20 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

Aksakallılar Konseyi Başkanı Binali Yıldırım: Rusya ve Çin Türk Devletleri Teşkilatı'nın doğal üyesidir

AK Parti Genel Başkanvekili, İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ve Moğolistan Ulusal Üniversitesinin ortak olarak kurduğu Türkoloji Enstitüsü'nün açılışını yaptı. Tören öncesinde konuşan Yıldırım, “Türkiye, Türk Devletleri ve Akraba Toplulukları” başlıklı konferansta konuştu. Konferansta Türk Devletleri Teşkilatı’na ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Yıldırım, “Rusya ve Çin de bu topluluğun doğal üyesi niteliğindedir.” dedi. Balkan devletlerinin de bu teşkilatın doğal üyesi olduğunu ekleyen Yıldırım, şöyle konuştu: “Nahcivan anlaşmasıyla 2009’de Türk Keneşi, Türk Konseyi Teşkil edildi ve bugün 7 üyeye sahip. Macaristan ve Türkmenistan gözlemci üye, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan Özbekistan, Kırgızistan asıl üye olarak yoluna devam ediyor. Tabi bu sayı gelecek yıllarda artacak, nasıl artacak? Akraba devletler yani aynı kökten gelen dilleri konuşan veya bünyelerinde Türklerin yaşadığı devletler de bu topluluğun doğal üyesidir. Moğolistan bunlardan biridir. Ayrıca balkan coğrafyasında Macaristan başta olmak üzere Bulgaristan, Bosna Hersek, Sırbistan, Arnavutluk ve Makedonya, bütün balkan devletleri bu teşkilatın doğal üyesidir ve ileride topluluğa dahil olacaktır. Ayrıca Rusya ve Çin de bu topluluğun doğal üyesi niteliğindedir. Bu geniş coğrafyada üzerimize düşen büyük görev ve sorumluluk var. Bunun farkında ve bilincindeyiz.” Binali Yıldırım’ın konuşmasından öne çıkanlar özetle şu şekilde: 'Bu ülkeleri ortak bir gelecek hedefinde birleştirmektir' “Bazılarının aklına ‘Türkler eski rüyalarını mı görüyorlar’ gibi birtakım sözler geliyor. Esas itibariyle olay şudur; Bir BM var, ana şemsiye örgütü. Onun altında da daha küçük topluluklar, bölgesel işbirlikleri var. Arap Birliği, Afrika Birliği, Karayip ülkelerinin, Güney Amerika ülkelerinin oluşturduğu birlik, Avrupa Birliği, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Şanghay İşbirliği Örgütü var. İşte bunlara benzer bir örgüt de Türk Devletleri Teşkilatı’dır. Amacı nedir? Bölgesel işbirliğini geliştirmek, bölgede yaşayan insanların refahını yükseltmek, güvenliğini kalıcı hale getirmek, kalkınmada, ulaşımda, iletişimde, ekonomide, ithalat ve ihracatta, kültürdeki farklıların giderilerek bu ülkeleri ortak bir gelecek hedefinde birleştirmektir.” 'Sayın Putin’in de kararlı ve adil davranışının hakkını teslim etmemiz lazım' “Azerbaycan 44 gün savaşıyla 30 yılda halledemediği meselesini halletti. Bağımsız devletler oluşurken, Sovyetler dağılırken, bu fırsatı ganimet bilen Ermenistan, Azerbaycan topraklarının yüzde 25’ini işgal etti. 1 milyon kişi memleketlerini terk etmek zorunda kaldı. Azerilerin tabiriyle ‘kaçkın, göçkün’ durumuna düştüler. 30 yıl boyunca BM, AGİD, MİS Grubu gibi organizasyonlarla bu sorun çözülmeye çalışıldı. Fakat havanda su dövüldü, hiçbir sonuç alınamadı. Neticede haklısınız fakat alacağınız yok dendi, ertelendi. İşin sonunda, iş başa düştü. Azerbaycan, kendi topraklarındaki işgalcileri 44 günde attı ve bu süreçte Türkiye’de her türlü desteği verdi. “Burada Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin’in de kararlı ve adil davranışının hakkını teslim etmemiz lazım. Hatırlarsınız o dönemde Ermenistan diasporası ile baskı kurduğu zaman Sayın Putin, ‘Niye telaş içerisindesiniz, bir savaş yok, Azerbaycan kendi topraklarındaki işgali sonlandırıyor.’ diyerek meseleyi çok açık şekilde ortaya koymuştur. Bu da bölgenin huzur ve selameti için bir devlet adamından beklenecek çok önemli bir tavırdır.” “Amacımız refahın ortak paylaşımını sağlamak, bölgesel sorunları ve huzursuzlukları ortadan kaldırmak, insanlarımızın geleceğini tehdit eden terör belasında ortak ve bir duruşu sağlamak ve özellikle Kafkasya ve Orta Asya’ya kadar uzanan topraklardaki her türlü yardımlaşmayı, işbirliğini geliştirmek. Temel hedefimiz ‘dostları arttırmak, düşmanları azaltmak’tır. Türk Devletleri Teşkilatının da amacı budur.”

2 yıl önce

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda konuşan Çavuşoğlu: Bugün, her zamankinden daha entegreyiz

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Asya'nın sadece bir üretim merkezi olarak değil, en büyük tüketici pazarı olarak da yükseldiğini belirterek, "İslamabad-Tahran-İstanbul Koridorunu memnuniyetle karşılıyoruz. Başta Zengezur Koridoru olmak üzere, Güney Kafkasya'da kara ve demir yolu bağlantılarının kurulma kararından memnuniyet duyuyoruz." dedi. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda konuşan Çavuşoğlu, Aşkabat Zirvesi'nin çok önemli bir zamanda yapıldığını kaydetti. Çavuşoğlu, yaklaşık 2 yıldır yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele edildiğini ve küresel zorluklara karşı her zaman etkin çok taraflılık gösterdiklerini belirterek, buna rağmen bunu gerçeğe dönüştürmekte yetersiz kalındığını dile getirdi. Salgın ve gerekli ekonomik toparlanma gibi zorluklara entegre bir bölgesel yanıta sahip olmak için EİT'den yararlanmaları gerektiğine vurgu yapan Çavuşoğlu, 14. EİT Zirvesi'nde "Kovid-19 sonrası ekonomik iş birliğine" odaklanma kararı aldıklarını söyledi. Çavuşoğlu, odaklandıkları bir diğer önemli alanın da bölgesel ticaret ve bağlantılar olduğuna dikkati çekti. Küresel tedarik zincirlerinde tarihi değişimler yaşandığını kaydeden Çavuşoğlu, "Asya, sadece bir üretim merkezi olarak değil, aynı zamanda en büyük tüketici pazarı olarak da yükseliyor. Bu hepimiz için önemli fırsatlar sunuyor. EİT, Asya ve Avrupa arasında bir ticaret ve ekonomik iş birliği köprüsü olarak hareket etmelidir." dedi. Çavuşoğlu, bu nedenle "ulaşım ve lojistik koridorlarına" odaklanmaları gerektiğine işaret ederek, "Küresel ticaretten ancak bölgesel ticareti ve bağlanabilirliği iyileştirebilirsek daha fazla faydalanabiliriz." diye konuştu. İslamabad-Tahran-İstanbul Koridorunu memnuniyetle karşıladıklarını kaydeden Çavuşoğlu, başta Zengezur Koridoru olmak üzere, Güney Kafkasya'da kara ve demir yolu bağlantılarının kurulması kararından memnuniyet duyduklarını ifade etti. Çavuşoğlu, iş birliğini geliştirmeleri gereken bir diğer alanın da turizm olduğuna dikkati çekerek, EİT bölgesinin doğal ve tarihi güzellikleri ile önemli bir turizm destinasyonu olma potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'de başlatılan "güvenli turizm" girişiminin oldukça başarılı olduğunun altını çizdi. Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Turizm Örgütünün 2023'teki Genel Kurul toplantısının yapılacağı yer olarak Semerkant'ın adaylığını da desteklediklerini belirten Çavuşoğlu, misyonlara Semerkant'ı desteklemeleri konusunda talimat verdiğini ve Semerkant'ın seçilmesinin bölge için önemli bir başarı olacağını söyledi. "EİT'Yİ SONUÇ ODAKLI BİR YAPIYA DÖNÜŞTÜRMEK İÇİN DAHA ÇOK ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR" Çavuşoğlu, Türkiye'nin başkanlığı süresince EİT'yi daha etkin bir organizasyona dönüştürmek için çalıştıklarını, bütçe sorunlarını çözmeye ve personel yapısını daha dengeli hale getirmeye odaklandıklarını kaydetti. Çavuşoğlu, "EİT'yi sonuç odaklı bir yapıya dönüştürmek için daha çok çalışmamız gerekiyor. EİT Vizyon 2025'in uygulanması bunun için hayati önem taşımaktadır." dedi. EİT Vizyon 2025 Ara Dönem Değerlendirmesindeki bulgulara katıldıklarını kaydeden Çavuşoğlu, "Türkiye, başından beri Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticaret Anlaşması (ECOTA) kapsamındaki taahhütlerini yerine getiriyor." ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu, anlaşmanın 100 milyar dolarlık ticaret hedefine ulaşmalarına vesile olduğunu belirterek, herkese buna destek olma çağrısında bulundu. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticaret ve Kalkınma Bankasının (ECOBANK) desteğe ihtiyaç duyan bir diğer önemli kurum olduğunu aktaran Çavuşoğlu, bankanın kurumsal ve finansman kapasitesini artırmaları gerektiğini belirtti. Çavuşoğlu, tüm üyeleri bankaya katılmaya davet etti. Çavuşoğlu, öte yandan BM Sınai Kalkınma Örgütünün (UNIDO) Küresel Sürdürülebilir Enerji Merkezleri Ağı'nın bir parçası olarak Azerbaycan'da EİT Temiz Enerji Merkezi'nin kurulması konusunda varılan anlaşmayı da memnuniyetle karşıladıklarını dile getirdi. "BUGÜN, HER ZAMANKİNDEN DAHA ENTEGREYİZ" Aşkabat Zirvesi'nin 28 Kasım'da yapılacağını kaydeden Çavuşoğlu, "29 yıl önce o gün 7 yeni üyeyi ağırladık. Bugün, her zamankinden daha entegreyiz. Kabul edeceğimiz belgelerin entegrasyonumuzu pekiştireceğine inanıyorum." dedi. Çavuşoğlu, "Tarihi ticaret yollarının ve kültür merkezlerinin kalbinde yer alan EİT'nin daha aktif ve sesli olması gerektiğine inanıyorum. Bunu başarmak için daha çok çalışmalıyız." ifadesini kullandı.

2 yıl önce

Galatasaray Spor Kulübü Eski Başkanı Mustafa Cengiz vefat etti

Galatasaray'ın eski başkanı Mustafa Cengiz, uzun süren rahatsızlığına yenik düştü ve 71 yaşında hayatını kaybetti. Sarı-kırmızılı camianın 3.5 yıl başkanlığını yapan Cengiz, kulübün 37. başkanı olarak tarihteki yerini almıştı. Mustafa Cengiz, başkanlığının son 1 yıllık bölümünde ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele etmişti. 2020 yılının ilk aylarında rahatsızlığı ortaya çıkan Mustafa Cengiz, beyninden ve midesinden bir dizi operasyon geçirmişti. Cengiz, bu süreçte uzun süre tedavi görse de tedavilerden beklenen yanıtı alamadı ve 71 yaşında hayata gözlerini yumdu. Galatasaray'dan yapılan açıklamada, "Galatasaray Spor Kulübü 37. Başkanı Sn. Mustafa Cengiz'i kaybettik. Başkanımıza Allah'tan rahmet; ailesine, sevdiklerine ve camiamıza başsağlığı dileriz." ifadeleri kullanıldı.

2 yıl önce

PKK adına faaliyette bulunan HDP Kars İl Başkanı Ayhan Gezici ve eski Digor Belediye Başkanı Ekrem Bingül tutuklandı

Kars Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu’nca PKK/KCK’ya yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, terör örgütü adına faaliyetlerde bulunduğu ve örgüt propagandası yaptığı tespit edilen dört şüpheli hakkında yakalama kararı çıkarıldı. İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince Kars ve İstanbul'da belirlenen adreslere düzenlenen eş zamanlı operasyonda eski HDP Kars İl Başkanı Ayhan Gezici, eski Digor Belediye Başkanı BDP'li Ekrem Bingül (41), ile birlikte iki kişi daha gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda ise çok sayıda örgütsel doküman ve dijital materyal ele geçirilirdi. Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilerek, adliyeye sevk edildi. TUTUKLANDILAR Gezici ile Bingül, terör örgütü adına faaliyette bulunmak ve örgüt propagandası yapmak suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi. İş insanı O.A. ve HDP il yöneticisi O.M. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

2 yıl önce

İslam İşbirliği Teşkilatı buluşması... Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ülkemiz yeni bir göç akınını karşılayamaz

 İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları: Sizleri ülkemizde ağırlamaktan memnuniyet duyuyorum. Konferansın ana temasının 'Paylaşım, vicdan ve İslam, Filistin, göç ve Afganistan' olarak belirlenmesini isabetli buluyorum. İnsanlık olarak son 2 yıldır şimdiye kadar 5 milyona yakın kişinin hayatına mal olan büyük bir salgınla mücadele ediyoruz. Aralarında sevdiklerimizin de olduğu pek çok vatandaşımızı kaybettik. Mevladan bizi bu virüs musibetinden bir an önce kurtarmasını niyaz ediyorum. Salgın dönemde insanı merkeze alan bir yaklaşım sergiledik. Her fırsatta insanlığa demokrasi, hak ve hukuk dersi verenler kendi sınırları dışındaki dramlara kulaklarını tıkarken elimizdeki tüm imkanları dost ve kardeş ülkelerle paylaşmaya hassasiyet gösterdik. 160 ülkeye yardım ulaştırdık. 11 ülkeye aşı tedarikinde bulunduk. Yerli aşımız Turkovac için acil kullanım onayına kısa süre önce başvurduk. Bir an önce neticelendirmeyi arzu ediyoruz. İŞGAL, ŞİDDET POLİTİKALARINDA ISRAR ETMENİN ARTIK KİMSEYE BİR FAYDASI YOKTUR Filistin meselesi hepimizi bir araya getiren yapı taşlarından birisidir. Kudüs davası yalnızca Filistin'deki bir avuç cesur Müslümanın davası değildir, İslam aleminin ortak davasıdır. Filistin davası gündemimizin en üst sıralarında yer almayı sürdürüyor. Batı Şeria'da tek taraflı uygulamalar günden güne artıyor. Filistinli kardeşlerimizin sokak ortasında infaz edildiğini görüyoruz. Gazze'ye yönelik haksız abluka da devam ediyor. Filistin'i nefessiz bırakan bu politikalar Filsitinli kardeşlerimizin şanlı direnişi sayesinde şimdiye kadar hedefine ulaşamamıştır. Bir avuç fanatik dışında ne İsrail'e ne de bölge halkına faydası olmamıştır. İşgal, şiddet politikalarında ısrar etmenin artık kimseye bir faydası yoktur.  Biz asla acılar ve ölümler arasında ayrım yapmadık, yapmıyoruz. Ne suretle olursa olsun bir halkın ötekileştirilmesini asla kabul etmiyoruz. Zulüm kimden gelirse gelsin karşı durmak bizim inancımızın bir gereğidir. Kudüs'ü 400 yıl boyunca adaletle yöneten ecdadın torunları olarak Filistin'de zulüm görmek istemiyoruz. Doğu Kudüs'ün statüsüne yönelik hassasiyetimizi kararlılıkla sürdürüyoruz.  Önümüzdeki dönemde bölgemizde barış ikliminin güçlenmesini bizim atacağımız adımlar belirleyecektir. Uluslararası sistemdeki engellere rağmen Filistin davasının dünya gündeminde hakettiği yere getirilmesi için gayretlerimizi sürdürmeliyiz. Filistinlilerin de kendi aralarındaki tefrikayı sonlandırmaları yürütülen çalışmaların başarıya ulaşması için son derece önemlidir. Beklentimiz Filistinli kardeşlerimizin birliğini güçlendirerek bu sürece destek vermeleridir. ÜLKEMİZ YENİ BİR GÖÇ YÜKÜNÜ KALDIRAMAZ Afganistan'ın kalıcı barışa kavuşması temennimizdir. Şu anki zor kış şartlarında Afgan kardeşlerimize yönelik insani yardımların sürdürülmesi öncelik taşıyor. Devam eden siyasi süreçte içimize sinmeyen özellikle kapsayıcılık noktasında eksik bulduğumuz hususlar vardır. Tavsiyelerimizi net biçimde muhattaplarımıza iletiyoruz. Afganistan'ın tekrar çatışmaya sürüklenmemesi için gayretlerimizi devam ettiriyoruz. Afganistan'daki gelişmelerin göç akını riskini arttırdığı malumunuzdur. 3.6 milyonu Suriye'den gelenler olmak üzere yaklaşık 5 milyona yakın yabancıya ev sahipliği yapan ülkemiz yeni bir göç yükünü kaldıramaz. Göç ve mülteciler meselesinde asıl yükü sesi çok çıkan Batılı ülkelerden ziyade bizim gibi ülkeler çekiyor.  Batı dünyası hep üç maymunu oynadı. Aylan bebeğin hepimizin yüreğini dağlayan dramları karşısında yine bir şey yapmayan bunlardır. DEAŞ'la mücadele kılıfı altında PKK, YPG gibi terör örgütlerini desteklemekten çekinmediler. Yardım sözlerinin önemli kısmını yerine getirmediler. Suriye'de bir milyona yakın kişi hayatını kaybetmişse bunda rejim ve terör örgütlerinin saldırıları kadar batı dünyasının riyakarlığının da payı vardır. Hem Batılı ülkelerin vicdansızlığının faturasını masum Suriyeli kardeşlerimiz ödemiştir. İSLAM DÜŞMANLIĞI İLE MÜCADELE Müslümanlar olarak sadece koronavirüsle değil giderek yükselen İslam düşmanlığı ile de mücadele ediyoruz. Müslümanlar özellikle Müslüman kadınlar başta olmak üzere ırkçı politikaların mağduru oluyor. Batı ülkelerinde nefret söylemleri günlük hayatı da esir alıyor. Sokakta, iş yerinde, pazarda, markette ırkçıların saldırısına uğrayan bir vatandaşımızın haberini alıyoruz. Farklılıklarımız, görüş ayrılıklarımız olabilir. Bize düşen safları büyütmektir. Ümmetin yarınlarının bugünlerinden çok daha iyi olacağına inanıyorum. 

2 yıl önce

New York Times: Eskiden düşmanlardı, şimdi bir blok gibi davranıyorlar

Rusya Devlet Başkanı Putin ile Çinli mevkidaşı Cinping, Çarşamba günü video konferans aracılığıyla çevrimiçi bir toplantı gerçekleştirdi. New York Times gazetesi, iki liderin, "Ukrayna, Tayvan ve diğer anlaşmazlıklar üzerindeki Batı baskısı karşısında dayanışma sergilediklerinin" ileri sürdü. 'BİR ZAMANLAR DÜŞMANDILAR, ABD'YE KARŞI BLOK GİBİ DAVRANIYORLAR' New York Times'ın analizinde, "Bir zamanlar düşman olan Çin ve Rusya, Bay Şi ve Bay Putin altında her zamankinden daha sıkı bir ekonomik, askeri ve jeopolitik ortaklık kurdular. Her iki ülkenin de ABD ile çatışmaları derinleştikçe Amerikan etkisine karşı giderek artan bir blok gibi görünen bir ortaklık yürütüyorlar.' ifadelerine yer verildi. Gazete, Rus ve Çinli liderlerin görüşmesinin, ABD Dışişleri Bakanının Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Karen Donfried'in Moskova'yı ziyareti sırasında "yüksek riskli bir anda" gerçekleştiğine dikkat çekiyor. Makalede ayrıca, Washington'un Ukrayna'daki ihtilafın diplomatik çözümüne ve Normandiya formatının çabalarına yardım sağlamaya hazır olduğunu dile getirildi. 'BAŞKA DOSTLARIMIZ VAR' SİNYALİ' Amerika Birleşik Devletleri ve müttefikleri, Ukrayna'ya saldırması halinde Rusya'ya karşı ekonomik yaptırımları artırmakla tehdit ederken, Moskova'nın dünyada pek çok başka dostunun olduğunun sinyalini verdiği şeklinde yorumlandı. Makaleye göre, Rusya Devlet Başkanı ile Hindistan Başbakanı Narendra Modi arasındaki görüşme de benzer bir mesaj niteliğindeydi. Rusya Devlet Başkanının Uluslararası İşlerden Sorumlu Yardımcısı Yury Ushakov, liderlerin görüşmesinin ardından gazetecilere verdiği demeçte, Rusya ve Çin Devlet Başkanları Vladimir Putin ve Şi Cinping'in Çarşamba günü yaptıkları bir buçuk saatlik görüşmede bölgesel ve küresel gündemin tüm acil konularını görüştüklerini söyledi. Açıklamada, "Liderler ikili ilişkiler ve Avrupa'da Moskova'ya yönelik güvenlik garantilerinden Asya-Pasifik bölgesinde yeni ittifakların kurulmasına kadar uluslararası gündemin tüm acil konularını, görüştüler. Ayrıca Putin ve Şi Cinping, ikili ilişkiler ve gelecekteki görüşmeleri ele aldı. Bu toplantılardan biri Şubat 2022'de gerçekleşebilir.' ifadelerine yer verildi.

2 yıl önce

Eski HDP'li Ayhan Bilgen 'Artık bitiyorum' dedi ve ekledi: Herkes layık olduğu şekilde yönetilir

HDP'den istifa etmesiyle gündem olan eski HDP milletvekili ve Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen dikkat çeken bir paylaşım yaptı.  "ÖNERİLERİMİ ARTIK TAMAMEN BİTİRİYORUM" Bilgen sosyal medya hesabından paylaştığı videoda, "HDP için hiçbir karşılık beklemeden fedakarca çalışan, büyük bedeller ödeyen insanlara duyduğum saygının bir gereği olarak bugüne kadar yürütmeye çalıştığım eleştiri, tartışma ve özellikle daha iyi olmasına yönelik önerilerimi artık tamamen bitiriyorum" dedi. Ayhan Bilgen'in açıklaması şöyle oldu: "HDP için hiçbir karşılık beklemeden fedakarca çalışan, büyük bedeller ödeyen insanlara duyduğum saygının bir gereği olarak bugüne kadar yürütmeye çalıştığım eleştiri, tartışma ve özellikle daha iyi olmasına yönelik önerilerimi artık tamamen bitiriyorum. Belli ki yaptığım öneriler, eleştiriler, tartışmalar; tümüyle karalama amacıyla iftira ve kirli kampanyaların aracı haline getirilmek isteniyor. Herkes layık olduğu şekilde yönetilir."

2 yıl önce

İYİ Partili, Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, döviz satın alma çağrısında geri adım attı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni ekonomik tedbirleri açıklamasının ardından döviz kurlarında düşüş yaşandı. Karar geniş çevrelerce olumlu bulunurken, muhalefetten tepkiler yükseldi. "BU BİR ALIM FIRSATIDIR" Merkez Bankası'nın eski Başkanı Durmuş Yılmaz, katıldığı canlı yayında, "Bu bir alım fırsatıdır. Piyasa, Erdoğan’ın bu söylemlerini satın almadı, şu anda piyasaya kesin bir müdahale var. Başka bir şey değildir. Bence kaldığı yerden bu iş devam edecektir." dedi. ERDOĞAN'DAN TEPKİ: BUNLARIN BEYNİ SULANMIŞ İyi Partili Yılmaz'ın açıklamalarına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, "Çıkmış birisi, 'kur düşüyor, dolar almanın tam zamanı' diyor. Bunların beyni sulanmış. Bunlara gereken cevabı benim milletim en kısa zamanda verecek." ifadelerini kullandı. YILMAZ: KİMSEYE TAVSİYEDE BULUNMADIM Yılmaz, gelen tepkilerin ardından TBMM'deki konuşmasında geri adım attı ve  "Kimseye al veya sat tavsiyesinde bulunmadım. Böyle bir şeyi de kendime yakıştırmam, yakıştırmadım." diye konuştu.

1 2 ... 7 8 9 10 11 12 13 ... 39 40