20 Mayıs Pazartesi 2024
2 yıl önce

MHP Lideri Bahçeli'den teşkilatlara, ''temel ihtiyaç ürünlerinde indirim'' kampanyasına destek talimatı

MHP liderinin, halkın tükettiği temel ihtiyaç ürünlerinin fiyatlarında indirime gidilmesi için yurt çapında başlattığı teşvik ve katılım kampanyası çerçevesinde verdiği talimat, Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın imzasıyla teşkilatlara gönderildi. Vatandaşa hizmet noktasında katkı sunmayı hedefleyen MHP, çalışmaya hız vermek için milletvekilleri, Merkez Disiplin Kurulu ve Merkez Yönetim Kurulu üyelerini de görevlendirdi. "Her kesimin elini taşın altına koymasının zamanı gelmiştir" Teşkilatlara gönderilen talimatta, döviz kurundaki suni artış bahane edilerek uzun zamandır ekonomide olumsuz ve karamsar bir hava estirilmek istendiği vurgulandı. Birtakım fırsatçıların spekülatif ortamdan yararlanıp temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarında aşırı artışlar yaptıklarına dikkat çekilen talimatta, piyasa spekülatörleri ve kara doymayan bazı simsarların, mal stoklamak ve dövizdeki artışa paralel zamlar yapmak suretiyle fahiş kazançlar elde ettiklerinin altı çizildi. Ölçüsüz fiyat artışı furyası ve gerçek üstü piyasa şartları sebebiyle vatandaşların alım gücünün düşmekle kalmadığı, ekonomik sıkıntılara duçar olan halkın önemli bir kesiminin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmaya başladığına işaret edilen talimatta, şunlar kaydedildi: "Ancak kur korumalı TL vadeli mevduat sisteminin hayata geçirilmesi üzerine, döviz kurunda uzun süredir biriken spekülatif köpük temizlenmeye başlamış, dolara koşma yarışı da sonlandırılmıştır. Birkaç gün öncesine kadar hızına yetişilemeyen kur artışları, yeni mevduat sistemiyle dizginlenmiş, piyasalar hızla sakin bir havaya bürünmüştür. Hem kurdaki yükselişi bahane ederek fahiş artışlarla vatandaşı soyma yarışına giren bazı firma ve kuruluşların, hem de siyasi spekülatörlerin kar oyunu bozulmuştur. Piyasalarda beklenen güven, yine hükümetten beklenen adımlarla sağlanmıştır. Ancak kurdaki düşüş hızı, kur bahane edilerek her alanda, her kalemde artırılan fiyatların gerçek ve makul rakamlara indirilmesinde görülmemektedir. Kur reel değerlerine çekilirken, fiyatlardaki abartılı artışların sonlandırılması ve özellikle temel ihtiyaç maddeleriyle ilgili piyasa rakamlarının da gerçek değerlerine indirilmesi gerekmektedir. Artık herkesin, her kesimin elini taşın altına koymasının zamanı gelmiştir." "Bire bir temasa geçeceklerdir" Talimatta, MHP'nin bu kapsamda yurt çapında teşvik ve katılım kampanyası başlattığı vurgulanarak, "Bu bağlamda MHP teşkilatları bulundukları il ve ilçelerde esnafla, üretici ve tüccar kesimiyle, süpermarketlerin yöneticileriyle, sanayicilerle bire bir temasa geçeceklerdir. Teşkilat mensuplarımız, milletimiz adına ilgili herkesten indirim kampanyasına katkıda bulunmalarını talep edeceklerdir." ifadesi kullanıldı. "Kampanyaya katılımın yaygınlaştırılması için çabalarımız sürecek" MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin, 30 Kasım tarihli TBMM Grup Toplantısında dile getirdiği, "Mal ve hizmet üreten, satan, pazarlayan firmalarımızın, şirketlerimizin, kurumlarımızın toplumsal rahatlama adına, temel ihtiyaçların fiyatlarında yüzde 2 ile 5 arasında indirime gitmeleri milli birlik ve dayanışmamızın manevi harcıdır." ifadelerine de yer verilen talimatta, "Bu ifadeler, partimizce başlatılan kampanyanın ilk işaret fişeği olmuştur. Nitekim Sayın Genel Başkanımızın bu çağrısına bazı firma ve kuruluşların olumlu karşılık verdiği, ardından da bir kısım tüketim mallarının fiyatlarında indirime gidildiği memnuniyetle görülmüştür. Söz konusu kampanyaya katılımın yaygınlaştırılması için çabalarımız sürecektir." denildi.

2 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: " CHP'nin başındaki zatın bu eşkiyavari baskınlarla derdi, kamu kurumlarından bilgi almak değil, orada kaos ve kargaşa çıkarmak.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: ASKON'u kurulduğu günden bu yana yakından izliyorum. Ülkemizin önde gelen sivil toplum kuruluşlarından ASKON'un üyelerini ayrı ayrı tebrik ediyorum. Orhan Aydın kardeşimizin başkanlığında yeniden oluşan yönetim kuruluna rabbimden muaffakiyetler niyaz ediyorum. Güzide derneğimiz Anadolu'nun bağrından çıkıp önce bölgesinde sonra Türkiye'de ve nihayet dünya çapında büyük işlere imza atan iş insanlarımızı temsil etmektedir. Hakkı ve hakkaniyeti gözeterek büyütülen ASKON son dönemde de ilkeli tavrı ile farkını ortaya koymuştur.  Konumu, bereketi, potansiyeli, ekonomik ve sosyal iklimi ile her dönem insanlığın gözdesi olan Anadolu ASKON gibi sivil yapılar vasıtasıyla bu vasıflarını geleceğe taşımaktadır. Bunun için Anadolu Aslanları kavramını önemli görüyorum. Kuruluşundan itibaren derneğimizin yönetiminde hizmet eden, yürütülen çalışmalara katkı sağlayan herkese şükranlarımızı sunuyorum. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her hayırlı faaliyetinizde, gayretinizde sizlerin yanında olmayı sürdüreceğim. Türkiye olarak sarsıntının acı sonuçlarından kendimizi korumakla ve dünya 5'ten büyüktür diyerek çarpıklıklara itirazımızı dile getirmekle kalmadık, yeni küresel yönetim ve ekonomi sisteminde hak ettiğimiz yeri almak için de harekete geçtik. Artık tüm gücümüzü ve imkanlarımızı istihdam ve istikrar odaklı yeni ekonomimizi yerleştirmeye ve geliştirmeye tezkif ediyoruz. Üretim ve ihracat tarafında işler yolunda gidiyor. Bu süreçte önümüze sıkıntılar da çıkıyor. Son dönemde yaşadığımız önemli sorunlardan biri döviz kurundaki dengesiz dalgalanma ve fiyatlardaki fahiş artıştır. Bu iki sorundan döviz kurundaki dalgalanmayı kontrol altına aldık. Yılbaşından itibaren kurun bu hafta başındaki gibi makul seviyede istikrar kazanacağını değerlendiriyoruz. Amacımız hem iş insanlarımızı hem vatandaşlarımızı, 1 ay, 6 ay, 3 yıl sonrasını görebilecekleri yatırım ve tasarruf kararlarını verebilecekleri güven ve istikrar iklimine kavuşturmaktır. Bir defa şu ikiliyi unutmayacağız. Güven ve istikrar. Kuruluşumuzdan itibaren ekonomik anlayışımızı bu iki kavramın üzerine yerleştirdik. Kur üzerinden ülkenin ve milletin felaketi pahasına haksız kazanç sağlama niyetinde olanlar bunun bedelini ödemek mecburiyetinde kaldı. Yaşanan kayıplardan dolayı üzüntülüyüz. Ülkemiz ve milletimizin selameti için doğru olanı yapmak da boynumuzun borcudur. Faizlerin düşük, kurun istikrarlı ve yatırımların arttığı bir ortam inşa ediyoruz. Vatandaşlarımızdan açıkladığımız pakete uygun şekilde tasarruflarını kendi paramızda tutmalarını, tüm işlerini kendi paramızla yürütmelerini istiyorum ve tavsiye ediyorum. Türk Lirası bizim paramız, biz onunla hareket edeceğiz. Biz yok şu dövizmiş, bu dövizmiş bunlarla değil. Bir de hep söylüyorum, yine söyleyeceğim. Faiz aşağı faiz yukarı. Arkadaşlar artık lütfen bu işi kitabımızından bir defa çıkaralım. Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar. Bunu bilecek, buna inanacak bununla yolumuza devam edeceğiz.  Yılbaşından itibaren hem firmalarımızın, hem vatandaşlarımızın kendi paramıza dönüşü daha da hızlandıracaklarının işaretlerini görüyoruz. Alışverişi döviz üzerinden olmayan firmalarımıza da kendi paramız dışında finans aracı kullanmamalarını tavsiye ediyorum. Paketi açıkladığımızdan itibaren mevduatta dövizden kendi paramıza ciddi dönüş başlamıştır. Tüm imkanlarımızı yeni ekonomi modelini yerleştirmeye harcayacağız. Şimdi de son dönemde yaşadığımız gibi döviz kurunda yurt içi talepte kaynaklanan ani, sert, rasyonel temeli olmayan iniş çıkışlar yaşanmasını engelleyecek tedbirleri aldık, alıyoruz. Bütün bunları serbest piyasa ekonomisi kurallarından sapmadan küresel ekonomik sistemdeki güçlü bağlarına zarar vermeden yapıyoruz. Altını tercih eden vatandaşlarımızı ellerindeki bu değeri finans sistemimize dahil etmeye çağırıyoruz. Yastık altındaki 5 bin ton altının ne kadarını ekonomimize kazandırabilirsek gücümüz o derece artacaktır. Döviz kurunu yatay seyre geçirme ve altını sisteme kazandırma sistemini ne kadar hızlı yürütürsek enflasyonu ve fahiş fiyat artışlarını kontrol altına alma mücadelemiz de elimiz o derece güçlü olur. Bizim de değerler silsilemiz var dimi? Bu silsileye inanıyorsak biz batının kapitalist mantığıyla biz hareket edemeyiz. İsrail'e bir bakın. İsrail'i değerlendirin. Acaba İsrail kendi içinde faiz enflasyon ilişkisini nasıl değerlendiriyor. ABD'ye bakın. Faiz nerede enflasyon nerede? Almanya, Fransa... Faiz nerede enflasyon nerede? Kendi ülkemizde en yakın çevremizde bile bazı dostlar, arkadaşlar faizle hareket etmenin gerekli olduğunu savunacak duruma geliyorlar. Bu can bu tende oldukça iddia ile söylüyorum: Faiz sebeptir enflasyon neticedir. Hamdolsun bütçe tarafında herhangi bir sıkıntımız yok. Öngörülenden daha iyi gerçekleşmelerle yılı kapatıyoruz. İnşallah çok yakında bunu da göreceğiz. Kurdaki dalgalanmanın cazibesine kapılanlar nasıl bunun acı faturasıyla yüzleştiyse aşırı fiyata tevessül edenlerin durumu da farklı olmayacaktır. Yaptığımız son düzenleme ile kendi paramızın getirisini dövizdeki muhtemel kazançla eşleştirerek sıcak para hareketleri üzerinden yürütülen manipülasyonların önüne geçmiş oluyoruz. Kararlılıkla ilerlemekten, siyasi sabotajlarla, terör örgütleriyle, ambargolarla vazgeçilemeyenler, Döviz Kuru üzerinden bize silah göstermeye kalktılar. Ama başaramayacaklar. Bizim silahımız onlardan daha güçlü. Bizim silahımız Nas. Unutulmamalıdır. Dün vesayetle, terör örgütleriyle, darbecilerle yaptığımız mücadele mesele nasıl Tayyip Erdoğan şu parti bu parti meselesi değil, ülkenin bekası meselesiyse aynı mücadeleyi veriyoruz.  Bugün de ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden bir haline getirme mücadelemizi başarıyla sonuçlandıracağımızdan hiç endişeniz olmasın. Bunun nimetlerinden hep birlikte yararlanacağız. Hiçbir ayrım yapmaksızın her vatandaşımıza diyoruz ki, kendimizin ve evlatlarımızın geleceği için gelin büyük ve güçlü Türkiye hedefimizin ekonomi ayağında yürüttüğümüz tarihi mücadeleye destek olun. Kendi paramıza sahip çıkarak destek olun. Sinsi şekilde yayılan yanlış, art niyetli haberlere itibar etmeyerek destek olun. İşinize, gücünüze, ekmeğinize sıkı sıkıya sarılarak destek olun. Sanayiciyseniz makinelerinizi daha çok çalıştırarak destek olun. İhracat yapıyorsanız mevcut pazarları geliştirerek yeni pazarlar bularak destek olun. Turizmciyseniz önümüzdeki sezona iyi hazırlanarak destek olun. Ticaret erbabıysanız aldığınız sattığını ürünlerin fiyat dengesini yüksek kazanç hırsıyla değil kendinizin ve ülkenin uzun vadeli çıkarlarını gözetip belirleyerek destek olun. Biz milletçe bir olduğumuzda, iri olduğumuzda, diri olduğumuzda, kardeş olduğumuzda hep birlikte Türkiye olduğumuzda üstesinden geleceğimiz hiçbir mücadele ve engel yok.  (Kılıçdaroğlu) Kamu görevlilerini tehdit etmeyi, kamu kurumlarını basmayı, bir çeşit siyasi eşkıyalık yapmayı iyice alışkanlık haline getirdi. Önce Merkez Bankasından randevu istedi, randevu verildi. Kendisi brife edildi. Çıktı, yalan yanlış birçok şeyleri anlattı. Dürüst değil, kalibresi bozuk, cins, cibilliyet bozuk. TÜİK'ten randevu istedi, vermedi. Ne dedi? Siz imtihanı kaybettiniz. Niye? Merkez Bankası'na gittiniz, orada içeride başka dışarıda başka hareket ettiniz. TÜİK sır kurumdır, burada da aynı şekilde hareket edersiniz. Talebinizi iletin, biz size cevap veririz dediler. Geldiler TÜİK önünde gösteri yaptılar.  Helalleşme ve benzeri söylemlerle kendini demokrat göstermeye çalışırsa çalışsın, başında bulunduğu partinin genlerindeki faşistlik bir noktada böyle hortluyor. Kamu kurumlarına emrivaki ile gittiği için kapıda kalıyor. Bunun son örneğini MEB'de yaşadık. Aynı şekilde Meclis açıldıktan sonra da eğitimi görüşmek üzere komisyon üyeleri davet edilmiştir. Sadece CHP'li milletvekilleri iştirak etmedi. Bakanımız sık sık Meclis'e gidiyor. CHP'nin amacının MEB'e gidip, bakanla, bakanlık bürokrasisiyle görüşmek olmadığını göstermeye sadece bu örnekler bile yeterlidir. Bu eşkıyavari baskınlarla derdi bilgi almak değil, kaos ve karmaşa çıkarmaktır.  Devletin kurumlarına gidebilmek dürüstlük gerektirir, sende bu dürüstlük yok, sen adam değilsin. Merkez Bankası bağımsız değil diyor, Merkez Bankası seni kabul etti, sen bağımsız değilsin, senin ipinin kimlerin elinde olduğunu merak ediyorum. Halbuki genel başkanlık ve milletvekilliği sıfatını bir kenara bıraktım, herhangi bir vatandaş olarak istedikleri kuruma istedikleri zaman gidip diledikleri bilgiyi alma hakkına sahip olduklarını çok iyi biliyorlar. Ama dert başka olunca ortaya böyle can sıkıcı görüntüler çıkıyor. Kandil'i bombalayacakmış iktidara geldiğinde. Sen iktidara mı geleceksin? Kandil'dekilerle dirsek dirseğe, Ankara'dan İstanbul'a onlarla yürüyen sen değil misin? Onlar sana övgü yağdırdıkça zevkten 4 köşe oluyorsun. Kandil'dekiler sana övgü yağdırdıkça zevkten dört köşe oluyorsun. Sana nasıl güvenecekler ya. Mümkün mü? Eh şimdi de ittifakınız kurdunuz, bakalım bu ittifakla nereye kadar gideceksiniz?   

2 yıl önce

Türk Devletleri Teşkilatı ve Binali Yıldırım'dan Kazakistan açıklaması: Kazakistan Hükümetine ve halkına ihtiyaç duyabilecekleri desteği vermeye hazırız

Yıldırım açıklamasında şunları söyledi; Kazakistan’da bugünlerde yaşanan olayların ülkenin barış ve istikrarına zarar vermeyecek şekilde sonlanması en önemli beklentimizdir. Türk Devletleri Teşkilatı Aksakalları olarak kardeş Kazakistan ile güçlü dayanışmamızı belirtmek isteriz. Ülkede hayatın normale dönmesi hususunda her türlü katkıyı yapmaya hazır olduğumuzu belirtir, olaylarda hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileriz. Türk Devletleri Teşkilatı’ndan Kazakistan ile ilgili yapılan açıklama ise şöyle: Türk Devletleri Teşkilatı Üye Ülkeleri olarak, Kazakistan’daki son olaylar ışığında; Kazakistan’da barış ve istikrara verdiğimiz önemi vurguluyor ve Üye Ülkemiz Kazakistan’la güçlü dayanışmamızı ifade ediyoruz. Kardeş Kazak halkının sağduyusuna ve normale dönüş konusundaki arzusuna güveniyoruz. Kazak yetkililerin barışçıl bir şekilde gerginliğin giderilmesi, düzen ve sükunetin yeniden tesis edilmesi kapasitesine sahip olduğuna inanıyoruz. Kazakistan Hükümetine ve halkına ihtiyaç duyabilecekleri desteği vermeye hazır olduğumuzu beyan ediyoruz. Olaylarda hayatını kaybedenler için taziyelerimizi sunuyor ve yaralılara acil şifalar diliyoruz.

2 yıl önce

'PKK sizi tükürüğünde boğar' diyen Eski HDP milletvekili Abdullah Zeydan hakkında tahliye kararı

Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden yargılanan 2016 yılından beri Edirne F TİPİ Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Milletvekili Abdullah Zeydan hakkında tahliye kararı verildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş genel başkanları ve milletvekillerine yönelik 4 Kasım 2016’da yapılan eş zamanlı operasyonlarda gözaltına alınarak tutuklanan eski Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan hakkında “örgüte yardım etmek" ve "örgüt propagandası yapmak" ve suçlamasıyla verilen 8 yıl 1 ay 15 günlük hapis cezası Yargıtay tarafından bozulmuştu. Yeniden görülen davanın bugünkü duruşmasında Zeydan hakkında tahliye kararı verildi. “PKK SİZİ TÜKÜRÜĞÜNDE BOĞAR” DEMİŞTİ Zeydan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin terör örgütü PKK'ya yönelik başlattığı hava saldırılarına ilişkin, 26 Temmuz'da yapılan protesto yürüyüşünde söylediği, "PKK'nın öyle bir gücü var ki sizi tükürüğüyle boğar" sözleri ile hatırlanıyor.

2 yıl önce

Le Monde: “Kazakistan’daki olaylar ‘Türk Devletleri Teşkilatı’na karşı”

Kazakistan'da akaryakıt fiyatlarına yapılan zam ülkede geniş çaplı protestolara yol açarken, Başbakan Askar Mamin hükümeti istifa etti. Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, şiddet görüntülerine sahne olan protestolarda "yabancı provokatörleri" suçladı. "KAZAKİSTAN, İHA'LAR SATIN ALDI" Fransız basınında Le Monde gazetesi, Kazakistan'daki olayların, bu ülkenin Türkiye ile ilerleme kaydettiği bir dönemde yaşandığına dikkat çekti. İki ülke arasında stratejik yakınlaşmanın olduğu belirtilerek, "Kazakistan, 2021'de bir NATO ülkesi olan Türkiye'den insansız hava araçları ve silah satın aldı." denildi. "TÜRKİYE İLE DİLSEL VE KÜLTÜREL YAKINLIĞA SAHİPLER" Türkiye'nin Türk Devletleri Teşkilatı'nı (OET) geliştirmek için çaba gösterdiği, Orta Asya ve Kafkaslar'da 5 ülkenin yeniden bir araya getirildiğine vurgu yapılarak şunlar aktarıldı: "Bu ülkeler, Türkiye ile büyük bir dilsel ve kültürel yakınlığa sahip ve nüfuslarının büyük çoğunluğu İslam dinini benimsiyor.  Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, Mart 2021'de OET Zirvesi'ndeki konuşmasında, 'Hedefimiz, Türk dünyasını 21'inci yüzyılın en önemli ekonomik, kültürel ve insani bölgelerinden biri yapmak' dedi." "TÜRKİYE, KİLİT OYUNCU OLDUĞUNU GÖSTERDİ" Kazak siyaset bilimci Dossym Satpaiev'in, "Türkiye, 2020'de Dağlık Karabağ çatışmasında kilit bir oyuncu olduğunu gösterdi ve OET üyelerinin gözünde güçlü argümanları var. Artık her şey iki unsur etrafında dönüyor: ekonomi ve güvenlik." şeklindeki görüşleri paylaşıldı.

2 yıl önce

FETÖ'nün üst düzey sorumlularından Kaynak Holding'in eski mali işler koordinatörü yakalandı

Kastamonu Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 'silahlı terör örgütü kurma, yönetme veya üye olma' ve 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' suçlarından aranan, kayyum atanan Kaynak Holding'in eski mali işler koordinatörü ve örgütün üst düzey sorumlularından B.A.'nın yakalanması için çalışma başlattı. Kastamonu nüfusuna kayıtlı B.A.'nın İstanbul'da olduğu belirlendi. Tespit edilen adrese düzenlenen operasyonda B.A. yakalandı. Kastamonu polisi ayrıca 'Silahlı terör örgütü kurma, yönetme veya üye olma' suçundan aranan ve daha önce kente görev yapan eski komiser E.K.'yi Ankara'da, darbe girişimi sonrası askeri okuldan ilişiği kesilen ve hakkında yakalama kararı bulunan S.C.'yi ise Adana'da yakaladı. Kastamonu'ya getirilen 3 kişi, işlemlerinin ardından sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

2 yıl önce

Meral Akşener'in eski danışmanı Vedat Yenerer'den çarpıcı açıklamalar: Sürekli ABD'den birilerini partiye getiriyorlar

İYİ Parti'nin kurucuları arasında yer alan Meral Akşener'in eski danışmanı Vedat Yenerer istifa sonrası bir televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu. İYİ Parti'nin içinde yaşanan skandallara sessiz kalmayan Yenerer, "'Leyla Zana kırmızı çizgimiz'' diyen, Abdullah Öcalan ev hapsine çıkmalı diyen benim dava arkadaşımız olamaz" diyerek İYİ Parti'li Bahadır Erdem ve Mehmet Salim Ensarioğlu'nu işaret etti. AKŞENER'DEN 'PROJEYİ DURDUR' TALİMATI Kurucusu olduğu partiden istifa eden Yenerer, Ege'de Yunan işgallerini protesto etmek için yaptığı girişimin İYİ Parti lideri meral Akşener tarafından "Adalara çıkma bu projeyi durdur. Bilmediğin başka şeyler var" sözleriyle engellendiğini söyledi. "PARTİDE GİZLİ GÜNDEM VAR DEMEKTİR" Yaşanan olaya sert tepki gösteren Yenerer, "Şimdi ben buradan soruyorum, bilmediğimiz şey nedir. Bu konunun uzmanıyım, kitap yazmış biriyim. Bu partide bilmediğim bir şey varsa. Burada gizli bir gündem var demektir" dedi. "BÖYLE MİLLİYETÇİLİK OLUR MU" Vedat Yenerer istifaya giden süreci şu sözlerle anlattı: "Biz bir organizasyon yaptık ve Ege'de yunan işgallerini protesto etmek için kalktık Çeşmeye gittik ve feribot iskelesine geçtik. Benim orada olduğumu, o protesto gösteresini yapacağımızı herkes biliyor. Fakat ne oldu. İlçe başkanı bana, hem de milliyetçi olduğunu söyleyen bir ilçe başkanı, "Sakız Adası'na giden feribot bizim dostumuz, onun işleri bozulur, ayıp olur o yüzden biz bu etkinliğe katılamayız" dedi. Böyle milliyetçilik olur mu yahu. "İKİ KEZ ENGELLENDİM" Sivil toplum örgütleri, gazetecilerden oluşan bir heyetle bu adalara çıkma girişiminde bulundum. İki kez engellendim; Birinde genel başkan aradı, Sayın Meral Akşener. "Adalara çıkma bu projeyi durdur. Bilmediğin başka şeyler var." dedi. Şimdi ben buradan soruyorum, bilmediğimiz şey nedir. Bu konunun uzmanıyım, kitap yazmış biriyim. Bu partide bilmediğim bir şey varsa. Burada gizli bir gündem var demektir." "DEVAMLI ABD'DEN BİRİLERİ BİZE GELİYOR" Vedat Yenerer sözlerini şöyle sürdürdü: "Beni o adalara çıkartmayan, söz verdiği halde engelleyen Sayın Meral Akşener ne yaptı, dün gece sözde Çankaya Belediyesi'nin sözde Atatürk Barış ödülünü Yunanistan eski Başbakanı Sayın Yorgo Papandreou'ya verdiler. Devamlı ABD'den birileri bize geliyor. Sanki Türkiye'de vatan evladı kalmadı. "BEN TÜRK MİLLİYETÇİSİ BİR PARTİ KURDUK DİYE DÜŞÜNÜYORDUM" Ben zımba gibi bir Türk milliyetçisi, vatansever, Atatürkçülerin olduğu bir parti kurduk diye düşünüyordum. Güney Doğu'da Doğu'da gireceğiz, Şırnak'tan Hakkari'den çıkacağız, sıkmadık el bırakmayacağız. 500 bin korucu var. Yalvardım, bir genel başkan yardımcısı olsun. Onlar bu vatanın evlatları ve 40 yıldır savaşıyorlar. İYİ Parti Türk milliyetçilerinin başta konuştuğu gibi vatanı milleti ve vatanseverleri kucaklıyor mu, alakası yok."

2 yıl önce

AK Parti teşkilatları 81 ilde Sedef Kabaş, Aykut Erdoğdu ve Engin Özkoç hakkında suç duyurusunda bulunuyor

AK Parti, Başkan Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı makamına alçak ifadelerle hakaret eden Sedef Kabaş için harekete geçiyor.  Cumhırbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı makamını alçak sözlerle hedef alan Sedef Kabaş için AK Parti 81 ilde suç duyurusunda bulunacak. Kabaş'ın sözleri üzerine gülerek yorumlarını sürdüren CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ile CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu hakkında da suç duyurusunda bulunulacağı bildirildi. AK PARTİ'DEN AÇIKLAMA GELDİ AK Parti Grup Başkanvekili ve Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada 81 ilde suç duyurusunda bulunacaklarını bildirdi. Kandemir, "Bir televizyon kanalında Sayın Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımıza dönük kabul edilemez, ahlaksız ifadeler sebebiyle AK Parti teşkilatları olarak tüm ülke genelinde Sedef Kabaş, Engin Özkoç ve Aykut Erdoğdu için suç duyurusunda bulunacağız. Kamuoyuna saygıyla duyururuz." dedi. NE OLMUŞTU? Gazeteci Sedef Kabaş, dün akşam CHP yandaşı Tele-1 kanalında Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı makamına çok ağır hakaretlerde bulundu. Gazeteci Uğur Dündar ve CHP'li vekiller Engin Özkoç ile Aykut Erdoğdu, Kabaş'ın hakaretlerine müdahale etmezken program devam etti. Kabaş'ın hakaret içerikli sözlerine tepki yağarken, RTÜK program için inceleme başlattı. Sedef Kabaş'ın Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan küstah sözleri sonrası İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma da başlatıldı. Kabaş, dün gece saatlerinde gözaltına alındı. Kabaş sağlık kontrollerinin ardından Adliyeye sevk edildi.

1 2 ... 8 9 10 11 12 13 14 ... 39 40