinin memnun etmediği tek isim ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Emniyet güçlerini ‘uyuşturucu baronları ile mücadele etmiyorlar’ ifadeleriyle suçlayan Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasının ardında yatan sebep ise bambaşka… AK Parti iktidarını devirmek için Türkiye’nin en büyük uyuşturucu baronlarından firari organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker ile işbirliğine giden Kılıçdaroğlu, daha önce pek çok defa Peker’in kokain etkisinde çektiği videolarındaki iddiaları üzerinden Türkiye’yi hedef almıştı. AMAÇ, PKK VE ESED’İ KURTARMAK MI? Türkiye’nin uyuşturucu ticaretiyle mücadelesi, sadece Türkiye içinde değil, uluslararası sularda da devam ediyor. Dünyanın en büyük uyuşturucu üreticisi konumunda olan Esed ailesinin yönettiği Suriye de Türkiye’nin narkotik operasyonlarıyla son zamanlarda ağır darbe alıyor. Esed’in Avrupa’ya uyuşturucu transferi için kullanmak istediği Türkiye’de tüm kapıları kapalı. Esed ailesinin kuryeliği vazifesini yerine getiren PKK ise Türkiye’de adım atamıyor. Uyuşturucu transferi ile ayakta duran örgüt, neredeyse bitme noktasına geldi. Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonlarına imza atan emniyet güçleri, uluslar arası sularda da uyuşturucunun peşini bırakmıyor. Sahil Güvenlik Komutanlığı, Akdeniz’de Esed’in uyuşturucu ticaretine darbe üstüne darbe indiriyor. Sadece 2021 yılında Esed’e ait 3 tondan fazla uyuşturucu madde, Doğu Akdeniz’deki operasyonlarda ele geçirildi. HDP’DEN VE ESED’DEN BASKI MI GÖRÜYOR? Devletin resmi kurumlarında tüm bu rakamlar mevcutken, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışının altında son yıllarda çok taviz verdiği PKK’nın siyasi uzantısı HDP ve ESED’in baskısının olduğu iddia ediliyor. Peş peşe yapılan operasyonlarla bitme aşamasına gelen PKK’nın sözde yönetim merkezi Kandil’den HDP’li isimler aracılığıyla Kılıçdaroğlu’na “Ya bizi kurtarır ya bizimle birlikte o da biter” mesajının iletildiği de kulislerde konuşulanlar arasında.

2 yıl önce

CHP’nin Suriye politikasını Mihraç Ural mı belirliyor? Esed’in Hatay planında CHP’nin rolü… Grift ilişkiler yumağı

Esed rejimi ve rejimin Türkiye uzantıları tarafından son aylarda başlatılan Hatay tartışmaları, şehrin CHP’li Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın da devreye girmesiyle farklı bir boyuta taşındı. Aralık 2021’de “Hatay bizim toprağımızdır, geri alacağız” açıklamasını yapan Suriye diktatörü Esed’in ekmeğine yağ çalarcasına şehri tahrik eden ve bir iç savaş çıkması için uğraş veren CHP’li pek çok ismin fikir babası olarak Reyhanlı katliamının da sorumlusu olan ‘Esed Kasabı’ Mihraç Ural’ın adı öne çıkıyor. CHP’nin Suriye politikasına yön veren isim olarak tanımlanan terörist Mihraç Ural’ın CHP ile ilişkisi ise çok eskilere dayanıyor.  MİHRAÇ URAL KİMDİR? Mihraç Ural, 1956’da Hatay’da Nusayri-Arap milliyetçiliğinin egemen olduğu bir ailede doğdu. Baba Zeki el Kasım (Ural) Suriye Baas’ının ideologlarından Vehib el Gamin ve Muhammed el Zerka’nın en yakın arkadaşlarından biriydi. Aslen Nusayri olan Zeki Kasım sosyalist ve aynı zamanda Arap Milliyetçisi bir kafa yapısına sahipti. Hatay ve İskenderun’un Suriye’ye ait olduğu ve Türkiye’nin işgali altında olduğu tezini savunan Zeki Kasım Ural, bu çerçevede faaliyet yürüten Suriye merkezli Uruba hareketi çerçevesinde bu amaç uğruna Türkiye’de çaba sarf eden isimler arasında oldu. Sosyalist anlayışın egemen olduğu bir çevrede büyüyen Mihraç Ural’ın ilk terör faaliyeti 20 yaşında Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi’ne girmesiyle başladı. THKP-C, özü itibarı ile teori ve eylem ilişkisini Mahir Çayan’ın Kesintisiz Devrim yazılarından esinlenerek yeniden yorumlayan yönü ile dikkat çeken bir örgüt. Ankara ve Hatay o dönem örgütün en güçlü olduğu iki bölgeydi. Mihraç Ural, Adana, Hatay ve İskenderun bölgelerinde, bombalama, soygun ve yaralama eylemleriyle kısa sürede örgüt içerisinde yükseldi. 1976 yılında dahil olduğu THKP-C Acilciler Örgütü’nde bir çok terör faaliyetinde bulunan Mihrac Ural, 1980 yılında yakalanarak Adana cezaevine girdi. Ancak aynı yılın Mayıs ayında kaçırılarak Suriye’ye geçmesi sağlandı. ESED DESTEĞİYLE HATAY KURTULUŞ ÖRGÜTÜ’NÜ KURDU Suriye’de Esed ailesinin memleketi Kırdeha kasabasından ve aynı zamanda Cemil Esed’in sekreteri olan Malek Fadel ile evlenen Mihraç Ural, Türkiye’de yaşanan askeri darbe sonrası örgüt faaliyetlerini Suriye’ye taşıma amaçlı girişimlerde bulundu. Baas yönetimi tarafından Lazkiye’de tahsis edilen kampa 20’den fazla THKP-C militanını kaçak yollardan Suriye’ye getirdi. Mihraç Ural, Cemil Esed ve El Muhaberat’ın desteği ile ‘Hatay Kurtuluş Örgütünü’ kurdu. Türkiye’den Suriye’ye geçen birçok THKP-C militanı ve örgütün üst düzey isimlerinin Lazkiye’de karşılaştıkları yapının sosyalist bir devrimci hareketten çok Nusayri-Baas ideolojisine dönük faaliyetler olduğu itirazında bulunmaları girişimin başarısızlıkla sonuçlanmasına sebep oldu. Mihraç Ural ve El Muhaberat tarafından Acilciler Örgütü’nün başta iki önemli yöneticisi Zihni Alan ve Müntecep Kesici öldürüldü. Bölgede 1980-2000 tarihleri arasında faili meçhul olarak kayda geçen ölü sayısı 12 oldu. Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-C, (THKP-C) tüm ölümlerden Mihraç Ural’ı sorumlu tutarken, Ural’ın sosyalist devrim ideallerine ihanet ederek milliyetçi amaçlar için arkadaşlarını öldürttüğünü iddia edildi. ÇOCUK VE KADIN KATİLİ 1980’lerin ortalarında Mihraç Ural seçeneğini donduran Hafız Esed yönetimi tercihini Abdullah Öcalan ve PKK yönünde kullandı. PKK’nın kuruluşunun hemen ardından Suriye’ye kaçan Abdullah Öcalan, 19 yıl terör örgütünü Suriye’de Hafız Esed’in himayesinde yönetti. Öcalan ile PKK bu süreçte farklı bir boyuta evrilirken Mihraç Ural da Suriye’de Esed ailesinin sağladığı imtiyazlar sayesinde bir çok alanda etkin ticari faaliyetler yürüttü. Akaryakıt istasyonlarından inşaatçılığa, uyuşturucu trafiğinden sınırda devam eden insan ve ürün kaçakçılığına, Lazkiye sahil bölgesinde pansiyon ve gece kulübü işletmeciliğinden, deniz ticaretine birçok alana giren Mihraç Ural’ın terörist kimliği ile yeniden ortaya çıkışı 2011 Suriye İç Savaşı ile oldu. Mihraç Ural Mukaveme Suriye isimli bir örgüt kurarak rejimin destek verdiği milis direniş hattına katıldı. Lazkiye Sahili’nde yer alan El Basit Kasabası’nı merkez seçen örgüt ve lideri adını ilk olarak 2 Mayıs 2013 tarihinde Tartus iline bağlı Banyas Kasabası ve Beyda Köyü’nde gerçekleştirdiği katliam ile duyurdu. 384 sivilin katledildiği Tartus’a bağlı Banyas Kasabası ve Beyda köylerinde yaşanan elim olaydan birkaç gün önce yaptığı konuşmada Mihraç Ural, ‘Banyas bölgesine acilen müdahale edilmesi ve kimseye acımadan bölgenin temizlenmesi gerekiyor’ diyordu. Çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan Banyas mezaliminden sonra aynı isim Reyhanlı Saldırısı ile bir kez daha ortaya çıktı ve El Muhaberat ile birlikte gerçekleştirdikleri saldırıda bu sefer Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 52 sivili katletti. MERCİDABIK’IN İNTİKAMINI ALMIŞ Halen terör örgütü Mukaveme Suriye eğitim kamplarının yer aldığı El Basit’te Mihraç Ural tarafından 2 binden fazla sol terör örgütü mensubuna eğitim verildi. Yağmaya dayalı bir anlayış çerçevesinde faaliyet yürüten Mukaveme Suriye 40’tan fazla Türkmen köyünü işgal ederek yağmaladı. Aynı örgüt tarafından Bayır Bucak bölgesinde 300’den fazla Türkmen de vahşice katledildi. Osmanlı ve Sünni karşıtlığı temelinde propaganda yürüten örgüt lideri Mihraç Ural, Rus hava desteği ve Şii militanların aktif olarak katıldığı Türkmen Dağı savaşlarından sonra 550 yıllık işgalin sona erdiği ve Mercidabık’ın intikamının alındığını’ ifade etti. Türkmen Dağında kafaları kesilmiş Türkmen gençlerle poz vermekten çekinmeyen kanlı örgüt, bölgenin Türkmenlerden tamamen arındırılarak Nusayrilere tahsis edileceğini duyurdu. Lazkiye’de 45 Türkmen köy ve kasabası halen Mukaveme Suriye ve Esed’in şebbihalarının işgali altında bulunuyor. PKK İLE İŞBİRLİĞİ Arap-Nusayri milliyetçiliği temelinde söyleme sahip Mihraç Ural’ın yönettiği örgüt PKK’nın Suriye kolu PYD’ye de destek veriyor. Yıllarca Suriye’de kara para ve uyuşturucu trafiğinin içerisinde yer alan Mihraç Ural’ın Suriye dışında yürüttüğü yasadışı faaliyetlerde en önemli partneri ise terör örgütü PKK oldu. Afganistan-İran-Suriye uyuşturucu hattında önemli bir işleve sahip Mihraç Ural’ın deniz yolu ile Avrupa’ya sevk edilen uyuşturucu trafiğinden yıllık geliri 450 milyon dolar. ‘CHP’NİN SURİYE POLİTİKASINA YÖN VERİYOR’ İDDİASI İyi bir Cumhuriyet okuru olduğunu söyleyen Mihraç Ural’ın, CHP Hatay teşkilatında her daim sözünün geçtiği ve Nihat Matkap, Fuat Çay, Gökhan Durgun ve bir çok ismin kendisi sayesinde bugün bir yerlere geldiği yönünde ifadeleri var. Ural, “Gökhan Durgun, Fuat Çay ve Nihat Matkap’ı ben adam ettim” demişti. CHP Hatay teşkilatına hakim olduğunu söyleyen Ural’ın CHP içindeki bağlantıları bununla da sınırlı değil. Hemen her fırsatta Esed’i öven ve Türkiye’nin Esed ile barışması gerektiğini ifade eden CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Suriye politikasında da Mihraç Ural ile aynı çizgide olduğu ve hatta bu politikanın Ural’ın yönlendirmesiyle ortaya çıktığı iddia ediliyor. CHP’Lİ SAMANDAĞ BELEDİYESİ’NİN KONSERİNDE SKANDAL İSİM Suriye’de yüz binlerce insanı öldüren, milyonlarcasını zorunlu göçe maruz bırakan ve on binlercesini hapseden katil Beşşar Esed’e şarkılar yazan Suriyeli şarkıcı Ali Dik, Hatay’ın Samandağ ilçesinde geçtiğimiz aylarda konser verdi. Türkiye düşmanı Suriyeli şarkıcı Ali Dik, Samandağ’da Ray ve Koçak ailelerinin düğününde sahne almış; CHP’li milletvekillerinin de olduğu düğünde Türkiye ve Erdoğan aleyhine sloganlar atılırken, Mihraç Ural’a övgüler yağdırılmıştı. Samandağ Belediye Başkanı CHP’li Refik Eryılmaz ise , Twitter hesabından yaptığı paylaşımla, şarkıcı Ali Deek’i Hatay’da ağırladığını açıklamış Esed’in en sıkı destekçilerinden biri olan Deek için, “Sanatıyla ve Suriye halkına karşı gerçekleşen emperyal saldırılara karşı dimdik duruşuyla tanıdığımız Suriyeli sanatçı sevgili Ali Dik’le bir araya geldik güzel, hoş bir sohbet gerçekleştirdik. Kendilerine bir kez daha  ilçemize hoş geldiniz diyorum” ifadelerini kullanmıştı. KILIÇDAROĞLU‘NUN ROZET TAKTIĞI DARBECİ TÜRKER ERTÜRK İLE ESED’İN SARAYINDA 103 emekli amiralin darbe bildirisinde imzası bulunan Türker Ertürk emekli olduktan sonra CHP’de siyasete başlamış, “YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum” sözleriyle gündem olmuştu. Esed’in kuzeni Rami Mahluf’a ait Dünya Televizyon kanalının davetlisi olarak Suriye’ye giden emekli Tuğamiral Türker Ertürk’ün, Reyhanlı katliamının emrini veren THKP/C Acilciler Grubu lideri Mihraç Ural’la Esed’in sarayında bir araya gelip, hatıra fotoğrafı çektirdiği ortaya çıkmıştı. https://twitter.com/eha_medya/status/1378484208163815428?s=21&t=eyGpuXUvwAV_1Blc8BGLcw CHP’LİLER ÖLDÜ DİYE YAS TUTMUŞTU 2016 yılında Suriyeli muhalif grupların saldırısında Mihraç Ural ağır yaralanmış ve öldüğü haberleri gelmesi üzerine CHP’nin sosyal medya hesapları matem rengi olan siyaha bürünmüştü. CHP tarafından fonlanan Merdan Yanardağ ise 2009 yılında Ural’a düzenlenen suikastı haber yaparken, teröriste övgüler yağdırmıştı.

1 yıl önce

Esed rejiminin damadı Deniz Büstani’den Türkiye’de ‘göçmen’ provokasyonu

Kendisini gazeteci ve Ortadoğu uzmanı olarak tanıtan Deniz Büstani isimli provokatör, Türkiye’de Suriyeli düşmanlığını körüklemek ve Esed rejiminin reklamını yapmak için çabalıyor. Aslen Hataylı olan Büstani, sık sık ticari ilişkilerinin olduğu Suriye’ye giderek Esed rejiminin üst düzey yöneticileri ve askerleri ile görüşüyor. KİRLİ İLİŞKİ AĞI Esed rejiminin Türkiye’de provokasyon için görevlendirdiği iddia edilen Büstani, Suriye’deki Baas rejiminin önde gelen isimlerinden Halaf Al Muftah’ın kızıyla nişanlı. Suriye’de Hafız Esed döneminde Sünni halka ve Türkmenlere karşı başlatılan, başta Hama Katliamı olmak üzere pek çok kanlı operasyonda görev alan Halaf Al Muftah, oğul Beşar Esed döneminde de Baas rejiminde etkisini sürdürüyor. Baas rejiminin önde gelen karanlık isimleri ile sık sık bir araya gelen Büstani’nin Türkiye’den edindiği bilgileri Esed yönetimine aktardığı iddia ediliyor. KAYINBABASI AL MUFTAH AZILI TÜRK VE İSLAM DÜŞMANI Büstani’nin kayınbabası Halaf Al Muftah, Hafız Esed döneminde PKK ile ilişkileri koordine eden isim olarak biliniyor. Teröristbaşı Apo’nun Suriye’de misafir edildiği dönemde, Apo ile sık sık buluşan Al Muftah, sık sık Suriye basınında Türk milletine ve devletine hakaret ediyor. Türk ordusunu ‘işgalci’, Türk askerini ‘katil’ olarak tanımlayan Al Mutfah, Türkiye’nin Osmanlı’dan kalma bir alışkanlıkla yayılmacı politika izlediğini sık sık dile getiriyor. https://twitter.com/arahmaneminoglu/status/1498010020470001668?s=21&t=pOfwKEHWSdmARR8TuqBfIA DENİZ BÜSTANİ’DEN ESED REKLAMLARI Esed katliamlarından kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyelileri sosyal medyada hedef haline getiren paylaşımlar yapan Büstani, aynı zamanda Esed rejiminin de Türkiye’deki basın danışmanı gibi çalışıyor. Sık sık Türkiye Cumhuriyeti devletini hedef alan Büstani, Esed rejimine övgüler yağdırıyor. Esed rejiminin ne kadar demokratik olduğunu, Suriye’de insan haklarının ve yaşam koşullarının Türkiye’den daha kaliteli olduğunu dile getiren Büstani, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın darbe ile devrilmesini isteyen isimlerin skandal ifadelerini de sosyal medya hesabından paylaşıyor. https://twitter.com/ibrahimbozantr/status/1425207347585105921?s=21&t=76eDq6egphHd1HhAzS0jEQ PROVOKATÖR İLAY AKSOY İLE İTTİFAK İYİ Parti kurucuları arasında yer alan ancak Suriye diktatörü Esed ile olan kirli ilişki ağı yüzünden İYİ Parti’den gönderilen İlay Aksoy, Deniz Büstani’nin Türkiye’deki hamisi konumunda… Esed sevgisi aşk derecesine ulaşan İlay Aksoy’un sosyal medyada dolaşıma soktuğu yüzlerce yalan haber ve paylaşımın yanı sıra Esed rejiminin Türkiye’deki PR faaliyetlerini yürüten isim olduğu da belirtiliyor. REJİMİN GAZETECİLERİ İLE TÜRK DÜŞMANLIĞI İkilinin sosyal medyada yaptığı canlı yayınlarda ise Esed rejimine bağlı Türk düşmanı isimler, Türkiye Cumhuriyeti devleti aleyhine propaganda yapıyor. “S Kuşağı” adını verdikleri sosyal medya yapılanması ile Esed rejiminin reklamını yapmaya devam eden Aksoy ve Büstani’ye Esed rejiminin aylık ödeme yaptığı daha önce pek çok defa sosyal medyada iddia edilmişti. Tüm yayınlarında Türkiye’yi karalayan ve Esed rejimine methiyeler düzen ikilinin Esed rejimi dışişleri sözcülüğünün Türkiye aleyhine olan tüm açıklamalarını sosyal medyada işledikleri görünüyor. Büstani’nin ayrıca İdlib’de Türk ordusuna saldıran ve Mehmetçiği şehit eden Esed rejimi askerleri ile zafer pozları vermesi de sosyal medya hesaplarından paylaşılmış durumda…

1 yıl önce

Eren Abluka-7 Operasyonu'nda teröre büyük darbe: Bir terörist cesedi ve çok sayıda mühimmat ele geçirildi

Eren Abluka-7 Operasyonları kapsamında, Tunceli Jandarma Bölge Komutanlığı koordinesinde, İl Jandarma Komutanlığınca Hozat ilçesi Aliboğazı bölgesinde, 25 Mayıs 2022 tarihinde icra edilen operasyonda; -Toprağa gömülü olarak 1 terörist cesedi, - 1500 kg amonyum nitrat, - 6 adet EYP düzeneği, - 2 adet AK-47 Kalaşnikov piyade tüfeği, - 1 adet havan mühimmatı, - 2 adet el bombası, - 2 adet TS 50 mayın, - 6 adet RPG-7B harp başlığı ve sevk fişeği, - 5 adet Dranagonov kanas keskin nişancı tüfeği şarjörü, - 1 adet Dranagonov kanas keskin nişancı tüfeği dipçiği ve dürbünü, - 10 adet AK-47 piyade tüfeği kütüklüğü, - 3200 adet çeşitli çaplarda fişek, - 1 adet akü, - 1 adet güneş paneli, - 2000 metre elektrik kablosu, - 20 adet pil ile çok sayıda sağlık ve yaşam malzemesi ele geçirilmiş olup emniyetli bir şekilde imha edilmiştir. Terörle Mücadele Operasyonlarına bölge halkımızın da desteği ile inançlı ve kararlı bir şekilde devam edilmektedir.

1 yıl önce

Türkiye'ye karşı kirli ittifak! Esed ve terör örgütü PKK/YPG anlaşmaya vardı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "bir gece ansızın geliriz ve tepelerine bineriz" diyerek söylediği Suriye'nin kuzeyinde terör örgütü PKK/YPG'ye yönelik yeni operasyon öncesinde çalışmalar hızlandı. Buna karşıda Türkiye'ye karşı kurulan kirli ittifaklar da gün yüzüne çıkıyor. ZIRHLI ARAÇ GÖNDERECEK Akşam Gazetesi'nin haberine göre; ABD'nin YPG/ PKK'yı meşrulaştırmak için oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) Sözcüsü Aram Hena, DSG ile Suriye hükümeti arasında Türkiye'nin olası operasyonuna karşı anlaşıldığını açıkladı. Hena, "Suriye, Ayn İsa ve Ayn el-Arab'taki (Kobani) muharebe cephelerine tank ve zırhlı personel taşıyıcıları göndermeyi kabul etti. Bu güçler Türk ordusuna ve silahlı gruplara karşı SDG'yi destekleyecekler" dedi. ABD GARANTİ VERMEMİŞ DSG Sözcüsü, askeri anlaşmanın siyasi bir anlaşmanın önünü açıp açmayacağı sorusu üzerine, Suriye topraklarının birliğini ve güvenliğini korumaya yönelik daha geniş bir anlaşmayı desteklemek için olumlu bir etkiye sahip olacağını söyledi. Aram Hena, Uluslararası Koalisyonun ABD'nin Türkiye'nin tehditlerine karşı tutumuna ilişkin olarak da, ABD'nin Türkiye'nin Özerk Yönetim bölgelerine saldırmayacağına dair herhangi bir garanti vermediğini söyledi.

1 2 3 4