Son Dakika:
İETT’de bakım onarım işlerinin yandaşa verilmesinin ardından kazaya karışan ya da vatandaşın ittirdiği otobüslerin görüntüleri, artık İstanbulluların görmeye alışık olduğu manzaralardan oldu. Arnavutköy’deki kaza, Boğazköy İstiklal Mahallesi Kümbet Sokak Eski Edirne Asfaltı üzerinde saat 06.30 sıralarında meydana geldi. İnsanların işlerine gitmek için kullandığı iddiaya göre ters şeritten yola girdiği belirtilen İETT otobüsüyle minibüs çarpıştı. 14 KİŞİ YARALANDI Kazada yaralanan 14 kişinin ilk müdahalesini olay yerinde yapan sağlık ekipleri, yaraları tedavi altına alınmak üzere hastaneye kaldırdı. Polis ekipleri kaza yerinde yeni bir kaza yaşanmaması için araç trafiğini Eski Edirne Asfaltı Arnavutköy ve Sultangazi istikametini tek şeride düşürerek kontrollü olarak sağladı. https://twitter.com/trhaber_com/status/1602215427173748736?s=46&t=BAQu_k7h2lhy825uj1zmBg YARALILAR HASTANEYE KALDIRILDI Çevredeki sürücülerin ihbarı üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri yaralılara müdahale ederken, polis ekipleri kaza yerinde güvenlik önlemi aldı. 14 kişinin yaralandığı kaza sonrasında araçlar kullanılamaz hale geldi. Kaza sebebiyle yolda uzun araç trafiği oluştu.
Antalya’da E.Ş. isimli kadın Konyaaltı ilçesindeki polis merkezine giderek, İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Başaran’ın kendisini tehdit ettiği iddiasıyla şikayetçi oldu. Mehmet Başaran ile 3 yıldır ilişki yaşadıklarını, bu ilişkiden 4 aylık hamile olduğunu iddia eden E.Ş., Başaran’ın bebeğini aldırmak için kendisine baskı yaptığını, bu konuda tehdit ettiğini öne sürdü. “HER TÜRLÜ TESTE RIZAM VAR” İddialar üzerine açıklama yapan İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Başaran, “Çirkin bir iftira kampanyası ile karşı karşıya kalmakla beraber tarafıma isnat edilen hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Aklanacağımdan emin olduğum ve bu sürecin hızla son bulması için yapılacak her türlü teste rızam vardır. Siyasetin yargıya, yargının da siyasetin alanına girmemesi, karşı tarafın şikayetiyle şüpheli olarak ben de şikayetçi olduğum için dava yürüyeceğinden bu süreçte soruşturmanın selameti ve mensubu olduğum siyasi partinin zarar görmemesi için il başkanlığı görevimden istifa ettiğimi bildiririm. Bu soruşturmala sonucunda tüm kamuoyunda aklandığım zaman aktif siyasete devam edeceğim” dedi. ‘SİYASİ SUİKASTTIR’ Mehmet Başaran’ın avukatı Şali Arslan, suçlamaları hiçbir şekilde kabul etmediklerini ifade etti. Arslan, “Böyle bir tehdit suçu hiçbir şekilde söz konusu değildir. Asılsız iddia ve iftiralarda bulunan E.Ş. isimli kadının geçmişte de birçok suç kaydı olduğu sosyal medyaya da yansımıştır. E.Ş. isimli kadının beyanları iddia niteliğindedir. Ortada somut ve ispatlanabilir herhangi bir delil yokken, yargı kararı gibi kesin ve kati beyanlarda bulunup, kamuoyunu yanıltması tamamen siyasi bir suikasttır” diye konuştu. ‘SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK’ Şadi Arslan, “Müvekkilimin iddialarla alakalı her türlü biyolojik teste de rızası vardır. Suçlamalar isnatsız olup, müvekkilimin siyasi, ticari ve sosyal ilişkilerini zedelemek ve yıpratmak için yapılmış bir kumpastır. Biz de konu ile alakalı E.Ş. isimli kadın hakkında suç duyurusunda bulunduk. Son sözü yargı söyleyecek” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antalya'nın Kumluca ilçesinde sel olayının yaşandığı bölgelerde incelemelerde bulundu. Daha sonra gazetecilere açıklama yapan Soylu, tüm kurumların işbirliği içinde ilk andan itibaren çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Bölgede hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini dile getiren Soylu, "Şu ana kadar 701 personel, AFAD dahil olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlardan görevlendirildi. Şu ana kadar 497 araç hasar gördü, yaklaşık şu ana kadar 100 konutun hasar gördüğü tespit edildi ama tespit devam ediyor, 920 iş yerinde hasar tespiti söz konusu. Arkadaşlarımız çalışmalarına devam ediyorlar." diye konuştu. Kumluca'da önemli bir sera alanının bulunduğunu anımsatan Soylu, selden sera alanlarının da zarar gördüğünü bildirdi. Seralardaki hasar tespit çalışmalarının da devam ettiğini aktaran Soylu, "Kumluca ilçesinde yaklaşık 50-55 bin dönümlük bir sera olduğu değerlendiriliyor, bunun 12 bin 500 dönümünde şu ana kadar bir zarar var, çalışmalar devam ediyor ve bu zararı arkadaşlarımız tespit edecekler. Tarım Bakanlığımız da bu konuda devrede." dedi. Bakan Soylu "Devletimizin tüm imkanlarıyla buradayız. Vatandaşımızı yalnız bırakmayacağız" ifadelerini kullandı.
Ankara siyasetinde bugün hareketli bir gün yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi evinde ziyaret etti. İki liderin güncel konular hakkında fikir alışverişinde bulunması bekleniyor. ERDOĞAN TOPLANTI SONRASI TÜRKMENİSTAN'A GİDECEK Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu önemli görüşme öncesinde saat 14'te Rusya Federasyonu Federal Meclisi Devlet Duması Başkanı Vyacheslav Volodin'i kabul edecek. Görüşme Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleşecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan ziyaretin ardından ise Türkiye-Azerbaycan- Türkmenistan Devlet Başkanları Zirvesi'ne katılmak için Türkmenistan'a gidecek. SON GÖRÜŞME 9 KASIM'DAYDI Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Bahçeli son olarak 9 Kasım'da Beştepe'de bir araya gelmişti.
Terör örgütü bağlantıları ile gündemden düşmeyen Türkiye İşçi Partisi’nin Genel Başkanı Erkan Baş’ın iktidara geldikleri anda ilk yapacaklarına ilişkin sıralaması sosyal medyada dalga konusu oldu. “FATURA YOK, HERKESİN OTURDUĞU EVİN SAHİBİ OLACAK” Ekşisözlük’ün Youtube sitesine konuşan Baş, vatandaşların elektrik, su, doğalgaz, internet gibi zorunlu ihtiyaçlarının faturalandırılmayacağını, hatta herkesin oturduğu evin sahibi olacağını ifade etti. https://twitter.com/caglarcilara/status/1602634306999959554?s=46&t=exF4sikev5yYqiwA2BXg1Q İLK YAPILACAK İŞLERİ SIRALADI “Muhtemelen bir kanun hükmünde kararname yayınlayacağız” diyen Baş, “Sosyalist Türkiye’de ilk yapacaklar” listesini şöyle sıraladı; -Herkes artık oturduğu evin sahibidir diyeceğiz. -Elektrik, su, doğalgaz, internet gibi zorunlu ihtiyaçların faturalandırılmalarının kapandığını ilan edeceğiz. -Türkiye’nin tam anlamıyla özgür bağımsız bir ülke olduğunu ilan edeceğiz. Uluslararası ilişkiler bu anlamda yeniden şekillendirilecek. -Halka ait olan ama kapitalist Türkiye’de peşkeş çekilen tüm kamu varlıklarını yeniden halk için kullanacağız. -Eğitim tüm aşamalarında tüm vatandaşlarımız için eşit ve parasız olacak. -Eşit ve parasız sağlık hizmeti alacak.
Beşiktaş Belediyesi'ne 'çıkar amaçlı örgüt kurma', 'rüşvet alma', 'irtikap' gibi suçlardan operasyon düzenlendi. Soruşturma 2016 yılında 2 müfettişin yaptığı incelemelerle başladı. Müfettişler belediyede yaptıkları incelemelerde verilmemesi gereken ruhsatların verildiğini fark edince araştırmaları derinleştirdi. Yapılan incelemenin ardından da belediyede 'rüşvet' ağı olduğunu fark eden müfettişler, hazırladıkları raporları İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletti. Raporların ardından konuyla ilgili soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, aralarında Beşiktaş eski Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın da bulunduğu 17 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkardı. Kararla birlikte Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri şüphelilerin kaldıkları tespit edilen İstanbul merkez olmak üzere Ordu, Ankara ve Çanakkale’deki çok sayıda adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda Beşiktaş eski belediye başkan yardımcıları Rıfat Örnek ile Hüseyin Avni Sipahi, mevcut zabıta müdürü Selçuk Bartınlı ve halen görevde bulunan zabıta memurlarının da aralarında bulunduğu 16 şüpheli gözaltına alındı. Hakkında yakalama kararı bulunan eski belediye başkanı Murat Hazinedar ise Kastamonu Tosya'da yakalanarak gözaltına alındı. Emniyette alınan ifadelerinin ardından Hazinedar ve diğer şüpheliler Bayrampaşa Devlet Hastanesi’nde sağlık kontrolünden geçirilerek adliyeye sevk edildi.
6 yaşındaki çocuğun evlendirilmesiyle ilgili soruşturma kapsamında Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli hakkında tutuklanmaları yönünde yakalama kararı verilmişti. Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri gece Kadir Istekli'yi gözaltına almıştı. Yusuf Ziya Gümüşel'de yakalandı. Mahkeme, mağdur H.K.G. için ise akıl sağlığı raporu alınmasını talep etmişti. Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in 6 yaşında kızı H.K.G.'yi 29 yaşındaki Kadir İstekli ile dini nikahla evlendirdiği iddialarına ilişkin iddianame geçtiğimiz günlerde kabul edildi. İddianamede Kadir İstekli hakkında 30 yıldan az olmamak, baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatıma Gümüşel hakkında da 18 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası istendi. Toplumda yankı uyandıran ve tepkilere neden olan olayla ilgili H.K.G. ve Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı tarafından tutuksuz sanıklar Kadir İstekli ve Yusuf Ziya Gümüşel hakkında tutuklama talep edildi. 6 yaşındaki kız çocuğunun evlendirildiğine ilişkin iddiaların yer aldığı iddianame İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Baba Yusuf Ziya Gümüşel, anne Fatma Gümüşel ve imam nikahlı eş Kadir İstekli hakkında 'Zincirleme şekilde çocuğun istismarı' suçundan açılan davada mahkeme, 30 Ocak 2023 tarihine duruşma günü vermişti. 2 SANIĞA MAHKEMEDEN YAKALAMA KARARI Konuyla ilgili yeni bir gelişme daha yaşandı. İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile mağdur H.K.G.'nin avukatlarınca tutuklamaya yönelik taleplerini değerlendirdi. Talebi usul ve yasaya uygun bulan mahkeme, sanık Kadir istekli ve sanık Yusuf Ziya Gümüşel'in üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, suçun katalog suçlardan olması, CD çözümü içerir bilirkişi raporu ve bu suç için yasada öngörülen alt ve üst sınırları dikkate aldı. Sanıkların kaçma şüphesi olduğuna vurgu yapan mahkeme, 2 sanığın da tutuklanmalarına yönelik yakalama kararı çıkarttı. Sanıkların yargı alanı içinde yakalandığında 24 saat içinde mahkemede ya da Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesinde hazır edilmesini kararlaştırdı. Müşteki H.K.G.'nin adresinin İzmir'de olduğunu belirten mahkeme, çocukların cinsel istismarı suçu kapsamında ruh sağlığının bozulup bozulmadığı yönünde rapor aldırılmasına karar verdi.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesince İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen 2 yıl 7 aylık ceza ile ilgili istinaf ve temyiz yolu açık olduğu halde, yaratılmak istenen mağduriyet algısı siyasilerin tepkisine neden oldu. NİHAİ KARAR DEĞİL YARGILAMA DEVAM EDİYOR Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Verilen karar kesinleşmiş, nihai bir karar değildir. Yargılama süreci devam etmektedir." dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya da, "Ankara BB Başkanının da devam eden bir ceza davası varmış. Benzer bir sonuç onun için de çıkabilirmiş! Sizce Büyükşehir Belediye Başkanlarının önü mü açılıyor? Yoksa Sn. Kılıçdaroğlu'nun önü mü temizleniyor? Bu karar kimin işine yarıyorsa o tarafa iyi bakmak lazım!" derken, bir başka paylaşımında ise, İmamoğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, görselini paylaşarak, "Mahkeme kararına üzülüyorlar" dedi. MAHKUMİYETE SEVİNMEK TUHAF DEĞİL Mİ? AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç da, "İmamoğlu'nun YSK Üyelerine 'ahmak' diyerek hakaret suçunu işlediği gerekçesiyle verilen mahkumiyet kararı ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararıdır, istinaf ve temyiz yolu açık olan bir karar üzerinden fırtına kopararak mağduriyet algısı oluşturmanın kimseye faydası yoktur." AK Parti Sivas Milletvekili Semiha Ekinci: "İyi ki ceza aldım diye sevinen ve suç işlediği için kendini kahraman(!) zanneden kişileri de gördük sonunda." AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can: "Mahkumiyete sevinmek tuhaf değil mi?" KENDİ İÇİNİZDEKİ ADAYLIK YARIŞI BİZİ İLGİLENDİRMİYOR AK Parti Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam: "Diğer taraftan hiçbir rakibimizin seçim meydanları dışında elenmesinden memnun olmayız. Biz rekabetin sadece ve sadece sandıkta olmasını inanmış bir partiyiz. Bundan dolayıdır ki darbelere hep karşı olduk. Kendi içinizdeki adaylık yarışı da bizi hiç ilgilendirmiyor!. Derken, bir başka paylaşımında ise, "Karar çıkmadan Saraçhane'de organizasyon ile karar çıkmadan yola çıkmak aynı şekilde tuhaf değil mi başkanım?" SANDIK DIŞINDAKİ GELİŞMELERDEN MEDET UMMAK ACZİYETTİR AK Parti İstanbul Milletvekili Belma Satır: "Bugün verilen yargı kararı nihai değildir. Demokrasilerde er meydanı sandıktır .Sandık dışındaki gelişmelerden medet ummak acziyettir." Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Seyit Yücel: "Saraçhane'de bu akşam konuşanların birbirini takdim şeklini ve karşılıklı iltifatlarını not ettik. Sayın Ümit Özdağ, 'Mansur Yavaş aday olsun kazanır' dediğinde, 'başka partinin adayından sana ne?' diyenler bu akşamki seremoniye ne diyecekler?" SARI: HAKLARINI KULLANMA AÇISINDAN KISITLILIK YOK Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi Başkanı Mehmet Sarı da, "Kamu haklarını kullanmadan men koşulu yerel mahkeme kararının derece mahkemeleri dediğimiz İstinaf ve Temyiz mahkemesince onanması ile olmaktadır. Dolayısı ile yerel mahkeme kararı kesinleşmesi gerekmektedir. Bu süre zarfında İBB Başkanlığı temsil ile hak ve yetkilerini kullanmaya devam edecektir. Diğer bir husus bahse konu mahkumiyet kararı 5 yılı geçmediği için İstinaf incelemesi sonunda kesinleşmesine ilişkin düzenleme AK Parti tarafından getirilen 2019 yılındaki yargı paketiyle bu suçlar için temyiz yolu açılmıştır. Dolayısıyla İstinaf ve Temyiz incelemesinden geçmeden kararın kesinleşmesi mümkün değil. İBB Başkanı Ekrem bey hakkında da hakları kullanma açısından karar kesinleşene kadar kısıtlık mümkün değil. İBB Başkanlığını temsile devam edecektir. İstinaf ve Temyiz hukuki denetim yollarında tarafların hakkını aramasına mani bir durum yoktur.
