18 Mayıs Cumartesi 2024
1 yıl önce

İçişleri Bakan Yardımcısı Çataklı’dan Kılıçdaroğlu’nun uyuşturucu iftirasına rakamlarla cevap

Uyuşturucu ile mücadele kapsamında ekim ayında gerçekleştirilen 25 bin 767 operasyonda 32 bin 393 kişinin gözaltına alındığını açıklayan İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, bunlardan bin 822’sinin ise adli makamlar tarafından tutuklandığını belirtti. İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı aylık bilgilendirme toplantısında şunları söyledi: 2022 Ekim ayında; PKK terör örgütüne yönelik kırsal alanda 8’i büyük, 46’sı orta çaplı olmak üzere toplam 13 bin 326 kırsal operasyon ve tüm terör örgütlerinin şehirlerde faaliyet yürüten hücre yapılanması ve iş birlikçilerine yönelik 1.195 operasyon gerçekleştirdik. PKK’nın silahlı dağ kadrosuna 9 çizik daha attık. Tüm terör örgütlerine yönelik yapılan operasyonlarda 75’i PKK/KCK, 18’i DEAŞ, 1’i sol terör örgütü mensubu olmak üzere toplam 94 terörist etkisiz hale getirilmiştir. 2022 yılı Ekim ayında toplam 17 terör eylemi engellenmiştir. UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE Ekim ayında gerçekleştirilen 25 bin 767 operasyonda 32 bin 393 kişi gözaltına alınmış, 1.822 kişi adli makamlar tarafından tutuklanmıştır. Ekim ayında, 4 bin 777’si denizlerde olmak üzere toplam 24 bin 998 düzensiz göçmen ve 856 organizatör yakalanmıştır. 531 BİN SURİYELİ ÜLKESİNE DÖNDÜ Ülkesine geri dönen Suriyeli sayısı; 531 bin 326, bugün itibariyle ülkemizde kayıt altına alınan Suriyeli sayısı; 3 milyon 611 bin 143 kişidir.

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu-Sözcü geriliminin sebebi belli oldu! İmamoğlu, Akbay’ın annesinin evine zabıtaları göndermiş…

Sözcü gazetesi ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu arasındaki soğuk savaş dikkat çekiyordu. Gazetede bir süredir İmamoğlu'nun adının haberlerde geçmemesi tartışmalara neden olmuştu. Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, İmamoğlu ile gerginliği doğrulayarak, "Ne yaptığını duysanız gazeteciler olarak sizin de çok ağırınıza gider, bize hak verirsiniz” şeklinde konuşmuştu. Olayın detayları belli oldu. Burak Akbay'ın annesinin yaşadığı eve imar usulsüzlüğü denetimi ipleri kopardı Sözcü Gazetesi’nin İmamoğlu'na sansür uygulamaya başlamasının ardından Ekrem İmamoğlu'na bağlı zabıta ekipleri Sözcü'nün sahibi Burak Akbay'ın annesinin yaşadığı evdeki bir imar usulsüzlüğünü denetlemeye gitti. İmamoğlu'nun verdiği reklama bile 'hayır' denildi Yaşananların Sözcü ile Ekrem İmamoğlu arasındaki ipleri kopardığı, Akbay’ın, yapılanı kendisine bir saygısılık olarak nitelendirdiği öğrenildi. Bu olaydan ardından İmamoğlu'nun 29 Ekim nedeniyle Sözcü Gazetesine vermek istediği reklamların dahi kabul görmediği öğrenildi. İmamoğlu'ndan Akbay'ın annesinden özür dilenmesi istendi  İddiaya göre aradaki gerginliğin bitirilmesi için aracı olanlardan Burak Akbay'ın istediği şey ise oldukça çarpıcıydı. Zira konunun tatlıya bağlanması için direkt olarak Ekrem İmamoğlu'ndan Akbay'ın annesinden özür dilenmesi istenmişti.

1 yıl önce

Tek işleri heykel! CHP'li Kuşadası Belediyesi'nden Ecevit çifti heykeli

CHP'li belediyelerde heykel yarışı hız kesmeden sürüyor. Bu yarışa son olarak CHP'li Kuşadası Belediyesi oldu. 5 Kasım 2006’da hayatını kaybeden eski Başbakan Bülent Ecevit’in 16’ncı ölüm yıl dönümünde Kuşadası Belediyesi, Ecevit çiftinin bir fotoğraf karesini heykel haline getirdi. Heykel, Güvercinada Caddesi’nde bulunan Bülent Ecevit Parkı’na yerleştirildi. Ecevit çiftine benzemeyişiyle dikkat çekiyor Ancak heykelin Ecevit çiftine benzememesi dikkatlerden kaçmadı. Heykeli görenler yapılanın Ecevit çiftiyle alakası olmadığını söylerken, belediye eleştiriler karşısında sessiz kaldı.

1 yıl önce

Devlet Bahçeli: AK Parti’nin siyasi parti ziyaretleri doğru bir adım… CHP neyse de HDP odur

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar... Değerli arkadaşlarım, muhterem misafirler, sayın basın mensupları, haftalık olağan meclis grup toplantımız nedeniyle yapacağım konuşmama geçmeden evvel hepinizi selamlıyorum. Televizyon ekranlarından, radyo kanallarından toplantımızı takip eden aziz vatandaşlarımıza en kalbi selamlarımı iletiyorum. Doğan her canlının vakti geldiğinde taşıdığı ruh emanetini teslim etmesi mukadderdir, bundan kaçış yok. Büyük halk ozanımızın Aşık Veysel'in vurguladığı gibi 'Can kafeste durmaz uçar, ay dolanır yıllar geçer, dostlar beni hatırlasın' Mühim olan duayla, şükranla hatırlanmaktadır. Selanik'teki ahşap evde doğup cumhuriyetin doğuşunu sağladı. Gün geldi tıpkı kargalar gibi düşmanı da İzmir'e kadar kovaladı. Türk milletinin istikbal ve istiklali onun emsalsiz mücadelesiyle, anıtlaşmış yüksek ülküleriyle pırıl pırıl parladı, milletini yetim bırakmadı. Bütün eğitim süresinde büyük bir kumandan vasfının hamurunu yoğurdu. Atatürk demek üstün nitelikli bir dava adamı demektir. Atatürk demek milli mücadelenin başı, cumhuriyetin başarısı demektir. O bir insandır, kuşkusuz fanidir ve şimdi naciz vücudu vatan toprağına emanettir. Bizzat kendisi demişti ki "Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olmak, dünyaya gelmektir" Atatürk kurucu bir liderdir, ilk Cumhurbaşkanımızdır. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk de tıpkısının aynısıdır. Türk devlet zincirinin halkaları birbiriyle iç içe geçmiştir. Gazi Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti'nin ortak kıymetidir. Türk milliyetçiliği, Türkiye'nin bağımsızlığını temin etmekle kalmamıştır. Atatürk liderliğindeki kurucu kahramanlar, sömürgeciliğe karşı Türk milletinin iradesini Türk milliyetçiliğiyle perçinlemişlerdir. 10 Kasım bir matem günü değil, yaşanmış onca hadisenin bir ifade günüdür. 2 gün sonra vefatının 84. yıldönümünü anacağımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletine sevdalı bir devlet adamıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün emanetleri MHP ve Cumhur İttifakı'ndadır. Bu milli emanetlere asla leke sürdürülmeyecektir. Aziz Atatürk'ü minnetle yad ediyorum. Biz hepsinden razıyız, ruhları şad, mekanları cennet olsun niyazındayım. Arsız ve ahlaksız bölücüler hesap verecekler, Aziz Atatürk'ün en büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacak ve yaşatılacaktır. Tarihimizin her noktasında derinlere tutulmuş manevi bir hissiyatın berrak izlerini görmek mümkün ve muhtemeldir. İhmal edemeyeceğiz bir gerçek varsa o da şudur; bizim için milli hafızada yer etmiş her toprak vatandır. Artık sızlanmaya gerek yoktur. Türk milleti belini doğrultmuştur. Dünyanın konuştuğu bir Türkiye tablosu karşımızda asılıdır. Mağdurların sesi olan bir Türkiye gerçeği hepimize bir gurur yaşatmaktadır. Ülkemiz uzadıkça uzayan bir köprü, bir kucaklaşma sahası, ümitleri yeşerten bir yardımseverlik şahikası olarak sivrilmiştir. Aktif ve atılgan bir diplomasiye müdahil bir Türkiye'ye ulaşılmıştır. Yegane kuvvet Türk milletidir, Cumhur İttifakı'dır, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'dir. Türkiye siyaset eliyle pergelin sabit ayağını başkent Ankara'ya koyup diğeriyle 360 derecelik bir bakış açısına erişmiştir.  TAHIL SEVKİYATI KRİZİNİN AŞILMASI Tahıl sevkiyatı durdurulmuştu. Kapanan tahıl koridoru Sayın Cumhurbaşkanımızla Rusya Başkanı Putin'in görüşmesi sonucu tekrar açılmıştır. Hatta Sayın Erdoğan ile Putin arasında varılan mutabakata göre tahılın Afrika ülkelerine ücretsiz nakli kararlaştırılmıştır. Çok şükür açlar doyurulacaktır. 10 milyon tondan fazla tahıl taşınmıştır. Yüzde 13'lük kısmı Afrika ülkelerinin hissesine düşmüştür. Sosyal ve ekonomik alaboralar gittikçe yaygınlaşmaktadır. Türkiye tahılın diğer ülkelere eriştirilmesi konusunda tüm dünyaya insanlık dersi vermektedir. İnsan haklarını sözde değil özde ve samimiyetle savunan ülke Türkiye'dir. Türkiye bu alanda bayrak gibi dalgalanmaktadır. Bu mesele iman meselesidir. Biz kalp gözünden bakıyoruz, Batı kâr gözüyle bakıyor. Bilinmelidir ki mazlumların çığlığını duymayanlar sağır değil sahte ve samimiyetsiz odaklardır. Aynı şeyi petrol zengini bazı İslam ülkelerinin yöneticileri için de söylemek ahlaki tutarlılık gereğidir. Türkiyemizle iftihar ediyoruz. Mensubiyetinden onur duyduğumuz milletimizle övünüyoruz. Fırsat kollayanlarla çetin bir hesaplaşmaya girmekten asla kaçınmayacağımızı açık seçik haykırıyoruz. Zaman Türkiye zamanıdır, zemin Türk vatanıdır. Zafer ise Türk milletinindir. Hep birlikte yapacağız. ABD'DEKİ ARA SEÇİM Bugün ABD'de ara seçimler yapılacaktır. 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi'nin tamamını oylarıyla belirleyecektir. ABD, sosyal, ekonomik ve siyasi kördüğümün pençesindedir. Siyasetteki sert kutuplaşma ABD'yi kuşatmıştır. Başkan Biden, cumhuriyetçilerin Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu kazanmasıyla kendisi hakkında azil süreci başlatılacağını açıklamıştır. Biz demokratik süreçlerin harfiyen işlemesini temenni ediyoruz. Kaos içindeki bir ABD'nin, dünyanın diğer ülkelerine de tesiri olacağını düşünüyoruz. Brezilya'da seçimler yapılmış, 11 yıl aradan sonra Lula yeniden başkan seçilmiştir. Ayrıca Kore Yarımadası'nda gerginlik günbegün tırmanmaktadır. Doğu Asya küresel mücadelelerin ağırlık merkezlerinden birisi haline dönüşmüştür. Pakistan Eski Başbakanı'na yapılan suikast girişimi yeni bir çatlak eklemiştir. Bu ülkede derin anlaşmazlıkların kapağı iyice açılmıştır. Avrupa ülkeleri yaklaşan kış aylarından dolayı ısınma nedeniyle panikleyip kıvranmaktadır. Türkiye bu konuda çok rahattır. NATO'nun Madrid Zirvesi'nde imza alınan muhtıra ile İsveç ve Finlandiya'nın terörle aralarına nasıl mesafe koydukları incelenmesi gereken bir konudur. Henüz ikna edici bir sonuç alınmış veya görülmüş değildir. İsveç iş muhalefeti PKK/YPG'nin kontrolündedir.  NATO GENEL SEKRETERİ'NE TEPKİ NATO Genel Sekreteri'nin TBMM'de nasıl bir karar alacağını dikte etmesi bize göre edepsizliktir. Stoltenberg’in dili buyurgandır ve yaralayıcıdır. TBMM’de ne yapacağını, nasıl karar alacağını dikte etmesi bize göre edepsizliktir. Kararımızı alırken Türkiye’nin çıkarlarına bakarız. NATO Genel Sekreteri boyunu aşan sularda kulaç atmaktan vazgeçmeli. Hakimiyet kayıtsız, şartsız milletindir. Türkiye oyalanıyorsa millet asla teslim olmayacaktır. Sayıları 6 mı 7 mi yoksa 8 mi olduğu bile muamma olan zillet dedikodunun anaforuna düşmüştür. Bu savrulmaya siyaset diyen zillet ittifakı demokrasinin cellat başıdır. Millet namına bu tespitleri yapmak ana görevimizdir. Doğruya doğru demeyi inançla sürdüreceğiz. Lütfen bir an olsun şu söylediklerimi gözünüzün önünde canlandırmanızı istiyorum. Almanya'nın ana muhalefet partisi başkanı İstanbul'a gelse ve video kaydı yapıp ülkesine verip veriştirse ne düşünürdünüz? Bu manzaraların size göre gerçekleşme ihtimali ne kadardır? Böyle bir zillete düşmeleri akla ve mantığa muhakkıf mıdır? Bunların hepsi CHP'nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu yapmış ve imkansızı başarmıştır. Kılıçdaroğlu, özel görevle yetkilendirilmiş taşeron bir siyasetçidir. Bu görev Atatürk'ü itibarsızlaştırma ve CHP'yi silme görevidir. Bu görevin temelinde Dersim İsyanı'nın rövanşını almak yatmaktadır. Kılıçdaroğlu'nun hiçbir söz ve eylemi CHP'nin geçmiş genel başkanlarıyla bağdaşmamaktadır. ABD'den sonra Birleşik Krallık'ta soluğu alan Kılıçdaroğlu hezeyan nöbetine girmiştir. Kayıp 8 saatin hemen ardından Birleşik Krallığın sokaklarında kendisini ve partisini rezil etmiştir. Bir ara Londra tefecilerine ağzına geleni söyleyen Kılıçdaroğlu bu kez tefecilerin kafesine girmiştir. Türkiye'nin gri listede olduğunu lanse eden Kılıçdaroğlu bizim için simsiyah bir şahsiyettir, iftira madenidir. Birleşik Krallığın gri listede olduğunu bilmeyecek kadar Türkiye karşıtıdır. 342 milyar dolarlık teknoloji yatırımı yapan bir grupla buluşmuş. Gençlere seslenen Kılıçdaroğlu ihtiyaçları olan parayı bulduğunu söylemiş. Trajikomik bir Film senaryosu değildir. Kılıçdaroğlu'nun anlata anlata bitiremediği temiz para mavrasının perde arkasında kanlı bir geçmiş, çalınmış emekler, gasp edilmiş servetler vardır. Temiz para derken Türkiye'yi narko devlet olarak ispiyonlayan Kılıçdaroğlu, sömürgeciliğin inzibat görevlisidir. 1 değil 1000 kere yazıklar olsun diyorum. Hiç mi etrafında sevenin kalmadı? Temiz bahanesiyle peşine düştüğün parayı, emirler listesine tutuşturan kim sana tamam diyecek? O temiz dediğin paraya yılın başında tefeci parası diyordun. Boş değirmenden arıyorsun, bir yanında et kavuruyor diğer yanında harman savuruyorsun. Türk milletinin her kuruşu temizdir, helaldir, alın teridir. Türk milleti cebi para dolsun diye ruhunu kiraya asla vermeyecektir. Türkiye'yi sağda solda parti odalarında kara parayla itham edenler, Türk polisine uyuşturucu ticaretiyle ilgili çamur atan kim olursa olsun bizim gözümüzde tescilli vatan hainidir. Bu çok kirli bir FETÖ ağzıdır. Kılıçdaroğlu'nun söylediği söze bakın, girdiği ilişki ağına bakın. Kılıçdaroğlu kara para incelemek istiyorsa HDP'yi incelesin. Sandık Londra'da, Washington'ta kurulmayacak. Türk milleti Türkiye'yi karalayanlara demokrasi meydanını dar edecektir. Sayın Kılıçdaroğlu burada sana ekmek yoktur. Zillet ittifakını Türk milleti geri gelmemek üzere götürecektir. AK PARTİ'NİN HDP İLE GÖRÜŞMESİ Başörtüsünü güvenceye alan anayasa değişikliğini sonuna kadar destekliyoruz. Bizim görüşümüz bellidir, karar ve irademizde değişiklik yoktur. Bu değişikliği ya TBMM'de ele alıp sonuca gidelim ya da halk oylamasına gidelim. Bu iki seçeneğe de hazırız. Bu arada AK Parti heyetinin Meclis'te grubu bulunan siyasi partileri ziyaret etmesi son derece doğal bir adımdır. HDP ile niye görüşülmüş, günlerdir cevabı aranan sorular bunlardır. HDP'ye nasıl baktığımızı tekrar etmeye tenezzül etmiyorum. Bizim gözümüzde HDP neyse CHP de odur ve aynısıdır. Bizim görüşüldüğüne değil makul ve demokratik çözümün nasıl olacağına bakıyoruz. Kabağa değil öze odaklanıyoruz.  Fitne tezgahı açanlara, bozguncu telkinlere, ikiyüzlü tahriklere, oyun içinde oyun kuranlara Cumhur İttifakı'nı sorgulayanlara kapalıyız, alayına birden yüzümüzü dönmüş durumdayız. Topuna diyorum ki haydi başka kapıya. MHP'yi eleştiren malum basın mensuplarına sesleniyorum; nereye gidiyorsanız gidin.

1 yıl önce

Ekrem İmamoğlu-Sözcü gerilimi! Murat Ongun zabıtaya nasıl ev baskını yaptırdı?

Sözcü gazetesiyle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu arasındaki gerilim gündemdeki yerini koruyor. Sözcü'de bir süredir İmamoğlu'nun adının geçtiği haber yayınlanmazken gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, ""İmamoğlu ile yaklaşık iki aydır bir problemimiz var. Bize ne yaptığını kendisine sorun. Ne yaptığını duysanız gazeteciler olarak sizin de çok ağırınıza gider, bize hak verirsiniz" demişti. Medya dünyasında büyük yankı uyandıran gerilimin ortasında İmamoğlu'na en yakın isimlerden Murat Ongun'un olduğu iddia edildi. Ongun'un talimatıyla Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu'nun Sözcü'nün patronu Burak Akbay'ın annesinin oturduğu eve baskın düzenlediği öğrenildi. Medya Radar'da 'Kesin Kalem' mahlasıyla konuyla ilgili yazılan yazının ilgili bölümü şöyle: Sözcü-İBB geriliminin göbeğinde iki isim var:
Biri İmamoğlu’nun basın danışmanı Murat Ongun, diğeri de Ongun’a çok yakın bir isim olan Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu.
 Karaoğlu, İmamoğlu’nun Beylikdüzü belediye başkanlığından beri ekibinde…
 Oradaki imar müdürlüğünden İBB’ye geçmiş. İBB ve CHP koridorlarında dolaşan bilgilere göre, Karaoğlu, Ongun’un bilgisi ve onayı dahilinde Boğaz’da bazı kaçak inşaatlara göz yummuş.
Özellikle de Etiler Polis Okulu'nun arazisi konusunda bir takım akçeli işler olmuş.
 Sözcü de bu iddiaları bir birrrrr haberleştirmiş. İşte bu haberlerden sonra, Sözcü ve patronu Burak Akbay, İmamoğlu’nun adeta medya baronuna dönüşen Ongun’un kurban listesine girmiş.
 Öyle ki, Ongun, haberlere bir dur demek ve Sözcü’nün patronuna gözdağı vermek için,
patron Burak Akbay’ın babası Ertuğrul Akbay’ın 35 yıl önce yaptırdığı ve halihazırda annesinin tek başına yaşadığı eve 30’a yakın zabıtayla baskın düzenlemiş.
 Gerekçe ne dersiniz?
 Kaçak eklenti var ihbarı… Senelerdir yurtdışında olduğu için annesinin üzerine titreyen Akbay, olayı duyar duymaz çok sinirleniyor.
 Ve bunun üzerine gazeteye talimat veriyor.
‘İmamoğlu diye birisi bizim için artık yok, onunla ilgili hiçbir haberi görmeyelim’ diyor. Zaten Sözcü gazetesinin yayın yönetmeni Metin Yılmaz da bir açıklama yaptı, gerilimi şu sözlerle anlattı: 
"İmamoğlu ile yaklaşık iki aydır bir problemimiz var. Bize ne yaptığını kendisine sorun. Ne yaptığını duysanız gazeteciler olarak sizin de çok ağırınıza gider, bize hak verirsiniz. Gazetenin üzerinden, gerçek bir haberin üzerinden yapılan bir hareket söz konusu. Bir haberciden intikam almak için gazeteye yapılan bir hareket var. Çok yanlış şeyler.’

1 yıl önce

Elazığlı depremzedeler artık kış ve deprem korkusu yaşamıyor: Devletimiz evimizi yaptı verdi

Elazığ’da 24 Ocak 2020’de meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremde Elazığ’da 37, Malatya’da 4 olmak üzere 41 kişi hayatını kaybetti. İki şehirdeki 25 binden fazla konut ise hasar gördü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un koordinesinde Elazığ’da 24 bin 83 konutun inşa edilmesi için çalışma başlatıldı. TOKİ konutları, birer birer tamamlanmalarının ardından hak sahiplerine kura ile teslim edildi. Konutlarında güven içerisinde oturan depremzedeler, artık deprem ve kış korkusu yaşamadan sıcak yuvalarında yaşadıklarını söyledi. Konutlardan memnun olduklarını aktaran depremzedeler, "Devletimiz evimizi yaptı, verdi. Kim bize ev yapacaktı?” dedi. Evlerin çok güzel olduğunu belirten Akide Dikbaş isimli vatandaş, "Allah, devletimizden razı olsun. Bu kış ayında rahat oturuyoruz. Evlerimiz çok kullanışlı. Kim ne derse desin, konutlarımız güzel. Evlerimiz tertemiz yapıldı ve teslim edildi. Devletimiz evimizi yaptı, verdi. Kim bize ev yapacaktı? Önceki evimiz eskiydi, evimizin temizliği belli olmazdı, çok çektik. Eski evimiz yazın sıcak, kışın soğuk olurdu ve ısıtamazdık. Şimdi çok memnunuz. Zemin katta olduğumuz halde ısınıyoruz. Ne deprem korkumuz var ne kış korkumuz var. Hak sahiplerinin hemen hemen hepsi evlerine yerleşti. Fakir fukara hep evlerine yerleşti. Allah, Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. Duamız ve ümidimiz onunla" dedi. Feride Çetin isimli vatandaş da, "Yaklaşık bir sene önce Elazığ’a gelmiştim. O zamanki duruma göre şu an TOKİ konutları gayet ilerlemiş durumda. Her yerde konutlar var. TOKİ’de yaşayan teyzemin yanında kalıyorum. İçi ve dışı çok güzel. Adım attığımız her yer konutlar ile dolu. Çok güzel dizayn edilmiş. Odaları ve ısı yalıtımları olsun çok memnun kaldım. TOKİ konutlarında park sistemi güzel ve kolaylıkla arabalarımız park edebiliyoruz. Çocuklar için de adım attığımız her yerde çocukların oyun oynayabileceği alanlar var” diye konuştu.

1 yıl önce

Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı'nın görev ve yetkileri Resmi Gazete'de

Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde, Alevi- Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı'nın görev ve yetkileri şöyle belirlendi: "Cemevlerinin ve ihtiyaçlarının belirlenmesine yönelik çalışmalar yapmak, cemevlerindeki hizmetlerin etkin ve verimli yürütülmesini koordine etmek, cemevlerinin başkanlıkça belirlenen hizmetlerinin gördürülmesi için yerel yönetimlere veya yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına ödenek aktarımına ilişkin iş ve işlemleri yürütmek, Alevi- Bektaşilik hakkında tüm yönleriyle, sosyal ve beşerî bilimler bütünlüğü içinde bilimsel araştırmalar yapmak, yaptırmak ve bu konularda seminer, sempozyum, konferans ve benzeri ulusal ve uluslararası etkinlikler düzenlemek, özgün bilgi üretimi için uygun ortamlar hazırlamak, yayınlar yapmak ve bu alandaki çalışmaları desteklemek. Alevi- Bektaşilikle ilgili akademik faaliyetleri desteklemek amacıyla üniversiteler ve ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapmak, Alevi- Bektaşiliği yurt içinde ve yurt dışında bilimsel yönüyle araştırmak, derlemek ve bu amaçla yapılan çalışmaları desteklemek, görev alanı kapsamında ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşların bilimsel çalışmalarını ve bu alandaki yayınlarını takip etmek, gerekli görülenleri tercüme ettirerek basılmasını ve yayımlanmasını sağlamak, Alevi- Bektaşilikle ilgili eğitim ve kültür faaliyetlerini yürütmek ve desteklemek, Bakan tarafından verilen diğer görevleri yapmak." Kararnamede, başkanlığın görev alanındaki çalışmalarını değerlendirmek ve önerilerini başkanlığa bildirmek üzere kurulan Danışma Kuruluna ilişkin, "Danışma Kurulu, başkan ve 11 üyeden oluşur. Alevi- Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Danışma Kurulunun da başkanıdır. Danışma Kurulu üyeleri, Alevi- Bektaşilik yolunda temayüz etmiş kişiler ile başkanlığın görev alanına giren konularda araştırma ve çalışmaları bulunanlardan Cumhurbaşkanınca üç yıllığına seçilirler. Bakan gerekli gördüğü hâllerde Danışma Kuruluna başkanlık edebilir. Danışma Kurulu üyelerinin ve toplantıya davet edilen kişilerin ulaşım ve konaklama giderleri bakanlık bütçesinden karşılanır. Danışma Kurulunun çalışma usul ve esasları bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle belirlenir" denildi. Başkan ve başkan yardımcısının haklarına ilişkin ise "Alevi- Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı ve Alevi- Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkan Yardımcısı, mali ve sosyal hak ve yardımlar ile diğer özlük hakları bakımından 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 30'uncu maddesi uyarınca sırasıyla strateji geliştirme başkanı ve bakanlık genel müdür yardımcısına denktir" ifadeleri kullanıldı. 53 KİŞİLİK KADRO İHDAS EDİLDİ Alevi- Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı'nda genel kadro durumu şu şekilde belirlendi: "Alevi- Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı (1), Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkan Yardımcısı (2), Daire Başkanı (5), 3'üncü derece veri hazırlama ve kontrol işletmeni (10), 6'ncı derece veri hazırlama ve kontrol işletmeni (10), 10'uncu derece veri hazırlama ve kontrol işletmeni (10), programcı (2), çözümleyici (2), sekreter (1), şoför (1), 7'nci derece hizmetli (1), 8'inci derece hizmetli (1), mütercim (2), sosyolog (2), psikolog (2), grafiker (1)."

1 yıl önce

Yunanistan'da grev, olaylara sahne oldu

Yunanistan'da grevler bitmek bilmiyor. Sağlık çalışanlarının ardından bu kez de işçi ve memur sendikaları 24 saatlik genel greve gitti. Hayat pahalılığı protestosunda ortalık karıştı Grev, artan fiyatlar ve hayat pahalılığına dikkat çekmek üzere düzenlendi. Gösteri yürüyüşü sırasında olaylar çıktı. Göstericiler, güvenlik güçlerine molotofkokteyli attı. Ülkedeki havacılık yetkilileri, hava trafik kontrolörlerinin ve sivil havacılık çalışanlarının her şeye rağmen greve katılmayacağını duyurdu. Yunan sendikalarının talebi Kathimeri'nin haberine göre, Atina toplu taşıma sendikaları, grevde olacakları saatleri uzattıklarını söyledi. Yunan sendikaları, daha düşük vergiler ve maaşlı işçiler için ayda 700 euronun biraz üzerinde olan asgari ücrette artış talep ediyor. "Çalışanlar, evleri boğan yüksek fiyatlara karşı mücadele ediyor" Devlet Memurları Konfederasyonu (ADEDY), "Ülkemizin gerek kamu gerekse özel sektör çalışanları, evleri ve vatandaşları boğan yüksek fiyatlara karşı mücadele ediyor." dedi. Açıklamada, yüksek fiyatlı enerji, yakıt ve temel ürünlerin maliyetinin işçi maaşlarını azalttığına dikkat çekildi. Hayat durma noktasına geldi Atina'da, metrolar ve otobüsler, çarşamba günü tüm gün hizmetleri askıya aldı. Taksiler, sabah 06.00'dan perşembe sabahına kadar çalışmayacak. Yunan adalarına giden feribotların, çarşamba gece yarısına kadar limanlarda bağlı kalması kararlaştırıldı.

1 2 ... 170 171 172 173 174 175 176 ... 316 317